28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 KP iktidara gelir gelmez, yolsuzlukların alt yapısını oluşturma işine girişti. İlk icraatlardan biri olarak, “Nereden Buldun” Yasası kanunla yasaklandı. “Özelleştirme uygulamalarının yargı dışında bırakılması” için düzenlemeye gidilirken, 2886 sayılı Kamu İhale Kanunu; AKP döneminde tam 163 kez (yılda ortalama 13 kez) değiştirildi. 61.8 milyar dolarla önceki yıllardakinin 8 katı özelleştirme geliri elde edilen AKP döneminde, özelleştirme uygulamalarında tam bir “miras yedi” mantığıyla hareket edildi. Özelleştirmeler, sermayeyi tabana yayma yerine, 80 yılda oluşturulan kamu varlıklarını elden çıkararak özel tekel yaratmaya yönelik gerçekleşti. Karlı, verimli çalışan, Petkim, Telekom gibi kamu işletmeleri biriki yıllık karına denk bedellerle elden çıkarıldı, sağlanan gelirler kamu açıklarına yama yapıldı. DOLAR AVRO FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 2.6790 0.7 kuruş 2.9900 4.4 kuruş 9.97 0.2 puan 83.347 579 puan 677.58 1.65 lira 101.60 25 kuruş EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Çarşamba 24 Haziran 2015 Kamu İhale Kanunu’nu 163 kez değiştiren AKP, yasalarla oynayarak değerinin altında satışlara imza attı. Türkiye’nin devleri birkaç yıllık kârına karşılık elden çıkarıldı Değiştirilen yasalar yolsuzluklara zemin oldu Erdoğan Ofer’le defalarca görüştü İsrailli işadamını tanımadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ofer ile birçok kez bir araya geldiği anlaşıldı. alataport diye anılan Salı Pazarı Kruvaziyer Limanı Projesi, İsrailli Sami Ofer’in ortağı Global Yatırım Holding’e ile 3.5 milyar Avro’ya ihale edilince, Özelleştirme İdaresi’nin bağlı olduğu dönemin Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, “içime sinmedi” diyerek, ülkeyi zarara uğratan bu ihaleyi onaylamadı. Ofer’i tanımadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra bir kez gördüğünü açıkladı, ancak defalarca görüştüğü ortaya çıktı. AKP döneminin en büyük yolsuzluk olayı Deniz Feneri oldu. Almanya’da faaliyet gösteren “Deniz Feneri e.V” derneğinin topladığı 41 milyon Avro’luk paranın bir kısmının amaç dışında kullanmasıyla ilgili Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde dava açıldı. 17 Eylül 2008’de Hakim Johann Müller’in verdiği kararla tutuklu yargılanan dernek yöneticileri hapis cezası alırken, derneğin mal varlığı kamuya devredildi. TMSF, Mayıs 2013’te Çukurova Grubu bünyesindeki gazete, TV ve radyoların da aralarında bulunduğu 10 şirkete el koydu. Turkmedya çatısı altında toplanan Skyturk360 televizyonu, Akşam ve Güneş gazeteleri, Alem, Platin, Stuff, Autocar ve FourFourTwo dergileri, Lig Radyo ve Alem FM radyoları, kısa bir süre içinde 62 milyon dolara AKP yandaşı Ethem Sancak’a satıldı. Cengiz İnşaat’ın 424.5 milyon liralık vergi borcu sıfırlandı, Albayrak Grubu’nun toplam 100.4 milyon TL’lik borcu 1.2 milyon liraya düşürüldü, Türkerler İnşaat’ın 24 milyonluk vergi borcu, Sayıştay itirazına rağmen 6.9 milyon liraya indirilip 36 milyon liralık cezası da sıfırlandı. TMSF, Çukurova Grubu’ndan alacaklarının tahsili için Mayıs 2013’te el koyduğu BMC San. ve Tic. A.Ş.’yi, 2014’te 985 milyon lira muhammen bedelle satışa çıkardı. Ethem Sancak, yerine geçecek bir uluslarası anlaşmanın Paris’te konferansta kabul edilmesi son derece önemli. Katolik dünyasını ruhani lideri Papa Francesco ilginç bir çıkış yaparak 18 Haziran’da 192 sayfalık bir belge yayımladı ve “iklim değişikliği karşı harekete geçin” çağrısı yaptı. Bildirgeyi ekogazete.worldpress.com güzel özetlemiş. Bakın neler var: İnsan doğanın suratına tokat attı. İnsan iklim değişiminin ana sorumlusudur. Görülmemiş bir ekosistem tahribatı yaşanıyor. Bunu durdurmak zorundayız. Bu gidişin sonuçları çok ağır olacak. Sera gazı salımını azaltma çabası dürüstlük, cesaret ve sorumluluk gerektiriyor. Özellikle en güçlü olan ve ortalığı en çok kirleten ülkeler açısından. İklim değişimi en fazla fakir halkları vuruyor. Dünyamızın da, fakirlerimizin de çığlığını duymalıyız. Gelişmiş ülkeler, tüketime ve kullanıp atmaya dayalı yaşam biçimlerinin bedelini fakir ülkelere Yemin töreni kulun ilk günü ile Meclis’teki yemin törenleri arasında gizli bir akrabalık var: Jilet gibi giysiler, tıpkı temizlik kokusu gibi, her köşeye sinmiş o özel heyecan, adrenalini yüksek sohbetler. Arada ne kadar keder, öfke, düşkırıklığı yaşanırsa yaşansın, “ilk gün” törenlerinin, kendine has gücünden kaynaklanıyor bu. Meclis İdare Amirliği her zamanki gibi, bu yemin törenine de iyi hazırlanmış. Milletvekili sıralarına nizami biçimde bırakılmış gül demetleri, adeta yeni gelenleri ikna görevini üstlenmiş. O sıralar, ne açık sırlar gizliyor oysa. Çok değil, üç ay önce bu salonda, hepimizi potansiyel terörist haline getiren İç Güvenlik Yasası görüşülmemiş, vekilleri ölüm korkusuyla yüz yüze getiren arbedeler yaşanmamış, Örtülü Ödenek Cumhurbaşkanı’na tahsis edilmemiş, Cumhurbaşkanı’nın oğlunun vakfına üniversite kurma hakkı verilmemiş gibi asude bir hava. HHH Basın locasında gazetecilere ayrılan yerler bir buçuk saat öncesinden dolmuş. En stratejik köşelere teleleriyle mevzilenen foto muhabirleri saniye sektirmedi. Kâh, izleyici localarında aniden görünen CHP liderinin oğlu Kerem Kılıçdaroğlu, kâh vekillerin güllerini toplayıp stenograflara sunan Mahmut Tanal, yahut yemin töreni sürerken Selahattin Demirtaş ile Sırrı Süreyya’nın “çay içmeye” çıkışı gibi anları hiçbiri atlamadı. 1987’den bu yana aktif siyasetin içinde olan ve son yıllarında TBMM Başkanlığı yapan Cemil Çiçek, ilk kez izleyici localarındaydı. HHH Cumhurbaşkanı Erdoğan, danışmanlarıyla birlikte locadaki yerini aldığında saat tam 15.00’ti. Meclis’in geçici başkanı Deniz Baykal’ın konuşmasını, yoğunlaşmış bir dikkatle dinledi Erdoğan. Bazı cümlelerde, can sıkıntısı yüz ifadesine yansıdı. Zira adres, dolaylı olsa da kendisiydi: Demokrasi, kudret sahiplerinin lütfu değil mecburiyetidir. TBMM yeni bir demokrasi inşa etmenin çoğulcu altyapı şartlarına sahiptir. Geçmişte yaşanan gerginliklerin, çatışmaların, dayatmaların sonucunda ortaya çıkan kutuplaşmayı sürdürmenin şartları artık kalmamıştır. Baykal’ın, bu metni sabah saatlerinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede paylaştığı kulislerde konuşuluyordu. Açılış konuşmasının can alıcı diğer kısmını, AKP iktidarı ile Gülen cemaatine, ikisinin de adını anmadan eşzamanlı olarak aynı ortak paydada getirdiği eleştiri oldu. “Din ve inanç örgütlerinin sıcak siyaset ve bürokrasi alanlarında mevzilenmesinin” yanlışlığını vurgulayan Baykal’ın, “Türkiye’de yaşanan acı olaylar ve çevremizdeki savaşlar, çatışmalar bizi bir kere daha laikliğin önemini keşfetmek durumunda bırakmıştır” vurgusu, yeni yasama döneminde kayda geçmesi bakımından önem taşıyor. HHH Dile kolay 13. yıl.. 13 yıl sonra ilk kez TBMM, ezici bir sayısal çoğunluğun hükmetmediği bir kompozisyonda açıldı. Kuvvetler ayrılığının lafta kaldığı, yasama ile yürütmenin iç içe geçerek temel hak ve özgürlükleri askıya aldığı o “matematik” artık yok. Ama, o “matematik”in bu topluma layık gördüğü antidemokratik yasalar, aklanan büyük yolsuzluklar, memleketteki bütün kamu arazilerinin el değiştirmesini Başbakan’ın keyfine bırakan anayasaya aykırı genelge hâlâ yürürlükte. Dün yemin ederek görevine başlayan bütün muhalefet milletvekilleri; önceliği, bozulan bu “matematiğin” inşa ettiği, antidemokratik ve rantçı kanun düzenini değiştirmeye vermeli. O A G sahibi olduğu ES Mali Yatırım ve Danışmanlık A.Ş. aracılığıyla tek başına girdiği ihalede, muhammen bedelin 234 milyon TL altındaki teklifiyle BMC’nin sahibi oldu. Sancak’ın BMC’yi alması için TMSF ve Savunma Sana Petkim’in yüzde 10.32’si 168.5 milyon dolara Socar’a satıldı. En büyükler bir bir elden çıktı ürkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu olan ve pazar payı yüzde 70’i aşan Tüpraş, 2005’te 4.1 milyar dolara satıldı. 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde hep ilk sırada yer alan Tüpraş’ın aynı yıl 14.2 milyar lira olan net üretimden satışları, 2014’te 37.5 milyara çıktı. Dünya genelinde altyapı, abone sayısı ve teknoloji açısından T gerçek bir değer olan, hiç borcu bulunmayan Türk Telekom, Kasım 2005’te yapılan ihalede 6 milyar 550 milyon dolara Suudi merkezli Oger’e satıldı. Oger, satış bedelinin 1.3 milyar dolarını peşin, kalanını 5 taksitte ödedi. Türk Telekom’un 2005 yılı cirosu 9.8 milyar, vergi sonrası net dönem karı 2.8 milyar liraydı. Buna göre Türk Telekom’un toplam satış bedeli Tekel işçileri Ankara’da aylarca süren direniş yapmıştı. yaklaşık 3 yıllık karına denkti. Petkim’in, yüzde 51 kamu hissesi, Temmuz 2007’de 2.1 milyar dolara TransCentralAsia, yüzde 10.32’lik hissesi de 2012’de 168.5 milyon dolara Socar grubuna satıldı. Yüzde 26 civarındaki pazar payı ile Türkiye’nin en büyük petrokimya şirketi olan, Petkim’in sadece baraj ve enerji santrali, sosyal tesisleri ve arazileri 3 milyar dolar ediyordu. Tedaş elektrik dağıtım bölgeleri 2013’te satıldı. Elektriğin perakende fiyatı 2004’ten bu yana yüzde 150 arttı. Tekel’in alkollü içki bölümü 17 fabrika, hammadde, stok ve varlıklarıyla 2004’te 292 milyon dolara satıldı. Tekel’in sigara fabrikaları ve markaları ise 2008’de 1.7 milyar dolara British American Tobacco’nun oldu. Bu özelleştirme, milyonlarca çiftçiyi vurdu. Satışın ardından kapatılan fabrikalar, yüzlerce işçiyi işsiz bıraktı. Sami Ofer yii Müsteşarlığı eliyle firmanın borçları sıfırlandı, İsrailli ortaktan zırh lisansı hakları devralınan şirket sorunsuz hale getirildikten sonra satış yapıldı. 400 milyon TL’ye 10 gemilik filo kuran Bilal Erdoğan’ın Türk tersanelerinde yapılan ve denize indirilen tankeri, Malta bayrağı çekilerek Türkiye’ye vergi verme, sigorta yaptırma, personeli için sigorta primi ödeme, diğer tüm vergi ve denetim yükümlülüklerinden muaf hale getirildi. 1725 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları kapsamında, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV), Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan tarafından şirketlerden para aktarma, bağış adı altında rüşvet akışını sağlama, kamu arazilerini ele geçirme faaliyetlerinde paravan olarak kullanıldığı iddia ediliyor. SSK ilaç yolsuzluğu, SabahATV’yi yandaş ve yakınlarına aldırarak kendi medyasını yaratmak için kamu bankalarından usulsüz kredi açılması ve kredilerin batık hale gelmesi, kaçak villalar, hayali ihracat, VIP uçak alımları, TOKİ evlerinin AKP’li vekillere verilmesi de suçlamalar arasında. BİTTİyüklemekten vazgeçmeliler. Yaşam tarzımızı ve tüketim yöntemlerimizi değiştirmeliyiz. Tertemiz içme suyuna erişmek en temel insanlık hakkıdır. Teknolojiye ve finansa teslim olmuş iklim görüşmeleri sonuç yaratmıyor. Fosil yakıt kullanmı sorunların temeli. “Durmadan daha fazla kâr elde edeceğim” modeli uzun vadeli çevre yıkımlarına neden oluyor. Bütün bunlar yalnızca Katolik olmakla ya da dindar olmakla ilgili değil. İnanışları ne olursa olsun, her kişinin, her yaşayan varlığın dikkate alması gereken görüşler. Bu ciddi sorunların ortasında, bazı yerlerde, kabul edilemeyecek tavırlar belirdi: böyle bir durumu inkâr etmek gibi… Umursamazlık göstermek gibi… Ya da teknolojik çözümler bu meseleleri halleder rahatlığına girmek gibi.. Ne dersiniz? Batı dünyasında bomba etkisi yapan bu çıkış Türkiye’de küçük de olsa bir ses getirebilecek mi? Eşe, dosta, akrabaya kıyak erçek değeri 51 milyon dolar olan Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası ise yaklaşık 1800 dönümlük arazisi, 185 lojmanı, sosyal tesisleri ve diğer varlıkları ile birlikte 1.1 milyon dolara AKP yandaşı Albayraklar’a satıldı. AKP’nin ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan’a, mısır ithalinde ve daha sonra pastörize yumurir yanda binlerce dönüm ekili alanları tamamen harap hale getiren dolu ve sel, öte yanda önümüzdeki 30 yılın en sıcak yazı olacağına ilişkin uyarılar... İklim değişikliği ile mücadelede nal topladığımız için olumsuz etkileri artık günlük yaşamımızın bir parçası. Buna bir de ihmalkârlık, adam sendecilik, iş bilmezlik, rant, para hırsı gibi unsurları ekleyin. Sonra alın size üstgeçidi bile su basması, İstanbul Kartal’da kimilerinin dünyanın en büyük adalet sarayı diye övündüğü Anadolu Adliye Sarayı’nda nezarethanedekilerin yağmur sularında boğulma tehlikesi yaşaması, Samsun’da dere yatağına devlet eliyle yapılan TOKİ konutlarındaki su baskınlarında insanların sapır sapır yaşamını kaybetmesi... Bunlar Türkiye’nin farklı kentlerinde tek bir günün küçük özeti. Ama ne gam... Kavga ve patırtı içinde kısır bir döngüde yıllardır süregelen siyasetin içinde “doğru çevre politikalarının” acil olarak yer alma G tada KDV ile oynanarak milyonlarca liralık haksız kazanç sağlandı. TCDD İzmir Limanı yükleme boşaltma işinin, AKP Bakırköy İlçe Başkanlığı görevinde bulunan Reha Genç’e ait Reha Denizcilik şirketine, ihalesiz verildi. Pamuklu Mensucat 2005’te, ÖYK tarafından 3.7 milyon dolara, AKP’li Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar’ın başında bulunduğu 47 ortaklı Ortak Girişim Grubu’na satıldı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 7 Haziran 2004 tarihinde,135 ilköğretim okulu inşaatı için açtığı 62 ihaledeki yolsuzluklar nedeniyle Kamu İhale Kurumu, Başbakanlığa resmen başvurarak Bakan Hüseyin Çelik hakkında soruşturma açılmasını istedi, ancak sonuç alınamadı. ni en hızlı artıran ülkeler arasında. Hızla betonlaşıyor, yeşili yok ediyor, çevreyi hiç umursamadan kirletiyoruz. Yapılan araştırmalar tüm dünyada küresel ısınmanın belirlenen eşikleri aşması halinde ekosistemin ve biyolojik çeşitliliğin tahribatı sonucu dünya GSYH’sinin yüzde 30’u kadar maddi kayıp yaşanacağını ortaya koyuyor. Sadece maddi kayıp değil tabii ki, yeni tür bakterilerin üreyecek olması, salgın hastalıklar, yerleşimlerin sular altında kalacak olması ve göçler... Yine araştırmalara göre gelişmekte olan ülkelerde nüfusun yüzde 14’ü iklim değişikliğinin sonuçlarından ciddi şekilde etkilenecek. Aralıkta Paris’te gerçekleştirilecek Uluslararası İklim Değişikliği Konferansı belki de gezegen için son şans. Artık miadını doldurmuş olan Kyoto Protokolü’nün B Doğanın İntikamı... Papa’nın çağrısı... ması halinde ülke ve toplum olarak ödeyeceğimiz bedel çok daha ağır olacak. Doğa bunun sinyallerini giderek daha fazla veriyor. Peki, dün TBMM’de yeni dönem için yemin eden milletvekillerinin acaba kaçı bu tehlikenin farkında ve kendi çalışma programlarına bu konuyu dahil etti ya da edecek? Merak ediyorum doğrusu.. Türkiye dünyada kişi başına ve toplamda CO2 emisyon düzeyi Turkcell T60 satışa sunuldu Turkcell, bugüne kadar 2 milyon adetten fazla sattığı T serisi akıllı telefonlarının son üyesi Turkcell T60’ın satışına başladı. T60 dün itibariyla Turkcell.com. tr üzerinden, 29 Haziran’dan itibaren ise tüm Turkcell Mağazaları’ndan alınabilecek. Peşin satış fiyatı 889 TL olan T60, Turkcell müşterileri için 12 ve 24 ay taksitli seçenekler olacak. Cihaz, 8 çekirdekli işlemcisi ve 13 MP’lik kamerası, 129 gram, 5 inçlik ekranı ve 16 GB’lik hafazasıyla dikkat çekiyor. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle