23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 24 Haziran 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 11 Esnafın Berkin savunması: Erdoğan da hakaret etti ezi Parkı Direnişi sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet CANAN etmesiyle yaşaCOŞKUN mını yitiren Berkin Elvan’a sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden hakaret eden esnaf Mustafa A, ifadesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Berkin Elvan’a hakaret ettiğini, kendisinin de G ondan cesaret alarak hakaret ettiğini söyledi. Mahkeme Mustafa A’nın tutuklanması talebini reddetti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Mustafa A. hakkında hazırladığı iddianamede, sanığın sosyal paylaşım sitesi Twitter’da Berkin Elvan’ı kast ederek “Bir teröristi sokağa göndermeyi yalanlarla bir teröristi kahraman yapmayı ve onu öldüren kahramanı yargılamayı...” ifadelerini kullandığı belirtildi. İddianamede, Mustafa A’nın Berkin’in babası Sami Elvan’a yönelik “hemen iftira çamur hazır siz de terörist yetiştirdim diye utanacağına ülkenin bir değerine saldırıyorsun ekmek ve monotof...” diyerek hakaret ettiği kaydedildi. Mustafa A’nın hakaret, ölenin hatırasına hakaret ve tehdit suçlamaları ile 6 yıla kadar hapsi istendi. İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya sanık ve avukatı katılmazken Elvan ailesi avukatları hazır bulundu. Duruşmada avukat Oya Aslan, sanığın olaydan sonra benzer şekilde internette yazılar yazmaya devam ettiğini belirterek, buna ilişkin fotokopiyi mahkemeye sundu ve sanığın tutuklanmasını talep etti. Tutuklama talebinin reddine karar veren mahkeme, duruşmayı 20 Ekim’e erteledi. l İSTANBUL eçen yıl 4. Esnaf ve Sanatkârlar Şurası’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Esnaf ve sanatkâr demek, altını çizerek ifade ediyorum ticaret yapan, alan satan, sırf ekonomik faaliyette bulunan insan demek değildir. Bizim medeniyetimizde bizim millet ve medeniyet ruhumuzda, esnaf sanatkâr gerektiğinde askerdir, alperendir. Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir. Gerektiğinde adaleti sağlayan hâkimdir, hakemdir” dedi. Ne DemiŞTi? Arcayürek ayakta öldü! üneyt Arcayürek için 13 Mayıs’tan itibaren kabullenmeye çalıştığımız doğal sona, dün saat 14.30 sıralarında geldik. Artık aile gibi olduğumuz doktoru Cem Sungur, o gün için yaşama dönme umudunu yüzde 20 civarında vermişti. 11 Haziran’da ise, “Tedaviye cevap vermiyor, sadece beyin direniyor, son bir kez görmek isterseniz...” diye aradı. Cüneyt Abi’nin beyninin son ana dek yaşama tutunmasına elbette şaşırmamıştım. Zira çok gençti. Bedeni kaç yaşında olursa olsun, beyni hep gençliği, diriliği, zindeliği anımsatıyordu. Gazetecilik için sık kullanılan, “gazeteci doğulur mu, olunur mu” diye ikilem vardır. Kimileri bu mesleğin doğuştan kazanılan bir yetenek olduğunu söyler. Kimileri de adım adım gazeteci olunabileceğini savunur. Özellikle günümüz Türkiyesi’nde asıl olan gazeteci kalabilmek, devamında da gazeteci olarak ölebilmektir. Arcayürek, son ana dek gazetecilik soludu. Tedavi sürecinde biraz olsun kendine geldiğinde, “yazıyı yazmak lazım”, “yazımı geçtiniz mi” diye mırıldandığını söylediler. Arcayürek, kalemini ne sattı, ne kiraladı, ne de sağlığı el verdiği ölçüde bir an olsun bıraktı. Sözcüğün tam anlamıyla, ayakta öldü. HHH Arcayürek, ölümle barışıktı. “Nasıl olsa bir gün gelecek” deyip, kendisinden sonrasına ilişkin konuşmaktan çekinmezdi. Başlıca vasiyeti, Gölbaşı Mezarlığı’na gömülmekti. “Sakin, bir de göle bakıyor” der, kahkahayı koyverirdi, “manzarası güzel.” Ardından ciddileşir, “Bak, bu dediğimi yapmazsınız, çekeceğiniz var” derdi. Silivri günlerinde sık mektuplaştık. Her mektubun başında kaçıncı kez yazdığını gösteren rakam olurdu. O mektuplarda doğal olarak sıklıkla özgürlükteki günleri anımsardım. Her sabah saat 10.3011.15 arası kahve sohbetini... Normal zamanda yapılacak şey değil ama mektuplardan birini okurken o kahve sohbetlerinin toplam ne kadar sürmüş olabileceğini hesaplamaya giriştim. 1996’dan 2009’a dek, 4 bin saat... Konuşamayacağımız konu yoktu. Günlük gelişmelerden gazetemizde olup bitenlere kadar... En çok bozulduğu konu ise bir haberi geç duymuş olmaktı... Bir gece yarısı bir bakan istifa etmişti. Şehir baskısına güç bela yetiştirdik. Ertesi sabah odama kapkara asık bir suratla girdi. “Bir arasaydın” diye başladı... “Abi gece yarısıydı... Yazınıza baktım bununla ilgili de değildi... Rahatsız etmek istemedim” sözlerinin hiç anlamı yoktu. HHH Arcayürek için yaşamının son anına dek gazeteciydi dedik ama asıl kimliği tam bir Mustafa Kemal Atatürk hayranı olmasıydı. Atatürk’le karşılaştığı anı defalarca kendisinden dinlemiştim. Sanki o an Atatürk başını okşuyormuş gibi bir hava olurdu yüzünde. Atatürk Türkiyesi’nden ödün verildikçe hayıflanırdı, çok üzülürdü. O dönemi hem okumuş, hem tanıklarından dinlemiş, bir ölçüde de yaşamıştı. 10 Kasım’larda, 29 Ekim’lerde Anıtkabir’in yüz binlerce insanla dolup taşmasına nasıl sevinirdi. “Güya ölü diymi” diye söze başlar, “Anıtkabir’de yatıyor ama, hâlâ bugüne yön vermeye devam ediyor. Ne kadar unutturmaya çalışsalar boşuna” diyordu. Atatürk’ün büyüklüğünü anlatırken NUTUK’a gönderme yapar şöyle derdi: “Kendisinden sonra kimin ne diyeceğini, kimin neyi nasıl saptırmaya girişeceğini bildiği için, kendi tarihini de kendisi yazdı.” Arcayürek, bir kuşağın aktif gazeteciliği sürdüren son temsilcilerindendi. Haberciliğin, en yeni olanı arama heyecanının, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerinin, muhabirlik ruhunun başı sağ olun. G C YeR ŞAKRAN CezAevi ANKARA’DA GÖRÜLECEK Tutukluya müebbet eziyeti HAKAN DİRİK JiTem ve Anter birleşti eşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da bulunduğu 5’i firari 16 sanıklı JİTEM davasına devam edildi. Güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledilen Musa Anter cinayeti davası ile JİTEM ana davası arasında fiili ve hukuki bağ olmadığını gerekçe gösteren Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyaların birleştirilme talebine olumsuz yanıt verdi. Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise olumsuz görüMusa Anter şe karşın dosyaların Ankara’da birleştirilmesine karar verdi. Diyarbakır, Mardin, Batman ve Şırnak’ta adam öldürme ve bombalama eylemi gerekçeM. Yıldırım siyle 16 sanıklı JİTEM duruşmasına tutuksuz 16 sanık ve avukatlar katılmadı. Duruşmada sadece mağdurların avukatı Barış Yavuz hazır bulundu. JİTEM ana davasında incelenecek ve araştırılacak bir husus kalmadığı için yargılamaya son verildiğini açıklayan mahkeme dosyanın Anter davası ile birleştirilmesine karar verdi. l DİYARBAKIR/DHA “Y stanbul’da gösteriye katıldığı için tutuklanan Deniz Kahraman’ın (19), yargılaması da İstanbul’da yapılacak olmasına karşın İzmir Şakran Cezaevi’nde tutuluyor. Yasaya aykırı olmasına karşın müebbet hapis cezası çeken hükümlülerle aynı yere konulan Kahraman, onlar gibi tek başına hücrede tutuluyor ve günde yalnızca bir saat havalandırmaya çıkarılıyor. ÇHD avukatlarından Dinçer Çalım, uygulamayı yapan hapishane müdürü ve gardiyanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu söyleyerek “Kitaplarına da yasak getirilen tutukluya ve ailesine yapılan eziyetin yasal dayanağı yoktur” dedi. 25 Nisan’da İstanbul’da Çayan Mahallesi’ndeki bir operasyonda DHKPC üyeliği iddiasıyla tutuklanan Deniz Kahraman, önce Metris Cezaevi’ne konuldu, 8 Mayıs’ta da İzmir Şakran’a gönderildi. Birlikte tutuklandığı arkadaşları da İzmir Kırıklar F Tipi Hapishanesi’ne getirildi. ÇHD Cezaevi Komisyonu da Kahraman’ın durumuyla ilgili yaptığı açıklamada “Deniz Kahraman, hükümlü değil tutukludur. Onu tek başına hücrede tutmak tutukluya ve ailesine eziyettir” denildi. l İZMİR İ Rezaletin böylesi 420 yıllık Sinan Paşa Külliyesi’nin duvarını kamyonlar rahatça girebilsin diye yıkıp kapı açtılar enişehir ilçesinde 420 yıllık tarihi Sinan Paşa Külliyesi’nin duvarı, restorasyon çalışmaları kapsamında kamyonların giriş çıkışı için yıkılarak kapı açıldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, duvarın üzerinde çatlaklar bulunduğunu savunarak, malzeme akışını sağlayacak başka bir ulaşım yolu bulunmadığı için restorasyon bitene kadar bu kapının açık tutulacağını söyledi. Sama İnşaat yetkilileri, yıkılarak kapı açılan duvarın 78 yıl önce Vakıflar Böl 3. Murat ve 3. Selim dönemlerinde sadrazamlık yapan Sinan Paşa adına yaptırılan külliye Yenişehir’in ayakta kalmış en önemli tarihi eserlerinden biri. (DHA) Y ge Müdürlüğü tarafından restore edildiğini ancak üzerinde yine de çatlaklar olduğunu söyledi. Yetkililer “Çalışmalar tamamladıktan sonra aynı taşlarla yeniden yapılacak” dedi. Yüklenici firma yetkilisi, duvarın yıkılması için Anıtlar Kurulu’ndan izn alındığını belirtirken Meclis Üyesi ve PlanBütçe Komisyonu Üyesi Ercan Özel, kurulun böyle bir izin vermediğini söylediğini, bununla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın soruşturma başlattığını belirtti. Özel, “Bu çalışmaların o kadar hassasiyetle yapılması gerekirken, bizim kepçe ile parçalanan o duvardaki taşlarımız şu an ağır tonajlı araçların altında eziliyor. Bir tarih yok oldu” dedi. l BURSA/Cumhuriyet IŞİD için kırmızı hat önerisi ingiltere, Türkiye’den Suriye’ye geçen yurttaşlarının durdurulmasını istedi rak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) katılmak için Türkiye üzerinden Suriye’ye geçen İngiltere vatandaşlarının durdurulması için İngiltere ve Türkiye arasında 7 gün 24 saat açık tutulacak bir kırmızı telefon hattı kurulması talep edildi. bbc Türkçe’deki habere göre İngiltere parlamentosunun İçişleri Komisyonu Başkanı Keith Vaz, çocuklarıyla Türkiye üzerinden Suriye’ye geçen üç İngiltere vatandaşı kız kardeş konusunda açıklama yaparken Türkiye’yle koordinasyonun da artırılması gerektiğini söyledi. Keith Vaz Vaz “İlk etapta İstanbul ve İngiltere arasında bir kırmızı telefon hattı kurulmalı. IŞİD 7 gün 24 saat çalışıyor. İstanbul konsolosluğumuz da aynı şekilde çalışmak durumunda” diye konuştu. bbc Türkçe’ye göre Suriye’ye geçmeye çalışan İngiltere yurttaşları gibi aciliyeti olan konular için epostalara güvenemeyeceklerini belirten Vaz, “Acil durumların üstesinden gelebilecek sistem oluşturmamız gerekiyor” dedi. l Haber Merkezi I Fotoğraf: ReUTeRS Yürek burkan manzara dapazarı’nın Erenler ilçesindeki “Patates Hali”nde özellikle oruç ayında farklı bir hareketlilik yaşanıyor. Çöp koyteynırlarının içine ve çevresine atılmış patates ve soğanlar yoksullar tarafından toplanıyor. Kadınlar ve zaman zaman erkekler de, yanlarında çocuklarıyla gelerek çöpteki patates ve soğanların arasından yenilebilecek durumda olanları poşetlerine doldurup evine götürüyor. l SAKARYA/DHA A TEL ABYAD’A ARAÇ YOK Dönüş ‘trafiğe’ takıldı anlıurfa’nın Akçakale ilçeŞ sinin hemen karşısındaki Suriye’nin Tel Abyad kenti nin YPG, YPJ ve ÖSO içinde IŞİD karşıtı grupların oluşturduğu Burkan El Fırat (Fırat Volkanı) tarafından 15 Haziran’da IŞİD’den temizlenmesinin ardından geri dönüşler sürüyor. Geçen hafta perşembe günü bombalı tuzakları temizledikleri gerekçesiyle geçişleri geçici olarak durduran YPG’liler önceki gün sınır kapısını yeniden açtı. Pazarte si 2 bin 500 kişi Tel Abyad’a dönerken dün de yaklaşık 1000 kişi kente geri döndü. Çatışmalar nedeniyle Türkiye’ye sığınan 23 bin kişiden 6 binin ülkelerine geri döndüğü belirtildi. Geri dönüşlerdeki azlığın sebebinin ise Tel Abyad dışındaki bölgelere gitmek isteyenlere araç desteği sağlanamamasından kaynaklandığı bildirildi. Yaşanan araç ve ulaşım sıkıntısının aşılması Tel Abyad dışındaki bölgelerde oturan Su riyelilere çağrı yapılması halinde geri dönüşün hız kazanacağı kaydedildi. Hendeğe devam... Mardin’in Nusaybin ilçesi ile Rojava’nın Kamışlı kenti arasına 2 yıl önce beton duvar örülmesinin ardından önceki gün de Nusaybin sınırına hendek kazılmaya başlandı. 2 metre genişliğinde ve 3 metre derinliğindeki hendek 500 metreyi aştı. l Yurt Haberler C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle