22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI 8 EDİTÖR: PINAR YILDIZ Uyarı tonu kalkıyor Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, numarasını taşıyan ve uyarı tonunu duymak istemeyen abonelerin, arama sırasında uyarı tonunu kaldırabileceğini bildirdi. TASARIM: SERPİL ÜNAY Videolarınız silinebilir Periscope’un Üst Yöneticisi Kayvon Beykpour, kullanıcıların 24 saat içinde silmedikleri videoların kullanım haklarının kendilerine ait olduğunu ve silebileceklerini açıkladı. Pazar 17 Mayıs 2015 Oyun netleşiyor oplumsal, politik bir olaya doğru tanı koyabilmek için; olay kamuoyuna nasıl sunuluyor; nasıl bir algı yaratılmak isteniyor, arkasındaki güçler destekçilerinin nitelikleri, olayın kimlere yarar sağlayacağı gibi soruların yanıtlarını aramak, irdelemek gerekir. Algı yaratma yöntemi, ancak kuşku duyulmadığında etkili olur. Kuşku, algı oluşturmayı etkisiz kılar. Ülkede yaşanan olaylara hatta sorun diye ortaya atılan ve tartışılan konulara doğru tanı koyabilmek için, şark meselesi, Ortadoğu’nun paylaşılması, nüfuz bölgeleri oluşturma savaşımı, bölgede çıkarı olan emperyal güçler, bu güçlerin ellerindeki kozlar, SykesPicot Anlaşması, İngiltere’nin Lozan ve Lozan sonrası tutumu, II’nci Dünya Savaşı ardından bölgede İngiltere’nin yerini ABD’nin alması, ABD’nin önce BOP (Büyük Ortadoğu Planı), daha sonra GOP (Genişletilmiş Ortadoğu Planı) bölgede emperyal güçlerin destekçileri, farklı konumlanan tüm faktörleri göz önünde tutmalıdır. Ortadoğu’da XIX’uncu yüzyıl başlarından bu yana bölüşüm kavgası sürmektedir. ABD’nin Irak saldırısı, Arap Baharı(!), Suriye iç savaşı, IŞİD, Kürt sorunu(!), çözüm süreci(!), SünniAlevi çatışması, Ermeni soykırımının(!) ısıtılması, tüm olaylar, söylemler değerlendirilirken emperyal güçlerin rolleri belirlenmeli, ayak oyunları görülmelidir. Emperyal güçlerin Ortadoğu’da en büyük kozu, uluslararası bölünmüşlük, kalabalıkların çıkar hesapları, satılık, kiralık insan bolluğu, kişiliksiz böyle bir ortamda sağladığı algı yaratma kolaylığıdır. Ayrıca XIX’uncu yüzyıl sonlarından bu yana İngiltere, Ortadoğu’da nüfuz bölgesi oluşturma açısından kendine Kürtlerin hamisi görüntüsü vermeyi uygun bulmuş, Lozan’da da algılayabildiğim kadarı ile bu tutumunu sürdürmüştür. Musul konusunda Ankara hükümeti üzerinde baskı kurması için iç isyanları desteklemiş, tahrik etmiş, karşılığını da almıştır. Emperyal güçler için, insancıl söylemlerine karşın, çıkarları uğruna binlerin yaşamını yitirmesi önemli, anlamlı değildir. II’nci Dünya Savaşı sonrası İngiltere kamarilla, gizli yönetici güç konumunda Ortadoğu sahnesinden görüntü alarak çekilmiş, yerini, rolünü ABD’ye bırakmıştır. ABD’nin zaten Türkiye’nin doğu sınırını çizmek tutkusu, Büyük Ermenistan projesi bilinmektedir. Kürt devleti de ABD’nin BOP veya GOP projesinin bir parçasıdır. Irak savaşı maliyetinin yüksekliği, Arap Baharı’nın(!) hedeflenen sonucu vermemesi (Arap Baharı sloganı da bunun emperyalizmin bir oyunu olduğunu kanıtlıyor), Suriye’yi devreden çıkarmada Çin ve Rusya direnci nedeniyle başarılı olunamaması, petrol bölgeleri için bir ArapKürt savaşı tehlikesi belirmesi Türkiye’de çözüm sürecini gündeme getirmiştir. Böylece bir de TürkKürt eklenmesi istenmemiştir. Çözüm sürecinin emperyalizmin bir oyunu olduğu anlatılmaya çalışılmışsa da doğal olarak başarılı olunamamıştır. Çözüm sürecinde bazı pürüzler ortaya çıktığında, seçim yaklaştığında ABD dayanamamış, çözüm sürecinin arkasında olduğunu açıklamak gereğini duymuş; böylece oyun da netleşmiştir. Türkiye’nin zaafı nereden kaynaklanıyor? İçimizdeki İrlandalıların çokluğundan. İçimizdeki İrlandalıların bir bölümü güzel sıfatlar da yakıştırıyor. Sağcı, solcu, liberal, aydın, mücahit, milliyetçi olarak yaftalıyorlar. İyi de söylem, sıfat bol da ortada er yok ya da çok az. Dış odaklar da güçlerinin kaynağının bilincinde olarak, belirli kapıları çalıyor, belirli projeleri uyguluyorlar. Sloganların, söylemlerin iğvasına kapılmamak gerekir. T Metalde sözleşme yenilemek mümkün Bursa’daki eylemler sürerken, toplusözleşmede iyileştirme yapılmasının önünde engel bulunmadığı öğrenildi etal işçilerinin Bursa’da Renault fabrikasında başlayan ve TOFAŞ ile Coşkunöz’e de sıçrayan eylemleri devam ederken, işveren işçilere izin vermeye başladı. İşverenin toplu sözleşmenin değiştirilmesinin yasal olarak olanaklı olmadığını belirtmesine karşın, işveren MUSTAFA ile sendikanın yeniÇAKIR den masaya oturarak toplu sözleşmeyi yenileyebileceği, iyileştirmeler yapabileceğine dikkat çekildi. Bunun önünde yasal engel bulunmadığı ifade edildi. DİSK’e bağlı Birleşik Metalİş Sendikası Başkanı Adnan Serdaroğlu, işverenin işçileri tek tek M evlerine göndererek toplumsal eylemden uzaklaştırmaya çalıştığına dikkat çekti. Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Türk Metal Sendikası’nın Renault’ta sözleşmenin değiştirilmesini istemediklerini dile getiren Serdaroğlu, “Çünkü iyileştirme yapılması halinde diğer fabrikalarda da reaksiyon olacak. O fabrikalardaki işçiler de toplu sözleşmelerinin yenilenmesini isteyecek. İşveren ve sendika bunu gördükleri için toplu sözleşmeyi değiştirmek istemiyorlar” dedi. 4 bin istifa var Serdaroğlu, Renault işçilerinin eyleminin diğer işyerlerindeki işçileri de cesaretlendirdiğini söyledi. Renault fabrikasındaki yaklaşık 4 bin işçinin Türk Metal Sendikası’ndan istifa ettiklerini belirten Serdaroğlu, “Yasaya göre işçiler sendikadan istifa ettikten sonra üyelikleri 1 ay daha devam ediyor. Bu bir ay dolduktan sonra DİSK olarak, Birleşik Metalİş Sendikası olarak kapılarımız işçilere açık. Biz her zaman onları kucaklarız” diye konuştu. Serdaroğlu, işverenin toplu sözleşmenin değiştirilemeyeceği görüşünün de gerçeği yansıtmadığını söyledi. İstenilmesi halinde yetkili sendika ile işverenin oturup sözleşmeyi yenileyebileceğini, iyileştirmeler yapabileceğini dile getiren Serdaroğlu, “Yasada engelleyici bir hüküm yok. Ancak bunlar işçileri kandırıyorlar. ‘Sözleşme yapıldı, değiştiremeyiz’ diyorlar. Bu doğru değil” bilgisini verdi. l ANKARA Harranlı değil sendikalı olun kinci günü geride bırakan metal direnişi yapılan açıklamalara bakılırsa işverenlerin üretime ara vermeleri nedeniyle en az iki gün daha sürecek. Eylemin neden başladığı ve nelerin yaşanabileceğine dair sendikal çevrelerden aldığımız bilgi ve yorumlar bu eylemin, tüm tarafların kendini gözden geçirmeye vesile olacağı şeklinde. Olanı biteni kısaca özetlemek gerekirse; lBir fabrikada sendikaya üye işçilerin neredeyse tamamının sendikadan istifa etmesinin sorgulanması ve ders çıkarılması gerekir. lÖrneğin işveren ağzıyla işçiyi yönetmeye çalışmak, işçiyi yok sayarak sözleşme yapmak, buyurgan bir dille işçi temsilciliği yapmak bu tabloya zemin hazırlayan önemli etkenler. l Ancak eyleme gerekçe olarak bir başka iş yerindeki sözleşmenin gösterilmesi, direnişle kazanım elde edilse bile ileriye dönük bir güven sorunu yaratabilecek bir nokta olarak algınabilir. l Belli işçiler tarafından, ‘hiçbir sendikaya güvenmiyoruz, onlara neden aidat ödeyelim ki, başka işyerlerinde sendika olmadan da hak alınıyor’ türünden söylemler, örgütlülüğe darbe vura İ Celal Çağlar, Oyak Renault fabrikasında günde 200 civarında araba üretimi yapıldığını söylemişti. Ücret tablosu şaşırttı aşta Bursa’daki Renault fabrikası olmak üzere diğer fabrikalarda da direneşe yol açan Bosch işçilerinin aldığı ücretlerin ortalama olarak diğer iki fabrikada çalışanlardan daha düşük olduğu belirtildi. Gerek Oyak Otomotiv Başkanı Celal Çağlar gerek Türk Metal sendikası yetkililerinin verdiği bilgiyi göre, grup sözleşmesi ile alınan zamların ardından Renault’da çalışan işçile B rin ortalama ücretleri Bosch işçilerinin üstünde. Saat ücretlerinin ortalama Bosch’ta 9,46 lira, Renault’da 9,83 ve Tofaş’ta 10,04 lira olduğu dile getirildi. Söz konusu fabrikalarda 89 yıllık bir işçinin aldığı ortalama bürüt ve net ücretlerin de aynı şekilde düşükten yükseğe doğru Bosch, Renault ve Tofaş olduğu görüldü. Verilen bilgiye göre, Renault’da giydirilmiş olarak brüt 3 bin 142 lira, işçilerin eline geçen giydirilmiş net ücret 2 bin 274 lira. Tofaş işçilerinin bürüt 3 bin 205 lira, net olarak da ortalama 2 bin 319 lira olduğu bilgisini veren yetkili, Bosch işçilerinin de ortalama olarak 3 bin 31 lira brüt, 2 bin 193 lira net ücret aldığını dile getirdi. Grup sözleşlmelerinde alının sosyal hakların da benzer olduğu belirtildi. cağa ve işçiyi korumasız bırakacağa benziyor. l Zira sendika olmadığı dönemlerde Bosch’ta değiştirilen vardiyalar, keyfi düzenlemeler ilk akla gelen uygulamalar. l Renault işverenin ‘Merkezden ek zam istedik’ tavrının asıl olarak zamma değil de böylesi bir sendikasızlaştırma operasyonuna hizmet etmesi amacıyla dillendirildiği ileri sürülüyor. l Diğer yandan iki taraf arasında sözleşme süreleri hariç her türlü zam anlaşmasının ek bir protokolle yeniden yapılabileceği ve bunun toplu iş sözleşmesi hükmünde olduğu biliniyor. l Binlerce işçinin bir anda üretimi durdurması ve desteğin yayılması, ileri sürüldüğü gibi yasadışı değil tam tersine barışçıl ve meşru bir eylem. Ancak, bilinmesi gerekiyor ki, metal işçisinin direnişini yakından izlemek üzere giden ardaşlarımız Canan ve Vedat’ın dikkatini çeken ‘Harranlı’ pankartların yüzümüze yaydığı gülümseme kadar bir başka gerçek daha var ki bu tip direniş ve eylemlerin ancak ve ancak ‘Harranlı’ değil sendikalı olunduğunda yani örgütlü olunduğunda başarıya ulaştığıdır... Ev tekstilinin kaybı 1 milyar dolar oldu İkinci pistin geçikmemesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, pistin paralel yapılacağı bilgisini verdi. Sabiha Gökçen’e ikinci pist evlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel MüD dürü Serdar Hüseyin Yıldırım, Sabiha Gökçen Havalimanı’na ikinci pist yapılması için geçen yıl yapılan ihaleyi kazanan YSE Yapı firması ile sözleşme imzalanacağını belirtti. Yıldırım AA muhabirine yaptığı açıklamada, Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yönetilen Sabiha Gökçen Havalimanı’nın hava trafiğinin DHMİ tarafından kontrol edildiğini anımsatarak, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile yapılan protokolle söz konusu havalimanına ikinci pist yapılması için geçen yıl ihale yaptıklarını anlattı. İhaleyi, geçerli olan teklifler içinde en düşük teklifi veren YSE Yapı firmasının kazandığını belirten Yıldırım, ihale sonucuna bir firma tarafından yapılan itirazın Kamu İhale Kurumu tarafından reddedildiğini kaydetti. Kazanan firmayla yakında sözleşme yapılacağını anlatan Yıldırım, “Yönetim Kurulumuz bu konuyla ilgili gerekli çalışmayı yapıp karar aldı. Önümüzdeki günlerde ihaleyi kazanan YSE Yapı ile sözleşme imzalanacak ve süreç hızlı bir şekilde devam edecek” dedi. l Ekonomi Servisi TAV 31 milyon Avro kâr elde etti TAV Havalimanları’nın net kârı bu yılın ilk çeyreğinde 31 milyon Avro oldu. Şirketten yapılan açıklamaya göre TAV Havalimanları, bu yılın ilk çeyreğinde cirosunu bir önceki yıla göre yüzde 20 artışla, 227 milyon Avro’ya yükseltti. TAV’ın bu yılın ilk üç ayında konsolide net kârı da yüzde 51 artışla 31 milyon Avro olarak gerçekleşti. İlk çeyrekte yolcu sayısı yüzde 7 artarken, cironun özellikle ticari gelirlerdeki artış ile yüzde 20 büyüdüğünü ifade eden TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, aynı dönemde yüzde 18 FAVÖK ve yüzde 51 net kâr artışı yakaladıklarını bildirdi. l Ekonomi Servisi nne bebek sektöründe faaliyet gösteren ebebek; Anadolu’da açtığı dört yeni fiziki mağazayla 50 mağazaya ulaştı. Mersin, Bodrum, Trabzon ve Tokat mağazalarının açılışını hayata geçiren ebebek’te her mağazada 3 bin adet ürün çeşitliliği ve 30 bine yakın ürün adedi bulunuyor. ebebek’ten Arçelik Telve 4 yeni mağaza tasarımını yeniledi A A rçelik Telve Cooksense teknolojisine sahip yeni modeli K3300’ü piyasaya sundu. Kırmızı, beyaz ve siyah olmak üzere üç renk seçeneğiyle sunulan üründe, tek seferde bir fincan kahve yapılabildiği gibi, üç kişi için de kahve hazırlanabiliyor. Taşmayı önleyen özel ir yandan komşularla yaşanan kriz bir yandan kurlarda yaşanan hareketliliğin ev tekstili sektöründe yaklaşık bir 1 milyar dolalık kayba neden olduğu belirtildi. 19 Mayıs’ta kapılarını açmaya hazırlanan EVTEKS Uluslararası Ev Tekstili Fuarı hakkında bilgi vermek üzere gazetemizi ziyaret eden Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) Başkanı Yaşar Küçükçalık, sektörün son yıllarda hızlı bir gelişim gösterdiğini ancak bazı sıkıntılar nedeniyle sektörde ciddi bir kayıp yaşandığını, edilen zararın 1 milyar doları civarında olduğunu anlattı. B 120 bin ziyaretçi Eskiden insanların 10 yılda bir perde değiştirirken hem bu sıklığını arttığına hem de mekân tekstili konusunda ciddi atılımlar yaşandığına dikkat çeken Küçükçalık, 5 milyar dolarlık ihracat hacmine sahip sektörde, Laleli ticaretinin de darbe yediğini dile getirdi. Sektörün artık sistemi bulunan üründe tek tuşla kolayca kahve yapılabiliyor. Kahveler hazır olduğunda sesli uyarı ile bildiren ürün, kompakt yeni tasarımı sayesinde daha az yer kaplıyor. yalnız ürün değil, hizmet de satar hale geldiğinin altını çizen Küçükçalık, artık yalnız komşu ülkeler ya da yakın coğrafyaya değil Uzakdoğu’ya da mal ve hizmet satar hale geldiklerini söyledi. Bu yıl 21’incisi düzenlenecek EVTEKS Uluslararası Ev Tekstili Fuarı, CNR EXPO Yeşilköy’de ulusal ve uluslararası ziyaretçilerini 1923 Mayıs arasında ağırlamaya hazırlanıyor. 200’e yakını yabancı olmak üzere 1000’in üzerinde firmanın katılacağı 21. EVTEKS Uluslararası Ev Tekstili Fuarı’nı, 40 bini yabancı, 120 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Yaşar Küçükçalık C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle