18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 7 Nisan 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN haber 7 İnönü ailesi: Zehirleme iddiası bir deli saçması Yeni Şafak’a tepki gösterirken suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyen İnönü’nün torunu CHP’li Gülsün Bilgehan, “Asıl bu haberleri yapanlar, Türk halkını zehirlemeye çalışıyorlar, ama ne yapsalar olmuyor” dedi. eni Şafak gazetesi, Atatürk’ün zehirlenerek yaşamını yitirdiğini, olayın arkasında da 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olduğunu ileri sürdü. Gazete’nin dün manşetine taşıdığı haber tepki gördü, İnönü ailesi de iddia için “Deli saçması” yorumu yaptı ve yargıya gideceklerini bildirdi. Yeni Şafak Gazetesi’nde dün yeralan haberde, Atatürk’ün 57 yaşında doğal yollardan ölmediği, zamanın kudretli yöneticileri ve doktorları tarafından ‘zehirlendiği’ iddia edildi ve buna ilişkin belgelerden sözedildi. Buna ilişkin ilk belge, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’nın 30 Haziran 1938’de, yani Atatürk’ün ölümünden 4,5 ay önce İsmet İnönü’ye gönderdiği yazı. Kaya, yazıda “Tahsis Yeni Şafak’ın ‘İnönü Atatürk’ü zehirledi’ haberine sert tepki gösterdi Kürt Olsaydım!.. 0’lı yılların başları... İlhan Selçuk, televizyonları izledikçe, gazetelerdeki haberleri okudukça... Güneydoğu’da faili meçhul cinayetler işlendikçe, bir sabah kendi kendine sormuş: “Ya Kürt olsaydım?” Bu soruyu sormasının bir nedeni vardı sanırım... Ölümlerin, kıyımların olduğu yıllardı... İnsanlar ve halklar arasında korkunun ve düşmanlığın ekini hiçbir zaman bitip tükenmiyor. Kin, nefret tohumları, ayrıştırma, mezhepçilik, ırkçılık... İlhan Selçuk, 24 yıl önce yazdığı “İnsanlaşma ve İlkelleşme” başlıklı yazısında, Puşkin’den söz ediyor... Puşkin şöyle demiş: “Kürt ozanının şiirleri değil mi!.. Sonuçta Doğu edebiyatıdır; pek basit özellikler taşır. (Kürtler, V. Minorski, Komal Yayınları)”. Selçuk, “Puşkin’e kızmayalım” dedikten sonra yazısını şöyle sürdürüyor: “Çoğu Batılı yazar ve şair Doğu’yu anımsar, Kürt’ü de Türk’ü de küçümser; bu eğilimi düşmanlık düzeyine tırmandıran önyargılısı da eksik değildir. Ancak tümünü hoşgörüyle karşılamalıyız. Kişi, büyük yazar şair olmakla yanılgılardan soyutlanamaz. Batı’nın öğretim çarkından geçmiş edebiyatçı, genelde Doğu halklarına soğuk bakıyor, yüreğinde kuşku tohumlanıyor, İslama az çok korkuyla yaklaşıyor; GrekHıristiyan kültürüne Yudaizmin büyüsü de eklenince kafalar koşullanıyor...” HHH Çağdaş insan, düşmanlığın kaynağını, kökenini, gerekçesini, nedenlerini araştırıp bulan, körgüdülerine ve önyargılarına benliğini kaptırmayan kişidir. Düşmanlığın kölesi olan, ilkelleşir! İlhan Selçuk “Evet, ya Kürt olsaydım” dediği yıllar, Güneydoğu kan gölüne dönüşmüştü... Mehmetler şehit düşüyor, dağdaki gençler öldürülüyordu. Bu coğrafyada yaşayan 9 Y Gülsüm Bilgehan Yeni Şafak gazetesi’nin haberi için “deli saçması” dedi. ettiğimiz doktorun görevini layıkı ile yaptığı kanısındayım” diyor. Mektuba göre Atatürk, doktorlardan kuşkulandığı için yabancı doktorları kendinden uzaklaştırıyor ve “Beni Türk doktorlarına emanet edin” talimatı veriyor. İkinci belge ise CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek’in, 26 Şubat 1959 daha sonra İçişleri Bakanlığı yapacak olan Hıfzı Oğuz Bekata’yı gönderdiği mektup. Bu mektupta da “Atatürk’ün zehirlendiğine ilişkin raporu” başkalarıyla paylaştığı için Bekata’ya tepki gösteren Gülek, “Bu konu seni de beni de aşar, altından kalkamayız” diyor. Gülek yazının devamında ismini vermediği bir kişinin MAH’ta (MİT’ten önceki istihbarat kuruluşu) adamları olduğuna dikkat çe kiyor ve Bekata’ya “Senin işini bitirirler” diye gözdağı veriyor. İddialar üzerine konuşan İnönü’nün torunu CHP’li Gülsün Bilgehan, Yeni Şafak hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Bilgehan, şunları kaydetti: “Büyük Atatürk ve İsmet İnönü ile ilgili iftiralar saçmalık düzeyindeydi, ‘deli saçması’ oldu. Asıl bu haberleri yapanlar, Türk halkını zehirlemeye çalışıyorlar ama bu topraklarda Cumhuriyet’in kurucularına o kadar büyük bir sevgi var ki ne yapsalar olmuyor. İnönü Vakfı ve İnönü ailesi, hiçbir tarihi gerçeklikle bağdaşmayan bu haberle ilgili suç duyurusunda bulunarak yasal yollara başvuracaktır.” Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 2010 yılında yapılan KPSS sınavında kopya çekildiği iddiasına ilişkin soruşturmayı ilk başlatan isim olan, ancak dosyayı sümenaltı eden savcı Şadan Sakınan hakkında inceleme başlattı. HSYK 3. Dairesi tarafından alınan inceleme kapsamında müfettiş Ali Rıza Karakan görevlendirildi. Karakan, Ankara Adliyesi’ndeki odasında KPSS dosyasını şuanki soruşturma savcısı Yücel Erkman’dan alarak, incelemeye başladı. Karakan, savcı Şadan Sakınan hakkında görevi kötüye kullanmak ve suç delillerini yok etmek iddialarını araştırıyor. Bilindiği gibi Şadan Sakınan, 2010 KPSS sınav kitapçıklarının imha edilmesi için ÖSYM’ye yazı göndermişti. Bu yazı üzerine dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir, kitapçıkları imha ederek, dosyadaki en önemli suç delillerinin yok edilmesine neden olmuştu. Demir’in bu nedenle şüpheli olarak bugün savcı Erkman’a ifade vereceği öğrenildi. l ALİCAN ULUDAĞ/ANKARA İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Hasan Ferit Gedik davasına izleyici olarak katılmak için adliyeye gelenler güvenlik gerekçesiyle içeriye alınmadı. Bu sırada gruptakilerle polis arasında arbede yaşandı. Polis ardından 19 kişiyi gözaltına aldı. Hasan Palaz’a ikinci tutuklama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde çalışma ofislerinde bulunan dinleme cihazlarına ilişkin sahte rapor hazırladığı iddiasıyla tutuklu bulunan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz, sahte diplomalı kişilerin işe alınması iddiaları ile ilgili olarak yargılandığı davada da çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Böcek davası raporundan tutuklu bulunan Palaz, TİB soruşturmasında ise mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Palaz, savcı Serdar Coşkun’a sahte diplomalı kişileri işe alındığı iddiaları ile ilgili olarak ifade verdi. Mahkemeye sevk edilen Palaz’ın tutuklanmasına karar verildi. Sahte diploma iddiaları ile ilgili olarak 3 kişi gözaltına alınırken, diğer iki kişi emniyet sorgularının ardından serbest bırakıldı. l ANKARA / Cumhuriyet Hasan Ferit Gedik davası ‘gizli kapaklı’ görülecek Olayı sanıklar çıkardı, duruşma salonu basına kapatıldı altepe Gülsuyu Mahallesi’nde uyuşturucu çetesinin öldürdüğü Hasan Ferit Gedik davasında mahkeme duruşmanın bundan sonra kapalı olarak görülmesine karar verdi. Heyet, müştekilerin de duruşmada tek avukatla temsil edilmesine hükmetti. Mahkemenin bulunduğu B Blok’ta elektrik kesintisi yaşanırken heyetin gizlilik kararı vermesinden sonra elektriğin gelmesi dikkat çekti. Duruşmayı izlemek için adliyeye gelen 19 kişi de gözaltına alındı. M MHP’li Başkandan Berkin belgesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Berkin Elvan’ın bakkala ekmek almaya gittiğinin belgesi varsa göstersin” sözlerine tepkiler dinmiyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Artık annebaba çocuğunu bakkala yollarken ellerine imzalı kâğıt mı verecek. Böyle bir şey nasıl olabilir? Bunun akılla, mantıkla bağdaşır en küçük bir yanı yok” ifadelerini kullandı. Bu sözler sosyal medyada da çok tartışıldı. Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerine bir tepki de MHP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’den geldi. Sözlü, Twitter hesabından “Çocuklarına bakkaldan ekmek aldıran ailelere duyurulur. Büyükşehir Belediyesi veli talebiyle çocuklara ‘Ekmek Alma Sertifikasıf” vermektedir” diye yazdı.Sözlü’nün bu twiti sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. l ADANA/ Cumhuriyet ‘Asıl örgüt onlar’ İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya 22’si tutuklu toplam 24 sanık ile taraf avukatları katıldı. Tutuklu sanıklardan Şahin Eren, “Birazdan buraya gelecek insanlar savcıyı şehit edenleri gidip Adli Tıp’tan alan insanlar. Asıl örgüt onlar” diye bağırdı. Avukatların alınacağı sırada Hasan Ferit Gedik’in dedesi de duruşma salonunun kapısından, “Böyle adalet olmaz, korkaklar” diye bağırdı. sı üzerine cumhuriyet başsavcılığına gönderildiğini kaydeden mahkeCANAN me başkanı, COŞKUN diğer celselerde de duruşma salonunda aynı şekilde arbede çıktığını bununla ilgili duruşma salonunda suç işleyenler hakkında gerekli işlemlerin yapılması konusunda cumhuriyet savcılığına bildirimde bulunulduğunu ifade etti. Müşteki avukatlarından Ebru Timtik de mahkeme heyetine seslenerek “Sizleri yasaya uygun davranmaya davet ediyoruz. Müştekiler, müşteki vekilleri ve gazeteciler kapının önünde duruşmayı izlemek için bulunmaktadır ve yasaya aykırı bir şekilde içeriye alınmamaktadır. Bize mübaşir tarafından her müşteki için bir avukatın girebileceği söylenmiştir. Böyle bir karar varsa gösterilmelidir” dedi. Mahkeme heyeti de duruşma salonu ve dışındaki kısımlarda çıkan arbedelerin sanıkların ve vekillerinin rahatça duruşmaya gelmesini engelleyebileceğini, arbede ve olayların duruşmanın yapılmasını engelleyici sorunlar doğurduğunu kaydetti. Fotoğraflar: AA Eski KPSS savcısına HSYK incelemesi herkesin çok yakın Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Abaza, Boşnak, Rum, Ermeni, Süryani, Arap, Sünni, Alevi arkadaşı, dostu, yoldaşı vardır... Benim de ciğerim, arkadaşım, kafa yoldaşım Kürt, Ermeni, Abaza, Laz, Çerkez, Boşnak, arkadaşlarım var... Kimisini Lice depreminde tanıdım, kimisini Kars’ta, kimisini Batman’da... İlhan Selçuk’un yazısından bir bölüm daha aktarayım: “Anadolu’da Kürt’ün yüreğini incitecek laftan sakınmalıyız. Kimi zaman insan bilmeden bu işi yapar, bir söz, bir bakış, bir deyim, bir tutum, bilinçdışından taşmış bir eğilim, yaralı bir yüreği büsbütün dağlar...” HHH Kendisini feleğin çemberinden geçmiş sanan politikacıya bu sorun belki romantik gelebilir; siyasette duyguya gerek olmadığı söylenir; insancıllığa bıyık altından gülünür... Ülkeyi yönetenler kabalaşır, demokrasinin ve özgürlüklerin gelişmesini engellemek için, Kürtlerin bağımsız adaylarla 7 Haziran seçimlerine girmesi için her türlü tezgâh, pusu kurulabilir... Anadolu’da ne Türk ne de Kürt ilkelleşmeli... Anadolu coğrafyası binlerce yıllık tarihin ve uygarlığın üzerinde yaşanır olmalı. Din, dil, ırk, mezhep, inanç ayrımcılığı yapılmamalı. Her Kürt yurttaşımız potansiyel terörist olarak görülmemeli... HHH Ne Türkler ne de Kürtler “derin ve kör milliyetçiliğin” kuyusuna düşmeli; sermayeemek çelişkisini yüreğinde ve beyninde yaşatarak hayata geçirmek için çabalamalı. İlkelleşmenin bedelini çoluk çocuk hepimiz ödedik... Anadolu’yu yurt belleyen tüm insanların benliklerine, kin ve nefret tohumları ekerek, din, etnik kimlik, inanç, dil üzerinden siyasal çıkar sağlamak isteyenleri elimizin tersiyle itersek, uygar bir toplum oluruz... Öngörüleri, körgüdüleri bir kenara bırakıp, insanca yaşamak bu coğrafyada yaşayan tüm ahalinin hakkıdır! Duruşma kapalı Bunun üzerine mahkeme, duruşmaların kapalı yapılmasına karar verdi. Basın mensupları dışarı çıkarıldı. Basın mensupları dışarı çıkarılırken sanıklar “Güle güle. Yine bekleriz” sözleriyle sözlü sataşmada bulundular. 34 askerden 27’si gözaltına alındı Hatay ve Adana’da MİT’e ait yardım TIR’larının durdurulmasıyla ilgili haklarında kamu davası açılan 34 asker hakkında önceki gün yakalama ve gözaltı kararı verilmişti, 27’si gözaltına alındı. amuoyunda “Selam Tevhid” olarak bilinen sözde “Kudüs Ordusu Terör Örgütü” adlı soruşturmada usulsüzlük yapıldığı iddialarına ilişkin “paralel yapıya” yönelik yürütülen soruşturmada hakkında yakalama kararı bulunan 34 muvazzaf askerden 27’si gözaltına alındı. K ‘Can güvenliğimiz yok’ ahkemenin gizlilik kararının ardından adliye önünde açıklama yapıldı. Açıklamada konuşan Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Gedik, “Can güvenliğimiz yok. Şu anda kendi başlarına mahkeme görüyorlar. Biz bugün 3 müştekiyiz ve her müştekiye birer avukat. O çeteler zaten 22 kişiler, 15 tane de avukatları var. Bir umudum vardı, ama bugünden sonra o umudum da kalmadı. Çok gerginiz, çok kötüyüz. Bugüne kadar çok mücadele ettik. Dik durmaya çalıştım ama artık umudum yok, adalet yok” diyerek gözyaşı döktü. M 3. dalga operasyonu askerlere uzandı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “yasadışı dinleme, casusluk, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, resmi belgede sahtecilik, terör örgütü kurmak, yönetmek, üyesi olmak, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” iddiasıyla “paralel yapıya” yönelik yürütülen soruşturma kapsamında düzenlenen 3. dalga operas ‘Yasaya uyun’ Mahkeme başkanı Mahir Merdun bir önceki duruşmada yaşanan olaylarla ilgili cumhuriyet başsavcılığına bildirimde bulunduğunu belirterek “Geçtiğimiz celse sanıklar ve avukatlarının arasında çıkan tartışmalar üzerine yargılama faaliyetinin devam edemediğini” belirtti. Tüm CD görüntülerinin gerekli işlemlerin yapılma Anne Nuray Gedik yonu askere uzandı. Operasyonda hakkında yakalama kararı bulunan 34 muvazzaf askerden 27’si gözaltına alındı. Gözaltına alınan askerler İstanbul Merkez Komutanlığı getirildi. Askerler, buradaki işlemleri tamamlandıktan sonra soruşturmanın yürütüldüğü Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na götürülecek. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sözde “Kudüs Ordusu Terör Örgütü” adlı soruşturma kapsamında yapıldığı belirlenen Hatay ve Adana’da MİT’e ait yardım TIR’larının durdurulmasıyla ilgili Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nca haklarında “Siyasi ve askeri casusluk, devlet sırlarını kasten açıklamak” suçlarından kamu davası açılan Hatay, Ankara ve Adana il jandarma komutanlıklarında görev yapan 34 kişi hakkında önceki gün yakalama ve gözaltı kararı verilmişti. İSTANBUL/Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle