23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 7 Nisan 2015 EDITÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BARIŞ AKTAŞ Yasak hortladı Çağlayan Adliyesi’nde öldürülen savcı Kiraz’ın rehin alınmasına ilişkin görüntüleri kaldırmayan Twitter ve Youtube’a erişim engeli geldi avcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınmasına ilişkin görüntüleri, mahkeme kararına karşın kaldırmadığı gerekçesiyle Twitter ve Youtube’a erişim engellendi. Twitter yasağı akşam saatlerinde kaldırılırken Facebook’un söz konusu içeriği kaldırdığı ve bu nedenle erişim yasağı olmadığı öğrenildi. Twitter, YouTube ve Facebook’a dün girmeye çalışan kullanıcılar bu sitelere erişim sağlayamadı. İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimi Bekir Altun imzalı yazı ile, “Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınma görüntüleri nedeniyle” alındığı bildirilen erişim engelleme kararı nedeniyle bugüne kadar yapılan en kapsamlı sosyal medya engellemesi gerçekleştirildi. Twitter, “Kullanıcılarımıza en kısa sürede erişimi tekrar sağlama için çalışıyoruz” açıklamasını yaptı. Erişim Sağlayıcıları Birliği’nden alınan bilgiye göre, mahkeme kararının ulaşmasının ardından ilgili içerikler için Facebook, Youtube ve Twitter’a bilgilendirmede bulunuldu. Facebook, içeriği kaldırdı. Facebook’a engel uygulanmadı. Twitter ve Youtube kaldırmadıkları için erişim yasağı getirildi. Akşam Twitter da içerikleri kaldırınca erişime açıldı. haber 13 S ABD: Engelleri kaldırın ABD Dışişleri Bakanı Sözcüsü Maria Harf, Twitter ve YouTube’a yasak getirilmesine “Özgür konuşmayı tehdit edici eylemlere karşıyız” diye tepki göstererek Türk hükümetine “Engeli kaldırın” çağrısında bulundu. Harf, gazetemize Türkiye’deki sosyal medyaya yönelik erişim yasağıyla ilgili bir açıklama gönderdi. İfade özgürlüğünün Türk anayasasında korunma altına alındığını ifade eden ABD, bu kez anayasanın yanında AGİT anlaşmarını referans vermesi dikkat çekti. Yine akşam ilgili hakimlik, içerikleri kaldırması için Google ve aynı yer sağlayıcı üzerinden yayın yapan YouTube’a 4 saat süre verdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yasak konusunda basını suçladı. Kalın “Basın kuruluşlarımız üzerine düşen sorumluluğu yerine getirseydi bu konu gündemimizde olmayacaktı” dedi. Açıklamada şöyle denildi: “ABD özgür konuşmayı tehdit edici eylemlere karşıdır. Biz Türk hükümetinden vatandaşlarının Twitter ve Youtube ile diğer bütün sosyal medya platformlarına ulaşımlarını engellemelerini kaldırmalarını ısrarla teşvik ediyoruz. İfade özgürlüğü her sağlıklı demokrasi için kilit önemdeki bir unsurdur ve Türk Anayasası ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) anlaşmalarında korumaya alınmıştır.” l İLHAN TANIR / Washington HDP’ye Oy Vermenin Özgül Ağırlığı Haziran seçimlerinde aldığı oy oranı, bu seçim sonucunda oluşacak milletvekili dağılımını en fazla belirleyecek parti HDP’dir. Bu partinin barajı geçememesinin yaratacağı sonuç, AKP’nin oy oranının 2011 seçimlerine kıyasla 67 puan azalmasından çok daha büyük olacaktır. Hem CHP’nin hem MHP’nin oylarının AKP aleyhine iki puan artmasının Meclis’te yaratacağı sonuç, sadece HDP’nin oyunun iki puan artmasının yaratacağı sonucun yanında epey önemsiz kalıyor. Elbette HDP’nin barajı geçememesi ama CHP ve MHP’nin oylarını anlamlı oranda artırmaları iktidar partisinin Meclis’te üçte iki çoğunluğa sahip olmasını ve anayasa değişikliğini halkoyuna sunma gereğinden kurtulmasını engelleyecektir. Ama Tayyip Erdoğan’ın kendi istediği yönde bir rejim değişikliği içeren anayasayı zorlamasının önüne geçemeyecektir. Ne de AKP’nin Meclis’teki ezici tahakkümünün kırılmasına yol açacaktır. Buna karşılık, HDP’nin kazanacağı iki veya üç puanın 7 Haziran sonrası gelişmeleri belirlemedeki özgül ağırlığı kıyas kabul edilemeyecek kadar yüksektir. AKP 2011 seçimlerinde aldığı oy oranını az farkla korusa bile, HDP’nin barajı geçmesi durumunda 2011’de elde ettiği milletvekili sayısının epey gerisinde kalacak. Dolayısıyla 7 Haziran’da, yüzde 10 barajının yarattığı lotarya etkisi nedeniyle, seçmenin yüzde 1’inin hatta ondan daha azının son anda vereceği karara bağlı olarak seçim sonucunun Meclis’e yansıması çok farklı olacak. Bu seçimlerde HDP’nin kilit parti konumunda olduğu aşikâr. HDP’nin bu konumu, aynı zamanda onu hızla Türkiye’nin genelini ilgilendiren bir parti olmaya itiyor. HDP’nin içinde var olan bu eğilimi bu özel siyasal konjonktür katlayarak güçlendiriyor. Gerçekten de HDP’nin olası seçim başarısının sonucu AKP’nin Meclis’teki mutlak tahakkümüne son vermekle sınırlı kalmayacaktır. Kürt sorununun demokratik meşruiyeti haiz temsilcileri aracılığıyla siyasal alanda çözülmesi yolunu açık tutacaktır. Kürt siyasal hareketinin geçirdiği dönüşüm devam edecek ve bu dönüşüm Türkiye demokrasi güçlerini de dönüşmeye zorlayacaktır. 7 Haziran seçimleri sadece Tayyip Erdoğan ve koşulsuz 7 Dünya böyle gördü Yabancı haber ajansları, Türkiye’deki sosyal medyaya erişim engelini özetle şu ifadelerle duyurdu: AFP: Türkiye, geçen haftaki rehine krizinde öldürülen savcının görüntülerinin yayımlanması nedeniyle Twitter, Facebook ve YouTube’a erişimi engelledi. AP: Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, bir savcının verdiği talimatla sosyal medya sitelerinin engellendiğini açıkladı. Türkiye geçen yıl da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresiyle ilgili yolsuzluk iddialarını içeren ses kayıtlarının sızmasının ardından erişim engellemişti. Reuters: Türk savcı, bir meslektaşına tabanca tutulan görüntülerin yayımlanmasının ardından yasak istedi. CHP liderinden tepki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter’dan “İfade özgürlüğünü asla engelleyemezsiniz” ifadeleriyle tepki gösterdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet İç güvenlik uygulaması: 18 gözaltı Halkevleri’nin Konur Sokak üstgeçide yapıştırdığı ve 12 Nisan’da düzenleyeceği “Yürü Üstüne Üstüne” mitinginin duyurusunun yer aldığı afiş önceki akşam söküldü. Halkevleri üyeleri dün hem sökülme işlemini protesto etmek hem de afişi yenilemek için Konur Sokak’ta bir araya geldi. Polis, “üstgeçit üstündeki” eylemin yasalara aykırı olduğu uyarısını yaptı ve gruba müdahale etti. Yaşanan arbedede birçok protestocu yaka paça üstgeçitten itildi. Bir polisin de eylemcilere müdahale sırasında merdivenlerden yuvarlandığı görüldü. Eylemcilerden 18’i gözaltına alındı. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) Emniyet’ten ‘içinizden biriyiz’ afişleri G destekçileri için bir tarihi dönüm noktası, bir hayat memat meselesi oluşturmuyor. Türkiye demokrasi güçleri için de yeni bir dönemi başlatacak bir dinamiğin başat bir konum elde etmesi anlamına geliyor. Kendi içinde bir değişim, dönüşüm sancısı yaşayan CHP’nin de bu dinamikten demokratik ve özgürlükçü nitelikler açısından olumlu biçimde etkilenecek olması güçlü bir olasılıktır. Ama bir olasılıktır. Bugün HDP’yi bekleyen tehlikelerden birisi, anket yanılsaması tuzağına yakalanmaktır. Yapılan kamuoyu yoklamalarındaki artı, eksi hata payları dikkate alındığında, HDP’nin yüzde 10 barajının altında kalma ihtimali neredeyse yüzde 50’ye yakın olmaya devam ediyor. Bunu dile getirmek, böyle bir ihtimali güçlendirmek için değil, tam tersine zayıflatmak için önemlidir. HDP’nin barajı geçecek olmasının kesin olduğu inancının, “oyum heba olmasın” endişesi taşıyan bazı seçmenleri bu partiye oy vermeye yönlendireceği doğrudur. Ama unutmayalım ki, tam tersi etki ondan daha güçlüdür. HDP’nin barajı geçmesinin kesin olduğunun ilanı, hem bu partiye oy vermenin konjonktürel öneminin bilincinde, hem de eli HDP’ye oy vermeye gitmekte zorlanan bir seçmen kesimini “baraj için benim oyuma ihtiyacı yok” fikrine yönlendirir. AKP’ye oy veren Kürtleri ve taktik nedenlerle HDP’ye oy vermeye hazırlanan CHP seçmenlerini eskisi gibi oy kullanmaya sevk edebilir. Tuzak tam burada kurulu. HDP’nin seçim barajını aşması, seçmenin sandığa küsmeyeceği varsayımı içinde, Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki oyuna bir milyondan daha fazla oy ilave olmasıyla mümkün olacak. Azımsanmayacak bir sayı bu. Bu da bugüne kadar HDP’ye oy vermeyi neredeyse hiç düşünmemiş bir seçmen kitlesini harekete geçirecek büyük bir toplumsal mobilizasyonun sürekli canlı tutulmasını şart koşuyor. Bu mobilizasyonun ana taşıyıcısı, AKP’nin önerdiği başkanlık rejimine karşı demokratik dönüşüm perspektifini ve ilkelerini açık ve yalın biçimde dile getirmek olacaktır. HDP’ye verilecek oy, demokrasi ve diktatörlük arasında yol ayırımında olan Türkiye’deki otoriter demokrasinin geleceğini belirleyecek bir özgül ağırlığa sahiptir. eçen Şubat ayında Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla gözaltına alınarak 2 gün tutuklu kalan ÖDP Tokat Merkez İlçe Başkanı Önder Konuk hakkında savcılığın soruşturması tamamlandı. Konuk’a “Erdoğan’a zincirleme hakaret” suçundan 7 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Konuk’un, CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Öz ÖDP’li başkana Erdoğan’a hakaretten 7 yıl istemi gecan Aslan’ın öldürülmesinden sonra attığı “Özgecan’ın katilleri sadece üç kişi değil, Erdoğan’dır” tweet’ini paylaşması, Erdoğan hakkında “katil” ve “hırsız” ifadelerini kullanması suç sayıldı. Konuk’un Özgecan’ın ölümü sonrasında, “Neden yas ilan etmiyorsun lan” diye paylaşımı da suç unsuru kabul edildi. l TOKAT/ Cumhuriyet Yolda yürürken gözaltı zmir Emniyet Müdürlüğü, polis teşkilatının 170. kuruluş yıldönümü kapsamında “İçinizden biriyiz” temalı afişler hazırladı. Foto Film Şube Müdürlüğü’nde görevli polislerin fotoğrafları çekip hazırladı İ ğı afişlerde, yine polisler poz verdi. Afişlerde, Çevvik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görev yapan bir kadın polisin fotoğrafının diğer yarısı, ev hanımı olarak tasarlandı. Yine genel hizmetlerde görevli bir kadın polisin diğer yarısı ise, aslında anne olduğunu gösterdi. Özel harekât müdürlüğünde görevli erkek bir polis ise işadamı olarak görselleştirildi. Ayrıca erkek polisler, baba, evin reisi, bisiklete binen, spor yapan vatandaş olarak anlatıldı. Hazırla nan bine yakın afiş, kentin çeşitli bölgelerinde belirlenen duvarlara ve otobüs duraklarına asılacak. Ayrıca bu afişler, büyük alışveriş merkezlerinin dijital reklam panolarında da bulunacak. l İZMİR/ Cumhuriyet Edirne’de sosyal paylaşım sitesindeki paylaşımlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hareket ettiği öne sürülen Eylül Dalkıran (31), savcılık talimatıyla geçen cuma günü kent merkezinde yolda yürürken polislerce gözaltına alındı. Edirne Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından aynı gün adliyeye sevk edilen Dalkıran, savcılık sorgusunun ardından tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, haftada 3 gün polis merkezine giderek imza atması karşılığında denetimli serbestlik tedbirleriyle Dalkıran’ı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. l EDİRNE/ DHA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle