18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 4 NİSAN 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 13 B Cumhuriyet’ten Davutoğlu’na dava aşbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhuriyet savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın cenaze törenine, aralarında Cumhuriyet’in de bulunduğu bazı gazetelerin ve televizyon kanallarının alınmaması, bu basın organlarının cenaze töreninden haber vermesinin engellenmesi yönünde bizzat emir ve talimat verdiğini kamuoyuna açıklamıştı. Cumhuriyet Gazetesi, Başbakan’ın bu sözlerini “İtiraf” kabul ederek, Başbakan Davutoğlu hakkında dava açacağını duyurdu. Cumhuriyet’in açıklaması şöyle: “Basının temel görevi ve varlık nedeni, halkı olan bitenden haberdar etmek, halk adına denetlemektir. Bu nedenle, anayasadan ve yasadan kaynaklanan haber verme hakkımızı kanunsuz olarak çiğneyen zatıâlinize, yargı önünde hesap sormak için dava açıyoruz. Anlaşılan, etrafındakiler Başbakan’a bağlı olduğu kuralları anımsatmamış. O halde biz anımsatalım: İşte anayasal dayanağımız: Basın özgürdür, sansür edilemez Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 11. maddesinde, anayasa hükümlerinin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağladığı yazılıdır. Bu anayasanın: l 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik bir hukuk devleti olduğu, l 6. maddesinde, hiç kimse ya da organın kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamayacağı, l 10. maddesinde, herkesin kanun önünde eşit olduğu, devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları, l 22. maddesinde, herkesin haberleşme özgürlüğüne sahip olduğu ve bu özgürlüğün ancak belli şartların varlığı halinde bir hâkim kararıyla sınırlandırılabileceği, l 28. maddesinde, basının özgür olduğu ve sansür edilemeyeceği, devletin basın ve haber alma özgürlüğünü sağlayacak tedbirleri almakla yükümlü olduğu, olaylar hakkında yayın yasağı konamayacağı; l Basın Kanunu’nun 3. maddesinde de basının özgür olduğu ve bu özgürlüğün bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerdiği yazılıdır. Bu anayasa ve yasalar Başbakan’ı da bağlar.” Özel güvenlik 20 bindi 265 bine çıktı ALİCAN ULUDAĞ AKP’yle şaha kalktı ağlayan’da savcı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alan iki eylemciden birinin avukat kılığında içeri girmesi güvenlik ihmali tartışmalarını beraberinde getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, “istihbarat ve polisi pas geçerek” sadece özel Ç güvenlik görevlilerini sorumlu tuttu. Özel güvenlik sisteminin tümden kaldırılması gerektiğini belirten Erdoğan “Özel güvenlik teşkilatlarının hangi amaçla, kimler tarafından, nasıl kuruldukları hepsi soru işaretidir” dedi. Polisle başa baş l 1 Mart 2013’te Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde yemek zammını protesto etmek isteyen öğrencilere biber gazı sıkan güvenlikler, tekme, yumruk ve coplarla müdahale etmişti. l Soma’nın Yırca köyünde yapılması planlanan termik santral için Kolin Grubu’na bağlı özel güvenlik görevlileri 21 Ekim 2013’te zeytinlikleri kesmek istedi. Ancak Somalılar zeytinliklerin kesilmesine izin vermeyince özel güvenlik görevlilerinin şiddetine uğradı. Güvenlik görevlileri 11 köylüyü kelepçeledikten sonra 100 zeytin ağacının kesilmesine başlandı. l TürkiyeKazakistan maçında stadı terk eden Volkan Demirel’i görüntülemek isteyen gazetecilere saldıranlar da yine özel güvenlikler olmuştu. l KadıköyKartal hattındaki metrolarda dönemin Başbakanı Erdoğan’ın resimlerinin üstüne sticker yapıştıran üniversitelilere özel güvenlik görevlileri müdahale etmişti. Şiddeti eksik olmadı Oysa özel güvenlik sistemi, AKP döneminde çıkarılan düzenleme ile yasal altyapı kazandı. AKP iktidara gelmeden önce özel güvenlik alanını düzenleyen bir yasa yoktu. Sayıları ise yaklaşık 20 bin dolayındaydı. Erdoğan başbakanlığındaki AKP hükümetinin, 2004 yılında Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa’nın yürürlüğe girmesi ile özel güvenlik şirketleri mantar gibi ortaya çıktı. Özel güvenlik görevlisi sayısı da yıllar içinde artarak, 265 bine çıktı. Bu veri, özel güvenlik sayısının polisle başa baş yarıştığını gösteriyor. Emniyetin 2014 faaliyet raporunda emniyetin toplam personelinin 269 bin 898 olduğu belirtildi. Erdoğan’ın önerisinin nasıl uygulanacağı ise bilinmiyor. Sadece kamu binalarını 100 binin üzerinde özel güvenliğin koruduğu düşünüldüğünde, bu açığı emniyetin kapatması için yeni polis alımlarına ihtiyaç duyulacak. Diğer taraftan sistemin kaldırılmasından en az 1 milyon kişi olumsuz etkilenecek. Avukatlara üst araması yapılması üzerine güvenlik görevlisi, çevik kuvvet polisi ve avukatlar arasında yaşanan arbede dün de sürdü. Arbede sırasında kimi avukatlar ezilme tehlikesi geçirdi. (Fotoğraflar: DHA) Çevik kuvvet Kocasakal ve avukatları bina dışına kalkanlarla çıkardı umhurbaşkarevlilerinin amiri ve çenı Recep Tayyip vik kuvvet amiri ile göErdoğan’ın avurüştü.Görüşme sırasında katların adliyeye girişleçevik kuvvet kalkanlarriyle ilgili “Bal gibi arala müdahaleye başladı ve nır” sözlerinden sonra Kocasakal’ın da aralarınCANAN arama uygulaması Çağda bulunduğu çok sayıCOŞKUN layan Adliyesi’nde polis da avukatı süpürdü. Adlişiddetine dönüştü. Avuyenin katlarında bulunan katlar gün boyunca üzerlerini avukat ve yurttaşlar bu duruma aratmamak ve XRay cihazından ıslıklarla tepki gösterdi. eşyalarının geçirilmemesi için direndi. Kocasakal: Eşit İstanbul Cumhuriyet Başsavmuamele istiyoruz cısı Hadi Salihoğlu da dün geKocasakal polis müdahalesine cikmeli bir talimat yayımlauğradıktan sonra Başsavcı Hadi yarak, aramanın Avukatlık Salihoğlu ile bir görüşme yaptı. Kanunu’na aykırı olmadığını, Görüşmenin sonrasında adliye güvenlik amaçlı bir denetim olönünde basın açıklaması yapan duğunu savundu. Kocasakal, “Çevik kuvvetin içinÇağlayan Adliyesi’ne girmek isteyen İstanbul Barosu Başkanı de bulunan bir memurun ‘baro başkanıysa baro başkanı’ diyeÜmit Kocasakal’ın da bulundurek üzerimize yürüdüğünü bizğu bir grup avukata çevik kuvzat tanık oldum. Eğer hâkim ve vet tarafından defalarca müdasavcıya bu muamele yapılmayıp hale edildi, güvenlik görevlileri kapılarda etten duvar ördü. ki yapılsa buna da tepki gösteriKocasakal burada güvenlik görim, avukata yöneliyorsa bu ka Çağlayan Adliyesi’nden avukatları ‘süpürdüler’ C bul edilemez. Bu sorunun köklü çözümü için pazartesi öğleden sonra bir görüşme yapılacak. Başsavcılığın kontrolünde olan bir adliyede polisin darp etmesi kabul edilemez. Gerekli hukuki işlemi yapacağız. Bu durum bütün yargı camiasına yapılmış kabul edilmelidir” dedi. Yeni polis alımı Eylem var Kocasakal, önümüzdeki hafta gerekli tepkiyi ve birlikteliklerini göstermek adına bir araya geleceklerini aktararak, “Burada artık öyle görünüyor ki sadece başsavcılığın iradesi değil daha üstlerden yukarılardan bazı iradelerin emirlerinin geldiği anlaşılıyor. Biz eşitlik temeli istiyoruz. Hâkim ve savcıyı da bu şekilde geçiriyorsanız buyurun geçirin. Ancak sadece avukatı potansiyel bir suçlu gibi gören bu uygulama ve anlayışı kabul etmemiz mümkün değil” diye konuştu. l İSTANBUL Arınç, güvenlik açığına değindi. Arınç: Büyük adliyeyle iyi mi ettik? Almanya’nın Köln kentinde, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin düzenlediği programa katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesine değindi. Arınç “Bu kadar büyük adliye yapmakla iyi mi ettik diye şimdi de düşünmek lazım. Bine yakın hâkim ve savcı çalışıyor, buralara davalı, davacı giren hatta işini takip eden 30 binle 60 bin arasında değişen bir sirkülasyon var. Hangi güvenlik görevlisi, hangi özel görevli bütün dikkatini bu kişiler üzerinde toplayabilir” dedi. “Şehidimizin kanı yerde kalmayacak bu zalimlerden hesabını mutlaka soracağız” diyen Arınç şöyle konuştu: “İstiyorlar ki Alevi Sünniyle düşman olsun Türk Kürt birbiriyle kavga etsin. Bunun için teröre destek veriyorlar. Onları bulacağız ipliklerini pazara çıkaracağız ve hesabını burunlarından fitil fitil getireceğiz” dedi. l Haber Merkezi Türkİş’e bağlı Türkiye Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası Genel Başkanı Bolat Ankaralı günah keçisi olduklarını belirterek “Cumhurbaşkanı, kanun çıkarılırken başbakandı. Çıkıp bu kanunu savundu. Şimdi bunu kaldırmak istiyorlar. Acaba Çağlayan Adliyesi’nde polis olsaydı, aynı olay olmayacak mıydı? 100 bin polis alınması gerekiyor. Polis devleti oluruz o zaman. Polis şiddetinden insanlar mağdur” dedi. l ANKARA ‘Günah keçisiyiz’ ‘Bağış, İngiltere’de valiz dolusu parayla yakalandı’ CHP İstanbul 1.bölge milletvekili adayı ve gazeteci Barış Yarkadaş, eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın İngiltere’de valiz dolusu parayla yakalandığını ileri sürdü. Olayı Türk Dışişleri’nin kapattığını belirten Yarkadaş, 4 eski bakanın uluslararası mahkemelerde yargılanacağını söyledi. Halk TV’de Ayşenur Aslan’ın sunduğu “Medya Mahallesi” programına konuk olan Yarkadaş, adı yolsuzluğa karışan eski bakan Egemen Bağış hakkında çok konuşulacak bir iddia ortaya attı. Cumhuriyet’e de yaşanan olayı doğrulayan ve yaklaşık 1 ay önce meydana gelen olayı anlatan Yarkadaş, “Heathrow havaalanında Bağış’a ait 1 ya da 2 valizden polis köpekleri ile yapılan aramada yasal limitlerin çok üzerinde para çıktı. Türk Dışişleri devreye girerek olayı kapattı” dedi. Bavulların arandığı sırada Bağış’ın yanındaki arkadaşına “Beni tanımadılar herhalde” dediğini kaydeden Barış Yarkadaş, “İran’la ABD’nin yaptığı anlaşma sonrası, bu tür karanlık ilişkiler açığa çıkacak” dedi. Bağış ise “Deli saçması bir iftira. Yargı nezdinde gereken girişimde bulundum”dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Polis “Baro başkanıysa baro başkanı” deyip Kocasakal’ın bulunduğu gruba müdahale etti. (DHA) Feyzioğlu: Suç duyurusunda bulunacağız Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ise İstanbul Adalet Sarayı’nda yaşanan tartışmalarla ilgili olarak sosyal medyada yaptığı açıklamada, hâkimleri, savcıları, adliye personelini taramadan geçirmeyen, adliyeye giren kolileri X Ray’e sokmayan ve denetimi aksatan herkes hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Feyzioğlu açıklamasında özetle, “Adliyelere girişte avukatları itip kakan, darp eden, hâkim ve savcılardan farklı muameleye tabi tutmaya kalkışan her güvenlik görevlisi ve onlara talimat veren herkes hakkında (başsavcı veya siyasetçi) suç duyurusunda bulunacağız. Meslektaşlarımızın tutanakları bize ulaştırmasını bekliyoruz. Kim suç işliyorsa buna pişman olacak” dedi. l İSTANBUL Adliye’de Kuran okutuldu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Adliye’nin eksi 6’daki bodrum katında bulunan mescitte, Cuma namazı öncesi Kuranı Kerim okuttu. Kuranı Kerim’i İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, başsavcıvekilleri, hakim ve savcılar ile adliye personelinin dinledi. l İSTANBUL C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle