18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 27 Nisan 2015 EDITÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BARIŞ AKTAŞ Çağlayan’da güç savaşı Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Karaca ve cemaatçi polisler hakkında verilen tahliye kararı Çağlayan Adliyesi’nde mahkemeler arası karar savaşına döndü amanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün, eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakup Saygılı ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in de aralarında bulunduğu cemaat operasyonlarında tutuklanan şüpheliler hakkında İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi tahliye kararı verdi. Karar, adliyede mahkemeler arası karar savaşlarına dönerken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı adliyede gece mesaisi yaparak tahliye kararlarına “dur” dedi. Şüphelilerin avukatları İstanbul Sulh Ceza Hâkimlikleri’nin reddine ilişkin İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi’ne talepte bulundu. Mahkeme de avukatların talebini yerinde bularak kararında CHP Denizli Milletvekili, eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in yargılandığı davaya atıf yaptı. Kararda, ceza yargılamasında başvurulan kanıtlama araçlarından birinin belgeler olduğu aktarılarak, “Yargılama makamları, suç isnadı nedeniyle oluşan uyuşmazlığı çözümlerken, kendiliklerinden getirttikleri ya da iddia ve savunma doğrultusunda sunulan belgelerin güvenilirliğini de denetlemek durumundadır. Güvenilirliğin denetlenebilmesi için belgenin aslının, bu mümkün olmadığı takdirde ise aslına uygunluğunun yetkili makam ve kişilerce onanmış örnek ya da kopyalarının dosyaya konulması gerekir” denildi. Mahkeme reddi hakim talebinin ardından tahliye taleplerini incelemesi için İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ni yetkilendirdi. 32. Asliye Ceza Mahkemesi Karaca ve 70 polisin tahliyesine karar verdi. Kararda, ilk tutuklama kararı verilmesi koşullarında değişiklik olmaması şeklinde yasanın aramadığı gerekçelerle tutuk haber 13 S Tahliye kararının yarattığı sorular amanyolu Yayın Grup Başkanı Hidayet Karaca, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakup Saygılı ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in de aralarında bulunduğu cema S at operasyonlarında tutuklanan şüphelilerin tahliye kararı Sulh Ceza Hakimlikleri ve Asliye Ceza Mahkemeleri arasındaki güç savaşını ortaya koydu. Tahliye bilmecesi beraberinde Sulh Ceza Hâkimlikleri’nin yetki alanları ile ilgili pek çok soruyu da gündeme getirdi. l Sulh ceza hâkimliğinin yetkisi ulh Ceza Hakimlikleri 1725 Aralık operasyonlarının ardından 6545 sayılı Yasa ile kuruldu. Savcılığın yürüttüğü soruşturmalarda arama, el koyma, tutuklama ve tutukluluğa itiraz kararlarının verilmesi Sulh Ceza Hâkimliklerinin yetki alanında bulunuyor. Söz konu S CANAN COŞKUN Cezaevi önünde beklediler Tahliye kararının ardından önceki gece UYAP kapatılarak kararın cezaevine gitmesi engellendi. Tutuklu avukatları ve gazeteciler Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde polisin müdahalesine maruz kaldı. Haklarında tahliye kararı verilen tutuklulara destek olmak için çok sayıda kişi Silivri Cezaevi önünde toplandı. Jandarmanın “dağılın” uyarısı yaptığı destekçilerin bekleyişi sabaha dek sürdü. Öte yandan basın mensupları adliye binasındaki basın odasına dün de savcılık talimatıyla alınmadı. Nisan’da “görevsiz ve yetkisiz” olarak İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ni görevlendirdiğini belirtti. İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin 25 Nisan’da aldığı kararlarla İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararının hukuken geçersiz olduğuna dair karar verdiğini kaydetti. Salihoğ lu, kararın savcılığa gönderilmediği, bu kararları avukatlara tebliğ ettiği aktarıldı. Salihoğlu, İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği’nin şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verdiğini kaydetti. Nöbetçi infaz savcılığı da dün akşam saatlerinde 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği tahliye kararını, mahkemeye iade etti. Davutoğlu: Emri Pensilvanya verdi aşbakan Ahmet Davutoğlu, STV Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve usulsüz dinleme soruşturmaları kapsamında tutuklanan 70 polis hakkında çıkarılan tahliye kararını değerlendirdi. “Yargıda bir darbe yapmaya kalkıştılar. Asliye hukuk mahkemesi yasaların dışına çıkarak tutuklularla ilgili tahliye kararı aldı” diyen Davutoğlu, tahliye kararı için bir hafta önce Pensilvanya’dan talimat alındığını öne sürdü ve buna ilişkin kayıtların ellerinde olduğunu açıkladı. su Sulh Ceza Hakimliği yargıcının reddi ile ilgili madde ise Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde düzenleniyor. Maddede, “Reddi istenen Sulh Ceza Hakimine karşı, yargı çevresi içinde bulunduğu Asliye Ceza Mahkemesi karar verir” hükmü yer alıyor. B l Mahkeme yeni, kanun eski üpheli avukatları söz konusu durumda Sulh Ceza Hakimlikleri yargıçları hakkında Asliye Ceza Mahkemesi’ne reddi hâkim talebinde bulundu. İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi de avukatların talebi yerinde bularak, tahliye incelemesini yapmak üzere İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ni atadı. İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği ise kararında şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Bu da Asliye Ceza Mahkemeleri’nin Ş luluğun uzatıldığı vurgulandı. İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği ise 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin yetkisi olmadığı halde verdiği reddi hâkim kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle “yok hükmünde” olduğuna, ayrıca 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nden tahliye talepli dilekçelerin istenmesine karar verdi. Mahkeme kararlarının birbiri ardına geldiği süreçte İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu önceki gece 02.20’de basın açıklaması yayınladı. Salihoğlu açıklamasında, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevine girmemesine rağmen soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden 24 Gece mesaisi Tutukluluk uzadı Mahkemeye iade ahliye kararına ilişkin Fethullah Gülen’in son açıklamasında tahliye imasında bulunduğu ortaya çıktı. Fethullah Gülen’in 20 Nisan’da yayınlanan sohbetinin satır arasında “Allahım, medresei Yusufiye misafirlerini salıver ve onları en çabuk zamanda sevdiklerine kavuştur!..” dediği belirtildi. Gülen, tahliye imasında bulunmuş kararlarının Sulh Ceza Hâkimliklerini bağlayıp bağlamadığı ikilemini ortaya çıkardı. Avukat Celal Ülgen, torba yasada Sulh Ceza Hakimlikleri ile ilgili kanunun değişmediğine değinerek, “Boşluk var. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararının üstünde olamaz. Hiyerarşik açıdan Sulh Ceza Hâkimliği, Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi olarak sıralanır. Sulh Ceza Hakimlikleri yeni ama karar eski” yorumunda bulundu. T l Torba yasa ne diyor? ulh Ceza Hâkimliklerinin kurulmasını düzenleyen 6545 sayılı yasanın 10. maddesinde Sulh Ceza Hâkimlikleri ile ilgili yetkileri ve görevleri barındırıyor. Madde, özetle “Kanunların ayrıca görevli kıldığı hal S ler saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hâkimliği kurulmuştur” diyor. l Savcının imzalama(ma) yetkisi ahkemenin verdiği tahliye kararının cezaevi tarafından infaz edilebilmesi için savcının mahkeme tarafından hazırlanan tahliye müzekkeresini imzalaması gerekiyor. Söz konusu olayda şüpheli avukatları önceki gece İstanbul Adliyesi’nde müzekkereyi imzalatacak nöbetçi savcı bulamadılar, Savcıya ulaşıldığında ise Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı’nın talimatıyla imzalamayacağını belirttiğini dile getirdiler. “Başsavcı veya Başsavcı Vekilinin müzekkereyi imzalamama talimatı verme yetkisi var mıdır” diye sorduğumuz Prof. Dr. Ersan Şen, “Tahliye kararının yasal dayanağı yok. ‘Nükleere inat yaşasın hayat’ Karadeniz İsyandadır Platformu ve Kuzey Ormanları Savunması tarafından, Çernobil felaketinin 29. yılında dün yüzlerce kişi Kadıköy Altıyol’daki Boğa heykeli önünde toplandı. “Ya nükleer, ya hayat”, “Geç olmadan nükleere hayır” , “Çernobil de son teknolojiydi” ve “Radyoaktif atıkları ayakkabı kutularında saklayamazsınız” yazılı pankart ve dövizler taşıyan grup, “Nükleere inat, yaşasın hayat”, “Nükleer şirket, ülkemizi terk et” sloganları attı. Polisin yürüyüşe izin vermemesi üzerine grup, Bahariye Caddesi üzerinden Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na ve Mühürdar Caddesi’ne indi. Burada bir dakika yere yatarak ölümleri anımsatan grup daha sonra İskele Meydanı’na indi. Öte yandan Küresel Eylem Grubu da dün Galatasaray Lisesi önünde toplanarak çeşitli pankart ve dövizler açarak sloganlar attı. Fotoğraf: CAN EROK M Başsavcı yetki bakımından yetki yokluğundan infazı engelliyor. Dünyanın hiçbir yerinde 10 adet hakimliğin 10’u da reddedilmez. Olağanı konuşmuyoruz. Söz konusu durumda silahlar çekilmiş. HSYK müdahil olmalı” dedi. Avukat Celal Ülgen ise, savcıların imzalamama emri veremeyeceğine vurgu yaparak, “Savcının emriyle tahliye kararlarını durdurmak yanlış. Taraf gözlüğü ile değil hukukçu kimliği takmak lazım. Somut olayda pusu kurulmuş. Askeri casusuk davasında yetkili hakimin nöbet günü beklenmiş. O da yandaş bir hakimi atamış. Her iki tarafın da yaptığı yanlış” diye konuştu. l ‘İmzalamayan savcı ağladı’ idayet Karaca’nın avukatı Gültekin Avcı Çağlayan Adliyesi önünde açıklamalarda bulundu. Tahliye kararını imzalamayan nöbetçi savcı ile görüştüğünü ifade eden Avcı, savcının ‘başıma gelecekleri biliyorum ama imzalayamam’ dediğini ve ağ H Önceliği kadın ve çocuk hakları ALİ AÇAR ladığını söyledi. Savcının ellerinin titrediğini, sigara üstüne sigara yaktığını ve vicdan azabı içinde olduğunu iddia eden Avcı, “Baskıyla karşı karşıya... Hayatınızda bir kez imtihanı kazandığınızda kitlelere adalet hediye edersiniz dedim” ifadelerini kullandı. CHP’nin Kahramanmaraş 2. sıra adayı Postalcı, ‘Kadınların parlamentoda olması kardeşlik ortamını artırır’ dedi l HSYK müfettiş görevlendirdi âkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Çağlayan’daki güç savaşıyla ilgili olarak harekete geçti. HSYK, iki başmüfettişin görevlendirildiğini açıkladı. H Nilden Bayazıt Polatlı (ortada) mahalelle mahalle gezerek yurttaşlarla bir araya geliyor. HP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Kahramanmaraş’ta 2. sıradan aday gösterilen Yeditepe Üniversitesi, Kültür Üniversitesi ve sonrasında Boğaziçi Üniversitesi’nde siyaset iletişimi dersleri veren Toplumcu Düşünce Enstitüsü ve KADER üyesi Nilden Bayazıt Postalcı’yla seçim sürecini konuştuk. Postalcı, önceliğinin kadın ve çocuk hakları C üzerinde çalışmalar yapmak olduğunu söylüyor. İstanbul’da yaşamanıza karşı Kahramanmaraş’tan aday oldunuz? Neden böyle bir risk aldınız? Kahramanmaraşlı bir ailenin çocuğuyum. CHP uzun dönemler bölgede 6 ila 7 arasında milletvekilliği çıkarmış bir parti. CHP olarak üzerinde ısrarla durduğumuz iktidar partisinin son dönemde yoğunlaştırdığı mezhepsel bölünmeler, etnik kimlik ayrışmaları Kahramanmaraş’ta oldukça yoğun hissediliyor. Temel amacım gergin siyasi atmosfere kadın gözüyle müdahale etmek ve burayı tekrar CHP’nin kalesi yapmak. Siyasete neden girdiniz neler yapmak istiyorsunuz? Kahramanmaraş, kadının özellikle toplumsal alanda olmadığı bir bölge; bunu değiştirmek için çalışacağım. Kadınların parlamentoda olması barış ve kardeşlik ortamını artırır. Nefretin yerini barışın almasını sağlar. HSYK Başkanı Kenan İpek, İstanbul 29. ve 32. Asliye ceza mahkemelerinin, delilleri ve dosyaları incelemeden karar verdiğinin anlaşıldığını kaydetti. l Yolu açan İslam Çiçek vukat Ömer Turanlı, reddi hâkim kararının sebebinin İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği yargıcı İslam Çiçek olduğunu belirtti. Turanlı, “İslam bey reddi hakim talebinin sulh cezaya değil mahkemeye yapılması gerektiğine karar verdi” dedi. Çiçek, 17 Aralık A soruşturmasında Rıza Sarraf’ı tahliye eden hâkimdi. Çiçek’in 19 Ocak 2015 tarihli bir tahliye ve reddi hakim talebinin incelenmesi kararında, “Sulh Ceza Hakimliklerinin mahkeme olmadığı ve bu istemin hakimlikleri kapsamadığı” gerekçesine yer verdiği belirtildi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle