19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 20 Mart 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN haber 7 AKP ranta doymuyor FIRAT KOZOK Hükümetin art arda getirdiği yasalarda buram buram rant kokusu var Nisan’da yasama faaliyetlerini sonlandırmaya hazırlanan TBMM, son düzlüğe AKP’nin rant düzenlemeleriyle girdi. YSK’nin yandaş televizyon kanallarına ceza vermesini engelleyen düzenleme muhalefetin yoğun itirazları nedeniyle geri çekilirken, iki kıyak düzenleme daha yolda. Doğu ve Güneydoğu’daki elektrik dağıtım şirketleri için kayıp kaçak oranlarının yeniden belirlenmesine yönelik düzenleme Enerji Komisyonu’nda kabul edilen teklife eklendi. İstanbul Sultanbeyli’de gecekondularda yaşayan vatandaşlara tapularının verilmesine ilişkin düzenlemenin içerisine de bunun karşılığı olarak bölgede arazi toplayan şirketlere Hazine arazilerinin verilmesi eklendi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Meclis’in son 1 hafta içerisinde gündemine aldığı rant düzenlemelerini şöyle sıraladı: 5 ‘Ya rant, ya fesat’ Gündeme getirilen tüm düzenlemelerin Türkiye açısından “vahim” olduklarına işaret eden Hamzaçebi, şöyle konuştu: “Yapılan çalışmalardan Sayın Davutoğlu’nun haberi var mıdır, yok mudur bilmiyorum. Ama iki halde de vahimdir. Çünkü çıkarılan düzenlemeler ya birilerine rant aktaran ya da ihaleye fesat karıştırma amacı taşıyan düzenlemelerdir. yi bu kez yasa teklifiyle gündeme taşıdı. Önceki gün toplanan Enerji Komisyonu’nda görüşülerek kabul edilen Elektrik Piyasasında Değişiklik Yapılmasına İlişkin Teklif ile Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için kayıp kaçak oranlarının yeniden düzenlenmesi konusunda düzenleme yapıldı. Dağıtım özelleştirmesindeki temel amaç, kamu eliyle düzeltilemeyen kayıp kaçak oranlarını özel sektör eliyle makul seviyelere çekebilmektir. Bu çerçevede bir ihale yapıldıktan sonra kanunla kayıp kaçak oranlarını yeniden düzenleyerek bir Yeniden düzenleme yapıldı Yandaş şirketlere kayıp kaçak kıyağı: Başbakan Ahmet Davutoğlu, göreve başladığı ilk gün imzaladığı kararnameyle elektrik şirketlerine borcu bulunan çiftçilerin, devletten olan tarımsal destekleme alacaklarının, şirketlere ödenmesinin yolunu açtı. Kararneme, yargıdan döndü. Hükümet, Bakanlar Kurulu kararıyla yapamadığı düzenleme Komutanların tutuklanmasına gönlüm razı olmadı Kuvvetler’in Erdoğan, Silahlıde tehlikelerle min tarihin her döne aldığını söyledi k karşı karşıya umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Harp Akademileri Komutanlığı’nı ziyaret etti. Burada yaptığı konuşmada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tarihin her döneminde tehlikelerle karşı karşıya kaldığını belirtti. Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı nedeniyle İstanbul’da düzenlenen etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin 2015 yılını şanlı mücadele ve zaferin 100. yıldönümü olarak kutlarken, birilerinin de bu yılı Türkiye karşıtlığı ve Türkiye düşmanlığının bayrağı haline dönüştürmek istediğini söyledi. Ermeni diyasporasının dünyanın her yerinde soykırım iddialarına dayalı kampanyalarla Türkiye düşmanlığını geniş toplum kesimlerine aşılamaya çalıştığını vurgulayan Erdoğan, “Bu kampanyalarının amacı tarihin bir döneminde Ermenilerin yaşadığı acıları canlı tutmaktan ziyade, doğrudan ülkemize ve milletimize düşmanlık yapmaktır. Tarihin her döneminde olduğu gibi, bu büyük savaş yıllarında da yaşanmış acılar, trajediler olabilir. Anadolu’da Ermenilerin gördüğü zarar kadar, Ermenilerden zarar gören yüz binlerce Müslüman vardır. Bunlar belgelerde kayıtlıdır” dedi. Herkesi belgelerini ortaya koymaya çağıran ve “Ey Ermeni diyasporası” diye seslenen Tayyip Erdoğan, “Ey Ermeni Diyasporası, Ey Ermenistan yönetimi. Gelin, buyrun. Bizim arşivimiz. Belgeler burada. Bizim şuanda yüzbinlerce, milyonu aşmış, tasnifi yapılmış belgemiz var. Senin ne kadar belgen var. Çıkar belgelerini. Tarihçileri görevlendirin, arşivcileri görevlendirelim, siyaset bilimcileri görevlendirelim. Hatta arkeologları, hukukçuları görevlendirelim. Gelsinler bu belgeler üzerinde çalışsınlar. Her şey ortada” diye konuştu. takım şirketlere rant aktarmak, ihaleye fesat karıştırmaktır. Vatandaşa tapu, şirketlere Hazine arazisi: İstanbul Sultanbeyli’de yıllardır tapu sorunu yaşayan yurttaşlara tapu bahanesiyle özel şirketlere Hazine arazilerinin verilmesinin önü açılıyor. TBMM’de görüşülmekte olan internet düzenlemeleriyle ilgili torba yasaya eklenen geçici maddeyle yurttaşların üzerine gecekondu yaptığı ancak, özel şirketler tarafından parça parça toplanan arsaların tapularının yurttaşlara dağıtılması karşılığında şirketlere trampa hakkı veriliyor. Yani Sultanbeyli’deki tapular karşılığında buradaki şirketlere Hazine arazilere verilecek. Bu kapsamda Yeni Bosna’daki 74 dönümlük Hazine arazisinin kullanılması planlanıyor. YSK düzenlemesinden geri adım: AKP, özellikle seçim dönemlerinde yandaş televizyon kanallarını zor durumda bırakan ve reklam gelirlerini azaltan YSK cezaları konusunda kurulu devreden çıkartan düzenlemeyi apar topar TBMM’ye getirdi. CHP’nin yoğun tepkisi üzerine düzenlemeden son anda geri adım atıldı. TRT kaynakları AA’ya: Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki torba tasarıyla TRT alımlarında Anadolu Ajansı’na kamu ihale yasası muafiyeti tanınıyor. Aynı torbaya bankalar hakkında spekülatif haber yapma ve bankaların itibarını zedelemeye dönük söylemler de suç olmaktan çıkartılıyor. ANKARA Deplasmanda Bir Maç Siyasetin kapsamının pek geniş olduğu, kimi zaman devlet toplum ilişkisinin karmaşık karakterini yansıttığı söylenir. Böyle söylenmesinin en önemli nedeni, devlet erkinin bir siyasal güçten diğerine geçmesinin mümkün olabilmesidir. Siyaset daim, devlette cisimleşen iktidar geçicidir. Devletsiyaset ilişkisinin kimi zaman tarihte ve tüm coğrafyalarda “siyaset meydanında” sonlanması bu nedenledir. Ama yine de bu türden bir değerlendirme, devleti küçümsemeye yol açmamalı. Devlet, evvel eski siyasetin odak noktası, ereği, amacı, hevesi, sevdası, bırakılmak istenmeyen belalısıdır. HHH Devlet, devlet olmak için ne yapacak? Birinci işi tüm topluma hizmet etmek. Bunun için de “ekonomik büyümeye” ağırlık verecek, iktisadın mahalle ağzıyla söyleyelim, büyütebilirse “pastayı büyütecek”. İkinci temel görevi, eğer kapitalist devletten söz ediyorsak, pastayı, yani geliri dağıtırken egemen sınıfın çıkarını kollayacak. Bir de üçüncü temel görevden söz etmeliyiz; o da devletin, devlet aparatının kamudan bağımsızlaşarak oluşturduğu, görece bağımsız kıldığı teşkilatın ve ona güç veren kesimlerin çıkarlarını korumak, kollamaktır. HHH Nasıl koruyup kollayacak? Devleti sivil toplum karşısında konumlandırarak kuşkusuz. Polis, asker, mahkeme, aba, sopa ve hepsine geniş bir hayat alanı sağlamak üzere ideolojinin bitmez tükenmez olanaklarıyla yapar bunu devlet. Siyaset alanı sıkıştığında devlet de sıkışır, sıkıştırır. Yasalar yetersiz kaldığında, yenilemekte zorluk varsa meclisi bypass eder; kararnamelere, o da olmadı olağanüstü yöntemlere başvurur. Daha da olmadı “ben yaptım oldu” der. Ama bütün bunlar siyasi iktisadın sessiz, derinden belirleyiciliği alanında ve siyasetin devlet iktidarından daha geniş bir alanı temsil ettiği gerçeği, tehlikelerle C Erdoğan, Harp Akademileri Komutanlığı’nı ziyareti sırasında yaptığı konuşmada “Eski Genelkurmay Başkanımız başta olmak üzere, yakından tanıdığım pek çok komutanın tutuklanmasına şahsen gönlüm hiçbir zaman razı olmadı” diye konuştu. AA Paşalar için daha önce ne demişti? Harp Akademileri’ni ziyaret eden ve bura alkışlanmasıdır”demişti. da konuşan Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz Erdoğan, Balyoz davasına ilişkin ise yaptıdavalarında tutuklanan askerlerle hakkınğı konuşmada,“ İtalya’da temiz eller olduğu da yaptığı “Operasyonlarla şahsım başta olzaman İtalya’yı Türkiye’ye örnek gösterenmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, al ler lütfen şu anda da Türkiye’de temiz eller datıldı... Samimiyetle ifade ediyorum; eski operasyonunu yapanlara saygı duysunlar, Genelkurmay Başkanımız başta olmak üzesaygı duysunlar... Geçen akşam bir televizre, birlikte mesai sarf ettiğim için yakından yon kanalında bir gazetenin bir mensubu ta tanıdığım pek çok komutanın tutuklanması İtalya’ya gitmiş. Temiz eller operasyonunun na şahsen gönlüm hiçbir zaman razı olmadı” savcısını bulmuş, onunla söyleşi yapıyor. Ne açıklamayala adeta daha önceki açıklamakadar güzel. Tamam da benim ülkemde bu larında çark etti. Ergenekon davasında kenoperasyonu yapana da saygınız olsun. Niye disini davanın savcısı ona durmadan vuruolarak gösteren Erdoyorsunuz. Bırakın bağan,“ Savcı millet adıkayım, nereye varana vardır, biz de milcak bu işin sonu. Ralet adına hakkı arahat olun. CD’leri dinliErdoğan’ın açıklamasına ilk tepmanın gayreti içindeyorum şok oluyorum. ki ise CHP Grup Başkanvekili Levent yiz. Bu anlamda savcıİnanın o CD’yi dinleGök’den geldi. Davaların siyasi olduğulık ise evet savcıyım. mesem inanmayacanu ve kurulan bir kumpasla herkesin Hukuki süreç henüz ğım ama CD’yi dinlemağdur edildiğini baştan beri savunişlerken demokratik yince şoklara giriyoduklarını anlatan Gök,“ O zaman ‘Ben siyasi sürece darbe bu davaların savcısıyım’ diyerek sahip rum. İlk defa bir sivil vurma iddiasıyla somahkemede böyle bir lenmişti, arka çıkmıştı. O zaman Başruşturulan illegal yasürecin olması aslında bakan olarak da biliyordu bu delillepılanmaların avukatTürk demokrasisi adırin sahte olduğunu. Bunların özel ürelığına savunmak anna çok önemli. Türkitilmiş deliller olduğunu en iyi kendicak demokratik huye bir değişimi, dönüsi biliyordu. Siz bir davanın savcısıysakuk devleti anlayışışümü demokrasi adınız, o dosyayla ilgili en önemli bilgiler na inancı zayıf olan na yaşıyor” diye sasizde demektir. Şimdi boş yere timsah bir siyasi anlayışın vunmuştu. gözyaşları dökmesin, inandırıcı değil.” dolu zemininde olup biter. HHH Bu anlatılanlardan devletin, devleti ele geçirmiş siyasal gücün çaresiz olduğu sonucu çıkmamalıdır. Yukarıda anlatılan “koruma ve kollama” yöntemleri “devlet saydam olmalı” ütopyasını sık sık dile getiren, tarihten bir vakit ders almayan bizim gibi fukaralara rağmen pek zengin bir “gizli” dünyaya sahiptir. Gaddarlık onun öteki adıdır; baskısını sık sık izleme, gözleme, fişleme yöntemleriyle “sır küpü”, “devlet sırrı” gibi yasalaştırılmış alet edavatla sivil topluma nanik yaparak uygular. HHH Lakin yine de toplum devlet ilişkisinin gri alanlarında siyasetin olanaklarını kullanarak devleti ele geçirmiş siyasi ekibe karşı haklı bir mücadele yürütenler de çaresiz değildir. Toplumun genel çıkarlarının bir yana bırakıldığını, gelir dağılımında ölçünün hepten kaçtığını düşünenler, “dur şunu ve seni bir başka türlü düzenleyelim” diyenler, genel oy olanağını terk etmek istemeyen, meydanlar, sokaklar kapatılmış olsa da haklarını ille de kullanmakta ısrarlı olanlar siyaset meydanını zorlamaya başlarlar. HHH İşte böyle bir zamandayız. Hesap kitap işleri bu nedenle hız kazandı. Bu nedenle devleti ele geçirmiş olan siyasi güç kendini eskisi kadar güçlü hissetmiyor. Bir dermansızlık, bir sıkıntı, bir köşeye sıkışma duygusu sardı onu. Ama siyasetin varsayılan yasallıklarına, farklı esen rüzgâra kolayca teslim olacak değildir. Siyaseti sandığa, sandığı devletin pek de saydam olmayan dürüstlüğüne havale etmek, köşeye sıkışan çaresiz kurdun sivri dişlerini önemsememek pek vahim sonuçlara yol açabilir. Hesap kitap işlerine boğulup da devlet siyaset ilişkisinde nal toplamak pek mümkündür. Hayal kurmak iyidir de deplasmanda olduğunu unutmamalı insan. Ey Ermeni diyasporası ‘İnandırıcı değil’ 2 kişi gözaltına alındı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Birlik Vakfı tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Çanakkale Ruhu ve Gençlik” konulu komposizyon yarışmasının ödül törenine katıldı. Ders saati olmasına karşı çok sayıda öğrenci otobüslerle törene getirilirken, Erdoğan’ın kürsüde konuşma yaptığı sırada seyirciler arasından 2 kişi pankart açmak istedi. Salondaki sivil polisler protestoculara müdahale ederek ellerindeki pankartı aldılar. Polis tarafından salondan çıkarılan 2 genç gözaltına alındı. Ermeni Tasarısı yeniden gündemde 915 Ermeni Tehciri’nin 100’üncü yıldönümü yaklaşırken ABD Temsilciler Meclisi’ne soykırım iddialarını destekleyen bir karar tasarısı daha sunuldu. Kongre’de Ermeni lobisinin güçlü destekçilerinden, Cumhuriyetçi Illinois milletvekili Robert Dold ve California milletvekili David Paladao ile Demokrat New Jersey milletvekili Frank Pallone ve California milletvekili Adam Schiff tarafından sunulan ve 44 vekilin destek verdiği “Ermeni Soykırımı Hakikat ve Adalet Tasarısı”, ABD Başkanı’na 1915 yılı olaylarını “soykırım” olarak tanıması çağrısında bulunuyor. Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner tasarıyı gündeme taşıyıp ta 1 şımayacağına dair henüz bir işaret vermemişken, Beyaz Saray da son girişimle ilgili yorum yapmadı. Boehner’ın takdirine göre tasarı Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’na getirilebilir. Ancak tasarının, kabul edilse bile bağlayıcı özelliği bulunmuyor. Obama daha önce 1915 olaylarını nitelemek için “soykırım” kelimesi yerine “Mets Yeghern (Büyük Felaket)” demişti. Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin “Ermeni soykırımı” iddialarını 2010’da kabul etmesi WashingtonAnkara ilişkilerinde gerginliğe yol açmıştı. Bu arada Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 2009’da imzalanan ErmenistanTürkiye protokollerinin parlamentodan ge ri çekilmesinin Türkiye ile uzlaşma kapısını kapattıkları anlamına gelmediğini söyledi. Başkent Erivan’da düzenlenen Uluslararası Medya Forumu’nda konuşan Sarkisyan AA’nın haberine göre, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilere değindi. Sarkisyan, “Söz konusu protokolleri, Türkiye’nin yürüttüğü politika nedeniyle hayata geçirilmeleri imkânsız olduğu için geri çektim. Beklenen sonuca ulaşmadık ve bu konuda kimin suçlu olduğunu herkes biliyor. Ancak bu, Türkiye ile uzlaşma kapısını kapattığımız anlamına gelmiyor. Öte yandan üçüncü bir ülkenin yapıcı olmayan yaklaşımlarının kurbanı olan bir sürece katılmayacağız” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle