18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Perşembe 19 Mart 2015 ‘Gergedan’ Ankara Küçük Tiyatro’da Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın yeni oyunu “Gergedan” Ankara Devlet Tiyatrosu Küçük Tiyatro Sahnesi’nde seyirci ile buluşacak. Eugene Ionesco’nun yazdığı Barış Erdenk’in yönettiği oyun bugün ve yarın saat 20.00’de, 21 Mart’ta ise 15.00 ve 20.00’de sahnelenecek. Oyunda, Mert Kırlak, Hakkı Kuş ve Sanem Yeles rol alıyor. EDİTÖR: CELÂL ÜSTER 19 Konsepti Christina Flick, Melih Gençboyacı, Marie Groothof, Hilde Labadie, Floorvan Leeuwen, Kimmy Ligtvoet, Ariadna RubioLleó ve Daan Simons tarafından oluşturulan bir başka gösteri “Schwalbe Aldatır” Moda Sahnesi’nde 23 ve 24 Mart’ta sahnelenecek. dar zorlanıyor. Belçika’da yaşayan genç Türk sanatçısı Meryem Bayram’ın performans çalışması urtdışında sergilenen sahne yapıt AutonomousScenography 25 Mart’ta saat larının çok az uğradığı İstanbul’a 20.30’da Moda Sahnesinde gösterilecek. yepyeni bir soluk getirecek fesİki performans sanatçısının üçgen kattivali düzenleyen Avrupa Orta Batı Salanmış mukavvalarla oluşturdukları gösnat Projesi, Belçika’daki Türk teri müzikler ve seslerle izlesanatçı Mesut Aslan’ın dayicinin hayal dünyasına sesAvrupa Orta hil olduğu 0090 Platformu, Saleniyor. Batı Sanat nat Yönetmeni Mehmet Ergen olan İngiltere’deki Arco(The European ‘Acilen Hareket la Tiyatrosu, Rotterdam ŞeEtmemiz Gerek’ Middle West hir Tiyatrosu bünyesinde faaMustafa Kaplan ile Filiyet gösteren ve Ellen Walra Arts) Projesi’nin liz Sızanlı’nın 2003’te ven (RotterdamseSchouwburg) desteklediği İstanbul’da kurduklaileTanjaElstgeest(Productiehuis rı Taldans prodüksiyonu prodüksiyonları Rotterdam) yönetimindeki Proolan ve konseptini Filiz Sıductiehuis Rotterdam ile İstan sahneye zanlı, Mustafa Kaplan ile bul’daki Talimhane Tiyatrosu taşıyarak VaniaRovisco’nun oluşturtarafından oluşturuldu. duğu We Needto Move Urorganize gently (Acilen Hareket EtmeSanatçılar arasında ettiği, şimdiye miz Gerek) Türkiye prömigüçlü bağlar... dek İstanbul yerini 31 Mart’ta Moda SahOluşumun temel amacı ara sahnelerinde nesinde yapacak. İngiliz yazar Anders larında Türkiye’nin de bulunpek görülmeyen Lustgarten’ın Arcola Tiyatduğu çeşitli Avrupa ülkeleözellikte rosu için yazdığı yapıtından rindeki sanat organizatörlehareketle Mehmet Ergen’in riyle sanatçılar arasında kül bir festival, sahneye koyduğu Shraptürler arası güçlü bağların nel: 34 Fragments Of A Maskurulması olarak belirlendi. kentin çeşitli sacre (Şarapnel: Bir KatliaBu amaçla seçilen prodüksi semtlerinde mın 34 Parçası) adlı oyun, yonlar bir festival bünyesin seyircileriyle Roboski’de yapılan katliade bir araya getirildi. buluşuyor. Festival programında yer mın hangi parçaların birleşalacak çalışmaların ilki, Belçimesiyle oluştuğunu sorgulukalı sanatçılar Erki De Vries, PieterHuybyor. Bu oyun da festival kapsamında 4 ve rechts, KrisDelacourt’un imzalarını taşı5 Nisan tarihlerinde Talimhane Tiyatroyan CuratingSpaces Salt Beyoğlu’nda 20 sunda izlenebilir. Productiehuis Rotterdam prodüksiyoMart’a kadar görülebilir. Konsepti Christina Flick, Melih Gençnu olan HolyHolyHoly adlı performanboyacı, Marie Groothof, Hilde Labadie, sın konsepti İlyas Odman, Christina Flick, Floorvan Leeuwen, KimmyLigtvoet, AriKimmy Ligtvoet ile Melih Gençboyacı’ya, adna Rubio Lleó ve Daan Simons taramüziği iseAta Güner’e ait. Çalışmalarını fından oluşturulan bir başka gösteri Hollanda’da sürdüren sanatçıların bu gösSchwalbe Cheats (Schwalbe Aldatır) Mo terileri 2 ve 3 Nisan’da, Beyoğlu’ndaki Tida Sahnesi’nde 23 ve 24 Mart’ta sahneyatro D22’de görülebilir. leniyor. Sekiz performans sanatçısının Festival kapsamında ayrıca atölye çalışadeta kendilerini kaybettiği bu hareketli maları ve performanslardan sonra yapılagösteride fiziksel yetenekler sonuna kacak tartışmalar da yer alıyor. ZEYNEP AVCI Bu festival farklı Y İstanbul’un orta yerinde oyuncu, seyirci ve mekân ilişkilerine yeni bir bakış eçenlerde Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük’ündeki bazı sözcüklerin, kadına erkekegemen bakışı yansıtan cinsiyetçi karşılıkları insanları çileden çıkardı. Önce sosyal medyadan, ardından kimi gazetelerden tepkiler yükseldi. Cumhuriyet, daha da büyük bir duyarlılık gösterip, baş sayfasında, “Türk Densizlik Kurumu” başlığını attı. TDK’nin hem internet sitesinde, hem de basılı sözlüğünde, “müsait” sözcüğünün ikinci anlamı “Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)” diye veriliyordu. Bu kadarla kalsa iyi! “Serbest” sözcüğünün bir anlamı da “(kadın için) Ağırbaşlı olmayan, hoppa” idi. “Yollu” sözcüğüne bakıldığında, bir anlamının da “Kolayca edilen edilen (kadın)” olduğu görülüyordu. Örnekler daha da çoğaltılabilir. Bu konudaki tepkileri izlerken, ister istemez, iki yıl kadar önceki bir başka tartışmayı anımsadım. Dilini eşekarısı soksun G ‘Dil, düşüncenin giysisidir’ demişler. Nasıl düşünüyorsan, kadına erkeğe nasıl bakıyorsan, farklı ulusları nasıl görüyorsan, öyle bir dille konuşursun. Thomas Jefferson’ın bir sözü geliyor aklıma: ‘İnsanı gösteren dildir; konuş ki seni görebileyim!’ yetçi atasözleri ve deyimlerin yanı sıra, “Kürdün yağı çok olunca hem yer hem yüzüne sürer” gibi ırkçı atasözleri de eksik değildi o sözlükte. Yüzyıllardır erkeğin kadını aşağılayan, hor gören bakış açısının egemen olduğu bir toplumda yaşıyoruz. Bu tür atasözleri ve deyimler ya da argo sözler yeni ortaya çıkmadığı gibi, yaşadığımız toplumda varlığını koruyor. Toplumumuz insanı ya da erkeğinin belleği, cinsiyetçilik ve ırkçılıktan geçilmeyen bir kültürle yüklü. Kaldı ki, son yıllarda iktidarın önünü ardına kadar açtığı barbarlık, hamhalatlık, yobazlık ortamının elverişli ikliminde, kadınlara karşı şiddet ve cinayetlerin çığ gibi büyümesi de böylesi bir kültürün ürünü değil mi? Diyeceğim, dili ne kadar gizlersek gizleyelim, sözlükleri bu tür sözler ve deyimlerden ne kadar arındırırsak arındıralım, ne kadar “pembe sözlükler” üretirsek üretelim, “erkek toplum” onları yaşatmayı ve üretmeyi sürdürür. “Dil, düşüncenin giysisidir” demişler. Ne kadar doğru... Nasıl düşünüyorsan, kadına erkeğe nasıl bakıyorsan, farklı ulusları nasıl görüyorsan, öyle bir dille konuşursun... Thomas Jefferson’ın bir sözü geliyor aklıma: “İnsanı gösteren dildir; konuş ki seni görebileyim!” Hele, bir dilin argo sözlüğüne bak, o toplumun ta kendisini görürsün... Cinsiyetçi ve ırkçı sözler, atasözleri, deyimler, toplumdaki egemen anlayışın yaşama ve insanlara karşı duruşunu yansıtır... Tıpkı iktidarın, özellikle de o iktidarın başının kullandığı dilin, kadınlara, özgürlüğe, eşitliğe, adalete karşı duruşunu yansıttığı gibi... O yüzden, gelin, bir “Dilini eşekarısı soksun!” kampanyası başlatalım. Dilimize ayna tutan sözlüklerle değil, tarihin derinliklerinden gelip zihinlerimize kök salan kültürel belleğimizle hesaplaşalım. Yeni değil Dilci ve yazar Ömer Asım Aksoy’un ilkin 1965’te TDK’den çıkan, 1988’den bu yana da İnkılâp Kitabevi’nce yayımlanmakta olan Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’nde yer alan kimi atasözleri de sosyal medyada tepkilere yol açmıştı. “Dayak cennetten çıkmıştır”, “Erkeğin şeytanı kadın”, “Kadın kocasının çarığı, anasının sarığıdır”, “Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün”, “On beşindeki kız ya erde gerek ya yerde” gibi cinsi Sözlük ve dil İktidarın dili Işığın ustasını yitirdik Sinemamızın önemli görüntü yönetmenlerinden Kenan Ormanlar yaşamını yitirdi ürkiye sinemasının kilometre taşlarını oluşturan Atıf Yılmaz, Yılmaz Güney, Erden Kıral, Ali Özgentürk’lerin gözde görüntü yönetmeni, aynı zamanda yapımcı, senarist Kenan Ormanlar (78) önceki gün yaşamını yitirdi. Ormanlar, bugün Bebek Camii’nde kılınacak öğlen namazının ardından Topkapı Merkez Efendi Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Kenan Ormanlar, “Ayna” (1984), “Seninle Son Defa” (1978), “Zavallılar” (1974), “Endişe” (1974), “Eğreti Gelin” (2004) filmlerinde görüntü yönetmenliği, “Hakkâri’de Bir Mevsim” (1983), “At” (1981), “Mavi Sürgün” (1993), “Av Zamanı” (1988) filmlerinde de hem yapımcı hem de görüntü yönetmenliği yaptı. Üsküp doğumlu Ormanlar, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde okurken sinema eğitimi almak üzere 1960’ta yaşamının sonuna dek yaşayacağı Almanya’ya gitti. Münih Sinema ve Televizyon Yüksek Okulu’nu (HFF) bitirdi ve 19741990 yılları arasında aynı okulda öğretim T Kenan Ormanlar ve Erden Kıral. Usmanbaş ile İlyasoglu Martı Klasikleri’nde Martı Klasikleri etkinliğinde bu hafta çağdaş müziğin önde gelen bestecilerinden İlhan Usmanbaş onur konuğu olacak. Etkinlik 19 Mart saat 20.00’de yapılacak. Gecede, bestecinin eserlerini Bahar Biricik (keman), Dilbağ Tokay (viyolonsel) ve Emine Serdaroğlu (piyano) yorumlayacak. Gazetemiz müzik yazarı aynı zamanda “İlhan Usmanbaş Ölümsüz Deniz Taşlarıydı” kitabının yazarı olan Evin İlyasoğlu da Usmanbaş ile bir söyleşi yapacak. l Kültür Servisi İnsan hakları aktivistiydi Free topluluğunun basçısı Andy Fraser yaşamını yitirdi ngiliz hard rock’ının öncülerinden Free topluluğunun ünlü parçası “All Right Now”ın yaratıcılarından basçı Andy Fraser, 62 yaşında yaşamını yitirdi. Fraser’ın uzun süredir kanser ve AIDS hastalıklarına karşı mücadele verdiği belirtildi. Daha 15 yaşındayken Free grubunun kurucuları arasına katılan Fraser, etkin bir sosyal aktivist ve insan hakları savunucusuydu. Baş vokalistliğini Paul Rodgers’ın üstlendiği Free topluluğu 1968’de Londra’da kurulmuş, 1973’te dağılıncaya kadar 20 milyondan fazla albüm satmış, 700’den fazla konser vermişti. l Kültür Servisi üyesi olarak çalıştı. İstanbul ve Münih arasında geçirdiği yaşamı boyunca hiç kopmadığı Türk Sineması’na 1981’de kurduğu Kentel Film GmbH ile pek çok yapım kazandırdı. 1987’de de film ekipmanları kiralama şirketi Kenmovie Filmcilik A.Ş’yi kurdu. Ormanlar, Kenmovie’yi bir şirket olmaktan daha çok sayısız görüntü yönetmeninin yetiştiği bir okula dönüştürdü. Kenan Ormanlar, Türkiye solunun önde gelen adlarından Şaban Ormanlar ve Naci Ormanlar’ın yakın akrabasıydı. “Hakkâri’de Bir Mevsim”, “Ayna”, “Mavi Sürgün”, “Av Zamanı” filmlerinin yönetmeni Erden Kıral, bu filmlerde birlikte çalıştığı Ormanlar’la ilgili olarak “Sinemada büyük kayıp” diye konuştu. Kıral, Ormanlar’ın çok az ışık kullanarak atmosfer kurduğunu, kurduğu ışık düzeniyle gerçeklik duygusunu çok iyi yakaladığını vurguladı. Çok üzgün olduğunu belirten Kıral, “Kenan’ın, ‘Eğreti Gelin’ filminde dünya çapında bir görüntü düzeni kurduğunu iddia ediyorum” dedi. l Kültür Servisi İ C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle