28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 8 Aralık 2015 söyleşi TASARIM: ECE KURTULUŞ 6 Bİ soRmak lazım SELİN ONGUN TUNCER selinongun@cumhuriyet.com.tr ‘Barikatlardaki öfkeli gençleri anlayarak adım atılmalıdır’ Eski MİT Müşteşar Yardımcısı Cevat Öneş: Mesele artık sadece Öcalan değil, o barikatları kuranlar 90’lı yılların taş atan çocuklarının öfkeyle büyümesidir ski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş ile yaptığımız söyleşinin dün yayımlanan bölümünde Öneş’in Yayın Yönetmenimiz Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ün tutuklanmasına yönelik değerlendirmelerini aktarmıştık. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. n Rusya, Türkiye’nin IŞİD’den petrol kaçakçılığı yaptığını iddia ediyor. Neredeyiz? Çok önemli bir eşikteyiz. Türkiye’nin IŞİD’den petrol aldığı iddiası Putin tarafından psikolojik harp metotları çerçevesinde kullanılan bir olay. Fakat Türkiye sadece NATO sistemi içinde yer almak ve bu sistem içinde güvenilirliğini sağlayabileceği bir meseleyle karşı karşıya değil. Türkiye siyaseti, Suriye’ye yerleşen Rusya’nın küresel bir güç olduğu bilinciyle de onunla hamasetle değil reel siyasetin şartları doğrultusunda tekrar sağlıklı işbirliği kurmak mecburiyetinde. Aziz Sancar’ın Nobel Ödülü törenine doğru tockholm yolunda uçakta yazıyorum. Sabah 10’da havanın aydınlandığı akşam da 14.3015.00 arası havanın karardığı bir ülkeye yolculuk! Kışın hayat oralarda böyle. Daha kuzeye çıkarsanız, kış aydınlığını çok daha kısa yaşarsanız. Bizim için depresif bir durum, ama Kuzey ülkeleri insanları için de öyle. Tabii yazın tersine dönüyor. İlk kez Finlandiya’ya gittiğimde, bir restorandan gece 12’de çıktığımızda hava aydınlıktı. Zaten bir ara sadece alacakaranlık yaşıyorsunuz. Tabii, bu özel yolculuğun nedeni Aziz Sancar. Her yıl ekim ayında açıklanan Nobel ödülleri töreni aralık ayı başında yapılıyor. Ana tören, 10 Aralık Perşembe günü İsveç Kraliyet ailesinin ve önde gelen davetlilerin katılımı ile yapılacak. Arkasından da yine aynı davetli kitlenin katılımı ile şaşaalı akşam yemeği var. Erkekler zorunlu olarak fraklı ve kadınlar gece elbiseli. Kesin kuralları olan şık bir atmosfer. Frakımızı Levon Kordonciyan hazırladı. Dört kuşaktır özel giysiler diken ünlü terzimiz. Dedesi Atatürk’e bir dizi elbise dikti. Dünyanın ünlü politikacılarına fraklar, smokinler ve elbiseler dikti. Obama da listesinde var. Yakında Ankara’ya da hizmet verecek. Harbiye’deki terzihanesinin duFrak, Levon Kordonciyan’dan varları bir müze gibi. Geçen yıl Atatürk’ün giysilerini o günkü kumaşlardan üstelik bire bir yeniden dikti ve 30’dan fazla elbiseli sergi açtı Eskişehir’de. Çok sevimli harika bir insan Levon. Ölçümü almak için kollarıyla şöyle bir kucakladı bedenimi, sonra askılıktaki fraklardan birini indirip giydirdi. Tam. Ufak tefek rötuşlarla kiralık frakım hazırdı! Gömleği, pantolonu, papyonu, yeleği, eldiveni ile. Yanımıza bir de smokin verdi, lazım olur diye. Dönüşte emanetleri geri vereceğiz! S E NECATİ SAVAŞ Üniversitelere yeni bölüm için yüzde 85 doluluk şartı ükseköğretim Kurulu (YÖK) devlet ve vakıf üniversitelerine program açmaları ve öğrenci alımı için doluluk kriteri uygulayacak. YÖK’ün açıklamasına göre, 20162017 öğretim yılından itibaren yüzde 85 doluluk oranını aşan programlara öncelik verilecek. Bu kriter doğrultusunda, devlet üniversiteleri, doluluk oranını aşamayan 21 lisans ve 20 önlisans, vakıf üniversiteleri ise 87 lisans ve 61 önlisans programını açamayacak. Devlette turizm ve otel işletmeciliği, biyomühendislik, vakıfta ise gazetecilik, halkla ilişkiler gibi programlar açılamayacak. MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, “Matematik bölümünü açarken biz de benzer bir sıkıntı yaşadık. Sonrasında talebimizi gerekçelendirdik, açmamıza izin verdi Öğretim görevlisine ‘eril dil’ soruşturması Y ler. Devlet üniversiteleri devlete hesap veriyor. Vakıf üniversiteleri ise kendi mütevelli heyetlerine. Bu yüzden vakıf üniversitelerinde daha esnek davranılabilir” dedi. Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ ise devlet üniversitelerinde talep olmayan bölümler için doluluk kriteri olmasını mantıklı bulduğunu belirtti ve şöyle konuştu; “Talep olmayan program açmak için kamu kaynağı tahsisi anlamsız. Ancak bugün istihdam fazlası olan bir sektörde bir süre sonra eleman açığı ortaya çıkabilir. Ayrıca günümüzde popüler olmamakla birlikte yakın gelecekte tercih edilir olabilecek alanlar da var. Bunlar da dikkate alınmalı.” l DENİZ ÜLKÜTEKİN Cami için gizlice temel atma töreni mi yapıldı? İTÜ’de tartışma büyüyor Popüler bölümler stanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın “Sadece cami değil, isterlerse sinagog da açarız” sözleri üzerine öğrenciler, Budist tapınağı yapılması isteğiyle bir kampanya başlatmıştı. Tartışmalara neden olan proje için gizlice temel atma töreni düzenlendiği iddia edildi. Öğrenciler Osmangazi’nin AKP’li Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın Twitter hesabı üzerinden “İTÜ’de cami temel atma törenine katıldık” paylaşımına dikkat çekerek cami projesine tepki gösterdi. Dündar’ın paylaştığı fotoğraflarda 15 kişinin dua ederek temel atma törenini yaptığı görülüyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet İ arabük Üniversitesi’nde “eril dil” kullanan akademisyene soruşturma açıldı. Üniversiteliportalı.org sitesinin 2 gün önce yayımladığı habere göre Karabük Üniversitesi’nde eğitim veren Erkan Likos isimli öğretim görevlisi 2 Aralık günü, ders sırasında bir kadın öğrenciye “yatakta çıkardığın sesleri burada çıkartamazsın, burası sınıf ortamı” dedi. Sınıfta tepkilerin yükselmesi üzerine Likos dersi bitirdi. Bunun üzerine öğretim görevlisinin odasına giden kadınlar, öğretim görevlisine gerici, tacizci, tecavüzcü, cinsiyetçi, eril bir dil kullandığını söyledi. Kadınların baskısı sonucu tacizci öğretim görevlisi Erkan Likos’a üniversite yönetimi tarafından soruşturma açıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet K Baskı sonuç verdi ‘ rı Türkiye’yi özellikle demokratik Batı üln Rusya, “Gelecek hafta Türkiye’nin IŞİD’e yardım ettiğini gösteren bilgiler keleri ve kamuoyları nezdinde hangi konuma iter? Tahir Elçi gibi sevgi dolu ve barış yayımlayacağız” dedi. çalışmalarında simge olan bir insan, silahTürkiye’nin hükümet ve devlet olarak ların sonlandırılması konusunda çalışmaları IŞİD’le işbirliği yapmayacağı kesin bir durum. Ancak Suriye’deki iç savaşın baş bilinen bir şahsiyet, çok değerli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, sosyolojik bir tespite ladığı 2011’den bu yana Esad’ın şahsının dayanan tek bir cümlesi nedeniyle önce linç liderlikten indirilmesine odaklanan poliediliyor, tehdit girişimleri ile karşılaşıyor ve tika, Türkiye sınırında ciddi güvenlik soTürkiye yargı sistemi bu şahsı mahkum etrunlarının yaşanması, bölgenin her türmek üzere harekete gelü kaçakçılığa imkân veçiyor. Şahsen tüm bunren hale dönüşmesi, özelTahir Elçi’nin ların izahını yapmakta likle IŞİD’e militan temigüçlük çekiyorum. Taninde bir güzergâh olaöldürülmesi de hir Elçi’nin öldürülmerak ortaya çıktığı algılaDündar ve Gül’ün si de Can Dündar ve Errı, tüm bunlar psikolodem Gül’ün tutuklanmajik harp malzemeleri için tutuklanması da sı da Türkiye’nin ayıbı“elverişli” durumları orTürkiye’nin ayıbıdır. Türkiye’nin ayağıtaya çıkarmıştır. na kim bu prangayı vun Bölgede çok devletdır. Ciddi bir savaş ruyor? Türkiye’nin ciddi li, çok taşeronlu ve bir tehdidi de varken bir savaş tehdidi ile karo kadar istihbarat teşşı karşıya olduğu böyTürkiye’nin ayağıkilatlı bir “savaş” sülesi bir atmosferde, akıl rerken, özellikle neye na bu prangayı almaz durumlar bunlar. “dikkat” diyorsunuz? n Tahir Elçi’nin ölkim vuruyor? Şu tespiti yapmak ladürülmesinin ardınzım. Bölgemizde özeldan en çok hangi soru yandı zihninizde? likle Suriye temelli resimde süper güçler, Şehirlerdeki çatışmalar da göz önüne bölgesel güçler ve onların vekâlet savaşları içerisinde tüm dünya istihbarat teşkilat alınarak meselenin güvenlik boyutu daha larının bölgedeki çalışmalarını görebiliyo da mı yükselecek? Öncelikle bu meseleyi düşündüm. Çünkü meselenin güvenlik ruz. Bu çalışmalar içinde Türkiye, Suriye tedbirleriyle çözülmesinin imkânsızlığını ve Irak sınırıyla tüm bu yangın bölgesinartık görmemiz lazım. Yaşanan otuz yılı den etkilenen öncelikli ülke. Türkiye’nin aşkın güvenlik eksenli uygulamaların yasiyasi ve askeri davranışları bu istihbarattığı acı sonuçları bugün daha somut şerat çalışmalarını önemle etkileyecektir. Türkiye’nin içinde, sınırlarımız dışında ya kilde değerlendirebiliyoruz. n Türkiye’nin gündem bagajı böyleda sınırlarımızla bağlantılı olan her alasine doluyken, başlangıca dönerek sona yönelik istihbarat çalışmalarının etkin ralım; Rus uçağının düşürülmesi? şekilde gelişeceğini ve yönlendirileceğini Sayın Cumhurbaşkanı “Rus uçağı oldude görmemiz lazım. Gelişen olaylarda bu ğunu bilseydik düşürmezdik” ifadesinde bağlantıların tespiti ve önlenmesi için etbulundu. Gerçekçi ve samimi bir açıklakin tedbirler almamız gerekir. ma ancak bölgenin hareketliliği muhtemel n Bunu nasıl somutlarsınız? İstihbarata karşı koyma faaliyetlerini ifa provakasyonlar dikkate alındığında, şekde ediyorum. Bu konuda Türkiye istihbarat li angajman kurallarının muhtemel sonuçteşkilatına ve güvenlik kuruluşlarına önemli larının önceden hassasiyetle değerlendirilgörevler düşüyor. Fakat tüm bu devasa böl mesi gereken bir durumun varlığını ortagesel gelişmelerin ortasında Türkiye’nin sa ya çıkarmaktadır. Rusya uçağının düşürüldece son haftasındaki kendi iç dinamikleri mesi siyasistratejikekonomik ve psikolone baktığımızda kahredici gelişmeler görü jik olarak Türkiye devletinin ve toplumuyoruz. Duruşu, haberciliği, ulusuna bağlılı nun çıkarlarını önemle etkilediği ve etkiğı, yurtseverliği tartışılmaz iki gazetecinin leyebileceği bir gerçeğimizdir. n Düşürülmeden evvel uçağın yaptıkları haberler nedeniyle yargılanmala Rusya’nın psikolojik harbi Öneş, “Devlet, Öcalan’la mutlaka görüşüyordur” derken vurguluyor: “Ortadoğu sınırlarının değişme ihtimalleri varken artık mesele sadece bu değil.” ‘ ‘ Rusya’ya ait olduğu biliniyorsa? Putin liderliğindeki Rusya’nın uçağının düşürülmesinin yaratacağı siyasal sonuçlar, tahmin edilemeyecek bir durum değildir. Rus uçağı angajman kuralları çerçevesinde, güvenlik tedbiri olarak, otomatik işleyen mekanizmalara göre düşürülmüş ise bu, Türkiye’nin NATO, Batı sistemi ve ABD ile olan ittifakları çerçevesinde güç kazanabileceği gibi bazı değerlendirmeleri ortaya çıkarabilir. Ancak özellikle Türkiye’nin jeopolitik, siyasi ve ekonomik konumu dikkate alındığında, Türkiye’yi yeni soğuk savaş durumunda araçsallaştıran bir ülke durumuna iteceği endişelerini yükseltecektir. Soğuk savaşın bitmesiyle Türkiye küresel dengelerin içinde rahatlayan bir konum kazanmıştı. Ancak yakın dönemde tekrar kendi iç güvenlik sorunlarıyla uğraşan bir ülke koReçete millet tanımında numuna geldi. İçinde bulunduğumuz sün Reçetenin ilk maddesine neyi koreç, Rusya’nın askeri gücünü Ortadoğu’ya yuyorsunuz? taşıdığı, Ortadoğu haritasının değişmesiYeni anayasanın inşası hayati, bu nin ihtimallerinin ortanoktada zenginliğimiz ya çıktığı bir konumda, olan tüm farklı kimlikTürkiye kendi Kürt meTürkiye kendi lerimizin, “bizim anaselesinin Ortadoğu soKürt meselesiyasamız” diyebileceği runuyla bütünleşmebir kurucu yasanın gersiyle karşı karşıya. Bu nin Ortadoğu soruçekleştirilebilmesi topriskli evrede acil olarak nuyla bütünleşmelumsal dinamiklerinTürkiye’de yeni bir ikde dayatmakta oldusiyle karşı karşıya. lim yaratılması ihtiyacı ğu bir gerçekliktir. Yeortaya çıkmıştır. Barış Çok önemli bir eşik ni bir kurucu yasa, tarsürecinin yeniden başteyiz. Alternatif yok. tışmaları güvensizliği latılması, PKK’nın sipsikolojik sorunları orlahsızlandırılması her Çözüm sadece Öcatadan kaldıran “millet” zamankinden çok daha lan ve Kandil’le ko kavramına şeffaflıknetönemlidir. Türkiye’nin lik kazandırılabilmedemokratikleştirilmesi nuşmak değildir. si, 1921 anayasanın ve sürecine devamlılık kaTBMM’nin ruhunun, gurur duyduğumuz zandırılması başarının temel şartlarındantarihimizle de daha güçlü bir bütünleşdır. Ya çağdaş ve demokratik bir anayasa me yaratabileceğinden endişe etmemeliyapacağız, Avrupa Birliği’ne giriş süreciyiz. Sorunu anayasa dibacesinde çözernin gereklerini benimseyeceğiz ya da Ortadoğu bataklığındaki karmaşa içine çeki ken, anayasa maddelerinde hiçbir etnik, inanç, farklı kimliklere yer verilmemelen bir Türkiye’nin, zarar görerek kaybetsi, eşit anayasal vatandaşlık kavramının tiği gelişmelerle otoriterleşen bir Türkiye içinin nitelikli şekilde doldurulmasını ile karşı karşıya kalacağız. da mümkün kılacaktır. Kurucu yasanın, n AK Parti’li Galip Ensarioğlu’nun evrensel değerler ve hukukun üstünlü“Devletle Öcalan yeniden görüşüyor” ğü, insan hakları kriterleri ile şekillensözünü HDP’liler yalanladı. Siz itibar dirilebilmesinin şartları da, Türkiye’nin ettiniz mi? var olan potansiyeli içerisinde yeniden Bir bilgimiz yok ama devlet mutlaka görüşüyordur. Ancak şunu ifade edelim. yaratılabilecektir. BİTTİ Mesele artık sadece Öcalan meselesi değil. PKK’nın silahsızlandırılması kısa vadede sonuçlanmadığı, Kürt sorununun çözümü için gerekli demokratik adımlar atılmadığı takdirde, Türkiye içindeki bu hareketin bölgeselleşerek, Türkiye’den ayrılma düşüncesini yaratması ve böyle bir ortamda Kürt siyasetinde ayrılıkçı bir evrimin ortaya çıkması çok ciddi bir tehdittir. En büyük risk budur. Ve bu da Türkiye’deki iç savaşı körükleyen bir olaydır. Çok önemli bir eşikteyiz, demiştik. Tüm mesele bu eşiği nasıl aşacağımızdır. O bakımdan Güneydoğu’daki özyönetim meselesi ve barikatlar üzerinde çok ciddi biçimde durulması gereken konulardır. Çünkü o barikatları kuranlar 90’lı yılların taş atan çocuklarının öfkeli gençler olarak büyümesidir. O barikatlar, Türkiye siyasi iktidarlarının zamanında adım atmadığı için çözemediği bir sorunun getirdiği sonuçlardır. O öfkeli YDGH’li gençler dahi eğer diyalog kurmak isterseniz kazanabileceğiniz insanlardır. Meseleye sosyolojik, siyasi ve tarihi dinamiklerle bakıp o öfkeli gençleri anlayarak adım atılması önemlidir. Ve anlayarak adım atıldığı zaman o barikatların, silahların ortadan kalkacağına inanıyorum. Türkiye siyaseti, PKK’nın talep ettiği limitler içinde değil evrensel değerlere endeksli demokratik bir yaklaşımla, meseleyi parlamentoya getirerek, demokratik güçlerle geniş işbirliği yaparak çözmek ve bu adımları atmak zorundadır. Türkiye siyasetinin başka alternatifi de yoktur. Çözüm sadece Öcalan’la, Kandil’le konuşmak değildir. Öcalan ve Kandil’le konuşma kapsamlı çözüm projesinin ana başlıklarından biridir. Türkiye, PKK sorununu kendi demokratikleşme adımları ile çözerken, Suriye ve Irak Kürtleri meselesine de paralel şekilde ilkeli bir tutumla yaklaşmalıdır. ‘ 14 davetli Nobel kazananların her biri törene 14 kişiyi davet edebiliyor. Aziz Bey’in davetlisiyiz Özlem Yüzak ile birlikte. Gazeteci olarak bir de Ertuğrul Özkök var. Nobel Komitesi Türkiye’den ayrıca iki bilim insanını daha davet etti. Öğrendiğime göre, Aziz Sancar’ın da üye olduğu Türkiye Bilim Akademisi Başkanı Ahmet Cevat Acar ile Bilkent’ten genetik bilimci Tayfun Özçelik. Danimarka’da genetik bilimci Zeynep Tümer de Sancar’ın davetlisi. Başka gidenler de var tabii, Aziz Bey’in ailesinden... Çalışma arkadaşlarından. Aziz Bey’in laboratuvarında çalışanlardan şimdi Hacettepe’de Gülnihal Kulaksız Erkmen ile aynı uçaktayız ve İzmir’den Biyotıp ve Genom Merkezi Müdürü Mehmet Öztürk... Sancar’ın vereceği konferansı dinlemeye gidiyorlar. Bilim Nobelleri, tam hak edenlere! Nobel töreni 10 Aralık’ta ama tam bir Nobel etkinlikleri haftası düzenleniyor. Örneğin bugün, salı günü Nobel ödülü kazananlar halka açık bir konferans verecekler. Yaptıkları bilimsel çalışmaların gelecek için önemi ve insanlığa kazandırdıkları. Sancar’ı da bugün bu toplantıda dinleyeceğiz. Ertesi gün de etkinlikler var, Nobel konseri var. Nobel kazananların büyükelçiliklerinde resepsiyonlar ve yemekler var. Tabii Stockholm’daki Türkiye Büyükelçiliği’nde de.. Bütün bu etkinliklerin zirvesinde perşembe günkü tören ve yemek bulunuyor. Biz de oradayız. Fraklar onun için. Nobel ödülü kazanan bilim insanları törende tanıtılacak, konuşmalarını yapacaklar, ödüllerini alacaklar. Programda, Nobel kazananların törende nasıl davranacaklarına ilişkin provalar da söz konusu, törenin arızasız ve mükemmel geçmesi için her önlemi almışlar. Eee, kraliyet gelenekleri! Nobel bilim ödülleri, mümkün olduğunca siyasetten arınmış bir seçimle yapılıyor ve ödüller gerçekten hak edenlere gidiyor. Aziz Sancar, ilk kez bilim Nobeli için kürsüye çıkacak. Heyecanlıyız! İÜ’de cam şişe yasak İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde geçen cuma günü çıkan ve 57 kişinin gözaltına alındığı olaylar nedeniyle üniversiteye cam şişeli içecek sokulması yasaklandı. Üniversite yönetiminin kavgalar sırasında öğrencilerin birbirlerine cam şişe attığı için üniversite içerisindeki kantinlerde cam şişeli içecek satılmasını da yasakladığı öğrenildi. Polis ekipleri dün okul girişinde çok sayıda cam şişeli içeceğe el koydu. l İSTANBUL / Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle