Katalog

Salı 8 Aralık 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN 10 KONUK YAZAR AYŞE KULİN Haberciliğinize inanıyoruz BD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasının ardından gazetemize destek ziyaretinde bulundu. ABD olarak ifade özgürlüğünün güçlenmesi için desteklerini sürdürecekleri mesajı veren Bass, “ABD’de tanıdığım biri, bana bir gün şu sözü söyledi, ‘Gazeteciliğin misyonu, zorda olanı rahata eriştirmek, rahatta olanı da zora sokmaktır.’ Ben de gazetecilerden soru alan bir kişi olarak, bazen politikalarımız sıkça eleştirildiğinde rahatsız olabilirim, ama o zamanlarda da kendime iyi gazeteciliğin uygulandığını söylüyorum” dedi. Cumhuriyet’e destek verdikleri için ikiyüzlülükle suçlanmdıklarını söyleyen Bass, şöyle devam etti: “Çünkü biz Amerikan hükümeti olarak Edward Snowden’a karşı hukuki işlemleri sürdürmekteyiz. Buradaki argüman şu, ‘biz tutarlı davranmıyoruz, çünkü gizli belgeleri ortaya çıkardığı için Bay Snowden’a karşı hukuki işlem sürdürüyoruz, ama Türkiye’de de bu editoryal kararı verdiği için başka bir gazeteye desteğimizi sunuyoruz.’ Benim cevabım da şu oluyor: ‘Evet biz ABD kanununu ihlal ettiği için Snowden’ın peşine düştük. Ancak Snowden’ın açıkladığı bilgileri haber yapan ABD’li gazetecileri yargılamadık. Aynı şekilde birkaç yıl önce Bay Manning tarafından açıklanmış hassas bilgilerden dolayı ABD’li gazeteciler hakkında hukuki işlem başlatmadığımız gibi...” Can Dündar’ın oğlu Ege Dündar da, duygularını, “Bize desteğinizi verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Bizlerle olmanız çok anlamlı. Oğlu olarak babamla Can Dündar’a Açık Mektup 2 evgili Can, Geçen hafta sonu, Adana’daki 1. Orhan Kemal Edebiyat Festivalinde sen tutuklandığın, Zeynep Oral da eşi hastalandığı için Onur Kurumu seçilen Cumhuriyet Gazetesini temsilen, orada olamadınız. Ama şu kadarını söyleyeyim, her ikiniz de manen, hep bizimleydiniz. Zeynep’in resmi ekrana yansıdı ve söylediklerini dinledik. Etkilendik, heyecanlandık. Sonra sahneye senin yakışıklı, delikanlı oğlun Ege çıktı. Daha da heyecanlandık. Ne güzel bir evlat yetiştirmişsiniz, Cano. Ne güzel bir isim vermişsiniz ona. Adı, güneşi, ışığı, medeniyeti çağrıştırıyor. Bahtı da kendi gibi aydınlık ve güzel olsun! İnan bana koca salon dolusu insan, Ege’yi bağrımıza basmak istedik. Zaten festivalin konuşmacıları çoğunlukla, fikirlerinden, siyasi görüşlerinden dolayı geçmiş iktidarlara ters düştüğü için yıllarını mahpuslarda çürütmüş edebiyatçıların, yazarların çocuklarıydı, Aydın Ilgaz, Işık Öğütçü gibi. O kervana Ege de katıldı, heyhat! Konu Orhan Kemal olunca, haliyle Nazım’dan bu yana, yılların içinde olur olmaz nedenlerle hapis yatan kalem erbabının öykülerini dinledik. Hele 1966 yılında bir Orhan Kemal olayı var ki, evlere şenlik! Soruşturmada ülkemizde zengin ya da orta sınıf yokmuş gibi neden hep yoksul insanlar hakkında roman ve hikaye ürettiği sorgulanıyor ve sonuçta duruşmaya kadar tutuklu kalıyor Orhan Kemal. Zaman değişti, siyaset, yaklaşımlar, yasalar, değişti. Dünyada ve Türkiye’de tutuklama kuralları da değişti. Ne var ki, bizde, keyfi uygulamalar, aynı tas aynı hamam! Ama inan bana Can, bir ilahi adalet var ki, haksızlığı zalimin yanına bırakmıyor! Zalim, sonunda kaybetmeye mahkum! Diyeceğim o ki, gönlünü ferah tut Cano, her şerde bir hayır vardır diye düşün. Ege, hayatı kısa yoldan öğreniyor. İnsanoğlunun çiğliğine, açgözlülüğüne, dalkavukluğuna şahit oluyor. Bu gidişle bir ay içinde on yıllık tecrübeye sahip olacak, sabırlı olmayı, sineye çekmeyi, insan denen mahlukun türlü yüzünü, hızlandırılmış kursta öğrenecek, pişecek. Sen de onunla çok iftihar edeceksin. Az şey mi? A Cumhuriyet’i ziyaret eden ABD Büyükelçisi John Bass: Gizli bilgileri sızdıran Snowden’in peşine düştük ama onları yayımlayan gazetecileri yargılamadık S Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar ve oğlu Ege Dündar ile Erdem Gül’ün babası Ziya Gül’le bir araya gelen John Bass, gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven, Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu ve Ayşe Yıldırım ve Genel Yayın Danışmanı Doğan Satmış’la görüştü. gurur duyduğumu söylemek istiyorum. Ve şu anda doğru düzgün bir mahkeme süreci olmadan onun tutuklu bulunması büyük bir haksızlık. Umarım ki endişelerimiz ve üzüntülerimiz bugün burada olduğu gibi Amerikan hükümetinde de ifade edilir” sözleriyle ifade etti. Erdem Gül’ün babası Ziya Gül de, “Öyle görünüyor ki bu ne ilk, ne de son olacak. Ama toplumda da çok geniş bir kesimin bu hukuksuzluk karşısında tepki duyduğunu ifade edelim” dedi. Büyükelçi Bass daha sonra Haber Merkezi’nde muhabir, foto muhabiri ve editörlerle buluştu. Bass gazetenin haber ekibi ne, “Çok yoğun bir gün olduğuna eminim. Çünkü Türkiye’deki her gün medya açısından yoğun bir gün. Yarınki haberlerinizi okumayı dört gözle bekliyorum” diyerek şöyle devam etti: “İyi gazetecilik bazen toplumda belli bir kesimin bilinmesini istemediği bilgilerin topluma açık edilmesi anlamına gelir. Gazetecilerin yaptığı bu iyi çalışmaların ABD Hükümeti’ni rahatsız ettiği durumlarda bile yapılması gerekir. Bazen yaptığınız çalışmaların sizi baskıya uğrattığını düşünebilirsiniz. Ancak bizler sizin yaptığınız çalışmalara gerçekten inanıyoruz.” l İSTANBUL / Cumhuriyet Demokrasiyi dövüyor nABD’nin saygın gazeteleri yabaş st Po on ngt shi Wa den em Erd ve r zısını Can Dünda rdı. Gül’ün tutuklanmasına ayı i gakis tep li det “Erdoğan’ın şid i orçeğ ger bir alı ınc sak n eni zet ” yor edi ret işa a taya çıkardığın 8 nda ayı m eki , ıda yaz ilen den ğü kuuluslararası basın özgürlü soil “ac e e’d kiy Tür n unu rum gaiği, tird leş çek ruşturma” ger l saldıkse fizi elik yön lere eci zet kınrılardan medya kurumu bas te den lem söy kâr dit teh na, ları n garörle mücadele yasalarını na ası ılm lan kul şı zetecilere kar ettikpit tes a vak çok pek dek tesleri kaydediliyor. Yazı, şu bun m “Tü r: uyo bul son le pit ola ın an’ oğ Erd de ların gerisin yor. unu bul ı hırs dar ikti ı dış ğan rak Kendisini en yüce lider ola işiklideğ a yas ana k aca say kut oğan, ği planının bir parçası. Erd dyame da yol en gid e siy kra oto in e’n kiy Tür ikte birl yı ve onunla söve dö ve dö i sin asi okr dem erler nükleştiriyor.” l Dış Hab Gazeteciler, Yargı ve AB’den mesaj: AB için basın özgürlüğü tartışma konusu değil DUYGU GÜVENÇ Yıllara göre cezaevlerindeki NÜFUS CHP’den Beyaz Saray önünde eylem Cezaevleri tıklım tıklım Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 yılı Ceza İnfaz Kurumu İstatistiklerini açıkladı. Buna göre cezaevlerindeki insan sayısı 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10.1 artarak 158 bin 690’a yükseldi. 31 Aralık 2014 itibariyle cezaevlerindekilerin yüzde 86’sını hükümlüler ve yüzde 14’ünü ise tutuklular oluşturdu. Cezaevlerindekilerin yüzde 96.4’ünü erkek, yüzde 3.6’sı ise kadın. 2014 yılı rakamlarına göre 12 ve daha yukarı yaştaki her yüz bin kişiden 253’ü ceza infaz kurumunda yer aldı. T ürkiye’de yaşanan basın özgürlüğü ihlalleri ile gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanması, ABD’nin başkenti Washington’da protesto edildi. Beyaz Saray’ın önündeki parkta ABD’deki CHP temsilciliği tarafından organize edilen eylem de, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması istendi. Partiler üstü bir protesto düzenlediklerini belirten CHP’li Koordinatörü Cem Yolbulan “AKP hükümetinin otoriterliğine ve faşizmine karşı harekete geçme çağrısı” yaptıklarını dile getirdi. Haber alma özgürlüğünün demokratik bir hak olduğunu vurgulayan CHP Gönüllüsü Dilek Değirmencioğlu da “MİT TIR’ları ile ilgili haberden dolayı tutuklanması gerekenler gazeteciler değil habere sebep olanlardır” dedi. Eyleme katılan gazeteciyazar Emre Uslu ise Türkiye’de hâkim ve savcıların medyayı susturduğunu savunarak “Bunun ileri aşaması Meclis’in feshedilmesidir” dedi. Yarkadaş: Dündar ve Gül Pandora’nın kutusunu açtı klim Zirvesi Milletvekilleri Oturumu’na katılmak üzere Fransa’nın başkenti Paris’e giden CHP milletvekili Barış Yarkadaş, CHP Fransa Birliği üyeleri ile buluştu. Paris’teki bir kültür merkezinde partililere seslenen Yarkadaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisini eleştiren herkesi “düşman” olarak gördüğünü vurguladı. Can Dündar ve Erdem Gül’ün Pandora’nın kutusunu açarak kötülükleri ortaya saçtığını belirten Yarkadaş, Avrupa ülkelerinin yöneticilerinin de Türkiye’de olan biten haksızlık ve hukuksuzluğa karşı üç maymunu oynar hale geldiğini kaydetti. l İSTANBUL / Cumhuriyet Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliye isteminde, tutuklama kararında tutuklamanın nedenine ilişkin bilgi verilmediği belirtildi CANAN COŞKUN TAHLİYE İSTEDİK M varlak olduğu gerçeği kadar yalın bir olgudur” denildi. Basın Kanunu’nun 26. maddesine göre, “Ceza davalarının bir muhakeme şartı olarak, günlük süreli yayınlar yönünden dört ay içinde açılması zorunludur” hükmü anımsatılarak, “Tutuklamaya neden olan haberlerin yayın tarihinden bugüne kadar geçen süre dört ayı çoktan aşmıştır. Dava açılamayacak bir suçlamadan dolayı müvekkillerin hâlâ tutuklu olması hakkaniyet ve adalet ilkesini zedelemekte, kamu vicdanında kabul görmemektedir” denildi. Dilekçede, tutuklama kararında yer alan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) savaş suçuyla yargılanmasını sağlamak amacıyla MİT’in Suriye’ye gönderdiği yardım malzemelerini taşıyan TIR’lara kumpas kurarak, yasal bir soruşturma görüntüsü altında yasadışı bir operasyon yaptıkları iddiasına da yer verildi. UCM’nin statüsü ve tüzüğüne bakıldığında bu mahkemenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yargılamasının kesinlikle mümkün olmadığı belirtildi. Bu mahkemenin devletleri değil, ancak belirli kişileri yargılama yetkisine sahip olduğuna vurgu yapılarak, “UCM yalnızca mahkemenin yargı yetkisini kabul eden devletlerin yurttaşlarını yargılayabilir. Türkiye ise bu sözleşmeye taraf değildir ve mahkemenin yetkisini kabul etmemiştir” denildi. Dilekçede, AİHM’nin kararlarında yer alan “Demokratik toplumlarda, mahkemeler de boşlukta çalışmazlar, kamuoyu denetiminden onlar da masun değildirler’ cümlesi anımsatılarak, “Müvekkillerin salıverilmesi istemi değerlendirilirken, hukuki nedenlerin yanında bu sosyal, siyasi gerçekliğin de dikkate alınması adaletli bir karara ulaşılmasında yardımcı olacaktır” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet vrupa Birliği’nin sivil düşün programı “Ağlar ve Platformlar Hibe Programı” kapsamında finanse edilen ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından yürütülen “Özgürlük için Basın 2. Ulusal Konferansı”na, tutuklanan Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül ile öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi damgasını vurdu. Konferansta konuşan AB Delegasyonu Türkiye Başkanı Hansjörg Haber, “Basın özgürlüğü AB değerlerinin kalbidir ve katılım süreci için de önemli bir unsurdur. Komiser Johannes Hahn, ‘Bunlar müzakere bile edilemez’ diyerek çok kısa şekilde ifade etmiştir. Son iki yılda özellikle de ifade özgürlüğü, medya ve internette gördüklerimiz ancak bir gerileme olarak nitelendirilebilir” dedi. Türkiye Barolar Birliği A Başkanı Metin Feyzioğlu da “Dündar ve Gül hakkında ceza soruşturması niçin açıldı, bunu sorgulama hakkına sahibiz. Devlet bu sır niye sızdı diye soruşturma hakkına sahip ama bu sırra ulaştığında niye yayımladığının sorulmasına sadece antidemokratik ülkelerde rastlanır. Dündar ve Gül’ün ifade ettiği sır, Türkiye’nin ve dünyanın en çok bilinen sırrıydı. En büyük çelişki ise içeriğinin gerçekdışı olduğu iddiası. Yazıların içeriği yalanlandıysa o zaman haberleri yalandır, eğer doğruysa o sırrı yargı eliyle çizmek akılla savaşmaktır” diye konuştu. Fox TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal ise Türkiye’de medyanın hiçbir zaman özgür olmadığını belirterek “Gazetecilerin içeri alınması net bir mesaj: Benim istediğimi yapacaksın. Ama enseyi karartmaya gerek yok. Şimdi beni alkışlamayın, alkışlar Dündar ve Gül’e gelsin” l ANKARA İ İstifa haberi işinden etti in lideri Şi Cinping’in Afrika ziyaretinde yaptığı açıklamaları haberleştiren 4 gazeteci, alfabenin azizliğine uğrayınca işinden oldu. China News Service çalışanları, Çin alfabesindeki ‘konuşma’ (zhi ci) kelimesi yerine ‘istifa’ (ci zhi) kelimesini yazdı. “Şi Cinping istifasında Çin ve Afrika’nın ortak bir kader paylaştığını belirtti” diye yazılan haberin ardından 2 editör ve 2 muhabir işten atıldı. Ç İT TIR’larıyla ilgili haberlerinden dolayı tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ün avukatları tahliye talebinde bulundu. Tahliye başvurusunda, tutuklama kararında katalog suçlar arasında yer almayan “siyasi ve askeri casusluk” ve “gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamalarından da tutuklama kararı verildiği anımsatılarak, bu suçlar bakımından tutuklama nedeninin varlığının nasıl tespit edildiği soruldu. Bu suçlardan verilen tutuklama kararında ‘nedenin varlığından soyut olarak bile söz edilmediği’ vurgulandı. Dilekçede, “Can Dündar ve Erdem Gül bakımından bir tutuklama nedeninin olmadığı, tabiri caizse güneşin her sabah doğudan doğup her akşam batıdan battığı ya da dünyanın yu Tanrıkulu’ndan yasa teklifi: Gazetecilerin tutuksuz yargılanması esas olsun B aşbakan Ahmet Davutoğlu’nun Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasıyla ilgili olarak, “Zorunlu haller dışında tutuksuz yargılama gibi bir yol belirlenmesinin doğru olacağı kanaatindeyim” sözlerinin ardından harekete geçen CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Basın Yasası’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa Teklifi hazırladı. Basın Yasası’na göre basın yoluyla işlenen suçlarla ilgili davaların süreli yayınlar yönünden 4 ay içinde açılması gerektiğine dikkat çeken Tanrıkulu, Dündar ve Gül’ün, altı ay önce yayımlanan bir haber nedeniyle tutuklandığına dikkat çekti. Yasa önerisinde, Basın Yasası’nın “dava süreleri” başlıklı 26. maddesine eklenen hükümle “basılmış eserler yoluyla işlenen” ve bu yasa kapsamına giren diğer suçlarla ilgili ceza davalarında “tutuksuz yargılama”nın esas olduğu ifade edilirken “Yargı makamları bu tür suçlarda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili hükümlerine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına uymak zorundadır” hükmüne yer verildi. l ANKARA / Cumhuriyet UCM iddiası çürük C M Y B