28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in piyasa kapanışı ardından açıklanması beklenen kredi notunu gözden geçirmesi öncesinde Türkiye’nin yatırım yapılabilir kredi notunu kaybedebileceği endişesi piyasada sert dalgalanmaya neden oldu. Güne 2.89 civarında başlayan dolar/TL, gün içinde 2.9190’a kadar yükselirken, TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı bir ara yüzde 1’i de aştı. Ancak bu kayıplar kalı DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.8780 1 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.1440 1.4 kuruş 10.81 0.29 puan 74.265 1187 puan 675.96 15.87 lira 100.70 2.35 lira EDİTÖR: PELİN ÜNKER Cumartesi 5 Aralık 2015 Piyasalar sert dalgalandı Moody’s’in kredi notunu gözden geçirmesi öncesi piyasalar gün içinde sert dalgalandı. Dolar/TL 2.9190’a kadar yükselirken borsada düşüş ise yüzde 2’yi aştı U cı olmadı ve TL günü değer kazancı ile tamamladı. Serbest piyasada dolar 2.8780 TL’den kapandı. Borsa İstanbul’da düşüş ise gün içinde yüzde 2’yi geçti. Borsa günü yüzde 1.57 kayıpla 74 bin 265 puandan kapattı. Moody’s beklendi Moody’s Türkiye’nin kredi notunu “negatif” görünümle yatırım yapılabilir en düşük seviye olan Baa3 düzeyinde derecelendiriyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının ne gatif görünümü 1218 ay korumaları bir not indirimi olasılığına işaret ediyor ancak kuruluşlara bu sürelere ilişkin bir kısıtlama getirmiyor, dolayısıyla daha uzun süre de not değişikliği yapılmayabiliyor. Bankacılar Moody’s’in en son 11 Nisan 2014’te yani 19 ay önce Türkiye’nin kredi notu görünümünü negatife düşürdüğünü hatırlattı. Üst düzey bir bankacı, “Piyasada sabah Moody’s’ten bir adım beklenmiyordu. Ancak öğle saatlerine doğru olası bir not indirimine ilişkin bir söylenti yayıldı ve bu söylenti piyasada ciddi bir satış baskısı yarattı” dedi. Moody’s ülke notu birimi kıdemli başkan yardımcısı Alpona Banerji, kasım ayı başında seçim sonuçları ile birlikte siyasi belirsizliği ortadan kalktığını ancak not görünümünü “politikaların oluşturulacağı ortam, yavaşlayan ekonomik büyüme, yüksek enflasyon ile baş edebilecek politikaların” belirleyeceğini söylemişti. l Ekonomi Servisi İstihdam yükseldi Piyasaların seyrinde ABD istihdam verileri ve OPEC kararları da etkili oldu. ABD’de tarım dışı istihdam kasımda 211 bin ile beklentilerin üzerinde artarken, Fed’den aralık ayında bir faiz artırımı adımını muhtemel kılarak doların yükselişine katkı yaptı. OPEC’in günlük petrol üretim üst sınırını yükseltmesi ise dolar/TL’yi 2.89’un altına çekti. Avrupa Merkez Bankası kararları ise Avro/TL’yi 3.1440 liraya yükseltti. Türkiye IŞİD raporunu niye hatırlatmıyor? on üç gündür, epey merak ettiğim, bir o kadar da şaşırdığım bir durum var. Rusya Savunma Bakanlığı’nın IŞİD kontrolündeki bölgelerden yapılan yasadışı petrol ticareti toplantısından söz ediyorum. Bu toplantıda Türkiye, uydu görüntüleri eşliğinde ağır ifadelerle suçlandı. Ortalık amiyane tabirle, “yıkılıyor”... O günden beri bekliyorum ki, Türk makamları, “iftira” gibi duygusal tepkileri aşıp elindeki güçlü, somut kanıtları göstersin. Mesela desin ki: Türkiye olarak biz ABD ile birlikte IŞİD’in finansman kaynakları konusunda önemli bir rapora imza attık. IŞİD’in hangi petrol kuyularını nasıl gaspettiğini, ucuza aldığı petrolü nasıl pahalıya sattığını belgeledik. Ve bu rapor, Şubat 2015’te yayımlandı. Üyesi olduğumuz OECD nezdindeki FATF, yani Karaparayla Mücadele Grubu, “Terör Kuruluşu IŞİD’in Finansmanı” başlıklı raporu bütün dünyaya ilan etti. Raporun “Yönetici Özeti” başlıklı 9. sayfasında çalışmanın Türkiye ile ABD liderliğinde ve FATF’ye üye ülkelerin kurumlarının verileriyle hazırlandığı belirtiliyor. HHH Evet, ağır suçlamalara muhatap olan Türkiye bunu nedense yapmıyor. Bu köşeyi sürekli izleyenler raporun iki kez irdelendiğini anımsayabilir. İlki: Rapor yayımlanınca; 28 Şubat 2015’te. (O yazıda, rapora atfen, Türkiye’den yardım adı altında üç kamyon gittiği bilgisi de vardı.) Sonra da The Observer gazetesinde “Türkiye’nin IŞİD’e, yasadışı petrol ticareti konusunda kolaylık sağladığına ilişkin belgelerin ABD’nin elinde olduğu” iddiasına yer veren makale yayımlanınca. 28 Temmuz 2015’te. Rapordaki bazı veriler: Petrol kuyusu yakınındaki kabzımaldan varilini 2530 dolara aldığı petrol, biraz uzaktaki marketlere ve diğer tüketicilere, rafineri derecesine göre 60100 dolara satılıyor. Bir kamyoncu, 150 varil aldığını, ortalama kazancının 35 bin dolar arasında değiştiğini söylüyor. “Petrol Kaçakçılığı ve Satışı” başlıklı 33. sayfada ise şu veriler yer alıyor: “Türkiye’nin sunduğu istatistiklere göre Suriye sınırındaki petrol kaçakçılığı 2012’den bu yana büyük artış gösterdi. IŞİD’in petrol sahalarını ele geçirmesinin ardından, Irak ve Suriye sınırında yedi Türk vilayetinde saptanan kaçak petrol, 2014 yazı itibarıyla 20 milyon litreye ulaştı. Türkiye’de 2013’te yakalanan kaçak petrol 73 milyon litreyken bu rakam, 2014’te 79 milyon 238 bin litreye ulaşıyor. Diğer yandan 2012’de 4 bin civarında olan petrol kaçakçılığı vaka sayısı, 10 bine yükseliyor.” Raporda Türk yetkililerinin, kaçakçılığa karşı çabalarından övgüyle söz ediliyor. Irak Merkezi Hükümeti ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin şüpheli petrol tankerlerine el koyma çabalarının ve attığı diğer etkin adımların anlamlı olduğu vurgulanıyor. IŞİD’in finansmanı raporunda altı çizilen ve bugüne de ışık tutan tespit ise şu: “IŞİD’in yasadışı petrol ticaretinin trafiği, güzergâhı ile aracıların, taşıyıcıların, kabzımalların, tüccarların kimler olduğunun daha iyi tanımlanmasına ihtiyaç var... Bu sadece IŞİD’in gelirleri açısından değil, yarattığı yerel ekonomik bağımlılıklar açısından da önem taşıyor.” Rapor FATF sitesinde dururken; yaz aylarından bu yana Batı basınında yer alan iddiaların üstüne Rusya’nın ithamları eklendiğinde ortaya hayli tuhaf bir tablo çıkıyor. Türkiye, IŞİD’e yasadışı petrol ticaretinde yardımcıysa, nasıl olup bu işle mücadele eden uluslararası bir örgütün raporuna öncülük etti? Yok eğer söylendiği gibi, tüm iddialar iftiradan ibaretse, o vakit neden bu raporu göğsünü gere gere anlatmıyor? Ortada bir iletişim beceriksizliği mi var, korku mu, yoksa gerçekten bu raporun ardında bilmediğimiz gelişmeler mi var? S Krizde seçim yarışı ‘Allah kahretsin bu fakirliği’ Zonguldak’ta 2 çocuk babası emekli Türkiye Taş Kurumu (TTK) işçisi, Kıbrıs gazisi Mustafa Sağır (62), eşi Nurhan Sağır ve komşusu ile evinin yakınındaki tarlada pancar topladı. Sağır, eve dönerken TTK’nin kapattığı bir işletmesinin kenarından kömür çıkarmak istedi. Üzerine dev bir kaya düşen Sağır, Madenciler Günü’nde hayatını kaybetti. Sağır’ın sinir krizi geçiren acılı eşi Nurhan Sağır, “Hiçbir şey yapamıyorum. O bizim için her şeyi yaptı. Mustafa ne olur beni bırakma. Ben sensiz ne yaparım, mahvoldum. Allah kahretsin fakirliği” diye feryat etti. Mustafa Sağır’ın çocuklarından birinin zihinsel engelli olduğu öğrenildi. 6 bin 500 aktif üyesi bulunan TÜRSAB, Rusya ile krizin göbeğinde üç başkan adayıyla genel kurula gidiyor Madenci yalnız kazalarla anılmasın erin metrelerce altında, bir insan bedeninin güçlükle girebildiği derinliklerde kömür damarlarını kazarak üretime katkı sağlayan madenciler, 4 Aralık’ın Madenciler Günü olarak kutlanmasının sevindirici olduğunu, sadece iş kazalarıyla gündeme gelmek istemediklerini söyledi. Kilimli İlçesi Gelik Beldesi’nde 2015 boyunca süren Rusya krizi, Suriye ve bölge ülkelerindeki karışıklıklar ile Doğu ve Güneydoğu’daki çatışmalar nedeniyle turizmde büyük bir durgunluk yaşanıyor. ŞEHRİBAN KIRAÇ Y ki özel maden ocağında çalışan işçilerden 10 yıllık madenci 40 yaşında Serkan Hot “Madenci olduğum için gurur duyuyorum. Fakat maden kazaları çok üzücü. Mecburen madende devam etmek zorundayız. Bazen duygusal da oluyoruz ama ekmeğimizi mecbur çıkarmak zorundayız. Biz sadece iş kazalarıyla hatırlanmak istemiyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Hal çalışanlarının halleri perişan ‘Saray’da adaletsizlik var’ Dünyanın en büyük adalet sarayı olduğu belirtilen Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’nda yemekhane ve çayocağı işçileri eylem yaptı. Taşeron firma işçileri olan yaklaşık 75 kişi, 2 aydır ücretlerini alamadıkları gerekçesiyle iş bıraktı. İşçilere adliyedeki hâkim ve savcılar da destek verdi. Yemekhane işçilerinden Turhan Doğru, “Fazla mesailerimizi de alamıyoruz. Giriş çıkış saatlerimizle oynanıyor. Sigortalarımızda yolsuzluk var. Adalet Sarayı’nda şu an adaletsizlik var” dedi. İşçiler, maaşları ödenene kadar eylemlerini sürdüreceklerini kaydetti. l Ekonomi Servisi ABİDİN YAĞMUR HAFTALIK İZİN YOK aftada yedi gün ve günde 16 saate kadar çalışılan Mersin Yaş Meyve Sebze Hali’nde çalışanların haftada bir gün izin yapabilmesi için ‘referanduma’ gidildi. Kâtipler ve diğer alanlarda görev yapan binden fazla çalışanın izin hakkıyla ilgili referandumda çalışanlara değil, işveren pozisyonundaki 414 komisyoncuya oy hakkı verildi. Mersin Hali, haftanın 7 günü mesai yapılan tek hal. Buna karşı Mersin Yaş Meyve Sebze Hali Katipleri Derneği’ni kurarak hak araşına başladı. Mersin Yaş Meyve Sebze Hali Katipleri Derneği Başkanı Bedii Evcimen, “Haftanın 7 günü, günde 1718 saat çalışmak zorunda kalıyoruz. Haftada bir gün izin yapalım diyoruz işveren ona da karşı çıkıyor” dedi. H urizm sektörünün en büyük örgütlerinden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) sektörün en zor günleri geçirdiği bu dönemde seçime gidiyor. Üç adayın yarışacağı TÜRSAB’ın 22. Dönem seçimli genel kurulu bugün ve yarın yapılacak. Rusya ile uçak krizinden önce üç aday sektörün ve acentelerin sorunlarına ve çözümlere odaklanırken şimdi öncelik Rusya pazarındaki krizin aşılması ve bunun için proje geliştirmek oldu. 6 bin 500 aktif üyesi bulunan TÜRSAB’da seçime katılımın da çok yüksek olacağı öğrenildi. Geçen seçimlere 2 bin 200 delege katılırken, şimdiki 4 bin 700 delege oy kullanmak için başvurdu. 18 yıldır başkanlık koltuğunda oturan Başaran Ulusoy, dünya turizm sektörüyle daha fazla kucaklaşmak istediklerini ve TÜRSAB için daha yapacaklarımız var derken, bir önceki seçimde başkanlığı az farkla kaçıran ‘TÜRSAB Hepimizin’ sloganıyla yola çıkan Emin Çakmak da sektörde belirledikleri 154 tane sorunu çözmek çalışacaklarını ve Rusya krizi için kriz masası oluşturacaklarını söyledi. ‘TÜRSAB Yeniden Değişim Başlıyor’ grubuyla başkanlığa aday olan Firuz Bağlıkaya acentelerin sorunlarına odaklanacak. T İŞTE BAŞKAN ADAYLARI VE VAATLERİ Başaran Ulusoy 4 TÜRSAB’ın mevcut politikaları devam edecek. 4 1618 sayılı seyahat acenteleri kanun tasarısında bazı değişiklikleri olacak. 4 Yeni kurulacak acentelerden 250 bin lira teminat isteniyor. Bu önlenecek. 4 Sektördeki büyük şirketlerin, küçük şirketlerin faaliyetlerini daraltıcı işlemlerine izin verilmeyecek. Küçükler korunacak. 4 Daha kapsayıcı olacaklar. Dünyaya entegre olmayı başaran bir birlik olunacak. 4 Sorunları çözen birlik olmaya devam edilecek. aşılacağıyla ilgili bir kriz masası kurularak, talepler hükümete iletilecek. 4 Hac ve umre organizasyonlarının tamamının TÜRSAB üyeleri tarafından yapılması için çalışılacak. Hac umre komitesinde yandaşlar değil, işi bilen ve sektöre hizmet üretecek acenteler görev yapacak. lükten kurtarılacak. Bu acentelerin belgeleri TÜRSAB olarak, bugünkü rayiç bedelden alınacak. 4 Acenteler kendi şirketlerine kayıtlı araçlarla başkaca bir belgeye ihtiyaç duymaksızın tur ve transfer yapabilecek. 4 Hac kotalarının kaldırılması ve Hac organizasyonlarının Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde acentelerce yapılmasına çalışılacak. 4 Seyahat Acentelerinin otelciler gibi ihracatçı statüsüne geçmesi sağlanacak. Emin Çakmak 4 6 bin 500 acente için 154 proje geliştirildi. Teknoloji odaklı, şirketlerin üyelere açık olduğu, şeffaf bir modeli esas alınacak. 4 1618 sayılı yasa, acentelerin haklarını korumadığı için revize edilecek. 4 Rusya krizinin nasıl Amaç çözüm Firuz Bağlıkaya 4 Canları yandığı için aday olan Bağlıkaya, sektörün ve acentelerin sorunlarını çözmeye odaklanacak. 4 TÜRSAB turizmden uzaklaştırılmıştır, şirketler kuruluşu, bir holding haline getirilmiştir. 11 tane şirketi olan meslek örgütü kendi mesleğini değil 11 tane başka iş yapıyordur. 4 Faaliyetine son veren ancak belgesini devredemediği için de şirketini uykuya geçiren acenteler çözümsüz Renault’nun D segmentindeki amiral gemisi şubatta Türkiye’de tüketiciyle buluşacak Üst sınıfta Talisman rüzgârı esecek İ Türkiye’de de iddialı olduğunu Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, “Amacımız Talisman ile pazarda en iddialı oyunculardan biri olmak ve podyumda yer almak” sözleriyle ifade etti. Aybar: “Talisman’ın dahil olduğu D segmenti Türkiye pazarında gelişim gösteriyor. Özellikle son 3 yılda büyüme kaydeden bu segmentte 2013 yılına kıyasla yüzde 30 büyüme gerçekleşti. Geçen yıl 64 bin 500 adetle kapatan D segmenti, şimdiden ekim sonu itibarıyla, geçen yılın satış adedini aşarak 68 bin 600 adede ulaşmış durumda” dedi. l Ekonomi Servisi AirTies Amerika’ya teknoloji satacak Amerikalı Midcontinent Communications, ev içi kablosuz internet kapsama alanında kullanıcıları için AirTies’ı seçti. Midcontinent Communications, ABD’nin Minnesota, Kuzey Dakota, Güney Dakota ve Wisconsin eyaletlerinde internet, kablolu TV, ev otomasyon ve ev telefon servisleri alanında 300 bini aşkın aboneye hizmet veriyor. AirTies Kurucu Ortağı ve İcra Kurulu Başkanı Bülent Çelebi, “Midcontinent’ın bizi seçmesinden dolayı çok memnunuz” dedi. l Ekonomi Servisi lk olarak Paris’te, ardından Frankfurt Otomobil Fuarı’nda otomobil severlerin beğenisine sunulan, Türkçesi ‘tılsım’ olan Talisman, ilk kez Floransa’da yollara çıkarak dünyaya tanıtıldı. Markanın Avrupa gibi Araçların fiyatları da şubatta açıklanacak. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle