28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 5 Aralık 2015 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 4 Tekmeci, Ekşi Sözlük’e karşı Tuğrul Türkeş muradına eremedi aşbakan yardımcılığı 5’e çıkınca, TBMM’de bakanlara ayrılan sıralarda ilk koltuklara Tuğrul Türkeş oturamadı hatırlarsınız. İlk sırada AKP’li 4 Başbakan yardımcısı, arkaya ise sonradan AKP’li Tuğrul Türkeş oturdu Meclis açıkken. Sanki Başbakan Davutoğlu, Türkeş’in gönlünü almak istermiş gibi iki gün yurtdışına çıkınca, vekâletini Türkeş’e bıraktı. Buna ilişkin yazıyı Cumhurbaşkanlığı onayladı. Böylece Türkeş, perşembe ve Osmanlı ile Putin’i alt etmek us ve Türk Dışişleri Bakanları Lavrov ile Çavuşoğlu’nun Belgrad’da görüşmelerine rağmen Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesiyle başlayan Moskova Ankara gerginliği sürecek hatta daha da tırmanacak gibi görünüyor. Tırmanmanın nedenlerinden biri de, iki tarafın da başında aynı zihniyetin taht kurmuş olmasıdır. Putin ile Erdoğan arasında bir ceberutluk farkı olmadığı herkesin malumu. İki “tek adam”da mutlak iktidarlarını, toplumlarında yaygın olan hamaset ve duygusal tepkiler üzerine oturtmaya çalışıyorlar. Bu durumda da ağzını açan ister Erdoğan olsun, ister Putin, kriz daha da tırmanıyor. Doğrusu, bu arada iki tarafta da, gülünç olaylara tanık oluyoruz. Bunların içinde, bir tanesini görünce çok sevindim. Rus tarafındaki aklıevvel yetkililerden biri, Türkiye’ye öfkesini, “Döneri boykot edelim, bir daha yemeyelim!” çağrısına kadar vardırmış. Çağrı beni 2. Dünya Savaşı ertesi günlerine götürdü. O zaman da Stalin’in talepleri üzerine genç Cumhuriyet’in kendini güvenceye alma çabaları ne kadar haklıysa, hırsın mayonez ve turşu ile yapılan “Rus salatası”ndan çıkarılması ve kırk yıllık Rus salatasının birden Amerikan salatasına dönüşmesi de o kadar gülünçtü. Neyse ki, 60 yıl sonra Ruslar Amerikan salatası saçmalığına nazire yaptılar da, hamaset ile hamakatın kimsenin tekelinde olmadığı anlaşıldı. HHH Son inciyi Tayyip Erdoğan, Türkİş Genel Kurulu’nda döktürmüş ve Sokollu Mehmet Paşa’nın 1571 yılında Venedik Elçisi’ne söylediği ünlü söze atıf yapmış, o konuşmada Sokollu’nun, elçiye, “Siz, bizi İnebahtı’da (Lepant) yenerken sakalımızı tıraş ettiniz biz de B Tuğrul Türkeş R Kıbrıs’ı alarak sizin kolunuzu kestik” dediği rivayet olunur. Doğrusu lafı o yana çevirdim, bu yana çevirdim, duruma ne bakımdan uyuyor anlayamadım. Ayrıca şurası da bir gerçektir ki, Sokollu Mehmet Paşa o lafında haklı çıkmamış, inişe geçmiş olan, Osmanlı İnebahtı’ndan sonra, ne karada ve denizde, ne askeri ne de herhangi bir başka alanda Batı’ya üstün gelememiştir. Neyse geçelim bunları da olaya soğukkanlı bakalım. Öyle baktığımızda da görünen o ki, bu kriz kolay durulmayacaktır. Çünkü Rusya, Suriye’ye müdahale ederken bölgesel bir meydan okuma peşindedir. HHH Buna karşılık yapılması gereken Tayyip Bey’in “Rusya’nın Suriye’de işi ne” çıkışı değildir. BM’nin tanıdığı Suriye devletinin resmi daveti üzerine oradadır Rusya. Bunun yerine yapılacak olan, Rus iddialarını soğukkanlı biçimde yanıtlarken Moskova’yı tahrik etmeden, dengeleri oluşturmaktır. Burada da dikkat edilmesi gereken husus, Ruslar kadar müttefiklerimizin de, Erdoğan iktidarının bölgeye saplantılı ihvan etiketli mezhepçi yaklaşımından duydukları kaygıdır. IŞİD’in sattığı petrolün Türkiye üzerinden pazarlandığı iddiaları artık tekrarlanmıyor, ama Ankara’ya desteğini net biçimde ifade eden ABD’nin bile sınırın kimi kesimlerindeki “geçirgenlik”ten şikâyetçi olduğunun, IŞİD’le mücadele konusunda Türkiye’den daha büyük bir etkinlik beklendiğinin dolaylı da olsa ifadeden çekinilmediğini görüyoruz. Burada da şöyle bir soru çıkıyor ortaya: Tayyip Bey, Türkiye’nin üzerinden bölgeye İslamcı yaklaşım etiketini söküp atmak gibi bir davranışa ne kadar gönüllü olur acaba? Bin Ladin yine SMS atıyor cuma günleri TBMM’de ön sırada ve üstelik Başbakan’ın koltuğuna oturma şansı yakaladı. Ancak ne yazık ki, bu iki gün TBMM toplanmadı. Böylece Türkeş, Başbakan vekili olduğu halde, ilk sırada oturma şansı yakalayamadı. Artık bir dahaki sefere. oma faciası, iktidarın asabını bozmuş, Erdoğan bir vatandaşı tartaklarken danışmanı Yusuf Yerkel de bir vatandaşı tekmeleyerek dünyaca ün kazanmıştı. O olaydan sonra Yusuf Yerkel için Ekşi Sözlük’te sayfalar dolusu yorum yapıldı. Yusuf İşte o yorumYerkel ları Yusuf Yerkel mahkeme kararıyla sildirdi. Üstelik sildirme kararı, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’ne geldi tesadüfen. Ama Ekşi Sözlük yazarları hiç yorulur mu, dün itibarıyla yeni yorumları eklediler. İşte sizlere birkaç örnek: 4 Hakkında yazılanların mah S kemece silinmesi, ‘Hukuk’un zalimler için de var olduğunu göstermiştir herkese. Ama adalet farklı bir şey. Dur bakalım o ne zaman tecelli edecek? 4 en seftiğim insan. 4 anca arkasına polisleri alıp yerdeki gariban tekmeler. unutmayız yusuf, sakın yere düşme 4 yandaştır ve akıllarda hep öyle kalacaktır. 4 hayatı boyunca şu fotoğrafla hatırlanacak müşavir. 4 Başbakanlık tekmecisi şey pardon müşaviri. Düşene vurduğu tekme için darp raporu alıp dava açmışlığı bile var. eçenlerde Bin Ladin’in adını kul07 lanan bir sahtekârın, 05 nefo tel ı ral ma nu 5 857856 sajdan sağa sola irtica me ık. ışt zm ya nı ları attığı Bir şey değişmedi. O telefon, yine sağa so aya atm r jla sa me er nz be la başladı. Üstelik mesajlar, gece n yarısı, sabaha karşı fila r. geliyo Tek başına yaşayan ka f... de he el öz ise dınlar G Yaşar Büyükanıt’ı yakan, yarım şişe viski mi? aşar Büyükanıt’a soruşturma açılması dün günün konusuydu. Malum 2007 yılında Abdullah Gül’ün aday olduğu Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Genelkurmay’ın sitesinden yayımlanan 27 Nisan Bildirisi’nde “Muhtıra”ya varan sert ifadeler vardı. Büyük gürültü koptu. Büyükanıt, gece geç saatte gelen bildiriyi bizzat kendisinin Yaşar Büyükanıt Y yazdığını söyledi. Dün o dönemlerde Ankara’da kritik bir görevde olan bir gazeteci, açılan soruşturmayı değerlendirirken şöyle dedi: “O bildiri, yarım şişe Jack Daniels viskiden sonra yayımlanmıştı. O günlerin atmosferini düşünün. Yaşar Paşa, dört koldan baskı altında. Bir de aile baskısı, üzerine gelen yarım şişe viski, Yaşar Paşa’nın başına büyük dert açtı.” Tabii bu işin mizahı. Ancak bir gerçek var ortada. Erdoğan’la Büyükanıt, Dolmabahçe’de bir gizli görüşme yaptılar ve o günden sonra iki taraf da hiç konuşmadı. 27 Nisan bildirisi de dolaba kaldırıldı. Aradan bunca yıl geçtikten sonra anlaşılıyor ki, “öküz öldü, ortaklık bozuldu.” Aradan neredeyse 9 yıl geçti, her şey unutuldu sanırken niye dosya yeniden açıldı? Bundan sonra ne olacağını hep birlikte göreceğiz. FRANSA ÇATIŞMASI aşbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Katar dönüşü gündeme getirdiği “Fransa modeli başkanlık” önerisi için “Türkiye karma sistemi kaldıramıyor. Net bir sistem olmalı. Türkiye’nin birinci gündem maddesi bu değil. Siz soruyorsunuz, biz yanıt veriyoruz. Önceliğimiz vaatleri yerine getirmek, önümüzdeki problemleri çözmek” dedi. Erdoğan, “Başkanlık sistemi konusunda parlamentoda bir konsensüs sağlanamadığı takdirde “partili cumhurbaşkanlığı” ile Türkiye mevcut yapısal tıkanıklığı aşabilir mi” sorusu üzerine, “Tabii ki aşar. Zaten bu konuyu gündeme getirmiş olmamın sebebi de o tıkanıklığın bu yöntemle de aşılabileceğine inanmamdan kaynaklanıyor. Çift başlılığı ortadan kaldırmak lazım. Aksi takdirde, birbirinizi ne kadar sevseniz de zaman zaman sıkıntılar söz konusu olabilir. Ama partili cumhurbaşkanlığı olduğu zaman, Fransa’daki sistemin farklı bir versiyonu söz konusu olacak demektir. Bunun da ayrı bir güç katabileceğini düşünüyorum” demişti. Davutoğlu, Azerbaycan gezisi dönüşü gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlarken baş Erdoğan: Çift başlılığı kaldıralım. Partili Davutoğlu: Türkiye karma sistemi cumhurbaşkanı ile Fransa’daki sistemin kaldıramıyor. Net bir sistem olmalı. farklı versiyonu olabilir. Ayrı güç katar. Ülkenin birinci gündem maddesi bu değil. B Sarıhan: Kadın aday gösterene para verilsin Tıkanıklık aşılır... kanlık sistemine de değindi. Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin birinci gündem maddesinin bu olmadığını yineleyerek “Çok konuşarak bunu bir ayrılık noktası olarak görmemek lazım” ifadesini kullandı. “Şu anki siyasi sistemin yetki ve karmaşa yarattığı doğru. Bunu düzeltmeye ihtiyaç var. Bir anayasa reformuna ihtiyaç var. Özellikle muhalefetle oturup konuşmalı. Önceliğimiz Suriye’dir. Eğer konu Meclis aritmetiği buna izin verseydi gündeme alırdık” diye konuştu. Öte yandan Davutoğlu’nun Azerbaycan temaslarının gündeminde Rusya ile yaşanan kriz vardı. Moskova’ya yönelik sert eleştirilerini sürdürürken bir yandan da Putin yönetimine “Gelin meselemizi konuşarak, yüz yüze ele alalım” çağrısı yaptı. Türkiye’ye dün dönüşünde ise Davutoğlu’nun uçakta yaptığı açıklamada “Psikolojik boyutu gittikçe artan bir krizle karşı karşıyayız” ifadesini kullandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e seslenen Davutoğlu şöyle konuştu: “Gelin meselelerimizi konuşarak, yüz yüze ele alalım. Ama ‘Türkiye IŞİD’e, DAEŞ’e destek oluyor’ gibi iddialarla Soğuk Savaş dönemini andıran kampanyaları birbirimize karşı kullanmayalım.” l Haber Merkezi ‘Hepimiz ’ Bakulüyüz avutoğlu, Azerbaycan’da Haydar Aliyev’in mezarı ile Türk ve Azeri şehitD liklerine karanfiller bıraktı. Ermenistan’a “Size ait olmayan toprakları barış içinde ait olana devredecek bir barış süreci başlatmanız halinde Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan arasında oluşan bu barış ve vizyon ittifakına sizler de katılabilirsiniz” diye çağrıda bulunan Başbakan “Bizim için Baku, İstanbul kadar, Konya kadar aziz ve hepimiz Bakulüyüz” ifadesini kullandı. (Fotoğraf: AA) Psikolojik boyutu arttı Fransa’daki sistem nasıl? EMİNE KAPLAN 81 YILDA YÜZDE 10 ARTIŞ Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, CHP’li kadın milletvekilleriyle TBMM’de toplantı yaptı. Toplantıya 15 Ekim’de öldürülen Dilay Gül’ün annesi de katıldı. (AA) Başkanlık gündem değil FIRAT KOZOK HP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, 26. dönemde Meclis’te yalnızca 82 kadın vekil bulunduğunu, 81 il valisinden ve 30 büyükşehir belediye başkanından yalnızca üçer tanesinin kadın olduğuna dikkat çekerek, oranın artırılması için yasa teklifi verdi. Sarıhan, Siyasi Partiler Yasası’nın 4 maddesinde kritik değişiklikler önerdi. Öneriler arasında “her iki cinsten yüzde 50 aday gösteren veya gösterdiği adaylar arasında cinsler arasındaki fark yüzde 2’yi aşmayan” partilere ek ödenek aktarılması da var. Sarıhan, Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmesinin 81. yılında TBMM Başkanlığı’na sunduğu teklifinde Türk kadınlarının ilk oy kullanmış olduğu 1935 yılında, 8 kadın milletvekilinin Meclis’e girdiğini anımsattı. Bu sayının tüm milletvekillerinin yüzde 4.5 oranına denk geldiğini belirten Sarıhan, bugünkü Meclis’te de yalnızca 82 kadın vekil bulunduğunu, oranın da yalnızca yüzde 15’e çıktığını kaydetti. “Yerel yönetimler bakımından da durum aynıdır” diyen Sarıhan, C nemde Türkiye’de artış gösteren boşanma olaylarının nedenlerini inceleyecek. AKP grubunun TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergelerden boşanma olaylarının sonuçlarının araştırılmasına yönelik önergenin gelecek hafta başında TBMM Genel Kurulu’nun gündemine alınması bekleniyor. Meclis’te siyasi grubu bulunan tüm partilerin desteğiyle kurulması beklenen araştırma komisyonunda son dönemde Türkiye genelinde artış gösteren boşanma olaylarının sebepleri araştırılacak ve boşanma oranlarının düşürülmesine yönelik tedbirler konuşulacak. l ANKARA/Cumhuriyet eni yasama döneminY de TBMM’de kurulacak ilk araştırma komisyonu, son dö Gündem: Boşanma rdoğan’ın örnek gösterdiği Fransa’daki yarı başkanlık modelinde sistem şöyle işliyor: l Fransa Cumhurbaşkanı’nın olağanüstü hal ilan etme, yasa tasarıları ve uluslararası anlaşmaları doğrudan referanduma götürme, yasaları onaylama ya da geri gönderme, parlamentoyu feshetme yetkileri bulunuyor. l Cumhurbaşkanı, parlamentodan bir ismi başbakan olarak atarken gerektiğinde istifasını isteyebiliyor. Başbakanın önerisi üzerine bakanları atıyor veya görevlerine son verebiliyor. E l Bakanlar Kurulu’na, Cumhurbaşkanı başkanlık ediyor. Onun katılmadığı toplantıların resmi bir niteliği olmuyor. l Anayasa Konseyi’nin 9 üyesinden 3’ünün atamasını yapıyor. l Cumhurbaşkanı, ikinci dereceden adli yargıçlar, subaylar, kaymakamlar, yükseköğretim profesörlerinin atamalarını Bakanlar Kurulu’na danışmadan tek başına yapabiliyor. l Cumhurbaşkanı, yasalarda öngörülen şartlar doğrultusunda af yetkisine sahip. l Başkomutan sıfatıyla Ulusal Yüksek Savunma Konseyi’ne başkanlık eder. l ANKARA ‘Harçlıklar cihatçıya’ İHH’nin 2 yıldır öğrencilerden 40 milyon lira topladığı ileri sürülüyor EMRE DÖKER Soylu alıştı bile Soylu Dünya Ekonomik Forumu’nun 2014 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre, toplumsal cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasında Türkiye’nin; ekonomik katılım ve fırsat eşitliği, eğitim, sağlık ve siyasi güçlenme konularında 125. sırada olduğuna dikkat çekti. l ANKARA atay’dan Suriye’ye giderken iki yıl önce durdurulan TIR’larında silah ve mühimmat çıktığı öne sürülen İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı’nın (İHH), Türkiye’de iki yıldır okullardan “Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” projesiyle topladığı para 40 milyon lirayı buldu. Geçen eğitim öğretim döneminde 25 bin sınıfta 750 bin öğrenciden para topladığını duyuran vakfın bu paraları nereye harcadığı denetlenemiyor. Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir, “El Kaide, El Nusra gibi cihatçı örgütlerle bağlantısı olan bu örgüt, bakanlık onayıyla öğrencilerden topladığı paraları İslamcı örgütlere aktarıyor. Türkiye’nin IŞİD’e destek olduğu tartışmalarının olduğu dönemde bu paraların nereye gittiğinin H araştırılması gerekiyor” dedi. Bayraklı’daki okullara, Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerini de yanlarına alarak gelen vakıf temsilcilerine Eğitim Sen üyelerinin müdahale ettiği öğrenildi. Eğitim Sen 5 Nolu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, bu kampanyayı okullarda anlatmalarına izin verilmediğini belirterek “Okullara cemaatleri ve dinci örgütleri sokuyorlar. Makbuzsuz para toplamaya çalışıyorlar. Ne adına, kim için topladıkları belli değil” diye konuştu. Hatay’da yakalanan TIR’ların içinde silah olduğunu belirten dönemin CHP İzmir Milletvekili ve CHP Genel Başkanı Ke Önergeler yanıtsız mal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Erdal Aksünger, “MİT TIR’larından önce 2011’den bu yana özellikle Suriye’ye giden TIR’larla ilgili büyük şüpheler vardı. Hatay ve Kilis’te toplam 17 TIR yakalandı. Hatay’daki İHH TIR’ında içinde silah ve mühimmat bulunuyordu. Bununla ilgili verdiğimiz soru önergelerine yanıt verilmedi. TIR’lar adeta kaybedildi. Bu sevkıyatın Katar ve Suudi Arabistan finanslı tırlar olduğu belirtiliyordu. Burada nakliye yapan firmalar, aracılık yapanlar, ulaştıranlar var. Burada ciddi bir organizasyondan bahsediliyor. İslami vakıf ve derneklerin ‘yardım’ adı altında gönderdiği TIR’larda büyük şüpheler bulunuyor” dedi. l İZMİR ‘Devlet Başkanımız Erdoğan...’ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını iletirken, “Devlet başkanımız” ifadesini kullandı. Feshane’de düzenlenen Trabzon Tanıtım Günleri açılışında yaptığı konuşmada Soylu, “Devlet başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın bugün buraya geleceğimizi ifade ettiğimizde en içten selamlarını, en içten sevgilerini ve en içten muhabbetlerini ilettiğini bu güzel haziruna bir şekilde ifade etmek istiyorum” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle