23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 2 Aralık 2015 KULTUR Tekfen’den Yaşar Kemal’e özel saygı konseri Yaşar Kemal önceki akşam özel bir konserle anıldı. James Judd yönetimindeki Tekfen Filarmoni Orkestrası, Zülfü Livaneli imzalı “Yer Demir Gök Bakır” ile başlayan konserde, Adnan Saygun, Gara Garayev, Beethoven’den eserler seslendirdi. Gecenin sürprizi La Scala’nın Fabio Vacchi’ye bestelettiği Teneke Operası’ydı. Konserde piyanist İdil Biret’in Şef Gökçen Koray yönetimindeki İstanbul Fi larmoni Korosu’yla yorumladığı “Korolu Fantezi” de ayakta alkışlandı. Konseri Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban, Tekfen Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Ali Nihat Gökyiğit ve Livaneli de izledi. EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 15 ‘Kadınlar sinemada nesne olmamalı’ CEREN ÇIPLAK Hasan Pulur’a veda için bir araya gelen basın ve siyaset dünyasından isimler arasında Mustafa Özyürek, Mesut Yılmaz, Aydın Doğan, Hikmet Samitürk ve Ertuğrul Günay da vardı. Hasan Pulur’un oğlu Bülent Pulur da cenaze namazı sırasında ön safta yer aldı (en sağda). Sinema ve tiyatro oyuncusu Kathleen Turner 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde ustalık sınıfına konuk oldu. ichael Douglas’la birlikte oynadıkları ‘Amazon’da Fırtına’, ‘Nil’in I·ncisi’ ve ‘Gu¨llerin Savas¸ı’ adlı filmlerle tanınan, 1980 ve 90’ların yıldız sinema ve tiyatro oyuncusu Kathleen Turner, 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde ustalık sınıfına konuk oldu. Turner, kamera ve sahne önündeki oyunculuğun birbirinden çok farklı olduğundan söz etti: “Sinemada karakterin izini sürmek zorundasınız. Farklı mekânlarda sıralaması farklı olan pek çok sahne çekilir. Tiyatroda ise ‘kestik’ diyen yok, ara vermek yok. Tiyatroda her anı yaşıyorum, sinemada değil. Sinemada ise farklı açılarda saatlerce çekim yapmak sıkıcı olabiliyor. Filmde, heyecanlı olan kameranın gördüğüdür. Sahnede ise onuncu sıradakiler ifadelerinizi görmeyebilir. Sahne filmden daha zorbadır.” Turner, “Sinemada nesne olarak gösterilmek istemiyoruz” di yerek kadın oyuncuların nesne olarak görülmesinin öfke biriktirdiğini ve bunun da sektöre bir reddediş olarak yansıdığını belirtti. Turner, buradan yola çıkarak rol seçiminin kuralını da şöyle özetledi: “Kuralım vardır, senaryodaki kadın rolünü çıkardığımda hikâye değişmiyorsa bana ihtiyaç yoktur...” Turner, canlandırdığı bir rolün sonunda “ayrıcalıklı, beyaz kız” monoloğu olduğunu ve bir türlü o monoloğu söylemediğini çünkü seyirci tarafından öyle algılanmaktan korktuğunu anlayınca şu kararı verdiğini de aktardı: “O an karar verdim, ya kendim gibi olacaktım ya da oyuncu...” l ANTALYA Ya kendim ya oyuncu usta gazeteci Hasan Pulur dün son yolculuğuna uğurlandı Duayen gazeteciye son veda Hasan Pulur M eçen pazar üç aydır tedavi gördüğü hastanede organ yetmezliği sebebiyle 83 yaşında hayatını kaybeden Türk basınının usta kalemi Hasan Pulur, dün sevenleri tarafından son yolculuğuna uğurlandı. Pulur’un cenazesi evinde helallik alınmasının ardından vasiyeti üzerine okuduğu Kabataş Lisesi’ne, ora G dan da uzun yıllar çalıştığı İstanbul Çağlayan’daki Milliyet gazetesine getirildi. Milliyet gazetesindeki törene sevenleri ve ailesinin yanı sıra Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ve CHP milletvekili İlhan Kesici katıldı. Törende konuşan Fikret Bila, “Sevgili ustamız Hasan Pulur, Türk basınının vicdanı olmuş bir büyüğümüzdü. O halk için yazan, halk diliyle yazıp konuşan ve her zaman insan odaklı çalışan bir büyüğümüzdü” dedi. Hasan Pulur’un naaşı çiçekler eşliğinde cenaze namazı kılınmak üzere Levent Camii’ne götürüldü. Levent Camii’ndeki törene eski Kültür ve Milliyet gazetesinin önündeki törene Pulur’un ailesi de katıldı. Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Tahir Özyurtseven ve tarih profesörü İlber Ortaylı gibi isimlerin yanı sıra çok sayıda belediye başkanı, gazeteci, yazar ve sanatçı katıldı. Hasan Pulur son yolculuğuna uğurlanmak üzere Aşiyan Mezarlığı’nda bulunan aile kabristanlığına defneldildi. Kathleen Turner Kadıköy Süreyya Operası, Mesut İktu’ya kariyerinin en özel gecelerinden birini daha yaşattı. Alkışlar Mesut İktu’ya Bariton Mesut İktu, 45. sanat yılını konserle kutladı EGEMEN BERKÖZ eğerli opera sanatçısı, öğretici ve yönetici, bariton Mesut İktu, 45. sanat yılını önceki akşam Süreyya Operası’nda, salonu dolduran dostları ve müzikseverlerle birlikte güzel bir konserle kutladı. Mesut İktu, değerli bir opera sanatçısı olmanın ötesinde çok yönlü bir müzik insanıdır. 45. yıl konserinde seslendirdiği tüm yapıtların oda orkestrası için düzenlemesini kendisi yapmıştır, örneğin. Önemli bir yanı da, Türk bestecilerinin yapıtlarını seslendirmeye ve kaydetmeye öncelik vermesidir. Saygun’un “Bariton ve Orkestra D İçin Beş Ezgi”yi ona adamış olması anlamlıdır. İktu, uzun yıllar pek çok operada önemli rollerde sahneye çıkmasının; birçok rolde, özellikle de Sevil Berberi’nde Figaro, Sihirli Flüt’te Papageno ve Othello’da Iago rollerinde seçkinleşmesinin yanı sıra yönetici ve öğretici olarak da operamıza hizmet etmiştir. İki kez İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin müdürlüğünü üstlenmiş; Marmara Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Kültür Üniversitesi’nde önemli görevler yapmıştır. Çalışmalarını şimdi Yeditepe Üniversitesi’nde sürdürüyor. Konserde Mesut İktu’ya Hakan Şensoy’un yönettiği İstanbul Oda Orkestrası eş lik etti. Orkestranın sesMesut İktu lendirdiği Çaykovski’nin “Elegie”sinin ardından Mesut İktu dinletisine Rusça şarkılarla başladı. Çaykovski’den “Moi Geni, Moi Angel, Moi Drug”, Chopin’den “Dumka”, Mikael Tariverdiev’den “Pesnaya O Dalekoi Rodine”... Dinletisini Orhan Tanrıkulu’nun “Karşıdan Gördüm Seni”, Erdal Tuğcular’ın “Karahisar Kalesi” ve Saygun’un “Harmandalı” adlı yapıtlarıyla sürdürüp bitiren İktu, dinleyicilerin alkışlarına da “Köroğlu” ve “Dönder Beni” türküleriyle teşekkür etti. ‘Tasarım baştan tasarlanmalı’ stanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) bu sene 3.’sünü 22 Ekim4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenleyeceği İstanbul Tasarım Bienali’nin başlığı ve teması, dün Arkeoloji Müzeleri Kütüphanesi’nde yapılan basın toplantısıyla açıklandı. Bienalin bu yılki başlığı; ‘Biz İnsan Mıyız?: Türümüzün Tasarımı: 2 saniye, 2 gün, 2 yıl, 200 yıl, 200.000 yıl’ olacak. Bienal ‘insan’ ve ‘tasarım’ kavramları arasındaki yakın ilişkiyi inceleyecek. Küratörler Beatriz Colomina ve Mark Wigley bienalin temasıyla ilgili şunları söyledi: “Tasarımın tarihi bir yandan da “insan” anlayışının zamanla İ Mark Wigley ve Beatriz Colomina 3. İstanbul Tasarım Bienali’nin başlığı ‘Biz İnsan Mıyız?: Türümüzün Tasarımı’ olarak açıklandı. evrilmesinin tarihi. Öte yandan tasarım, eşitsizlikler ve yepyeni görmezden gelme biçimleri de oluşturuyor. Bir yandan dünyada hiç olmadığı kadar insan savaş, kanunsuzluk, yokluk ve iklim şartları nedeniyle zorunlu olarak yerinden olurken, diğer yandan insanın genetik yapısı ve iklimin kendisi aktif olarak yeniden tasarlanıyor. Artık ‘iyi tasarım’ olgusuna sığınamayız. Tasarımın baştan tasarlanması gerekiyor.” 3. Tasarım Bienali’nin sergileri Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, DEPO ve StudioX’te yer alacak. l Kültür Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle