Katalog

Salı 1 Aralık 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 5 gözde gazetecileriydi. Sonsuz destek verdikleri siyasi iktidarı ve Erdoğan’ı her fırsatta öven ikili, bugünlerde gözden düşmüş gibi. Çünkü dün Akit Gazetesi, “İşte Rasim Ozan Bu” diyerek, Tahir Elçi’yi övdüğü yazısını eleştirmiş. Gazete, “Kütahyalı, gerçek kimliğini bir defa daha ortaya koytu. Bakalım, kendisine ekranlarını açanlar, bu yazıdan sonra Kütahyalı’yı el üstünde Gözden düştüler azeteci Nagehan Alçı ve tutmaya G kocası Rasim Ozan Küdevam tahyalı bir dönem AKP’nin en edecek mi?” demiş. GöNagihan Alçı R. Ozan Kütahyalı rüldüğü gibi, Kütahyalı’nın yazdığı Sabah gazetesi ile çıktığı televizyonların sahiplerine de “muhbirlik” var bu satırlarda. O cenahın, gazetecileri ihbar edip işten attırmaya çok meraklı olduğu malum. Kısaca bu kez hedefte “Rasim Ozan Kütahyalı” var. sı, AKP’nin en büyük destekçisi gazeteci Fehmi Koru’yu da isyan ettirdi. Koru, Habertürk’te “Taha Kıvanç” adıyla yazdığı yazıda, “Bu olay medyamızın ortasından karpuz gibi bölündüğünü açığa vurdu. Bir yanda, yapılanın ‘gazetecilik faaliyeti’ olduğu kanaatiyle yazanlar... Diğer yanda, kararı haklı bulan, savcılar ve hâkimlere isimler vererek ‘Bunları da tutukla’ tavsiyesinde bulunanlar... Yazık...” diye yazdı. Koru, yazısının devamında ise, Başbakan Erdoğan’ın bakan damadı Berat Albayrak’ı ve onun Fehmi Koru da isyan etti, dünür Albayrak’ı hatırlattı halen Sabah Grubu’nda CEO’luk an Dündar ve Erdem yapan ağabeyini örnek gösterdi. C Gül’ün, sadece gazeteŞöyle dedi: cilik yaptıkları için tutuklanma “Bir oğlu yeni hükümette bakan, diğer oğlu Sabah ve a haber’i de içinde barındıran Turkuvaz Grubu’nun başında olan Milli Gazete yazarı Sadık Albayrak da yolu cezaevine düşenlerdendi.” Albayrak kardeşlerin, babaları tutukluyken çalıştığı gazete maaşı da kestiği için maddi olarak sıkıntılı günler geçirdikleri de biliniyor. Ancak Fehmi Koru’nun uyarıları ne kadar işe yarar bilemiyoruz. Çünkü “Hafızai beşer, nisyan ile maluldür” derler. Yani insanlar unutur. ‘Tükür yüzüne celladın...’ anla yazılmış yakın tarihin sayfaları: kıyımlar, suikastlar... Bunların çoğuna tanık olmuş bir kuşağız... Acılarımız, hüzünlerimiz... Yitip giden umutlarımız. Dünü ve bugünü aynı anda yaşamak... Tahir Elçi’yi ensesinden vuran silah, namludan çıkan kurşun hedefini şaşırmıyor onca kişi arasında. Özgürlükçü bir insan duruşunu sergileyen Tahir’in o seslenişi, “Silahlar, savaşlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun” diye haykırmasının hemen ardından. Nişancı tetiğe basıyor... Tam isabet, ensesinden giriyor kurşun... Her şey önceden hazırlanmış, kim ne derse desin. “İnfaz emri” birilerince verilmiş... Belki Diyarbakır’ın eski polis müdürlerinden Gaffar Okkan’a verildiği gibi... Ciğerimizi, yüreğimizi yakan haberi Can Dündar ve Erdem Gül, Silivri’deki bitişik hücrelerinde öğrendiler. Onlar, savaşlardan, silahlardan, çatışmalardan, bombalamalardan, mayınlı tuzaklardan, pusulardan uzaktalar... Uzaktalar ama Tahir Elçi’nin ölümünden büyük üzüntü duyduklarını biliyorum... Hayatı, insani değerleri, özgürlüğü, eşitliği, kardeşliği... Özgürlüğün bedelini bir başka aydın insan, hukuk savaşçısı ödedi bu kez hayatıyla. Zaten hep öyle olmuyor muydu? Musa Anter ödemişti, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Onat Kutlar, Hrant Dink, Necip Hablemitoğlu, Tunceli Ovacık Başsavcısı Murat Uzun, Çağlayan Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz... Pek çok aydın, bilim insanı, emekçi, gazeteci, yazar... O kanlı günler... Sivas Madımak, Gazi, Başbağlar, Ankara Ulus... Suruç, Ankara katliamı... Asit kuyuları, şehit tabutları, Mardin’de 13 yaşındaki Uğur Kaymaz... Gezi olayları; kin, nefret sarmalında yaşayan bir toplum... Ne kadar acı! HHH Hayatı gazetecilik olan iki arkadaşımız zindanda yatıyor... K dün yeni bir menü vermiş. Küçük, Star gazetesindeki köşesinde “Mirgün Cabas, Şirin Payzın, Nevşin Mengü”yü hedef gösterip, 3 gazetecinin PKK’yi terör örgütü saymadığını, çalıştırılmaması gerektiğini söylemiş. Bir kenara yazın. İlerde birileri de Rasim Ozan Kütahyalı gibi Cem Küçük’ü hedef gösterecek ve onu da kimse kurtaramayacak. öz, “ihbar ve muhbirS likten” açılmışken, iktidar gazetecisi Cem Küçük de Cem Küçük’ün son menüsü Paris’te ‘Bekledim de gelmedin hiç mi beni sevmedin’ şarkısı umhurbaşkanı ErdoC ğan, TürkRus krizini çözmek için dün Pasözleri geldi. Anlaşılan, birileri Erdoğan’a gelişmeris’teki İklim Zirvesi’nde leri anlatmadı. Çünkü Putin’le görüşmek istiyorErdoğan’ın bu açıkladu. Araya Nazarbayev’i, mayı yapmasından saAliyev’i soktu. atler önce Kremlin’den Ancak Putin, hem gö“Putin Erdoğan’la göErdoğan Putin rüşmeyi kabul etmedi rüşmeyecek” açıklahem de gecikerek aile foması yapılmıştı. toğrafına bile girmedi. Erdoğan’ın fotoğraflarına bakıRus basınında “Erdoğan’la birlınca, danışmanların korkup halikte görünmek istemedi” yorumberleri anlatmadığı söylenebilir. ları yapıldı. Yani dün Paris’e en uygun şarTüm bu gelişmeler olurkı “Bekledim de gelmedin” oldu. ken ve saat 15.00 sıralarında, Yesari Asım Arsoy’un besteErdoğan’ın “Biz görüşme talebisi ve güftesine sahip olduğu şarmizi yaptık hâlâ cevap bekliyoruz” kı nihavend makamında... Karikatürist, Cem Dinlenmiş bunu geçen Mayıs’ta çizmişti. Ama eskiyecek gibi değil. Teşekkürler. , tutukCHP’li Gökrdından lamaların a iyet’e Cumhur mesi vergi incele ığını de başlatıld du: belirtip sor HP Grup Başkanveki“Sizlerin üstünü örtmeye çalışli Levent Gök, hükümetığınız faili meçhuller” ifadesine tin güven oylaması sıAKP’liler tepki gösterdi. Meclis rasında Can Dündar ve Erdem Başkanı Kahraman’dan sataşmaGül’ün tutuklanması ve ardınları önlemesini isteyen Tanrıkudan Cumhuriyet’e vergi incelelu, AKP sıralarından gelen tepkimesi başlatılmasına tepki gösler üzerine “Lanet olsun” diyerek tererek, “Neyin güvenoyu sayın konuşmasını yarım bırakıp kürvekiller? Biz hükümete güvensüden ayrıldı. Tanrıkulu, kayıtlamiyoruz” dedi. ra geçmesi için konuşma metnini 64. Hükümet’in güvenoyKahraman’a verdi. laması öncesinde basın özHDP Kars Milletvekili Aygürlüğü konusunda grup han Bilgen ise Dündar ve önerisi veren CHP adına söz Gül’ün tutuklanmasını gealan Gök, Dündar ve Gül’ün rektirecek bir durum olmatutuklanmalarına değinerek, dığına işaret ederek, “Haber “Hükümet gerçekleri öğrenyapılmış, TIR’lar gitmiş yani mek isteyen halka bilgi verolan olmuş. Deliller artık kaLevent Gök mek isteyen gazetecilerin rartılamaz. Suçun işlenmetutuklanmalarını seyrediye devam edilmesi ihtimayor” dedi. Tutuklamaların ardınli var. Gerçekleri yazmak suçsa, dan Cumhuriyet üzerinde vergi gazeteciler bunu işlemeye devam incelemesi başlatıldığını belirten ederler” dedi. Gök, “Neyin güvenoyu sayın ve315 kabul oyu killer?” diye sordu. Gök, “Dündar ile Gül, herkesin bildiği bir gerçe64. hükümet için TBMM Genel ği yazdılar diye tutukluyorsunuz, Kurulu’nda yapılan güvenoylamasonra diyorsunuz ki ‘O TIR’lar sında 509 milletvekili oy kullanTürkmenlere gidiyordu. Ama bu dı. Açık oylama usulüyle yapılan arkadaşlarımız casusluktan dolaoylamada 315 kabul, 194 ret oyu yı tutuklanıyor. Yazık, günah. Hiç çıktı. Başbakan Ahmet Davutoğolmazsa ‘iftira atıyorlar’ deyin. lu, teşekkür konuşmasında “Şu Biz hükümete güvenmiyoruz. İkandan itibaren bütün milletin hütidarınızın üzerinde Reyhanlı’nın, kümetiyiz. Bir şekilde diğer partiSuruç’un, Ankara katliamının solere oy vermiş olan yüzde 50.5’in rumluluğu vardır”dedi. de hükümetiyiz. Onların sesi de CHP Grubu adına söz alan ve kulağımızda olacak” dedi. DavuTahir Elçi ile birlikte çalıştığını toğlu, muhalefete geçici bütçe yeve 25 yıllık dostluğu bulunduğurine esas bütçe görüşmelerinin nu söyleyen CHP Genel Başkan yapılması çağrısında bulundu. Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun l ANKARA / Cumhuriyet C Neyin güvenoyu güvenmiyoruz! Bilinen, konuşulan, Meclis’te tartışılan bir olayı “bu bir haberdir, kamuoyunu bilgilendirmek gerekir” deyip yola çıktıkları için... Suçları ne? Ne vatan hainliği, ne casusluk ne de başka bir şey: “Haber... Haber... Haber...” Sinselerdi, “Bize ne” deyip görmezden gelselerdi, başlarına böyle bir şey gelmezdi. Tahir Elçi hukukun, özgürlüğün simgesiydi... Elçi’yi kimin vurduğu önemli değil; kimin, kimlerin kalleşçe vurdurduğu önemli... Sessizliğin sesi olduktan hemen sonra sokak ortasında... Aymazlığın zirve yaptığı bir dönemde, insani duyguların yok olması, temel hak ve özgürlüklerin ayaklar altında çiğnenmesi, korku toplumu yaratılması olağandır... Bilinsin ki bunların hepsi bir gün bitecek, kazananlar biz olacağız. Sakın yalnızlıkların tutsağı olmayın, umutlarınızı yitirmeyin... Birer birer zindanlara atsalar, birer birer öldürseler de... Sesimiz hücrelerin duvarlarında yankılanacak; sağduyu, ortak akıl galip gelecek bir gün mutlaka... HHH Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Can Dündar ve Erdem Gül’le cumartesi akşamı görüştü Silivri’de... Tahir Elçi’nin öldürüldüğünü öğrenen Can ve Erdem şöyle demiş Akın Atalay’a: “Çok üzgünüz çok... Biz burada güvendeyiz siz kendinize iyi bakın, tek isteğimiz bu!” İçerideki iki arkadaşımızın çığlığı umuda çağrı aslında. Gece sarsıntılarıyla uyanmış bir insanın duygu yüklü uyarısı... O duygudan yoksun olanlar bu ülkede yaşayan 70 milyon insanı oyuncak sanıp oynuyorlar akıllarınca... Hayatlar altüst olmuş, tek katlı o evler yıkılmış; yarılmalar, ayrışmalar olmuş, ülke oradan oraya savrulmuş, tasaları değil... Oynuyorlar sabah akşam, utanmadan sıkılmadan... Ve güneşli, soğuk kış güneşinin altında yürürken Ahmed Arif’in dizelerini anımsamaya çalışıyorum... “Tükür yüzüne celladın...” KOMUTA YAPISI ETKİLENECEK DHA Akşener’in, basının karşısına yenilenmiş haliyle çıkması dikkat çekti. Akşener’den kurultay çağrısı HP eski milletvekili Me legelere baskı yapıldığına daM ral Akşener basın topir bir düşünce taşımadığını anlantısı düzenleyerek genel baş latan Akşener, “Böyle bir şey kanlık sinyali verdi. Doğrudan “adayım” demeyen Akşener, olağanüstü kurultay çağrısında bulunarak, “Ben ve arkadaşlarım ülkücü iradenin üzerimize yükleyeceği her türlü sorumluluğu almaya hazırız” dedi. Akşener dün basın toplantısı düzenleyerek delegelere olağanüstü kurultay çağrısında bulundu. Genel Merkez’den dedüşünmek istemem ama sonuç itibariyle bir rekabet var” dedi. Akşener ayrıca Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesinden dolayı da üzüntü duyduğunu söyledi. Konuşmasının ardından gazetecilerin soruları üzerine Abdullah Gül ve Bülent Arınç ile görüşmediğini belirtti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Albaylara erken emeklilik kararı SERTAÇ EŞ Kiminin gemiciği var, kiminin kredi borcu... FIRAT KOZOK Kemal Kılıçdaroğlu HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mal varlığı beyannamesini güncelledi. Yeni bildirime göre, Kılıçdaroğlu’nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu, 14 bin TL’lik 2004 model Renault Clio marka arabayı satarken, yerine 51 bin TL’lik 2015 model Opel Astra marka araba aldı. Ancak bunun karşılığında Garanti Bankası’na 37 bin 801 TL’lik kredi borcu C yaptı. Kılıçdaroğlu imzalı, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve oğlu Kerem Kılıçdaroğlu’nun mal varlığını da içeren mal bildirimi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Kılıçdaroğlu’nun mal varlığında bulunan konutlar şöyle: “Ankara Balgat’ta değeri 142 bin lira olan Selvi Kılıçdaroğlu üzerine tapulu konut. Ankara Akyurt’ta değeri 57 bin 300 lira olan kendisi üzerine konut; Tunceli’de değeri 75 bin 284 lira olan, kendisi üzerine kayıtlı konut; Burhaniye’de değeri 300 bin lira olan, kendisi üzerine kayıtlı konut.” Kılıçdaroğlu’nun ayrıca Akçalı Konut Yapı Kooperatifi ile Gökyurt Konut Yapı Kooperatiflerinde üye olduğu belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun üzerine diğer taşınmaz mallar olarak da Nuri Abaç, Fikret Otyam, Güler Çakır, Hüseyin Yüce, Ayatullah Sümer’e ait 8 tablo bulunuyor. Mal varlığı listesinde, Selvi Kılıçdaroğlu’na ait 1 adet pırlanta yüzük de yer alıyor. l ANKARA üksek Askeri Şura’nın (YAŞ) kış dönemi toplantısından bir kısım albaylara erken emeklilik kararı çıktı. Yapılacak düzenleme kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) bir subayın görev süresi 31 yıldan 30 yıla düşürülecek. Düzenlemelerle albay kadrosundaki yığılmanın azaltılması, Silahlı Kuvvetler’de rütbe yükseldikçe azalan personele dayalı bir komuta yapısı oluşturulmasının hedeflendiği öğrenildi. Ayrıca görevinde başarılı olmuş bazı albayların görev süresinin de YAŞ kararıyla uzatılması hedefleniyor. Geçen hafta perşembe günü yapılan Kış YAŞ’ında TSK’nin personel yapılanmasını yakından ilgilendiren kararlar alındı. Bu kararlar kapsamında TSK’nin subay yapılanması yeniden düzenlenecek. Alınan kararlara göre albay rütbesindeki yığılmanın önüne geçilmesi için erken emeklilik yoluna gidilecek. Erken emekliliğin özendirilmesi için karar alınacak. Özendirme amacıyla emeklilik ikramiyelerinin dışında albaylara ek ödeme yapılması da planlanıyor. TSK personeline yapılan duyuru metnine göre ek ödeme 20 bin TL ile 60 bin TL arasında değişiyor. TSK’de bir subay toplam 31 yıl görev yapa Y biliyor. Bu nedenle görev süresinin 30. yılında olan bir albaya 20 bin TL, 29. yılındakine 40, 28. yılında bulunana ise 60 bin TL civarında tahmini ek ödeme yapılabileceği duyuruda yer aldı. Piramit yapılanması Düzenleme ile TSK’de albay rütbesindeki yığılmanın önlenmesi ve personel yapısının yeniden düzenlenmesi hedefleniyor. Bu kapsamda daha önce 32 yıl olan hizmet süresi ilk aşamada 31 yıla indirilmişti. Ayrıca önümüzdeki dönemde bu sürenin 30 yıla indirilmesi öngörülüyor. Önümüzdeki yasama yılında bu konuda yasal düzenleme yapılıp 2016 yılı YAŞ toplantılarına yetişmesi durumunda TSK’ye 1985 ve 1986 yıllarında katılan iki devre albayların aynı yıl emekli edilmesi gündeme gelebilecek. Jandarma’da uzatma YAŞ’ta alınan bir karar da bazı albayların hizmet süresini tamamlamasına karşın “nitelikleri ile temüyüz edenlerin (başarılı olanların)” görev süresinin uzatılması olanağı getirildi. Uygulamaya göre TSK’de 31 yılını doldurmuş bir albaya ihtiyaç duyulması durumunda görev süresi her YAŞ toplantısında karar alınmak koşuluyla 60 yaşına kadar uzatılabilecek. l ANKARA C M Y B