28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 1 Aralık 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN 10 Cumhuriyet’e mali denetim azetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasının ardından Maliye Bakanlığı gazetemize tebligat yollayarak daha önce denetimi gerçekleştirilen ve herhangi bir sorun çıkma G Erdoğan yönetiminin açmazları azı diplomatların, “Davutoğlu hükümeti” yerine kullandıkları ismiyle “Erdoğan yönetimi” aldığı yüzde 49 oy ile işe hızlı başladı. İçeride ülkeyi germeye devam ederken dışarıda da kalan son komşumuzla ki bu herhangi bir komşu değil ilişkileri “sıfırladı”. Ülke sanki aktif bir “yurtta savaş, cihanda savaş” anlayışıyla yönetiliyor. Can Dündar ve Erdem Gül’ün Türkiye’nin uluslararası itibarını yine zedeleyen, kendilerini ise dünyanın gözünde “basın kahramanları” yapan tutuklanmaları, iç ve dış boyutu birbirine girmiş karmaşık bir denklemin parçasından başka bir şey değil. Ülkenin en itibarlı gazetecileri arasında olan Can ve Erdem, devletin hem iç hukuk, hem de uluslararası hukuk açısından “illegal” olan faaliyetlerini ifşa ederek Erdoğan yönetiminin tekerine çomak soktular. Bu nedenle yönetim, ileride girişeceği yasadışı faaliyetlerini engellemeye çalışacak olan özgür basına sözde “gözdağı” veriyor. Burada ilginç olan husus, Suriye sorununun da bu tutuklamaların odağında yatıyor olmasıdır. Erdoğan yönetimi Suriye’deki başarısızlığının hıncını sanki bu iki saygın gazeteciden almaya çalışıyor. Fakat bu kindarlık Ankara’yı, Türkiye’nin kapasitesini fazlasıyla aşan aşırı iddialı politikalar yüzünden içine düştüğü açmazlardan kurtarmıyor. Rus uçağının düşürülmesinin teknik olarak ve hukuken doğru olduğunu Batı da söylüyor. Bu hamlenin bizdeki milliyetçi damarı tatmin ettiği de aşikâr. Fakat bu bağlamda sözü şimdi çok edilen “angajman kuralları” belirlenirken olası siyasi sonuçlara fazla kafa yorulmadığı da kesin. Hesaba katılmayan bu “olası sonuçlar” nedeniyle Türkiye’nin Suriye’deki etkinliği şimdi iyice azaldı. Batılı hükümetler Ankara’yı uçak konusunda destekliyorlar. Fakat dünya medyasını takip edenler, birçok Batılı analistin ki bunlara emekli büyükelçiler ve askerler de dahil Avrupa ve ABD’nin Rusya ile Suriye konusunda ortak bir noktaya gelme çabalarına Türkiye tarafından darbe indirildiğini savunduklarını da görüyorlardır. Genel görüntüyü bir nebze de olsa kavramış olmalı ki Erdoğan şimdi “Rus uçağının düşürülmesinden dolayı üzgünüz” ve “Rus jeti olduğunu bilseydik farklı davranırdık” gibi açıklamalarla tansiyonu düşürmeye çalışıyor. “Rus ayısını dürtmek” kafesteki güvercini şemsiye ile dürtmeye benzemiyor ve bunun Türkiye’ye bir maliyeti olacağı belli. Bu arada, yakın zamana kadar Türkiye ile aynı düşünen Fransa da artık Suriye’de asıl düşmanın Esad değil, IŞİD olduğunu söylüyor. Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, bir adım ileri giderek IŞİD’e karşı Esad’ın ordusuyla bile işbirliği yapılabileceğini açıkladı. Uzun lafın kısası, Batı’nın Rusya ile IŞİD konusunda geliştirmek istediği ilişkiyi Türkiye veya Türkmenler uğruna feda edeceğini düşünmek saflık olur. Burada pozisyon değiştirmesi beklenen taraf Türkiye’dir. Öte yandan AB’nin, içi hâlâ doldurulması gereken vaatlerle Türkiye’den Suriye konusunda ne beklediği hafta sonunda Brüksel’de yapılan zirvede ortaya çıktı. İstenen, Ankara’nın Suriye sınırını kapaması ve Avrupa’nın iade edeceği mültecileri kendi topraklarında barındırıp beslemesidir. Yoksa Avrupa, Türkiye’nin genel Suriye politikasını benimsemiş değil. Batı’yı Rusya ile sıcak çatışma noktasına getirmesini istemediği için Ankara’nın Suriye politikalarından da şimdi her zamankinden daha uzak duracaktır. Erdoğan yönetiminin bu açmazları nasıl aşacağını önümüzdeki dönemde göreceğiz. Bunu büyük olasılıkla, bugüne kadar kötülediği, şimdi ise zorunlu olarak sarıldığı Batı’ya dayanarak yapmaya çalışacaktır. Bu açmazlarından doğruları yazan özgür basından intikam almak suretiyle çıkamayacağı ise kesin. yan 2010 yılına yönelik mali denetim gerçekleştireceğini bildirdi. Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Twitter’dan paylaştığı mesajda, “Adliyesinden sonra sıra maliyesinde; cihat açtılar sanki, buyurun bekleriz” dedi. 2010 yılına yönelik ilk de netleme tebligatı 9 Aralık 2011’de gazetemize ulaşmış, yapılan incelemede herhangi bir sorun bulunmamıştı. 4 yıl önce gerçekleşen incelemenin ardından dün gazetemize 2010 yılına yönelik yeni inceleme tebligatı yollandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet B İT’e ait TIR’lardaki silah görüntülerinin gazetemizde yayımlanmasının ardından geçen günlerde tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutukluluğuna itiraz edildi. Dündar ve Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Selam Tevhid soruşturması kapsamında tutuklanmıştı. İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği tutuklamaya gerekçe olarak ise, “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etme”, “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçlamalarını göstermişti. Dündar ve Gül’ün avukatları dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gelerek söz konusu karara itiraz ettiler. İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği’ne sunulan 3 cümlelik itiraz dilekçesinde “Biz üzerimize düşeni yapıyor ve anayasaya, yasalara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olan tutuklama kararlarına itiraz ediyoruz. Gerisi sizin bileceğiniz iş. Tercih ve sorumluluk sizindir” denildi. İtirazı değerlendiren İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklamanın yerinde olduğunu belirterek kararında direndi. Dündar ve Gül’ün tutukluluğuna yapılan itirazın değerlendirilmesi için dosyayı bir üst hâkimlik olan İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Sorumluluk sizde M Cumhuriyet’ten 3 cümlelik itiraz: Biz üzerimize düşeni yapıyor ve anayasaya, yasalara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olan tutuklama kararlarına itiraz ediyoruz. Gerisi sizin bileceğiniz iş. Tercih ve sorumluluk sizindir Mustafa Balbay’dan Can Dündar’ın annesine ziyaret CASUSLUK SUÇLAMASI ÇÖKTÜ Savcılığın büyük çelişkisi ALİCAN ULUDAĞ Oğlun var mı, kararı vicdanınla mı verdin? CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, MİT TIR’ları haberiyle nedeniyle tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın annesi Öznur Dündar’ı ziyaret etti. Ziyaret sırasında çekilen fotoğrafları Twitter hesabından paylaşan Balbay, “Can Dündar’ın annesi Öznur Hanımla kucaklaştık. İlk sözü: ‘Can’la gurur duyuyorum. Mücadelesinde yanındayım’ ifadelerini kullandı.” Anne Öznur Dündar’ın sözlerine yer veren Balbay şu mesajı paylaştı: “Hâkime sormak isterdim; oğlun var mı, kararı vicdanınla mı verdin?” Anne Öznur Dündar Atatürk’lü fincanda acı kahve içerken herkesi dayanışmaya çağırdı, “En önde ben olacağım” dedi. l Haber Merkezi BAYKAL’DAN ZİYARET CHP milletvekilleri Deniz Baykal ve İlhan Kesici ile eski milletvekili Yılmaz Ateş, gazetemizin Ankara Bürosu’na gelerek des Susarsak sıra kime gelecek olan Yasemin Öney Cankurtaran, Işık Üniversitesi’nden Prof. Dr. Melih Boyazetemiz Genel Yayın Yönetme dak, haberdar.com Genel Yayın Yönetni Can Dündar ve Ankara Tem meni Said Sefa, Suruç’ta yaşamını yitisilcimiz Erdem Gül’ün tutuklanmaren Polen Ünlü’nün annesi Şennur ve sının ardından gazetemize destek zi ağabeyi Doğukan Ünlü, Suruç’ta yarayaretleri sürüyor. lanan Süleyman Başer ile Yasin Can, Şişli’deki gazetemiz merkez binasıHacer Elçi Suruç Dayanışması ve Suna dün Kadıköy Belediye Başkanı Ay ruç Aileleri İnisiyatifi olarak destek zikurt Nuhoğlu, eski Esenyurt Belediyareti gerçekleştirdi. ye Başkanı Gürbüz Çapan, CHP ParKadıköy Belediye Başkanı Aykurt ti Meclisi Üyesi ve Çocuk ve HaklarıNuhoğlu ise “Türkiye’de ciddi şiddet nı Koruma Platformu temsilcilerinden ve terör ile karşı karşıyayız. Bunlara SİBEL BAHÇETEPE tek ziyaretinde bulundu. Okur Temsilcimiz Güray Öz, Haber Müdürü Ayşe Sayın ve muhabirimiz Türey Köse ile görüşen Baykal, “Gazetecilerin tutuklanması ve basın özgürlüğü konusunu Avrupa Konseyi’ne taşıyacağız” dedi. CHP’li RTÜK üyeleri İsmet Demirdöğen ve Süleyman Demirkıran, Birleşik Kamuİş Başkanı Hasan Kütük, Eğitimİş Başkanı Veli Demir ve TESAV Başkanı Erol Tuncer de desteklerini iletti. azetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün “casusluk” iddiasıyla tutuklanması Yargıtay içtihatlarıyla ters düştü. Kuzey Irak merkezli Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) istihbarat örgütü olduğu kabul edilen Parastin görevlilerine bilgi ve belge gönderdikleri iddiasıyla Diyarbakır’da yargılanan ve casusluk suçundan ceza alan 4 kişinin temyiz başvurusunu karara bağlayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, mahkemenin kararını bozarken casusluk suçuyla ilgili önemli sınırlar çizdi. Casusluk suçunun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin zararına ve yabancı devlet yararına işlenen bir suç olduğuna dikkat çeken daire, “Bu itibarla casusluk fiiline konu belge ve bilgilerin, casusluğu talep eden, lehine casusluk yapılan devletin resmi kurumlarına iletilmek amacıyla temin edilmesi gerekir” denildi. Kararda, bu suçun oluşabilmesi için casusluk konusu belgelerin gerçek ve doğru olması, suç tarihi itibarıyla gizlilik niteliğini kaybetmemiş olması, devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalmasının gerekmesi, bir çabanın sonucu olarak temin edilmesi, yabancı bir devlet yararına temin edilmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin zararına temin edilmesi, lehine casusluk yapılan devlet ile bir anlaşma kapsamında temin edilmesi gerekliliği anlatıldı. Daire, Askeri Yargıtay’ın içtihat niteliğindeki şu kararına da atıf yaptı: “...casusluk, casus ile casusluğu talep eden arasında, talep edilen kimsenin devleti için ‘sır’ niteliği taşıyan bilgi ve belgelerin karşı tarafa aktarılmasına yönelik bir anlaşmanın bulunmasını gerekli kılar...” Oysa ne savcılık ne de hakimlik kararında, Dündar ve Gül’ün hangi ülke lehine casusluk yaptığı, bu konuda ne tür anlaşma içine girdiklerine yönelik somut bir eylem gösterilmedi. Savcılığın soyut şekilde belirttiği bu suçtan hâkimlik tutuklama kararı verdi. l ANKARA G G CHP MYK’de gündem tutuklamalar 12 Eylül’de bile basına böyle gözdağı olmadı HP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP MYK’de Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki tutuklama kararı masaya yatırıldı. Edinilen bilgilere göre toplantıda, tutuklamalar “skandal” olarak değerlendirilirken, baskıcı rejimlerde görülebilecek türden bir uygulamayla karşı karşıya kalındığının altı çizildi. Yapılan değerlendirmelerde, “12 Eylül darbesinde bile bir gazetenin hem genel yayın yönetmeni hem Ankara temsilcisi aynı anda tutuklanmamıştı. Bu, basın özgürlüğüne yönelik bir gözdağıdır” denildi. Toplantıda, bu konunun gündemden düşmemesi konusunda partinin çalışmalarda bulunması da benimsendi. l FIRAT KOZOK / ANKARA C AKILLADA ZARAR İTHAMLAR Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen gazetemizi ziyaret etti. Büyükerşen, Dündar ve Gül’ün tutuklanma sını akıl almaz bir durum olduğunu belirterek “İddialar arasında ‘casusluk’ gibi sözler var, bu akıllara zarar ithamlar, olacak şeyler değil” dedi. karşı en güçlü silah basındır” dedi. Suruç Aileleri İnisiyatifi olarak açıklama yapan Doğukan Ünlü, “Dündar ve Gül, Suruç katliamından sonra bizim yanımızda olan sayılı gazetecilerdendi. Bugün ise gazetecilik faaliyetini nedeniyle tutuklandılar” dedi. Süleyman Başer şunları kaydetti: “Bugün Dündar’a, Gül’e, Tahir Elçi’ye ses çıkarmazsak öbür gün başka kimselere olmayacağının garantisi yok.” Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Derviş de “Dündar ve Gül’ün yaptıklarının Türkiye Anayasası ve Avrupa hukukunun kalbinde yer alan özgürlükleri kullanmaktan ibaret olduğuna inanıyorum” dedi. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Nazan Moroğlu “Haksız tutuklulukların gecikmeksizin sona ermesini diliyoruz” dedi. Sanatçı Kutsal Evcimen de gazetemizi arayarak Dündar ve Gül’e destek verdi. CHP Milletvekili Elif Doğan Türkmen de Dündar ve Gül’e ulaştırılmak üzere gazetemize mektup gönderdi. Türkmen mektupta “Demokrasimiz, Cumhuriyetimiz, geleceğimiz için mücadeleye devam edeceğiz. Her türlü antidemokratik uygulama, baskı ve hukuksuzluklara birlikte direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Biz; Can’ımıza, Gül’ümüze sahip çıkıyoruz. Hep de çıkacağız” ifadelerini kullandı l İSTANBUL / Cumhuriyet Sosyalist Enternasyonel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Orhan Erinç ve Akın Atalay’la görüştü. osyalist Enternasyonel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Sosyalist Enternasyonal Genel Sekreteri Luis Ayala ile birlikte önümüzdeki hafta Silivri’ye giderek Can Dündar ve Erdem Gül’ü ziyaret etmeyi planladıklarını söyledi. Gazetemizin Şişli’deki merkez binasına gelen Oran, “Genel Sekreter Ayala ilk fırsatta Cumhuriyet gazetesine gelecek. Basın özgürlüğüne ve demokrasiye yapılan bu kara tabloyu da hem kınıyorlar hem de dayanışma içinde bütün dünya ile paylaşacaklar. Arkadaşlarımızın özgürlüklerine kavuşacaklarına ve bu durumu yaratanların adalet önünde hesap vereceğine inanıyorum” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Sosyalistler Silivri’ye gidiyor S Fotoğraf: CAN EROK C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle