28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Hükümetin OVP’de bu yıl için önce 173 milyar dolar, sonra da revize 143 milyar dolar olan ihracat hedefi ilk 10 aylık verilere göre tutturulamayacak hracat ekim ayında geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 1.5 düşerek 12 milyar 351 milyon dolar oldu. Yılın ilk 10 ayında toplam ihracat yüzde 8.6 gerileme ile 119 milyar 644 milyon dolar olarak gerçekleşti. Son 12 aylık toplam ihracat ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.8 düşerek 145 milyar 981 milyon dolar oldu. Orta Vadeli Plan’da daha önce bu yıl için 173 milyar dolar olarak öngörülen ihracat, daha sonra 143 milyar dolara revize edildi. İlk 10 aylık ihracat rakamlarına göre ihracatın revize hedefi bile yakalayamayacağını gösteriyor. Ihracat yüzde 8.6 düştü 143 milyar hedefi hayal İ bu sektörü 1 milyar 595 milyon dolar ihracatla hazır giyim takip etti. Ekimde Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 80,3’ünü gerçekleştiren sanayi grubunda, yıllık yüzde 2.7’lik düşüşle 9 milyar 918 milyon 204 bin dolarlık ihracat yapıldı. Ekimde en fazla ihracat yapılan 5 ülke Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve ABD şeklinde sıralandı. 20 EKONOMİ Pegasus 16.84 milyon yolcu taşıdı Pegasus, 10.3 milyonu iç hatlarda, 6,54 milyonu dış hatlarda olmak üzere, 2015’in Ocak ve Eylül ayları arasında toplam 16.84 milyon yolcu taşıdı. Arz edilen koltuk kilometre ise yüzde 14.2’lik büyümeyle 21 milyon olarak gerTASARIM: SERPİL ÜNAY çekleşti. Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Sertaç Haybat, “2015’in ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine oranla toplam 12 yeni uçuş noktasını uçuş ağımıza kattık ve istikrarlı büyümemizi yıl sonuna kadar sürdürmeyi hedefliyoruz” dedi. Pazartesi 2 Kasım 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ ‘Yol ayrımında’ beklerken eniden” seçimlerden bir gün önce, bu yazıyı yazarken Avrupa, ABD, Ortadoğu medyasında “Türkiye’nin bir yol ayrımında” olduğuna ilişkin bir konsensüs vardı. Ya AKP’nin ilk döneminde sahip olduğu, kapsayıcı, demokratik liberalMüslüman kimliğine, adeta “asrı saadet” dönemine dönülecek ya da Putin, Mübarek yönetimlerine benzeyen otokratik bir rejim kurulacak. Türkiye’nin “yol ayrımında” olduğu doğru. Ancak AKP’nin, “asrı saadet” dönemine dönmek en azından iki nedenle olanaksız bir fantezi (aklıma aldatılmışların umutları, Gül’e yapılan yatırımlar, Arınç’ın “gizemli” açıklamaları geliyor): Birincisi, AKP döneminde, özellikle de son 78 yılda Türkiye toplumunda, Siyasal İslamı iktidara taşıyan “blokun” kompozisyonunda, devletin yapısını da etkileyen, önemli kültürel, ekonomik, siyasi, dönüşümler oldu. İkincisi, AKP’nin “yanıltıldık” dedirten uygulamalarının kurumsal, kültürel zemini bu “özlenen” dönemdeki dönüşümlerle inşa edildi. Bu anlamda bozulmamış, farklı, dönülebilecek, bir ilk dönem zaten yok. Yol ayrımı, herkesi susturmayı, devleti, partiyle başkanın kimliğinde, dinci bir mutabakat üzerinde “bir”leştirmeyi amaçlayan, giderek daha çok fiziki ve simgesel şiddete dayanan bir iktidarla, demokratik, laik, kapsayıcı, çoksesli, barışçı, rızaya dayanan bir seçenek arasında. Seçim sonuçları ne olursa olsun, eğer bir şok, “durumun şekillenmesini” bozmazsa, Türkiye’nin bu “yol ayrımında” daha bir süre beklemek durumunda kalacağını düşünüyorum. Çünkü siyasi partiler yelpazesinde güçlerin bu “durumdaki” dağılımı, bu yol ayrımından uzaklaşmaya izin verecek gibi görünmüyor. Aslında Türkiye’yi böyle bir yol ayrımına getirecek olan dönüşümlerin akışı, AKP iktidarının ikinci döneminde artık iyice belirginleşmişti. Bu “akışı” başından bu yana hemen her fırsatta anlatmaya çalışmış olduğum için şimdi tarihi geriye doğru yeniden yazmak durumunda kalmadan söyleyebiliyorum. Bu akışın “ırmağı” ilk kez Gezi “Olayı” ile yüzeye çıktı. AKP liderliğinin ve devletin Gezi Direnişi’ne saldırmasıyla patlak veren “Olay”dan sonra bu makas, 17 Aralık yolsuzluk iddialarının, liberal ekonominin temel kurallarını yok sayarak sermayenin kimi kesimlerini, hatta mülkiyet hakkını hedef alan uygulamaların da katkısıyla sürekli açıldı, haziran genel seçimlerinin sonuçlarının katalizörlüğünde oluşan yeni “durum” içinde artık bir karar anına gelindiği toplumun da bilincine çıktı. Ne ki haziran seçimlerinin sonuçlarının katalizörlüğünde oluşan “yeni durum” devletin baskısının, Suruç katliamı, Kürt bölgelerinde aniden, yoğunlaşan çatışmalar, Ankara katliamı fiziki şiddetin, AKP liderliğinin bunlara tepkileri de simgesel şiddetin düzeyinin “yol ayrımı noktasında” artık bir karar anını zorlayan bir düzeye yükseldiğini gösteriyordu. Bu karar kolay şekillenecek gibi görünmüyor. Eğer beklenmedik bir gelişme ile AKP tek başına hükümet kuracak kadar oyu almışsa, bu durumla, AKP liderliğinin projelerini dayatma çabalarıyla, toplumdaki beklentiler arasındaki uçurumu aşmak, “bir normalleşme” yaratmak mümkün olmayacak. Yok eğer, hazirandakine benzer bir sonuç ortaya çıkarsa, bu kez ülke, AKP liderliğinin, Erdoğan’ın beklentileriyle seçim sonuçları arasındaki uçurumla karşı karşıya kalacak. Bu tıkanıklık nasıl aşılabilir? AKP ile kurulacak bir koalisyon hükümetinin, MİT, Güvenlik, Basın yasalarını, Cumhurbaşkanı’nın konumunu, yolsuzluk iddialarını gündemine alamadığı takdirde, bu koalisyonun ortağını da yıpratarak, ülkeyi daha derin bir krize doğru itmesi kaçınılmaz. Kısacası, bu aşamada bu soruya, “AKP dışında HDP’yi de içeren bir hükümetle olabilir” fantezisi dışında bir cevap üretemiyorum. Çünkü bir mucize olur da AKP dışında böyle hükümet kurulursa, bunun MİT, Güvenlik, Basın yasalarını, Cumhurbaşkanı’nın konumunu, yolsuzluk iddialarını gündemine almaya, Kürt sorununda barışa doğru adım atmaya kalkıştığında, nelere çarpabileceğini, ne gibi gelişmeleri olasılıklar yelpazesi içine çekeceğini düşünebiliyorum... “Y Evet ama yanlış Sanayiye odaklanın TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, küresel şartlara bağlı olarak daralan mal ticareti ve yavaş tempoda seyreden dünya ekonomisi nedeniyle, net ihracatın büyümeye katkısının 2016 ve 2017’de negatif, 2018’de ise sıfır olarak öngörüldüğünü belirtti. Büyükekşi, “Türkiye yapısal reformları hızlı bir şekilde gerçekleştirerek, katma değeri yüksek ihracat ile daha yüksek büyüme oranlarını yakalayabilir. Önümüzdeki dönemin, Türkiye’nin ihracat ve sanayi odaklı yapısal reformlara eğildiği, hukukun üstünlüğünün ve yargının bağımsızlığının sağlamlaştırıldığı bir dönem olmasını temenni ediyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Parite kaybı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), 2015 Ekim ayı ihracat verilerini açıkladı. Kilogram bazında ihracat yılın ilk 10 ayında yüzde 0.8 arttı. İlk 10 ayda Avro/Dolar paritesinde yaşanan yüzde 17.2 oranındaki düşüşün ihracata negatif etkisi 10.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ekim ayında en fazla ihracatı 2 milyar 30 milyon dolar ihracatla otomotiv sektörü yaparken, Perakende fiyatlar yüzde 1.61 arttı İstanbul’da ekim ayında perakende fiyatlar yüzde 1.61 ve toptan fiyatlar yüzde 0.86 yükseldi. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme Endeksi Ekim 2015 itibarıyla yıllık ortalama yüzde 10.01, Toptan Eş ya Fiyatları Endeksi ise yıllık ortalama yüzde 9.52 artış gösterdi. Perakende fiyatlar, bu yılın ekim ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 8.01 yükselirken, aynı dönemde toptan fiyatlarda da yüzde 7.38 artış yaşandı. Piyasada geçici bahar Tahkim olmadan indirim gelebilir zmanlar, BOTAŞ ve Gazprom arasındaki doğalgaz fiyat anlaşmazlığıyla ilgili tahkim süreci sonuçlanmadan, indirim konusunda anlaşılacağı görüşünde birleşiyor. Moskova Devlet Üniversitesi Dünya Ekonomisi Departmanı Uzmanı Nigyar Masumova, Güney Akım Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin iptal edilmesinden sonra, Rusya’nın Türk Akımı’na büyük önem verdiğini söyleyerek, “İki ülke indirim konusunda anlaşırsa, herkesin ekonomik menfaatine yarayacak Türk Akımı projesinde de ilerleme sağlanabilir” dedi. Uluslararası hukuk firması Dentons’tan Hukuk Danışmanı Orestis Omran da Türkiye ve Rusya arasındaki iyi ilişkilerden ötürü, tahkim sonucu beklenmeden doğalgaz fiyatında anlaşmaya gidileceğini savundu. l Ekonomi Servisi Yol ayrımı yeni değil... Seçim sonuçları, reformlar hızla yapılacak beklentisiyle doları ilk etapta 2.87’ye çekse de Başkanlık sisteminin yeniden masaya gelme ihtimali dalgalanmalara yol açabilir aftalardır Fed PİYASA lerinde, özellikle 2007’den sonra, ile yatıp kal NOTLARI gerek ekonomik kan piyasagerekse hukuki lar için bu hafta seanlamda ilerleme çim sonuçları belirsağlanamadı. leyici olacak. Dolar/ Yine de AKP’nin TL ilk tepki olarak Anayasa’yı değişAsya’da 2.8720’ye intirecek çoğunludi. Kur geçen haftayı Pelin ğa sahip olmama2.9155’ten kapatmışr Ünke sı ilk etapta olumtı. Asıl etki Türkiye lu karşılandı. Dipiyasaları açıldıktan sonra görülecek. ğer yandan 7 Haziran’dan 7 Haziran ile benzer sonuç farklı olarak piyasaların lar bekleyen analistler de an AKP içinde en güvendiği ket şirketleri gibi sınıfta kalisim Ali Babacan’ın tekrar dı. Seçimden sürpriz bir şepartiden aday gösterilmekilde AKP’nin tek başına ikti si de ekonominin dümenine dara gelmesi başkanlık siste yeniden Babacan’ın geçeceminin yeniden masaya kona ği ve ekonomi yönetiminde cağı endişelerini de berabeistikrar olacağı beklentisini rinde getirecek. Son iki yıldır de artırmış olabilir. 4 seçim geçiren Türkiye’de Başkanlık tartışmalarıyla siyasi belirsizlik ortamının başlayıp 7 Haziran seçimlesona ermesinin elzem olduriyle birlikte devam eden siğuna dikkat çeken analistler, yasi belirsizlik ortamının en en piyasa dostu sonucun ise önemli sonucu yapısal reAKPCHP koalisyonu olduğu formlarda kendini gösterdi. nu düşünüyordu. Büyümeden ihracata makroekonomik veriler aşağı yönHukukun üstünlüğü lü revize edilirken, enflasUluslararası yatırımcılara yon yükseldi, banka ve reel sektörün riski arttı. Tüketigöre Türkiye’nin önündeki ci güveni eridi, sermaye kakritik eşik reformların bir çışı hızlandı. Türk Lirası ise an önce hayata geçirilmesi tüm bu gelişmelerden ağır ve hukukun üstünlüğü konusunda güven verici adım darbe aldı. 5 Haziran’da dolar/TL 2.6730 iken seçim lar atılması. Ancak bunertesinde 2.7560’a yükseldan önceki AKP hükümet U H Bankalar da sınıfta kaldı: Commerzbank AKPCHP koalisyonu kurulacağını düşünürken Morgan Stanley, AKPMHP koalisyonunun, AKPCHP koalisyonu kadar piyasa dostu olmayacağını yatırımcılarına iletmişti. UBS’e göre koalisyon kurulursa önem li reformların uygulanma ihtimali çok yüksekti. Nomura, koalisyon beklerken, bunun piyasaya yükseliş getireceğini tahmin etmişti. Danske Bank’a göre de en olası senaryo AKP ile bir koalisyon ya da yeni bir seçimdi. Banka koalisyonun piyasa dostu olacağını belirtmişti. mişti. Erken seçim endişelerinin etkisi ise ağır oldu. Dolar en son 3.0738 TL ile rekor kırmıştı. Bu nedenle ekonomide yatırımcı güvenini artıracak yeni adımların hızlı şekilde atılması şart. Hükümetin hızlı bir şekilde kurulabilecek olması piyasalar açısından bu beklentiyi artırırken, önümüzdeki süreç ve başkanlık tartışmaları yeni dalgalanmalara yol açabilir. Bunun yanı sıra Fed’in faizleri artıracağı bir Merkez’in bağımsızlığı Komşuya stresten büyük fatura unanistan hükümeti ve kreditörler arasında altı ay süren çatışmanın faturası Yunan halkı ve yatırımcılara çıktı. Avrupa Merkez Bankası (AMB), Yunanistan’ın dört büyük bankasının 14.4 milyar Avro yeni sermaye bulması gerektiği söyledi. National Bank of Greece (NBG), Piraeus Bank, Eurobank Ergasias ve Alpha Bank’de 9.2 milyar Avro’luk bir değerleme ayarlaması yapıldı. Stres testlerinde ise bankaların sermaye açığının, olası bir kriz durumunu gösteren simulasyonda 14.4 milyar Avro; baz senaryoda ise 4.4 milyar Avro olduğu ortaya çıktı. l Ekonomi Servisi Y dönemde AKP’nin ‘düşük faiz’ baskısı altındaki Merkez Bankası’nın bağımsız hareket edip etmemesi de piyasalar açısından belirleyici olacak. Diğer yandan S&P cuma Türkiye’nin notunu açıklayacak. Seçim sonrası yapılacak bu ilk değerlendirme piyasalar açısından önem taşıyor. S&P ağustos raporunda, erken seçimin önemli riskler barındırdığına dikkat çekerek, Türkiye’nin 2015 sonuna kadar istikrarlı bir hükümeti yeniden elde edemeyeceğine işaret etmişti. abancı Holding şirketlerinden çimento ve yapı malzemeleri üreticisi Çimsa, Eskişehir Fabrikası’nda 55 milyon dolarlık beyaz çimento yatırımına hazırlanıyor. Yatırım için çalışmalar 2015’in son çeyreğinde başlayacak. Çimsa, Afyon’da yılda 1.5 milyon ton klinker kapasiteli yeni çimento fabrikası yatırımının ardından, 2015’in ikinci büyük yatırımını açıkladı. Çimsa’dan 55 milyon dolar yatırım S Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay’ın verdiği bilgilere göre, Çimsa Eskişehir Fabrikası’nda 2017’nin birinci çeyreğinde tamamlanması planlanan yatırım ile mevcut durumda gri klinker üreten Eskişehir Fabrika I. Üretim Hattı’nın hem gri hem beyaz klinker üretecek şekilde modifikasyonunun yapılması planlanıyor. Toplam gri klinker üretim kapasitesi yıllık 1.4 milyon ton olan Fabrika’da bu yatırım sonucunda I. Üretim Hattı, global pazar koşullarına göre gri ya da beyaz klinker üretim esnekliği sağlanarak yıllık 415 bin ton beyaz klinker üretebilecek kapasiteye sahip olacak. Özhatay, “Satışlarımızın büyük kısmını Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde yapıyoruz. Eskişehir Fabrikamızda yapacağımız yeni yatırımımızla bu pazarlara ve müşte rilerimize çok daha yakın olacağız. Ülkemize toplumumuza ve sektörümüze daha fazla fayda sağlamak amacıyla yatırımlarımıza istikrarlı bir şekilde devam ediyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Nevra Özhatay KISA... KISA... l l Avea, 10. Türkiye Çağrı Merkezi Ödülleri’nde “Yılın En İyi Çağrı Merkezi” ödülünü aldı. Şirket “10 Yılda En Çok Ödül Alan Telekomünikasyon Firması” ödülünü de aldı. Sistem 9 Medya İcra Kurulu Başkanı Kaan Akın, kurup yönettikleri LED ekrandaki reklam ve mesajları ayda 30 milyon kişiye ulaştırdıklarını söyledi. Akın, interaktif açıkhava reklamları ve kurumsal TV sistemleri olmak üzere iki alana odaklandıklarını dile getirdi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle