15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 2 Kasım 2015 EDİTÖR: ASLAN YILDIZ TASARIM: BETÜL BERİŞE 1 kasım seçimi 17 Tek istifa eden Çanakkale’den geldi Nitekim dünkü seçim için de kimse istifa filan demedi. Tek istifa kararı, geç saatlerde Çanakkale’den geldi. Geçen seçimde Çanakkale’de 1 milletvekili çıkaran MHP, 1 Kasım seçiminde AKP’ye kaptırdı. Oy oranında da düşüş yaşanması üzerine MHP Çanakkale İl Başkanı İsmet Balkan, istifa ettiğini açıkladı. ağdaş ülkelerde, seçimde yenilen Ç yetkili hemen istifa eder. Bizde böyle olmaz. Ahmet Davutoğlu, Başbakan olarak Erdoğan’ın sandıktaki oyunu yakaladı rdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmaE sından sonra AKP’nin başına gelen Ahmet Davutoğlu, 5 ayda ikinci kez seçime girdi. Ancak ikinci seçimde aldığı oy oranıyla, büyük başarı gösterdi. Erdoğan Abdullah Gül ve Erdoğan’ın 2007’deki oyunu dün itibarıyla geçti. Sadece Erdoğan’ın 2011 seçimindeki oyunu yakalayamadı. Ayrıca Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oyun da gerisinde kaldı. Davutoğlu, aldığı bu oyla Erdoğan’ın karşısında dikilir mi? İşte o almayacak gibi gözüküyor. Davutoğlu, Erdoğan karşısında yine geride durmayı tercih edecek. Cem Küçük, Arınç’a yüklendi KP’nin kalemşörü gazeteA ci Cem Küçük de daha önceki Erdoğan’a yönelik açıklamalarından dolayı hınç tuttuğu Bülent Arınç’ı hedef aldı. “Arınç nerede” diye soran Cem Küçük’ün bu tavrı, AKP içindeki muhaliflerin gelecekteki pozisyonu için ipucu veriyordu. Öyle anlaşılıyor ki, yeni dönemde başta Abdullah Gül olmak üzere, Bülent Arınç gibi muhalifler ya da diğer adıyla “5’inci Parti” meraklıları için hüsran olacak. Liderler ve oyları Abdullah Gül (2002): % 34.4 Recep T. Erdoğan (2007): % 46.5 Recep T. Erdoğan (2011): % 49.9 Ahmet Davutoğlu (2015): % 40.8 Ahmet Davutoğlu: % 49.4 kili sayısı, 41’e kadar geriledi. Partinin önemli isimleri milletvekili seçilemedi. Parti içindeki muhaliflerin yeni lider arayışına girdiği, öldürülen eski bakan Gün Sazak’ın oğlu Süleyman Sazak’ın adının da bu adaylar arasında olduğu söyleniyor. Dün gece bir ara gazeteci Erhan Çelik, Bahçeli’nin istifa edeceğine dair bir tweet de paylaştı. Ancak Twitter’dan gelen bu fotoğraf, Gecenin fotoğrafı MHP için Kasım seçiminden en bü1 yük yenilgiyi MHP aldı. 7 Haziran’da 80 olan milletve herkesi güldürerek geceye damgasını vurdu. AKP’ye “Devlet Kuşu” yorumları da yapıldı. Balkonun yeni kadrosu: Aileevlatdamat gitti, Boynukalın geldi aşbakan Ahmet Davutoğlu, kaybeden Abdurrahim Boynukalın... O B Erdoğan’ın balkon konuşması da balkondaydı. geleneğini sürdürdü ve bu sabaha karşı Ama bu kez Bilal Erdoğan yoktu, saat 01.00 sıralarında yine yaptı. Balkonda, ilginç isimler de vardı. Mesela Bülent Arınç ordaydı, Ali Babacan ordaydı. Tuğrul Türkeş oradaydı. Daha önemlisi, Hürriyet’i basan gruba öncülük eden, bu yüzden milletvekilliğini Sümeyye Erdoğan yoktu ve daha önemlisi Ethem Sancak yoktu. Kendine güvenen AKP’liler ceketle balkona çıkıp biraz üşüdüler. Ancak Yalçın Akdoğan, temkinli davranıp paltosunu çıkarmadı. Hakan Bayrakçı: Dip dalgasını göremedik eçimden önce 20’ye yakın S anket yapıldı, hiçbiri AKP’nin bu oyu alacağını tahmin edemedi. En yakın tahmini Adil Gür yaptı. Sonar Araştırma Şirketi Başkanı Hakan Bayrakçı ise lafı hiç eğip büğmedi ve şöyle dedi: “Ciddi bir yanılgıydı. Araştırmalar bu sonucu bulamadı. Dip dalgası görülemedi. Tüm takipçilerimizden ve bize güvenenlerden özür dileriz.” Hasan Celal Güzel’in telaşı zal döneminin bakanlarından HaÖ san Celal Güzel, ciddi bir AKP’li oldu. Seçim sonuçları netleştikten sonra, “HDP’nin aldığı yüzde 11’e yakın oy da silah zoruyla alınmıştır. Demirtaş yine yalan söylüyor” dedi. Ancak iddia inandırıcılıktan uzak. Çünkü HDP’nin yüksek oy aldığı yerlerde, özel harekâtçılar okulların içinde görev yapıyordu. Tekmeci danışman da ortaya çıktı 01 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasında tepki gösteren bir vatandaşı tekmeleyen Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’i hatırlayacaksınız. O günden beri sessiz sedasızdı, ortaya çıkmaktan kaçınıyordu. AKP’nin dünkü zaferi onu da heyecanlandırdı. Yusuf Yerkel, 1 yıl 3 ay sonra ilk tweet’ini attı ve “Hamdolsun…” diye yazdı. Haber’in yorumcularından Cemil A Barlas, dün “Galiba geçirdik” diye bir tweet attı. Cemil Barlas’ın küfür tweet’i medyası”nın sevindiği malum. Ancak Davutoğlu bile “tevazu gösterin”, “sevincinizi fazla göstermeyin” derken gazeteci diye geçinen birinin “Geçirdik” diye tweet atması, tabii ki tepki çekti. 3 Babası Mehmet Barlas, Erdoğan’ı yanaklarından okşayan gazeteci olarak ün yapan Cemil Barlas’ın bu tweet’i, bir hayli tepki geçti. Seçim sonuçlarına en çok “havuz C. Barlas Söküğünü dikemeyen terzi mi olur ayın Cerrahoğlu, 24 Ekim 2015 tarihli S köşenizi okumaya başlamışken ara verip yazıyorum. Çünkü yazının başından baş Dayanışmanın Önemi edyaya saldırıda yeni bir aşamadayız artık. Bizim gazete yine tehdit altında. İstanbul Merkezi, Ankara ve İzmir temsilcilikleri IŞİD bombacılarının cebinde bulunan adresler nedeniyle ablukalı korumaya alındı. Yani yine tıpkı Charlie Hebdo yayını nedeniyle uğradığımız saldırılarda olduğu gibi. Ankara’da 105 canımızı alan IŞİD canilerinin cebinde Cumhuriyet gazetesinin adreslerinin çıkması aslında doğaldır. Ama saptamak, kayda geçirmek de gerekir. Son zamanlarda medyaya yönelen saldırıların nereye kadar gidebileceğini göstermesi bakımından da bir uç noktadır. Geçen hafta bazı TV kanallarının ve gazetelerin de hukuk dışı bir şekilde ekranlarının karartıldığı, kapatıldığı, yayın politikalarının tam tersi yönde yayın yapacak şekilde ve polis zoruyla el değiştiğine de tanık olduğumuz bir hafta oldu. Yasallık görüntüsü bu işin kayyumlar eliyle yapılmasıdır. Ama herkes de biliyor ki atanan kayyumlar hem yetkileri bakımından çizginin dışına çıkmışlardır, hem de medya kuruluşlarına kayyum atanmasını gerektirecek bir durum ortada yoktur. Bu kapatma, el koyma kararlarının “Cemaat’le mücadele” kılıfı altında yapılması da yapılan hukuk dışı işe haklılık kazandırmıyor. Yapılan “işin” hem bu “mücadelenin” hukuk ve yasalar içinde yapılması gerektiği için hem de görüş ve düşünce açıklama hakkına sınır konulamayacağı için kabul edilmesi mümkün değildir. Bu arada hemen belirtelim; söz konusu gazete ve TV kanalları Gülen Cemaati ile yakınlığını inkâr etmeyen bir sermaye sahibine aittir. Söz konusu kişi 2002’den sonra hızla büyüyen, siyanürle altın arama faaliyetleri nedeniyle sivil toplum kuruluşları, çevreye önem veren aralarında Cumhuriyet’in de bulunduğu gazeteler tarafından sert şekilde eleştirilen bir işadamıdır. Ama bu durum gazete ve TV kanallarına el konulmasına sessiz kalmayı haklı kılmaz. Böyle bir gerekçenin arkası M na sığınarak, kayyum atanmasını, gazetelere, TV kanallarına el konulmasını alkışlamak ya da kınamaktan kaçınmak doğru bir tutum değildir. Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye bu türden hukuk ve yasadışılıklarla daha uzun süre uğraşacaktır. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve onun temel bir ölçütü olan basın özgürlüğünün önündeki özellikle siyaset kanadından gelen engellerin temizlemesi zaman alacaktır. Bunun için de hem ulusal hem de uluslararası ölçekte dayanışmanın önemli olduğunun da altını çizelim. Geçen hafta bu açıdan önemli, anlamlı çıkışlara da tanıklık etti. Birincisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Konrad Adenauer Vakfı’nın düzenlediği Türkiye’de basın özgürlüğünü, medyanın karşılaştığı zorlukları ele alan iki günlük toplantıydı. İkincisi dünyanın önemli gazetecilik meslek örgütlerinin ve etkin gazetelerinin imzasıyla Cumhurbaşkanı’na gönderilen mektuptu. TGC ile KAV’ın düzenlediği toplantı medyanın durumunu açık bir şekilde gözler önüne serdi. Alman meslektaşlarımız durumun vahametini, dayanışmanın önemini anladıklarını vurgulayarak belirttiler. Uluslararası örgütlerin, etkin gazetelerin mektubu ise Cumhurbaşkanı’nın, “Onlar kendi ülkeleriyle ilgilensinler” yanıtıyla karşılaştı. Besbelli ki Türkiye’yi yönetenler küreselleşmeyi yalnızca sermayenin küreselleşmesi olarak anlıyorlar ya da böyle anlamak işlerine geliyor. Ama öyle değildir. Yüzyıllardır halklar arasında da, emekçiler arasında da uluslararasıenternasyonal bir dayanışma hep oldu olmayı da sürdürecektir. Küreselleşme denilen ve hiç de yeni olmayan durum bu dayanışmanın daha da artırılmasını gerektirmiştir. O nedenle de “onlar kendi işlerine baksınlar” yaklaşımı doğru ve etkili olabilecek bir tutum değildir. Zor günlerdeyiz ve zor günler kolayca geçip gidecek değildir. Çaba göstermek, yılmadan yıkılmadan uğraşmak gerekecektir. layarak yazım kurallarına aykırı sözcük bölünmesi var. Gerisini okuyunca göreceğim. Böyle bir hata yapmayacak kadar dil bilgisi kurallarını bildiğinizden eminim. Ama yayımlandıktan sonra köşenizi okuduğunuzdan kuşkuluyum. Sadece sizin değil tüm Cumhuriyet köşe yazarlarının, yöneticiler de dahil gazete basıldıktan sonra gazeteyi okuduklarını sanmıyorum. Eğer aksi olsaydı gerekli önlemler alınır, bu tür ve daha birçok yazım hatası bunca zamandır yapılmazdı. Bizde yanlış bir hoşgörü içeren bir atasözü vardır: terzi kendi söküğünü dikemez diye. Bence kendi söküğünü dikemeyenden terzi olamaz! Kendini düzeltemeyen kurum ve kuruluşlar da ülke için geçerli çözümler üretemezler. Saygılarımla... Dr. Tekin Özertem Sevgili Okur Temsilcisi... Sana Tekin Özertem isimli okurumuzun bugünkü yazıma ilişkin tepkisini gönderdim. Okur, gazete baskısındaki yazıdaki hatalı “imlaya” haklı olarak dikkat çekiyor. Satır sonundaki kelimeler, öylesine rastgele, tamamen yanlış yerlerden bölünmüş. Sanıyorum yazıyı sıkıştırmak için böyle yapmışlar. İnternet baskısında bir sorun yok. Elinin altında bugünkü gazete varsa ve de ilk satırlara göz atarsan, ne demek istediğimi anlayacaksın. Her halükârda bilgin olsun istedim. Sevgiler... Nilgün Cerrahoğlu Bülent Arınç şaşkınlığını gizleyemedi Arınç, seçim sonucuna ilişkin AKP’nin zafer elde ettiğini söyledi. erhabalar... Sayın Güray Öz, Okur TemM silcisi köşesinden okurlara şöyle seslenmektedir: “Okurlarımızın eleştiri, öneri ve Neden yer vermediniz? Okur Temsilcisi’nin notu: Okurlarımızdan gelen eleştiri öneri ve dilekleri büyük bir mutlulukla alıyorum. Gerekli servislere iletiyorum. Genel ve sık yinelenen hatalarla ilgili kimi iletileri ise bu sütunlarda diğer okurlara duyuruyorum. Okurumuz da hak verecektir, gelen tüm iletilerin yayımlanması mümkün değil. Hepsini yayımlamaya kalksaydım Yazıişleri’nin bana iki tam sayfadan daha fazla yer ayırması gerekirdi. nüyorum. Bu konuda bir de yazı yazdım: http://www.ayfertuzcuunsal.com/2014/11/ karakancolozvehalloween. html Yazıyı okursanız, İzmir taraflarında cadının kabakla işbirliğini de görürsünüz. Bir geleneğin, âdetin veya ritüelin milliyeti, dini olabilir mi? Hele, bizim gibi medeniyetler beşiği Anadolu insanları için kültür öğeleri din olarak ayrıştırılabilir mi? Saygılarımla... Bu arada; çok güzel bir gazete çıkarıyorsunuz, keyifle okuyorum, ellerinize sağlık. Ayfer Tuzcu Ünsal dileklerini aşağıdaki iletişim bilgilerini kullanarak bize iletmelerinden mutluluk duyacağız.” 12.10.2015 tarihinde “Turuva Atı” başlıklı bir ileti göndermiştim. İki haftadır okur köşesinde çıkmadı. Anladım ki benim iletimden pek mutluluk duyulmamış. Değerlendirmemi görmüş olmanız bile benim için yeterlidir. Saygılarımla, iyi çalışmalar... Nusret Pınarbaşı Eski Başbakan Yardımcısı, ‘İtiraf etmeliyim, 300’den fazla vekil çıkarmaya ihtimal vermiyordum’ dedi. ski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, seçim sonuçlarını “itiraf edeyim ki düşünememiştim” sözleriyle değerlendirdi. Seçimden önce AKP’nin 276 milletvekilini bulacağını düşündüğünü belirten Arınç, 1 Kasım öncesinde yaptığı konuşmalarda “ne olur bir omuz verin, 1 oyu 2 oy yapın” dediğini aktardı. AKP’nin aldığı sonuç için “çok fazla ihtimal vermiyordum” diyen Arınç, muhalefetteki partilerin düşüşüne de dikkat çekti. Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, seçim sonucuna ilişkin AKP’nin zafer elde ettiğini belirterek, “Adeta bayram yapıyoruz” dedi. AKP’nin 300’den fazla milletvekili almasını beklemediğini dile getiren Arınç, dün akşam katılıdığı bir canlı yayında, “Yaptığım bütün konuşmalarda ‘Arkadaşlar 276’yı aştık. Yani kapının eşiğinden içeri girmek üzereyiz. Ne olur bir omuz verin, bir oyu iki oy yapın’ demiştim. 300’den fazlasını itiraf edeyim ki düşünememiştim. Bana getirilen anketlerde de en yüksek anket 43,7’ydi. En son Adil Gür’ün 47 küsurlu anketini duyunca ‘inşallah olur ama çok fazla ihtimal vermiyorum’ demiştim” değerlendirmelerini yaptı. CHP’nin aldığı oy oranı için “kendi açılarından üzüntü verici” diyen Arınç, seçimden önce CHP’nin yüzde 28’e yaklaşacağını ön gördüğünü söyledi. MHP’deki düşüşü “dramatik” diye değerlendiren Arınç, “Daha çok HDP’den aldığımız görülüyor. MHP’den de. Özellikle ben Batı’da ziyaretler yaptığım zaman yani Balıkesir, Bursa, Manisa’da ve diğerleriyle; MHP’li seçmenlerin büyük bir ilgi gösterdiğini ve AK Parti’ye döndüğünü gördüm” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet E Balkabağı ve Hıristiyanlık Ekim Salı günkü gazetenizin 6. say27 fasındaki “Duvar Yazıları” köşesinde, “Hilafet Sarayı’nda Hıristiyan simgesi balkabağının işi ne?” başlıklı yazınız dikkatimi çekti. Balkabağı, Amerika kökenli olmasına rağmen Hıristiyanlığı temsil etmez, zira balkabağının yetiştiği yerde önce Kızılderililer vardı... Cadılar Bayramı/Halloween denilen bayramın da ben Anadolu kökenli olduğunu düşü Anketlerde de çıkmamıştı erhaba, Cumhuriyet gazetemizin internet sitesindeki ‘Tüm Yazarlar’ sayfası ile ilgili 3 önerim var: a) Yazarlarımızın o sayfada ad ve soyadı alfabetik sırasına göre sıralanması, b) Gazete eklerindeki köşe yazarlarının da bu sayfaya eklenmesi, c) Köşe yazar Yalnız okumak değil dinlemek de isteriz M larının yazılarını ve belki tüm haberleri bir uygulama ile dinleyerek okuma olanağının yaratılması; bu göremeyen okurlar ve/veya araba kullanırken okuyamadığı için dinlemek isteyen okurlar için uygun, yararlı olabilir. Saygılarımla... Bora Sarı itenizde bir habere girdiğimde haberin tümünü okumak istiyorum ama sizin kimi haberlerinizde birçok sayfayı daha tıklamam gerekiyor. Doğrusu bunu yapan başka haber siteleri de var ama hepsi okuyucu için sıkıcı ve yorucu. Bu nedenle de o sitelerden yavaş yavaş uzaklaşıyorum. Cumhuriyet gazetesini hem desteklemek hem de güvendiğim için takip etmek istiyorum ama özellikle acelem de olduğu zaman bu yönlendirmeler çekilmez oluyor. Teşekkürler... Behiç Ergin Tıklama sayısı artsın diye mi? S er sabah kapımı açtığımda bana gülümser Cumhuriyet. Özellikle pazar yazılarını çok seviyorum. Dünyanın dört bir tarafından oranın gündelik yaşamı ile ilgili yazıları bir yazarın gözünden okumak çok ilginç. Yazarın fotoğrafını da eklerseniz iyi olur. Kimin yazdığını da görelim, öyle değil mi. İyi çalışmalar dileklerimle... Mustafa Uzunlu Pazar yazılarınız harika H MHP’deki düşüş dramatik C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle