15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 18 Kasım 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Maaşlar kiraya gidiyor 20 Antalya zirvesi geçen hafta sonunun kuşkusuz en önemli gündem maddesiydi. Türkiye’nin “kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik” temaları öncülüğünde sürdürdüğü dönem başkanlığından sonra bizim açımızdan geride kalan en önemli belge ise Emek20, yani L20 zirvesinde alınan kararlardı. L20, işçilerin sesini sendikaları aracılığı ile G20 nezdinde temsil etmek amacıyla kurulmuş ve Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC) ile OECD bünyesindeki Sendikalar İstişare Kurulu TUAC ve L20’nin ev sahibi kuruluşları olan Türkİş, Hakİş ve DİSK tarafından bir araya getirilmişti. L20 Antalya zirvesi öncesi küresel işçi hareketinin taleplerini Labour20.org sitesinde paylaşmakta idi. Satır başlarıyla aktarıyorum: 4 Kemer sıkma politikaları ile bunların olumsuz yayılma etkilerinden uzaklaşın ve mal ve hizmetlere olan toplam talebi, yatırımı, becerileri ve yeniliği, kamu hizmetlerini, aşamalı vergi ve dağıtım sistemlerini destekleyin. 4 Büyüme ve sosyal refahı en fazla kısıtlayan faktörler olan gelir eşitsizliği ile kayıt dışılığı azaltın. 4 Asgari geçim ücretini destekleyerek düşük ve orta düzeydeki gelirleri yükseltin. Böylelikle ekonomilere alım gücü enjekte edin. 4 Arz zincirlerinde sosyal açıdan yükselmeyi teşvik edin ve uluslararası çalışma standartlarının ve insan haklarının uygulanmasını sağlayın. Durum tespiti koşulu koyan sınır ötesi yasalar ile hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirin. 4 İş kazaları ile bu kazalardan kaynaklı ölümlerin, hastalıkların yüzde 100 oranında istatistiksel veri kapsamı altına alınmasının ve bu verilerin önlem amaçlı politikalara temel teşkil etmesinin taahhüdünü verin. 4 Emeğin Gelir Paylaşımı ve Eşitsizliklere ilişkin G20 politika önceliklerini kabul edin ve işgücü piyasası kurumlarını güçlendirmek, asgari ücreti belirlemek, toplu sözleşmelerin kapsamı ile evrensel sosyal korumayı teşvik etmek ve kırılgan grupları kayıt altındaki ekonomiye dahil etmek suretiyle bunları uygulayın. 4 Gençlerin istihdam edilmesine ilişkin G20 ilkelerini ulusal politikalar haline dönüştürün ve gençliğin en kırılgan grubunu teşkil eden herhangi bir eğitim, öğretim veya istihdam içerisinde yer almayanların sorunlarına cevap verecek nitelikteki güvencelerin tanıtımını gündeminize alın. 4 Kamu hizmetlerini koruyun, risk düzenlemeleri üzerinde tam olarak mali şeffaflık sağlayın ve bağımsız kamu denetçilerine liderlik pozisyonları verin. Çalışma yasalarının daha esnek hale getirilmesinin kamu özel ortaklıkları konusunda doğru bir yaklaşım olmadığı gerçeğini kabul edin. 4 G20 düzeyinde sosyal diyaloğun ‘temel rolünü’ tanıyın ve teşvik edin. 4 Temiz enerji ve çevreye saygılı işlerin yaratılması ile yatırım planlarını ilişkilendirin. 4 İşçilerin hakları ile sosyal koruma sistemlerini güçlendirin, gelişmekte olan ve orta gelirli ülkelerde kayıt dışılıktan dönüşümün sağlanabilmesini desteklemek adına sosyal koruma tabanlarını yürürlüğe koyun. 4 Düşük karbon salımlı ekonomiye adil geçişi başarmak amacı doğrultusunda iklimle dost bir altyapı ile enerjiye yönelik yatırımlara ivme kazandırırken iklime ilişkin finansal akımlarda şeffaflığı sağlayın. 4 İşçilerin becerilerini geliştirmeye yönelik girişimler de dahil olmak üzere enerji etkinliği ve yenilenebilir enerji hedeflerini gerçekleştirme taahhüdü verin. 4 Fosil kaynaklı yakıt değer zincirini terk etmeye yönelik olarak işçiler, firmalar ve bölgeler için adil geçiş stratejilerini belirleyin ve bu stratejilerin tasarlanmasına sendikaları da dahil edin. HHH ILO’nun verilerine göre küresel işgücü piyasalarında işsiz sayısı 200 milyonu aşmış durumda. Yoğun işsizliğin baskısı altında 900 milyon emekçi (tüm küresel istihdamın yaklaşık yüzde 30’u) günde 2 dolarlık yoksulluk sınırının altında yaşıyor. ILO söz konusu yoksulluğun giderek artan ölçüde kadın istihdamına yöneldiğini vurguluyor. Günümüzde dünya nüfusunun yüzde 75’ini oluşturan 5.1 milyar kişinin sosyal güvenlik güvencesinin olmadığı ve temel sağlık hizmetlerinden de yararlanamadığı tahmin edilmekte. Tüm bu gerçeklere karşın, sabit sermaye yatırımlarının küresel gayri safi hasılası içindeki payı tarihsel olarak en düşük değerinde yüzde 19 civarı seyretmekte. Gezegenimizin kaynakları bir yanda finansal spekülasyonun kumarhane masalarında harcanırken, bir yandan da sera gazlarının emisyonuna dayalı iklim değişikliği tehdidi altına giriyor. Antalya’dan çıkartmamız gereken sonuçlar açısından bunlardan daha önemli ne olabilir? ekonomi 9 Emek20 G Hanehalkı tüketim harcamaları içinde en yüksek payı yüzde 24.8 ile konut ve kira harcamaları alıyor. Eğitim harcamalarına sadece yüzde 2.4’lük pay ayrılıyor ürkiye genelinde hanehalkı tüketim harcamaları içinde en yüksek payı yüzde 24.8 oranıyla konut ve kira harcamaları alırken harcamaların yüzde 19.7’si gıda ve alkolsüz içeceklerden oluştu. Haneler harcamalarının yüzde 2.1’ini sağlık harcamalarına, yüzde 2.4’ünü ise eğitim hizmetlerine ayırdı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Hanehalkı Bütçe Araştırması 2014 yılı sonuçlarını açıkladı. 12 bölge bazında hanehalkı tüketim harcaması gruplarının dağılımına göre; konut ve kira harcamasına en fazla payı yüzde 28.9 ile İstanbul’da yaşayan hanehalkları ayırırken gıda ve alkolsüz içecekler harcamasına en fazla pay Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki hanehalkları tarafından ayrıldı. Ulaştırmada yüzde 19.6 oranıyla Batı Anadolu Bölgesi başı çekerken haberleşme harcamasında Doğu Karadeniz yüzde 4.4 ile en fazla harcamanın yapıldığı bölge oldu. Sağlık, eğitim, eğlencekültür ve lokantaotel harcamaları payı açısından da ilk sırada yer alan İstanbul, gıda harcamasında yüzde 16.1 oranıyla son sırada yer aldı. Konut ve kira harcamasına en az payın ayrıldığı bölge Orta veDoğu Anadolu olurken ulaştırmada Doğu Karadeniz, haberleş T mede Orta Anadolu, eğitim ve eğlencekültürde ise Güneydoğu Anadolu en az harcamanın yapıldığı bölgeler oldu. Alkollü içecekler, sigara ve tütün harcamasına ayrılan en fazla pay Batı Marmara’da iken, mobilya ve ev aletlerine Batı Karadeniz, diğer bölgelerden daha fazla pay ayırdı. Öte yandan Türkiye hükümetinin asgari ücretin bin 300 liraya çıkarılacağı yönündeki seçim vaadini gerçekleştirme kararlığına işverenden gelen itirazlar, El Cezire’nin dikkatini çekti. El Cezire, “Türkiye’de şirketler kâr oranları açısından Avrupa ülkeleri arasındaki 1. ligin açık ara lideri. Türkiye asgari ücretteyse Avrupa’da 3. ligin en altlarında yer alıyor” ifadelerini kullandı. Haberde bir uzmanın “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerini baz alırsak, Almanya, İspanya, Polonya ve İtalya’daki küçük ölçekli işletmelerin kârlılıklarını Türkiye’deki aynı tür işletmelerle karşılaştırdığımızda, Türkiye’deki işletmeler, Polonya’nın iki katı, İspanya’nın üç katı, İtalya’nın ise yine iki katı fazla kârlılığa sahip. Almanya ve Fransa, Türkiye’nin biraz üzerinde” değerlendirmeleri de aktarılıyor. l Ekonomi Servisi Asgari ücrette altta İşsizlik başvuruları yüzde 61 arttı Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’ne (İŞKUR) Ekim 2015’te yapılan işsizlik başvuruları, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31 oranında ve bir önceki aya göre ise yüzde 61 oranında arttı ve 205 bin 18 kişi oldu. OcakEkim dönemindeki birikimli işsizlik başvuruları ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 azaldı ve 978 bin 19 oldu. Ekim ayında kuruma kayıtlı işgücü sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17 arttı ve 5 milyon 548 bin kişi oldu. Kayıtlı işsiz sayısı ise yüzde 18 azalarak 2 milyon 179 bin kişi oldu. En büyük risk ‘Yeni Kırılgan Beşli’ S&P Başekonomisti Paul Sheard, küresel büyüme açısından en büyük riskin aralarında Türkiye’nin de olduğu beş ülke olduğunu söyledi. Türkiye ile birlikte Peru, Kolombiya, Venezüella ve Arjantin, S&P tarafından ABD’de yükselecek olan faiz oranları, Çin’in yavaşlaması ve borç dağlarına yönelik hassasiyet bakımından “Yeni Kırılgan Beşli” olarak tanımlanıyor. Sheard, Türkiye ile ilgili de özel bir değerlendirme yaptı. Değerlendirmesinde Avrupa, Afrika ve Ortadoğu arasında kalan Türkiye’nin politik olarak tıkanmış bir nitelik sunmaya devam ettiğini, ikiz açığın yavaşlayan ekononomi için ciddi bir engel oluşturduğunu belirtti. Sheard, “Türkiye’nin önemli bir cari açığı bulunuyor. Fed’in faiz artışına gidecek olması ülke ekonomisi için önemli düzeyde kırılganlık yaratıyor” dedi. l Ekonomi Servisi Karşılıksız çek yüzde 13 arttı Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi, ekim ayı ‘Çek Bilgileri’ni açıkladı. Verilere göre; OcakEkim 2015 dönemini kapsayan 10 aylık sürede, bankalara ibraz edilen çek sayısı 18.5 milyona ulaşırken bu çeklerin parasal tutarı 540 milyar TL oldu. 2015’in ilk 10 ayında karşılıksız çek adedi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artarken karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarındaki artış da yüzde 38 oldu. l Ekonomi Servisi 102 milyon TL’ye yapıldı 3 aydır kapalı Doğu Anadolu Bölgesi’nde inşa edilen Hakkâri’nin Yüksekova ilçesindeki Selahaddin Eyyubi Havalimanı çatışmalar nedeniyle 3 aydır hizmet veremiyor. 102 milyon lira harcanarak 5 yılda tamamlanabilen havalimanı, 26 Mayıs 2015’te açılmıştı. 2 ay gibi kısa sürede 23 bin yolcunun yararlandığı havalimanı, İran ve Irak gibi ülkelerden yolcuların tercihiyle, Hakkâri’nin dünyaya açılan kapısı olmuştu. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle