15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OLAYLAR ve GORUSLER 16 [email protected] EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA KÜLTÜR SANAT Çarşamba 11 Kasım 2015 Kutuplaşmanın reçetesi: Cumhuriyetçi yaklaşım Prof. Dr. BETÜL ÇOTUKSÖKEN Maltepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve FenEdebiyat Fak. Dekanı ‘Bu ödül Fikret’i çok mutlu etmişti’ 25. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı ve 34. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı Onur Ödülleri gecesi önceki akşam düzenlendi. nceki akşam Büyükkahaya boğdu. çekmece’deki TÜSanat Fuarı’nın ‘Onur ÖdüYAP Fuar ve Konglü’ ise yakın zamanda kayre Merkezi’nin Interexpo bettiğimiz ressam, gazeteci Salonu’nda 34. Uluslararave yazar Fikret Otyam adına sı İstanbul Kitap Fuarı ile ona eşi Filiz Otyam’a verildi. Ödüeşzamanlı düzenlenen ARlü TÜYAP Kültür Fuarları Danışma Kurulu Başkanı Doğan TİST 2015/ 25. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı’nın onur Hızlan’ın elinden alan Filiz Otyam, “TÜYAP’a çok teşekkür ödülleri sahiplerine teslim edildi. Ana teması ‘Mizah: Ha ediyorum, çünkü bize ödül haberini aylar önceden yata Gülümseyeverdi. Ödülü aldığırek Bakmak’ olan nı duyduğunda FikKitap Fuarı’nın ret çok mutlu olmuş‘Onur Çizeri’ ödütu” dedi. lünü Tan Oral’a Törende ayrıTÜYAP Yönetim ca Sanat Fuarı’nın Kurulu Başkanı ‘Eleştirmen Onur Bülent Ünal verÖdülü’ Prof. Kedi. Tan Oral, komal İskender’e venuşması sırasında Filiz Otyam ve rildi. ‘Koleksiyo“Fuar alanında ge Doğan Hızlan. ner Onur Ödülü’ zerken üzülürek Max Maçoro’ya tesgördüğüm kitapların tümünü okuyamayacağı lim edilirken; ‘Sanatsever Kumı fark ettim. Sonra başucum rum Onur Ödülü’ Çanakkale daki kitapların hepsini yarısı Bienali’ni düzenleyen CABIna kadar okuduğumu anımsa NIN adına Seyhan Boztepe’ye verildi. dım. Yoksa ben yarım aydın l Kültür Servisi mıyım?” diyerek salonu kah Gerilim artık kutuplaşma olarak kendini gösteriyor. Yurttaşın buharlaşmaması, aydınlanmacı temellere sıkı sıkıya bağlı, bunu hiç hatırından çıkarmayan Cumhuriyetçi yaklaşımdan geçiyor. u gerilimleri akıldogma; ergin olmaergin olmama; aklın teknik, teknolojik, araçsal kullanımıaklın etik, pratik kullanımı; hukukun üstünlüğükeyfilik; hukuk devleti güvencesikültürel gelenek; özerklikotantiklik; seçkinci aydın ya da kısaca aydınhalk kitlesi; topluluk/toplumkamu; topluluk, toplumsivil toplum; yerel kültürel değerler evrensel etik değerler; Cumhuriyet ve aydınlanma idesinin filizlenmesine kaynaklık eden mekânlaronun dışında kalan mekânlar arasındaki gerilimler olarak ifade edebiliriz. Bu gerilimlerin her biri ayrı bir inceleme, araştırma konusu olarak ele alınabilir. B Ö Gerilimi fark etmek Burada sıralanan gerilimlerin ardındaki ortak paydayı, algısal olanla kavramsal olan arasındaki gerilim; başka bir deyişle, yaşananla düşünülen ya da hayatın gerçekleriyle entelektüel düzeyde yer alanlar arasındaki gerilim oluşturmaktadır. Var olan gerilimi fark etmek ve ardından da söz konusu gerilimin nasıl ve hangi yolla/yollarla giderilebileceği üzerinde düşünmek için olup bitene, var olana ilişkin bir mesafe, bir uzaklık kazanmak son derece önemli bir duruş biçimi ya da eylem olarak ortaya çıkıyor. Böyle bir eyleme girişen kişi, artık özne olma sürecine girmiş demektir. “Özne olmak beraberinde hangi kavramları getiriyor” sorusu burada yanıtlanması gereken en önemli sorulardan biridir. Özne olmayla birlikte giden kavramlar; eleştiri, açıklık, ilerleme, değişim, özgürlük, özerklik (insanın kendi sınırlarını kendisinin çizmesi), sekülerlik, laiklik (seküler tutum ve onun daha gelişmiş, somut, kurumsal bir biçimi olarak beliren laiklik) ve saygıdır. Yunus Nadi Ödülleri 71. yılına girdi. 2016 Yunus Nadi Ödülleri’nde üç ana başlıkta 8 ödül verilecek. Yunus Nadi Ödülleri Yarışması, 1946’da kuruldu; hem geçmişe hem geleceğe dönük olan anlamı, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye saygı ve sevgiden kaynaklanıyor. Yalnız Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anısını her yıl tazelemek bizim için bir görev. Devrimci ve demokrat Cumhuriyet’in Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhuriyeti’yle zamandaş ve eşanlamlı bir kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazetemizin temel “Bu kavram örgüsünü içselleştirmiş olan öznelerin nasıl bir insan anlayışı var” sorusu da artık şöyle yanıtlanabilir: Burada belirlenen kavramları içselleştirmiş öznenin, başka bir deyişle aydınlanmacı öznenin insan anlayışı, “insanı olanaklar varlığı olarak görme”ye ilişkin bir insan anlayışıdır. Aydınlanma düşüncesi ister istemez etikpolitik/siyasal olanı içeriyor derken göz önünde bulundurulanlar bunlardır. Modernliğin öznesi insanı sadece bilen özne olarak belirlerken; özellikle Kant’ın ortaya koyduğu Aydınlanmanın öznesi, etik ve siyaset bağlamında etkin olan, eyleyen öznedir. Cumhuriyet terim olarak oldukça eski bir terim/kavram olmakla birlikte, aydınlanma daha yakın tarihlerde içerikçe belirlenmiş bir kavramdır. Her ikisinin ortak paydasında da insanın özne oluşu ve bu durumu toplum ve özellikle de kamu yaşamında hayata geçirmesi söz konusudur. Cumtaşlarını bu doğrultuda koydu. Yunus Nadi’nin ölüm yıldönümünü geçmişe dönük bir acı olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayına dönüştürmek amacıyla bu yarışma düzenlendi. Yarışmanın ilk düzenlendiği yıllarda Türkiye’de sanat alanında hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dönemiydi ve yalnız CHP’nin koyduğu bir şiir ödülü vardı. Aynı dönemde bütün dünyada sanat, bilim ve edebiyat ödülleri ün yapmışlardı. İsveç’te Nobel, ABD’de Pulitzer, Sovyetler’de Lenin, Fransa’da Goncourt ödüllerinin sonuçları Türkiye’de de izleniyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmıştı. Cumhuriyet gazetesi bu öncülüğü Cumhuriyet kavramı huriyet; birey ya da kişilerin yurttaş olarak kararlarını kendilerinin alması, ulusun istencinin hayata geçebilmesi, herkesin yasalar önünde eşit olması, özgürlük ve özerkliğin birlikteliğine dayanırken, aydınlanma da aslında bu bağlamda Cumhuriyet dediğimiz siyasal yapılanışın temelini oluşturmaktadır. Ancak günümüzde aydınlanmacı temelleri olan Cumhuriyetle, kamuyla (devletle) ve böyle bir yapılanmayı benimseyen toplum kesimiyle; toplumdaki yerellikkültürellik dokusuna öncelik tanıyan ve toplumun belleğini bu özelliklerle harekete geçiren kurumsallaşma ve bu kez, böyle bir yapılanmayı içselleştiren toplum kesimi arasındaki gerilim, içinde bulunduğumuz toplumkamu ilişkilerini en iyi şekilde özetleyiveriyor. Gerilim artık kutuplaşma olarak kendini gösteriyor. Benzerliklerden çok farklılıkları öne çıkaran ve yerel kültürel değerleri kutsayan yeni düşünsel yönelimüstlendi, yetmiş bir yıl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağanı’yla sanat ve kültür yaşamımızda bir yarışma coşkusu oluşturdu. Daha sonraki yıllarda Türkiye’de de yarışmaların ve ödüllerin sayısı çoğaldı, yirmiyi aştı. Bugün belki ödül enflasyonundan söz açılabilir; eleştirel bir yaklaşımla sakıncaları gündeme getirilebilir, ama yine de kültür, bilim ve sanat konularında yapılan yatırımların çok Gerilim ve kutuplaşma ler, özgürlük ve özerklikle olan ilişkileri yeterince gözden geçirmeden, üstelik demokrasinin kazanımlarından da yararlanarak, gittikçe yurttaşın adeta buharlaşmasına yol açıyor. Bütün bu gelişmelere eşlik eden ve her şeyin her şeyle bağlantılı olduğu olgusuna dayalı olarak işleyen dünya ölçekli siyasal, ekonomik vb. gelişmeler, küresel yapılanmalar, taşıyabileceğinden fazla teknolojik güçle donatılmış olan kimi insanların yaşama alanlarını otantiklik lehine gittikçe genişletirken; kimi kişilerin ya da yurttaşların eylem alanlarını, özgürlük ve özerkliklerini gittikçe daraltıyor; hatta ortadan kaldırıyor. Tam da bu noktada hatırlamamız gereken, bir bakıma, içinde yaşadığımız otantikliği kutsayan görüşün, özerklikle barışık olduğunda ancak varlığını sürdürebileceğine ilişkin öngörüdür. Böyle bir öngörü de ancak aydınlanmacı temellerine sıkı sıkıya bağlı, bunu hiç hatırından çıkarmayan Cumhuriyetçi yaklaşımla hayata geçebilir. yararlı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Zamanla ödüller arasında ayrımlar ortaya çıkar; bir yarışma kurumsallaştıkça, amacı, nitelikleri, karakteri belirginleşir. Bu arada kimi holdinglerin kendi amaçlarına yönelik yarışmalar düzenlemeleri ve ödüller dağıtmaları da bu alanda kaçınılmaz çoğulculuğu yansıtıyor. Kimi bankaların, şirketlerin, ticari tekellerin reklam amacıyla düzenledikleri yarışmaların ödülleri, parasal açıdan ne kadar büyük olursa 71. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2016 olsun; özü, maddi çerçevenin dışındaki anlamda odaklaşıyor. Ödüller, Yunus Nadi Armağanı Yarışması adıyla aralıksız olarak yetmiş yılı aşkın bir sürede düzenli olarak gerçekleştirildi, kültür ve sanat hayatımıza amaçlanan katkıları yaptı ve etkilerini duyurdu. Daha önce bir dalda yapılan ödüllendirmenin kapsamı 1990 yılından itibaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Ülkemizin kültür ve sanat yaşamı bütün baltalanmalara ve olumsuz yatırımlara karşın sürekli gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Fikir ve sanat özgürlükleri Türkiye’de tam değil; siyasal iktidarın baskıları hâlâ sürüyor ve çağdaş demokratik ortamdan henüz yoksun sayılıyoruz. Buna karşın fikir, sanat, bilim, kültürde çabalar sürüyor. Tarihsel gelişim sürecinde elbette ‘aydınlanma’nın önüne hiçbir güç geçemez. Cumhuriyet, çağdaş uygarlığa giden yolun fikir, sanat, kültür, bilim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabaları desteklemek ve özendirmekte Yunus Nadi Ödülleri’nin işlevi sürecek. 2016 Yunus Nadi Ödülleri Edebiyat Ana Dalı’nda öykü, roman, şiir; Görsel Sanatlar Ana Dalı’nda karikatür, fotoğraf, kısa ve belgesel film; Bilimsel Araştırma Ana Dalı’nda Sosyal Bilimler Araştırması olarak sürüyor. Adaylara başarılar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Şubat 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitapla aday olunabilir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, iki yapıt arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Hikmet Altınkaynak, Sezer Ateş Ayvaz, Metin Celâl, Nursel Duruel, Seval Şahin. verilir. Seçici Kurul, ödülü, iki yapıt arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Egemen Berköz, Muzaffer İlhan Erdost, Turgay Fişekçi, Doğan Hızlan. Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Prof. Dr. Ahmet Mumcu. ROMAN Ödüle 1 Şubat 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitapla aday olunabilir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Seçici Kurul, ödülü, iki yapıt arasında paylaştırabilir. Roman kategorisinde ön eleme yapılacaktır. Seçici Kurul: Ahmet Cemal, Turhan Günay, Handan İnci, Güray Öz, Yüksel Pazarkaya. ŞİİR Ödüle 1 Şubat 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitapla aday olunabilir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta Ödüle 1 Şubat 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında basılmış, yayımlanmış bilimsel araştırmalar katılabilir. Daha önce başvurmamış olmak kaydı ile eserlerin son basım yılı esas alınır. Yapıt sahipleri daha önce Yunus Nadi Ödülleri’nden ödül almamış, TC vatandaşları olmalıdır. Yapıtların da daha önce ödül almamış olması esastır. Tezler yapıt olarak kabul edilemez. Adaylar, Türkçe yapıtlar ya da Türkçe olmayanların tam çeviri metni ile başvuru yapabilirler. Adaylar yapıtlarını yedi adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul uygun gördüğü takdirde ödülü bölüştürebilir. Son gönderim tarihinden sonra tarafımıza ulaşan yapıtlar hiçbir koşulda yarışmaya dahil edilemez. Seçici Kurul: Erdal Atabek, Prof. Dr. Rona Aybay, Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Prof. Dr. Emre Kongar, SOSYAL BİLİMLER ve ARAŞTIRMA Karikatürlerin boyutu 30x40 cm’yi geçmemelidir. Teknik serbesttir. Çizer, yarışmaya en fazla 5 karikatür ile katılabilir. Eserler orijinal olmalıdır. Sanatçı tarafından (ıslak imza) imzalanması koşuluyla dijital baskı kabul edilir. Seçici Kurul: Behiç Ak, Ercan Akyol, Orhan Erinç, Musa Kart, Kâmil Masaracı, Tonguç Yaşar. KARİKATÜR Katılımcılar en fazla 4 (dört) adet siyahbeyaz fotoğraf ile katılabilir. Fotoğraflarda yer alan kişi, mekân ve objeler hakkında gerekli izinlerin fotoğrafçılar tarafından alındığı kabul edilir. Bu konuda doğabilecek herhangi bir telif doğrudan fotoğrafçının sorumluluğundadır. Yarışmaya gönderilen fotoğrafların herhangi bir ödül almamış olması gerekmektedir. Sonuçlarımızın açıklanmasından önce alınan bir ödül yarışmadan elenmeye ve ödülün geri alınmasına neden olur. Katılımcılar fotoğraflarında her türlü teknik uygulamayı yapmakta ser FOTOĞRAF besttir. Fotoğraflar CD – DVD ve/ veya harici bellek ortamında teslim edilecektir. Eposta ile yapılan başvurular kabul edilmez. Teslim edilecek fotoğraflar JPEG formatında olmalıdır. Kayıt edilen fotoğrafların uzun kenarı en az 3200 pixel olmalıdır. (300 dpi.) Fotoğraflar büyük ölçülerdeki baskılara uygun kalitede olmalı ve en yüksek sıkıştırma kalitesinde kaydedilmelidir. Islak imzalı özgeçmiş teslimat sırasında gönderinin içine konulmalıdır. Gönderilen fotoğrafların üzerinde dijital imza olmamalıdır. Gönderilen fotoğrafların isimlendirilmeleri sıra numarası şeklinde yapılmalıdır. CDDVD üzerine katılımcının ismi yazılmalıdır. CD/DVD ve harici belleklerin açmaması, kırılması, okumaması kurumumuzun sorumluluğunda değildir. Bu nedenle gönderilerin yedekli olması ve hasar görmeyecek şekilde paketlenmesi gerekmektedir. Seçici Kurul: Coşkun Aral, İsa Çelik, Gültekin Çizgen, Ergun Çağatay. kilmiş 30 dakikayı aşmayan kısa filmler ve 60 dakikayı aşmayan belgesel filmler aday olabilirler. Filmler PAL sisteminde kaydedilmeli ve 6 adet DVD kopyası, adayın özgeçmişi ve fotoğrafı ile birlikte gönderilmelidir. Yarışmacılar aday olduğu dalı (kısa ya da belgesel film) mutlaka belirtmelidirler. Aday olan kısa ya da belgesel filmin daha önce herhangi bir ulusal ya da uluslararası festivale ya da yarışmaya katılmış ve ödül almış olması katılımı engellemez. Ödül kısa ve belgesel film dalında birer yapıta verilir. Seçici Kurul, uygun gördüğü takdirde ödülü iki yapıt arasında paylaştırılabilir. Yarışmacılar kısa ve belgesel film dalına aynı anda ve birden fazla yapıtla başvurabilirler. Tüm telif hakları yarışmacılara aittir. Seçici Kurul: Burçak Evren, Enis Rıza, Aslı Selçuk, Işıl Özgentürk, Bülent Vardar. Ödüle 1 Şubat 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında yapılmış film ve video formatlarında çe KISA VE BELGESEL FİLM Ödüller, her dalda amatör profesyonel herkese açıktır. (Cumhuriyet mensupları hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar HER DAL İÇİN GEÇERLİ GENEL KOŞULLAR gerçek ad, adres ve telefon numaralarını belirtmek zorundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklı tutulmasını isteyebilirler. Ödül koşullarına uymayan yapıtları yarışma dışında tutmak zorundayız. Adayların yapıtlarıyla birlikte adlarını ve soyadlarını arkasına yazacakları iki adet fotoğraflarını, açık adreslerinin ve telefon numaralarının da yer aldığı yaşamöyküleri ile birlikte 1 Şubat 2016 Pazartesi günü saat 17.00’ye kadar ‘Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri Prof. Dr. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul’, adresine iadeli taahhütlü olarak posta veya kargoyla ulaştırmaları ya da elden teslim etmeleri gerekmektedir. Yapıtların daha önce herhangi bir ödül almamış olması şartı geçerlidir. Zarfın ya da paketin üzerine hangi dal ile ilgili olduğunun (şiir, roman, öykü vb.) yazılması zorunludur. Ödül dallarında konu sınırlaması yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da ödüle aday olan yapıtlar, genel yayın ilkelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayımlanabilir. Ödüller gazetemizin kuruluş yıldönümü olan 7 Mayıs 2016 Cumartesi günü açıklanacaktır. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle