15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 11 Kasım 2015 söyleşi SELİN ONGUN [email protected] TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 14 1 KASIM 3 GÖRÜŞ ‘MKYK’de Tayyip Bey’e çekilseniz diyenler vardı’ hmet Tezcan’la AK Parti’nin yüzde 49.5’e çıkışı üzerine söyleşmemizin tek nedeni Tezcan’ın Tayyip Erdoğan’ın eski basın danışmanı ve AK Parti’nin kurmaylarını yakından tanıyan bir isim olması değil. Tezcan aynı zamanda Milli Görüş hareketinin sosyolojik temellerine farklı cephelerden de bakabilen bir yazar. Öyle ki Tezcan’ın romanlarındaki kimi karakterler, bunun bir uyumu olarak okunabilir. Mesela Sarı romanında 68 kuşağını bir imam hatiplinin gözünden anlatır Tezcan. Söyleşinin bugünkü bölümünde, Tezcan’ın 1 Kasım analizlerini, yarın yayımlanacak bölümde “iktidar ve medyanın dansına” dair değerlendirmelerini okuyacaksınız. n“Birilerine karşı sevgim azalmış olabilir” dedikten sonra Bülent Arınç balkonda görüldü. Arınç’ın balkondaki varlığı hangisi: Bükemediği eli öpmek mi, siyaset mi? Kimsenin niyetini yargılama hakkını kendimde görmem. Ne var ki, soru oradan, söyleyeyim. Arınç’ın balkonda olması kurumsal yapıya destektir, konuşmalarında eleştirdiği kişilere değil. Bülent Arınç, “yeniyetme” diyerek eleştirdiği sonradan AK Parti’ye katılan kimilerini beğenmiyor olabilir ama bu onun AK Parti’yi gömdüğü anlamına gelmez. nŞu bir gerçek ki, Arınç’lı balkona siyasetin iki kutbu da şaşırdı. Şaşkınlıktan ziyade bazı yerlerde öfke de yarattı. AK Parti’nin içinde de “O sözleri söyledikten sonra balkonda ne işin var?” diye düşünenler oldu. AK Parti karşıtı olup, Arınç’ın eleştirilerinden ümitlenenlerde de, “Kahretsin bölünmeyecekler, bunlar böyle adamlar işte, sözlerini yutuyorlar” duygusu hâkim geldi. Erdoğan’ın eski basın danışmanı, gazeteciyazar Ahmet Tezcan: Nokta günlükleri vaziyeti nasıl sorguladıklarının göstergesi. Arınç’ların kopacağına inananlar bunu atlıyor A NECATİ SAVAŞ Özal yüzde 27.5 ile Çankaya’daydı ve orada zaten rahat değildi. Parti bölünmeye çok müsaitti. O dönemde Türkiye’nin döviz kazancını ve Hazinesini güçlendirebilmek için Özal hayali ihracata kapı aralayan birçok sistem dışı girişimde bulundu. Bugün adına ‘hırsızlık’ denilen işler yapıldı. Menfaat ilişkilerinin zirveye çıkması partiyi batırdı. Bugün bu aşamadan sonra benzerleri AK Parti’de söz konusu olursa emin olun AK Parti, ANAP’tan daha beter olur. Bu, Türkiye’nin de AK Parti’nin de son şansıdır. AK Parti hak kavramına riayet etmek ve hatta ona yapışmak zorunda. Yoksa AK Parti de Türkiye de paramparça olur. nHak kavramı dediniz. Burada akıllarda kocaman bir 17 Aralık ve ‘sıfırlama’lar var. ANAP’ı eriten yolsuzluk, neden AK Parti’ye dokunmuyor? 1725 Aralık oldu. Mesele zirveye çıktı. Tayyip Erdoğan Van’da sesi kısılıncaya kadar konuştu, çok kişi alay etti. Birkaç ay sonra aynı Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 52 oy aldı. Bu ne demek? Tayyip Erdoğan 17 ve 25 Aralık’a rağmen yüzde 52 oy aldı. 17 ve 25 Aralık’taki o ses kayıtları bu toplumda karşılık bulmadı. Halkta “Tüm bunlar söyleniyor tamam da bu adamın bunları kendi nefsine harcamadığını düşünüyorum” gibi bir kanaat oluştuğunu düşünüyorum. nBurada o kısmı da soralım: “Çok ses çıkarmadı ama Abdullah Gül yolPeres’e çektiğiniz “one minute”i bu ülsuzluk operasyonlarını ‘darbe girişimi’ kenin insanına çekerseniz o da size “bir olarak nitelendiren Erdoğan’ın yaklaşıdakika” der. 7 Haziran buydu. Halk AK mını benimsemiyor. 2014 yerel seçimParti’ye “one minute” dedi. 1 Kasım’da lerinde ve Cumhurbaşkanlığı seçiminda AK Parti üzerinden Türkiye’yi bölmede zemin oluşmadı ama 7 Haziran’dan ye çalışan dışarıdaki güçlere ve onun içe sonra Gül yeni bir partiye niyetlendi. 1 rideki bağlantılarına Kasım sonuçlarını bek“bir dakika” dedi. liyor?” Menfaat nYüzde 49.5’in en Abdullah Bey’in yaönemli kaynağı: “Kükınında olan insanilişkilerinin resel oyunu bozun. lar arasında buna inazirveye çıkması Tek millet, tek devlet” nan ve bundan hevesleANAP’ı batırdı. Bu mi yani? nenler vardı. Ben AbdulHerkes biliyor aslah Bey’in başka bir siyaaşamadan sonra lında bütün bunlasi harekete girişeceğine benzerleri AK rın arkasında çok bahiç inanmadım. Abdullah Parti’de söz konusu Gül, çok soğukkanlı ve sit bir petrol kavgası var: Musul, Kerkük pek çok cepheden düşüolursa AK Parti, ve Güneydoğu petrolnen biri. Abdullah Bey ile ANAP’tan daha lerinin paylaşımı haTayyip Bey arasında dış disesi. Türkiye’nin gübeter olur. politika konusunda sahineyi, Suriye’nin kuzeden farklılıklar var. Ama yi ve Irak’ta olanlar Basadece dış politikadaki tı bloku ile Şangay Beşlisi’nin gövde gösgörüş farkı meseleyi yeni bir siyasi hareterisinden başka şey değil. Bu çarpışma ket doğurmaya götürmez. ANAP’ı kurannedeniyle Türkiye bir o yana bir bu yaların evveliyatı yoktu. AK Parti’yi kuranna sallanıyor. Araştırmacı gazeteci arkaların evveliyatı var. Evveliyatı olmayan daşlarımız çok iyi bilirler. Türkiye’nin insanlar partiden zaten çoktan ayrıldılar. Lozan’da imza altına alınan ama bugüne nEvveliyat yeter mi? kadar hiç ödenmeyen Musul petrollerinÇok önemli. Özellikle Tayyip Bey’de deki payı ne zaman söz konusu edilecek çok yüksek bir vefa duygusu var. Ve bu olsa PKK’nin terörü yükseliyor. Ve salvefa duygusu harekettekilerin çoğunda lanmaya başlıyoruz. yine var. nYüzde 49.5’in karşı cephesinden nNasıl var; Gül’ün Cumhurbaşkangelen bir diğer 1 Kasım sorusu: “Yine lığını devretmesinden bir gün önceye toparlandılar, neden ANAP gibi parçakongre kararı verilirken vefa nerede? lanmıyorlar?” O bir siyasi harekettir. Tayyip Bey’in Turgut Özal, dört eğilimi bir araya gekonumunda Abdullah Bey olsa belki o da tireceğiz, diyerek yola çıktı. Bu dört eğiaynısını yapabilirdi. lim içerisinde çok farklı kutuplar varnO halde Abdullah Gül de Tayyip dı. AK Parti daha homojen bir yapı. Erdoğan’ın düştüğü bir resimde yeni ANAP’ta Güneş Taner ile Milli Türk Talebir hareketin içinde olamaz mı? be Birliği’nden gelen bakanlar yan yana Toplumu değerlendirmeden mi? Buna oturuyordu. Özal kendini çektiği andan inananlar Abdullah Bey’i çok saf bir siyaitibaren büyük kavgalar başladı. Turgut setçi yerine koyuyor. Gül'ü saf yerine koydular Söyleşinin yarın yayımlanacak bölümünde Ahmet Tezcan’ın iktidar ve medya ilişkilerine dair yanıtları yer alacak. sırtından kurtuldu ama bıçak ucuna yani en sivri yere geldi. O noktada şunu söylemiştim: Bundan sonra en büyük düşmanınız kurumsal ve kişisel egodur. 7 Haziran ise bu ‘düşmana’ yani kibre gidişti. Eleştirinin dozuna değil tozuna dahi tahammül olmayan bir aşamaya gelinmişti. Ama bu hal tek yerde mi var? Hayır, her yerde var. Bugün ise 20152019 arasında AK Parti siyasetin insan kazanma sanatı olduğunu kanıtlamalı. Çünkü siyaset insan kaybetme sanatına dönüşürse sonucun ne olduğu 7 Haziran’da görüldü. n7 Haziran’dan sonra bu vaziyeti çaktılar mı sizce? Bence ciddi anlamda çaktılar. Ve bu da yüzde 49.5’e çıkan yollardan yine sadece bir tanesi. Esas olan şu: AK Parti’ye oy veren insanların bilinçaltlarında evrensel bir kültür zemini üzerinde yükselen emperyal bir yönetim anlayışı hâkim. nNe demek bu? Adamın tarlasına atacak tohumluk buğdayı olmamasına rağmen devletinin elinin Arakan’a, Kenya’ya uzandığını görmekten manevi açıdan büyük tatmin yaşıyor. Böylesi bilinçaltına sahip bir toplum da mevzuları sadece kendi içine kapanık olarak değerlendirmiyor. Memlekette olup bitenlerin mutlaka dışarıyla da ilgisi vardır, diyor. İşte o söz: Yedi düvel bir şeye karşıysa ben o yedi düvelin karşısında olurum. Çok basit ve hamasi görünüyor. Ama bu bakışın genetik kodları İstiklal Harbi’ne kadar gider. AK Parti’nin karşısındaki çoklu cepheye bakarken de o sözü buluyor: Asla bir araya gelmeyecek olanlar neden birlikte? Yedi düvel bir şeye karşıysa ben o yedi düvelin karşısında olurum! Aydın arkadaşlarımız meseleleri böyle okuyan bilinçaltının farkında olmadıkları için yanılıyorlar. Davos’ta Şimon Peres’e “one minute” dersiniz, sizi hiç sevmeyen insanlar dahi o bilinçaltı sebebiyle sizi alkışlar. Ama n“Reis” diye Erdoğan’ı, “Hocaefendi” deyip Gülen’i kutsayanların ortak noktası nedir? Aptallık, başka bir şey değil. Kendi kararını bir başkasının cebine koyan, birey değildir. Bu kutsamalar, kendi kararını veremeyen, kişiliğini tamamlamamış ve kişiliği oluşmamışların savrulması. Gelelim meselenin çıkış noktasına. Hak kavramına riayet dışında bütün davalar batıl, adanmışlıklar aldanmışlıktır. Bütün davalar batıl derken, AK Parti ve hükümet kanadını işaret ediyorum. Dava kelimesini çok kullanıyorlar. ‘Reis deyip Erdoğan’ı, Hocaefendi deyip Gülen’i kutsayanların ortak noktası aptallık çünkü...’ Diğerleri de adanmışlık kelimesini dilinden düşürmüyor. Peki, hak kavramına riayet var mı? Yok. Sen bir cemaate mensupsun ve bütün bürokrasiyi o cemaatle dolduruyorsun. Bir partiye ya da dini inanca mensupsun, ben namaz kılıyorum, namaz kılanlar olsun, diyorsun. Ehliyete bakmıyorsun, hak kavramına riayetsizlik ediyorsun. Hiç kimse kusura bakmasın, benim inancıma göre Allah diyor ki, ben kâinatı hak üzerine yarattım. Bu ne demek? Hak kavramına riayet ettiğin noktada sana güç veririm, demek. Kendi sınırları içerisinde hak kavramına riayet eden toplumlar: Bir zamanların Persleri, Roma, Osmanlı, onlardı en uzun yaşayanlar. Şimdi görece olarak hak kavramını kendi toplumu içerisinde kim uyguluyor? Ve dünyayı kim yönetiyor? Yanıtı belli. Gelelim AK Parti’ye, ilk iki döneminde hak kavramına en yakın duran parti oldu. Oyunu artırarak seçildi. Üçüncü dönemde gerçekten bir ego problemi ile karşı karşıya geldi. Allah kudretini kâinatta, çiçekte, böcekte gizler. Ama bir tek durumda açığa çıkarır; kibir. Kimse, şu oldu, bu oldu, diyerek, düşüşe gerekçe üretmesin. Olanların sebebi kibirdi. n2 Kasım, uyanıldı ve kibir bitti mi? Öyle bir şey mümkün mü? Dört yıllık düzeltme fırsatı verildi. Aslında toplum olarak hâlâ bıçak sırtındayız. Yüzde 50, yüzde 50. AK Parti’si, cemaati, medyası, muhalefeti, toplum olarak herkes, fert fert kendisini hak kavramına riayet noktasına çekmezse bu toplum paramparça olur. “Pespaye medya ve dar kadro uçak gazeteciliği” C M Y B ‘ Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı’ndan dolayı mağdur olan bir Başbakan, ikisinin de mağduru bir halk. Ortada garip bir görüntü var” deniliyor. Ve bunu bir AK Parti’li, üstelik sözünün hangi noktalara taşınabileceğini bilerek söylüyor. Bu 1 Kasım’a çıkan yollar önemli değil mi? n Yüzde 49.5 değil aksi bir sonuç olnAma kendileri günlükleri yalanladılar. saydı, Arınç’lar harekete geçer miydi? Dünyanın pek çok yerinde bu tip yaBu senaryoya hiç itibar etmedim. Sebeyınlar siyasi olarak yalanlanır, o başka bi çok net: Bu hareketi başlatan bu insan mevzu. Fakat keşke yalanlanmasa, o kolar bu hareketi o zaman nuşmalar vaziyeti nasıl da sorunsuz başlatmadısorguladıklarının gösKimse, 7 lar. Nice kavgalar, gürültergesi. Ki ben birbirletüler yaşandı ama dışarırini çok daha ağır eleşHaziran’daki ya pek yansımadı. Bu setirdiklerine tanığım. düşüşe gerekçe naryolara gönül verenDolayısıyla ekranda ler anlamıyor. Mesela AK üretmesin. Olanların yapılan eleştirilerden Parti’nin MKYK toplanbeklemek gersebebi kibirdi. 2015 kopma tıları. Bir MKYK toplançekçi değil. Çok daha tısı neden 17 saat sürer? ağırları içeride konuşu2019 arasında AK Onca saat ne konuşur bu zaten. Parti siyasetin insan luyor insanlar orada? Tayyip nArınç’ların, Gül’lerin Bey’e diktatör denilmesikopacağına AK Parti’den kazanma sanatı nin zirvede olduğu günve kuolduğunu kanıtlamalı hazzetmeyenlerin lerde MKYK içerisinde lisleri bilmeyenlerin Tayyip Bey’e, bir süre çeinanması anlaşılır ise kilseniz, diyenler vardı. AK Parti’yi içeriden biTayyip Bey’e bunlar söylendi. len ve koşulsuz destekleyen medyanın nNe zaman söylendi? aforoz etmesi neden? İşin püf noktası şu: Bir siyasi parti, bir 2011’den önceki Başbakanlık dönecemaat ya da bir ideolojik hareket içindeminde. Tayyip Bey buna sadece gülki insanlar, olayları ve kişileri hep kendi dü. Bugüne gelelim. Kısa süre önce Nokarzuladıkları ya da bulundukları konum ta dergisinde yayımlanan günlüklerde üzerinden değerlendiriyorlar. Gerçeği deAK Parti’li kimi danışmanların, bakanlağil kendilerini ortaya koyuyorlar ve sürın, milletvekillerin birtakım konuşmarekli yanılıyorlar. AK Parti taraftarı ya da ları vardı, biliyorsunuz. Bence bu konuşkarşıtı medyadaki durum da budur. maların yayımlanması çok iyi oldu. ÇünnYüzde 49’un sizce nedenlerini sorakü o konuşmaların tamamındaki manzacaktık. “Birbirlerini rahat yargılayabilra çok açık: Bu adamlar birbirlerini hakidikleri için kazandılar” dediniz. katen çok iyi yargılıyor ve sorguluyorlar. Bu sadece biri. AK Parti 2011’e dek, o Ve zaten birbirlerini bu kadar rahat yargılayabildikleri için bu seçimlerde kazan sekiz yıl boyunca bıçak sırtında hükümet oldu. Sistemin buzlarını kıra kıra ilerledi. dılar. Günlüklerde çok çarpıcı bir ifade Hatırlayın 2011’de yüzde 49 alarak bıçak vardı: “Başbakan’a karşı mağdur olan bir ‘ ‘ ‘
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle