Katalog

C 30 EYLÜL 2014 SALI www.cumhuriyet.com.tr CLOONEY VE ALAMUDDİN’İN DÜĞÜN MERASİMİ BİTTİ Nihayet l Haber Merkezi Âşıklar kenti Venedik’te 3 gün 3 gece süren bir törenle Lübnan asıllı İngiliz avukat Amal Alamuddin’le evlenen George Clooney, bir yandan bu kadar gösterişli bir düğün yaparken bir yandan da büyük bir gizlilik kalkanı oluşturduğu için İtalyan basınından tepki çekti. bbc Türkçe’deki habere göre çift ve yakınları Venedik’e geldiğinden beri, hem konukları hem de onların peşindeki gazetecileri taşıyan taksi tekneler kentin ünlü kanallarını istila etti. Kaldıkları otellerin karayolundan girişleri de kapatıldı. La Stampa gazetesi “Eğer evlendiler evlilik yemininin kısıtlı bir grup tarafından görülmesini istiyor idiyseler Venedik’i seçmek çok da iyi bir fikir olmayabilir” diye yazarken RaiNews24 ise görüntülerin Vogue’a satılmasının “pazarlama taktiği” olduğunu duyurdu. Öte yandan İtalyan yasalarına göre çift, dün 14.00’te Venedik Belediye Sarayı’nda atılan imzalarla artık “resmen” evli. Çocuğunuz Bir Gün Muhbir Olduğunda! ‘özçekim’ Podyumda GAULTIER’dEN SON ‘HAZIR GİYİM’ deFİLESİ Kapıcımız, “Bugün bizim kızları başı örtülü okula gönderdim. Herkes öyle yapmıştı” dediğinden “İyi, hayırlı olmuş” demekten başka söyleyecek söz bulamadım. Sonra aklıma bir filmde mi, yoksa oyunda mı gördüğümü tam çıkaramadığım bir sahne geldi. Sanırım bir filmdendi. Bütün dünya Hitler’in başa nasıl geldiğini merak eder, “ne yaptılar, nasıl yaptılar” diye. Benim aklıma gelen filmdeki sahne bu sorulara çarpıcı bir örnek veriyordu, şöyleydi: Hitler okullarda yaşları çok küçük olan çocukları da Nasyonal Sosyalist Parti’nin gençlik kollarına girmeye zorlar. Zorlamasına da gerek yoktur, çünkü ergenlikteki çocuklar için flamalar, hamasi nutuklar ve Alman ırkının en ari ırk olduğuna dair yapılan propaganda çok çekicidir ve onların akın akın partiye girmelerini sağlar. Anne babalar işin pek farkında değildirler. Filmdeki aile de çocuklarının partiye girmesine izin vermiştir. Günler geçer, savaş başlar, ailenin babası yasaklandığı halde İngiliz radyosunu dinlemeyi alışkanlık haline getirmiştir. Bir gün Gestapo kapılarını çalar ve babayı tutuklar. O sırada küçük oğlu kapıda yüzünde muzaffer bir ifade, kolunda parti pazubenti, Hitler selamı vermektedir. Adam şaşırır ve o anda anlar ki oğlu onu ihbar etmiştir. Bu sahne aklıma geldiğinde dehşetle ürperdim. Bugün okullarda açıkça söylenmiyor, “Adet gören” kızların kapatılmasını isteyen iktidar, gün geldiğinde o çocuklardan anne ve babalarını ihbar etmesini isteyecektir. “Annem namaz kılmıyor!” “ Babam içki içiyor!” Bunların benim hayal ürünüm olduğunu düşünebilirsiniz. Ama çocuklarını gönül rahatlığıyla zorunlu din derslerine gönderenler ve “ne olacakmış canım başı örtülü olsun” diyenler, bunu bir özgürlük gibi algılayanlar, çok daha vahim olaylarla karşılaşacaklar! Günlerdir Alevi dernekleri “zorunlu din” dersi dayatmasına karşı eylem yapıyor. Hani nerede veliler? Yoksa zorunlu din dersini sadece Alevilerin meselesi olarak mı görüyoruz? Nerede artık bir hak olan sivil itaatsizlik? Türkiye’nin başındaki belalar öylesine çok ki insan nereden tutacağını şaşırıyor. Giresun’u sel aldı götürdü. Yapıma başladığı sırada işin uzmanları sahil yolunun tehlikelerini tek tek anlatmışlardı. Ama Karadenizliler pek bir istekliydi. İşte doğa, dua filan dinlemiyor, hatayı acı bir biçimde hepimizin yüzüne vuruyor. İklim değişikliğiyle birlikte daha Onların tanrıları Hitler. da büyüyecek olan Karadeniz dalgaları o yolun kullanımını engelleyecek. Öyle olacak! Öte yandan, uyduruk hidroelektrik santralları elektrik üretimine hiçbir katkı yapmadığı gibi Karadeniz’de en güzel dereleri kuruttu. Ey Karadenizliler, suyunuz yok oldu, çayınız yandı, ama siz hâlâ AKP’ye silme oy vermeye devam ediyorsunuz. Sanırım felaketler bile bizleri akıllandırmıyor. Şimdi gelelim başımızdaki en büyük belaya. Malum IŞİD! Sınırımızda! Gazeteci dostum Celal Başlangıç Kobani’ye geçmiş, oradan izlenimlerini yazmış. Kobani’yi ve oradaki mücadeleyi İspanya İç Savaşı’na benzetmiş. Ve Amerikan uçaklarıyla yapılan müdahalenin alkışlarla karşılandığını söylüyor. Tanrım, ne günlere kaldık. Bu günlerde herhalde benim hayal gücüm çok hızlı çalışıyor. Geçenlerde Obama’nın bir konuşmasını dinliyordum. Birden, Obama’nın yüzünden insansız savaş uçaklarının geçtiğini gördüm, Obama tek tek uçakları sayıyordu ve silah lobisi arkada Obama’yı alkışlıyordu. “Yaşasın gene vurulacak yerler bulduk! Gene paralar cepte! Gene silah şirketleri hissedarlarına yüksek bir kâr payı ödeyecek!” “Ne olmuş yani binlerce çocuk ölmüşse. Ölecek, çünkü biz silah şirketleri bunun için varız! Öldürmek için!” Bu ara aklıma hep şu bilge söz geliyor: “Gelen gideni aratır.” Başka ülkeleri bilmem, ama bizde öyle. Yani yeni Başbakanımız öyle davranışlar yapıyor, öyle laflar ediyor ki, ben Tayyip Erdoğan’ı aramaya başladım. Bir çocuk seviyor, hayda çocuk neye uğradığını şaşırıyor. Tayyip Erdoğan en azından çocuk sevdiğinde eğilirdi. Bir de yeni Başbakan AVM açılışlarının kurbanla, dualarla yapılması gerektiğini söylemiş. Bu da DoğuBatı sentezi olsa gerek. Velhasıl ülkede bu kış yaman geçecek! AFP ‘Muhteşem’ 30 yaşındaki Brezilyalı manken Izabel Goulart da Fransız modacı Gaultier’nin veda defilesinde podyuma çıktı. Ünlü mankenin defilenin anısına “selfieözçekim” yapması dikkat çekti. (AFP) İmzaları atan çift, ‘Aşk’ adlı tekneyle yine bir paparazzi ordusuyla ayrıldı. (AP) l Modanın “yaramaz çocuğu” Jean Paul Gaultier, hazır giyime Fransa’nın başkenti Paris’te görkemli bir gösteriyle veda etti. Fransız modacı Gaultier, artık sadece haute couture koleksiyonlarla podyumda yer alacak. 38 yıldır moda dünyasına damga vuran modacı, “Paris Moda Haftası” kapsamında yapılan özel defileyle podyumdaydı. Tasarımcı, 15 Eylül’de yaptığı açıklamada, “Sektördeki ticari kaygılar nedeniyle özgürce tasarım yapamıyorum. Artık hazır giyim koleksiyonu çıkarmayacağım” diyerek hayranlarını üzmüştü. Cumartesi günü ise Paris’te Gaultier’nin son hazır giyim koleksiyonu görücüye çıktı. Katılanlara unutulmaz bir gece yaşatan Gaultier’nin bu özel gecesinde İspanyol sanatçı Rossy de Palma da özel bir şovla renk kattı. veda Siyanür korkusu hayatı durdurdu Cengiz Holding’in, Artvin Cerattepe’den çıkarılacak altın madenini işleme ve ayrıştırma için Damar köyünde tesis yapımını başlatmasına tepkiler devam ediyor. Murgul Siyanüre Hayır Platformu’nun düzenlediği yürüyüşe gelen gençyaşlı, kadınerkek yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Murgul ve ilçelerde, kepenk kapatan esnafla okula gitmeyen öğrenciler de eyleme katıldı. CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan ile Murgul’un AKP’li Belediye Başkanı Hasan Çavuş ve Yeşil Artvin Derneği Başkanı avukat Bedrettin Kalın da eyleme destek verdi. Kalabalık, ‘Siyanüre hayır’ pankartıyla şantiyeye kadar yürüdü. Yürüyüşe, havuz kazmak istemedikleri için işten çıkarıldıklarını söyleyen 900 işçi katıldı. Murgul Belediye Başkanı AKP’li Çavuş, teşekkür ettiği işçilerin önünde eğildi. 30 milyonluk HES tehdidi Yurt Haberleri Servisi Zonguldak’ta bir HES şirketi, aleyhine dava açan köylülere ihtarname göndererek projenin durması halinde zararının 30 milyon lira olacağını, bunu köylülerden tahsil edebileceğini belirtti. İhtarname gönderilen köylüler arasında AKP Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar’ın babası Celal Ulupınar da var. Radikal’den Serkan Ocak’ın haberine göre Devrek’e bağlı Çaydeğirmeni beldesindeki Devrek Çayı üzerinde, REİS A.Ş. tarafından geçen yıl Çayaltı 1 ve 2 adlı iki hidroelektrik santralın (HES) yapımına başlandı. Köylüler karşı çıktı. REİS A.Ş, internet üzerinden yayın yaptığı bir haber portalında, “Gerektiğinde dövüşmesini de iyi biliriz” başlığıyla haber yayımladı. Köylüler bunu “açıkça bir tehdit” olarak yorumladı. Şirket, daha sonra dava açanlara Ankara 56. Noterliği’nden 11 Eylül 2014’te ihtarname gönderdi. Tableti düşürdü diye çocuğu öldürdü Dış Haberler Servisi Tayland’ın Surat Thani kentinde 4 yaşındaki çocuğun ailesi, polise çocuklarının kayıp olduğu bilgisini verdi. Aramada, küçük çocuk okulunun 100 metre ilerisindeki bir gölette ölü bulundu. Çocuğun cesedinde darp izine rastlandı. Soruşturmada, çelişkili ifadeler veren genç bir adam, son model tabletini yere düşürdüğü için çocuğa çok sinirlendiğini, bu yüzden öldürdüğünü itiraf etti. 19 yaşındaki genç “Kendimi kaybettim. Onu alıp okulun arkasındaki bir palmiye ağacının oraya götürdüm. Sopayla vurdum ve gölete attım” diyen genç, ölüme sebebiyetten yargılanacak. Bonus’a özel 9 taksit İstanbul Haber Servisi Çanakkale Boğazı’nda 4 Nisan 1953’te Naboland Şilebi ile çarpışarak batan TCG Dumlupınar denizaltısından sağ kurtulan 5 kişiden biri olan emekli Seyir Astsubayı Hüseyin İnkaya (96) tedavi gördüğü İstanbul GATA Haydarpaşa Askeri Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. İnkaya, Preveze Deniz Zaferi’nin 476’ncı yıldönümüne ve Deniz Kuvvetleri Günü’ne rastlayan bir günde yapılan müdahalelere karşın kurtarılamadı. İnkaya askeri törenle Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. Dumlupınar’ın asırlık çınarı artık yok