27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EYLÜL 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA L ira eriyor: Merkez Bankası’nın günlük döviz satışını 40 milyon dolara çıkarması da doların hızlı çıkışını önleyemedi. TL dün en fazla değer yitiren dördüncü para birimi olurken son bir ayda dolar karşısında yüzde 6 düştü. Fren tutmuyor Dolar/TL sekiz ayın en yükseği olan 2.28 seviyesini aştı, faiz çift haneyi gördü EKONOMİ [email protected] 11 AKP İktidarları İki Tezkere Arasında... Kaderin cilvesi mi? İktidarlarının oluşum koşullarının kaçınılamaz sonucu mu? Erdoğan liderliğinde AKP iktidarları gelişlerinin önünü açan tezkere ile, İktidarlarının geleceğini çok zorladığı kuşkusuz, bugün Meclis’e getirileceği duyurulmuş tezkere arasında sıkışıp kalmak da varmış... Doğrusu oylanacak metinden sonuç çıkarmak çok da anlamlı olmayabilir. Metnin alabildiğine esnek, yorumlara, koşullara göre uyarlamalara açık olacağı tartışılmaz... AKP’nin siyaseten çıkarmak zorunda olduğu tezkereyi gerçekte hangi çerçevelerde uygulayacağı ne kadar soyut, aynı zamanda istem dışı gelişmeler, koşullara bağlı değişkenlik kazanacağı bir yana; AKP yönetim kadroları diyemiyoruz, daha ağırlıklı değişmez lider şimdiki Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yakın çevresinin günübirlik gelişmelere bağlı değişecek eğilimlerinin, kararlarının içeriği diğer yana... Bir de iç ve dış kamuoyuna yönelik çizilen çerçevelerle gerçek istemler, beklentiler, hesaplar arasındaki uçurum var... Erdoğan’ın son iki günlük etkinliklerde dünyaya ve ülke kamuoyuna dönük yaptığı açıklamaların içindeki satır aralarını okumaya kalkıştığınızda işin içinden çıkamıyorsunuz. Yandaşlar korosunun dün yine gönüllerine göre okumalarında akla kara kadar zıt çerçeveler çizmeleri bundandır... Gerçi tek lider, Cumhurbaşkanı Erdoğan, net cümlelerle IŞİD’e karşı oluşturulan dünya ittifakının içinde, Türkiye’nin üzerine düşen görevlerin yerine getirileceğini, üzerlerine düşeni yapacaklarını net anlaşılır Türkçe cümlelerle özetlediler... Aynı konuşmalarının içinde, ABD ve ittifakta yer alan Batılı ülkelere çok ağır sitemler de dizdiler. Kuşkusuz bize de en haklı gelen boyutları, insan hakları eksenli, emperyal politikalara isyanlarıydı... Terörü yaratan insan hakları eksenli, en çok gençlerin yaşamlarını karartan sosyoekonomik olumsuz koşullar... Irak işgali en çarpıcı örneklerden biri olmak üzere, işgal edilen ülkelerde halklarına yaşatılan olumsuzlukların ürünü, bataklığı, radikal terör örgütlerini üreten ağır insan hakları ihlalleri, siyasetler. BM’nin 5’li yönetim sayesinde dünya sorunları karşısında işlevini yapmaktan uzak kalması... HHH Bir de Erdoğan’ın kimlere ne mesajlar vermek istediği konusunda işin içinden çıkamadığımız ikircikli vurgulamaları vardı ki... IŞİD’in vahşette İslam kimliğini kullanamayacağını, emperyalizmin hastalıklarının ürettiği bir cinayet örgütü olduğunu söyledikten sonra, ona karşı terör örgütü olarak savaşırken, başka terör örgütlerinin görülmemesi, Batı’nın çifte standardından dert yanarken, PKK’yi örnek vermesi ne anlamda değerlendirilecekti? Çok sağlıklı yürüdüğü söylenen barış süreci mi son gelişmelerle kırılmıştı? Kürtler cephesi Batı desteğinde eski koşullarından vazgeçiyor, farklı dayatmalarla İktidarlarının karşısına çıkıyorlardı? Yoksa o cephede, PKK, pazarlığın lideri APO ile sorun yoktu da, sorun ABDAB yeni siyasi hesaplarında mıydı? AKP İktidarları ile ABD arasında IŞİD üzerinden, NATO çerçeveli görüşmelerde, stratejiler, Türkiye’nin üstleneceği sorumluluklar, en önemlisi Ortadoğu’nun geleceğinin yeniden düzenlenmesi çerçevelerinde, yaklaşım farklılıkları mı söz konusuydu? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin en uzun sınırları bağlantılı, IŞİD ile savaşın sadece Suriye değil, Irak topraklarında da aynı titizlikle yürütülmesi gereği koşuluna kimin itirazı olabilir ki... Laf aramızda biz günlük haberle bakarken, ABD bombardımanları, NATO çerçevesindeki diğer ülkelerin, ne kadar işe yarayacağı kuşkulu havadan bombardımanları, askeri destek, diğer yardımlarında da pek bir ayrım göremedik. Hatta IŞİD bu müdahaleler, destekler bağlantılı Irak’ta yoluna devam edemeyince, rotasını daha zayıf hedef olarak Suriye’de Rojava, özerk Suriye Kürdistanı’nın Türkiye sınır hattına çevirmemiş miydi? Doğrusu Erdoğan’ın söz konusu vurgulama ile bize açıklayamadığı bazı yeni gelişmeler üzerinden ABDBatı dünyasına, belki de barış sürecini yürüttüğü Kürt cephesine mesaj vermeye çalıştığını düşünüyorum... Düşününce de, iktidar yürüyüşlerinin tam da benzer bir çerçevede gündeme gelmiş olduğunu anımsayıveriyorum... İnsan hakları, demokraside geçmişle hesaplaşmanın kutsal olduğunu ağızlarına sakız yapmış bizim kafaları çok karışık aydınlarımıza da sitem etmeden edemiyorum... Erdoğan’ın liderlik, AKP’yi Türkiye’nin en uzun soluklu sivil iktidar yapan yürüyüşlerinin önünü açan ABD’nin Irak işgali gelişmelerinde olup bitenleri hâlâ sorgulamayacaklar mı? Ecevit koalisyon iktidarının bankalar kriziyle en büyük darbeyi yediği ne kadar doğruysa, Ecevit’in ABD’nin Saddam’ı devirme, Irak’a demokrasi ithal etme, terörle savaş gerekçeli işgaline suç ortaklığı yapmayacağı yanıtını vermesi o kadar belirleyici değil mi? Türkiye’yi krizden çıkarmada etkili olmuş Derviş’le alternatif yaratılamayınca, Fazilet’in içinden AKP’nin kurdurulup, gökten zembille iktidara gelişinin önünün açılmasını bilmeyen var mı? ABD’ye sözü verilmiş 1 Mart 2003 tezkeresi Meclis’ten dönse de, hokuspokusla sorumluluk TSK kadrolarına atılıp, bilinen davalarla defterleri dürülmedi mi?.. K ırılganlar çakıldı: ABD’de faizlerin erken ve hızlı artacağına dair işaretler, kırılgan yapılarıyla dikkat çeken Brezilya, Endonezya, Türkiye gibi gelişen ülke kurlarını sert düşürdü. Yaptırımlara maruz kalan Rusya’nın para birimi de düşüşte başı çekti. Ekonomi Servisi Dolar/TL dolarda küresel bazda görülen güçlenme eğiliminin devam etmesi ile dün de 2.29 seviyesine yaklaşarak son sekiz ayın zirvesini gördü. Merkez Bankası cuma günü günlük döviz satım ihale tutarını bugünden itibaren 10 milyon dolardan 40 milyon dolara çıkarmış, ayrıca TL likiditesini sıkıştırmak için ortalama fonlama maliyetini yüzde 8.30’dan yüzde 8.60’a yükseltmişti. Ancak bu adımlar da doların hızlı çıkışını frenleyemedi. Dolar 2.2895 TL’ye kadar çıktı. Kurdaki hareketlilik tahvil faizlerine de yansıdı. Cuma günü valörde son işlemde yüzde 9.85 seviyesinde olan 24 Temmuz 2024 itfalı 10 yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 10.02’ye yükseldi. ABD’den gelen pozitif veriler, Merkez Bankası Fed’in faiz artışına gideceği beklentileriyle küresel piyasalarda doları yukarı taşıyor. TL dün yüzde 0.92’lik kayıpla dolar karşısında en fazla değer yitiren dördüncü para birimi oldu. Fed etkisiyle özellikle, Kırılgan Beşli, olarak nitelendirilen Brezilya, Endonezya, Hindistan, Güney Afrika ve Türkiye para birimlerinde keskin düşüşler görülüyor. Dün bu ülkeler içinde en fazla değer yitiren para birimi yüzde 1.67 ile Brezilya Reali oldu. Bunu yüzde 1 ile Endonezya Rupisi izledi. Rus Rublesi ise yüzde 0.96 ile en çok kayıp Bu hafta yaşayan üçüncü para birimi oldu. Hinyurtiçinde kredi distan Rupisi yüzde 0.68, Güney Afderecelendirme kuruluşu rika Randı yüzde 0.48 değer yitirdi. Fitch’in cuma günü kredi göSon bir aya bakıldığında da 1 rünümümüz hakkında yayımlayaEylül’den bu yana en fazla düşen Bankacılara göre cağı değerlendirme raporu haftanın üçüncü para birimi TL oldu. Dodoların küresel bazen önemli gündem maddesi olarak lar karşısındaki en büyük kaybı da devam eden degörünüyor. Uzmanlara göre TL’deki hızlı yüzde 9.55 düşüşle Brezilya Reğerlenme eğiliminin düşüşte Türkiye’nin ülke notuyla ilgili ali yaşadı. Onu sırasıyla yüzde endişeler de etkili olabilir. Öte yandan enf yanı sıra Merkez 6.3 ile Rus Rublesi, yüzde 5.9 lasyon ve PMI verileri de hafta içi takip edi Bankası’nın TL’deki ile Türk Lirası izledi. Güney lecek. Enflasyondaki yüksek seyir ve kredi değer kaybını yavaşAfrika Randı yüzde 5.03, Hinnotu ya da not görünümünde bir revize gel latma adımlarının yedistan Rupisi 1.65, Endonezya mesi ihtimali nedeniyle her iki gelişme de tersiz bulunması da Rupisi yüzde 3.86 düştü. piyasasının seyri açısından son derece dolar/TL’yi yukarı taÖte yandan ABD Doları dün önemli. Uzmanlar jeopolitik gelişmelerin şıdı. TCMB’nin mevJapon Yeni karşısında 109.72’ye de doların hareketi üzerinde önemli cut politika bileşimi ile kadar yükselerek Ağustos 2008’den olabileceğini Türkiye’nin IŞİD’e karşı düşük büyüme, yüksek bu yana en yüksek seviyeyi görüraskeri harekâtına katılması için enflasyon ve yüksek kur perşembe TBMM’ye gelecek ken, Yeni Zelanda Doları karşısınile aynı anda nasıl mücatezkerenin de piyasaların da da 15 ayın en yüksek seviyesini dele edebileceğine ilişkin odağına girebileceğini test etti. Avro karşısında ise 23 ayın soru işaretleri artıyor. belirtiyor. zirvesine çıktı. Deniz Yatırım Başekonomisti TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı Özlem Derici, doların küresel çapgün içinde yüzde 1’i aşarken serbest piyasata yükseldiğine dikkat çekerek “Dolar endeksi da dolar 2.2820 TL’den kapandı. er Fitch’e l z ö G çev i d l i r Merkez’in adımları yetersiz 85.7’ye kadar çıktı. Kurun bu seviyelerinde agresif bir Merkez Bankası görmeyeceğiz. Ancak TL likiditesini sıkıştırarak döviz satım ihalelerinde miktarı artırarak oynaklığı yumuşatmaya çalabilir” dedi. HSBC Portföy Stratejisti Ali Çakıroğlu, piyasadaki ana hikâyenin dolardaki güçlenme olduğunu söyleyerek “Türkiye özelinde ise TCMB’nin özellikle faizler tarafında manevra alanının sınırlı kalabileceği algılaması TL üzerinde ek baskı yaratan bir faktör. Zira, geçen dönem örneklerini de göz önünde bulundurduğumuzda, günlük likidite yönetimi ile yapılan sıkılaştırmaların geçici olacağı beklentisi de daha belirgin” dedi. Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı’ya göre de Merkez, kurdaki yükselişi baskı altında tutmak için döviz satım ihaleleriyle yetinecek. Tokalı “Kurdaki oynaklık artar ve ekonomik dengelerde kalıcı bir bozucu etki yaratma riski ortaya çıkarsa, döviz likiditesini artırıcı diğer önlemleri gündeme getirmesi beklenebilir” diye konuştu. Bankaların kârı yüzde 6.7 düştü Ekonomi Servisi Bankacılık sektörünün ağustos sonu itibarıyla 8 aylık net kârı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.7 düştü. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) interaktif bülteninde yer alan verilere göre, bankacılık sektörünün ağustos sonu itibarıyla dönem kârı, geçen yılın 17.9 milyar lira düzeyinden 16.7 milyar liraya geriledi. BDDK verilerine göre, sektörün aktif toplamı 2013 sonuna göre yüzde 6.9 artarak, 119 milyar 537 milyon liraya çıktı. Ağustosta en büyük aktif kalem olan krediler 1 trilyon 145 milyar lira, menkul değerler 291 milyar lira olarak kaydedildi. Sektörün aktif büyüklüğü, ağustos sonu itibarıyla 1 trilyon 852 milyar lira olarak hesaplandı. Bankaların kaynak yapısına bakıldığında, en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat 2013 yıl sonuna göre yüzde 4.8 artışla 991 milyar lira oldu. Harvard’da Sabri Ülker laboratuvarı u Yıldız Holding, Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Merkezi’ne 24 milyon dolar bağış yaptı. Genetik ve kompleks hastalıklar laboratuvarı 10 yıl boyunca Sabri Ülker Merkezi olarak anılacak. ÖZLEM YÜZAK Ali Ülker Julio Frenk (Dekan) Gökhan Hotamışlıgil En büyük tehdit obezite Obeziteyle diyabeti bağlayan ilk geni bulmasıyla bilim dünyasında yeni ufuklar açan Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil 2005’ten beri söz konusu merkezin başkanlığını yürütüyor. Kalp, kanser, diyabet, solunum ve obeziteyi dünyayı tehdit eden en önemli sorun olarak nitelendiren Hotamışlıgil, bu meselenin savaş, küresel ısınma, açlık veya susuzluk kadar önemli olduğunu söylüyor. 1980’den bu yana bütün dünyada neredeyse ikiye katlanan şişmanlık problemi sonucu günümüzde 20 yaş ve üzeri 1.4 milyar erişkin insan fazla kilolu ya da obez. Bu kronik hastalıkları tetikliyor ve yılda tahminen 3.4 milyon insanın ölümüne yol açıyor. Fazla kiloların neden olduğu sağlık sorunları arasında, dünya genelinde bir numaralı ölüm nedeni olan kalp hastalıkları ve inmelerin yanı sıra şeker hastalığı ve birçok kanser türü de yer alıyor. Son araştırmalar Türkiye’de obezite vakalarının ülke nüfusuna oranının yaklaşık yüzde 35’i düzeyine ulaştığını ve 2010 itibarıyla Türklerin yüzde 13.7’sine şeker hastalığı teşhisi konduğunu göstermekte. ABD’de de araştırmalar 2030’da obez nüfusun 164 milyona ulaşmasına bağlı olarak karşılaşılacak şeker hastalığı vakalarının 7.8 milyon, koroner kalp hastalığı ve inme vakalarının 6.8 milyon, kanser vakalarının da 539 bin artacağını öngörüyor. Bizim için onur Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, Harvard Üniversitesi’ndeki merkeze Sabri Ülker adının verilmesinin öyküsünü şöyle anlattı: “Büyükbabam Kırım’dan Türkiye’ye zor şartlar altında geldi. Kendisi bir göçmendi. Çocukluğunda yaşadığı bu talihsizlikler yüzünden yıllardır süregelen mottosu şu oldu: ‘Dünyanın neresinde olursa olsun her çocuk mutlu olmayı hak eder’ O da milyonlarca insana mutluluk üreten, ismi kalite ve güvenle eşanlamlı hale gelen Ülker markasını yarattı. Onun ismini toplum sağlığının geleceğine katkı sağlarken görmek bizim için bir onur.” BOSTON Yıldız Holding, beslenme ve metabolizma üzerine yaptığı çalışmalarla dünya çapında üne sahip Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in başında bulunduğu Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Merkezi Metabolik Hastalıklar Bölümü’ne 24 milyon dolar bağışladı. Fakülte bünyesinde şu anda aktif çalışan genetik ve kompleks hastalıklar laboratuvarı 10 yıl boyunca Sabri Ülker Merkezi olarak anılacak. Söz konusu bağış, şeker ve kalp hastalıkları gibi metabolik nitelikteki kronik ve kompleks hastalıklarla mücadele için kullanılacak. Hem Türkiye’den hem dünyadan bilim adamlarının çalışmalarına ev sahipliği yapacak. Harvard Üniversitesi’nde gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, bugüne kadar Türkiye’den dünya çapında bir bilim kurumuna yapılan en büyük bağışı gerçekleştirmiş olmaktan duydukları mutluluğu belirtirken Hotamışlıgil de merkezde gıda öğelerinin fonksiyonlarının ortaya çıkarılmasının hedeflendiğinivemerkezin genç araştırmacıların da önünü açacağını kaydetti. Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Fakültesi 1913’te Massachusetts Institute Of Technology (MIT) Harvard ortaklığında, Amerika’nın ilk profesyonel halk sağlığı eğitim merkezi olarak kuruldu. 1922’de MIT’ten ayrılarak çalışmalarına devam eden toplum sağlığı fakültesinin bilim dünyasına katkıları arasında HIV 2 virüsünün keşfi, çocuk felci aşısının bulunuşu, yapay akciğer üretimi, SARS hastalığının önlenmesi için geliştirilen yöntemler ilk sıralarda yer alıyor. Sabri Ülker Merkezi’nde halen 27 kişi çalışıyor. Bunların 7’si Türk. Merkezin etkinlikleri arasında İstanbulBoston dönüşümlü “Bilimsel Bienal” projesi de yer alıyor. “Bilimsel Bienal”, farklı coğrafyalardan bilim insanlarının araştırma yerlerini değiştirerek farklı perspektif ve imkânlarla çalışmasını mümkün kılacak. KISA... KISA... l Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıt için yarın süre doluyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ÇKS’de bu yıl hem 2014, hem de 2015 kayıtlarının yapılacağını bildirdi. l Konut Edindirme Yardımı (KEY) yeni listesi açıklandı. Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi tarafından hazırlanan yönetmelik ile 5664 sayılı Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Kanun’a 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 73. maddesi ile eklenen hükme göre tespit edilen hak sahipleri listesi, mükerrer Resmi Gazete’de yayımlandı. KEY hak sahipleri listesine ‘http://www.keyodemeleri.com/’ adresinden ulaşabiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle