24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2014 SALI 4 HABERLER Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiğine ilişkin kararın Resmi Gazete’ye elden teslim edildiği ortaya çıktı O Varsa Ben Yokum Tayyip Her önüne gelenle her vesileyle kavga eden, geçimsiz, egosu şişkin bir çocuktu Adnan. Her zaman, her yerde, her konumda, her konuda kendisini haklı görür, görüşlerinin, söylediklerinin irdelenmesine, tartışılmasına tahammül edemez, kin güder, kendinden başkasını tanımazdı. Topluca bir yere gidileceği, bir şey yapılacağı zaman katılanları sorar, kızdığı ve kavga ettiği biri varsa hemen kestirip atardı: O varsa ben yokum! Tabii bu tehdidi kimseyi etkilemezdi. Gelmez ise gelmesindi, zaten her an hır çıkarmaya amade tavrı yüzünden gelmemesi gelmesine tercih edilirdi. Adnan’ın tehditleri kimseyi etkilemedi, ama şimdiye kadar pek görülüp işitilmemiş bir lakabın üstüne yapışıp kalmasına neden oldu: “O varsa ben yokum Adnan.” “O varsa ben yokum Adnan” sonunda dışlandı, kimseyle sıkı fıkı ilişkisi kalmadı. Geçenlerde bir arkadaş görmüş, karısından da ayrılmış, tek başına yaşıyormuş. O varsa ben yokum tavrı yüzünden dışlanan Adnan’ı hatırlamama Cumhurbaşkanı ve de Başbakan ve de AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan neden oldu. HHH Tayyip Erdoğan, Danıştay töreninde yaptığı konuşma dolayısıyla kızdığı Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Yargıtay’ın düzenlediği yargı yılının açılış törenine çağrılmasına da öfkelenmiş, tehdidi savurmuş: O varsa ben yokum! Bizim “O varsa ben yokum Adnan”dan elli yıl sonra al sana bir “o varsa ben yokum” vakası daha. Bu defaki “O varsa ben yokum” Adnan değil de Tayyip. İyi de, özel yaşamda, o varsa ben yokum bir dereceye kadar anlayışla karşılanabilir, ama siyaset sahnesinde yeri olmayan bir tavır. Hele hele anayasanın 104. maddesi gereği Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil eden biri nasıl olur da, Türkiye’nin Barolar Birliği Başkanı için “O varsa ben yokum” diyebilir? Yargı yılının açılış töreninde, yargı öğelerinden biri olan savunmanın temsilcisiz kalması nasıl düşünülebilir? Barolar Birliği Başkanı için “O varsa ben yokum” demek aynen şu anlamı taşır: Yargı yılının açılışında yargı tümüyle varsa ben yokum! Evet biliyoruz, “O varsa ben yokum Tayyip” aynı zamanda kuvvetler ayrılığına da yargı bağımsızlığına da karşıdır. O aynı zamanda “Devlet benim Tayyip”tir HHH “Devlet benim Tayyip”, devlet yaşamının ifadesini anayasada bulan kuralları ve kurumları olduğunu kabul etmez. Ona, “siz kendiniz kural getiremezsiniz, anayasaya uymayan kurallar koyamazsınız” dendiğinde yanıtı hazırdır. Uysa da koydum, uymasa da koydum! Böylelikle, “Devlet benim Tayyip” aynı zamanda “Uysa da koydum uymasa da koydum Tayyip”e dönüşmüş olur. Örneğin Yüksek Seçim Kurulu’nun resmi sonuçları ilanı ile birlikte cumhurbaşkanı olan Tayyip Bey’in partisi ile ilişkisinin kesilmesi, TBMM üyeliğinin sona ermesi dolayısıyla AKP Genel Başkanlığı, milletvekilliği ve Başbakanlık koltuğunda oturmasının, anayasanın 101. maddesine uymadığı söylendiğinde de yanıtı aynı olmuştur: Uysa da oturdum uymasa da oturdum. Oturunca da, ilk icraatlarından biri Metin Feyzioğlu için şunu söylemek oldu: O varsa ben yokum! Buna verilecek yanıt da açıktır: Efendim yargı yılının açılışında yargının bir parçasını dışlayamayız. Hem zaten davetiyesi de gönderildi. Onu çağırmaktan, konuşturmaktan imtina edemeyiz. Bu yanıt verilemezse eğer, bilin ki, Türkiye’de bağımsız yargı da yoktur. Ne vardır? “Devlet benim Tayyip” vardır. “Anayasaya uysa da koydum uymasa da koydum Tayyip” vardır. Kısacası “Demokrasi varsa, bağımsız yargı varsa ben yokum, ben varsam onlar yok Tayyip” vardır. Başbakanlık’ta sumenaltı FIRAT KOZOK ANKARA Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin kesin sonuçları Resmi Gazete’de yayımlamasından sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’ın görevinin sona ereceği yönündeki tartışmalar sürerken YSK kararlarının Başbakanlık tarafından “gizlendiği” ortaya çıktı. YSK, geçen cuma günü kesin sonuçlarla ilgili kararını Resmi Gazete’ye elden teslim etti. Hatta teslimattan önce gerekli hazırlıkların yapılması için telefonla bilgi verildi. Ancak Resmi Gazete, o tarihten bu yana sonuçları “sumen altı” ediyor. YSK cumhurbaşkanlığı seçimleri kesin sonuçlarını 15 Ağustos’ta açıkladı. Açıklamanın ardından, sonuçların Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte Erdoğan’ın Başbakanlık görevinin de sona ereceği yorumları yapılıyordu. Ancak aradan 4 gün geçmesine karşın Resmi Gazete’de bu yönde bir hareketlilik yaşanmadı. YSK, cuma günü açıklanan sonuçları aynı gün Resmi Gazete’ye gönderdi. Hatta elden, zimmet karşılığı Resmi Gazete’ye teslim edilen sonuçların gönderileceği de gazeteye önceden telefonla bildirildi. Sonuçlar akşam saatlerinde Resmi Talimatı aldı tatile çıktı Gazete’ye ulaştı. YSK, yalnızca Resmi Gazete’ye değil, Cumhurbaşkanlığı’na, TBMM’ye, Başbakanlık’a, TRT’ye ve RTÜK’e de konuyla ilgili yazılarını iletti. Kurulun TBMM’ye gönderdiği yazıda şu ifadelere yer verildi: “10 Ağustos 2014 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanı seçiminde geçerli oyların salt çoğunluğunu Cumhurbaşkanı adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan almış olup, 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrası gereği Cumhurbaşkanı Seçimi kesin sonuçları yazımız ekinde bulunan Yüksek Seçim Kurulu’nun 15/08/2014 tarihli, 2014/3719 sayılı kararı ile ilan edilmek üzere Resmi Gazete’ye gönderilmiştir.” baren TRT 1’in 07.00, 13.00 ve 18.30; TRT Haber’in 19.00 ve 23.00; TRT Radyo’nun da 07.30, 13.00, 19.00 ve 23.00 ana haber bültenlerinde yayımlanması istendi. YSK’nin CHP temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, Resmi Gazete’nin YSK kararını bekletmesiyle ilgili duruma tepki gösterirken, şunları söyledi: “Anayasa’ya göre, tüm kurum, kuruluş ve kişiler, YSK kararlarına uymak zorundadırlar. Bu konuda kimsenin takdir hakkı yoktur. Resmi Gazete’nin bugüne kadar sonuçları yayımlamamış olması, daha önce rastlanmış ve duyulmuş bir konu değil. YSK Resmi Gazete’yi arar, ‘Size bir yazı göndereceğiz’ diye haber verir. YSK yazısı ne zaman gelirse gelsin, o saatte mükerrer sayı ile kararlar duyurulur. Cuma günü de mükerrer sayı yayımlanmalıydı.” YSK’den gönderilen kesin sonuçları siyasi iradeden aldığı talimatla Resmi Gazete’de yayımlamayan Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürü Mustafa Özyar, dün izne çıktı. Özyar’ın sekretaryası, kendisinin 1 hafta10 gün boyunca izinde olacağı bilgisini verdi. Özyar’a vekâlet eden Genel Müdür Yardımcısı İlhami Türker ise bu konuda konuşmaktan kaçındı. Daha önce olmadı ‘Alo Fatih’ neydi? 1725 Aralık rüşvet operasyonlarının ardından yayımlanan çok sayıda ses kaydı arasında “Alo Fatih” başlığıyla yayımlanan kayıtlar çok tartışılmıştı. Kayıtların ilkinde, Başbakan Tayyip Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses, Fas’tan Habertürk’ün dönemin üst düzey yöneticisi Fatih Saraç’ı arayarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözlerine müdahale ederek, altyazıdan kaldırtığı iddia ediliyordu. Saraç ile Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı arasında geçtiği iddia edilen bir görüşmede ise Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın talimatıyla “yayımlanacak bir seçim anketinde manipülasyon” yapması istendiği iddiası yer alıyordu. Saraç kayıtların kamuoyunda tartışılmasının ardından istifa etmişti. RT’den duyurulması istendi Kurulun TRT’ye gönderdiği yazıda da Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiğine ilişkin kararın 15 Ağustos’tan iti T Açık anayasa ihlali Teziç, Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve Başbakanlık’ın görevlerinin gereğini yerine getirmediğine dikkat çekti li ve uyumlu çalışmasını gözeAnayasa Profesörü Erdotir. Peki Cumhurbaşkanı bu göğan Teziç, yaşanan sürecin revini yapıyor mu? Yapmıyor. Cumhurbaşkanı, TBMM BaşGörev, bir kişinin yapmak zokanı ve Başbakanlık açısından runda olduğu faaliyettir. Yetki açık bir “Anayasayı ihlal suise, bu görevin yerine getirilmeçu” oluşturduğunun altını çizsi için tanınan hukuki imkandır. di. YSK sonuçlarının Resmi Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Gazete’de yayımlanmadığını, anayasada öngörülen hükümlebuna karşın YSK Başkanı Sari ihlal etmekte, kendi siyasi terdi Güven’in yaptığı basın topcihlerine göre davranmaktadır. lantısıyla sonuçların “alenileşBunun adı, hukukta Anayasatiğini” vurgulayan Teziç, “SoErdoğan Teziç yı ihlaldir. Aynı şekilde Meclis nuçların açıkça tutulduğu ve yayımlanmak istemediği belli” dedi. Te başkanı da ihlal suçu işlemektedir. Mecziç, şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı’nın lis Başkanı’nın durumu Başbakan’a iletip ‘sizin Meclis üyeliğiniz bitmiştir’ deBaşbakan ataması lazımdı, ama atamımesi gerekir. Üçüncü ihlalin adresi de yor, 28’ine kadar da bir bekleme süreci Başbakanlıktır. Resmi Gazete doğrudan oluşturuluyor. Cumhurbaşkanı’nın görevleri sıralanıyor. Buna göre, Cumhur Başbakanlık’a bağlı çalıştığına göre, göbaşkanı devletin başıdır, anayasanın uy revini yerine getirmeyerek Başbakanlık gulanmasını, devlet organlarının düzen da hukuku ihlal suçu işlemiştir.” Başbakan gibi karşılandı AKP kongresinde AKP Genel Başkanı ve Başbakan olacağı belirtilen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte Artvin Valiliği’ni ziyeret etti. Davutoğlu, Artvin Valisi Kemal Cirit, Alay Komutanı Albay Mustafa Çelik, Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe, AKP Artvin Milletvekili İsrafil Kışla ile yöresel kıyafetli çocuklar tarafından çiçeklerle karşılandı. Çiçek veren çocukları öpen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, daha sonra da vatandaşlarla tokalaştı. Bu sırada bazı kişiler Ahmet Davutoğlu’na, “Sayın Başbakanım hoş geldiniz” diye seslendi. Artvin Valisi Kemal Cirit ile makamında görüşen ziyaret eden Davutoğlu, hafta sonu Şavşat ilçesinde Gürcistan sınır karakolunda askerlerle görüştüğünü belirterek “Sıfır noktasında Gürcistan Dışişleri Bakanı ile bir telefon görüşmemiz oldu. Yaylalarımızın bu güzel esintisinin sürmesi ve bir taraftan da doğa turizmine açılarak dünyaya tanıtılması çerçevesinde bize büyük görevler bekliyor. Herkes hayatında bir kere Artvin’i görmeli, bu güzellikleri temaşa etmeli” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Yayımı engelleniyor ruma meydan vermeyecek kaCHP Milletvekili Atilla dar açık olduğuna dikkat çeken Kart, YSK sonuçlarının Resmi Kart, şöyle devam etti: “Ancak, Gazete’de yayımlanmaması ne15 Ağustos 2014 tarihi itibadeniyle ilgililer hakkında Ankarıyla ‘Seçilmiş Cumhurbaşkara Cumhuriyet Başsavcılığı’na nı’ konumunda olan R.T. Ersuç duyurusunda bulundu. doğan; bu tarih itibariyle BaşDilekçesi’nde Anayasa’ya atıfta bakanlık ve AKP Genel Başbulunan Kart, buna göre cumkanlık görevleri sona erdiği – hurbaşkanı seçilen kişinin, varboşaldığı halde, bu görevlerini sa partisi ile ilişiğinin kesilecede sürdürmek istemektedir. ğini ve TBMM üyeliğinin sona Erdoğan’ın, Kendince, Başbaereceğini anımsattı. Kart, “15 Atilla Kart kanlık ve Genel Başkanlığın Ağustos saat 18.00 itibarıyla R.T. Erdoğan’ın AKP ile ilişiği kesilmiş hukuken ‘boşalmasıyla’ ilgili süreci engellemek için; ‘Kanunsuz Emir ve Talive milletvekilliği sona ermiştir. AKP mat’ yoluyla YSK’nin seçim sonuçlarıGenel Başkanlık ve Başbakanlık makana ilişkin tutanağının Resmi Gazete’de mı artık boşalmış durumdadır” dedi. yayımını engellediği görülmektedir” deSonuçların Resmi Gazete’de yayımlandi. Kart, kanunsuz emir ve talimatları uyması konusunda Mevzuatı Geliştirme ve gulayan kamu görevlilerinin görevi kötüYayın Genel Müdürlüğü yetkililerinin, ye kullanma suçunu işlediğini söyledi. yasal ve anayasal sorumluluklarının yo CHP’li Kart savcılığa suç duyurusunda bulundu: l Ordu ve Giresun’daki 20 STK İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN Deniz havalimanına RTE adını istediler Yurt Haberleri Servisi Ordu ve Giresun’daki yaklaşık 20 sivil toplum kuruluşu, Türkiye’nin deniz üzerine kurulan ilk havalimanı olma özelliği taşıyan OrduGiresun Havalimanı’na 12. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın isminin verilmesini istedi. Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Servet Şahin, Ordu ve Giresun’daki birçok oda, borsa ve muhtar derneklerinin başkanlarınca havalimanının isminin Recep Tayyip Erdoğan olması yönünde karar aldıklarını belirterek, “Bu karar ve önerimizin arkasındayız” dedi. Havalimanına iki kentin isimlerinden esinlenerek “OrGi” adı konulması gündeme gelmiş ancak İngilizcede “toplu seks” anlamına gelen “Orgy” kelimesini çağrıştırdığı gerekçesiyle Ulaştırma Bakanlığı, OrduGiresun Havaalanı isminde karar kılmıştı. Ökçesiz’den hukuk için ‘direniş’ çağrısı ANTALYA (Cumhuriyet) Halkın ilk kez oy kullandığı seçimde 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı görevlerini halen bırakmadığına dikkat çeken eski Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz, Antalya’da Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ökçesiz, “Hukuksuz bir demokrasinin olamayacağını cumhurbaşkanı seçiminde bir kez daha gördük. Yoz bir demokrasiye hukuku dayatmak zorundayız. Bu yüzden; yurttaşların hukuksuzluklara yargıçların dikkatlerini çekmeleri gerekiyor. Diyorum ki; herkes dilekçeyi kaptığı gibi kendi adliyesinin yolunu tutsun, savcılık kalemine kayda versin, kayıt numarasını ve tarihini alsın, mümkünse bize sosyal medyadan duyursun. Bu suç duyurusu, bir ‘Uygar Direniş’ eylemidir. Bu eylemle yargıya, kamuoyuna ve yurttaşlara Recep Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusuna katılmaya davet ediyorum. Lütfen katılın ve duyurun” çağrısında bulundu. namikzafer@yahoo.com Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle