01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Fotoğraf: VEDAT ARIK 3 Şantiyeye dönen İstanbul hastanelerinden sağlık manzarasını eski Türk Tabipleri Birliği Başkanı Aktan anlattı: Bir yanda ameliyat yapılırken diğer yanda inşaatın sürdüğü zamanlar oldu Peygamberdevesi Geçen sene gerçekleşen bir olay sebebiyle siyasetle ve siyaset yazmakla bütün ilişkimi kesmeye karar vermiştim. Bahsettiğim olay gazetelerde yaklaşık şöyle yer almıştı: “Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin 20122013 öğretim yılı açılışında konuşan başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi rektörlüğü tarafından fahri doktora verildi.” Memlekette kuvvetlerin uzunca bir süredir Recep, Tayyip ve Erdoğan şeklinde üçe ayrıldığı zaten hissedilmekteydi. Yasama, yürütme, yargı diye ayrılamıyor demek ki. Ya hava, kara, deniz diye ya Recep, Tayyip, Erdoğan şeklinde. Bu da memleketin makus talihi. Bu fahri doktora meselesinde beyefendinin ismini bir cümlede o kadar çok okumuştum ki artık sadece kuvvetlerin değil, neredeyse her şeyin şahsında birleştiğine ikna olmuştum. Maalesef o haberi okuduğumda edindiğim o parlak şuur anını kısa sürede yitirdim ve vakitlice bu siyasi yazı çizi meşgalesinden uzaklaşma kararımı gerçekleştiremedim. Oysa o haberden sonra belki de ne yazılsa nafile. Herkesin ikinci bir şansa hakkı vardır düsturu gereğince geçen hafta yine bu işlerden uzaklaşmak için elime bir fırsat daha geçti. Sayın Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını değerlendirirken “Peygamber efendimizi bile desteklemeyenler oldu. Bizi de yüzde 52 destekledi” buyurdular. Böylece kendisine oy vermeyenler de “müşrik” ilan edilmiş oldu. O günden beri sürekli surette Çağrı filmini izleyerek ibret almaya çalışıyorum. Erdoğan’a oy vermedim. Müşrik miyim? Hadi Erdoğan’a oy vermeyenleri geçelim. Balkon konuşmasında Erdoğan’ın kendisine oy vermeyenlerin de kazandığını ileri sürmesini hatırlayıp gönlümüze ferahlık verelim. Herhalde Erdoğan “Bana oy vermeyenler ‘müşrik’ statüsü kazandılar” demenin dışında da bir şeyler kastetmekteydi diye ümit edelim. Peki Erdoğan’a oy verdiğini düşündüğüm İsmail Eser’e iadei itibar yapılacak mı? Kim mi İsmail Eser? Kendisi AKP Aydın il başkanıydı. 2010 senesinde Erdoğan için “ikinci peygamberimiz” dediği ortaya çıkmıştı. İsmail Eser’i partiden ihraç ettiler. Aslında hemen ihraç etmediler. Önce uyardılar, İsmail Bey iddiasında ısrarcı olunca partiden ihraç ettiler. Sayın Erdoğan da o dönem konuya şöyle açıklık getirmişti, hâlâ hatırlarım: “Peygamberlik zinciri kapanmıştır. Artık bir peygamber yoktur. İkinci bir peygamber olarak biz bu dinin mensupları olarak bunu göremeyiz.” Bu söylenenlerde “peygamberlik zinciri” kapanmamış olsaydı bir düşünürdük iması da yok değildi, ancak yine de Erdoğan’ın peygamber olduğu iddialarına cevabı açıktı. Gelgelelim İsmail Eser’in partiden ihraç edilme pahasına Erdoğan’a ısrarla ikinci peygamber demesi de yabana atılmamalı. Başbakan’ın geçen haftaki “Peygamber efendimizi bile desteklemeyenler oldu” açıklaması, zamanın AKP Aydın il başkanının biraz haksız yere partiden ihraç edildiğini gösteriyor. Ben buradan bir iadei itibar çağrısında bulunuyorum. Hatta İsmail Bey öngörüsü ve Erdoğan’a ısrarlı imanı sebebiyle taltif edilmeli ve yeni hükümette kendine kabiliyeti nispetinde bir yer de bulmalı. Kendisine “Başbakana dokunmak bile bence bir ibadettir” diyen AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin de eşlik ederse her şey daha da güzel olacaktır. Recep Tayyip Erdoğan’a Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi fahri doktora verince ayılamadım. Şimdi Erdoğan kendi oy oranını peygambere zamanında verilmeyen destekle izah edince akıllanır mıyım? Uzunca bir süredir bu ülkede siyaset hakkında yazmak, yanlışlıkla bir tımarhaneye kapatılmış birinin günlük tutmaya çalışması gibi. Peygamber meselesi hassas mesele. O sebeple bu ilahiyat tartışmasını bir kenara bırakıp doğa bilimlerine eğilelim ve peygamberdevelerinden bahsedelim: “Peygamberdeveleri avlarını başları dik, ön bacakları kalkık bir biçimde hareketsiz durarak ya da öne arkaya yavaş yavaş sallanarak bekler. Bu davranışları ona dua ediyormuş görünümü verir.” Ne garip böcek bu peygamberdevesi. Ercan Yeşilyurt’u uğurladık İstanbul Haber Servisi İstanbul’da önceki gün evinde yaşamını yitiren gazetemiz yazarı Ercan Yeşilyurt (60), Kâğıthane Nurtepe Cemevi’nde düzenlenen cenaze törenin ardından Ayazağa Mezarlığı’nda toprağa verildi. Törene gazetemiz yazarı ve Cumhuriyet Vakfı İmtiyaz sahibi Orhan Erinç, sanatçı Nur Sürer, CHP Kâğıthane İlçe Başkanı Zeynel Öztürk ile Yeşilyurt’un ailesi, yakınları ve gazetemiz çalışanları katıldı. Erinç, “Cuma günü Ercan’la beraberdik. Kemoterapi gördüğü için kan tahlili yapılıyordu. Kan tahlilinin ardından birlikte yemek yedikten sonra gazeteye geldik. Geçen aya göre daha sağlıklı görmüştüm. Bana düşündüklerini, önümüzdeki süreçte daha sık yazacağını ve bazı araştırmalar içinde olduğunu söylemişti. Cumartesi gün ise akşam 19.00’da ölüm haberi geldi. Hem bizim için hem de Türk solu için büyük kayıp” dedi. Sanatçı Nur Sürer ise Ercan Yeşilyurt ile Sarp Kuray’ın dava sürecinde tanıştıklarını belirterek “Sarp’a olan sevgisi beni etkilemişti. Sarp cezaevine girdikten sonra çok desteğini gördüm. Sürekli görüşüyor sohbet ediyorduk. İyi insanlar acı çekmeden ölürmüş, Ercan da belki şimdi huzur içindedir. Çok iyi bir dostumu kaybettim” dedi. Okmeydanı’ndaki hastanenin çevresi tam bir şantiye... Kelle Enfeksiyon riskini l 4 yıl önce Altunizade’den Pendik’e taşınan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin öğretim üyelerinden Prof. Dr. Özdemir Aktan, hastane yenilemelerinde sorunun plansızlıktan kaynaklandığını söylüyor. İnşaatlar sırasında hastanelerde hijyen ortamından söz edilemeyeceğini belirten Aktan şöyle konuşuyor: “Enfeksiyon riskleri artıyor. Enfeksiyon riski olunca, hastaların tedavi masrafları artıyor, devletin kasasından da daha çok para çıkıyor. Burada bir de şöyle bir sorun var: Hastanelerin yerinde yenileme işleri genellikle işi iyi yapana değil, ucuz yapana veriliyor, işi bilen kişilere bu işler verilmelidir. Sağlıkta tasarruf olmaz. Ayrıca, Taksim Eğitim ve Araştırma ile daha önceden Altunizade’de olan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi gibi merkezi yerlerde olan hastanelerin şehir dışına çıkarılmak istendiğini de görüyoruz. Buralar değerli yerler, rant alanları. Örneğin Marmara Üniversitesi şu an Pendik’te hizmet veriyor, eski yerine bir daha dönmeyecek. Yerleri kıymetli olan hastaneler bir bir yok edilmek isteniyor. Buraların yıkılması aynı zamanda tıp tarihinin de yok olması. Bu hastanelere sahip çıkmalıyız. Şehir dışına çıkan hastanelere ulaşım da problemi de oluyor, hasta oralara gidemiyor, mağdur oluyor. Hastanelerin yerinde yenilenmesi, aslında hastane yönetimlerinin de işine geliyor. Çünkü, performans denilen sistem ile ‘ne kadar çok hasta bakarsan, ne kadar çok ameliyat yaparsan’ hastanenin döner sermayesini o kadar para getirirsin. Bu nedenle hastanelerin kapanması da aslında çok tercih edilmiyor. Yapılması gereken, yenileme sırasında hastanenin bir süreliğine kapatılması ve o dönem içinde onarım, yenilemenin yapılmasıdır. Planlı bir şekilde inşaat yapılırsa, 1 yıl gibi kısa bir sürede hastane binası yapılabilir.” SİBEL BAHÇETEPE İlkyardım taşınırken MR’ler kayboldu l Taksim İlkyardım Gaziosmanpaşa’ya taşınırken hastanede Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi Günera Polatoğulları, hastanelerin taşınması sırasında daha özenli davranılması gerektiğini vurguluyor. Hastanelerinin Gaziosmanpaşa’ya taşınması sırasında yaşanan aksaklıklara dikkat çeken Polatoğulları “Hastane, temizlik personeline ve hasta bakıcılara taşıtıldı. Taşıma sırasında hastalara ait MR’ler ve röntgenlerin kaybolduğunu biliyoruz. Hastalar yeniden MR çektirmek zorunda kaldı. Bu hem zaman kaybı hem de Klostrofobi (kapalı alan korkusu) olan hastalar için yeniden MR cihazına girmek bir külfet. Ayrıca, ikinci kez SGK’nin MR için para ödemesi demektir” diyerek yaşanan sorunları dile getiriyor. Polatoğulları, “Hastanelerin durumu ortadayken ve hastalar bu sıkıntıları yaşarken, taşıma işlemi sırasında da, tedavi için başka yere yönlendirilmeleri, binalar arası mekik dokumaları, zaman zaman kendilerine ait bilgilerin kaybolması gibi sıkıntılarla karşı karşıya kalınca zorlukları ikiye katlanıyor” diyor. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden görüştüğümüz SES yetkilisi ise hastane binasının yerinde yenilenmesi gerektiğini, doğru olanın bu olduğunu söylüyor. SES yetkilisi, “Hastanenin, buradan tamamen yıkılması değil, parça parça yıkılması ve yerinde yenilenmesi hastaların mağduriyetini daha azaltıyor. Tabii ki inşaat sırasında gürültü ve toz gibi faktörler ortaya çıkabiliyor. Bu da alınan önlemlerle azaltılmaya çalışılıyor” değerlendirmesini yapıyor. koltukta ameliyat artırıyorlar İstanbul’daki çok sayıda kamu hastanesinin depreme karşı dayanıksız olması ya da teknolojik bakımdan yetersizlikleri gerekçesiyle yıkılıp yeniden yapılması, hastane bahçelerini tam anlamıyla şantiyeye çevirdi. Bazı hastaneler, çevre ilçelerdeki binalara taşınırken bazıları ise yerinde blok blok yıkılarak yenileniyor. Bir taraftan inşaat sürüyor, diğer taraftan poliklinik hizmetleri veriliyor, ameliyatlar yapılıyor. Hastalar hastane içindeki inşaat şantiyelerini aşarak tedavi olacakları yere gidiyor. Eşine yemek ısmarlayıp çiçek alacak ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir’de mahkeme, 17 yıllık eşine tokat atıp hakaret eden kocaya, ilginç bir ceza verdi. Mahkeme, çocuklarının önünde eşi Emine Bayram’a (43) tokat atıp hakaret eden Tuncay Bayram’ı (44) önce 3 bin 600 lira para cezasına çarptırdı. a uzaktakine ya özel hastaneye Taşınma işlemleri sırasında bazı hastanelerde hastalara ait MR, röntgen gibi görüntülemelerin kaybolduğu bile konuşuluyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) eski Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan’ın “Yenilemeler o kadar plansız yapılıyor ki bir taraftan ameliyatlar yapılırken karşı koridorda inşaat olabiliyor. Bu ciddi enfeksiyon riskini de beraberinde getiriyor” sözleri ise sağlıkta plansız dönüşüm tablosunu çıplaklığıyla ortaya koyuyor. 12 yıldır iktidarda olan AKP hastane yenilemelerini son 34 yıla sığdırdı. Yeniden yapılandırma ve güçlendirme çalışmaları kapsamında, İstanbul’da özellikle kentin hasta yükünü taşıyan Çapa’daki İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi, İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi (CTF) ile Okmeydanı, Şişli, Dr. Lütfi Kırdar, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanelerindeki inşaatlar zaman zaman hastaların sorunlar yaşamasına neden oluyor. Taksim İlkyardım Hastanesi örneğinde olduğu gibi bazı hastaneler (Gaziosmanpaşa) taşınıyor. Bu durumda hastalar ya uzağa gitmek zorunda kalıyor, ya da özel hastanelere gitmek zorunda kalıyor. Y Özür diledi Sanığın duruşmada eşinden özür dileyip onu sevdiğini söylemesi üzerine mahkeme, bu para cezasını 5 yıl süreyle denetimli serbestlik kapsamına aldı. Ancak mahkeme, köyde ikamet eden kocaya; hakaret edip tokat attığı eşini Eskişehir merkezde bir lokantaya götürüp yemek ikram etme ve bir çiçekçiden büyük bir buket çiçek alma cezası verdi. Ayrıca hâkim, sanığın eşine ısmarladığı yemek ile aldığı çiçeğin faturasını mahkemeye sunmasına karar verdi. Yenilenen hastaneler l Kocaya ilginç ceza Taksim İlkyardım taşındı l İÜ İstanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakülteleri (CTF). Kademeli olarak yenilenen hastaneler, tamamlandığında bin yataklı olacak. l Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi kadameli olarak yıkılıyor. 876 yataklı olacak hastanenin 2017’de tamamlanması bekleniyor. l Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 850 yataklı olması planlanıyor. 2017’de tamamlanacak. l Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi bittiğinde 920 yataklı olacak, 2017’de bitecek. l Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi de kademeli olarak yenileniyor. l Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi taşındı. Hastane, Gaziosmanpaşa Karayolları’nda hizmetlerine devam ediyor. l Halkalı Mehmet Akif Ersoy Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ek bina yapılıyor. l İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi yıkıldı, yeniden yapılıyor l İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi’ne ek bina yapılıyor ve ek binada 300 yatağın olacağı belirtiliyor. l Haseki Eğitim Araştırma Hastanesi’nin ek binasında 200 yatak bulunacağı söyleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle