28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2014 PAZARTESİ 4 HABERLER Halkın adayını seçeceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın öfkesine dikkat çekti: Erdoğan ruhen sorunlu AYŞE SAYIN/CAN HACIOĞLU İnancın Gücü Nereden Geliyor? Stefan Zweig’ın yeni yayımlanan kitabını okuyorum: “Vicdan Zorbalığa Karşı Ya da Castellio Calvin’e”. (Can Yayınları Mayıs 2014). Yıl 1536. Cenevre halkı Calvin tarafından din adına yönetilmeyi kabul etmiştir. Calvin, Protestanlık adına karar verecek tek adamdır. Katı dinsel kuralları uygulamaya sokar. Kendi kararları dışına çıkan herkes ceza tehdidi altındadır. Bir din adamı olan Serveto farklı bir tez öne sürünce öldürülmesine karar verir ve infazı gerçekleştirir. İşte o zaman kendi halinde bir teolog olan Sebastiano Castellio kendini ortaya atar ve bunun bir cinayet olduğunu söyler. Kitap bu olayı anlatan, Stefan Zweig’ın yorumlarıyla da bütün zalimlere karşı çıkan insanın öyküsünü ölümsüz kılan bir yapıt. Şimdi Ortadoğu’da yaşananlara bakın. Irak’ta, Suriye’de, İran’da, Mısır’da ve Türkiye’de yaşananlara bakın. Din savaşları, mezhep savaşları, tarikat savaşları... En kanlı savaşlar, hiç bitmeyen kanlı mücadeleler. Türkiye’de iktidarı elinde tutan din temelli siyasal iktidar laiklik ilkesinden uzaklaştıkça bu savaşların içine girdi, taraf oldu, şimdi de bu savaşların ortasında kaldı. IŞİD, yani IrakŞam İslam Devleti, Suriye’de Esad rejimine Muhalif diye AKP iktidarı tarafından desteklenmedi mi? Onlara TIR’larla silah gönderilmedi mi? Bu durumun sorumluları bugünün siyasal iktidarı değil mi? Esad rejimine karşı çıkılması Şii diye değil mi? Türkiye’de Alevi topluluğuna karşı “Sünni” karşıtlığı gene dinsel kökenli bir tutum değil mi? Madımak’ta 37 aydın insanın yakılışını gözü dönmüş fanatik dinciler gerçekleştirmedi mi? Tarih boyunca din temelli cezalar; işkenceler, odun ateşinde yakmalar, boyun kesmeler, her biçimde öldürmeler olmadı mı? Katolik kilisesinin Engizisyon mahkemeleri, aforozları insanları acıdan acıya sürüklemedi mi? Canlı canlı taşa tutarak öldürme (recm) nasıl bir cezadır? Osmanlı’nın “Müslüman kanı akıtmak caiz değildir” diye uyguladığı adam boğdurmak, canlı canlı suya atarak boğmak yüzyıllar boyunca nasıl uygulanmıştır? Kurban geleneği olmayan tek din Budizmdir. Ama Azteklerden başlayarak günümüze kadar bütün dinlerde “kurban” geleneği vardır. Ve kurban demek, keserek öldürmek, kanını akıtmak ve bu kanı kutsal saymak demektir. İnanç böyle bir güçtür. Peki, inancın gücü nereden gelir? HHH İnancın gücü, temelde insan korkusunu yatıştırmasından gelir. İnsan ölümden korkar, yok olmaktan korkar. İnanç ona öbür dünyayı vaat eder. Kurallara uyarsa cennet, uymazsa cehennem onu beklemektedir. İnsan yalnız bırakılmaktan korkar, dışlanmaktan korkar. İnanç onu bir cemaatin koruyuculuğu içine alır, yalnızlıktan korur. İnsan özgürlükten korkar. Çünkü özgürlük, kendi iradesiyle karar vermek demektir, bu kararın sorumluluğunu üstüne almak demektir, bu sorumluluğun gerektirdiği mücadeleye cesaret etmek demektir. İnanç bunların hepsini bireyin üzerinden kaldırır, Tanrı’nın buyruklarına ve cemaatin kabul ettiği kurallara yükler. İnanç, bunlardan dolayı çok güçlüdür ve kitleleri peşinden sürükler. Korku temelli inanç, din kaynaklı olabilir, gelenek kaynaklı olabilir, önyargı kaynaklı olabilir. Bu inanca sahip olan birisinin bu etkinin dışına çıkabilmesi çok güçtür. Çünkü bu inancı kaybetmek, bilmediği bir yerde kaybolmak gibidir. Birbirinden farklı inançların bir arada yaşayabilmesinin tek koşulu “seküler anlamda laiklik”tir. Böyle bir yaşama biçimi, kimsenin inancına karışmaz, hiçbir inancın toplumu kendi iradesi altına almasına izin vermez. Hiç kimsenin doğrudan ya da dolaylı olarak bir inanç sistemine itaat etmesine yol açmaz. Bu nedenlerle de “laiklik”, dogmatikler tarafından dinsizlik olarak algılanır. Oysa, laiklik dinsizlik değildir, ama bunu söyleyenler dogmatik fanatiklerdir. Bilinç temelli inanç da vardır. Haftaya görelim. ESKİŞEHİR CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, parti içinde cumhurbaşkanı adaylığı için adı geçen Eskişehir Büyüşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen “CHP’li belediye başkanları” toplantısında, cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki kriterlerini “terbiyeli, hukukun üstünlüğüne inanan, şaibesiz biri. CHP’nin adayı yok, biz halkın adayını seçeceğiz” diye açıkladı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendilerini kavgaya çekmek istediğini, buna izin vermeyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, “O zaten kendiyle kavgalı, ruhen sorunlu. Kendi ailesini yolsuzluklarına alet ediyor. İsyan etmemek için kendimi zor tutuyorum. İnancı var mı acaba, dini imanı var mı acaba bu insanın” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu dün CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın koordinasyonunu yaptığı toplantıda partisinin belediye başkanlarıyla 5 yıllık yol haritasını belirlerken cumhurbaşkanı adaylığı konusunda da önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı adaylığı için adı geçen Büyükerşen’le verilen arada kısa süre görüşen Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarına dönük de önemli mesajlar verdiği konuşması ana başlıklarıyla şöyle: ‘BAHÇELİ’YE BİR ÖNERİYLE GİDECEĞİM’ AYŞE SAYIN ESKİŞEHİR CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayının bugünkü MHP Lideri Devlet Bahçeli ile görüşmesinin ardından netleşebileceğini belirterek, “Sayın Bahçeli’ye bir öneriyle gideceğim” dedi. Bu sözleri “isim önerisi” olarak yorumlanan Kılıçdaroğlu’nun gelişmelere göre bugün ya da yarınki grup toplantısında partisinin adayını açıklayabileceği öğrenildi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk seçenekleri üzerinde durduğu belirtildi. CHP kulislerinde bu isimlerin yanı sıra sürpriz bir isimin de önerilebileceği ifade ediliyor. Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda sivil toplum, meslek kuruluşları ve siyasi partilerle yaptığı görüşme turlarını bugün MHP Lideri Bahçeli ziyaretiyle tamamlayacak olan Kılıçdaroğlu, Eskişehir’de gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Daha önce il başkanları ve milletvekillerine cumhurbaşkanı adaylığı konusunda anket yapan Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarından isim sormadı. Toplantının basına kapalı bölümünde de konunun hiç gündeme gelmediği öğrenildi. Toplantının çıkışında ise Kılıçdaroğlu gazetecilerin “Büyükerşen adayınız olabilir mi?” sorusuna “Yarın (bugün) bu konudaki düşüncelerimizi daha net ifade edebileceğiz” yanıtını verdi. Bahçeli’yle görüşmesinin sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, “Bir öneriyle gideceğim” karşılığını verdi. “Bir isim mi, bir öneri mi?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Bir öneriyle gideceğim” karşılığını vermekle yetindi. CHP kulislerinde Kılıçdaroğlu’nun önereceği olası isimler arasında; Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk sayılıyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun Bahçeli’ye bu isimler dışında sürpriz bir isim de götürebileceği belirtiliyor. Büyükerşen’le dün kısa bir görüşme yapan Kılıçdaroğlu’nun konuyu hiç açmadığı öğrenildi. ‘Adaylığı kabul ederim ama...’ Adı adaylık için geçen Yılmaz Büyükerşen, Cumhuriyet’in sorusu üzerine kendisine adaylık önerisi gelirse geri çevirmeyeceğini, ancak aday gösterileceğini tahmin etmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu ile bu konuda hiç konuşmadıklarını belirten Büyükerşen, “Görev verilirse kabul ederiz, ama yıllardan beri geçirdiğim tecrübeler gösteriyor ki tartışılan isimler değil, ismi hiç geçmeyenler genelde aday olur” dedi. Büyükerşen “çatı aday” konusundaki soru üzerine ise “Şöyle bir söz vardır: Düşünen zihinlere kötü fikirler üşüşür, büyüklerimiz bizden iyi düşünür” dedi. Her sabah öfkeli bir ses: Yaptıklarımızı anlatamıyoruz. Duyurmada biraz eksiğiz. Genel iktidarın yolu yerelden geçer. Çalışırsak, üretirsek, kenti kazanırsak ülkeyi daha güzel yöneteceğiz. Ülkenin içinde bulunduğu koşulları, ben de siz de sade yurttaş da biliyor. Herkesin kafasında kocaman bir soru işareti var. Herkes sabah kalktığında şu soruyu vicdanına soruyor. Bu memleket nereye gidiyor? Bayrağımız indiriliyor, konsoloslukta yurttaşlarımız rehin alınıyor. Her sabah öfkeli bir sesin toplumdan intikam alırcasına konuştuğunu görüyoruz. Barış diyoruz. Barışın b’si bile yok. Sanki bir kavganın ortasındayız. CHP lideri Kılıçdaroğlu ‘CHP’li belediye başkanları’ toplantısında konuştu. (Fotoğraflar: AADHA) Din imanı var mı: Bir sabah kahvaltısını bile rahat yapamıyoruz. Huzura ihtiyaç var. Öfkeli bir adam var, nasıl bir insandır bu, kendi ailesini yolsuzluklarına ortak ediyor. Emin olun isyan etmemek için kendimi zor tutuyorum? Yüreği var mı bu insanın acaba? Dini imanı var mı bu insanın acaba? Ekonomik özgürlüğü olmayanın siyasal özgürlüğü olmaz. Onun için onlar yoksulluğu yönetiyorlar. Kendilerine bağımlı kılmak için. Biz yoksulluğu bitirmek, herkesin varlıklı, özgür olmasını istiyoruz. Biz köle ticareti yapmıyoruz, insanı köleleştirmek için mücadele etmiyoruz. Nerede bir sorunlu yurttaş varsa belediye başkanımız yanında olacak. Siyasal iktidara hesap nasıl verilirmiş dersini, bizim yerel yöneticilerimiz gösterecek. Aile sigortasını yapamıyorlar, biz yapacağız. Siz, bizim yüz akımızsınız; öndeki askerlerimiz, neferlerimiz, halkın önderlerisiniz. Siz kimseyi kimliğinden, inancından ötürü ötekileştirmeyeceksiniz. Yandaş politikası izlemek bizim kitabımızda yoktur. Bileceğiz ki bir yerde bir çocuk ağlıyorsa, belediye başkanının kulağı o çocuğun ağlamasındadır. Bunun için muhtarlarla büyük işbirliği yapacağız. Sanatçılar CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan ‘kültür adamı’ aday istedi ‘Sanata tükürmesin’ Kılıçdaroğlu ve torunu Duru SELDA GÜNEYSU İktidara ders verin: Babalar Günü sürprizi Toplantının açılışında Kılıçdaroğlu’nun kızları Aslı ve Zeynep ile oğlu Kerem Kılıçdaroğlu tarafından hazırlanan Babalar Günü videosu gösterildi. Videoda, büyük kızı Aslı Kılıçdaroğlu’nun başta Soma olmak üzere babalarını kaybetmiş bütün çocukların acılarını paylaştığı mesajı da yer aldı. Aslı Kılıçdaroğlu, “Bilsinler ki babam, onların da babası” derken, Kerem, babası Kılıçdaroğlu ile pazar günleri Western filmleri izlediğini anlattı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de tüm belediye başkanları adına Kılıçdaroğlu’nun babalar gününü kutlayarak bir buket çiçek sundu. Kılıçdaroğlu, konuşmasında videoyu izlerken duygusal anlar yaşadığını belirterek, “Gerçekten çok duygulandık. Çocuklarımı nasıl büyüttüğümü bilmiyorum. Bürokraside çalıştım 27.5 yıl. Gece birde ikide gittim. Bütün yaşamım boyunca hep yolsuzluklarla, haksızlıklarla mücadele ettim. Bir baktım çocuklar büyümüş” dedi. Özal’la tartıştım: Ortadoğu bataklığına sürüklüyorsunuz bir ülkeyi ve çıkıyorsunuz kahramanlık edebiyatı yapıyorsunuz. Musul’daki Türk bayrağını biz indirmişiz gibi. Ülke hoşgörüyle yönetilir. Bürokraside görev yaptığım zamanda pek çok başbakanla tartıştım, gecenin ikisinde Özal’la dişe diş mücadele ettiğimi biliyorum. Yeşili olmayan bir kent olur mu Allah aşkına? Hesabını vermeyen bir belediye anlayışı olur mu? alkını tokatlayan Cumhurbaşkanı olamaz: Önümüzde bir süreç var. İlk kez, Cumhurbaşkanımızı halkoyuyla seçeceğiz. Uzlaşmacı anlayışla, büyük uzlaşmayı sağlayarak cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz. İstiyoruz ki hepimizi temsil eden biri olmalı. ‘Yasama ve yargı benim için ayakbağıdır’ diyen birisinden Cumhurbaşkanı olmaz, bütün kainat bize güler. Vatandaşına sevgi ve hoşgörü gösteren birisi aday olabilir, vatandaşını tokatlayan birinden Cumhurbaşkanı olabilir mi? İlla partili olsun diye bir düşüncemiz yok. Bir partinin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı adayı olacak. H Yoksulluğa Tek Kart Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba toplantıda,CHP’li belediyelerin yoksul yurttaşların gereksinimlerini karşılamaları için vereceği “Tek Kart” uygulamasını tanıttı. ANKARA Sanatçı, yazar ve oyuncular, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan “sanata saygılı bir kültür adamı cumhurbaşkanı adayı” çıkarmalarını talep etti. Sanatçıların Kılıçdaroğlu’na, “Sanata en büyük darbe AKP iktidarıyla birlikte vuruldu; deyim yerindeyse ‘sanatın içine tükürüldü’, biz, sizden sanatın içine tükürmeyen bir cumhurbaşkanını, hukuka saygılı, nefret dilinin toplumdan uzak tutan bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmanızı bekliyoruz” dedikleri öğrenildi. Kılıçdaroğlu, partisince Ankara Hilton Otel’de düzenlenen ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile sanatçı, yazar ve oyuncuların davetli olduğu “Büyük Uzlaşı Ankara Toplantısı”na katıldı. Kılıçdaroğlu’nun toplantıda sanatçıları dinlediği ve onların talepleri üzerine bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmak istediklerini belirttiği kaydedildi. “Çatı aday” sözünü kullanmayı çok sevmediğini, bunun yerine “büyük uzlaşı” demenin daha anlamlı olacağını dile getirdiği belirtilen Kılıçdaroğlu’na sanatçıların, “Biz, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan, Atatürk ilke ve devrimlerini her şeyin üzerinde tutan, toplumun tüm kesimini kucaklayan, temel insan haklarına saygılı, Türkiye’yi uygarlıklar seviyesine çıkaran, hukuka saygılı bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmanızı bekleriz. Biz sanatçıların sizden en büyük isteği budur” dedikleri kaydedildi. Kılıçdaroğlu’nun da sanat çılara, “Ben de sizlerin istekleri doğrultusunda bir aday belirlemek için böyle toplantıları düzenliyorum, emin olun, birçok noktada uzlaşıyoruz” dediği kaydedildi. ÜSAK da gündeme geldi Devlet Tiyatrosu, Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının da katıldığı toplantıda, sanatçıların Kılıçdaroğlu’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan ve devlete bağlı sanat kurumlarını ortadan kaldıran “Türkiye Sanat Kurulu Yasa Tasarısı Taslağı (TÜSAK)” hakkında da bilgi verdikleri kaydedildi. Devlete bağlı sanat kurumlarının sadece Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük kentlerde değil, en ücra köşelerde, köy meydanlarında bile hizmet verdiği ve bu hizmeti Avrupa’daki sanat kurumlarından çok daha düşük bir bütçeyle gerçekleştirdiklerini ileten sanatçılara, Kılıçdaroğlu’nun da “Tüm bu gelişmelerden haberimiz var. Arkadaşlarımız sizlerin sorunlarını zaman zaman iletiyorlar. Biz de TÜSAK’ı sizin kadar titizlikle takip ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz” dediği kaydedildi. Sanatçıların bu sözlerin ardından Kılıçdaroğlu’na, “Sanata en büyük darbe AKP iktidarıyla birlikte vuruldu; deyim yerindeyse ‘sanatın içine tükürüldü’, biz, sizden sanatın içine tükürmeyen bir cumhurbaşkanını, hukuka saygılı, nefret dilini toplumdan uzak tutan bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmanızı bekliyoruz” dediği belirtildi. T AKP Van yönetimi ve 11 ilçe başkanı istifa etti VAN (Cumhuriyet) AKP Van il yönetimi ile Tuşba ve Gevaş ilçeleri dışındaki 11 ilçe başkanı görevlerinden istifa etti. AKP Van İl Başkanı Abdullah Aras, il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, “Genel merkezimizin uygun görmesi doğrultusunda emaneti yeni bir dava arkadaşıma teslim etmek üzere şahsımla birlikte yönetim kurulu üyelerim ve 11 ilçe başkanımın istifa ettiğini kamuoyuna duyurmak istiyorum. AK Parti benim sadakatle bağlandığım evimdir, yuvamdır. Dolayısıyla ben şahsen bu kararı saygı ve hoşgörüyle karşılıyorum ve sonuna kadar AK Parti’ye her koşulda hizmet edeceğimi de ayrıca ifade etmek istiyorum” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle