24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAYIS 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 onu baskıyla ezmekten yana kullanmıştır. Dün, bu sayede 1 Mayıs, engellenmiştir. HHH Peki Erdoğan’ın hırsı, izanının önüne geçti diye, polis onun emrinde bir baskı aygıtına döndü diye, gidişatı gören sağduyulu sesler bile sustu diye bu toplum siner mi? Belki bugün siner. Ama bunun uzun sürmeyeceğini, bir toplumun tamamen sinmeyeceğini, tersine, şiddetle üzerine gidildiğinde şiddete yöneleceğini, aynı şiddetle direneceğini, Güneydoğu tecrübesi öğretmedi mi bize? Gezi’de olup bitenler ders olmadı mı? Bu ateş, öfkeyle sönmez; harlanır. 12 Eylül zulmünün yetiştirdiği çocuklara, Güneydoğu’da tanklar işlemedi. Şimdi Erdoğan şiddetine karşı çığlık atmayı öğrenerek yetişen çocuklara TOMA’lar işler mi? İzmir’den Taksim’e selam İZMİR’DEN İZLENİMLER... İzmir’de 1 Mayıs, Gündoğdu Alanı’nda geniş katılımla, coşkuyla kutlandı Ayrışma!.. HAKAN DİRİK Bu Ateş, Öfkeyle Sönmez Aileden Sorumlu Bakan, ailelere, “İstismara karşı çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin” diyordu ya... Dün devlet öğretti çocuklara çığlık atmayı... Bu 1 Mayıs’ın unutulmaz görüntülerinden biri, evinde otururken polis gazıyla “istismar” edilip gözleri kavrulan yavrucakların annelerine sarılıp çığlık çığlığa ağlamasıydı. Bakan, çığlık atınca devlet yardıma koşar sanıyordu. Oysa çocuklar, çığlıklar atarak devletten kaçıyordu. HHH İstanbul’un “söylemde şair, şiddette mahir” valisinin sıkıyönetime bahane saydığı uzun namlulu tüfekler, Kalaşnikoflar çıkmadı ortaya... Ama polisin daha önce canlara, gözlere mal olan tazyikli, zehirli suyu, gaz bombası, plastik mermisi, kalkanı, copu, dayağı oradaydı. Bu ülkede can güvenliğine asıl tehdidin, güvenlik güçlerinden kaynaklandığı; onlar karışmadıkça, karıştırmadıkça yurttaşın güle oynaya bayramını kutladığı bir kez daha anlaşıldı. Gezi Direnişi sırasında telefonda, “Taksim’i açsak ne olur ki? Ama (Erdoğan) Nuh diyor, peygamber demiyor” diye yakınan İçişleri Bakanı’nın halefi bunu görmüyor mu? Gezi eylemlerini “Bunlar demokratik gelişmişliğimizin tezahürüdür” diye yorumlayan Cumhurbaşkanı bunu bilmiyor mu? Biliyorlar elbette; Türkiye’nin günbegün nasıl bir felakete sürüklendiğini “içerden” görüyorlar. Ama Erdoğan’ın otoritesi ağır basıyor, korku veren gidişat engellenemiyor. HHH Şehrin en canlı meydanının devasa bir karakola dönüşmesi, işçilerin bayramlarını özgürce kutlamaktan men edilmesi, Türkiye’nin günbegün bir polis devletine dönüşmesi, dünyanın olup biteni acıyan gözlerle izlemesi başarıysa, Erdoğan, 1 Mayıs’ta büyük başarı kazanmış demektir. Kimsenin gözünün yaşına bakmamış, otoritesini sağlamlaştırmış, iktidarını perçinlemiştir. Tercihini, barışçıl bir kutlamaya kapı açmak yerine, İZMİR Gündoğdu “birlik” sloganlarıyla inliyordu, ancak bu 1 Mayıs’ta asıl “ayrışma” kendini hissettiriyordu. Katılımcılar, “meşreplerine göre” bir akımın arkasından saf tutarken ikiye “taksim” oldu. Yine de İzmir’deki ayrışma İstanbul’daki kadar keskin değildi. En azından İşçi Bayramı’nı kutlayanlar, meydanları ayırmadı! Bu yıl Gündoğdu’da “potansiyel işçiler” ön plandaydı. Gençler, Gezi’de olduğu gibi başrolü kimseye bırakmadı. Zaten alandaki her şey; katılımcılar, pankartlar, sloganlar Gezi’nin devamı gibiydi. “Allah, ekmek, özgürlük” pankartı arkasında yürüyen AntiKapitalist Müslümanlar da oradaydı, “İşçiyiz Ayol” pankartı taşıyan, “Faşizme karşı bacak omuza” diye bağıran da... Güvenlik önlemleri de Gezi’den aşağı kalmadı. Çeşitli noktalarda 5 bin polis görev yaptı. Meydanın tepesinde dolaşan polis helikopteri de Taksim’e çıkmak isteyenlerin neler yaşadığının habercisi gibiydi. Gündoğdu’da Gezi ruhu dolaşınca “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganının atılmaması düşünülemezdi. Zaten akıllar hep Taksim’deydi. İnsanlar bir yandan kendi 1 Mayıs’larını yaşarken bir yandan da Taksim’de neler olduğunu sosyal medyadan takip etti. Ayrışmayı asgariye indirmek için alanda tek bir konuşma yapıldı. Onu da DİSK Ege Bölge Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu. Zaten alandaki herkes AKP karşıtlığında birleşmişti. Ancak dün, asıl mesajı hafta sonunda birbirine giren taraftarlar verdi. İşçi temsilcisi kuruluşların aksine yan yana olmayı, “birleşmeyi” seçtiler. Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Göztepelisi, Karşıyakalısı Ali İsmail Korkmaz’ın arkasında saf tuttu. Duruşlarıyla, marşlarıyla, sanki “Gezi ruhu dipdiri ayakta” diyorlardı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkİş, DİSK, KESK, TMMOB, CHP, İşçi Partisi, İzmir Tabip Odası’nın da aralarında olduğu sendikalar, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları, öğle saatlerinde kentin farklı noktalarında toplanarak Gündoğdu Alanı’na doğru yürüyüşe geçti. Solun tüm kesimlerinin yer aldığı kutlamalarda, İstanbul’da yaşanan polis şiddeti kınandı. Gündoğdu Alanı’na Kıbrıs Şehitleri Caddesi yönünden giriş yapan bir grup polisin aramasına tepki gösterince, grupla polis arasında kısa süreli arbede yaşandı. Emniyet güçlerinin biber gazı ve coplarla müdahale ettiği olaylar daha sonra polisin arama yapmayacağını açıklamasıyla duruldu. Emekçiler alana giriş yaptı. Alana girerken polisin aynı kişiyi birçok kez araması da farklı noktalarda tartışmaların yaşanmasına neden oldu. Kutlamalara katılanlar, polisin bu tavrının “bilinçli” ve “tahrik etme” amaçlı olduğunu söyledi. Gündoğdu Alanı’nda İstiklal Marşı ve Enternasyonal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kutlamalarda Gezi Direnişi’nde yaşamını yitirenler ve devrim şehitleri de unutulmadı. Tüm sol grupların bir arada olaysız kutladığı etkinlikte Terpit Komitesi adına konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Taksim’i yasaklayan AKP’nin er geç tarihin çöplüğüne gömüleceğini ve tarihin en güzel yerinde son sözü direnenlerin söyleyeceğini vurguladı. Taksim’in emekçilerin olduğunu vurgulayan Sarı, “Biz kıdem tazminatımıza ve örgütlenme hakkımıza sahip çıkıyoruz. Biz asgari ücretliler, simit hesabıyla kandırılmak is tenmiyoruz” dedi. Kutlamalara CHP İzmir milletvekilleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve ilçe belediye başkanları da katıldı. Kocaoğlu, Taksim yasağını eleştirerek, “Taksim, işçi ve emekçi için çok önemli. Ancak burada kutlama yapılmasına izin verilmiyor. Bir zorlama, dayatma ve hukuk devletinin zedelenmesi söz konusu” diye konuştu. Mitingin ardından bazı gruplar, İstanbul’da polisin uyguladığı şiddeti protesto etmek için AKP Konak İlçe Binası’na yürümek için harekete geçti. Polis de TOMA’ları kullanarak yürüyüşe izin vermeyeceğini açıkladı. Basmane’ye giden yolları kapatan Emniyet güçleri, yürümek isteyenlere de biber gazıyla müdahalede bulundu. Kutlamalarda 5 bin polis görev alırken, 40’a yakın kişi gözaltına alındı. CHP’ye alkış 1 Mayıs’ta CHP milletvekilleri her eylemin içindeydi. En öndeydiler. Kortejde sendikacılarla kol kolaydılar. Direnişte TOMA’ların önüne yattılar. Gözaltına alınan gençlere sahip çıktılar. İtilip kakıldılar. Gaz yediler, yaralandılar. Ama nihayet ana muhalefet partisinden beklediğimiz şekilde halkın yanında saf tuttular. Farklı beklentilerle topa girmeyen muhalif partilere ve vekillere inat, halkın direnişine de, ezilişine de ortak oldular. Anlaşıldı ki, partide bir yenilenme yaşanacaksa bu, her zamanki gibi kurultay kürsülerinden seslenerek değil, TOMA’ların suyundan beslenerek olacak. Sıhhiye ve Tandoğan’da coşkulu kutlama Polis, Sıhhiye ile Kızılay arasını ‘çelik bariyerle’ kapattı MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Başkentteki 1 Mayıs kutlamaları Sıhhiye ve Tandoğan meydanlarında on binlerce emekçinin katılımıyla gerçekleştirildi. Polis, Sıhhiye ile Kızılay arasına, görünümü “çelik duvarı” andıran “seyyar arama ve kapatma noktası” kurdu. Başkentteki eylemlerde ilk kez kullanılan sistemin görünümü dikkat çekti. ÖDP, Ankara Adliyesi önündeki polis arama noktasında bulunan bariyerleri yıktı. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde gerçekleştirilen Sıhhiye’deki kutlamalar için emekçiler sabah saatlerinde Ankara Garı önünde toplandı. Gruplar buradan Sıhhiye Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş sırasında sık sık “Her yer Taksim her yer direniş; hükümet istifa” sloganları atıldı. Yolsuzlukları protesto eden emekçiler, “Hırsız var” diye bağırdı. Üzerine paraların yapıştırıldığı ayakkabı kutuları taşındı. Ankara Adliyesi önündeki güvenlik noktasına gelen gruplar, üst araması yapılarak alana alındı. Sıhhiye Meydanı ile Kızılay’ın arası bariyerlerle kapatıldı. Başkentte ilk kez kullanılan “seyyar arama ve kapatma noktası” görünümü ile dikkat çekti. Kutlamalar sırasında yaklaşık 4 bin polis görev yaptı. Bir polis helikopteri de devriye gezdi. ÖDP korteji, Adliye önüne kurulan polis kontrol noktasındaki barikatları yıktı. Alandaki kutlamalar Türkçe ve Kürtçe yapılan açılış konuşmaları ile başladı. DİSK adına konuşan Dev MadenSen Genel Başkanı Tayfun Görgün, dünyanın tüm meydanlarında emekçilerin omuz omuza, eşitlik ve özgürlük için yürüdüklerini söyledi. Özelleştirmeye, işçi, kadın cinayetlerine, çocuk işçiliğine “yeter” demek için alanlarda olduklarını belirten Görgün, işçilerinin yalnızca yüzde 5’inin sendikalı olduğu bir ülkede “iş kazalarında yaşanan cinayetlerin” sürmeye devam edeceğini kaydetti. İktidarın işçilere “kölece ça YILLAR SONRA İLK KEZ 1 MAYIS MİTİNGİ DÜZENLENDİ Sıhhiye’deki kutlamaya CHP’li vekiller Mustafa Balbay, Emine Ülker Tarhan, Aylin Nazlıaka, Ali Rıza Öztürk, Rahmi Aşkın Türeli, Oğuz Oyan, Levent Gök, İzzet Çetin, Ramazan Kerim Özkan, Kamer Genç ve Ali Sarıbaş da katıldı. Siyasi partiler de kutlamalarda yer aldı. Grup Kibele konser verdi. Kızılay’a dev barikat lışma koşullarını” reva gördüğünü vurgulayan Görgün, “AKP iktidarı, MİT Yasası gibi her gün çıkardığı yeni yasalarla, yargıyı, istihbaratı ve tüm kurumları tek tipleştirip kendilerine bağlayarak diktatörlüğünü pekiştirmeye çalışıyor. Sandıktan çoğunluk olarak çıktığını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tek belirleyici olmak istiyor. Ama şunu unutuyor; adalet ve özgürlük isteyenlerin talepleri ve öfkeleri sandıklara sığmayacak kadar büyüktür. Gezi Direnişi bunun örneğidir” dedi. Tertip Komitesi adına konuşan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İsmet MeyBaşkentte ilk kez kullanılan “seyyar arama ve dan da “ölükapatma noktası” görünümü ile dikkat çekti. müne çalıştırılmaya, si“sattırmayacağız” yazılı formalarmit hesabıyla yapılan artışlara” karşı oldukları la platforma çıkarak özelleştirmeleri protesto etti. Santralın fotoğraflanı söyledi. Açlığa mahkum olmak istemedik rının bulunduğu afişler taşıdı. Pir Sultan Abdal Kültür Dernelerini belirten Meydan, insanca yaşamak istediklerini vurguladı. Hüküme ği üyeleri, eşit yurttaşlık ve inanç tin mutlaka hesap vereceğini dile ge özgürlüğü taleplerini içeren pantiren Meydan, “AKP faşizan uygula kart taşıyarak, geleneksel kıyafetmalarına doludizgin devam ediyor. lerle kutlama alanına geldi. Alana Seçim sonrası saldırılarını artırdı” gelen bazı gruplar, Gezi Parkı eydedi. Yatağan Termik Santralı’nda lemleri sırasında yaşamını yitirençalışan bir grup işçi de üzerlerinde lerin fotoğraflarını taşıdı. şıtı yaklaşımlarla işçilerin kıdem tazminatı hakkına “göz dikildiğini”, taşeron işçilikle “işçi simsarlığı” yapıldığını, asgari ücretin düşük tutulduğunu, geniş halk kesimlerinin bedel ödemek durumunda bırakıldığını vurgulayan Yıldırım, “Artık bu gidişe ‘dur’ diyoruz. Bizler insan onuruna yaraşır koşullarda çalışmak, sendikal haklara sahip olmak istiyoruz” dedi. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi bir grup sahnede, Gezi eylemleri sırasında yaşamını yitiren Berkin Elvan için hazırladıkları ekmeği gösterdi. Sanatçı Mustafa Özarslan’ın konseriyle devam eden kutlama “birlik halayıyla” sona erdi. Yatağan direnişi sürdürecek! ÖZCAN ÖZGÜR TÜRKİŞ TANDOĞAN’DA Türkİş ile Türkiye KamuSen 1 Mayıs kutlamalarını Tandoğan Meydanı’nda gerçekleştirdi. Tandoğan’daki kutlamalara İşçi Partisi de katıldı. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’nda toplanan gruplar buradan Tandoğan Meydanı’na yürüdü. Kortej büyük boy “1 Mayıs” pankartı taşıdı. Gruptakiler, Tandoğan Meydanı girişinde üst aramasının ardından alana alındı. Saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Tandoğan’daki kutlamalara CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya da katıldı. Türkİş Ankara İl Temsilcisi Mesut Yıldırım, başkentteki kutlamaların ikiye bölünmesinden üzüntü duyduklarını söyledi. Emek kar YATAĞAN 1 Mayıs, termik santrallerle bunlara kömür sağlayan ocakların hızla özelleştirildiği Muğla’da bayram havasında kutlanamadı. Yatağan’da yıllar sonra gerçekleştirilen 1 Mayıs mitingine, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün de katılarak destek verdi. Yatağan’da 228 gündür özelleştirmeye karşı direnen işçilerin üyesi olduğu TESİŞ ve Maden İş Sendikası üyeleri alana polis sokmayarak güvenliği kendisi sağladı. Mitingde konuşan Maden İş Sendika sı Şube Başkanı Süleyman Girgin, “1 Mayıs bayram değildir. Direniştir, mücadeledir. Asla teslim olmayacağız” dedi. Maden İş Sendikası Şube Başkanı Fatih Erçelik de, “Hiç kimse bizi yıldıramaz. Bizler emek ordusuyuz. İşimiz, aşımız, çocuklarımızın geleceği için mücadele ediyoruz. 17 Araklık’tan sonra bu hükümet şaibelidir. Sattıkları babalarının malı değil, ülkenin geleceğidir. Ancak santrallere ve madenlere, ölümüzü çiğnemeden giremezler” diye konuştu. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu da, emekçilerin mücadelesinin yanında olduklarını vurguladı. Subaylardan 1 Mayıs açılımı Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) de ilk kez “1 Mayıs Mesajı” yayımladı. “Vatan ve emek” mücadelesi vurgusu yapılan mesajın ardından, TESUD da meydanlara indi. TESUD Başkanı Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş önderliğindeki heyet Tandoğan’daki kutlamalara katıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle