03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 MART 2014 PAZARTESİ 8 HABERLER Ana muhalefet lideri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk uyarıyı yaparak “Seçimde kaybedeceğini anlayan hükümet Suriye ile savaş bile çıkarabilir” demişti. CHP’ye haftalar önce giden bilgilere göre hükümet, seçimden önce halka ‘kararlılık gösterisi’ sayılacak sıcak bir çatışma senaryosu hazırlığı içindeydi. Herkes Suriye toprakları içinde Türk toprağı statüsündeki, 35 kişilik bir TSK müfrezesi tarafından korunan Süleyman Şah Türbesi’ne (Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi’nin dedesi Süleyman Şah’ın naaşının bulunduğu yer) bir saldırı olmasından korkuyordu. Türbenin bulunduğu Karakozak bölgesinin kontrolünü ele geçiren radikal İslamcı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), seçimlere bir hafta kala Türk birliğinin oradan çekilmesi için ültimatom vermişti. Buna Ankara’da hükümet yetkililerinden çok sert karşı açıklamalar gelmekteydi. AKP’nin İlk Dışişleri Bakanı Yakış’tan ‘provokasyon’ uyarısı GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada bildiğini gösteriyor. Bugün Türkiye’nin geldiği ortam Başbakan’ın eseridir. Bu hukuksuzluktan medet uman muhalefet partilerinden sanatçılara kadar toplumun bütün kesimlerinin payını aldığı medyatik saldırıları zevkle seyreden Başbakan, şimdi büyük bir telaşla başına geleceklerin derdine düştü. Daha bu iktidarın ilk başlarında, kayıt dışı telefon ve ortam dinlemeleri yapan araçların resmi kayıtların dışına çıkarıldığını herkes biliyordu. Bu araçların elde ettiği kayıtlarla deliller oluşturuldu, davalar açıldı, insanlar hapislere kondu. Bu süreçte Başbakan, “Biz yargıya müdahale edemeyiz” deyip kenara çekildi. Sonradan ortaya çıkan itiraflar da gösteriyor ki, Başbakan o dönemde seyrediyor gibi görünmüş ama her şeyi yönlendirmiş. Art arda açıklamalarına devam eden eski Emniyet İstihbarat Müdürü Ali Fuat Yılmazer, sadece Ergenekon için Başbakan’la onlarca kez görüştüğünü açıkladı. HHH Başbakan, ortaya yeni tapelerin çıkabileceğini, bütün kesimlerin dinlendiğini söylerken öyle anlaşılıyor ki bunların içeriğini de biliyor. Tedirginliği, saldırganlığı, yasakçılığı bundan. Silivri duruşmaları sırasında, bizler ne olduğunu bilmediğimiz gizli tanıkların saldırısı altında hukuku ararken şu tür bilgiler duruşma salonuna kadar ulaşmıştı. Bu gizli tanıkların ifadeleri daha hiçbir şey değil. İstanbul Emniyeti’nin arşivleri zamanı gelince kullanmaya hazır binlerce telefon tapesi ve gizli tanık ifadesiyle dolu. Bu ifadeler öyle bir içerik taşıyor ki istediğiniz kişiyi, istediğiniz suçlamayla karşı karşıya bırakabilirsiniz. Bu kulis bilgileri bize PKK’nin iki numaralı adamının Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine, önce gizli, sonra açık tanık olarak ifade verdiği günlerde gelmişti. Başbakan tüm süreçleri bildiği için kendisi hakkında da nelerin kayda alınmış olabileceğini biliyor. Ancak gelinen noktada korkunun ecele faydası yok. HHH Başbakan’ın yaratmak istediği korku imparatorluğu şimdi geldi kendisini buldu. Başbakanı, kendi eseri korkutuyor. Korkuya dayalı olarak attığı adımlar da onu daha korkunç hale getiriyor. Örneğin Twitter’ı yasaklamaya kalkmak, bunun için birkaç Twitter hesabının hakaret içeriğini malzeme olarak kullanmak, birkaç araç kaza yaptı diye, otoyolu süresiz kapatmaya benziyor. Birkaç hasta yanlış tedavi sonucu öldü diye, tüm hastaneleri kapatmaya benziyor. Sosyal medya yasağını inatla savunmak yukarıda verdiğimiz örnekler kadar anlamsız. Son yasaklarla birlikte uluslararası kamuoyunda kabul gören Ilımlı İslam siyasetine dayalı AKP projesi çökmüştür. Tüm dünyayı arkasına alarak özgürlükçüreformcu gibi görünerek işbaşına gelen AKP, şimdi tüm dünyayı karşısına aldı ve son kalan özgürlükleri de tırpanlamak için her şeyi göze aldı. AKP projesinin çöküşü kaçınılmaz olarak yeni bir iktidarı getirecek. AKP projesini hazırlayanlar boş durmuyor, vitrini biraz değiştirip aynı projeyle yürümek istiyor. Ancak toplumun dinamizmi buna izin vermeyecek. ‘Suriye’ye Girersek Çıkamayız’ parçasını koruyacak güce sahiptir, muktedirdir. Saldıracak olurlarsa meşru müdafaa çerçevesinde karşılığını alırlar. Burada önemli olan silahlı çatışmaya zemin hazırlayacak tavır, açıklama ve kışkırtmalardan kaçınmak olmalı. IŞİD’in de ayağını denk alması lazım. Yöneticilerimizin de hamasi nutuklardan kaçınmasında büyük yarar var. Çünkü Suriye içinde silahlı bir çatışmaya girmek, Türkiye’nin hiçbir şekilde ulusal çıkarına olmaz. Suriye’ye bir girersek bir daha çıkmak çok zor olur. Hatta imkânsız olur.” tahrik ediyorsa Beşşar Esad çok yanlış yapıyor demektir. Yok böyle değil de biz bir tavır alıyorsak ondan da Türkiye’nin çıkarı olmaz. Uçağın nerede, nasıl düşürüldüğü bilgileri çok önemli. Umarım dünyaya iyi anlatabiliriz” diye konuştu. Kulislerde konuşulan ‘seçim öncesi savaş’ senaryoları konusunda ise eski bakan Yakış şu karşılığı verdi: “Seçim öncesinde böyle bir çatışmadan çıkar ummak büyük hesap hatası olur. Kesinlikle Türkiye’nin çıkarına olmaz. Seçimde zannedilenin aksine olumsuz bir sonuç da verebilir. Özellikle de askeri zayiat verilirse. Ki sıcak bir çatışmada zayiat riski her zaman vardır. Bir de de tabii işin uluslararası boyutu var. Uluslararası camia da tepki gösterebilir. Türkiye’nin imajını da düşünmek lazım.” HHH Yakış’ın bir özelliği de AKP’nin kurucularından olması. Görüşmemizde 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında Başbakan Erdoğan’ın izlediği politikaları ve son olarak Twitter’ın erişime kapatılması kararını da şöyle değerlendirdi: “Hiç arzu etmediğimiz görüntüler ve kararlar çıkıyor. Kurduğumuz zamanki ideallerimizin izlerini göremiyoruz artık...” Seçimde ters etki yapar Suriye, Hatay ve ‘Arada Kalanlar’ Suriye ile savaş olasılığının konuşulduğu şu günlerde Hatay muhabirimiz Akın Bodur’un yeni kitabı elimize geçti. Savaşın bir ülkeyi nasıl parçaladığını, sınırımızın ötesinde, evlerimizin biraz ilerisinde sadece Suriye’nin değil, Ortadoğu’nun nasıl şekillendiğini ve bunların Hatay üzerinden Türkiye’ye etkilerini yazdı. Arkadaşımız Bodur’un titiz araştırmacı gazeteciliğinin ürünü ‘Arada Kalanlar’ Öteki Adam Yayınları’ndan çıktı. kaçınalım Kışkırtıcı hamasetten Çatışma Esad’ın çıkarına olmaz Yakış’ın bu uyarılarını dinledikten kısa bir süre sonra, sınır ihlali yapan bir Suriye uçağının Türk F16’ları tarafından düşürüldüğü haberi geldi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan, sınır ihlali yapan Suriye uçağının angajman kuralları gereği vurulduğu açıklandı. Bu gelişme üzerine yaptığımız ikinci görüşmede Yakış, “Suriye devletinin şu dönemde Türkiye ile dalaşmakta bir çıkarı yok. Durup dururken Türkiye’yi Dün sabah saatlerinde konuştuğumuz AKP hükümetlerinin ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Süleyman Şah Türbesi’ni koruyan askeri birliğe yönelik tehdit sonrasında yükselen tansiyon konusunda şu önemli uyarıyı yaptı: “Türkiye oradaki 17 dönümlük toprak Füze ile vuruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Suriye’ye ait MIG 23 tipi savaş uçağının 4 kez ikaz edilmesine karşın Türk hava sahasını 1.5 kilometre ihlal etmesi üzerine F16 savaş uçağından atılan füze ile vurulduğunu açıkladı. Genelkurmay, vurulan Suriye savaş uçağının Türk sınırına 80 deniz mili mesafeden itibaren izlenmeye başlandığını belirterek şunları kaydetti: “Suriye’ye ait iki adet MIG23 uçağının, Suriye hava sahasında kuzeye doğru uçuşu, dün saat 13.01’den itibaren Diyarbakır’daki Birleştirilmiş Kontrol İhbar Merkezi (BİKİM) tarafından 80 deniz mili mesafeden izlenmeye başlanmış ve Suriye uçakları Türk hududuna on deniz mili mesafeden itibaren Türk hava sahasına yaklaştığına ilişkin dört kez ikaz edilmiştir. Yapılan ikazlar üzerine, Suriye uçaklarından birisi hava sahamıza girmeden bölgeden uzaklaşmış; ancak ikinci Suriye uçağı, uyarılara rağmen saat 13.13 sularında Hatay/ Yayladağı’na bağlı Çamlı Tepe Hudut Karakolu bölgesinde Türk hava sahasına girerek yaklaşık bir kilometre kadar hava sahamızı ihlal etmiş, daha sonra batıya doğru yönelerek 1.5 kilometre kadar hava sahamızda uçmaya devam etmiştir. Bu esnada bölgede hava devriye görevinde (havada hazır) bulunan iki adet F16 uçağımızdan birisi, angajman kuralları gereğince saat 13.14’te Suriye uçağına füze atmış ve isabet alan Suriye uçağı hududun 1200 metre güneyinde ve Suriye topraklarında yer alan Kesep bölgesine düşmüştür. Uçağın Kesep bölgesine düşüşü, bölgede bulunan hudut birliklerimiz tarafından gözlemlenmiştir.” TÜRK HAVA SAHASINI 1.5 KİLOMETRE İHLAL EDEN SURİYE UÇAĞI TÜRK SAVAŞ UÇAKLARI TARAFINDAN DÜŞÜRÜLDÜ Uçağın vurulma anı görüntülendi Yayladağı ilçesi Keseb Sınır Kapısı yakınlarında düşürülen Suriye uçağının vurulma ve düşme anı Anadolu Ajansı ekibi tarafından görüntülendi. Kesep Sınır Kapısı’ndaki çatışmaları izleyen Anadolu Ajansı ekibi 3 havan mermisinin, Yayladığı kırsalına düştüğününü görüntülemişti. Ekip dün uçağın vurulma ardından düşme anını da görüntüledi. Öteyandan uçağın vurulma anını fotoğraflayan Anadolu Ajansı foto muhabiri Öztürk, “Suriye tarafından gelen uçağın sesini duyduk, daha sonra Türk uçakları tarafından vurulduğunu gördük” diye konuştu. ‘Hırsızdan kahraman olmaz’ Haber Merkezi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, düşürülen Suriye uçağıyla ilgili olarak angajman kurallarına uyulmadığı zaman yapılan hareketi eleştirmeyeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, uçağın düşürülmesini miting kürsüsünden açıkladığı için ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Suriye uçağının düşürülmesini partisinin Aksaray mitinginde değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Angajman kurallarına uymadığı için Türk Silahlı Kuvvetleri bir Suriye uçağını düşürmüş. Angajman kurallarına uymadığı zaman yapılan hareketi hiçbir zaman eleştirmeyiz. Çünkü biz devletimizin tehlikeye sokulmasını istemeyiz. Uçakların sınırlarımızdan izinsiz girmesini istemeyiz. Ama bunun miting meydanlarında ben kahramanım diye söylenmesini de istemeyiz. Çünkü hırsızdan kahraman olmaz” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu: Dışişleri: Meşru müdafaa ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Suriye’nin savaş uçağının düşürülmesinin ardından Dışişleri Bakanlığı’dan yapılan açıklamada, Türkiye’nin “meşru müdafaa” hakkını kullandığı belirtildi ve daha önce açıklanmayan angajman sınırları “5 kilometre” olarak duyuruludu. Bakanlık, Suriye yönetiminin 9 Haziran 1971 tarihli Suriye Hudut Komisyonu Toplantıları Protokolü’nün 15. maddesine bağlı kalmadığını belirterek Şam’ın daha önce uyarıldığını anımsattı. Türkiye’nin 16 Eylül 2013’te Suriye helikopterini de bu çerçevede düşürdüğü belirtildi. Dışişleri Bakanılığı, uçağın düşürülmesinin ardından BM Genel Sekreteri’ni, BM Güvenlik Konseyini, NATO Genel Sekreterini ve NATO Konseyi’ni anında bilgilendirdi. Bu bilgilendirmede Türkiye’nin BM Sözleşmesi’nin 51. maddesinden doğan meşru müdafa hakkına işaret edildi. BM Sözleşmesi’nin 51. maddesi meşru müdafa için şöyle diyor: “Bu Antlaşma’nın hiçbir hükmü, BM üyelerinden birinin silahlı bir saldıraya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez.” Gül’den Özel’e tebrik Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uçağın düşürüldüğünün Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından ilan edilmesinin ardından Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’i aradı ve hem şahsını hem de Hava Kuvvetleri ile pilotları tebrik ettiğini iletti. Gül’ün Türkiye’nin sınırlarını koruma konusundaki azim ve kararlılığın gösterildiğini vurguladığı duyuruldu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel de görüşmede “Görevimizi yaptık” ifadesini kullandı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek de Suriye uçağının düşürülmesine ilişkin, “Türkiye’nin egemenlik haklarının ihlali söz konusu olduğunda uluslararası hukuk kendisine ne hak tanıyorsa bunun gereğini yapma gayreti ve çabası içerisinde olmuştur açıklamasını yaptı. Adalet istediler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Feminist Kolektif, kadına yönelik şiddete karşı başlattığı oturma eyleminde bu hafta Hatice Can’ı ve Onur Yaser’i andı. ODTÜ öğrencisi Onur Yaser, gözaltında uğradığı işkence nedeniyle intihar etmiş, annesi Hatice Can da oğlunun ölümüne dayanamayarak bir yıl sonra yaşamına son vermişti. Hatice Can’in eşi Mevlüt Can, “İki Can’ın hesabını soracağız” dövizi taşırken kızı Ezgi Sevgi ise “Annemin ölüm nedeni intihar değil, devlet cinayetidir” dedi. ‘Tokadımız ağır olur’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye uçağının düşürülmesini Kocaeli’ndeki mitingde kürsüden açıkladı. Erdoğan, “Sınır ihlali olması halinde bizim tokadımız ağır olacak” dedi. Erdoğan “Bugün yine bir haşhaşi, Suriye uçağı, sınırlarımızı ihlal ettiler. F16’larımız o uçağı vurdu... Onun için ben, başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere, Silahlı Kuvvetlerimizi, o şerefli pilotlarımızı, Hava Kuvvetlerimizi tebrik ediyorum” diye konuştu. Koç: Diktatörün son çaresi ‘Manidar’ zamanlama! Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Esad yönetimine tavır almasının ardından TürkiyeSuriye sınırında gerginlik eksik olmadı. Bu gerginlik havada üçüncü defa sıcak temasın yaşanmasına neden oldu. SuriyeTürkiye sınırında 2012’den bu yana aralıklarla devam eden gerginliklerse şöye: 22 Haziran 2012: Türkiye’ye yönelik ilk saldırı Suriye’den geldi. Suriye yönetimi , TSK’ye ait RF4E Fantom keşif uçağını hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürdü. Saldırıda Hava Pilot Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy ve Hava Pilot Yüzbaşı Gökhan Ertan şehit düştü. Bu olayın ardından Ankara angajman kurallarını değiştirdiğini dünyaya ilan etti. Yeni angajman kuralları ile Türkiye, Suriye tarafından sınıra yaklaşan her askeri unsuru tehdit olarak algılayacağını duyurdu. 3 Ekim 2012: Suriye tarafından atılan havan topu Akçakale’ye düştü, 5 sivil hayatını kaybetti. 22 Haziran 2012 : Suriye Hava Kuvvetleri, Lazkiye açıklarında silahsız Türk keşif uçağını düşürdü. 11 Şubat 2013: Cilvegözü sınır kapısında bombalı araçla düzenlenen saldırıda 4’ü Türk 14 kişi öldü. 11 Mayıs 2013: İki ülke sınırında en kanlı gün yaşandı. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde düzenlenen saldırıda 52 kişi öldü, 146 kişi yaralandı. Bu olay Türkiye’nin Suriye kaynaklı uğradığı en kanlı terör eylemi oldu. 16 Eylül 2013: Sınır ihlali yapan Suriye helikopteri, hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Malatya Erhaç’tan havalanan Korsan Filo’ya ait jetler tarafından Güveççi Köyü yakınlarında vuruldu. 28 Ocak 2014: Türk savaş uçakları Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne ait konvoyu vurdu. Twitter’ın yasaklanmasının ardından sanal âlemde konuşulan en büyük iddialardan biri de 30 Mart seçimleri öncesinde Erdoğan’a destek sağlamak için küçük çaplı savaş çıkartılacağı iddiasıydı. Fuat Avni isimli kullanıcı Twitter’da, Başbakan’ın yakın danışmanlarının oyları artırmak için ‘küçük çaplı savaş’ çıkaracağını öne sürmüş ve “Savaş tamtamları arasında yolsuzluğu unutup güçlü lidere ihtiyaç var” denilerek Erdoğan’a destek isteneceğini öne sürmüştü. Bu iddia sonrası TürkiyeSuriye sınırındaki Süleyman Şah Türbesi’nin çevresinin IŞİD tarafından ele geçirilmesinin ardından Türk bayrağının buradan indirilmesine dair 3 gün süre verildiği öne sürüldü. Ancak Dışişleri Bakanlığı kaynakları, türbeye yönelik bir tehdit algılaması olmadığını duyurdu. SANAL ALEMDE ‘SAVAŞ’ İDDİASI CHP Genel Başkan yardımcısı Haluk Koç, Suriye uçağının düşürülmesine ilişkin, “İçeride bunalan diktatör, en son çare olarak bu tip ön hazırlığı yapılmış maceralara ülkeyi sürükleyebilir” dedi. Yazılı açıklama yapan Koç, yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet olaylarının altında ezilen Erdoğan’ın kendisini kurtarmak ve gündemi değiştirmek için tehlikeli maceralara sürükleneceğini daha önce söylediklerini belirtti. Koç, “Maalesef bu iktidarın beslediği radikal teröristlerin saldırısında Niğde’de şehit verdik. Şimdi sınırda, Suriye toprakları içerisinde angajman kuralları içinde olup olmadığı tartışmalı bir Suriye uçağı düşürülmüştür. İçeride bunalan diktatör, bu tip maceralara ülkeyi sürükleyebilir. Bu pis planları kim yapıyorsa ağır bir vebal altındasınız. Türk halkı Suriye halkı ile kardeştir ve provokasyonla olası bir çatışma istememektedir. Hırsızlık gibi savaş kışkırtıcılığı da ağır bir suçtur” dedi. Ağrı’da 2 askere linç girişimi AĞRI (Cumhuriyet) Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde çarşı iznine çıktıklarında uyuşturucu madde kullandıkları ileri sürülen 2 asker, çevredekilere hakaret ettikleri iddiasıyla linç edilmek istendi. Polisin kalabalığın elinden güçlükle kurtardığı askerler, zırhlı araçla polis merkezine götürüldü. Olay dün saat 16.30 sıralarında İsmail Beşik Caddesi’nde meydana geldi. Doğubayazıt ilçe merkezindeki 1. Mekanize Piyade Tugayı’nda vatani görevini yaptıkları belirtilen ve kimlikleri açıklanmayan 2 asker, çıktıkları çarşı izninde iddiaya göre uyuşturucu madde kullandı. Sokakta karşılaştıkları kişilere küfrettikleri ileri sürülen askerlere tepki gösterenlerden bazıları tokat attı. Kısa sürede çevrede toplananların sayısı artınca, çevredeki esnaftan biri, onları bir apartmana sokarak polisi aradı. Apartman önünde toplanan yüzlerce kişi bu sırada içerdeki askerleri çıkarıp linç etmek istedi. Kalabalığın linç girişimini güçlükle engelleyen polisler, apartmandan çıkardıkları 2 askeri zırhlı araçla polis merkezine götürdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle