04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MART 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Gerekçeli kararı yazmayan Ergenekon mahkemesi için işlem başlatıldı HSYK’den inceleme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ahmet Hamsici’nin başkanlığında toplanan HSYK 3. Dairesi, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese ve üyeler Sedat Sami Haşıloğlu ve Hüsnü Çalmuk hakkında gerekçeli kararı 7 aydır yazmadıkları gerekçesiyle oyçokluğuyla inceleme kararı verdi. Anayasa Mahkemesi, İlker Başbuğ’un başvurusu üzerine aldığı kararda Ergenekon davasında gerekçeli kararın 7 aydır yazılmamış olmasını, “kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin haklarının ihlal edildiğine” hükmetmişti. Bakanlık: 13. ağır ceza dava açamaz Adalet Bakanlığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “Meclis bizi kapatamaz, bu yetki HSYK’nindir” görüşüne karşı dün yazılı bir açıklama yaptı. İstanbul’daki mahkemenin artık olmadığı ve Anayasa Mahkemesi’ne özel yetkili mahkemeleri kaldıran yasayı iptal için dava açamayacağını belirten Adalet Bakanlığı “Mahkemenin gerekçeli kararı belirtilen süre içinde yazmak dışında konuya ilişkin bir yetkisinden söz edilemeyeceği, bu kapsamda anılan mahkemenin Anayasa Mahkemesi’ne başvurma konusunda herhangi görev ve yetkisinin de bulunmadığını” belirtti. Bunun üzerine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri hakkında Ergenekon davasının gerekçeli kararını 5 Ağustos’tan bu yana yazmadıkları gerekçesiyle davanın sanıklarından Tuncay Özkan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, HSYK’ye şikâyette bulunmuştu. Ergenekon sanıklarının tahliye taleplerini reddeden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından önceki gün yapılan açıklamada da “özel yetkili mahkemelerin TBMM tarafından kaldırılmasının anayasaya aykırı olduğu” ve konunun Anayasa Mahkemesi’ne götürüleceği belirtilmişti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da konuyla ilgili HSKY’yi göreve çağırmıştı. Adalet Bakanı’ndan gelecek onayın ardından hâkimler hakkında inceleme yapılacak. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye taleplerinin reddine ilişkin yaptığı açıklamalarla ilgili konular ise HSYK 3. Dairesi’nin bir üyesinin “konuyu incelemek ve mevzuatı irdelemek” istemesi nedeniyle oyçokluğuyla görüşülmesi ertelendi. HDP Saldırıları İçin CHP Teşkilatına Alarm ‘Sokağa Çıkmayın’ KCK Tolon Silivri’de kaldı krizi CANAN COŞKUN MAHMUT ORAL TALEPLER GERİ ÇEKİLDİ Tahliyeler sürerken Zirve davası nedeniyle tutukluluğu devam edecek DİYARBAKIR Tutukluluk süresinin 5 yıla indirilmesinin ardından 4 yıl 11 aydır KCK davasından tutuklu olarak yargılanan Hüseyin Yılmaz, Mehmet Nimet Sevim, Mazlum Tekdağ, Hasan Hüseyin Ebem ve Ercan Akyol’un tahliye talebi Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “PKK’nin dağ kadrosuna katılabilecekleri” ileri sürülerek reddedildi. Diyarbakır’da görülen KCK ana davasında tutuklu bulunan 91 sanık için önceki gün toplu tahliye dilekçesi veren avukatlar, “adil yargılama yapılmadığı” gerekçesiyledilekçeyi geri çekti. Avukatlar, mahkemenin 3 gün gibi kısa bir sürede 7 bin 500 sayfa iddianame ve 500 klasörlük ek dellileri incelemesinin mümkün olmadığını vurguladı. Avukat Mehmet Emin Aktar ve Cihan Aydın imzasıyla dün mahkemeye verilen dilekçede özetle şu ifadeler kullanıldı: “Tamamı tape kayıtlarından oluşan ve bir örneği adli emanette saklanan delillerin müvekkillerce yok edilmeleri, gizlenmeleri ve değiştirilmeleri yönündeki mahkemenizin endişesini paylaşmamaktayız. Gizli tanık oldukları için kimlikleri gizli tutulan tanıkların, baskı altına alınması, PKKKCK örgütünün halen faaliyetlerine devam ediyor olması, müvekkillerin tahliye edilmeleri durumunda örgütün dağ kadrosuna katılabilecekleri yönündeki tespitler, sanık vekilleri olarak bizleri de endişelendirmiştir. Mahkemenizin davaya tutuklamaya bakış açısı açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu nedenle mahkemenizin ve yargıçlarının gereksiz yere meşgul edilmemesi, yoğun işyükü altındaki sayın yargıçların daha fazla mağdur edilmemesi için dilekçemizin mümkünse tarafımıza verilmesi, iadesi mümkün değilse işleme konulmaması, dilekçemizden ve tahliye taleplerimizinden vazgeçtiğimizi beyan ederiz.” Ergenekon davasında eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli Korgeneral Mehmet Eröz, Albay Fuat Selvi, emekli Teğmen Serdar Öztürk, yazar Ergün Poyraz, yayıncı Durmuş Ali Özoğlu, eski Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım, emekli Yarbay Mustafa Dönmez, emekli Binbaşı Fikret Emek, araştırmacı İsmail Yıldız, eski özel harekât polisi Kemal Şahin tahliye edildi. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, tahliye edilmesine karşın Zirve davasından tutuklu olması nedeniyle cezaevinden çıkamayacak. Tolon, 10 Ocak 2012’de yeniden tutuklandı. Tolon, Zirve cinayeti davasında gizli tanık ifadesi ile tutuklanmıştı. Zirve Yayınevi davasında 3 kişiyi bıçakla öldüren sanıklar ise 5 yıllık tutukluluk sınırlaması nedeniyle tahliye edildi. Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması olayını azmetirmekten sanık Boğaç Kaan Murathan ve Danıştay saldırısı öncesinde Alparslan Arslan’a Glock marka silah sağlayan Aykut Metin Şükre de tahliye edilenler arasında yer aldı. Organize suç örgütü liderliğinden hükümlü Semih Tufan Gülaltay’ın tahliye istemi ise reddedildi. Milli Güvenlik Kurulu’nun son asker genel sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla tahliye edildi. TMK’nin 10. maddesi ile yetkili eski hâkimlerinden olan ve 25 Aralık operasyonunda 7 işadamı ile 2 şirket hakkında mal varlığına tedbir kararını veren hâkim Süleyman Karaçöl, Tuncer’in tahliyesinde karşıoy kullandı. Karaçöl, Kılınç’ın tutuklandığı tarihten itibaren 5 yılın dolmadığını belirterek İlker Başbuğ kara rının emsal olamayacağını, Kılınç hakkında mahkumiyet kararı verildiği ve gerekçeli karar yazım aşamasında olması nedeniyle tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini kaydetti. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İnternet Andıcı dosyasından Eylül 2011 tarihinden bu yana tutuklu bulunan emekli Korgeneral Mehmet Eröz’ün de tahliyesine karar verdi. Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) Fethiye İlçe Başkanlığı açılışı sırasında yapılan saldırılar toplumsal barış ve huzur açısından son derece kaygı verici gelişmeler. İktidar ve muhalefetin siyasi çekişmeleri bir kenara bırakarak birlikte kınaması ve karşı durması gereken vahim bir durum var ortada. AKP anketinde Fethiye’deki saldırılar CHP yükselişte sırasında CHP Başbakan Tayyip Genel Başkan Erdoğan’ın seçim gezisine Yardımcılarından katılan meslektaşlarımız, Gökhan AKP’nin elindeki en son seçim Günaydın seçim anketlerini de kamuoyuna çalışmaları duyurdular. Başbakan’ın için Muğla kurmayları AKP’nin oylarında bölgesindeydi. düşüş olmadığını göstermek Pazar günü isteseler de, verdikleri ve gecesi rakamlarda CHP’nin oy oranı yaşananları dikkat çekici. Artık iktidar yakından takip partisinin kendi anketlerinde etti, ardından dahi CHP’nin yüzde 30 da pazartesi üzerine çıkmış olması, günü Fethiye’ye bize göre bu araştırmaların giderek halka bir en dikkat çekici yanı. konuşma yaptı. Önümüzdeki günlerde bu rakam objektif araştırmalarda y için daha da yükselebilir... kışkırtıyorlar’ Günaydın’dan öğrendiğimize göre CHP yönetimi de Fethiye’deki olaylar başlar başlamaz ilçe teşkilatına “Sakın sokağa çıkmayın” talimatı göndermiş: “Daha önce Sinop’ta da benzer bir saldırıda sorumluluğu hemen CHP’ye çıkarmak istediler. Doğru çıkmadı, özür dilemek zorunda kaldılar. Bir süredir Türkiye’nin bazı ilçelerinde HDP’ye yönelik saldırılarda CHP’yi de bu işlere bulaştırmaya çalışıyorlar. Bu nedenle son derece dikkatliyiz. Fethiye’deki saldırıyı duyar duymaz ilçe başkanımıza ve örgütümüze ‘Evinize gidin ve sakın dışarı çıkmayın’ talimatı verdik.” Kardeşlik konuşması ‘O Dünkü görüşmemizde, yaşananlar konusunda kendi gözlemlerini şöyle aktardı: “Fethiye’de çok riskli, tehlikeli bir gün ve gece yaşandı. Yaşananların sorumluluğu Fethiye halkına çıkarılamaz. Bir kesimin açık kışkırtması var. Fethiye’nin eski belediye başkanı MHP’den seçilmişti. Partisinden ihraç edilince bu seçimde Demokrat Parti’den aday oldu. MHP’nin ise yeni bir adayı var. Aralarında ülkücü tabanı kazanmaya yönelik bir rekabet olduğu anlaşılıyor.” Gece Muğla Emniyet Müdürü ve valisiyle görüşen Günaydın, ertesi sabah da Fethiye’ye giderek halka bir konuşma yapmış. Konuşmasında “Türkiye’nin 76 milyon yurttaşının kardeş olduğunu, eşit ve özgür bireyler olarak bir arada, dayanışma içinde yaşamaya devam edeceklerini” vurguladığını ifade etti. CHP’ye kaybettirme çabası Fethiye dışında HDP’lilere saldırıların gerçekleştiği yerlerin CHP tabanının güçlü olduğu bölgeler olması dikkat çekici. Son saldırılar Kadıköy, Urla, Ordu ve Tekirdağ gibi merkezlerde gerçekleşti. Günaydın bu konuda şu değerlendirmeleri yaptı: “Güneydoğu Anadolu dışında büyük şehirlerde yaşayan Kürt kökenli yurttaşlarımızın önemli bölümü CHP eğilimindedir. HDP’yi hedef alan saldırıların bir amacı da bu Kürt kökenli yurttaşlarımızla CHP arasındaki bağı kopartarak, bize oy kaybettirme çabasıdır. Bu niyetin farkında olduğumuz için seçim sürecinde son derece dikkatli davranıyoruz.” ‘Sokağa çıkmayın’ talimatı Emekli Orgeneral Kılınç gazetecilere açıklama yaparken, emekli Korgeneral Mehmet Eröz büyük sevinç yaşadı. Prof. Alemdaroğlu da torunuyla kucaklaştı. Tahliye talebi önceki gün reddedilen emekli Tuğgeneral Veli Küçük 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tutukluluğun devamı kararına itiraz etti. İtiraz eden bir diğer isim de ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz oldu. İtirazları değerlendiren İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Küçük ve Ersöz’ün tahliyesine karar verdi. Danıştay saldrısını azmettirmek ve darbeye teşebbüsten 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 87 yıl hapis cezasına çarptırılan Küçük’ün 22 Ocak 2008’de tutuklanmıştı. Ocak 2009’da tutuklanan Ersöz, 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Emekli Teğmen Serdar Öztürk, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” olduğu iddia edilen belge avukatlık bürosundan çıktığı iddia edilerek 7 Haziran 2009’da tutuklandı. Öztürk, hakkında 25 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Alemdaroğlu’na adli kontrol İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Prof. Alemdaroğlu’nu “gerekçeli kararın yazım aşamasında olduğu, delilleri karartma şüphesi gibi bir olgunun söz konusu olamayacağı, sanığın sabit ikametgâh sahibi oluşu, yaşı, sağlık durumu, tutuklamanın tedbir olması, karar onansa dahi kesinleşmesi için geçebilecek muhtemel süre gibi durumları” dikkate alarak adli kontrol şartı ve yurtdışına çıkış yasağı konularak tahliye etti. Alemdaroğlu hakkında verilen tahliye kararına muhalefet şerhi koyan hâkim Ahmet Arıkan, önceki gün de Yalçın Küçük’ün tahliyesine karşıoy kullanmıştı. Ergenekon davasında tutuksuz yargılanan Alemdaroğlu, 15 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılarak 5 Ağustos 2013 günü tutuklanmıştı. Seçim sürecinde provokasyonlar konusunda ‘hassas’ olan CHP yönetimi saldırıları ilk kınayanlar arasında. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CNNTürk’te o gece katıldığı bir programda saldırıları açık bir dille kınamıştı. TAHLİYE EDİLENLER BURUK: Eziyete son verilene kadar yanlarındayız İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasından tahliyesine karar verilen eski Genelkurmal Harekât Başkanı emekli Korgeneral Mehmet Eröz, cezaevinden çıkarken yaptığı açıklamada Balyoz davasından hükümlü asker arkadaşlarıyla ayrılırken vicdanının sızladığını belirterek “Çünkü onlar suçsuz olduğunu bile bile bozuk bir zihniyet tarafından eziyet olsun diye içerde bırakılıyorlar” dedi. Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, cezaevinden çıkarken yaptığı açıklamada “haksız, hukuksuz, vicdansız” bir yargılama nedeniyle 7 ay tutuklu kaldığını ifade etti. Türk yargısının hiçbir zaman tam bağımsız olmadığını ifade eden Kılınç, “İnşallah devleti idare eden herkes kendine bir ders çıkarır. Şüphe yok ki içeride bazı arkadaşlarımız haksız, mesnetsiz, vicdansız bir şekilde tutuluyorlar. Onlara da inşallah bir gün bu kapılar açılacaktır. O kapılar açılana kadar biz de onların arkasındayız” diye konuştu. Emekli Korgeneral Mehmet Eröz, Silivri Cezaevi’nden çıkışında basın mensuplarına yaptığı açıklamada “Bırakın adil yargılamayı yargılama dahi yapılmadı. Boş duvarlara konuştuk. Devletin resmi belgelerine itibar edilmedi. Ancak sahte ihbar mektuplarına ve düzmece polis tespit tutanaklarına itibar edilerek bizlere vicdanların kabul etmediği şekilde ağır cezalar verildi” dedi. Balyoz davasından çeşitli cezalara çarptırılan Tümgeneral Ahmet Yavuz, Tümgeneral İhsan Balabanlı, Tümgeneral Hasan Fehmi Canan ile 2.5 yıl aynı koğuşta kaldıklarını anlatan Eröz “Onlar suçsuz olduğunu bile bile bozuk bir zihniyet tarafından eziyet olsun diye içerde bırakılıyorlar” dedi. ANAYASA MAHKEMESİ’NİN HAK İHLALİ KARARININ GEREKÇESİ YAYIMLANDI Başbuğ’a Yüce Divan yolu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin, Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin kararının gerekçesinde Yüce Divan’a işaret ettiği ortaya çıktı. Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olması nedeniyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisiz olduğu, kendisini yargılayacak makamın Yüce Divan olduğu yönündeki iddiasının “dayanaksız olmadığını” vurgulayan yüksek mahkeme, temyiz aşamasında Yargıtay’ın bu konuda resen bir karar vermesi gerektiğini bildirdi. Anayasa Mahkemesi’nin, İlker Başbuğ’un bireysel başvurusu üzerine 6 Mart günü verdiği hak ihlali kararının gerekçesi dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Davada 5 Ağustos günü verilen kararla birlikte Başbuğ’un “hükmen tutuklu” olduğunu belirten yüksek mahkeme, Başbuğ’un “Beni Yüce Divan yargılamalı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yetkisiz” talebini başvuru yolları tüketilmediği için karara bağlamadı. Mahkeme, bu konuda temyiz Merciisi olan Yargıtay’ı işaret etti. Eruygur taburcu olabilir İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasından tahliye edilen eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur’un tedavisi Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sürüyor. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edilen Eruygur’un avukatı Filiz Esen, sağlık durumuna göre taburcu edilmesine karar verilebileceğini söyledi. Eruygur, Ergenekon soruşturmalarının 2. dalgasında 1 Temmuz günü gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Kandıra Cezaevi’nde merdivenlerden düşerek yaralanan Eruygur, 21 Eylül 2008’de tahliye edilmişti. Avukatı Esen, Eruygur’un beyninde hasar oluştuğunu, hafızasının tamamen silindiğini ve “7 yaşında bir çocuğun” bilgi düzeyinde olduğunu açıklamıştı. Balyoz’da yeni başvuru İstanbul Haber Servisi Balyoz davasından çeşitli cezalara çarptırılan emekli tümgeneral İhsan Balabanlı, Tümgeneral Bekir Memiş, albaylar Mustafa Önsel, Hanifi Yıldırım ve Yüksel Gürcan avukatları aracılığıyla “infazlarının durdurularak, yeniden yargılanma kararı verilmesi” istemiyle nöbetçi ağır ceza mahkemesine başvurdu. İstanbul nöbetçi ağır ceza mahkemesine verilen dilekçede, aynı yöndeki taleplerinin daha önce özel yetkileri devam eden mahkemelerce reddedildiği anımsatılarak “Bu mahkemelerin mahkumiyet için özel görevlendirildiğinin kamuoyunca bilindiği” savunuldu. Dilekçede, bu talebin bağımsız ve tarafsız mahkemeler önünde yenilenmesi gereğinin doğduğu ifade edildi. Gaye davasında ‘makul süre’ gerekçesi CANAN COŞKUN 7.5 yıldır tutuklu Füsun Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu 8 kişinin talebi reddedildi “Gaye” adıyla düzenlenen operasyon sonucu tutuklu yargılanan Özgür Radyo Genel Yayın Yönetmeni Füsun Erdoğan’ın da araların bulunduğu 8 kişinin tahliye talebi reddedildi. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, karar tarihinde geçerli olan 10 yıllık süreyi uygulayarak “tutuklulukta 5 yıllık süre kısıtlaması” getiren yeni yasal düzenlemeyi dikkate almadı. 4. Ağır Ceza Mahkemesi, diğer ağır ceza mahkemelerden farklı olarak “Yargıtay aşamasında geçen sürelerin azami tutuklama süresinden sayılamayacağı”na hükmetti. Mahkeme, tahliye talebinin reddi kararında, önceki gün yetkileri kaldırılmış olmasına karşın tahliyelerin reddi yönünde karar açık layan Ergenekon davasına bakan mahkemenin geçersiz sayılan kararlarını andıran bir karara imza attı. Sanık avukatlarından Gülhan Kaya, “Bu örnekle hukukta çifte standart uygulandığı, kararların siyasi olduğu çok net. Bu dosya Terörle Mücadele Kanunu kapsamında gizlilik kararının ilk kez uygulandığı dosyaydı. Dosya kapsamında 8 kişi toplam 7.5 yıldır tutuklu bulunuyordu. Davanın gerekçeli kararı yazılmıştı ancak tarafımıza tebliğ dahi edilmemişti. Dosyanın ne zaman Yargıtay’a gideceği bile belli değil” dedi. Kaya, “Ergenekon dosyasından hiçbir farkı yok. 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz edeceğiz. Reddedilirse Anayasa Mahkemesi’ne bireysel olarak başvuruda bulunacağız.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle