29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MART 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Hem evde hem Yüzde 50’si kayıt dışı l Yüksekokul mezunu kadınlarda işsizlik Kasım 2013 dönemi için yüzu DİSKAR’ın araştırmasına göre kadınların işgücüne katılım de 15.2 ile yüksekokul mezunu erkeklerin yüzde 6.5’lik oranının iki katından talebi artmakta, ancak işsizlik kadınların işgücüne katılımının fazladır. Geçen yılın aynı dönemine göönünde bir engel olarak ortaya çıkıyor. Kadınların çalışma re yüksekokul mezunu kadınlar arasında hayatında tercih edilmemesinde kültürel nedenler kadar istihdama katılım oranı yüzde 2.7 düştü. l Kayıt dışı çalışan kadınların toplam çayasal güvencenin olmaması da önemli bir etmen. lışan kadınlara oranı yüzde 50 seEkonomi Servisi Çalışma çağındaki her viyesindeyken, kayıt dışı çalışan erkekle dört kadından sadece biri ekonomik bir faalirin toplam çalışan er yette çalışıyor. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfekeklere oranı yüzde derasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSKAR), 29 seviyesinde buluKadın İstihdamı ve Güvencesizlik Raporu’nu nuyor. l Kadınlar için yayımladı. Raporda şu tespitlere yer verildi: l İşgücüne katılım oranı Kasım 2013 döişsizlik daha kalıcı neminde kadınlar için yüzde 30.4 düzeyinde. hale geliyor. Bir yıl Geçen yılın aynı dönemine göre kadınlar için ve daha uzun süredir söz konusu oran yüzde 0.2 puan arttı. işsiz olanlar arasınl Kadınların yalnızca yüzde 18.7’si kendida kadınların oranı si için gelir getiren bir işte çalışıyor. son 5 yılda yüzde Bu çerçevede kadın istihdamının l Son bir yılda işgücüne katılan kadınların 35’ten yüzde 50’ye artırılması ve işsizliğinin azaltılması sadece yüzde 45’ine çalışma imkânı sunulçıktı. ve eşitsizliklerin giderilmesi için du. Yüzde 55’i ise işsizlik gerçeği ile yüzleşti. DİSKAR’ın önerileri şöyle: l Sermaye l Genelde kadın işsizliği yüzde 12.7 iken, tal İşgücü piyasalarındaki cinsiyetçi çevreleri istih rım dışı kesimlerde yüzde 18.5 düzeyine ulaşıyor. uygulamalara son verilmeli. Ev içi dam yapısının l Ekonomik bir faaliyette çalışan kadınların yaşlı, hasta ve çocuk bakım hizniteliğini boza yüzde 30’u ücretsiz aile işçisidir ve yaptıkları çametleri devletin gereken nitelikli, rak, yoğun çalışlışmanın karşılığında bir ücret almıyor. yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini ma koşulları altınl Geçen yılın aynı dönemine göre işsiz kadın sağlaması ile kadının üzerinden da, daha esnek ve sayısı 95 bin arttı. Kadınların kriz dönemi ile biralınmalı. güvencesiz çalikte başlayan işgücüne katılım eğiliminin durduğu l Kapatılan tüm kamu kreşleri lışma biçimlesöylenebilir. İşsiz kadın sayısındaki artış, işgücüne açılmalı. En az 50 işçi çalıştıran rini kadın ve katılan kadınların sayısından daha fazladır. kamu/özel tüm işyerlerinde ücretgençler üzel Son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve siz bakımevleri ve kreşler açılması rinden yayişbaşı yapmaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sazorunlu olmalı. gınlaştıyılmayanların sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre, kal Diğer çocuklu bireyler için her rıyor. dınlarda 70 bin kişi arttı. mahalleye ihtiyacı karşılayacak ka işte kölelik Onarım Yerine Cumhurbaşkanı geçen hafta ortalarında DDKDevlet Denetleme Kurulu’nu görevlendirerek beş önemli konuda araştırma ve inceleme istedi. Ele alınması istenen konular, iletişim dinlemelerinin kişi özgürlüğü ve hukuk boyutu; devletin yolsuzlukla savaşım yeterliliği; kentlerin imarı sırasında oluşan rantların paylaşımı; “kariyer meslek” uygulamalarının değerlendirilmesi; devlet sırları ve gizlilik derecelerinin korunmasıdır. HHH Cumhurbaşkanı’nın devletin beş açıdan filmini çektirmek istemesi doğaldır. Ancak burada hiç de doğal olmayan çok önemli noktalar var. Birincisi, incelenmesi istenen beş büyük alanda yaşanan hastalıklı durum öyle bir günde ortaya çıkmadı; yıllardır süregeliyor. Bunların pek çoğu şimdiye dek, devlette de, toplumda da, doğada da onarılmaz yaralar açtı. İncelenmeleri de çok önceden yapılmalıydı. İkincisi, devletin kurumsal yapılarının içine sürüklenmiş olduğu olumsuzluklarda, Cumhurbaşkanı’nın da sorumluluk payı var. Son HSYK ve internet yasalarını onaylamış olan Cumhurbaşkanı’nın iletişim dinlemeleri konusunda kurumsal yeterlilik incelemesi yapılmasını istemesinin artık ne anlamı olabilir? Yolsuzlukların cezalandırılması, öncelikle, polis, savcı, yargıç üçlüsünün işidir. DDK, bu üçlüde yaşanan iç savaşlara nesnel bir gözlükle bakabilecek mi? Buralardan doğru bilgi toplanabilir mi? Hele yargıya karışmasını doğal sayan, yeni internet yasasını bile yetersiz bularak gerekirse sanal iletişim alanlarını tamamıyla kapatabiliriz, diyebilen Başbakan’ın geldiği anlayış ve tutum karşısında DDK’ye bilgi verecek kurumların da kişilerin de dili tutulmaz mı?! Dahası, AKP hükümetinin bağımsız düzenleme ve denetleme kurumlarını bakanlara bağlayarak bağımsızlıklarını ortadan kaldıran; Kamu İhale Kanunu’nda yolsuzluğu kolaylaştıran onca değişikliği onaylayan da Cumhurbaşkanı’nın kendisidir. İstanbul’da tarihsel alanlardan Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği’ne, kentlerin geriye yağmalanmadık yeri kaldı mı ki, kent rantlarının araştırılması isteniyor! Üçüncüsü, “kariyer meslekleri” denilen, hâkim, savcı, kaymakam, müfettiş, denetçi ve uzman gibi özel yarışma sınavı ile girilen kamu görevlerine giriş ve sonrasına ilişkin süreçlerin incelenmesi isteniyor. İyi de, bu konuda hükümete kolaylıklar sağlayan onca yasal düzenleme Cumhurbaşkanı’nın onayıyla yapıldı. Daha da önemlisi, Dışişleri ve üniversite öğretim üyeliği ve yönetici atamaları nedense inceleme dışı tutuluyor. Oysa her iki alanda da yalnızca niteliğe ve başarıya dayalı işe alma ve yükselme ölçütlerine çok büyük gereksinim var! Özellikle öğretim üyeliği konusunda yaşanan büyük aksaklıklar, ülkenin bilimsel gelişmesini sınırlayıcı boyutlara varıyor. HHH Şurası bir gerçektir ki, Cumhurbaşkanı DDK görevlendirmesiyle, aslında seçimler öncesinde AKP hükümetine desteklerini esirgemiyor. AKP iktidarı, Cumhurbaşkanı, hükümeti ve yerel yönetimleriyle, kamu yönetimini onarım tutmaz duruma getirdi. Yereli ve merkeziyle, önümüzdeki çok kısa sürede oluşacak yönetimler bu yerle bir edilmiş devlet yapısıyla mı topluma doğrudürüst hizmet sunacaklar? HHH Var olan koşullarda DDK’nin sağlıklı araştırma ve inceleme yapması ve çözüm önerileri geliştirmesi olasılığı yok denecek kadar azdır. Ancak DDK, çağdaş bir kamu yönetiminin olması gereken temel ilkelerini derler; hukukun üstünlüğüne, etkinlik ve verimliliğe; açıklığa ve eşitliğe ve toplum yararına gerekli önemi veren bir tutum ve devletin işleyişi konusunda bilimsel doğruları sergilerse, ileride yapılacak anayasaya belki bir katkısı olabilir. Cinsiyet ayrımına son verin dar kreş açılması amacıyla devlet kendisi girişimde bulunmalı, belediyelere yasal zorunluluk getirilmeli, 50’den az işçi çalıştıran işverenler de bu mahalle kreşlerine destek olmakla yükümlü olmalı, yurttaş girişimleriyle yaratılacak kreş kooperatifleri vb. alternatif çözüm arayışları özendirilmelidir. l İşyerlerindeki çalışma düzeni, kadınların ve erkeklerin çocuklarına bakma yükümlülüğüne uygun şekilde düzenlenmeli. l Kadın ve erkek çalışanların, kendilerine ve ailelerine zaman ayırabilmeleri için yasal günlük/haftalık çalışma süreleri günde en fazla 7, haftada en fazla 35 saate indirilmeli. Borcu olan çiftçiye destek yok Ekonomi Servisi Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, tarımsal sulamaya ilişkin elektrik borcu bulunan çiftçilere bu borçları ödeninceye kadar, 2014’te yapılması gereken tarımsal destekleme bedeli ödenmeyecek. Buna göre, şirket, kendi abone/ tüketici kayıtlarıyla Çiftçi Kayıt Sistemi kayıtlarını eşleştirerek alacaklı olduğu çiftçilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarasıyla alacak tutarını bankaya iletecek. Banka, desteklemeyi uygulayan birim tarafından oluşturulup Genel Müdürlük tarafından bankaya iletilen, ödemeye esas icmallerdeki, çiftçilere veya tüzelkişilere ait kimlik numarası veya vergi kimlik numarasıyla şirket tarafından iletilen kimlik numarası veya vergi kimlik numarası eşleşen hakedişleri ilgililere ödemeyecek. Ödemenin yapılabilmesi için şirketten çiftçinin veya tüzelkişinin bankaya müracaat tarihinden önceki son bir ay içinde alınan belgenin bankaya ibraz edilmesi gerekecek. Borca ilişkin itiraz şirkete yapılacak. İtiraz 7 günde karara bağlanacak. Anlaşmazlık durumunda özel hukuk hükümleri uygulanacak. AKP aradığı ‘babayiğidi’ buldu Ekonomi Servisi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobil üretimi konusunda aradıkları babayiğidi bulduklarını kaydederek, “Önümüzdeki günlerde bunu kamuoyuna duyurmayı düşünüyoruz. Yerli otomobilimizi üretecek firmaya 100 milyon liraya kadar destek vereceğiz” dedi. Işık AA’ya yaptığı açıklamada, elektrikli otomobiller konusuna odaklandıklarını belirterek bununla ilgili TÜBİTAK’ın bir çağrıya çıktığını ve bu çağrının ilk aşamasının geçildiğini, ikinci aşamaya geçen ve başvurusunu yapan firmalar arasında da değerlendirmelerin yapıldığını bildirdi. Işık, elektrikli otomobilin üretimi noktasında artık son aşamaya gelindiğini belirterek “Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki Türkiye, aradığı babayiğidi buldu” ifadesini kullandı. %0,85 faiz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle