23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MART 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Balyoz’da hükme dayanak oluşturan dijital verilere ilişkin bilirkişi raporunu hazırlayan 3 TÜBİTAK uzmanı hakkında verilen ‘takipsizlik kararı’ kaldırıldı 9 CHP’li Ağababa’dan Kandıra Cezaevi raporu Yeniden yargılama yolunu açacak karar HATİCE TUNCER Yeni raporu dikkate aldı Balyoz davasında hükme dayanak olan dijital verilere ilişkin bilirkişi raporunu hazırlayan 3 TÜBİTAK görevlisi hakkında verilen takipsizlik kararı kaldırıldı. Bazı hükümlü askerlerin, 3 TÜBİTAK görevlisi hakkındaki “takipsizlik” kararına itirazlarını kabul eden Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 No’lu harddiskin üzerinde oynandığına ilişkin bilirkişi raporuna göndermede bulundu. Karar, Balyoz davasında cezalara çarptırılan ve Maltepe Cezaevi’de bulunan yedi askerin başvurusu üzerine alındı. Hükümlü emekli albaylar, Balyoz davasında dijital verilere ilişkin soruşturma aşamasında alınan ve hükme dayanak olan 19 Şubat 2010 tarihli bilirkişi raporunu hazırlayan TÜBİTAK görevlileri Tahsin Türköz, Erdem Alparslan ve Hayrettin Bahşi hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, 13 Mart 2013’te bilirkişiler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Hükümlü askerler, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 1 Nisan 2013 ve 15 Ocak 2014’te itiraz etti. Başkan Mevlüt Bayraktaroğlu, üye hâkimler Gülay Güler ve Hızır Niyazi Akçiçek’ten olu şan Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 Şubat 2014 tarihli kararında, Gölcük’teki Donanma Komutanlığı’nda 6 Aralık 2010’da yapılan aramada istihbarat şubenin zemininin altında bulunan 5 No’lu harddiske ilişkin yeni TÜBİTAK bilirkişi raporuna dikkat çekti. Mahkeme heyeti kararında, Poyrazköy davası dosyasına gönderilen “harddisk içeriğindeki dosyalar üzerinde oynama yapılmış olabileceği”ne ilişkin 20 Ocak 2014 tarihli TÜBİTAK uzmanlarının raporunu göz önüne aldı. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Türköz, Alparslan ve Bahşi hakkında yargı yolunu açan kararı şöyle: “Son dönemde basında yer alan ve TÜBİTAK’tan alınan yeni bir raporun, olay konusu raporun tam aksi yönde olduğunu ortaya çıkardığı haberleri karşısında, konunun önemine binaen bu yeni raporun yeni delil olduğunun araştırılması ve aynı konuda ise şüpheliler hakkında yeniden mükteza tayini gerekmektedir. Bu nedenle itirazın kabulüne, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına oybirliğiyle karar verildi.” Balyoz davasında 20 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın avukatı Hasan Fehmi Demir, “Mahkemenin bu kararıyla cumhuriyet savcıları, 3 TÜBİTAK bilirkişisine dava açmak zorunda. Bilirkişiler hakkında açılacak davanın neticesi beklenmeden, yasal olarak yargılamanın yenilenmesi durumu ortaya çıktı. Bugüne kadar sanıkların savunduklarını teyit eder nitelikte somut bir mahkeme kararı çıktı” dedi. Savcılar 3 bilirkişiye dava açmak zorunda ‘Ayakkabısız hastaneye’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DHKPC davasından müebbet hapis cezası alan Ümit İlter’in, “Guantanamo gibi” sözleri ile tanımladığı Kandıra Cezaevi’nde görüşmeler yapan CHP’li Veli Ağbaba, izlenimlerini raporlaştırdı. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, “Komple vücut araması yapılıyor. Ayakkabı araması da yapılıyor ve ayakkabıyı infaz koruma memurları çıkarıyor. Cezaevine girişte çıplak arama yapılıyor. Eğer direnirseniz disiplin cezası alıyorsunuz” dedi. DHKPC davasında 7.5 yıl hapis cezası alan Savaş Altıokka ise “Sürekli olarak ayakkabı araması yapıldığı için, girişte çıkışta sürekli ayakkabı çıkartmak zorunda kalıyoruz. Bu nedenle hastaneye ayakkabısız gidiyoruz” dedi. Ağbaba, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri ile birlikte 14 Şubat’ta Kocaeli Kandıra Cezaevi’ni ziyaret etti. Raporda ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın, “F tipi arama, çıkarken, kaKozağaçlı pının önünde ve girerken üç kez yapılıyor” ifadeleri yer aldı. Kuruboya ve suluboyanın yasak olduğunu aktaran Kozağaçlı, “Resim atölyesine gidebilmek ‘tredmana’ bağlı. Yani ‘İyi adam ol, resim atölyesine o zaman gidebilirsin’ diyorlar. Su ısıtıcısı yoktu. Semaver vermediler. Zorla aldık. Bir semaver almak için bakanlığa şikâyette bulunduk, 2 disiplin cezası aldık. Savcılığa iki kez şikâyette bulunduk, 5 gün hücre cezası aldık” dedi. DHKPC davasından müebbet hapis cezası bulunan Ümit İlter ise “Burası tıpkı Guantanamo gibi. Cezaevinde her yere kamera koyulacak ve 24 saat izleneceğiz. Bundan geri adım atılmalı. Kamerayla gözetleme olası açlık grevinin sebebi olacak” dedi. ‘Köpekler bile yemez’ Hasta tutuklulardan biri olan, 9 yıldır tutuklu Cabbar Özden’in durumunu ise Ağbaba, “73 yaşındaki Özden felç geçirmiş. Yürüyemiyor. Böbrek yetmezliği var, anjiyo olmuş. 9 yıldır cezaevinde ve 9 yıldır aynı durumda. Sinir sistemi çökmüş halde. Hareket edemiyor. Yeğeni bakımını yapıyor. Özel bakıma ihtiyacı var ama Adli Tıp rapor vermiyor. 34 kişinin çabasıyla zor taşınıyor. Ceza infaz koruma memurları taşırken Özden canın çok acıdığını ve onları bu şekilde uyardığını beyan ediyor. Yemeklerin çok kötü olduğunu söyleyen Özden’e özel bir diyet uygulanması gerekiyor. Ancak Özden bu yemekleri köpeklerin bile yemeyeceğini söylüyor” ifadeleri ile aktarıyor. rgenekon etkilenir Mahkemenin hakkında takipsizlik kararını kaldırdığı bilirkişi Hayrettin Bahşi’nin imzası, Ergenekon davasında CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’da bulunduğu iddia edilen dijital verilere ilişkin raporda bulunuyor. Avukat Demir, bilirkişilerin “yanıltıcı rapor” tanzim ettiklerinin anlaşılması durumunda Ergenekon davasının da Yargıtay’da tartışılacağını söyledi. E MGK ‘paralel yapının’ Kırmızı Kitap olarak bilinen MGSB’ye alınmasını tavsiye etti Cemaat ‘kızaracak’ ‘YARGIDA KOPYA’ SORUŞTURMASI BARKIN ŞIK Savcıdan ÖSYM’ye 24 soru ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Avukatlıktan hâkim ve savcı adaylığına geçişle ilgili sınavda kopya çekildiği iddialarına ilişkin yeniden başlatılan soruşturmada savcılık harekete geçti. Soruşturmayı yürüten Başsavcı Vekili Ramazan Kaya, ÖSYM’den kopyaya ilişkin bilgiler istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Mayıs 2012’de düzenlenen avukatlıktan adli ve idari yargıya geçiş sınavında soruların sızdırılarak kopya çekildiği iddialarına ilişkin geçen yıl takipsizlik verilen dosyayı, 17 Aralık operasyonunun ardından yeniden açmıştı. Savcı Kaya’nın, 7 Şubat günü ÖSYM Başkanlığı’na 24 soru gönderdiği ve sınav sonuçlarına ilişkin yeni bir rapor talep ettiği öğrenildi. Sınava girenlerin kimlik ile adres bilgileri, daha önce girdikleri sınavlardan aldıkları puanları isteyen savcılık, “Sınav soruları hangi personel tarafından hazırlandı? Soru hazırlama merkezine kimlerin giriş yetkisi var? Soruların dağıtımı kimler tarafından ne zaman yapıldı?” gibi sorular yöneltti. Savcılık ayrıca, adayların kitapçıklar üzerinde nasıl işaretlemeler yaptığını da sordu. Takipsizlik verilen soruşturma dosyasına geçen yıl ÖSYM’nin gönderdiği raporda, bazı adayların matematik sorularını kitapçık üzerinde çözmeden yüzde yüz doğru yaptığı belirtilmişti. Sınavda, 4 evli çift de birbirine yakın yüksek puanlar almıştı. Ayrıca Emniyete de yazı gönderen savcılık, sınavda kopya çekildiği iddiasının ilk olarak ortaya atıldığı “forum. memurlar.net” adlı internet sitesinin kime ait olduğunun bildirilmesini istedi. ANKARA Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 26 Şubat tarihindeki toplantısında “paralel devlet” yapılanmasına ilişkin kamuoyuna yapılan açıklamanın yanı sıra Bakanlar Kurulu’nun hayata geçirmesi için bir dizi tavsiye kararı alındığı öğrenildi. Bu kapsamda, mayıshaziran ayında gözden geçirilecek olan ve “Kırmızı Kitap” olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne (MGSB) bu yapılanmanın tehdit değerlendirmesi olarak girmesinin de gündemde olduğu kaydedildi. 26 Şubat’taki MGK toplantısında, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından kurumlardaki paralel yapılanmaya ilişkin bir brifing verildiği belirtildi. Güvenilir kaynaklar, son MGK toplantısından çıkan bildiri ile 28 Şubat 1997 tarihinde çıkan bildiri arasında çok ciddi benzerlikler bulunduğuna dikkat çekti. 28 Şubat 1997 ve 25 Ağustos 2004’te yapılan MGK toplantılarında da MİT, “irticai faaliyetlerle” ilgili olarak kurul üyelerine bilgilendirmede bulunmuştu. MİT’in yaptığı sunumların ardından MGK, ey lem planlarını yürürlüğe koymuştu. “Paralel devlet” örgütlenmesinin hükümetin isteği üzerine görüşüldüğü son toplantıda da, Bakanlar Kurulu’na iletilmek üzere bir dizi tavsiye kararı alındığı kaydedildi. Bu kapsamda, hükümetin “paralel devlet” olarak hedefe koyduğu Gülen cemaatinin, MGSB’de “ulusal güvenliği tehdit eden” bir yapılanma olarak yer alması bekleniyor. 2000’li yılların başında yürürlükte bulunan MGSB’lerde Gülen cemaati “irticai faaliyet” başlığı altında yer alıyordu. O zaman biz niye buradayız KCK davasından yargılanan avukatlar ise “Bizim yargılanma nedenimiz, örgütleÖcalan arasında bilgi götürüp getirmek. Şimdi Öcalan ile Kandil arasında ilişkiyi milletvekilleri sağlıyor. Peki o zaman biz niye buradayız. Bize yapılan operasyonu sadece cemaat yapmadı. Başbakan ve MİT hepsi birden yaptı. Hükümet buna güvendi. Biz sorgudayken sordukları ile çözüm sürecini yürüten ekibe ulaşmaya çalıştılar. Savcı devletten İmralı’da Öcalan ile görüşen heyetin (devlet tarafından gönderilen) kimlerden oluştuğunu sordu” dedi. Adana’da jandarma değil polis sorumlu Transit yollara ‘MİT TIR’ı’ ayarı ADANA (Cumhuriyet) Adana’da MİT’e ait TIR’ların aranması nedeniyle yaşanan krizin ardından harekete geçen Adana Valiliği, il sınırları içinde kalan transit karayolları üzerindeki jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamını polise devretti. Jandarma, bu bölgede operasyon, denetleme ve aramaya yapması engellendi. Adana’da 19 Ocak’ta MİT’e ait üç TIR’ın patlayıcı madde taşıdığı iddiasıyla savcılık talimatıyla durdurulmasının ardından Adana Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı, Adana Cumhuriyet başsavcı vekilleri Ahmet Karaca ve Mustafa Sırlı ile TIR’ları durduran Adana İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Özkan Çokay görevinden alınmıştı. Yaşanan TIR krizinin ardından valilik, polis ve jandarma sorumluluk alanlarını yeniden belirledi. ceza infaz kurumları tasarısında değişiklik EMİNE KAPLAN Cezaevlerine müdahale birimi sonrasına bırakıldı araca saldırıldı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, MİT’e olağanüstü yetkiler veren yasa önerisini TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerini sürpriz bir şekilde seçim sonrasına bırakma kararı aldı. Buna göre TBMM 3 Mart’tan itibaren seçime kadar ara verecek.TBMM gündeminin yoğunluğu nedeniyle seçim çalışmalarına katılamamaktan şikâyetçi olan AKP’li vekillerin, “Seçim çalışmalarına katılamıyoruz. MİT yasasının seçmen üzerinde de bir karşılığı yok” itirazları erteleme kararında etkili oldu. Başbakanla görüşen AKP grup başkanvekilleri bunun üzerine MİT yasa önerisini yerel seçimlerden sonraya bıraktı. AKP’li Mustafa Elitaş “Seçimden sonraki ilk işlerimizden birisi MİT Kanunu’nu yasalaştırmak olacak” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Urla’da HDP’lilerin seçim kampanyası sırasında gerginlikler yaşanırken Genelkurmay, olaylar sırasında askeri aracın içindeki personelin darp edildiğini duyurdu. Açıklamada “Askeri kamyonet, ikmal malzemesi alımını müteakip, geri dönüşü esnasında, Güzelbahçe’de, yüzleri maskeli 4050 kişilik bir grubun taşlı sopalı saldırısına uğramıştır. Grup, personeli zorla aşağıya indirmeye çalışmıştır. Olayda iki personel yaralanmıştır” denildi. Açıklamada Lice’de jandarma karakolu yeni hizmet binası inşaatında çalışan işçileri taşıyan aracın 20 metre kadar önünde patlama meydana geldiği olayda ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi. MİT yasası seçim GENELKURMAY’DAN URLA AÇIKLAMASI ‘Askeri ANKARA TBMM Adalet Alt Komisyonu’nda, cezaevlerinin dış güvenliğinin jandarmadan alınarak Adalet Bakanlığı’na devredilmesini öngören yasa tasarısında yapılan değişiklikle, isyan, direniş ve firar gibi olaylara müdahale için özel bir birim oluşturulması öngörüldü. Müdürlerden başlayarak cezaevinin doktorlar da dahil olmak üzere tüm çalışanlarının tazminatlarının artırılması benimsendi ancak Maliye Bakanlığı itiraz etti. TBMM Adalet Alt Komisyonu, yasa tasarısını bazı değişiklikler yaparak kabul etti. Tasarıya eklenen düzenlemeler şöyle: Müdahale birimi: Cezaevlerinde isyan, direniş, fi rar, firara teşebbüs veya asayişi bozan benzeri olayların ortaya çıkması halinde ve tehlikeli hükümlülerin nakil işlemlerinde görevlendirilmek üzere iç ve dış güvenlik görevlilerinden oluşturulacak “müdahale birimi” kurulacak. İç ve dış güvenlik görevlilerinin silah kullanma yetkisi olacak. Jandarma aşamalı olarak çekilecek: Jandarmanın yerine cezaevlerinin dış güvenliği için alınacak personel için kadro sayısı 28 binden 34 bine çıkarılacak. Jandarma aşamalı olarak yeni kadroya görevini devredecek. 2014 yılında 4 bin kadro alımı öngörüldü. Kalan kadrolara ise 5 yıllık süreçte aşamalı olarak alımlar yapılacak. Dış güvenlik için alınacak personel jandarma ve Emniyet’in desteğiyle eğitilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle