Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2014 CUMARTESİ 6 HABERLER Uluslararası örgütler tartışmalı internet yasasını eleştiri yağmuruna tuttu Gül yasayı veto etmeli GREENPEACE: Çevre suçları artacak İstanbul Haber Servisi Torba yasa ile kabul edilen internet kanunundaki yeni düzenlemeler temel hakların yanı sıra çevre suçlarına karşı yürütülen kampanyaları da tehdit ediyor. Greenpeace bu yasayla, çevre suçu işleyen şirket ve kurumların, internet üzerinden yürütülen kampanyaları kolayca engelleyebileceği ve ortaya çıkarılan skandalların rahatlıkla karartılabileceği uyarısında bulundu. Greenpeace Online Kampanyalar Sorumlusu Yiğit Erçevik, “Yeni yasayla, çevre suçlarına karşı milyonlarca insanla birlikte yürüttüğümüz kampanyaların geleceği de tehdit ediliyor. Gezi Parkı örneğinde de gördüğümüz gibi Türkiye’de bugün en büyük hak ihlalleri arasında çevre koruma konusu var. Düşüncelerimizi özgürce ifade edemediğimiz bir alanda, çevre hakları için mücadele giderek daha zor hale getiriliyor” dedi. Greenpeace’in ve çevre suçlarına karşı mücadele eden kurumların ifade özgürlüklerinin ve bilgiye erişim hakkının engellenmesinin, uzun vadede çevre suçlarını arttıracağını vurgulayan Erçevik, “Tüm bu nedenlerle, bugüne kadar attığı tweet’lerden internetin sansürlenmesine karşı olduğunu anladığımız Sayın Abdullah Gül’den, bu yasayı onaylamamasını istiyoruz” dedi. Greenpeace’in http://www.greenpeace.org/turkey/tr/hareketegec/internetimedokunma adresi üzerinden başlattığı kampanyaya destek vermek isteyenler, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e taleplerini ileten bir mektubu doğrudan gönderebiliyor. Yasaya karşı bugün saat 19.00’da Cumhurbaşkanı’nın yasayı veto etmesi talebiyle Taksim Meydanı’nda eylem yapılacak. Taksim’de eylem var Dış Haberler Servisi TBMM’den geçen tartışmalı internet yasası AB ve ABD’nin ardından, uluslararası örgütler tarafından da eleştiri yağmuruna tutulurken dış basında sert yorumlar eşliğinde ele alındı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, Türkiye’de internete getirilen yasakların, ifade özgürlüğü konusunda uluslararası standartlara uymadığını söyledi. Psaki, yeni düzenlemeyle ilgili soruya, “Bu yasalar, henüz kabul edilmemiş olan geniş kapsamlı yasaların bir parçası. Biz elbette Türkiye’nin internet kullanımına kısıtlama ve yasaklar getiren mevzuat durumunu izliyoruz. ABD olarak dünya genelinde ifade özgürlüğünü güçlü biçimde savunuyoruz ve savunmayı da sürdüreceğiz” sinde bulundu. Türkiye’deki yeşeklinde yanıt verdi. İnternet ni internet yasasının yolsuzluk düzenlemesi konusunda geskandalı sonrasına denk gelmeçen günlerde AGİT temsilcisi sinin tesadüf olmadığını savutarafından dile getirilen kaynan Dreyer, “Şu anda internette gıları paylaştıklarını da belirskandalla ilgili kritik bilgiler, ten Psaki, “Bu girişimler, ifason derece tayin edici dosyade özgürlüğü konusundaki lar paylaşılıyor. Bu dosya ve uluslararası standartlarla bilgilerin bulunduğu sayfauyumlu değil. Ayrıca, ifade lara erişim engelleniyor. Bu özgürlüğünü, araştırma galaştırıp daha çok hükümetin ellerine da hükümetin, internetin kamuzeteciliği, gazetecilerin kaynaklarının korunmasını, internet bırakacağını kaydetti. “Zaten hükü oyu oluşturma konusunda ne giüzerinden bilgiye erişim ve siyasi met, düşünce ayrılığına ve muhalif bi bir güce sahip olduğunu anlatartışmaları önemli ölçüde etkile görüşlere çok az toleransının oldu dığını ve internet üzerinde kontğunu göstermişti” diyen Gardner, rol kurmaya çalıştığını gösteriyor” me potansiyeline sahip” dedi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, yasanın “bireysel Twitter profille görüşünü dile getirdi. Amerikan New York Times gazeCumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ri” sansürü gibi “hedeflenmiş sanTürkiye’nin zaten kısıtlayıcı olan in sürü kolaylaştıracağı” yorumun tesi, “Yeni adım, ülke içinde gerilimi artırırken Türkiye’nin yurtternet yasasına yapılan bir dizi yeni da bulundu. Sınır Tanımayan Gazeteciler Ör dışındaki imajını lekeliyor” yorudeğişikliği veto etmesi gerektiğini belirtti. Açıklamada, yasanın 2013’teki gütü Basın Sözcüsü Christoph Dre munu yaptı. Haberde, son dönemde protestoların ve son dönemde ortaya yer, yasayı “sansürü genişleten bir internette yer verilen hükümet karşıtı çıkan yolsuzluk skandalının hemen adım” olarak nitelerken “Türkiye’de dinlemelere dikkat çekilirken “Anardından geldiğine işaret edilerek, sansür gelenek halini aldı” eleştiri cak şimdi geniş bir yolsuzluk soruşturması ve sürekli bir mahcup düzenleme savunmaya geçen bir hüedici sızmalarla karşı karşıya olan kümetin eleştirileri susturmak ve sihükümet, internetteki bilgi akıyaseten zararlı olacak her tür malzemını daha agresif biçimde kontmeyi keyfi olarak kısıtlamak için rol etmek amacıyla harekete geçyetkilerini arttırmaya çalışmati” denildi. sı olarak değerlendirildi. ÖrWashington merkezli insan hakları örgütleWall Street Journal gazetegütün kıdemli Türkiye araşrinden Freedom House (Özgürlük Evi) Başkanı Dasi “Türkiye’nin internetteki tırmacısı Emma Sinclair vid Kramer yasaya ilişkin sert eleştirilerini yinelerken Webb de Gül’ün yeni dü Türkiye’de “demokrasiye yönelik tehdidin ciddiyetini ya muhalefeti sınırlama çabaları zenlemeyi veto etmesi vaş kavramakla” suçladığı Obama yönetiminin Türkiye’deki yeni bir şey değil” yorumu“rahatsız edici eğilimi” en üst düzeyinden Türk muhataplara nu yaparken AFP ajansı ingerektiğini söyledi. Uluslararası Af yüksek sesle iletilmesi gerektiğini belirtti. Freedom House’un ternet yasaklarının “alarm Örgütü’nün Türki Avrasya Programları Direktörü Susan Corke ise “ABD’nin Irak verici” olduğunu belirtesavaşından başlayarak Türkiye ile ilişkilere gereğinden fazla ye araştırmacısı And önem verdiğini, AKP hükümetinin gittikçe otoriter eğilim kazanma rek “İfade özgürlüğüne rew Gardner de, ya sını görmezden geldiğini, Gezi olaylarına da ABD yönetiminin ha darbe vurduğu ve otosanın internet üzerin zırlıksız yakalandığını” savundu. ABD’nin önde gelen düşünce ku riterliği artıracağı eleşdeki kontrolü, yargı ruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi’nin Türkiye uzmanı Steven Cook tirileri yapılıyor” ifadeda ABD’nin artık politikasını sertleştirmesini istedi. sini kullandı. denetiminden uzak Seçimler Öncesinde Uyarılar (2) Geçen haftaki yazımda yaklaşan seçimlerle bağlantılı olarak merkez sağ, liberal vb. olası oluşumlarla (daha da somut olarak TÜSİAD’la) ve iktidar partisinin TBMM’deki temsilcileriyle ilgili düşüncelerimi paylaşmıştım. Bu kez MHP konusunda düşündüklerimi özetlemek istiyorum. HHH Günümüzdeki MHP hangi toplumsal sınıf ve tabakaların partisidir? Bu partinin, söylemde kıyasıya eleştirmesine karşın en kritik zamanlarda destekçisi olduğu AKP’yle benzerlikleri ve benzemezlikleri nelerdir? Soldaki parti ve örgütler seçimlerde MHP ile güç birliği yapabilir mi? Ülkenin ve dünyanın değişen koşullarında herhangi bir siyasal örgütün otuz yıl, kırk yıl, yarım yüzyıl önceki gibi, değişmeksizin kalması olası mıdır? Sovyetler Birliği dağıldıktan, Orta Asya ve Kafkasya’daki halklar şu ya da bu ölçüde ulusal bağımsızlık elde ettikten sonra, MHP ideolojisinin omurgasını oluşturan Türkçü, Turancı milliyetçi görüşler ne ölçüde yandaş bulabilir? Bu ve benzer soruların yanıtlarını birbiriyle bağlantıları içinde araştırmak gerekir. Öncelikli soru, bu partinin günümüzde hangi toplumsal sınıf ve tabakaların partisi olduğudur. Bu gibi soruları sormaya ve yanıtlamaya çalışmaksızın MHP’yi soğuk savaş yıllarının, seksenli yıllar öncesinin MHP’si olarak görüp dışlamakta ısrar etmek, solun temel düşünce yöntemi olması gereken irdeleyici düşünceyle bağdaşmaz. HHH MHP’nin kuruluşundaki ideolojik taban günümüzde varlık nedenini yitirmiştir ve bu parti kanımca bu anlamda bir arayış içindedir. HİLMİOĞLU’NA, Buna karşılık, bu partinin ALEMDAROĞLU’NA, seçmenleri arasında, BÜTÜN SİYASAL TUTSAKLARA BİR AN ülkenin bugün karşı karşıya bulunduğu bölünüp ÖNCE ÖZGÜRLÜK! parçalanma tehdidi karşısında derin ve içten kaygı duyan yurtseverlerin, genellikle orta tabakalardan, serbest meslek sahibi, esnaf ve az gelirli memurların küçümsenemeyecek sayılarda bulunduklarını öngörebilmek gerekir. Yine, yurtsever duyarlıklı genç insanlar, lise ve üniversite öğrencileri, çeşitli iş kollarında çalışan az öğrenimli ya da öğrenimsiz gençler arasında çok sayıda sempatizanı bulunması da doğaldır. Sol, bu partiyi şabloncu ve toptancı bir akılla yadsımayıp; orta tabakaları gitgide yoksullaştıran, özellikle de AVM’leriyle küçük esnafı yok eden dizginsiz bir kapitalizme ve ulusal varoluşun düşmanı emperyalizme karşı onu uyarmaya, önümüzdeki seçimlerde ve genel olarak onunla güç birliği yapmanın yollarını bulmaya çalışmalıdır… Yurtseverliğin ırkçı bir milliyetçilik değil, Cumhuriyetin evrensel aydınlanma değerleri temelinde, emperyalizme ve emek sömürüsüne karşı, barışçı, birleştirici bir ulus sevgisi olduğu, bu partinin özellikle genç kuşaklardan seçmen ve sempatizanlarına sabırla anlatılmalıdır… HHH Laik yaşam tarzını, evrensel aydınlanma değerlerini içselleştirmeyen bir MHP, uzak ve yakın geçmişin kanlı, karanlık izlerinden hiçbir zaman kurtulamayacak, AKP karşıtlığı inandırıcı olamayacak, varoluş nedenini olsa olsa bu kez bölücü akımlara karşı, ırkçı, şoven ve böylece de bir başka yönden bölücü söylemlerde bulmaya çalışacaktır… Kapitalist sömürünün ve emperyalizmin karşısında, aydınlanma değerlerini benimsemiş bir MHP ise zaten kaçınılmaz olan bir ideolojik çatışma ve ayrışma sürecinde şoven unsurlardan kendini arındıracak; orta tabakaların, esnaf ve gençliğin bir bölümünün temsilcisi olarak, küçük fakat toplumsal yaşamda söz sahibi bir parti kimliğiyle varlığını sürdürebilecektir… Önümüzdeki seçimler bu anlamda da bir denek taşıdır… HHH Gelecek hafta Kürt siyasal hareketi üzerine düşündüklerimi yazacağım… ABD göz yummasın İP’DEN, ÖcalaN GÖRÜNTÜlERİNDE 2. PERDE Özbey: Erdoğan’a yazdığı mektubun içeriği açıklansın İstanbul Haber Servisi İşCuma (Cemil Bayık) bana göçi Partisi (İP) Genel Başkanvekili re yani fazla politik değil, parHasan Basri Özbey, PKK lideri maklarında oynatırlar, farkınAbdullah Öcalan’ın sorgu göda bile olmaz. Biz devleti tarüntülerinin devamını Varan2 nımadan devlete karşı çıkmaadı ile basınla paylaştı. Özbey, ya yeltendik. Devletin adamı “Apo’nun Tayyip Erdoğan’a olmak da çok büyük bir onuryazdığı mektubun Başbadur. Apo bu değil, iş yapacakan tarafından ya da Apo’nun ğım, hizmetim olacak, milyonavukatları tarafından en kısa larca insanın gücünü ilaç gibi sürede açıklanmasını” istedi. kullanacağız...” Özbey’in dün partisinin il Özbey, ABD eksenli çözüm merkezinde düzenlediği basürecinin son bulduğunu, Kürt sın toplantısınhalkına bu videda, “Varan2” olarla Apo’nun adlı video bave hükümesına izletildi. tin gerçek yüzüÖcalan’ın 1999 nün gösterilmiş yılında Albay olduğunu kayİstanbul Haber ServiHasan Atildederek, “2012 si Öcalan’ın avukatlala Uğur tarayılı eylülünde rı, sorgu kayıtları iddiasıyfından yapılan Öcalan’ın Tayla yayımlanan görüntülesorgusuna ait yip Erdoğan’a rin montaj olduğunu savugörüntülerden nurak İşçi Partisi hakkında yazdığı mekoluşan videoda tubun açıklansuç duyurusunda bulunÖcalan, özetması gerek. O du. Avukatlar, “Video hule şunları anlamektup açıkkuka aykırı bir şekilde eltıyor: “Bu Kürtde edilmiş olup sahtecilik landığı gün göçülük konusuve tahrifat ürünüdür” dedi. rülecek PKK linu halledecederinin hangi ğim. Bizim argörevleri yerikadaşlar devleti ile çok uzak ne getireceği” diye konuştu. düşmüş. Şimdi bunu hemen ladyo montajı’ halletmeliyiz. PKK ile savaşÖte yandan HDP’nin İstanbul mak demek, PKK’nin merkeBüyükşehir Belediye Eşbaşkan zi ile savaşmak demek, devadayı Sırrı Süreyya Önder de leti anlamayanlarla savaşmak seçim çalışmaları için düzenledemektir. Devlet de savaşdiği bir basın toplantısının ardıntı tabii ama ben de PKK ile sadan gazetecilerin sorularını yavaştım. Ve şimdi benim yapanıtladı. Önder, Öcalan’ın sorgu caklarım var, milyonlar var. görüntüleriyle ilgili “Bunun bir Mecnun gibi tapıyorlar. Yalgladyo montajı kurgusu oldunız Osman değil, bütün merğunu düşünüyorum. Zamankez, eğer gerçekten ben olmalama manidar” dedi. sam örgütü terk edebilirler... VETO ÇaĞRISI YaPTIlaR Avukatlarından suç duyurusu STK’lerin de umudu Gül İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, çağdışı olarak nitelediği internete sansür düzenlemesinin kabul edilemeyeceğini vurguladı. Sertel, aynı zamanda aktif bir internet kullanıcısı olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü yasayı veto etmeye çağırdı. Sertel, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi: “Bu yasa siyasi iktidara, internet haberleşmesine doğrudan müdahale yetkisi vermektedir. Böylece iktidarın sansürcü uygulamalarına bir yenisi daha eklenmiştir.” Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, “Geri çekilmiyor ise Cumhurbaşkanımızın veto etmesini bekliyoruz. Böyle bir uygulama dünyanın hiçbir çağdaş hukuk devletinde olmamıştır” dedi. Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri (AADD) Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan da internet kullanımına ilişkin getirilen yasakların haberleşme özgürlüğüne büyük darbe olduğunu belirtti. ‘G