Katalog

11 ŞUBAT 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mahkeme, Taksim Dayanışması üyeleri hakkında ‘Gezi’ iddianamesini savcılığa iade etti 7 ‘Ne suç var ne örgüt’ CANAN COŞKUN Gezi Parkı eylemleri kapsamında Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Ayşe Mücella Yapıcı ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu’nun da aralarında bulunduğu 26 şüpheli hakkında düzenlenen iddianame, gönderildiği İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nce geri çevrildi. Mahkeme, şüphelilere yönelik suçlamaların net olarak belirtilmediğini kaydederek eksikliklerin giderilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Mahkemenin iade gerekçesinde, iddianamede 5 şüphelinin “Organize suç örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan cezalandırıl malarının istendiği anımsatılarak, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) örgüt suçlamasına ilişkin 2 ayrı sevk maddesinin bulunduğu ifade edildi. Bu kapsamda şüphelilere hangi kanundaki hangi suç veya suçları işlemek için örgüt kurdukları veya yönettiklerinin anlaşılamadığı, bu suçtan savunmalarının alınabilmesi amacıyla bu atılı suçlamanın iddianamede açıklanması gerektiğine dikkat çekildi. İade kararında, TCK’nin 76, 77 ve 78. maddelerinde yer alan soykırım ve insanlığa karşı suçları işlemek için örgüt kuran veya yönetenlerin cezalandırılacağının belirtilmesi karşısında, mevcut iddianame kapsamına göre bir kısım şüphelilerin hangi kanundaki hangi suç veya suçları işlemek için örgüt kurdukları veya yönettikleri anlaşılamadığı anlatılarak, şüphelilerin bu suçtan savunmalarının alınabilmesi amacıyla hangi kanundaki hangi suç veya suçları işlemek Al Sana Porno! İnternet sansürünü protesto edenlere “porno lobisi” diyorlar ya... Ben, son dönem sızan telefon konuşmalarından daha pornografik bir şey izlemedim. İnsan dinlemeye utanıyor. İçerik, sadomazo bile sayılabilir. Acı çektirmekten zevk alan telefon tacizcileri mi ararsın, muhatabından hakaret işittikçe sadakati, tutkusu artanlar mı? Ama “kırbaçlanan”ın bu işi zevk aldığı için değil, “büyüklerine” para kazandırmak için yaptığını ve “Beni kullanın” diye iktidar sahiplerine yalvardığını görünce insan, “Oh” deyip keyifleneceği yerde mide bulantısı hissediyor. Asıl o zaman porno lobisine lanet ediyor. HHH Habertürk TV’ye iş görüşmesine giden bir arkadaşım anlatmıştı. Odaya girip son günlerde popüler olan “medya komiseri”nin karşısına oturmuş. Muhatabı ilk soru olarak şunu sormuş: “Namaz kılmayı biliyor musunuz?” Kızcağız bu alakasız soru karşısında şaşkınlık içinde kilitlenmiş, görüşmeyi sürdürememiş. O görüşmede buyurganlığın keyfini süren kibirli yönetici ile telefon kaydındaki ezik yağcı arasındaki farktadır “pornografi”... Otorite karşısında kendini yok edercesine boyun eğmeye, bir utanca ortak olmak için kişiliği ayak altında ezdirmeye de “porno” diyoruz biz... HHH Yalnız değiller elbet... Bu, tanık olduğumuz ne ilk müdahale, ne de son olacak. Başbakan’ın hazzetmediği sağlık haberine imza attığı için, hazrete kurban verilen gazeteci arkadaşlarımız da upuzun bir harcananlar listesinde anılacak. Son 10 yılda medya, Başbakan’ın gözüne girebilmek, ihalelerden pay kapabilmek uğruna kişiliğini berhava eden nice patron/ yönetici gördü: “Bu gazeteye Beyefendi’yi üzecek haber girmeyecek” diye tembihleyen, “Beni affedin” diye Başbakan’ın huzurunda gözyaşı döken patronlardan tutun da, gerçekler ekrana sızmasın diye rejiyi basan, telefon talimatıyla manşet atan yayın yönetmenlerine kadar... HHH Son konuşma kayıtlarında medya komiseri, “Uludere’yi görmedik, Başbakan’ın gözüne girdik” diye övünüyor ya... Bu katliamı görmezden gelmenin utancına ortak çıkmak için birbiriyle yarışan çok medya yöneticisi tanıyoruz biz... Bir kısmı şimdiden malumumuz; bir kısmı yazılıp çizildikçe deşifre olacak. Ama bu son örnekte, detaylarıyla kaydedilmiş, medya tarihine emanet edilmiş, yüz kızartıcı bir teslimiyet belgesiyle karşı karşıyayız. Başbakan’ın gözüne girmeye çalışırken girdikleri yer, yerin dibi... İhalesiz alınmış ve yandaşlık hizmetine koşulmuş medya kuruluşlarının ağır bedeli... Yüce Divan’da bitecek bir yolun suçüstü tutanağı... “Namus fukarası” mı dediniz? Sizin yanınızda Karun kadar zenginiz. örgüt kurdukları anlaşılmıyor’ ‘Niye için örgüt kurdukları veya yönettiklerinin iddianamede açıklanması gerektiği belirtildi. İade kararında şüphelilerin memura mukavemetle suçlandığı belirtilerek bu suçlamaya göre memura karşı cebir veya tehdit kullanılması gerektiği aktarıldı. Soruşturma dosyasında kendisine karşı cebir ve tehdit kullanılan kamu görevlisinin müşteki olarak gösterilmediği, hangi şüphelilerin hangi kamu görevlisine karşı cebir veya tehdit kullandıkları, bu duruma maruz kalanların iddianamede müşteki olarak gösterildiği anlatıldı. İddianamede müşteki olarak yer alan AKP İstanbul İl Başkanlığı ile il başkanlığınca kullanılan araca zarar verildiğinin iddia edildiği ifade edilerek, hangi şüpheli veya şüphelilerin bu araca zarar vermekten dolayı hangi suçtan cezalandırılmalarının istendiğinin de açıklanması gerektiği kaydedildi. Sarısülük davası 7 Nisan’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılamayı başka mahkemenin yapması talebini Adalet Bakanlığı’nın reddetmesinin ardından Ethem Sarısülük davasında yeni duruşma tarihini belirledi. Gezi eylemlerinde Sarısülük’ü vurarak öldürmekten yargılanan polis Ahmet Şahbaz’ın yargılandığı davanın bir sonraki duruşmasının 7 Nisan’da yapılmasına karar verildi. Polis Şahbaz, mahkemenin çekilme kararı alması nedeniyle 4 ay hâkim karşısına çıkmamış olacak. Fularlı kızın kardeşine de soruşturma Gezi eylemleri sırasında taktığı kırmızı fular “sosyalizmin simgesi” kabul edildiği için 127 gün tutuklu kalan genç kızın 16 yaşındaki kardeşi de eylemlere katıldığı için ifade verdi ANTALYA (Cumhuriyet) Gezi eylemleri sırasında taktığı kırmızı fular “sosyalizmin simgesi” kabul edilerek tutuklanan ve 127 gün sonra geçen perşembe günü tahliye edilen Ayşe Deniz Karacagil’in 16 yaşındaki kardeşi E.D.K. hakkında da Gezi eylemlerine katıldığı için soruşturma açıldı. Avukatı Hakan Evcin ile birlikte dün, Antalya adliyesi giden 16 yaşındaki E.D.K., Gezi eylemlerine katıldığı gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı Mustafa Taşan’a ifade verdi. E.D.K’ye MOBESE kayıtlarından çıkarılan 15 kadar fotoğraf gösterildi. Savcı Taşan’ın E.D.K’ye “Fotoğraftaki sen misin, taş attın mı, refüjü söktün mü ve niye yüzüne fular taktın” gibi sorular yönelttiği belirtildi. E.D.K’nin ise “Eylemlere katılarak protesto hakkımı kullandım. Taş atmadım, refüjü sökmedim. Fuları taktım çünkü o sırada polis gaz atmıştı, ondan korunmak için taktım” yanıtını verdiği ifade edildi. Avukat Hakan Evcin, E.D.K. hakkında MOBESE görüntülerinden başka kanıt olmadığını, hakkında dava açılsa bile 18 yaşından küçük olduğu için Çocuk Mahkemesi’nde yargılanacağını belirtti. ERZURUM’DA 8 TAHLİYE DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Diyarbakır il örgütü, geçen yıl polis panzerinin ezmesi sonucu yaşamını yitiren Şahin Öner’in ölüm yıldönümü nedeniyle, Benu Sen Mahallesi’nde anma töreni düzenledi. Yürüyüşe geçen kalabalık grubu dağıtmak isteyen polis, gaz bombaları ve tazyikli su kullandı. Göstericilerin de taşla karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Yaklaşık yarım saat süren kovalamaca sonunda olaylar son buldu. Anmaya polis müdahalesi ‘Mağdur edildik’ Taksim’de sert müdahale Okmeydanı’nda polisin attığı biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu 240 gündür yoğun bakımda tutulan B.E’yi vuran polislerin yakalanması istemiyle Taksim’de basın açıklaması yapmak isteyen gruba polis müdahale etti. Aralarında kadınların da bulunduğu 6 kişi gözaltına alınarak Emniyet’e götürüldü. B.E’yi vuran polislerin yakalanması istemiyle dün Halk Cephesi mensubu 2 kişi Taksim Meydanı’nda “B.E. onurumuzdur” yazılı pankart açarak basın açıklaması yapmak istedi. Çok sayıda sivil polis tarafından önleri kesilen göstericiler, açıklama yapamadan gözaltına alındı. Sorgulanmak üzere polis aracına bindirilen göstericiler “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Diren B.” ve “B.E. onurumuzdur” sloganları attı. Yaklaşık 15 dakika sonra Halk Cepheli 4 kişi daha Taksim Meydanı’na gelerek basın açıklaması yapmak istedi. Bu gruba da müdahale eden polis, 4 kişiyi de gözaltına aldı. Şanlurfa’da olaylı gece ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye getirilişinin 15. yıldönümü nedeniyle örgüt yandaşları, önceki gece Suruç ilçesinde molotofkokteyli ve havai fişeklerle korsan gösteri düzenledi. Polis, gruba basınçlı su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Göstericiler ara sokaklara kaçarak dağıldı. Yurt Haberleri Servisi Gezi Direnişi sırasında 25 Haziran’da Erzincan’da tutuklanan 8 genç Erzurum’da hâkim karşısına çıktı. 7.5 aydır tutuklu olan 8 üniversite öğrencisi eğitimlerinin aksamaması için tahliye edildi. Erzincan’da polis tarafından basılan “Yeni Demokrat Gençlik” bürosunda gözaltına alınan Çetin Kirsiz, Mukamet Çelik, Özcan Kaya, Özgün Kaya, Ali Sağlık, Dağlar Delen, Can Koçak ve Ahmet Doğan tutuklandı. Öğrencilerden Dağlar Delen, “Demokratik hakkımı kullanarak eylemlere katıldım. Gerek şahsım gerekse ailem tutukluluk dönemimde mağdur olduk” dedi. CHP’li Hüseyin Aygün, duruşma çıkışında “Gezi’nin suç olmadığını teyit etmiş oldu. İç barış açısından da çok sevindirici, memnun olduk” diye konuştu. İki kişinin öldüğü roket ve patlayıcı fabrikasında, çalışanlara iş güvenliği eğitimi verilmiş gibi gösterilmiş ZONGULDAK (AA) Partisinin Devrek seçim bürosunun açılışında konuşan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, 30 Mart’ta sadece belediye seçimlerinin yapılmayacağını belirtti. İnce, 17 Aralık’taki yolsuzluk operasyonuna atıfta bulunarak ayakkabı kutularını oylayacaklarını söyledi. İnce, “Yine internette ses kaydı vardı. Başbakan’ın danışmanı diyor ki, ‘Biz TRT’yi niye susturduk. Orada yaşananı görmesinler diye susturduk’ diyor. Bu ülkede orduyu, üniversiteyi, medyayı ve televizyonları susturabilirsin ama CHP’yi asla susturamazsın” dedi. İnce: CHP’yi susturamazsın Patlamada büyük ihmal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – Elmadağ’da bulunan Barutsan’a ait roket ve patlayıcı fabrikasında iki kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamaya ilişkin 7 kişi hakkında açılan davada verilen ifadeler, olaydaki ihmalleri ortaya çıkardı. Bir sanık, iş güvenliği eğitimi konusunda, “Eğitim almadık. Bu eğitim kağıt üzerinde verilmiş gibi gösterilmekte ve çalışanların imzaları alınmaktadır” dedi. Tanık Gökhan Cesur ise patlama sırasında oluşan yangına hortumun delik olması nedeniyle müdahale edemediğini anlattı. Bu ifadelere karşın mahkeme, sanıkların tutuklanması istemini reddetti. MKEK’ye ait Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası’nda, 20 Mart 2013 tarihinde yaşanan patlamada 2 kişi hayatını kaybederken, 2 işçi de yaralandı. Patlamada ihmalleri olduğu gerekçesiyle Roketsan Müdürü İlhan Bozkurt’un da arasında bulunduğu 7 kişi hakkında Ankara’da dava açıldı. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davanın dünkü duruşmasında savunma yapan sanık İlyas Karayel, fabrikada 16 yıldır işçi olduğunu, iş güvenliği ile ilgili herhangi bir eğitim almadığını savundu. Karayel, “Ancak bu eğitim kağıt üzerinde verilmiş gibi gösterilmekte ve çalışanların imzaları alınmaktadır. Pratik bir eğitim verilmemektedir” dedi. Duruşmada, daha sonra tanıklar dinlendi. Tanık Gökhan Cesur, avukatların “İş sağlığı ve güvenliği eğitimini yeterince aldınız mı?” sorusuna Cesur, “Fiili bir eğitim verilmesi söz konusu değil. İşçilerden, bu eğitimi aldıklarına dair belgelerin imzalanması istenir. İmzalamak istemeyen işçilere, gece vardiyası yazılır ve sabah saat 08.00’de ceza olsun diye eğitim alması istenir” yanıtını verdi. Tanık Önder Şengül de patlamanın ardından çıkan yangını söndürmek istediklerini, ancak hortumun kısa ve delik olması nedeniyle bunu gerçekleştiremediklerini söyledi. Müşteki avukatı Osman Salman, fabrikada yangının meydana gelmesini engellemek için herhangi bir önlem alınmadığını, yangın söndürme cihazlarının yetersiz çalıştığını savundu. Sanıkların tutuksuz yargılanmasının devamına karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Bir porno hikâyesi daha Digitürk ihalesini yakından izleyenler iyi biliyor. Bu bereketli kanalın ihalesine, Başbakan’a yakınlığıyla bilinen bir işadamı giriyor. Ama kanalın taliplileri arasında, Başbakan’a yakınlığıyla bilinen bir başka işadamı var. O işadamı, hemen bizim medyadaki “Hükümet komiseri”ni devreye sokuyor. “Komiser”, önce rakip işadamını ihaleden çekilmeye iknaya çalışıyor. Tutmayınca, Suudi ortağı olan muhafazakâr işadamı için grubun medya sitesinde şu haberi yayımlatıyor: “Suudiler erotik yayıncılığa mı giriyor?” Bu haberin yanındaki fotoğrafta işadamı, bir porno starıyla yan yana görünüyor. İşadamının suç duyurusu hâlâ savcılıkta... Şantajcılar, Digitürk için kuyrukta... “Porno lobisi” lafı hafif kalır... “Porno mafyası” desek? ‘Yangın hortumu delikti’ Greif işçilerinden fabrika işgali DİSK’in 47’nci yılı Vali ‘gavat’ dedi, coşkuyla kutlanıyor dava yurttaşa açıldı İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) 47. yıldönümü, 13 Şubat Perşembe günü, Şişli Kültür Merkezi’nde, saat 18.00’de düzenlenecek etkinliklerle kutlanacak. Türkiye’nin yetiştirdiği önemli iktisatçılardan Prof. Dr. Korkut Boratav’a “Emek Onur Ödülü”nün verileceği etkinlikte Kardeş Türküler konser verecek. DİSK’in 47. Yılı Afiş ve Fotoğraf Sergisi’nin açılışı yapılacak. DİSK, işçilerin tabandan gelen mücadeleleri sonucunda 13 Şubat 1967 tarihinde Türkİş’ten ayrılan sendikalar tarafından kuruldu. 1970’lerde örgütlenen, 1516 Haziran direnişi, 1 Mayıs’lar, DGM direnişi, 16 Mart faşizmine karşı gerçekleştirilen ihtar eylemi ve demokrasi mitingleri nedeniyle her zaman hedefte oldu. DİSK Genel Başkan Kemal Türkler bir suikast ile öldürüldü. 1 Mayıs 1977 mitingi kontrgerillanın saldırısına uğradı, 37 kişi yaşamını yitirdi. 12 Eylül askeri darbesi sonrası yöneticileri hapishanelere atıldı, öldürüldü, faaliyetleri yasaklandı ve mallarına el konuldu. DİSK’in 261 yöneticisi ve 3 uzmanı cunta mahkemelerinde toplam 2053 yıl hapis cezası aldı. 1991’de mahkemenin kararının bozulması ve beraata karar verilmesinin ardından 1992’de, DİSK’in faaliyetleri yeniden başladı. O tarihten bugüne dek emek ve demokrasi mücadelesini büyüten DİSK, 18 işkolundaki 19 sendikasıyla mücadelesini sürdürüyor. SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Adana Atatürk Parkı’nda düzenlenen 10 Kasım Atatürk’ü anma töreninde AKP ve Başbakan Tayyip Erdoğan adına slogan atan bir grup, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’u yuhalayıp “AKP’li Vali istemiyoruz” diye bağırdı. Bu sırada kalabalıktan, “Allah belanı versin” sesi duyuldu. Vali Coş’un, “Allah belanı versin diyen o gavatı al” diyerek polislere talimat vermesi üzerine yurttaşlarla polis arasında arbede çıktı. Gerginliğin ardından hükümet ve Vali Coş aleyhine slogan attıkları iddia edilen 9 kişiye, Kabahatler Kanunu’na göre 186’şar lira para cezası kesildi. Coş’un şikayeti üzerine olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında polisin çektiği görüntülerin çözümü yapıldı ve Vali Coş’a hakaret ettiği öne sürülen 23 yaşındaki Onur K. hakkında “hakaret ve tehdit” suçlamasıyla 4 yıl, 21 yaşındaki Sezer Z., hakkında da 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle ididianame hazırlandı. Hazırlanan iddianameyi Adana 8. Sulh Ceza Mahkemesi kabul etti. İstanbul Haber Servisi EsenyurtHadımköy ve ÜmraniyeDudullu’da kurulu Greif (Sunjüt) çuval fabrikasında çalışan 1500 işçi, DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası’nda örgütlenmelerinden sonra patronları tarafından baskı yapıldığı gerekçesiyle eylem başlattı. Dün fabrikayı işgal ederek direniş başlatan işçiler adına yapılan açıklamada, “Bizler çözümü ayakkabı kutularında da tahta sandıklarda da aramıyoruz. Kimseden sadaka istemiyoruz. Biz emeğimiz çalınmasın istiyoruz, bizler ücretli kölelik düzeni son bulsun istiyoruz” denildi. Ergenekon ve Dink davalarına yeni savcı İstanbul Haber Servisi Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından görev yeri değiştirilen Savcı Muammer Akkaş’ın yürüttüğü soruşturma dosyaları Savcı Murat İnam’a verildi. Savcı Akkaş’ın yürüttüğü soruşturmalar arasında “Hrant Dink cinayeti” ve “Ergenekon” soruşturmaları da bulunuyor. HSYK tarafından özel yetkileri kaldırılarak Tekirdağ’a gönderilen Savcı Muammer Akkaş, 3 yıldır yürüttüğü Hrant Dink cinayeti soruşturmasına yönelik “Operasyon aşamasına gelmiştik, elimden çıktı” demişti.