08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2014 PAZARTESİ 8 HABERLER Hatay’da ‘devlet sırrı’ gerekçesiyle savcının engellendiği olaya İçişleri GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada Bakanı, Adalet Bakanı Müsteşarı, MİT Hukuk Müşaviri de dahil olmuş gerçekleştireceği toplumsal uzlaşmaya TIR’ı böyle aratmadılar ALİCAN ULUDAĞ NKARA Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde durdurulan, ancak MİT A görevlilerinin “devlet sırrı” gerekçesiyle aratmadığı TIR olayına İçişleri Bakanı Efkan Ala ile birlikte, Adalet Bakanı Müsteşarı, MİT Hukuk Müşaviri’nin de müdahil olduğu ortaya çıktı. TIR’ı aratmayan yetkililer hakkında HSYK’ye suç duyurusunda bulunan Adana Başsavcılığı’nın dilekçesinde, savcı Özcan Şişman’ın sinema filmini aratmayan olay sırasında yaşadığı zor durum da ayrıntısıyla anlatıldı. Suriye’deki El Kaide militanlarına silah götürüldüğü iddiasıyla Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde 1 Ocak günü durdurulan TIR’a ilişkin savcı ile yürütme arasında yaşanan kriz HSYK’ye taşındı. Terör suçlarına bakmakla görevli Adana Başsavcı Vekilliği, MİT’çilerin “devlet sırrı” diyerek aratmadığı TIR olayına karıştıkları gerekçesiyle Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Osman Eker, Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, Hatay Başsavcısı Bestami Tezcan, İl Emniyet Müdürü Ragıp Savaş, İl Jandarma Komutanı Albay Hasan Koçyiğit hakkında HSYK’ye suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, bu yetkililerin “suç delillerini gizleme, suçluyu kayırma, görevi kötüye kullanma ve gizliliği ihlal” suçlarını işledikleri belirtildi. Adana Savcısı Aziz Takcı tarafından hazırlanan dilekçede, olayın tüm ayrıntıları şöyle yer aldı: Jandarma “silah yüklü” ihbarı üzerine 7 TIR’ı durdurarak arama yapmak istedi. Jandarma, TIR’da yüklü konteynırları olay yerinden götürmek isterken polisle karşı karşıya geldi. Yaşanan gerginlikte “bir el” devreye girdi ve TIR’lar Hatay’a hareket etti. MİT Hukuk Müşaviri aramış nu iddia etti, resmi kimlik belgesi veya görev yazısı ibraz etmedi. Kırıkhan Başsavcısı ve nöbetçi savcı, olay yerinde olduğu halde kolluk görevlilerine arama yaptırılmadı. Bunun üzerine Adana Savcısı Özcan Şişman, Emniyet görevlileriyle olay yerine gitti. MİT Hukuk Dairesi’nde yetkili olduğunu belirten Ulvi Canikli isimli kişi, Şişman’ı arayarak “TIR’ın kendilerine ait olduğunu, MİT Kanunu’na göre soruşturma izni olmadan arama yapılamayacağını” belirterek aramaya engel olmaya çalıştı. Şişman, kendisine “....araçta silah sevkıyatı yapıldığına dair iddia var. MİT görevlilerinin silah taşıma gibi bir görevi olamaz. Silah taşıma devlet sırrı olamaz. Bu konuda ısrar ediyorsanız tutanak tutarım, sizinli ilgili de soruşturmaya müdahale etmekten işlem yaparım” şeklinde uyarıda bulundu. Ocak’ta ihbara konu TIR, Kırıkhan Trafik Şubesi ekiplerince dur1 duruldu. TIR’da ve öncü araçta bulunan bazı kişiler, MİT personeli olduklarını, araçtaki malzemenin devlet sırrı niteliğinde olduğu Bakandan ‘çekilin’ talimatı nusunda Hatay İl Jandarma Komutanı, Emniyet Müdürü, Vali ve Jandarma Komutanlığı Kurmay Başkanı tarafından baskı yapıldı. İçişleri Bakanı’nın (Efkan Ala) arama noktasındaki tüm jandarma ve Emniyet unsurlarının olay yerinden ayrılması yönünde talimat verdiği söylendi. u sırada Kırıkhan Başsavcısı Yaşar Kavalcıoğlu, İlçe Jandarma B Komutanı Yüzbaşı Kubilay Ayvaz ve Hatay TEM Şube Müdür Vekili Eyüp Karaçoban’a yönelik olarak aramanın yapılmaması ko Yetmedi müsteşar da aradı lay yerinden sorumlu ilçe komutanını telefonla arayan İl Alay Komutanı, MİT görevlilerinin serbest bırakılması talimatını verdi. Bunun üzerine Yüzbaşı Ayvaz, konunun adli olduğu, geri çekme emrini yerine getirmeyeceğini bildirdi. Görevlilerin tüm çabalarına rağmen MİT’çiler, aracı olay yerinden alıp 23 km. kadar götürdü. Savcı Şişman’ın talimatı üzerine araç tekrar durduruldu. Adana’da bir kriz daha SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Adana’da kaçak silah ve mühimmat taşıdığı ihbarı alan jandarma ekipleri, Tarsus AdanaGaziantep (TAG) Otoyolu’nun Ceyhan Sirkeli Gişeleri yakınlarında durdurduğu 3 TIR’da arama yaptı. Bu olayın ardından 4 TIR’ı daha bölgede yakın yerlerde durduran jandarma ekipleri, TIR’lara yüklenmiş her biri 12.5 ton ağırlığındaki 6 küçük konteynırı bir çekici aracıyla olay yerinden götürmek isterken, devreye giren polisle tartışma yaşadı. Bir süre devam eden gerginliğin ardından nereden geldiği henüz belirlenemeyen bir emirle 7 TIR’ın Hatay yönüne hareket ettiği belirlendi. Adana Valiliği ise, arama yapılan TIR’ların MİT’e ait olduğunu belirterek “3 araçta Cumhuriyet Savcılığının talimatı ile yapılan kontrollerde, Milli İstihbarat Teşkilatının rutin görevlerini ifa eden personelin bulunduğu anlaşılmıştır. Söz konusu personel gerekli incelemeyi müteakip rutin görevlerini ifa etmek üzere kontrol noktasından ayrılmışlardır” açıklamasını yaptı. TAG Otoyolu’nun Sirkeli Gişeleri’nde ihbar üzerine önlem alan yaklaşık 500 kişilik jandarma ekibi 3 TIR’ı durdurarak arama başlattı. TIR’ların üzerlerindeki büyük sandıklarda roket atar ve füze başlıkları ile mühimmat olduğu yolundaki ilk bilgilere ulaşılmasının ardından, 2 saat sonra bu kez de TAG Otoyolu’nu Adana Havaalanı’na bağlayan Öğretmenler Bulvarı’nda bir TIR daha durdurularak aranmaya başladı. Bölgede silah yüklü olarak başka TIR’ların da geçiş yapacağı ihbarı üzerinde duran jandarmanın bir çok noktaya kaydırdığı operasyonda aranan ve durdurulan TIR sayısının 7 olduğu öğrenildi. İhbarı değerlendiren jardarmanın TIR’ları aramadan önce bir dizi güvenlik önlemine başvurduğu, olayın diğer TIR’lar ve bunları yönlendirenler tarafından MİT’İN KONTROLÜNDEKİ TIR’LAR ARANAMADI O Ankara’dan MİT ekibi geldi dan uzaklaştıramadı. Olay yerine adının Yener olduğunu belirten MİT Daire Başkanı ve yanında birkaç MİT görevlisi olduğunu söyleyen kişiler geldi, “MİT Kanunu’na göre arama yapılamayacağını, araçtaki malzemenin devlet sırrı kapsamında olduğunu” belirtti. Savcı tarafından Kırıkhan Emniyet Müdürü telefonla aranıp takviye istendi. Buna rağmen talimat yerine getirilmedi. İT’çiler, savcı Özcan Şişman’a da arama yaptırmamak M için direndi. Aracın arka kapısının önünde 56 kişi sıralandı. Talimata rağmen Emniyet görevlileri, MİT’çileri aracın yanın Olay yerinde görevden alma B duyulmaması için herhangi bir patlama olayına karşı sinyal kesici Jammer kullandığı ileri sürüldü. Brandaları açılan TIR’ların ilk incelemesinin ardından 3 şoför, kelepçelenerek gözaltına alındı. TIR’lar detaylı aramadan geçirilmek üzere otoyol gişelerinden daha güvenli bölgeye götürüldü. Çok sayıda jandarmanın güvenlik önlemi aldığı aramada TIR’lardan 2’sinde mühimmat bulunduğu öğrenildi. 500 jandarmanın katıldığı ve Cumhuriyet Savcısı’nın talimatıyla yapıldığı belirtilen operasyona önce olay yerine gelen polis müdahale etti. Aralarında Emniyet Müdürü ve amiri düzeyinde yetkililerin olduğu polislerin, bir süre jandarma ile tartıştıkları bu arada MİT görevlisi oldukları savlanan bazı kişilerin de olaya müdahale etmeye çalıştığı, TIR’ların bırakılması için Jandarma ve savcıya baskı yaptığı iddialar arasında yer alırken, nereden geldiği belirlenemeyen bir emirle 7 TIR’ın da Hatay yönüne doğru yollarına devam ettikleri belirlendi. Bu arada, TIR’lardan görüntü almak için bölgeye giden gazetecilerden AA Ceyhan muhabiri Yusuf Tuner, DHA Muhabiri Ceyhun Özer ve CRT Kameramanı Berat Özer’in gözaltına alındığı, ancak bir süre sonra bırakıldıkları bu arada, kamera ve fotoğraf makinalarındaki hafıza kartlarına el konulduğu öğrenildi. Adana’da daha önce de 1 TIR ve 2 otobüste mühimmat ele geçirilmişti. Hatay’da da bir TIR savcılık kararı ile aranmak istenmiş, ancak MİT’e ait olduğu belirtilerek aranmasına engel olunmuştu. Bu da tartışmalara neden olmuş, TIR’ın aranmasını isteyen savcı başka göreve atanmıştı. Adana’nın son günlerde bu tür olaylarla gündeme gelmesi, olayları yakından izleyen özellikle siyasiler tarafından, “Adana yol geçen hanı mı? İsteyen istediği şekilde silah dolusu araçları rahatlıkla Suriye’ye, Irak’a götürebiliyor” şeklinde yorumlara yol açmıştı. dayalı bir iktidar projesi ile aşılabilir. Durmuş saati tamir etmek için söken acemi, yeniden birleştirirken parça artırınca, pişkince söylenir: “Demek ki bunlar fazlalıkmış...” Saatin çalışmadığını görünce yeniden sökertakar. Biraz daha fazla parça artırır... AKP’nin devlet kurumlarıyla oynadığı oyun bu örneğe benziyor. Toplumun da, yeniden yapılanmasını, 21. yüzyıla uyarlanmasını istediği kurumların temelleriyle oynayan AKP, işleri daha kötü hale getirdi. Şimdi düzeltmek için yeniden oynuyor! Eskiden devletin bir derini bir de sığı vardı. Şimdi paralelden eşkenara kadar her türlüsü mevcut! Toplumdaki parçalanmışlık da yakın tarihimizdeki tüm örneklerini katlayacak boyutta. Klasik sağsol, AleviSünni, TürkKürt ayrımcılığından öte, ne pahasına olursa olsun iktidar gücünü elden bırakmamaya dayalı bir hırsın yarattığı parçalanmışlıklar var. Öyle ki, iktidar koalisyonu ve anketçileri hangi gerilimin kaç puan oy getireceğini hesaplayıp ona göre söylem geliştirmeyi ciddi bir siyaset yöntemi sayıyor. HHH Böyle bir ortamda CHP, ayaklarını yere sağlam basıp hem kendi sağına hem kendi soluna dengeli biçimde kollarını açarak ciddi bir çekim merkezi olma fırsatı yakaladı. Pek çok kesimde açık bir dille ifade edilmese bile toplumun en alt katlarından en üstüne kadar geniş bir yelpazede şu soru soruluyor: Bu ülkeyi yönetecek başka bir parti yok mu? Bu soruya “ben varım” demeye aday en güçlü parti CHP’dir. Toplumun böyle bir soru sormasının başlıca nedeni girişte vurguladığımız olumsuzlukların yanı sıra ayakkabı kutusuyla sembolize edilen yolsuzluk soruşturmaları. Ayakkabı kutusu öylesine yer etmiş ki, esprileri, fıkraları üretilmiş, dilden dile yayılıyor. Gelinen noktada CHP’nin, oluşan kaos ortamını, iktidarın yarattığı parçalanmışlıkları çok başarılı biçimde dile getirmesi görevini yaptığı anlamına gelmiyor. Tümü olmasa da halkın önemli dilimi olanların farkında. Öteki yarısının da farkında olması için CHP’nin “saptamalar” yapmanın yanında hatta ondan çok “çözümleri” öne çıkarması gerekiyor. HHH Ne kadar çok bilgi sahibi olursanız olun anlattıklarınız karşınızdakinin anladığı kadardır. CHP’nin de bizim çözümlerimiz çok net ve hep söylüyoruz demesi yetmiyor. Toplumu buna inandırması gerekiyor. Bu çözümleri anlatacak özgür medya ortamının çok kısıtlı olduğu da bir gerçek. Buna karşın CHP’nin sosyal demokrat özünü daha da geliştirerek herkesi kucaklayan bir merkez parti konumunda olması, toplumun karşısına muhalefetten öte iktidar seçeneği olarak çıkması mümkün. Çünkü toplumda böyle bir açlık ortaya çıktı. Çıkmamış olsaydı, işi daha zordu. Merkez parti toparlayıcılığına ulaşmak sadece partinin daha sağından ve solundan kişileri içine katmasıyla olmaz. Kendi sosyal demokrat zeminini güçlü ve etkin kılması gerekli. Aksi halde dışarıdan katılım öne çıkar ve partinin özünü etkiler. CHP’nin, tüm farklılaştırmaların özüne insanı ve özgürlükleri koyarak merkezin ve herkesin partisi olması Türkiye’yi bugünkü iktidardan, iktidar koalisyonunu da birbirinden kurtaracaktır. ‘Yolgeçen hanı mı?’ u sırada Hatay TEM Şube Müdür Vekili’ni arayan İl Emniyet Müdürü, “Hatay Valisi’nin olay yerinde bulunan tüm TEM görevlilerini yazılı emir vererek görevden aldığını, olay yerinde bulunma yetkilerinin bulunmadığını, Hatay’a geri dönmeleri talimatı verdiğini” açıkladı. Çok tedirgin olan TEM Şube Müdür Vekili ve diğer görevliler, olay yerini terk etti. Bu arada MİT’çilerin sayısı 10’un üzerine çıktı. Yürütme makamlarının talimatıyla adli kolluk görevlilerinin tamamının çekilmesi üzerine arama yapılamadı. Savcının izni olmadan TIR, MİT görevlileri tarafından Reyhanlı’ya doğru uzaklaştırıldı. Emniyet trafik ekibi, trafik kazası var gerekçesiyle yolu trafiğe kapattı ve bu şekilde TIR’ın takibini engelledi. MMO’da demokrat mühendisler kazandı İstanbul Haber Servisi TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) İstanbul Şubesi yönetimini, yeniden Demokrat Makina Mühendisleri kazandı. Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu’nda önceki gün başlayan TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi genel kurulu dün akşam seçimle birlikte sonuçlandı. Seçimde, Demokrat Makina Mühendisleri Grubu’nun adayı Zeki Arslan, Meslekte Birlik Grubu’nun adayı Gürkan Özensoy, Değişim Grubu’nun adayı Doç. Dr. Metin Gümüş’ün listeleri yarıştı. Tarihindeki en yüksek katılımın yaşandığı seçimi Demokrat Makina Mühendisleri 3 bin 100 oy alarak kazanırken, Meslekte Birlik listesi 290 ve Değişim listesi 544 oy aldı. Şoförlere kelepçe Bombardımanda kurtulan Servet Encü’nün de arasında olduğu 7 kişi gözaltında Uludere’de şafak baskını ŞIRNAK/ANKARA (Cumhuriyet) Şırnak’ın Uludere ilçesinde 28 Aralık 2011 günü savaş uçaklarının bombalaması sonucu 34 kişinin yaşamını yitirdiği Gülyazı ile Ortasu köylerinde dün sabah saat 05.00 sıralarında askerler tarafından ev baskınları yapıldı. Gözaltına alınanlar arasında katliamdan yaralı kurtulanlar ve yakınlarını kaybedenler de var. Çok sayıda zırhlı araç eşliğinde gerçekleşen aramalarda bombardımandan kurtulan Servet Encü’nün de aralarında bulunduğu 7 kişi gözaltına alındı. Gülyazı Taktik Alay Komutanlığı’na bağlı çok sayıda asker, dün saat 04.00 sıralarında Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Gülyazı ile Ortasu köylerinde operasyon düzenledi. Çarşamba günü “güvenlik yolu” kurmak amacıyla TürkiyeIrak sınır hattına tel örgü çekilmesini protesto için yapılan gösteride çıkan ve bazı askeri araçlar ile silahların tahrip edildiği, askerin açtığı ateş sonucu iki kişinin ağır yaralandığı olay nedeniyle, iki köyde çok sayıda ev arandı. Aramanın protesto eylemi sırasında bir askere ait silahın kaybolması nedeniyle yapıldığı da iddia edildi. Baskın sonucunda askerlerin, Kerem Enc’i gözaltına almak istemesine karşı çıkan oğlu Yılmaz Enc de gözaltına aldı. Köylüler askerlere tepki gösterirken, arama işlemi yaklaşık 4 saat sürdü. Köylüler, gözaltına alınan kişilere kötü muamele yapıldığını ileri sürerken, ev aramalarını değerlendiren Veli Encü, “Şu an Roboskililer 12 Eylül’ü yaşamakta” dedi. Veli Encü, Servet Encü’nün eşiyle konuştuğunu belirterek, “Eşimi döverek götürdüler” dediğini aktardı. Ferhat Encü de, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “70 kişilik bir gözaltı listesinden bahsediliyor. İki köyde bulunan insanlar tedirgin” dedi. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan Twitter’daki hesabından, saat 04.00’te toplu arama emrini askere kimin verdiğini sorarak “Savcılık mı, valilik mi, yoksa paralel iş mi? Açıklayın. Roboski halkı çocukları dokunulabilir, bakan çocukları dokunulmaz, bu nasıl zihniyet” diye yazdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da yaptığı yazılı açıklamada, “Dink’i katledilişinin 7. yıldönümünde hasretle andığımız günün sabahında, bir başka katliam yerinde UludereRoboski’de başlatılan operasyon, hukuksuzluğun sistematik bir iktidar politikası haline geldiğini yeniden göstermiştir” dedi. Sınırda çatışma Haber Merkezi Genelkurmay Başkanlığı, Suriye sınırında kaçakçılarla girilen çatışmada, bir tankerin alev alarak yandığını açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, TürkiyeSuriye hududunda, Antakya Şehit Çavuş M. Özeker Hudut Karakol Komutanlığı sorumluluk sahasında, akaryakıt yüklü bir tankerin sınıra yaklaştığının görüldüğü kaydedildi. Araca “dur” ikazında bulunulduğu vurgulanarak şöyle denildi: “Ancak kaçakçıların bulunduğu araç, ‘dur’ ikazına uymamış, sınırı yasadışı geçmeye teşebbüs ederek hızla Hudut hattına yaklaşmış ve hudut personelinin üzerine ateş açılmıştır. Açılan bu ateşe karşılık verilmiş ve Suriye tarafında bulunan ve içinde akaryakıt olan 12 tonluk bir tanker alev alarak yanmıştır. Araçta bulunan iki kaçakçı şahıs, geldikleri istikamete doğru kaçmışlardır” denildi. ‘Güçlü kadın’ için harekete geçti İstanbul Haber Servisi CHP Sarıyer Belediyesi Başkan aday adayı Betül İstanbullu, Sarıyer’e kadın gözüyle bakacaklarını belirterek “Kadınlarımıza her alanda fırsat eşitliği sağlamak çağdaş demokratik Cumhuriyetimizin en önemli koşuludur. Bunu gerçekleştirmek için de yerel yönetimlerin seferber edilmesi gerekmektedir” dedi. Kadınlara yönelik sosyal sorumluluk çalışmalarıyla öne çıkan İstanbullu, uzun yıllar belediyelerde çeBetül İstanbullu şitli görevlerde çalıştı. Sarıyer’de yayın yapan yerel bir gazete tarafından “Yılın En İyi Kadın Siyasetçisi” seçilen İstanbullu, kadın sorununun bir demokrasi, insan hakları ve eğitim sorunu olduğunu belirtti. Bu nedenle “Güçlü Kadın Güçlü Sarıyer” projesi başlattıklarını anlatan İstanbullu, “Başlatacağımız ‘Güçlü Kadın Güçlü Toplum’ hareketi diğer yerel yönetimleri cesaretlendirecektir. Sarıyer marka ilçe olacak. Kentsel dönüşümde de ilçenin ciddi sorunu ve çözümü de var. Kimseyi yerinden etmeden hep beraber çözüm bulacağız” diye konuştu. Köylüler arama sırasında evlerin darmadağın edildiğini söyledi. 7 kişinin gözaltına alınması sırasında çok sayıda kişinin darp edildiği belirtildi. (Fotoğraf: DHA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle