Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2014 PAZARTESİ 4 HABERLER Yoksul halkın soyulduğunu söyleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu yurttaşa çok iş düştüğünü belirtti ‘Ülke kirlilikten arınmalı’ İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sütlüce’de Seçim İşleri Üst Kurulu toplantısından ayrılırken atama bekleyen bir grup öğretmen adayının seslenmesi üzerine taleplerini dinledi. Öğretmen adayları, şubat ayında 10 bin atama yapılacağını belirterek, bunun 40 bin olmasını istedi. Erdoğan ise “Bütçe şartları ve ihtiyaçlar doğrultusunda bu mümkün değil, Şubatta 10 bin atama yapılacak, Haziran ayında yeni atamalar olacak” dedi. Sürüleşme… Sürüleşme bütün canlılarda içgüdülerin yönlendirmesidir. Korunma ve beslenme içgüdüleri bir koyun sürüsünün kolayca yönetilmesini sağlar. İşini bilen bir çoban ile iki sürü köpeği büyük bir sürüyü otlamaya götürür, ağılına geri getirir. Koyun sürüsü sürübaşı denilen bir koçun peşine takılıp hiç düşünmeden her yere gidebilir. Kuş sürüleri birbirine yol gösterir, birlikte uçarlar, birlikte göç ederler. Ama kartal, sürü kuşu değildir. O tek başına avlanır, kendini korur, yuvasını yükseklere kurar ve çevreye meydan okur. İçgüdülerine teslim olmuş insan toplulukları da sürüleşir. Korunma ve beslenme içgüdüleri insan topluluklarını da birbirinden güç almaya yöneltir, birlikte kaderlerine razı bir yaşam sürerler. Bu içgüdülere eşlik eden “korku” ve “öfke” duyguları da insan topluluklarını sürüleştirir. Sürüleşen insan toplulukları kendilerine “kutsal lider” bulur, “kutsal hedefler” koyar, “kutsal yol”da yürürler. Almanya’nın Goethe ve Schiller okuyan, Beethoven ve Wagner dinleyen halkı bu içgüdülerle, öfke ve korkularla kendi Führer’lerini yaratmış, peşinden gitmiş, uçuruma kadar sadık kalmıştır. Rönesansın beşiği olan İtalya’da toplum Benito Mussolini’yi Duçe yapmış, yenilgiye kadar peşinden gitmiştir. W. Lederer’in “This Sheep Nation” kitabının kapağını görüp kızmıştım. Gene bir yabancı bizi kötülüyor diye üzülürken kitabı alıp yazarın Amerikan toplumunu koyun sürüsüne benzettiğini anlayınca duralamıştım. Lederer, TV karşısında alıklaşan Amerikan toplumunu anlatıyordu. Şimdi üzülerek bizim toplumumuzun da sürüleştirildiğini görüyorum. Neden mi? HHH Şimdi, bütün olan bitenler hepimizin gözü önünde olup bitiyor. Ergenekon ve Balyoz davaları başlayıp yürürken sahte kanıtlardan, seçilmiş gizli tanıklardan söz edildi, CD’lerin sonradan yazıldığı çeşitli yerlerden kanıtlandı. Sonuç mahkumiyetlerle bitti. Bütün bu süreçte ülkeyi yönetenler ne dedi? “Yargıya müdahale edilemez, sonuç beklenmelidir.” Daha da öteye gidildi, Başbakan “Ben bu davanın savcısıyım” dedi. Sonra ne oldu? 17 Aralık’ta “yolsuzluk ve rüşvet” soruşturması başladı, bakan oğulları tutuklandı, bakanlar suçlandı. Aynı yöneticiler bu kez “yargının hükümet aleyhine darbe yapmak için kullanıldığını” öne sürerek poliste ve yargıda büyük değişiklikler yaptılar. Bunu herkes görüyor, herkes neyin ne olduğunu biliyor, fakat sorumluluk üstleniyor mu? Hayır. Bu ülkede hukuk fakülteleri yok mu? Bu fakültelerin öğretim üyeleri yok mu? Hukuk dersleri verilmiyor mu? Peki, oralarda ne anlatılıyor? Bu olanlar için bir şey söyleniyor mu? Toplum, okumuşuyla okumamışıyla, zenginiyle, fakiriyle bütün bu olup bitenleri görmezden, duymazdan geliyorsa o toplum “sürüleşmiş” olmuyor mu? Oluyor. Neden? Aptal olduğundan mı? Hayır. Hiç değil. Ben Aziz Nesin’e katılmıyorum. İnsanımız hiç aptal değil. Sadece bu olaylara karışıp da başını derde sokmak istemediğinden görmemiş, duymamış gibi yapıyor. İnsanımız akıllı olmaktan çok kurnaz olmayı seçtiği için böyle oluyor. Kurnaz, kendi çıkarını kısa vadeli düşünüp uzun vadede kârlı çıkmayı hedefler. Akıllı ise çıkarını uzun vadede düşünüp kısa vadede risk alır. Kurnaz, sorumluluğu başkasına yükleyip sonuçlarından yararlanmayı hedefler. Akıllı, sorumluluğu alır, başkasının yararlanmasını doğal karşılar. Onun için akıllı insanlar uzun vadeli başarılar kazanırlar, sürü olmazlar, sürü yönetmeyi bilirler. Kurnazlar, sürünün içinde görünmeden yürüyüp kişisel çıkarlarını kollarlar. Akıllı insanlar bilinç grubundadır. Kurnazlar ise içgüdü kümesinde yaşarlar. Ne demişler: “Her toplum layık olduğu idareye kavuşur.” Disrael’in bilgece sözüdür... Öğretmenler sordu, Erdoğan ‘bütçe yok’ dedi COŞKUN YAMAN (Fotoğraflar: DHA, AA) Emniyet’ten savcı Öz’e suç duyurusu İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyet Müdürlüğü, 17 Aralık’taki “yolsuzluk ve rüşvet” operasyonunun ardından Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne giden savcı Zekeriya Öz hakkında “tehdit” ve “gizliliği ihlal” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’ne geçici görevle atanan Öz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olduğu dönemde operasyonun koordinesiyle görevliyken 17 Aralık operasyonundan sonra 19 Aralık’ta İstanbul Emniyeti’nin Vatan Caddesi’deki yerleşkesinde Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğü’ne gitmişti. Öz’ün, “Bir şüphelinin sorgusunda ortaya çıkan sıkıntı üzerine Emniyet’e çağrıldığına” ilişkin bilgiler alınmıştı. BALIKESİR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzluklara yönelik işlem yapan savcı ve polislerin görevlerinden uzaklaştıran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “çete reisi” suçlamasında bulundu. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin kirlilikten arınması için yeni bir siyaset anlayışı gerektiğini belirterek “Arada elinizi cebinize atarsanız, başka bir el görürseniz bilin ki o el Recep’in elidir” dedi. Balıkesir’de Kurtdereli Kapalı Spor Salonu’nda partisinin aday tanıtım toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, rüşvet ve yolsuzlukların diktatörlük rejimlerinde olduğunu vurguladı. 4 bakanın yolsuzluk yaparken suçüstü yakalandığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Demokrasilerde bize düşen bir görev vardır. Kul hakkı yiyeni affetmeyeceğiz. Önümüzde çatışan bir Türkiye tablosu var. Ben söylemiyorum, TBMM Başkanı, ‘Anayasa’nın 138’inci maddesi çökmüştür’ diyor. Yani yargı kararları uygulanmıyor. O zaman her yurttaşımın elini vicdanına koyup yeniden düşünmesi lazım. Türkiye çok kirlendi. Türkiye’nin o kirlilikten arınması lazım” dedi. Kılıçdaroğlu, hükümetin darbe söylemine yönelik “Ben darbelere karşıyım arkadaşlar. Gün birlik günüdür. Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz tehlikede. Özgürlük mücadelemizi elimizden almak istiyorlar. Basına sansür koydular” Zeytin üreciticisinin, CHP liderine armağan ettiği, kapağında ‘Sayın Genel Başkanım bizden olan bu hamd olsun’ yazılı ayakkabı kutusunun içinden siyah ve yeşil zeytin çıktı. Kılıçdaroğlu’na armağan edilen diğer ayakkabı kutusundan ise ametist taşı çıktı. CHP lideri Balıkesir Havaalanı çıkışında kendisini karşılayan kadınlarla sohbet etti, ellerinden öptü. ‘Gün birlik günüdür’ diye konuştu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Daha dün imam hatiplerin kuruluş yıldönümünde konuşuyor. İmamlar çağırılmış, müftüler orada, imam hatip öğrencileri orada, CHP’yi yuhalatıyor. Yahu bunlar yarın camide cemaate vaaz verirken ne diyecekler? Senin hiç ahlak anlayışın yok mu arkadaş? Nedir senin din anlayışın? Sen imam hatipi neden siyasete alet ediyorsun. Bütün imamlara sesleniyorum. Size güveniyoruz. Siz toplumun kanaat önderisiniz. Elbette siyasi görüşünüz olabilir. Ama Allah’ın kelamını dillendirirken siyaset kullanmayacaksınız.” “Bilal oğlanı hâkimin önüne neden göndermedin” diye soran Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Korktu. Korkan adamda bir şey vardır. Niye korkuyorsun? Eğer diyor yolsuzluğa bulaşmışsa ben evlatlıktan reddediyorum. Her anne babanın gözünde evladı değerlidir. Hiçbir anne babanın kendi evladını reddetmesini istemeyiz. Bir örnek veriyorum. Ali Ağaoğlu. İstanbul Bakırköy’de kendi arsasına özel imar durumu çıkarmak için sana geldi. Seninle konuştu. Sen, Erdoğan Bayraktar’a talimat verdin. Diyor ki imar durumunu değiştirin, istediği gibi yapın. Ama sonra diyor ki bak senin arsanın durumunu değiştirdim. Sen malı götürdün. Şimdi sıra bana geldi. Benim oğlum var ya o vakıf kurdu diyor. Senin İstanbul’da Ataşehir’de 20 dönümlük arsan var. Onu da oğlumun vakfına ver diyor. Bunlar bu söylediklerimin tamamı mah keme kayıtlarında var. Neden Bilal’i göndermiyor, bunun için?” Hükümetin yolsuzluk operasyonlarına ilişkin savcı ve polisleri değiştirdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Savcıyı değiştirdi, polisi değiştirdi. Şimdi kalkmış efeleniyor. Reddederim. Bu hükümetin ne yaptığını biliyoruz. Senin de ne yaptığını biliyoruz. Sen yolsuzlukların başındaki çete reisisin. Çete reisi kim? Onu ben söylemeyeyim. Onu kendi bakanı söyledi. Sen ne söylediysen onu yaptım diyor. Soyulan Türkiye’dir. Bu ülkenin yoksul halkıdır” dedi. Kılıçdaroğlu, “Dicle’nin kenarında iki koyun kaybolsa, onun sorumluluğunu almaya hazırım” dedi. ‘Çete reisisin’ 20 milyar dolarlık soru CHP’li Erdoğdu, Başbakan’a ‘Bazı vekiller ve bakanlar ile MİT yetkilileri usulsüz ve kayıt dışı milyarlarca doları uçaklarla taşımış mıdır’ diye sordu SARIGÜL ‘GİTMEMEK İÇİN HER TÜRLÜ HUKUKSUZLUĞU YAPIYOR’ DEDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Kriz Masası Başkanı ve İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, “İran’dan TIR’larla gelen 20 milyar ABD Doları’nın uzun süre kayıtlara alınmadığı, daha sonra Merkez Bankası kasasına girdiği” savlarını bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Erdoğdu, Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Bu paranın getirilmesinde MİT mensupları görev yaptı mı? Bazı milletvekilleri ve bakanlar ile MİT yetkilileri usulsüz ve kayıt dışı milyarlarca ABD Doları’nı uçaklarla taşımış mıdır? Enerji Bakanı’nın oğlunun İran’dan doğalgaz satın alımında resmi bir görevi bulunmakta mıdır” sorularına da yanıt istedi. Erdoğdu, Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “İran ambargosunun uygulanması ile ilgili olarak ceza alan yerli/ yabancı, kamu/özel banka veya bankalar olmuş mudur? Bu bankalar ne gibi bir müeyyide ile karşı karşıya kalmışlardır” sorularını yöneltti. lerinin aracılık ettiği doğru mudur? Bu transferler nedeniyle İran’da nasıl bir soruşturma yürütüldüğüne dair bilgiler var mıdır” diye sordu. Erdoğdu, TÜPRAŞ ve BOTAŞ ödemeleri dolayısı ile Halkbank nezdinde açılan hesapların açılış tarihini de sorarken, “Halkbank nezdinde açılan bu hesaplar sadece ambargo kapsamındaki ticarete konu ödemeler için mi kullanılmaktadır? İran’dan kamu kurumlarınca tedarik edilen ham petrol ve doğalgazın karşılığının ödenmesinde Halkbank’ın kullandığı para birimleri hangileridir” sorularına da yanıt istedi. Başbakan’a TMSF soruları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) üyelerinin mal beyanlarının açıklanmasını istedi. Tanrıkulu, Erdoğan’a “TMSF üyelerinin göreve başladıkları tarihlerdeki mal beyanları ile 20 Ocak 2014 tarihi itibarıyla mal beyanları nedir” diye sordu. Bank Asya soruları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Milletvekili Faik Öztrak, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’nın yanıtlaması istemiyle yolsuzluk soruşturmasının 17 Aralık 2013’te kamuoyuna yansımasıyla başlayan süreçte, Bank Asya’yı ödeme güçlüğüne düşürmek için mevduatların çekildiği iddiasını Meclis gündemine taşıdı. Öztrak, TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde şu soruları sordu: “16 Aralık 2013 ve 31 Aralık 2013 itibarıyla, Bank Asya’da mevduatları bulunan, sermayesinde kamu payı olan şirketler hangileridir? Bu şirketler içinde parasını çeken şirketler var mıdır?” ‘Yarın da gece yarısı İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül, mal varlığına Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konulmasına tepkisini dün de sürdürdü. Sarıgül, dün Beyoğlu’nda Çıksalın Meydanı’nda düzenlediği mitingde yurttaşlara seslendi. TMSF’nin Şişli Belediyesi’nin karşısında olduğunu belirten Sarıgül, “16 yıldır bana ulaşamamışlar. Seçime 70 gün kala mal varlığıma haciz koydular. 16 yıldır bir ıslık çalsalar duyardık. Şimdi buradan soruyorum: Benim ne borcum varsa, bütün belgelerini istiyorum. Ancak belge gösteremiyorlar, çünkü hepsi asılsız. Yarın öbür gün gece yarısı evimizi basabilirler, polis gönderirler, savcı gönderirler.” TMSF’ye eleştirilerini sürdüren Sarıgül “Üzerimize gelmeye başladılar. Biraz önce bir haber öğrendim. O haber de doğruysa salı ya da çarşamba günü basın toplantısı yaparak onlara hodri meydan diyeceğim” ifadelerini kullandı. “Bunların hepsini bekliyorum. Çünkü İstanbul’dan gitme vakitle anışmanınızın ilişkisi nedir’ MASAK’ın altın ticareti ile ilgili olarak İstanbul Altın Rafinerisi ile Rona Döviz, Nadir Metal ve Atasay şirketlerini de kapsayan bir incelemesi olup olmadığı soran Erdoğdu, şu sorulara da yanıt istedi: “TMSF bünyesindeki Birleşik Fon Bankası’nın İranlılara satılması için bir çalışma var mı? İran’daki gübre fabrikalarına ortak olan Gübretaş kanalıyla yapılan işlemler denetlenmiş midir? Danışmanınız Mücahit Aslan’ın yurtdışındaki bu gübre şirketiyle ilişkisi nedir? MASAK Başkanı neden görevden alındı? Halkbank işlemlerine MASAK müdahaleleri nüfuzlu kişilerce engellendi mi? Enerji Bakanı’nın oğlunun İran’dan doğalgaz satın alımında resmi bir görevi bulunmakta mıdır? Başta ATVSabah medya grubu ve BMC gibi TMSF tarafından el konulan kuruluşların el değiştirmesinde kayıt dışı paranın sisteme sokulduğu iddiaları doğru mudur?” ‘D evimi basabilirler’ ri geldi” diyen Sarıgül, “Gitmemek için her türlü hukuksuzluğu yapıyorlar. Bize bu hukuksuzluğu yapanlara yurttaşlarımız en iyi cevabı 30 Mart’ta verecekler” diye konuştu. Gezi Direnişi’ni anımsatan Sarıgül, “Gezi’ye kışla yapma kararı alınmamış olsaydı bu olaylar çıkar mıydı? Anamızdan doğduk doğalı o ağaçlar orada duruyor. Siz oraya niye kışla yapmak istiyorsunuz? Ölüyü diriyi bıraktınız, gözü Taksim’e diktiniz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden böyle bir karar alınmamış olsaydı bu olaylar olacak mıydı? Gezi, de 7 canın ölümüne İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin almış olduğu karar sebebiyet verdi” dedi. Sarıgül “Dün hangi partiye oy vermiş olursa olsun gece saat 2’de iktidar tarafından Emniyet mensuplarımızın gönderilmesini istemiyorsanız, gece saat 2’de bir savcımızın iktidarın talimatıyla evinizi basmasını istemiyorsanız, cep telefonlarınızla özgürce mutlu bir şekilde konuşmak istiyorsanız, internet ortamında istediğiniz gibi sohbet etmek istiyorsanız, bağımsız yargı istiyorsanız, hukuk devleti istiyorsanız biz buradayız” diye konuştu. arayı MİT ve vekiller mi getirdi’ “Merkez Bankası’nın elinde kaynağı belli olmayan efektif var mıdır? Havaalanı ve İran sınırından giren TIR’larda yer alan 20 milyar ABD doları civarındaki efektifin uzun süre kayıtlara alınmadan bekletildikten sonra Merkez Bankası kasasına alındığı doğru mudur? Söz konusu efektifin ülkeye getirilmesinde MİT mensupları görev almış mıdır” diye soran Erdoğdu, sınır bölgelerinde para transferleri yapılıp yapılmadığını da öğrenmek istedi. Erdoğdu, “Bu transferlere kırmızı pasaport hamili bazı eski ve mevcut AKP milletvekil ‘P Bahçeli: AKP’yi Haliç’te yıkayacağım İstanbul Haber Servisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yolsuzluk ve rüşvetle mücadele edeceği yerde üstünü örttüğünü ifade ederek “İktidara geldiğimizde yedi sülalesinden soracağım” dedi. Bahçeli, dün, İstanbul’daki 3. gününde de Erdoğan’ı sert sözlerle eleştirdi. Abidin Pak Öğretmenevi’ndeki toplantıda Türk EğitimSen üyeleri ile bir araya gelen Bahçeli, burada yaptığı konuşmada: “Bir başbakan, oğlu da dahil olmak üzere yolsuzluklarla mücadele edeceği yerine başbakan, baş kesen oluyor, yolsuzluğu fark eden kimse kafasını almaya çalışıyor. Ne kadar baskı yaparsa yapsın devletin kayıtlarına düşmüş, iz bırakmış yolsuzluk ve rüşveti, bugünkü iktidar sormazsa, namerdim iktidara geldiğimizde yedi sülalesinden soracağım” dedi. Partisinin Küçükçekmece Seçim Koordinasyon Merkezi Açılışı’na katılan Bahçeli, Fatih’te üzerine “Beni Yıka” yazılı bir afiş gördüğünü belirterek “Türkiye haritasının üzerinde ‘yıka bunu’ diyor. Temiz bir Türkiye isteniyor. Haliç’e dökeceğim Ak Parti’yi 40 defa yıkayacağım” diye konuştu. Gülen konuşmadı ANKARA (ANKA) Amerika’nın Sesi muhabiri Jerome Socolovsky, Gülen’in Pennsylvania’daki, evini ziyaret etti, ancak kendisine Gülen’in “yabancı medya kuruluşlarıyla görüşmediği” söylendi. “Gülen’in Evine Ziyaret” başlığıyla duyurulan haberde, “Gülen sağlık sorunları nedeniyle ön plana çıkmak istemiyor” denildi. ‘Hodri meydan diyeceğim’