Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 OCAK 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Geçmişteki davalarda soru işaretleri olduğunu net olarak gördüklerini belirten Erdoğan, insanların sahte delillerle mahkum edildiklerini vurguladı, cemaate sert ifadelerle yüklendi 5 bu uygarlığının çiçeklenmiş bahçelerinde sarılmıştır hayata. Son 30 yılda binlerce insanımız öldü, genç ve yaşlı... Çocuklarımız öldü... Kimisi teröre kurban gitti, kimisi örtülü bir savaşa... Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Ermeni hiç fark etmedi... Kayıp çocuklar, kayıp insanlar ülkesidir benim yurdum! Dağlarına hiçbir zaman bahar gelmedi! Sen de öldürüldün Kader! Şimdi senin kemik yaşının 16 olduğu tartışılıyor... Senin için deniyor ki: “Bunalıma girdi ve intihar etti!” Hep böyledir töre cinayetleri aşiret toplumlarında... Kardeş kardeşi de öldürür, bir yakını, kocası, sevgilisi... Çünkü kadının değeri yoktur bu toplumda Kader! HHH Van’ın Çatak ilçesinden Siirt’in Pervari’sine gelin giden çocuk, Kader... Kemik yaşın 16 olsun tamam! İki yıl önce gelinlik giydin, yani 14 yaşında... Çocuksun henüz! Nikâhın yok! Evet var! İmam nikâhı... Nasıl kıydılar sana... Şimdi gerçek yaşını belirlemeye çalışıyorlar... Gerçek yaşın 16 olsun, ne fark eder! Bu ülkede hukukun vicdanı yok, bu ülkede yüreğinde insan sıcaklığı olan siyasiler yok, adalet yok... İnsanlık yok Kader, insanlık yok! Kör bir bağnazlığın içindeyiz toplum olarak... Adamın biri ne diyor: “Çaldılarsa benim paramı çaldılar sana ne?” Benim ülkemde bayraklar tabutlara sarıldı, benim ülkemde genç ölüler dağlarda kaldı, benim ülkemde Berfo Ana’lar çocuklarının kemiklerini bulmak için yollara düştü... HHH Benim ülkemde Cumartesi Anneleri gözyaşı döküyor her gün... Acının, felaketin büyüklüğünü hiçbir zaman anlayamadık biz... Baskıya boğun eğdik, o şehitleri, etkisiz hale getirilen insanları umursamadık! 30 bin ölümüz var dedik toplam... Peki, katil kimdi? Ya senin katilin Kader, senin katilin kim! Çok öldürülüyoruz çok, katiller bu yüzden bulunamıyor... Haşhaşi benzetmesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu, “en ahlaksız darbe girişimi” olarak nitelendirirken, cemaate “Haşhaşi” benzetmesi yaptı. Geçmişteki bazı yargılamaların üzerinde çok büyük soru işaretlerinin oluştuğunu net olarak gördüklerini kaydeden Erdoğan, “Sahte ihbar mektupları, yasadışı dinlemeler, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkum edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz” dedi. Reyhanlı patlamasında ABD’ye gitmeyi tercih eden, 14 gün sonra Reyhanlı’ya giden Erdoğan, MİT’in TIR’ını aramak isteyen savcının 7 gün sonra Reyhanlı’ya gitmesini eleştirdi. 1.5 aylık bir aradan sonra partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, özetle şu görüşleri dile getirdi: 1.5 aylık süre içinde demokrasimize yönelik en büyük, en ağır ve aynı zamanda en ahlaksız darbe girişimine tevessül edildi. 17 Aralık, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk tarihine kara bir leke olarak geçti. Bu komplo, hazırlık aşaması, uygulama şekli, içeriden ve dışarıdan aldığı destek ve talimatlar boyutuyla diğer tüm darbe girişimlerini geride bırakmış, millete, devlete ve demokrasiye yönelik ihanet hareketi olarak kayıtlara geçmiştir. Çuvallar açılmadan adım: Düşünebiliyor musunuz, 25 çuval gelecek, Kaderimiz Hep Ölüm Olacak Kader... Kirli siyasetin içinde volta atarken biz senin kaderini unuttuk Kader... Hukukun, adaletin ölüm döşeğinde olduğu canım ülkemde biz rüşvetle, yolsuzlukla, baskıyla, zulümle cebelleşirken sen bir yıldız gibi kayıp gittin... Sen de bu yalan dünyanın karanlık kuytularında, sen de diğerleri gibi acının, hüznün coğrafyasında yaşıyordun oysa. Ölümün o beyaz yüzü, çocukluğun, çocuk gelin oluşun sıradan bir hayat hikâyesiydi... Senin gibi Kader’lerin, Necla’ların, Ayşe’lerin, Ceylan’ların öyküsünü çok yazmıştım oysa... Alaca bir öfkede sizi anlatmıştım! Siirt Pervari’den gelen bu ölüm haberi ne ilkti ne de son olacaktı... 12 yaşında Siirt’e gelin gittin... Beyaz gelinliğin içindeki fotoğrafın... Çocuksu yüzün... Kırağı vurmuş kirpiklerin... Bakışın... 13 yaşında anne olmuştun... Doğurduğun ikinci çocuk ölmüştü... Çünkü sen de çocuktun! O cehaletin kör kuyusu, o vahşet! Hayata vurulan zincir, namludan çıkan kurşun. Sana nasıl kıydılar Kader! Silahın tetiğini çeken el, o coğrafyada o kadar kolay ki Kader. Sen bunu bilmiyordun... Ceylan bir mermiyle öldürülmüştü, 13 yaşındaki Uğur Kaymaz babasıyla birlikle evlerinin kapısı önünde... Uğur’un çocuk bedeninde 13 kurşun. Belki bunların hiçbirini duymadın sen... HHH Bu topraklar kimsesizler mezarlığı gibidir Kader... Binlerce yıllık uygarlık tarihi yazılmıştır oysa yaşadığımız coğrafyada. Tarihin, kültürün ve uygarlığın... İnsan olmanın! Hayatın! Dağların, ormanların, vadilerin, akarsuların... Üç yanı denizlerle çevrili güzel yurdum, insanın tüm ‘Sinsi virüsler’ “Bugün artık geçmişteki bazı yargılamaların da üzerinde çok büyük soru işaretlerinin oluştuğunu daha net olarak görüyoruz. Sahte ihbar mektuplarıyla, yasadışı dinlemelerle, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkum edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz. Bunun içinde yürütme de var. Bunlar müşterek yapılıyor. Göreceksiniz, bundan çok daha fazlası ortaya çıkacak. Acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Nasıl bir takıyyenin, kokuşmuşluğun, çürümüşlüğün hüküm sürdüğü ortaya çıkacak. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bu sinsi virüslere, devlet bünyesini terk etmeyecek, sızıntılara asla geçit vermeyecektir.” bu çuvallar mühürlü, açılmadan bunlarla ilgili anında adım atılacak. Her şey hazırlanmış, görev dağılımı yapılmış. Yolsuzluk kisvesi altında, yolsuzluk süsü verilerek bir anda Türkiye’de büyük bir belirsizlik, kaos ortamı oluşturmak için ne gerekiyorsa hangi araca ihtiyaç varsa hepsi harekete geçirilmiş. Örgütten emir alıyorlar: Bu operasyon MİT’e de kastetmektir. Bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı, Suriye’deki Türkmen kardeşlerimize yardım ulaştırmaya çalışıyor, Adana’dan bir savcı bunu engellemek için elinden geleni yapıyor. Reyhanlı’daki olaylar olduğu zaman bu beyefendi, Adana’dan kalkıp Reyhanlı’ya gitmemiştir. 7 günün ardından oraya gitti. 7 gün senin aklın neredeydi? Adana’dan kalkıp Hatay’a MİT’in insani yardım operasyonunu engellemek üzere geliyorsa o savcı yasaları çiğnemiştir, milli çıkarlara kastetmiştir. Kendi ülkelerinin milli kurumlarını neden hedef alıyorlar? Mensup oldukları örgütten emir ve talimat alıyor, öyle hareket ediyorlar. Yayın yoluyla suç işleyenler ifadeye çağrılmazken, benim ifadelerimi manşete çekti diye gazete yöneticileri ifadeye çağrılıyor. Hasan Sabbah lideriydi Erdoğan’ın konuşmasında işaret ettiği Haşhaşi tarikatı, Hasan Sabbah liderliğinde İran’da Alamut Kalesi’nde 2 bin mürit ile kurulmuştu. Müritler, haşhaş kullanarak birer fedai olur ve dönemin liderlerine suikast düzenler. Suikast kavramının İngilizcesi olan assassin köken olarak Haşhaşi’den kaynaklanır. İran, Selçuklu hâkimiyetinde olduğundan örgüt, Selçuklu Devleti’nin komutanlarına yöneldi. Komutanlara suikast ile yetinmeyen örgüt, halkı da kışkırttı ve Selçuklu devletini yıkılmaya götüren süreci hazırladı. En ahlaksız darbe girişimi: Gözü dönmüş örgüt: Tarihte de bunu gördük. Büyük Selçuklu devletinde Haşhaşiler denilen gözü dönmüş gizli bir örgütün devlet bünyesini nasıl esir almaya çalıştığını, gerektiğinde düşmanlarla nasıl işbirliğine gittiğini, asırlar önce millet olarak yaşadık ve gördük. Cemaat üyelerine mesaj: Örgütün üst yönetimi ile oradaki diğer vatandaşların hassasiyetlerini birbirinden kesinlikle ayırıyoruz. Samimi insanlar, samimi gayretlerle fedakârlıkta bulunurken örgütün üst yönetimindekilerin çok başka amaçlarla bunları istismar ettikleri anlaşılıyor. Yıllarca buralarda fedakârca hizmet etmiş samimi kardeşlerimizden oynanan oyunu, kurulan tuzağı görmelerini bekliyoruz. MİT olmayınca operasyon: 17 Aralık darbesinin mimarı olan örgüt, daha önce de MİT’i sabote etmiş, müsteşarını tutuklayıp devre dışı bırakma girişiminde bulunmuştur. Eğer biz buna sessiz kalmış olsaydık, benim müsteşarım kim bilir nerede olacaktı? MHP lideri Bahçeli Gül’e ‘iade et’ çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP iktidarının HSYK teklifini gözden geçirmesi gerektiğini belirterek “Israr ettiği takdirde, Sayın Cumhurbaşkanı, kanun değişikliği önüne gelince aynen iade edecek ahlaki tutarlılığı göstermelidir” dedi. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün devreye girmesiyle başlayan temasların sonuç vermesini TBMM’de uzlaşma ve sağduyunun hâkim olmasını dilediğini ifade etti. Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmada, torbanın içine kömür koyup siyasi şov yapan iktidarın ayakkabı kutularının içine milyon dolarları dizerek “hırsızlığın show room’unu” açtığını ifade etti. Rüşvetçilerin hayırsever, hırsızların yardımsever olarak gösterildiğini kaydeden Bahçeli, “Başbakan ve yandaşlarına oldukça güzel, oldukça ucuz, oldukça konforlu olan hayat şartları, milyonlarca insanımıza pahalıdır, acımasızdır ve zalimdir” dedi. Erdoğan’ın 3.5 yıl sonra rüzgârgülü gibi döndüğüne işaret eden Bahçeli, “Başbakan’ın dünü yalan, bugünü riya, yarını da kapkaradır” dedi. Başbakan’ın HSYK’nin yapısını değiştirmek ve Adalet Bakanlığı’na bağlı bir genel müdürlük haline getirmek için geceyi gündüze kattığını kaydeden Bahçeli, Cumhurbaşkanı Gül’ün HSYK ile ilgili yasa teklifinin sorun yaratması, anlaşmazlıkların alevlenmesi üzerine devreye girmesinin gecikmiş olsa da olumlu bir adım olduğunu kaydetti. Gül’ün bir çıkış yolu aradığını söyleyen Bahçeli, “Herkesi uyarıyorum, bir oldubittiyle Türkiye’nin bölünme ve toplumsal çatışma girdabına sürüklenmesi, aynı anda ekonomik krize yakalanması mahvımıza neden olacaktır” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, dünkü grup toplantısında eski Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Kenan Nuhut, CHP’nin Şanlıurfa belediye başkanlığına aday göstereceği Hale Soran’ın da arasında bulunduğu DP’den partisine geçen bazı isimlerin rozetini taktı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ‘Başçalan Erdoğan’ meydan okudu’ Kılıçdaroğlu, hükümetin devleti soyduğunu söyledi BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş ‘İkisine de karşıyız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, parti olarak yolsuzluğa, hırsızlığa da paralel, derin yapılara da karşı olduklarını vurgularken “Bu ikisine aynı anda karşı olmayı anlayamıyorsanız, bu bizim suçumuz değil” dedi. Demirtaş hükümete, “Cemaatin ve ondan emir alan polislerin, savcıların derdinin hırsızlık ve yolsuzluk olmadığını biz de biliyoruz ama bu sizin durumunuzu kurtarmaz” diye seslendi. Demirtaş, partisinin Meclis grubunda yaptığı konuşmada, artık mızrağın çuvala sığmadığı, sözün, lafın kifayetsiz kaldığı günlerden geçildiğini söyledi. “Bir şey çalmadıysanız, bunlar hırsızlık parası değilse, yapmanız gereken sözle, lafla savunmak değil, kendinizi açık, şeffaf bir denetime tabi tutmaktır” ifadesini kullanan Demirtaş, şunları söyledi: “10 bin Kürt siyasetçisi dalga dalga içeri alınırken aynı savcılar, özel yetkili mahkemeler, polisler, bakanlar ve başbakan görevdeydi ve canhıraş şekilde bu operasyonları savundular. Hırsızlık, rüşvet, yolsuzlukla ilgili kamuoyunun önüne serilen dosyalarda ‘komplo var’ diyorsanız, bunu açığa çıkarmanın yolu, başka komplolar düzenlemek değildir. 34 Kürt çocuğunu sınırdan kaçakçılık yaptı diye katlettiniz. Kaçakçılık, hırsızlık meselesinde 34 çocuğu öldürüp üstünü örtecek kadar hassassınız. Hesap vereceksiniz.” Demirtaş, bağımsız yargı için anayasa değişikliğine hazır olduklarını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bübakanın darbeci miydi? İlk kez rosu) CHP lideri Kemal KıTürkiye Cumhuriyeti tarihinlıçdaroğlu, yolsuzluk ve rüşde Türkiye Cumhuriyeti Başbavet operasyonunu kendisikanı başbakanlık koltuğundayne “darbe” olarak gören Başken gidip şirket kuruyor. Mağbakan Tayyip Erdoğan’a “Bu dur ya, mağduriyetini giderErdoğan’ın bir korkusu var. ülkede bir başçalan var yamek için. Mağdur edebiyatı yapıyor, altınni başbakan değil, başçalan. Başçalan bilir: 17 Arada yatan şu: “Oğlum Bilal ErdoHiç boşuna milleti kandırmalık çok önemli. TL’ye çevirdik ğan ifade vermesin.” Bizi dinlesın, bize karşı darbe yapıl247 milyar. Dediler ki, hükümet yen bütün yurttaşlarıma sesledı, biz mağduruz edebiyatı sözcüsü ‘Bu çok afaki bir raniyorum. Birisi yolsuzluk davada yetti artık” yanıtını verirken kam.’ ‘Yolsuzluk yok’ demisı dolayısıyla, rüşvet ve yolsuz17 Aralık’ı ise “Devletin, hüluk dolayısıyla aranacak, aranan yor, ‘afaki’ diyor ama bu ülkekümet tarafından soyulduğude bir başçalan var yani başsenin çocuğun ise alır götürürnun ortaya çıktığı” tarih olabakan değil, başçalan. Eğer ler, ifadesini verir. Başbakan’ın rak nitelendirdi. Erdoğan’ın en afaki ise kardeşim sen çıkarsın çocuğu ise kimse onun ifadesibüyük korkusunun oğlu Bilal rakamı açıklarsın, biz de öğreni alamaz. Uzun süre saklandı. Erdoğan’ın “ifade” vermesi niriz. En iyi rakamı kim bilir, çaBaktık geçen gün babası ile beolduğunu belirten Kılıçdaroğlu, raber aynı arabaya bindi. Ne de lan adam bilir. Herhalde bir kişi “Bilal Erdoğan’ı makam aratek başına 247 milyarı götüremek bu biliyor musunuz? Bu basına alması devlete meydevlete meydan okumadır. “Ey mez. Nasıl götürecekler? Devdan okumadır” dedi. yargıçlar siz benim çocuğumu letin içinde bir paralel yapı geKılıçdaroğlu dün sık sık alamazsınız, ey polisler siz berekiyor, ona göre bürokrat, ona nim çocuğuma dokunamazsı“Hırsız Tayyip” sloganlarının görev savcı gerekiyor, ona gönız” Neden? Çünkü “Benim çoatıldığı grup toplantısında ana re hâkim gerekiyor, ona göre cuğum yolsuzluk da yapsa, katbaşlıklarıyla şunları söyledi: işadamı gerekiyor; o işadamlaliam da yapsa, hırsızlık da yapsa rına ne diyor? ‘hayırsever işaHükümet devleti soyonun yaptığı meşrudur ve onun du: 17 Aralık 2013’te önemdamı’ diyor. Hayırsever işadagüvencesi benim” diyor. li bir gerçek ortaya çıktı. Türkimı, bakana 700 bin liralık kol ye Cumhuriyeti devletini Türsaati veriyor. Ne kadar hayırsekiye Cumhuriyeti hükümetinin ver bir işadamı! soyduğu çıktığı ortaya. Devleti hükümet soyuyor. 10 apartman parası: 700 bin liralık kol saaBugün diyor ki ‘17 Aralık darbedir, bu darbe 60 ti nedir biliyor musunuz 10 tane apartman dairesi darbesinden, 70 darbesinden, 80 darbesinden demektir. Kira ödeyenlere söylüyorum. 10 apartçok daha önemli bir darbedir’ diyor. Lafa bak laman dairesini bakanın koluna takıyorlar. Ne diye, fa. O dönem idamlar oldu, insanlar öldürüldü, inbakan mağdur olsun diye, bakan mağdur. sanlar siyasi lince uğratıldı. Nasıl oluyor da sen bu Mağdur olan Başbuğ: Kardeşim masum inhareketi o hareketle kıyaslıyorsun? Kimsenin darsanlar hapiste yatıyor ise kendini bir sorgula babe yaptığı falan da yok. O banka genel müdürükalım; sen bu davaların savcılığını niye üstlendin? nün ayakkabı kutusuna 4.5 milyon doları darbeHâlâ mağdur edebiyatı yapıyor. Eğer bu ülkede ciler mi koydu? Malı götüreceksin, sıkışınca ‘darmağdur olan birisi varsa İlker Başbuğ’dur mağbe yapıldı bana’ diyeceksin. Ya kardeşim senin 4 dur olan, sen değilsin. ‘Devlete Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan açıklama: Gülen’le oturup kalkmak suç mu? İstanbul Haber Servisimak suçmuş algısı yaratma Fethullah Gülen’in onursal gayreti görüyoruz” diye kobaşkanlığını yaptığı Gazetecinuştu. Yeşil, hukukun askıler ve Yazarlar Vakfı, Başbaya aldığı bir ülkede mahremikan Recep Tayyip Erdoğan’ın yet ihlallerinin yaşanacağı, can suçlamalarına yanıt vermek güvenliğinin kaybolacağı, topiçin ilk kez basın karşısına çılumsal barışın tehlikeye girecekarak “Haşhaşiler” benzetği uyarısında bulundu. AKP’nin demokrasi adına cidmesine tepki gösterdi. Vakdi adımlar attığını, fın Başkanı Mustabu yüzden kendilerifa Yeşil, “Haşhaşiu Gazeteciler ni desteklediklerini ler olarak karanve Yazarlar Vakfı söyleyen Yeşil, “Bu lık tarihe geçmiş, uyuşturucu kaçakBaşkanı ‘Hizmet’e ilkelerle kazanılmış hamle, mesafe çılığı olan, toplukarşı psikolojik ve değerlerin özelmu tehlikeye solikle dershanelerle kan illetli bir yabir harekât düşüren, pı ile Hizmet’in yürütüldüğünü ileri endişeye bir sektörü kaybetbenzetilmesi kabul edilemez. Hiz sürerek “Gülen’e çete mek değil demokmet için, ‘silahlar, lideri, onunla görüşen ratik kazanımlarla ilgisi olmayan acauyuşturucular koyalım, örgüt listesi siyasi ve işadamlarına ba geriye mi gidiyoruz endişesini tane alalım’ iddiaları da çete üyesi şıyan bir yaklaşımtutmadı” diye kodenilecek” dedi. dır” dedi. nuştu. Yeşil, dün Gülen ün destan, cemaatine yönelik iddiaları yabugün çete oldu’ nıtlamak için Conrad Otel’de basın toplantısı düzenledi. YolErgenekon ve Balyoz sosuzluk soruşturması sonrasınruşturmalarına değinen Yeşil, da hukukun askıya alındığı“Yargılama sırasında hiçbir nı, 2 bin 500 Emniyet mensuşey kusursuz olmuştur denebunun yerlerinin değiştirildimez. Ancak bu soruşturmalağini, yargıya müdahale edildirın, Başbakanımızın dediği giğini, Hizmet’e karşı psikolojik bi ‘polisimiz destan yazmıştır, bir harekât yürütüldüğünü beyargıçlarımız tarihe geçmiştir’ lirten Yeşil “Gülen’e de çete derken veya aynı şekilde Gelideri denecek. İş dünyasınzi olaylarında polisimiz yüceldan, siyasetten onunla görütilirken bugün bu teşkilatlara şenlere de çete üyesi denileçete denmesini anlamak mümcek. Gülen ile oturmak, kalk kün değildir” dedi. ‘D İstanbul Barosu öneri sundu ‘HSYK ikiye ayrılmalı’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu, HSYK değişikliğine yönelik yaptığı değerlendirmede, değişikliğin amacının yargı bağımsızlığı değil, kurulu yürütmenin bir şubesi haline getirerek HSYK üzerinden yargıyı siyasi iktidara bağlamak olduğu belirtti. Barodan yapılan açıklamada “Kurul (HSYK), hâkimler ve savcılar kurulu olarak ikiye ayrılmalı, içinde başta adalet bakanı ve müsteşar olmak üzere yürütmenin hiçbir temsilcisi yer almamalı ve üye seçimleri de bağımsızlığı temin edecek, yürütmenin etkisini sonlandıracak şekilde olmalıdır” denildi. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nca yapılan açıklamada, siyasi iktidarın HSYK’nin yapısını değiştirme yönündeki girişimlerinin yakından ve kaygıyla izlendiği kaydedildi. Açıklamada “Hukuk devletinde devlet erki başka güçlerle paylaşılamaz. Böylesi bir durumda buna imkân ve izin veren de hem siyaseten hem de hukuken sorumlu olur” değerlendirmesi yapıldı.