16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2013 SALI 6 HABERLER Taksim Gezi Parkı’ndaki eylemin 7. gününde her renkten insan bir aradaydı Gezi’de festival var İstanbul Haber Servisi Taksim Gezi Parkı’ndaki yıkıma karşı başlayan ve geniş katılımlı bir halk hareketine dönüşen direniş 7. gününe girdi. Türkiye, dün geceyi de ayakta geçirerek hükümetin halkın yaşam biçimine yönelik uygulamalarını kitlesel gösterilerle protesto etti. Taksim Gezi Parkı’nı 7 gündür terk etmeyen binlerce kişi dün de alkışlar ve sloganlarla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto ederek “hükümet istifa” sloganları attı. Beşiktaş’ta ise gece yaşanan polis müdahalesi sabah saatlerinde tekrarlandı. Okuluna, işine giden vatandaşlar atılan biber gazı bombalarından etkilendi. Taksim Gezi Parkı oluşturulan sağlık, acil müdahale, yiyecekiçecek noktaları ile adeta festival alanına dönmüş durumda. Yayalaştırma projesi için park içinde kurulan şantiye binaları grafitiler ve sloganlar ile süslendi, çalışmalar tamamen durdu. Park içinde ve Taksim civarında terk edilmiş, ters çevrilmiş polis otoları ile belediye otobüsleri üzerinde yurttaşlar gün boyu hatıra fotoğrafı çektirdi. Park içinde parke taşları ile “Taksim halkındır” yazılan alana “Tayyip temeli attık gel” pankartı konuldu. Eylemcilerin çoğu lise çağında öğrencilerdi ve bazıları anne ve babaları ile gelmişlerdi. Parkı koruyan aktivistler alanda çadırların yanı sıra getirdikleri yatakları ve döşeklerde uyudu. Zaman zaman parkın üzerinde polis helikopterleri uçtu. Gençler park içinde ve İstiklal Caddesi’nde “Çapulcular burada Tayyip nerede?”, “Hükümet istifa”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Taş yok, sopa yok, amacımız özgürlük”, “Ağaçlar değil Tayyip yıkılsın” sloganları atıp Gençlik Marşı’nı, Çav Bella’yı, İstiklal Marşı’nı söyleyerek tur attılar. Parkta gün boyu alkış ve slogan sesleri hiç susmadı. “Zıpla zıpla zıplamayan Tayyip’tir” sloganı her atıldığında yüzlerce kişi aynı anda zıplamaya başladı. Hadi Herkes Twitter’a RTE, Esad, Halka Zulüm Başbakan, Fas’a giderayak gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kendisine, gerçek gazeteci gibi davranıp düzgün bir soru soran gazeteciyi adeta azarladı. Alışık değil şüphesiz gazeteci sorusuna... Eh, karşısına aldıkları hep “sevgili Başbakanımız siz ne kadar haklısınız, lütfen şu aşağılık münafıklara şöyle okkalı bir yanıt veriniz... Şu konuda veciz ve güzel icraatlarınızı açıklayınız, şu Esed’e de bir bindiriniz, CHP de ne alçakça şeyler yapıyor, ona da bir giydiriniz, çapulcular ortalığı kasıp kavuruyor onlara hadlerini nasıl ve ne zaman bildireceksiniz” türünden çanak sorular yönelttikleri için bu kez sinirlendi. Bu da ne demekti şimdi? Haaa Reuters muhabiri! Bak sensin demek! Gazeteci dediğin, olaylara Başbakan’ın gözüyle bakar, onun gibi düşünür, onun hoşuna gidecek şeyleri söyler, çünkü konu “vatan millet sakarya, yani Başbakan’ın düşünceleri ve AKP iktidarının geleceğidir”!!! Bu bile, olayları kendisinden başka şekilde yorumlayabilecek her şeyi silip atan bir liderle karşı karşıya olduğumuzun tipik kanıtıdır! “Benim gibi düşüneceksin!” Ja wohl! Daha parasını ödemeden, Show TV’nin kimliğini yok edip derhal HT ile paralel yayına geçirdiğine göre, varın siz düşünün gerisini! RTE derhal soluğu orada alıyor... Aslanlarım benim!! HHH Arkadaşlar, AvrupaABD hatta Afrika’da ülke liderlerinin Twitter’dan korktuğunu düşünebiliyor musunuz!? Aman aman... Twitter baş belasıymış... Twitter nedir arkadaşlar, söyleyeyim: Açık toplumun taaa kendisi! Bir açık toplum cambazı da açık toplumun direnişini neredeyse Ergenekoncu tertip olarak nitelendirecek... seni gidi gidi! Peki RTE’nin korkusu niye? Siz suspus edilen bir medya ile halkın haber alma özgürlüğünü, farklı yorum öğrenme olasılığını sıfıra indirdiniz. Ne güzeldi ortalık öyle değil mi? Alın karşınıza TV’de birini, milletin kafasını ütüleyip durun. Beyin yıkaya yıkaya bu milleti hizada tutacağınızı sandınız. Bunu size söyleyenlerin bütün teorilerini halk çökertti. Twitter haberleşme aracı, görüş alışverişi, olan bitenler konusunda en hızla bir iletişim. “Mübarek”leşmeyin... Mısır’da ve diğer baskıcı ülkelerdeki diktatörler de Twitter, internet, Facebook artık ne kadar ışık hızıyla haberleşme aracı varsa, hepsini ortadan kaldırmaya kalkıştılar. Ama olmadı. Çünkü iletişim ağı içinde tek bir dünya var artık. Heyy hadi herkes, babaanneler, anneanneler, dedeler, çocuklar mini mini bebeler! Haydi Twitter’a! HHH RTE, 2007’de “Cumhuriyet mitingleri yapılmıştı ne oldu, yandı bitti kül oldu, bunlar da geçer” diye düşünüyor. Yanılıyor, bu farklı olayı algılayabilmesi için antenleri başka seslere çevirmeli. Ama şu mitingçiler, yürüyüşçüler düşman ya... Ama bakın, Türkiye ne Mısır ne de başka bir Arap ülkesi. Bunu da herkes bilsin. Avrupa’nın içinde bir ülkeyi, İslami ve şeriatçı ülkeler gibi veya Afrika ülkesi gibi yönetebileceğinizi sanmayın... Pardon, yanlış bir ülkeye liderlik yapıyor olmayasınız sakın? Otobüsten yanlış yerde indiniz sanırım! Burada ne dikta söker ne diktatörlük... Evet birilerinin böyle hevesleri olabilir, bunu deneyebilir, ama yapamaz, gerçekleştiremez. İşte 11 yıllık buna yönelik uygulamalar sonucu vardığınız nokta budur. HHH Çünkü burası Türkiye.. Kuruluşunda atılan kökler, temeller o kadar sağlam ki, dikiş tutmaz... Unutmadan: O kuruluş kökleri, yani o insanlar, o kuşak bugün yaşıyor! Daha ana kuşak bile bizlerle! Deneyimlerini, duygularını, heyecanlarını aktarıyor. Bu kökleri kesemezsiniz. Bu ülkede yönetim tarzınızdan, felsefenizden, yasalarınızdan ve bağırış çağrışınızdan dolayı, hem kendilerinin hem çocuklarının, torunlarının hayatlarının kaydırılıp yok edilmek istendiğini gören ve hisseden sokaktaki insanın tepkisiyle karşı karşıya olduğunuzu, birileri size söylesin. Sizin bunu görmediğinizi biliyoruz. İç savaş mı çıkaracaksınız. AKP’lilerin evlerinden çıkmasını engellediğinizi söylüyorsunuz. Bir Başbakan bunu nasıl der... Ama der, adı Recep Tayyip Erdoğan olursa... Siz, size oy veren yüzde 50’ye yakın seçmeni AKP’li mi sandınız. Demirbaşınız yani... Sizden yan çizerlerse onları ne yapacaksınız, çok merak ediyorum. Belirteyim: Sokaktaki milyonlar arasında size oy veren yüz binler de var. HHH Siz ki Esad’a halkına zulüm etme diye söylenip duruyor ve bu bahaneyle savaş çıkarma hevesinizi dile getiriyorsunuz. Ülkenin 50 kentinde yüzü aşkın gösteri, miting ve yürüyüş düzenleyen, gece evlerinde tencere tava çalanlar, milyonlar da halk... Polisiniz, gizli polisiniz, kışkırtıcı ajanlar, bombalarla, coplarla vahşice üzerine gidiyor, kafa göz yarıyor, aralarına alıp dövüyor, öldürüyor... Güçleriniz tepeden tırnağa silahlı, halk ise barışçı ve tırnak makasına bile sahip değil. Pardon iktidarınızın bu yaptığı zulüm değil mi... Yoksa onlar halk değil miydi! Haaa anladım, size oy vermeyenler bu milletin bir parçası değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil... Sizin iktidarınıza karşı çıkanlar halk değil de, biberlenmesi, gazlanması, kolunun ayağının kırılması, gözünün çıkarılması, zehirlenmesi ve sonuçta susturulup pusturulup yok edilmesi gereken kitle ise, Esad’a bu suçlamayı yöneltirken, lütfen bir de aynaya bakın! Belki şu zulüm makinenizi yurttaş kanı dökmeden geri çekersiniz.. Kendi halkına eziyet eden, zulmeden bir iktidar... Böyle bir iktidara ve liderine ne denir? Ben susayım... Hadi siz söyleyin... (*) Daha önce Habertürk’te. Yüzlerce kişi zıpladı Aktivistler yine alanda temizlik yaparak çöpleri topladılar. Gençler kendi içlerinde birbirlerini provokasyona ve küfürlü sloganlara karşı uyararak çıkabilecek olayları önlediler. Meydanda herkes Başbakan’ın yaptığı açıklamaları kendi aralarında tartışarak yorumlarda bulundu. Öğle tatili sırasında ise çevredeki işyerlerinde çalışan takım elbiseli erkekler ve şık giyimli kadınlar parka gelerek eyleme destek verdiler, fotoğraflar çektiler. Park içinde seyyar satıcılar yiyecek ve içeceğin yanı sıra gaza karşı maske sattılar. Bir çok kurum ve kuruluş tüm yurda yayılan eylemler nedeniyle programlarını iptal ettiler. Günlerdir olduğu gibi Taksim istasyonu yine kapalıydı. Taksim Gezi Parkı’na gelen CHP Milletvekili Süleyman Çelebi yaptığı açıklamada “Halen 4. Murat gibi ferman veren, meydan okuyan bir Başbakanımız var. Çapulcu gibi hakarete varan sözler bir Başbakana yakışmıyor. Bu bir zulümdür, eylemler doğru okunmalı” dedi. Bu direnişi “Gandi eylemine” benzeten Çelebi, “Türkiye tarihinde çok direniş oldu ama bu direniş dünyaya yayıldı. Böyle bir bütünleşme ilk defa oluyor. İlk defa bir direniş sonuna kadar sürdü, karşı taraf pes ettirildi” değerlendirmesi yaptı. Başbakan’ın yargıya ve hukuka meydan okumasını eleştiren Çelebi, Erdoğan’ın ülkeyi zorbalıkla yönettiğini vurguladı. DİSK başta Taksim olmak üzere bugün saat 12.00 14.00 saatleri arasında işyerleri önünde ihtar eylemi yaparak, bildiri dağıtacak. DİSK tarafından yapılan açıklamada “Bu andan başlayarak yanıt alıncaya kadar, sendikalı, sendikasız, kadrolu, taşeron tüm emekçilerle birlikte hükümeti ihtar ediyoruz, hayatı durduruyoruz. İşsizleri, ev kadınlarını, esnafları, gençleri, öğrencileri güç vermeye davet ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı. Denizciler de “Yelkenler Fora Gezi” sloganıyla bir araya gelerek, 8 Haziran Cumartesi günü teknelerle Gezi Parkı direnişine destek verecekler. Yapılacak eylem için Facebook’ta etkinlik oluşturularak, “Masum bir halk hareketi olarak başlayan Gezi Parkı hareketlerine destek veriyoruz. Belirlenecek tüm bölgelerde, tüm teknelerle desteğimizi gösteriyor olacağız. Bu amaçla yoğun katılımı ve paylaşımı arzuluyoruz” denildi. üfür ve provokasyon uyarısı Parkta k Hepsine bir isim AVM projesi nedeniyle kesilme tehti di altında olan ağaçlara Reyhanlı ve Uludere saldırılarında hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazıldığı kâğıtlar asıldı. Gezi Parkı’nda dün gün boyu süren coşku, gece de devam etti. Taksim Gezi Parkı’nda yapılacak Beşiktaş’ta polis dehşeti Beşiktaş’ta süren çatışmalar sabaha kadar sürdü. Eylem yapan kitleye polisin gaz bombası ve tazyikli su ile saldırısı sonucu çatışmalar yaşandı. Barbaros Bulvarı ve İnönü Stadı önü çift taraflı trafiğe kapatıldı. Polis saldırılarında yaralananlar, Beşiktaş’taki Bezmi Alem Valide Sultan Camisi’ne getirildi. Camiye gelen çok sayıda gönüllü sağlık personeli, yaralılara ilk müdahaleyi yaptı. Polis bu sırada da cami avlusuna da gaz bombası attı. Dün gece de Taksim’den Dolmabahçe’deki Beşiktaş İnönü Stadı’na kadar çeşitli sloganlar atarak gelen gruba polis tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulundu. Müdahalenin ardından dağılan grup, Taksim Meydanı’na doğru geri kaçtı. Bu esnada bir polis helikopteri de Taksim ve Beşiktaş üzerinde dolaşmaya başladı. Bu arada eylemci grubun Dolmabahçe’de oluşturduğu bariyerlerin polis tarafından kaldırıldığı görüldü. Polis müdahalesinin iskele tarafı ve Köyiçi’ne kadar devam ettiği öğrenildi. Öte yandan Beşiktaş’ta atılan gaz miktarının yoğunluğundan Taksim Gezi Parkı, Harbiye, Şişli ve Nişantaşı gibi yakın semtlerde oturanlar da etkilendi. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde araştırma görevlisi olan Dr. Burak Ünveren ile aynı fakültenin öğrencisi Selim Poyraz, başlarına isabet eden gaz bombası fişeği ve plastik mermiyle gözünü kaybetti. İnönü Stadı’nın yıkımı için bölgede bulunan bir iş makinesine el koyan göstericiler, polis TOMA’larını bu kepçe ile kovaladı. Sabah saatlerinde de polis ile eylemciler arasında tekrar bir çatışma yaşandı. Atılan gaz bombaları çevredeki yurttaşları da etkiledi. Gözlerini kaybettiler Çelebi: 4. Murat gibi Uyarı eylemi ‘Ağaçlar özgürlük sembolü oldu’ İstanbul Haber Servisi ÇYDD Genel Merkezi ve tüm şubeler adına yapılan açıklamada, “Taksim Gezi’deki sökülen ağaçlar her kesimden insanı birleştiren birer özgürlük sembolü oldu” denildi. Açıklamada, doğaya, yeşile sahip çıkmakla başlayan başkaldırının, “değişik kesimlerdeki insanların yaşam tarzlarına yapılan müdahalelere, 4+4+4’ün eğitim sisteminde yarattığı yıkıma, çeşitli alanlardaki özgürlüklerin çeşitli bahanelerle, uydurma nedenlerle kısıtlanmasına, halkımızın malının ve ülkemizin zenginliklerinin ranta çevrilmesine, ülkemizin kurtuluş ve kuruluşunun önderlerine yapılan saldırılara, cumhuriyetimizin ve demokrasimizin temel direği olan laikliğin yok edilmesi çalışmalarına karşı bir direnişe dönüştüğü” vurgulandı. ODTÜ Mezunları Derneği Yönetim Kurulu’nca yapılan açıklamada da, halka gösterilen acımasız tavır kınanarak “Taksim Gezi Parkı’nın yıkılarak yerine iş merkezi yapılma girişimi ile başlayan halkın karşı direnişi yıllarca içinde birikmiş olduğu baskılara karşı koymanın toplumsal isyanına dönüşmüştür” denildi. Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri, dün öğlen saatlerinde üniversite içinde toplanarak Taksim Gezi Parkı gösterilerine destek verdiler ve yaşananları protesto ettiler. Acımasız tavır Gezi için ‘fora’ Maskeli protesto CHP’li İstanbul İl Genel Meclisi Üyeleri, son bir haftada Taksim ve Beşiktaş civarında gerçekleşen eylemlerde yurttaşların biber gazı, tazyikli su ve şiddete maruz kalmasını protesto ederek Meclis Genel Kurulu’da maske taktılar. CHP Grubu oturum başlayınca gaz maskelerini takarak görüşmelere katıldılar. Oturum bitince ise gaz maskeleri çıkartıldı. CHP Grubu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun yazılı cevaplaması isteği ile Meclis Başkanlığına verdikleri önergede son bir haftada İstanbul’da yaşanan olaylarda kaç Polisin görev yaptığı, kaç TOMA aracının kullanıldığı, yurttaşa kaç ton biber gazının sıkıldığı ve kaç ton tazyikli su sıkıldığı gibi birçok sorunun yer aldığı sorular yöneltildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle