17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2013 SALI 4 HABERLER Erdoğan, ‘Yüzde 50’yi zorla evde tuttuklarını’ söyleyerek yeni gerilimlere kapı açtı Bir Özgürlük Ağacıyım Taksim Gezi Parkı’nda “Ben bir özgürlük ağacıyım Gezi Parkı’nda Ne sen farkındasın, ne medya farkında...” Nâzım’ın dizelerini, bir pankartta biraz değiştirilmiş şekliyle gözüm çok aradı. Cumartesi günkü Cumhuriyet’te Arif Kızılyalın’ın izlenimlerini okurken gördüm ki, bazı polisler olayın farkında, nitekim telsizden şöyle anons yapmışlar: Bunlar marjinal grup değil, halk. Ne sanıyorlardı ya! Tabii ki halktı. Olay Gezi Parkı’nı, Başbakan’ın illa da yaptıracağım diye tutturduğu “sivil kışlayı” aşmış, bu halkın güdülecek bir sürü olmadığını göstermeye gelip dayanmıştı. Artık İstanbul’un ve yurdun her köşesi, her yer Taksim, her yer Gezi Parkı’ydı. Cumartesi yurdun dört bir yanında bir şeyler oluyordu ve bunun ne Tayyip Bey farkındaydı, ne de utanç verici medya. Ama birisi bir şeyin farkına varmıştı. O da güdülecek sürü olmadığını dört bir yanda haykıran ve kendi “uyan!” komutuyla uyanan halktı. Artık gözlerimin aradığı dizeler de biçim ve içerik değiştirmişti: “Ben bir özgürlük ağacıyım Gezi Parkı’nda Hem sen farkındasın, hem herkes farkında.” HHH Halkın tepkisi üzerine İstanbul Belediye Başkan Yardımcısı Kadir Topbaş (Esas başkan hâlâ Tayyip Erdoğan’dır) daha ılımlı konuşmayı denemiş, oradan buradan sağduyu sularına doğru dümen kıvıran sesler duyulmaya başlanmıştı. Artık, herkes aynı şeyi soruyor: Şimdi ne olacak? Bir şeyler değiştiğine göre artık bu kışla dayatması biter değil mi? Hemen söyleyeyim: Bir şeyler değişti, halk kendi demokratik direniş potansiyelinin farkına vardı. Şimdi bütün mesele bu potansiyeli geliştirecek, geniş toplulukların özlemlerine yanıt verebilecek ve bütün bunları demokratik biçimde sandığa yönlendirebilecek demokratik örgütlenmenin ortaya çıkmasıdır. Bu potansiyel vardı ve Cumhuriyet mitinglerinde, görünür biçimde alanlara yansıdı. Ama onu alıp demokratik biçimde yönlendirecek siyasal örgütlenme eksikliğinden heba olup gitti. Bir kere daha aynı şeyin olmaması için, bu potansiyelin düzeyine uygun örgütlenmeyi bir an önce yaşama geçirmek gerek. Acaba CHP’liler sokaktaki çığlıklardan kendilerine düşen payın farkındalar mı? Acaba CHP’liler bu yeni muhalefetin, kendileri için de tepeden tırnağa yepyeni bir örgütlenme modelini zorunlu kıldığını kavrayabiliyorlar mı? HHH Peki, acaba Tayyip Bey, Gezi olaylarından gereken dersi aldı ve kışla ısrarından vazgeçti mi? Bilin ki vazgeçmedi; vazgeçmez, vazgeçebilemez. Nitekim, yaptığı konuşmalar, bugüne kadarki çizgisinde direneceğini gösteriyor. Diktadan vazgeçebilemez, çünkü lügatında demokrasi yok, takıyye var. Aslında rant kaynağı olarak düşünülen sivil kışladan vazgeçemez, çünkü ekonomisinin temeli talana, yağmaya dayanıyor. Rant vesayetine yönelik sivil diktasının inat şaheseri olan sivil kışlasını dikmekte ısrarladır Tayyip Bey ve de bunu yaparken, “Dediğim dedik, çaldığım düdük!” dayatmasını tabu kalkanının ardına saklamak için de “Taksim’e cami” projesini atmıştır ortaya. Böylelikle kendi keyfi tek adam yönetimini din kalkanı ardında korumaya alma kurnazlığına başvuruyor. Daha sıkışırsa, kafasının ardında, halkı birbirine kırdırma projesinin olduğunu gösteren imalarda da bulunuyor. “İstersem ben de bir milyon kişiyi meydanlara toplarım” sözlerini böyle okumak gerekir. Ama görüyorsunuz, Tayyip Bey dayatmacı, talancı, avantacı, yağmacı rant politikasından vazgeçmiyor. Halk buna karşı kenetlenip tepkisini ortaya koyuyor, şimdi herkes bu boşluğu siyasal olarak dolduracak, tabandan, sağlam örgütlenmiş demokratik kuruluşu bekliyor. İstanbul Haber Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı’nın yıkılmaması için eylem yapanları CHP’nin yönlendirdiğini savunarak “Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50’si var. Ve biz onlara diyoruz ki ‘Aman sabırlı olun. Sakın bu oyunlara gelmeyin’ diye” dedi. Erdoğan, Fas, Cezayir ve Tunus’a gerçekleştireceği ziyaret öncesinde Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, yurttaşların Gezi Parkı tepkisini, “Organize, içeriden dışarıdan bağlantıları olan bir adımdır” diye değerlendirerek bütün bu olayların arkasında CHP zihniyetinin ve aşırı uçların ol Halkı tehdit etti ‘GÜL’ÜN ALDIĞI MESAJI BİLEMEM’ Başbakan Erdoğan, Fas Başbakanı Abdulilâh İbn Kîrân ile ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Gezi Parkı olayları ile ilgili, aklıselimin ortama hâkim olduğu kanaatini taşıdığını belirterek “Öyle zannediyorum ki birkaç gün içerisinde, dönene kadar herhalde tamamıyla bu iş bir çözüme kavuşmuş olacaktır” dedi. Gazetecilerin, Cumhurbaşkanı Gül’ün “Demokrasi sadece seçim demek değildir” açıklamasını sorması üzerine Erdoğan, “Halkın iradesinin tecellisi sandıktır. Bu ifadenin önünde arkasında ne var onu da bilmiyorum. Sorunuza yanıt olarak söylüyorum. Evet yine sandıktan geçer” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Gül’ün “Mesaj alınmıştır” sözleri ile ilgili olarak da “Aldığı mesajın içeriğini ben bilmem” dedi. duğunu ifade etti. “Bize itidal tavsiye edenler önce kendileri itidal çizgisine gelsinler” diyen Erdoğan, tencere, tava ve kornalarla yapılan eylemlere ilişkin de “‘Tencere tava, hep aynı hava’. Bunları geçmişte de gördük, eski alışkanlar bunlar aşılır” dedi. Reuters muhabiri Bir sen Altaylı, Başbakan’a “... Özellikle sizin bu grupları tanımlarken, bu muhalefeti, bu eylemleri tanımlarken bir ideolojik şey içine sokmanız ve toplumdaki bu hareketi biraz küçümser tavırda olmanızın da kitleleri daha fazla öfkelendirdiği ve onları provoke ettiği şeklinde yorumlar var. Buna katılıyor musunuz? Bunlara ilişkin herhangi bir yumuşatıcı bir tavır içine girecek misiniz? Diğer sorum da aşırı güç kullandığını söylediğiniz polisle ilgili bir önlem alacak mısınız” diye sordu. Erdoğan da şu yanıtı verdi: “Önce ‘yumuşatıcı ifadeler’ ne olabilir ba GÜL, DEMOKRASİYİ ANLATTI İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN u Cumhurbaşkanı Gül, Erdoğan’ın ‘sandıkta cevap’ sözlerine ‘Demokrasi sadece seçim demek değildir” yanıtını verirken Başbakan’ın ‘bağlantı’ aradığı eylemcilere de ‘iyi niyetli mesajların alındığını’ söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın Gezi Parkı eylemleri konusundaki “10 ay sonra sandık var ve milletim burada gerekli cevabı verecek” sözlerine karşılık, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Demokrasi demek sadece seçim demek de değildir” dedi. Gül, yurtdışına giden Başbakan’ın yerine vekalet eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı bu sabah görüşmek için Köşk’e çağırdı. Gül, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ve beraberindeki heyeti kabulünden önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. Aslında Gül’ün bu programı basına kapalıydı. Ancak, Gül sosyal medyadan yönelen çağrılar üzerine konuşma kararı alınca program basına açıldı. Ancak, programın Başbakan’ın Fas’a hareketin den önce Atatürk Havaalanı’nda düzenlediği basın toplantısıyla çakışınca, bu kez de program 12.00’ye alındı. Uzun bekleyişin ardından gazetecilerin karşısına çıkan Gül, soru almadı. Yaklaşık 5 dakikalık konuşmasını yaptı ve programına geçti. Türkiye’nin de mokrasi yolunda olduğuna ve demokrasinin kurallarını çalıştıran bir ülke olduğuna vurgu yapan Gül, bu sözlerin ardından iki kritik mesaj verdi. Cumhurbaşkanı, Başbakan Erdoğan’ın eylemlere tepki gösterirken sarf ettiği “10 ay sonra sandık var ve milletim burada gerekli cevabı verecek” sözlerinin üzerinden yaklaşık 1 saat sonra, “demokrasi”yi tanımlarken kamuoyunun gündemin Erdoğan’a yeni ayar deki “eylemlerde verilen mesajlar muhattaplarına ulaştı mı?” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Bu çerçeve içerisinde ‘demokrasiler’ dediğimizde, demokrasilerle tabii ki seçimlerle halkın iradesi ile her şey ortaya çıkar. Ama ‘demokrasi’ demek ‘sadece seçim’ demek de değildir. Seçimlerin dışında da farklı görüşler, farklı durumlar, itirazlar varsa bunların da çeşitli yollarla dile getirilmesinden daha tabii de bir şey olamaz. Barışçı gösteriler de tabii ki bunun bir parçasıdır. Bu anlamda son günlerdeki gelişmeleri bu çerçeve içerisinde görüyorum. Ve şunu da açıklıkla söylemek istiyorum ki, iyi niyetli olarak verilen mesajların hepsi alınmıştır. Bunların muhakkak ki günü geldiğinde gereği de yapılacaktır. Zaten bunun işaretini de eminim ki hepiniz görüyorsunuz. ” na onu öğretirseniz ona göre konuşurum. Bakın ben sizden bir şey söylüyorum. Bütün toplum diye toplumu suçlamayın.” Erdoğan ile Altaylı arasındaki diyalog şöyle devam etti: ALTAYLI Toplumun yarıya yakın bir kesiminin hükümetin uyguladığı bazı uygulamalardan rahatsız olduğu mesajı alıyorum. BAŞBAKAN Nedir söyle? ALTAYLI Eğitimden tutun alkol yasasından, yasaklamalarından tutun herkesin kendisi ile ilgili bir yasağa karşı harekete geçmiş olarak görüyoruz. Çünkü alanlarda gördüğümüz insanlar gerçekten hiçbir siyasi herhangi bir yere bağlı olmayan insanlar. Bence herkesi şaşırtan bu. Ayrıca alanlardaki bu insanların çoğu CHP’yi de desteklemiyor. BAŞBAKAN Bir dakika ya çok ilginç bir yere geldiniz. Burada şimdi hiç CHP yok. Peki kim var orada? Tespiti yapabildiniz mi? ALTAYLI Bir sürü gencecik insanlar var sokakta. Üniversite öğrencileri var. BAŞBAKAN Hayır CHP’yi desteklemeyen olabilir. Üniversite öğrencilerinin idealleri, ideolojileri yok mu? ALTAYLI Evet işte onlar neden ayaklandı, ev kadınları neden ayaklandı. BAŞBAKAN Bakın onların ideolojisi yok mu? ALTAYLI Ama siz ana muhalefete bağlıyorsunuz. BAŞBAKAN Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50’si var. Ve biz onlara diyoruz ki “aman sabırlı olun”. Sakın bu oyunlara gelmeyin. Bakın eğitim diyorsunuz. Eğitimde Cumhuriyet tarihinin görülmemiş adımlarını attığımızdan dolayı mı eleştiriliyoruz. İNEBOLU Anıtkabir AKP’linin koltuğunu götürdü Haber Merkezi Kastamonu’nun İnebolu ilçesi AKP Gençlik Kolları Başkanı Hasan Ferhat Küpoğlu, Taksim Gezi Parkı’nda ağaçların kesilerek AVM yapılması projesine karşı yapılan gösteri ve direnişe karşı çıkarken “Anıtkabir’i yıkabilecekleri” mesajı verdi. Sosyal med ya üzerinden “Taksim Gezi Parkı’ndan sonra Anıtkabir’i de yıkarız elhamdülillah” mesajını yayımlayan AKP’li Küpoğlu, tepkiler üzerine istifa etti. Küpoğlu, “yanlışlıkla” yazdığını ileri sürdüğü mesaj için kamuoyundan özür diledi. AKP İnebolu İlçe Başkanı İsa Karamehmetoğlu, atılan mesajı tasvip etmediklerini, partileri ile bağdaşır bir mesaj olmadığını açıkladı. Karamehmetoğlu şunları kaydetti: “Çok üzgünüz. Twitter’ı çok sık kullanan bir arkadaşımızdı. Zaman zaman, karşıt görüşlülerle Twitter’da tartışıyordu. Olağanüstü toplandık ve gereğini yaptık. Bizim yetkimiz dahilinde olan, üyeliğini düşürme ve görevden almadır. Bunları da yaptık. Kendisi de çok üzgün ve pişman dokunsanız ağlayacak durumda.” Ferhat Küpoğlu’nun babası İlyas Küpoğlu ise “Böyle bir şey yazdıysa kötü bir şey” dedi. ‘Giderayak yeni fitne’ Muhalefete göre Başbakan Erdoğan, ‘Yüzde 50’yi evde zor tutuyoruz’ sözleriyle milleti çatışmaya tahrik ederek çok tehlikeli bir oyun oynuyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Gezi Parkı’na destek amacıyla başlayıp tüm Türkiye’ye yayılan eylemlerle ilgili “Yüzde 50’yi evde zor tutuyoruz” açıklaması muhalefet partilerinin tepkisini çekti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Erdoğan’ın Türkiye yangın yeriyken yurtdışına kaçtığını ifade etti. Erdoğan’ın milleti “çapulcu”, “alkolik” diyerek aşağıladığını dile getiren Vural, Başbakan’ın giderayak yeni fitneler ve gerilimleri arkasında bıraktığını kaydetti. Erdoğan’ın “Yüzde 50’yi zor tutuyoruz” diyerek milleti tahrik ettiğini kaydeden Vural, “Bu milletin birbirini öldürmesini mi istiyorsun? Sen hizbul fitne misin” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak da Erdoğan’ın kendisine oy veren yüzde 50’lik kitleyi “zor tuttuğu” açıklamasına “Başbakan ülkeyi ikiye bölmüş. Kendini yüzde 50’nin Başbakanı görüyor” sözleriyle tepki gösterdi. Erdoğan’ın bu açıklamasının toplumu bölmeye, kışkırtmaya yönelik son derece “tehlikeli” bir bilinçaltı yansıması olduğunu belirten Toprak, “Başbakan’ın bilinçaltındaki kafa yapısı ülkeyi bu noktaya getirdi. Ben Başbakan’ın zor tuttuğunu söylediği yüzde 50’nin de Başbakan gibi düşünmediğini görüyorum. Onlar da çok rahatsızlar. Onların sağduyusu Başbakan’dan çok daha ileri” dedi. Gül’ün “Mesaj alınmıştır” sözlerinden memnun olduklarını, ancak bunun ne kadar gerçek olduğunun bundan sonraki icraatlarıyla görüleceğini belirten Toprak, “Bugüne gelinmesinde, çıkan o yasaları noter gibi onaylayan Cumhurbaşkanı’nın da payı var” dedi. Akdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimleri için blok oluşturma provası yapıldığını ileri sürdü ‘Liderimizi yedirtmeyiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP sözcüleri, Taksim Gezi Parkı’nda ağaç protestosuyla başlayıp günlerdir süren eylemlerde hedefin Başbakan Tayyip Erdoğan olduğu değerlendirmesini yaptı. Erdoğan’ın Siyasi Başdanışmanı AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, “Biz Erdoğan’ı kimseye yedirmeyiz. Yüz yılda bir çıkan bir liderdir” dedi. Habertürk’ün sorularını yanıtlayan Akdoğan, eylemlerdeki birinci grubun samimi kaygılarla “Ağaç kesilmesin, AVM yapılmasın” eleştirileriyle sıradan insanlardan oluştuğunu, başını CHP’nin çektiği ikinci grubun ise bu olayı kullanarak başkaldırıya çevirmeye çalıştığını, hükümeti devirmek için siyasi rant peşinde olduğunu, üçüncü grubun ise tamamen hükümet, devlet ve sistem karşıtı illegal örgütler olduğunu kaydetti. Eylemler üzerinden hükümeti devirmeye dönük provokasyon peşinde KÜÇÜK DÜŞÜRME İDDİASI ÇELİK: CHP LİSELİLERDEN MEDET UMUYOR AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik CHP’nin “lise öğrencilerinden medet umduğunu” söyledi. Çelik NTV’ye yaptığı açıklamada, demokrasilerde yürüyüş yapmanın, pankart açmanın, slogan atmanın en doğal hak olduğunu belirterek “Vatandaşımız gayrı memnun olduğunda protestolar da yapacak. Buradaki ince çizgi şudur. Bir şeyi eleştirirken eğer vatandaşın günlük hayatını etkileyip araçları yakıyorsanız, masumane hareket vandalizme, tahribe dönüyorsa demokratik hakkın ötesine geçmiştir. Bu kabul edilemez” dedi. Taksim Anıtı önünde illegal örgütlerin pankart astıklarını söyleyen Çelik, “Kurt sisli, puslu havayı sever. Bunu görmezseniz içindeki kinini ortaya koymak isteyenlere gün doğar” ifadelerini kullandı. [email protected] RTÜK’ten Halk TV’ye Erdoğan uyarısı ANKARA (AA) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Başbakan Tayyip Erdoğan’ı küçük düşürücü video klip yayımladığı gerekçesiyle, Halk TV’nin uyarılmasına karar verdi. Raporda, Halk TV’de her gün muhtelif saatlerde bir veya birkaç defa “Video Film Çok Tıklananlar” başlığıyla internetten alınan bir video klip yayımlandığı belirtildi. “Recep Tayyip Erdoğan’ı ve hükümetin icraatlarını hedef alan söz konusu video klipte, iki kez Recep Tayyip Erdoğan’ın resminin üzerine ‘Rezillll’ ifadesinin yazıldığı ve söylendiği görülmüştür” denilen raporda, eleştiri sınırlarını aştığı ve Erdoğan’ın şahsına yönelik bir hakaret niteliği taşıdığı gerekçesiyle Halk TV’nin uyarılmasına karar verildiği duyuruldu. Çiçek: Tadında bırakalım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Taksim Gezi Parkı protestosuyla başlayan eylemler için, “1980 öncesi olaylara benzer gelişmeler yaşanıyor” değerlendirmesi yaptı. Çiçek, bu tip olayları kullanmak isteyenlerin çıkabileceğini savunarak, “Bu işi bu noktada bırakmak, tadında bırakmak gerekir” diye konuştu. koşulduğunu, önümüzdeki yıl yapılacak cumhurbaşkanı seçimine yönelik bir blok oluşturma provasının da yapılmış olabileceğini söyleyen Akdoğan, “Biz amiyane olacak ama Erdoğan’ı kimseye yedirmeyiz. Türkiye’yi dönüştüren kişidir. İktidarı devirmeye Başbakan’ın imajını zedelemeye çalışanlar varsa buna pabuç bırakmayız” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sağduyu çağrısını olumlu bulduklarını belirten Akdoğan, CHP’nin eylemlerde yakıp yıkanları, AKP Karşıyaka ilçe binasını yakanları, vandalizm yapanları niçin eleştirmediğini sordu. Akdoğan, Batılıların da polisin tutumunu eleştiren açıklamalarını da eleştirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle