Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2013 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada yargıçlardan yakınan söylemlerini yineledi... Başkana bakarsanız,Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çıkardığı yasaları umursamadan burunlarının dikine giden yargıçlardan Cumhurbaşkanı, hükümet üyeleri, hatta Ergenekon ve Balyoz davalarının savcılığına soyunan Başbakan’ı bile şikâyetçi. Başkanı olduğu TBMM’yi aklama gayreti içinde, uzun tutukluluktan kaynaklanan toplumsal ıstıraba son verebilmek için yasama organının elinden geleni yaptığını.. ...ve lakin Silivri’deki üç yargıç var ya üç yargıç.. ...işte bu üç yargıç, yasama organının konuya çözüm yollarını gösteren, peyderpey çıkardığı yasalar yok imiş gibi umursamıyor. Öneğin dört yıldır Balbay’ı, beş yıldır Tuncay Özkan’ı her ay iki üç kez aynı entipüften gerekçelerle... 1.5 yıldır TC’nin Genelkurmay Başkanı İlker Paşa’yı, aslı astarı olmayan savcılık suçlamalarına dayanarak tahliye etmemekte direniyor. Halk diliyle kabaca söylemek gerekirse, Silivri’nin üç yargıcı.. TBMM’yi de, çıkardığı yasaları da sallamıyor. Üç yargıç, kendilerini parlamentonun üstünde görüyor. ??? Ulus hâkimiyetini kayıtsız şartsız temsil eden TBMM’nin Başkanı Cemil Çiçek; üç yargıcın yasalara aykırı uygulamalarına karşı yasama organının aczini itiraf eden açıklamalar yapıyor. Tutukluluğun bir önlem olduğuna dair bilinenleri yineledikten sonra; “Biz Meclis olarak hem 2005’te çıkarılan CMK’nin 102. maddesi, hem hemen ardından üçüncü yargı paketiyle, yargı mercilerine (örneğin Silivri’nin üç yargıcına) gereksiz ve uzun tutuklamalardan rahatsız olduğumuzun iradesini ortaya koyduk. Adli kontrol imkânını yargının (Silivri yargıçlarının) hizmetine sunduk” diyor ve amma ve de hele inançla,“tutuklu milletvekilleri için bu imkânın anlamının çok daha önem taşıdığını” söylüyor. Şimdi başkanın ağzından parlamento tarihine yazılan sonuca, lafla peynir gemisi yürümeyeceğini anımsatan şu hazin sonuca bakın: Başkan Çiçek’in 6 Mart günü açıkladığı ve daha önce sık sık yinelediği benzeri saptamalar.. ...Silivri’deki üç yargıcın, yürürlükteki yasaları takmadığının, hüküm yemeden tutukluluk süreleri dört, beş yılı bulan milletvekillerini tahliye etmemekte direndiğini ve direneceklerinin itirafı! ??? Çiçek’in itirafları denizin bittiği nokta mı? Ya da gemisini karaya oturtan kaptanın “deniz bitti” demesine benzer bir açıklama yapıyor?.. Yoksa milleti temsil eden parlamentonun muhterem başkanının yapacağı veya yapması gereken girişimler yok mu? Erklerin birbirine müdahale edemeyeceği kuralını es geçmeden; örneğin Başkan Çiçek’in hükümet nezdinde yasama erkinin zedelenen onurunu onarmak amacıyla Meclis’e ve yasalarına kafa tutan üç yargıçla ilgili kimi olası, akla ve hukuka uygun yaptırımlar uygulanmasını, en azından Adalet Bakanı’na (kuşku yok ikna edebileceği Başbakan’ına) anımsatmasına siyasal bir engel var mı?.. Bu hükümetin yargı üzerindeki etkisini Bağdat’taki sağırlar bile duydu. Bu gerçekçi nedenle; Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) aracılığıyla Silivri’deki drama artık dur diyecek yol ve yöntemler sağlayacak olası bir girişim kamuoyunda yadırganmayacak. Meclis Başkanı’nın, Silivri yargıçlarının yasaları hiçe sayan, karşı direniş sergileyen tutumlarını içeren, açıkladığı gerekçelere dayanarak HSYK.. ...uzun tutukluluklara son verilmesini içeren Meclis iradesine karşı direnen yargıçları sorgulayabilir... Kurul; toplumun hiçbir kesiminin aykırı karşılamayacağı olası sonuca varabilmek için Meclis iradesine katı ve aykırı davranıştaki yargıçlar yerine, yasal gerçeklere koşut kararlara imza atacak yargıçlar atayabilir. Bu sonucu tetiklemek için HSYK Başkanı ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in parmağının ucunu oynatması yeterli olacaktır. ??? Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı, Bakan Ergin parmağının ucunu oynatabilecek mi? Yoksa sayın bakan; Eşref’’in yıllar önce söylediği şu hicvi günümüzde yinelemeye devam mı edeceğiz: “Elinde yok adalet, olsa da sen kim, adalet kim / kimi maznun görsen her kabahat sendedir dersin.” HABERLER Kuzey Suriye’deki Kürtler Irak Suriye Devlet Başkanı Beşşar Kürtleriyle buluşmuş durumda. Esad, kendisini ziyaret eden CHP Kürt devleti kurulması artık an heyetine önemli açıklamalarda meselesidir. bulundu. Esad, Şafak Pavey, Beni ancak halkın onayıyla Aytuğ Atıcı, Hasan Akgöl ve idam ederler: İleride halk isterMevlüt Dudu’dan oluşan heyet se ben de koltuğumu bırakırım. ile 1 saatten uzun gerçekleşen Siyaset kapısı muhaliflere açık. görüşmesinde, ülkesindeki iç saGüçlü bir muhalefete ihtiyaç var. vaş, TürkiyeSuriye ilişkileri ve Muhalifler siyasete katılsın, parKürt sorununa ilişkin şu değerlamentoya gelsinler. Parlamenlendirmeleri yaptı: todan karar çıkarabilirlerse, ister Türkiye’nin etkisi hepsinden sürgüne göndersinler, isterse fazla: Suriye’de terör giderek artıbeni idam etsinler. Yeter ki halyor. 23 ülkeden terörist var ülkemkın onayı olsun. de. En fazla Yemen ve Libya’dan Ülkenin tamamı kontrolümgeliyorlar. Ağırlıklı olarak Türkiye de değil: Yaşanan terör nedeüzerinden giriyorlar. ABD, Rusya, niyle ülkemin tamamını şu anda Çin ve diğer tüm ülkelerin toplam kontrol edemiyorum. Büyük şeetkisi, Türkiye’den daha az. Ülhirlere odaklanmış durumdayım. kemdeki durumu en çok Türkiye Batıda sorun yok, ama Ürdün ve etkiliyor. Çünkü en fazla silah ve Türkiye sınırlarında sorun yaşıterörist Türkiye’den giriyor. yoruz. Müdahale olsun diye 1 Sınırın yüzde 25’i PKK kontmilyon göçmen yaratmak istirolünde: Türkiye ile olan kara sıyorlar. Bu yüzden dışarıdan kışnırımızın yüzde 25’i PKK’nin, yüzkırtmalar artmış durumda. de 75’i de El Kaide’nin kontrolünİstanbul Milletvekili Şafak Esad’ın da “Ülkemizde tutukCihat nikâhları arttı: Teröristde. Cilvegözü’ndeki bombalı salPavey, Suriye Devlet Başkanı lu Türk gazeteci yok ama islerin kontrolündeki bölgelerde dırıda bizim hiçbir dahlimiz, soBeşşar Esad’ın eşi Esma Esad mini, yerini söylerseniz hepçok büyük sosyal problemler rumluluğumuz yok. Çünkü biz arile görüşerek Suriye’de olduğu sinin ülkelerine dönmelerine var. Örneğin cihat nikâhları arttık o sınırlarda yokuz. Orası tamaileri sürülen başta Başar Kad yardımcı oluruz” dediği öğmış durumda. Savaşamayacak men El Kaide’nin kontrolünde. dumi olmak üzere yabancı ga renildi. durumdaki yaşlı, fakir kim varsa Fırtına dinmeden çekilmem: zetecilerin serbest bırakılması Pavey’in, Esad ile görüşmemecburiyetten kızlarını bu El Kai(CHP heyetinin “Esad’sız bir rejim ricasında bulundu. CHP heye sinde Suriye’de yaşanan iç sade militanlarıyla evlendirmek zomümkün mü” sorusu üzerine) Bu tinin başkanlık sarayında Beş vaş nedeniyle yerlerini terk runda kalıyor. Aynı ortaçağ gibi. konu rejim sorunu değil. Ben isteşar Esad ile yaptığı görüşme eden yaklaşık 200 bin Suriyeli İmralı süreci ümmetçi: Türkisem de ayrılmam mümkün değil. sonrasında Pavey, Esma Esad mültecinin durumları da ele ye’de Kürt sorununun çözümü Bu fırtınada sakin bir limana yaile bir araya geldi. Yaklaşık 40 alındı. Pavey’in, yerlerinden için yürütülen sürecin ortak noknaşana kadar gemiyi terk etmem. dakika süren görüşmede Pa edilen Suriyelilerin durumu kotası da ümmetçilik. Biz Türküz, Zaten halkım da arkamda. Gemi vey’in aralarında Başar Kad nusunda Esma Esad’ın devresiz de Kürtsünüz diyerek ortak denizin ortasında fırtınalar içinde. dumi’nin de bulunduğu Suri ye girmesini istediği belirtildi. noktayı İslam olarak gösteriyor. Fırtına durmadan kaptan olarak ye’de kayıp yabancı gazeteci Pavey, 8 Mart Dünya Emekçi İslamcı Kürtleri kendi yanına algemiyi nasıl terk ederim? Bu fırtılerin bulunarak ülkelerine gön Kadınlar Günü nedeniyle Surimaya çalışıyor. na biter bir gün; seçimler olur, derilmeleri ricasında bulundu ye’deki iç savaş yüzünden yerİsrail’e direnişi örgütlüyoruz: demokrasi gelir ve halk bana ‘git’ ğu öğrenildi. Görüşmelerde, lerinden edinen kadınlar için Es(“Suriye’yi vuran İsrail uçaklarına derse giderim. Yani gitmem gereCHP’nin talebi üzerine Beşşar ma Esad’dan yardım istedi. neden müdahale etmediniz” sokirse giderim ama bunun halkımın rusu üzerine) Biz İsrail’in kışkırtsöylemesi lazım. masına karşılık vermiyoruz. Ama Ben kazanırsam Erdoğan kılmak istiyor. Biz ise laikliği korumak istionun daha da canını acıtacak işler yapıyokaybedecek: Suriye krizi Erdoğan ve Kayoruz. Afganistan ve Pakistan da bir döruz. İsrail’e karşı direnişi örgütlüyor ve destar emiri için varoluş sebebi haline döndü. nem bizim gibi laikti. Ama artık oralarda İstekliyoruz. Nitekim o saldırıdan birkaç gün Eğer Suriye kazanırsa, ülkelerinde onlar lamcılar iktidar. sonra sınırımızdan İsrail’e yönelik hava kaybedecek. Bu işin ideolojik boyutu da Kürt devleti kurulabilir: Bölgede Kürtlebombardımanı da yapıldı. var. Onlar siyasal İslamı Suriye’de hâkim rin devlet kurma şansı artmış durumda. KARS EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Çıplak arama Esad: Gemiyi Terk Etmem işkencesi KARS (ANKA) Kars Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi M.K, Cumartesi Anneleri’ni anlatan bir tiyatro oyunu nedeniyle ifade vermek için gittiği Kars İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’de polisler tarafından çırılçıplak soyundurularak cinsel tacize uğradığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Kars Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi M.K, bir tiyatro oyununda “Cumartesi Anneleri”nden biri rolünü canlandırdığı için Kars İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde (TEM) ifadeye çağrıldı. M.K, ifadesi alınmak üzere beklerken yanına gelen polis memuru kendisini tehdit etti ve üstünün aranmasını istedi. Üst araması sırasında kadın polis memuru M.K’den “tamamen soyunmasını” istedi. M.K. bunu kabul etmeyince zor kullanmakla tehdit etti. M.K’nin sadece iç çamaşırları kalacak şekilde soyundurulduğu öne sürülen dilekçede, ifade alınan ve üst araması yapılan odada kamera bulunduğu belirtildi. M.K’nin avukatı Bişar Abdi Alınak tarafından savcılığa yapılan suç duyurusunda, “İnsanlık dışı muameleyle karşı karşıya kalan müvekkilim ağır bir travma ve ruhsal çöküntü içerisindedir. Müvekkilim TEM şubeye girdiği andan itibaren tehdit edilmiş, zor kullanılarak içinde bir kameranın olduğu bir odada çırılçıplak soyundurularak işkenceye maruz bırakılmıştır” denildi. Şafak Pavey Esma Esad ile buluştu ULUDERELİ AİLELER İSYAN ETTİ: Köşk’e çıkan Kılıçdaroğlu, İmralı sürecine ilişkin hassasiyetlerini aktardı Rapor yok hükmünde DİYARBAKIR / ANKARA (Cumhuriyet) Şırnak’ın Uludere ilçesinin Irak sınırında 28 Aralık 2011’de 34 sivilin savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürümesiyle ilgili TBMM Uludere Alt Komisyonu’nda AKP’lilerin oylarıyla kabul edilen “Kasıt yok. Sivil idare ile askeri yetkililer arasında koordinasyonsuzluk var” ifadelerinin yer aldığı rapor Uludereli aileleri isyan ettirdi. Uludere katliamında yakınlarını kaybeden aileler dün BDP Silopi İlçe Başkanlığı’nda basın açıklaması düzenledi. Aileler adına açıklama yapan barış aktivisti İbrahim Yaylalı, “Bu komisyonun belirttiği yargı yanımızda yok hükmündedir. Yaşadığımız katliamın failleri yoksa barı da yok” diye konuştu. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nun CHP’li üyesi Levent Gök, Uludere raporunu AKP’li üyelerin hazırlamadığını ileri sürdü. Komisyon raporunun görüşüldüğü toplantıda AKP’li Komisyon Başkanı İhsan Şener’in “Ben de raporu ilk kez görüyorum” dediğini belirten Gök, raporun raportörlere hazırlatıldığını ifade etti. Gök, AKP’li üyelerden “Bu raporu kim yazmıştır” sorusuna yanıt istedi. BDP’li komisyon üyesi Ertuğrul Kürkçü de komisyonun bu raporu reddedip yeniden yazmasını istedi. Kürkçü, “Aksi takdirde 34 yurttaşın devletin askeri güçlerince katledilmesine TBMM göz yummuş olur” diye konuştu. ‘Hukuk’ vurgusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yeni İmralı süreciyle ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gerçekleştirdiği sürpriz ziyaretinde hem Çankaya’nın hem de muhalefetin süreçte rol almasının sağlanmasını istedi. CHP liderinin yeni süreçte başta MİT’in görüşmelerde etkin rol almasını kastederek “hukuk dışına çıkılıyor” kaygısını da dile getirdiği öğrenildi. Yeni başlayan İmralı süreciyle ilgili AKP hükümetinin muhalefete bilgi vermemesini eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu sürpriz bir atak yaparak konuyu Çankaya Köşkü’ne taşıdı. Sabah saatlerinde randevu isteyen Kılıçdaroğlu’na Gül hemen olumlu yanıt verince görüşme dün 17.30’da gerçekleşti. Kılıçdaroğlu’nun Köşk randevusunu son derece sınırlı parti yöneticisiyle paylaştığı ve MYK’de de konunun görüşülmediği belirtildi. Yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından kısa bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, terör ve yeni başlayan İmralı sürecini kastederek Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğini ve herkesin büyük kaygı içinde olduğunu ifade etti. Görüşmenin ayrıntıları ile ilgili bilgi vermenin Cumhurbaşkanı’nın takdirinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Böyle bir dönemde kendi sorumluluklarını ihmal edenler tarihe hesap veremezler. Türkiye Cumhuriyeti devletinin binlerce yıllık birikimle zenginleşmiş aklı ve milletin derin irfanını acilen ve yeniden devreye sokmak mecburiyetindeyiz.” Kılıçdaroğlu’nun görüşmede, Türkiye’nin kaderini yakından ilgilendiren bir konuda hükümetin muhalefeti bilgilendirmemesini eleştirerek muhalefetin de süreçte rol almasının sağlanması gerektiğine işaret ettiği bildirildi. Gül’ün bu süreçte “daha etkin rol oynaması”nın önemine de değindiği bildirilen Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorunu konusunda partisinin görüşlerini de Gül’e aktardığı ve İmralıKandil ile görüşmelerin MİT aracılığıyla değil, Meclis’te oluşturulacak “Hakikatleri Araştırma Komisyonu” ya da “akil adamlar” heyetiyle yürütülmesi önerisine de yer verdiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu, MİT’in ÖcalanPKK ile yaptığı görüşmelerle “yetkisini aştığı”nı belirterek “hukuk dışına çıkılıyor” değerlendirmesi yaptığı öğrenildi. Yeni anayasa sürecine ilişkin kaygılarını da dile getiren Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin demokratik bir anayasa beklediğini ancak AKP’nin “başkanlık sistemi” önerisinin bunu gölgelediğini ve kaygılarını artırdığını ifade ettiği bildirildi. Kılıçdaroğlu, Çankaya Köşkü’ne sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Gök: Bu raporu kim yazdı ‘YOL HARİTAMIZI BELİRLEDİK’ ılıçdaroğlu, Çankaya Köşkü’ndeki ziyaret öncesinde partisinin il disiplin kurulu başkan ve üyeleriyle parti genel merkezinde yaptığı toplantıda CHP olarak Kürt sorununun çözülmesini istediklerine işaret etti. Kılıçdaroğlu, “Biz bu sorunu hukuk içinde kalarak, aklı ve mantığı egemen kılarak çözmek istiyoruz” görüşünü dile ge K ‘Tarihe hesap veremezler’ tirdi. Sorunun çözümü konusunda parti olarak “yol haritalarını belirlediklerini” belirten Kılıçdaroğlu, “Yol haritamızın ne kadar önemli olduğunu her geçen gün artık toplum da kabul etmeye başladı. Bu süreçte de son derece dikkatli bir üslup kullanmaya, dikkatli gitmeye hepimizin ihtiyacı var. Bunu götüreceğiz. Bu çerçevede yürüyeceğiz” diye konuştu. MÜEBBETİN GEREKÇESİ AÇIKLANDI ERDOĞAN’IN GÜNDEMİ TUTANAKLARIN SIZMASI ‘Sabırlı olursak medya açıklar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, İmralı’daki görüşme tutanaklarının sızdırılmasına ilişkin “Sabırlı olursak medya dünyasından arkadaşlar sızdırmayı açıklayabilir. Açıklamamaları durumunda biz açıklayabiliriz” dedi. Erdoğan, Surinam Devlet Başkanı Yardımcısı Robert Ameerali ile görüşmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tutanakların kimin tarafından sızdırıldığının medya sektörü içerisinde bilindiğini iddia eden Başbakan, “Biraz sabırlı olursak medya dünyasından arkadaşlar sızdırmayı açıklayabilir” dedi. Sızdırmanın kim tarafından yapıldığının açıklanmaması halinde “Biz açıklarız” diyen Erdoğan, PKK’nin elindeki kamu görevlilerinin serbest bırakılması konusuna da değinerek “Olayın ikinci Habur’a dönüşmesini istemiyoruz. Nasıl bırakılırlar ilgili birimler takip ediyor ama bunun bir şova dönüştürülmesini arzu etmiyoruz” dedi. Gazetecilerin CHP heyetinin Suriye’ye giderek Devlet Başkanı Beşşar Esad’la görüşme yapmasını da sorması üzerine Erdoğan, “Sayın Esed demeyeceğim artık. Esad, Türk hükümetinden tabii ki şikâyet edecek. Bu ülkenin ana muhalefet partisi 3 vekilini bu diktatörle, bu zalimle neden görüşmeye yolluyor?” dedi. Erdoğan, Esad’ın Türk hükümetini BM’ye şikâyet edeceğini ifade ettiği sözlerine de değinerek “Esad bildiğini hangi yoldan yapacaksa yapsın” diyerek tepki gösterdi. ‘Gazetedeki parmak izi’ DİYARBAKIR (AA) Polise yönelik saldırıda hiçbir delil olmamasına karşın gizli tanık ifadeleri ve polis tutanaklarıyla müebbet hapse mahkum edilen Gülsüm Koç ile ilgili davada mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, Koç’un saldırıyı gerçekleştiren 2 kişiyle aynı kafede parmak izlerinin bulunması, cep telefonunu olay günü bir arkadaşına vermesi, gizli tanık ifadeleri, cezaya gerekçe gösterildi. Bingöl’de 15 Mayıs 2011’de 1 polisin yaralandığı saldırıyla ilgili lise öğrencisi Koç, saldırıya terör örgütü mensuplarıyla birlikte katıldığı iddiasıyla bir kez müebbet ve 26 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, Koç ile ilgili gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, gizli tanık Avcı’nın olay yerinde gördüğü kadının sanık Koç olduğunu teşhis ettiği, tanık beyanlarının sanığın savunmasıyla örtüşmediği, tanıkların hiçbirinin olay saati olan 21.20 sıralarında sanık Koç’un yanlarında olduğu veya birlikte bulunduklarına dair net bir beyanda bulunmadıkları kaydedildi. Söz konusu eylemi “Çektar Çevlik” ve “Tolhildan İntikam” kod adlı örgüt mensuplarının gerçekleştirdiği belirtilen kararda, saldırganların olaydan önce kaldıkları kafede yapılan aramada, okunan gazetede sanık Koç’a ait parmak izlerine rastlanıldığı, böylelikle sanığın, saldırganlarla aynı tarihte aynı yerde olduğunun anlaşıldığı bildirildi. THY’den türbanlı tanıtım İstanbul Haber Servisi Hostesler için tasarlattığı kıyafetler ve alkol yasağı ile son günlerde eleştirilerin odağı haline gelen Türk Hava Yolları (THY), bu kez de Almanya’daki uluslararası bir fuardaki tanıtım standında türbanlı hostes görevlendirdi. Dünyanın en büyük fuarlarından ITB Berlin fuarına katılan THY’nin standında görev alan 3 türbanlı kadın şirketi temsil etti. THY’nin bu tavrını eleştiren fuara katılan diğer Türk turizm şirketlerinin temsilcileri, “Uluslararası bir platformda Türkiye’nin imajını zedeleyen görüntüleri oluşturan THY’nin tavrı zarar verici” şeklinde görüş belirtti. ‘CHP’liler neden Suriye’de’ Başkanlık endişesi