Katalog

SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2013 PAZAR 4 HABERLER Kılıçdaroğlu, yerel seçimler için tüm partilerin seçmenlerini CHP bayrağı altına çağırdı: Her Koğuşa Lazım Beyefendi Fırlama Sevgili, Hoş sohbet, neşeli bir kadın olan anneannem sık sık “İki kahkaha bir pirzola edermiş” der, ardından patlatırdı kahkahayı. İki kahkaha bir pirzola eder mi bilmiyorum, ama yaşayarak gördüm, neşenin bulaşıcı olduğunu. Geçen gün okul arkadaşım Selçuk Şerefli’nin (Çene) gönderdiği iletide anlattığına göre neşenin sırrı “timüs bezi”nde imiş. Göğüs boşluğunda, tiroit bezinin altında, soluk borusunun önünde bulunan, bağışıklık sisteminin merkezi olan bu bez ne kadar titreşirse, insan da o kadar sağlıklı ve bağışıklık sistemi sağlam olurmuş. Hatta Çene Selçuk açıklamasında kırsal kesimlerde insanların ağıt yakarken göğüslerine vurmalarının, timüs bezini titreştirerek, o sayede üzüntü kaynaklı direnç azalmalarını önlemeyi amaçladıklarını yazıyor. Artık günahı boynuna! Bu bağışıklık sistemini güçlendiren, bezin titremesini, haz ve mutluluk vermesini sağlayan bir başka etken de kahkaha atmakmış. Selçuk’un açıklamasının o noktasında durdum ve kendi kendime söylendim: Meğer anneannem “iki kahkaha bir pirzola eder” derken ne kadar haklıymış. Demek ki zarif, esprili, nekre, insanlar zekâlarının ürünlerini sergilerlerken bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor, sağlığımızı pekiştiriyorlar. Dün öylelerinden birini toprağa verdik, öbürünü de ölümünün birinci yılında, andık. Birincisi, son yolculuğuna Teşvikiye Camii’nden uğurlanan Hocam Erdoğan Alkin’di. Dün toprağa verdiğimiz elli yıllık hocamı, her zaman saygı rahmet ve içten bir tebessümle anacağım. HHH Dün ölümünün birinci yılında, Ulus’taki kabri başında anılan ise yaşamımda önemli bir yeri olan okuldaşım, meslektaşım, hapishane yoldaşım Hüseyin Baş idi. Herkesin tanıdığı Hüseyin Baş’ı nasıl tanımlamalı? İnançlı bir sosyalist olarak mı? Başarılı bir reklamcı olarak mı? Seçkin bir gazeteci yazar olarak mı? İyi bir dost olarak mı? Hapislik yıllarının neşesi, ince dokundurmaları ile kahkaha kaynağı olarak mı? Bütün bunların yanıtı “evet”tir. Ama bunların hiçbiri teker teker ya da hep birlikte Hüseyin Baş’ı anlatmaya yetmez. O dostlarının kendisine yakıştırdığı tek sözcükle “Hüs”tü: Her biri yaşamın içinden süzülüp gelen bir bölümünü, Cumhuriyet’te yayımlanan “Demir Kapı Kör Pencere” adlı dizide anlattığım Hüs fıkralarını tekrarlayacak değilim. Yalnız içlerinden unutulmaz birini bir kez daha anımsatmakla yetineyim: Maltepe Zırhlı Tugay’da tutuklu olduğumuz bir gün densizliğimizden, sululuğumuzdan bizar olan Ataol, eşyalarını toplamış, koğuş değiştiriyor. Hüs sordu: Nereye gidiyorsun Ataol? Sizden bıktım gidiyorum, mümkün olsa adilerin yanına gideceğim. Hüs hiç istifini bozmadan yapıştırdı: Boşuna uğraşma Ataol bizden adisini bulamazsın! HHH Hüs’ün bir özelliği de kibarlığıydı. Doğuştan gelen, elbise gibi sonradan giyilmiş değil, derisi gibi varlığının ayrılmaz parçası bir kibarlıktı onunki? O, kibarlığı ve nekreliğiyle, fırlamaların en beyefendisi, beyefendilerin en fırlamasıydı. Hapisten çıktıktan çok sonra bir gün şöyle söylediğimi hatırlıyorum: Hüs sensiz hapislik hiç çekilmez, kusura bakma ama bir daha içeri alacak olsalar, “Hüseyin Baş da vardı” deyip, ne yapar eder, seni de yanıma aldırırım. Evet, gerçekten Hüs her koğuşa lazım, bir neşe kaynağıydı. Arada düşünür dururum: Şimdi Silivri’de Hasdal’da olanların da acaba bir Hüs’ü var mıdır? Sonra kendi kendimi yanıtlarım, onlar adına derin bir esefle: Hiç sanmam çünkü Hüs başka örneği olmayan müstesna bir insandır. Elli yıllık eşi Nevenka dün Cumhuriyet’te yayımlanan çığlığında şöyle sesleniyordu: Hüs, sensiz yaşamak çok zor! Nevenka haklı! “Hüs”süz yaşamak zor olduğu kadar da, renksiz. AKP’ye bir ders verin CHP’nin AKP ile değil AKP devleti ile mücadele ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, ‘’Biz darbelerin olduğu dönemde de demokrasi ve özgürlüğü savunduk. Sivil darbeler döneminde de özgürlüğü ve demokrasiyi savunuyoruz” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu dün Ataşehir Belediyesi’nin yeni hizmet binasının açılış törenine katıldı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) MHP LİDERİ BAHÇELİ: ÖZLEM GÜVEMLİ AKP niyeti bozmuş ANTALYA (Cumhuriyet) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya’nın Manavgat ilçesindeki bir otelde yapılan MHP Belediye Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hükümetin başlattığı çözüm sürecini eleştirdi. Bahçeli, “AKP hükümeti benimsediği bölücü stratejiyle PKK’yi toplumsal yapıda meşruiyet dairesine sokmaya, militanları da siyasal bir aktör haline getirmeye çalışmaktadır. Hükümet niyeti bozmuş, yoldan çıkmıştır. Hükümet milli ilke ve kurallarla yolunu çoktan ayırmıştır. AKP zihniyeti, iktidar gücünü kötüye kullanmış, yıkımın ve çöküşün hizmetine koşmuştur” diye konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ı “demokrasi gazisi” olarak tanımlayarak “Neden demokrasi gazisi çünkü savunma hakkını kullanıyor. Savunacak yargıç diyor ki ‘Savunmayacaksın’. Konuşacak ama diyorlar ki ‘Konuşmayacaksın.’ Bunu söyleyen kim? Özel yetkili mahkemeler. Yani siyasi iktidarın elinde olan mahkemeler. Yani çocuklarına en ağır mirası bırakan mahkemeler. Onların mahkemeleri de bize vız gelir” dedi. Kılıçdaroğlu dün Kartal Mehmet Ali Büklü Parkı’nın ve Ataşehir Belediyesi’nin yeni hizmet binasının açılışlarına katıldı. Kılıçdaroğlu kendisine yöneltilen “Barışa karşı mısın” sorusuna tepki göstererek “Barışa asla karşı değiliz. Bayramı kutlamak kadar güzel bir şey olabilir mi?” değerlendirmesini yaptı. Yerel seçimlerde AKP’ye bir ders verilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu şu çağrıyı yaptı: “AKP aklını başına alsın. Bu dersi halk verecek. DP, ANAP, DYP ve MHP’ye oy veren bütün yurttaşlarımız Türkiye’nin birliği, bütünlüğü, özgürlüğü, barışı için CHP bayrağı altında bekliyorum. Gün birlik olma günü.” Anayasanın başlangıç bölümüne Mustafa Kemal’in kurucu ve önder rolünün anayasanın başlangıç bölümünde mutlaka olması nı istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Türk milleti kavramının anayasanın başlangıç bölümünde olmasını istiyoruz” dedi. AKP devleti “Bizi bölüyorlar sonra yönetmeye kalkıyorlar” diyen Kılıçdaroğlu “CHP sanmayın ki AKP ile mücadele ediyor. CHP, AKP devleti ile mücadeleye ediyor. Valisiyle, kaymakamıyla, savcısıyla, hâkimiyle mücadele ediyoruz” dedi. Üniversite öğrencilerinin, öğretim üyelerinin, gazetecilerin, yazarların, aydınların, ko mutanların hapiste olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Kim hapiste değil? Sivil darbeler döneminde de özgürlüğü ve demokrasiyi savunuyoruz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Ataşehir’deki açılışta ilçenin Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin anlattığı meydan ve park hizmetlerine atıfta bulunarak “Şimdi gelin de bu belediye başkanını hapse atmayın. Sana ne meydan yapmak. Meydanlara gökdelen dikersin yandaşlara verirsin hep beraber köşeyi dönersiniz. Erdoğan seni milletvekili seçer” dedi. Erdoğan’ın ‘silahı bırakıp gitsinler’ sözlerine hem BDP hem PKK’den tepki MECLİS KURULUYOR ‘Çekilme’ krizi büyüyor AYŞE SAYIN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, PKK’nin çekilmesi konusunda “silahı bırakıp gitsinler” açıklamalarına Kandil’den “yasal zemin yaratılmadan çekilme gündeme gelmeyecek” yanıtı geldi. Hükümet ile Kandil arasındaki “çekilme ve silah bırakma” konusunda yaşanan görüş ayrılığı, Erdoğan’ın önceki gün Kanal D televizyonunda yaptığı açıklamalarla iyice su yüzüne çıktı. Erdoğan’ın çekilme ve silah bırakma konusunda yasal düzenleme düşünülmediğini net olarak ortaya koymasının ardından PKK yöneticilerinden Murat Karayılan’ın dün örgüte yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı aracılığıyla anında yanıt vermesi dikkat çekti. Karayılan, “Devlet tarafın ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa ile ilgili süre sıkıştırması yapıp “tek başına referandum” dahil B ve C planlarını devreye sokacaklarını açıklaması, gözleri hafta başında TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığında yapılacak Anayasa Uzlaşma Komisyonu toplantısına çevirdi. Anayasa için “makul sürenin dolduğu”nu dile getiren AKP, TBMM Başkanı Çiçek’in son bir “liderler turu”na çıkması, sonuç alınamaması durumunda da yine Çiçek aracılığıyla komisyonun “dağıtılması” formülünü tartışıyor. CHP’li komisyon üyesi Atilla Kart, “Aslında Başbakan, komisyonda ortaya çıkan müzakere, uzlaşma ortamından rahatsız. Çünkü Başbakan, komisyonu kendi siyasi yol haritası olarak kullanacaktı. Bunu başaramadı” dedi. MHP’li Komisyon Üyesi Oktay Öztürk ise MHP olarak masada oturmaya devam ettiklerini belirterek “Kim gitmek istiyorsa, cehennem olup gitsin” diye tepki gösterdi. Komisyonu Çiçek mi dağıtacak? AYŞE SAYIN Suriye’deki Türkmenlere ‘Irak modeli’ BAHADIR SELİM DİLEK ‘Terörist deme’ dan gerekli adımların atılması, bu temelde yasal ve olumlu bir zeminin yaratılması sonucunda güçlerimizin geri çekilme durumunun gündeme gelmesi mümkün olacaktır” açıklamasında bulundu. Karayılan açıklamasında, Erdoğan’ın PKK’ye dönük kullandığı “terör, terörist” kavramlarından da rahatsızlığını dile getirerek, bunun “barış ve çözüm sürecine hizmet etmediğini” ileri sürdü. Karayılan, Erdoğan’ın Öcalan’ın cezaevi koşullarıyla ilgili yapılan düzenlemeleri “lütuf” gibi sunmasının da “sürecin ruhuna denk düşmediği”ni savundu. Erdoğan’ın açıklamala rı BDP’de de tepkiyle karşılandı. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, “Akil insanlar komisyonu, Meclis’te bir araştırma komisyonu, yasal anayasal düzenmeler dahil, demokratik yollar açılmalı. Çünkü bu sorunun tek aktörü yoktur” dedi. BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt ise Erdoğan’ın “aşırı özgüvene dayalı” bir yöntemle süreci işletme hesabı yaptığını belirterek çekilmenin sadece Erdoğan’ın vereceği “kişisel güvence” ile olamayacağını söyledi. ANKARA Türkiye, Suriye Türkmenleri için Irak Türkmenlerine uyguladığı model için düğmeye bastı. Suriye Türkmenlerini bir arada tutarak Suriye Ulusal Koalisyonu’na güçlü şekilde entegre edebilmek için Türkiye’nin girişimiyle Suriye Türkmen Meclisi’nin kurulması için dün ilk adım Ankara’da atıldı. Suriye Türkmenleri için “Irak Türkmen Meclisi” modeli yaşama geçiyor. Suriye Türkmenleri Platformu, cuma günü Ankara’da toplanarak kuruluş için son hazırlık toplantılarını yaptı, dün de Suriye Türkmen Meclisi’nin kuruluşu için ilk toplantı yapıldı. Bugün Suriye Türkmen Meclisi yönetici heyetini belirlemek üzere seçim yapılması, yarın da seçilecek heyetin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından kabul edilmesi bekleniyor. Türkiye’nin girişimiyle daha önce Irak Türkmenleri de Meclis kurmuştu. 1995’teki proje Irak Türkmenleri bir araya getirmede başarılı olamayınca, ABD’nin Irak’ı işgalinden birkaç ay sonra bütün Türkmenleri temsil edilebileceği bir platform olarak Türkmen Meclisi projesi gündeme gelmişti. 2003 yılının Eylül ayında Irak Türkmen Meclisi’nin yaşama geçirilmesine karşın Türkmenler Irak siyasetinde öne çıkamamış, AKP hükümetinin Sünni Türkmenleri öne çıkaran yaklaşımı ile Şii Türkmenler hem Türkmen Meclisi’nden hem de Irak Türkmen Cephesi’nden kopmuştu. Suriye Ulusal Konseyi Başkanı George Sabra, Suriye Türkmenleri Platformu’nca Ankara’da düzenlenen Suriye Türkmenleri Meclisi Kuruluş Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, devrimin etkisini hissettirdiği ilk günlerden itibaren Türkmenlerle beraber hareket ettiklerine dikkati çekti. Sabra, Suriye Türkmen meclisinin kuruluş çalışmalarına da değinerek atılan adımın Suriye toplumu, devrimin zafere ulaşması, yeni Suriye’nin kurulması açılarından çok büyük bir adım olduğunu vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da yaptığı konuşmada, “Türkmen kardeşlerimizin Suriye’de maruz bırakıldığı bu ıstırap ve istibdat karşısında sessiz kalmamız asla düşünülemez. Türkiye Cumhuriyeti, Türkmen kardeşlerimizin çıkarlarını her platformda en yüksek sesle dile getirmektedir ve getirmeye de devam edecektir” dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Erdoğan’ın mesajını yinelerken “Anadolu’yu Suriye’den, Türkiye’yi Suriye’den, Halep’i Antep’ten, Toros Türkmenlerini Suriye Türkmenlerinden ayırmak mümkün değildir” diye konuştu. Davutoğlu, salondan tekbir seslerinin yükselmesi üzerine, “Aynen bu tekbir gibi biz de tek ve biriz” dedi. Sabra’dan birlik mesajı DTK EŞBAŞKANI TUĞLUK DİYARBAKIR(Cumhuriyet) Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ile Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Diyarbakır’da Abdullah Öcalan’ın doğum yeri olan Şanlıurfa’nın Halfeti İlçesi’ne bağlı Ömerli (Amara) Köyü’nde 4 Nisan’da düzenlenecek yürüyüşle ilgili basın toplantısı düzenledi. Ömerli’de geçmiş yıllardaki gibi bir etkinlik olmayacağını belirten Tuğluk, Kürtlerin çeşitli anlamlar yüklediği bir yürüyüş yapılacağını söyledi. Türk halkıyla Öcalan arasında oluşturulmuş bariyerler olduğunu söyleyen Tuğluk, “Öcalan’ın direkt Türk halkına hitap edeceği koşulların yaratılması gerekiyor. Direkt Kürt ve Türk halkına ulaşabilmeli, mesajlarını iletebilmeli” dedi. ‘Öcalan Türklere seslenebilmeli’ Tekbire yanıt