13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 MART 2013 PAZAR 10 EKONOMİ [email protected] Rum parlamentosunun B planı olarak bazı maddelerini kabul ettiği önlem tasarısına itiraz geldi u IMF, Rum parlamentosunda kabul edilen tasarının içeriğini yeterli bulmayınca parlamentoda en önemli tasarının oylanacağı, dün yapılması beklenen görüşme ertelendi. u Fon ile son anda çıkan anlaşmazlık nedeniyle Rum liderin, anlaşmanın nihai şeklini belirlemek üzere planlanan Brüksel ziyareti de iptal edildi. G. Kıbrıs’ta IMF krizi Ekonomi Servisi İflasın eşiğindeki Güney Kıbrıs’a bir darbe de IMF’den geldi. IMF, Rum parlamentosunda geçtiğimiz gün kabul edilen tasarının içeriğini yeterli bulmayınca parlamentoda en önemli tasarının oylanacağı, dün yapılması beklenen görüşme ertelendi. IMF’nin itirazı, Laiki Bankası’nın iyi ve kötü banka olarak ikiye ayrılmasını öngören tasarıya oldu. IMF, yalnızca Laiki Bankası’nın değil, Kıbrıs Bankası’nın da “iyi” ve “kötü” banka şeklinde ikiye bölünerek yeniden yapılandırılmasını istedi. IMF ile son anda çıkan anlaşmazlık nedeniyle Rum lider Nikos Anastasiadis’in, kredi anlaşmasının nihai şeklini belirlemek üzere dün gerçekleştirmesi planlanan Brüksel ziyareti de iptal edildi. Rum Maliye Bakanı Mihalis Sarris, bu konuda troyka ile müzakerelerin sürdüğünü belirterek “Temel amacımız, finans sisteminin istikrarının sağlanması. Bankaların Salı günü açılması lazım, ancak bunun için açık bir tablo olması gerekiyor” dedi. Rum parlamentosunda geçtiğimiz gece geç saatlere kadar görüşülüp onaylanan üç tasarı, Laiki Bankası’nın bölünmesinin yanı sıra, devlet kurumlarının gelirlerinden ve gönüllü katılımlardan sağlanacak bir dayanışma fonu oluşturulmasını, Rum Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Müdürü’ne acil du Gözler Avrupa Birliği’nde rumlarda kullanmak üzere geniş yetkiler verilmesini içeriyordu. Bankaların açılacağı salı gününden önce AB’den alınacak kredinin netleşmesi için yalnızca banka mevduatlarında yapılacak kesintilerle ilgili oylama bekleniyordu. Dün yapılacak oylamanın hemen ardından Rum lider Anastasiadis Brüksel’e gidecekti. Ancak IMF’den gelen itiraz hem mevduat kesintilerin yüzdesini belirleyecek oylamayı hem de Brüksel ziyaretini bir anda rafa kaldırdı. Güney Kıbrıs Rum yönetimi, istenen önlemleri almazsa AB Merkez Bankası’nın Avro nakit akışını kesmesi ve bankaların açılacağı salı günü Rumların resmen batması gündemde. Kuşkulu Medya Zaman zaman dile getirmeye, vurgulamaya çalışıyorum günümüzde uygulanan algılandırma yönetimini. Algılandırma yönetiminde olayın ne olduğu, nasıl olduğu değil, kamuoyuna nasıl sunulduğu, algılandırıldığı önemlidir. Petrol yatakları üstüne oturmayı, milyonun üstünde insanı tedirgin eden, tarihi talan eden vandalizmi demokrasi götürüyoruz diye sunmak, kendine bağlı yönetimler kurmak, Ortadoğu planını uygulamak için paralı askerlerle başlatılan yine milyonların yaşamını karartan olayı “Arap Baharı” olarak niteleme, ekonomik başarısızlıkların başarı diye gösterilmesi, olmayan sorunları sorun diye kamuoyuna kabul ettirme, asıl sorunları gizleme; tek adam yönetimine gidişi, patronojpatrimanyal karışımı bir ortaçağ düzenini ileri demokrasi diye takdim; teröre ödün vermeyi başarı diye övme, gizli niyet ve amaçları hatta örtülü faşizmi demokrasi, barış, insan hakları diye alalama... Örnekler çoğaltılabilir. Algılandırmada kullanılan en etkili araç da medyadır. Toplumsal yaşamda medyanın kuşkusuz önemli işlevleri, görevi var. Bunların, önemlilerinin altını çizelim: l Medya araştırmaları, incelemeleri ile hataları, eksiklikleri su yüzüne çıkarmalı; toplumsal bir düzeltme aracı olarak görevini yerine getirmelidir. l Kişileri doğru bilgilendirmeli, yeterli kanıtlarla gerçeği doğrulamalıdır. l Haksızlıkları gündeme taşımalı, toplumu uyarmalı, toplumun haksızlığa karşı tepki vermesinde, ayağa kalkmasında itici güç olmalıdır. l İnsanları düşünmeye itmeli, kişileri fikirlerinin doğruluğunu kanıtlamaya, savunmaya özendirmelidir. l Gerçek haber vermeli, bu bağlamda topluma karşı kendini sorumlu hissetmelidir. Ancak medyanın asıl işlevlerini bir yana bırakıp istenen yönde algılandırma aracı olarak kullanılmasını kişisel, ticari, siyasal nedenleri, güdüleri vardır. l Kişisel nedenler: Medya mensubu kişiler, medya mensubu olmanın gerektirdiği niteliklere sahip mi? Bir gazeteci, muhabir, yorumcu ne gibi niteliklere sahip olmalıdır? ABD’li iki gazetecinin Bill Kovach ve Tom Rosenstiel’in yazdıkları, dilimize “Gazeteciliğin Esasları” (The Elements of Journalizm) olarak çevrilen kitaptan alıntılar yaparak özetleyeyim. l Gazeteci, başkalarının vazgeçtiği, vazgeçmeye razı olabileceği değerlere inanan, sahip çıkan kişidir. l Gazeteci, hak ve özgürlükleri korumak için özveride bulunmaya hazır kişidir. l Gazeteci kendi kurallarını standartlarını belirlemeli, kariyerinin yol haritasını çizmeli, bu ilkeler doğrultusunda yürümelidir. l Gazetecinin yazdıklarının, yaptıklarının ahlaki bir yönü olmalıdır. Yapılan bir işin anlam kazanması ahlaki bir temele dayanmasıyla olanaklıdır. l Gazeteci, insanları düşünmeye itmeli, fikirlerinin doğruluğunu ispat etmeye, düşüncelerini savunmaya çağırmalıdır. l Gazeteci, kendini topluma karşı sorumlu hissetmeli, topluma sadakatle bağlanmalı, hizmet etmelidir. Gazeteciliğin bilgi, deneyim, kişilik, özveri gerektiren ahlaki bir yönü vardır. Gazetecide bulunması gereken bu nitelikler, gazeteci etiketi taşıyan kaç kişide mevcut? Gözlemlendiği gibi iş bulmak, işi sürdürmek, işten atılma riskine karşı maddi açıdan hazırlıklı olmak, bazı çevrelere hoş görünmek, iktidarın hışmından kaçınmak gibi güdüler medyaya egemen. O zaman gerçeğe bağlılık, haksızlığa karşı çıkış, toplumu düşünmeye itmek, toplumu uyarmak, topluma karşı sorumlu olmak gibi ilkeler lafta kalıyor. l Ticari nedenler: Medya kuruluşları, kâr amaçlı işletmeler. Gelirlerinin önemli bir bölümünü reklam gelirleri oluşturuyor. Medya reklam alamama, reklam gelirlerinin azalması kaygısını taşıyor. Bu nedenle medya, kendine maddi destek sağlayan, sağlayacak büyük firmaları, bankaları ilgilendiren gerçek haberleri saklıyor, sulandırıyor. Reklam amacıyla o kişileri yılın işadamı, yöneticisi, bürokratı ilan ediyor. l Medya kuruluşu sahibinin çıkarları : Medya sahibi, medya kuruluşunu kendi kişisel egosu, ticari amacı doğrultusunda kullanıyor. Medya kuruluşunun, kişisel çıkarlarını tehlikeye sokacak haberler ve yorumlar yayımlamasını engelliyor. l Siyasal baskılar, beklentiler: Parasal ve hürriyeti bağlayıcı ceza tehditleri de medyada en azından otosansüre yol açıyor. l Lobi faaliyetlerine, iletişimine açık oluş: Varlıklı cemaatler yayın organları aracılığı ile lobi faaliyetlerini etkili bir şekilde sürdürüyorlar. Medya üzerindeki kuşku, Türkiye’ye özgü değil, kapitalist düzene ilişkin genel bir sorun olarak görülüyor. 2B’de tebliğ yürürlükte Ekonomi Servisi Orman vasfını yitirmiş (2B) arazilerin, satışına ilişkin yeni düzenlemeyle tarımsal amaçlı olarak kullanılan taşınmazlarla bu taşınmazların üzerinde bulunan tarımsal amaçlı yapılar ve sürekli ikamet edilen konutların bulunduğu kısımlarda satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 50’si olarak hesaplanacak. Maliye Bakanlığı’nın “Milli Emlak Genel Tebliği” dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Tarımsal amaç dışında kullanılan taşınmazlarda ise hak sahiplerine doğrudan satılacak olanların satış bedeli, taşınmazın yüzölçümünün 400 metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde 50’si, fazlası için rayiç bedelin yüzde 70’i üzerinden hesaplanarak belirlenecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle