09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2013 CUMA 12 İşbirliğine gidildi. Sierra’nın ABD’deki yaşantısının yanı sıra tüm internet iletişiminin bilgileri Türk polisine iletildi. Cinayeti örten gizem perdesinin aralanması için işbirliği sürdürülüyor. HHH Cuma günü ABD Bir ay önce Paris’in Büyükelçiliği’nin vize giriş göbeğinde aralarında PKK terör kapısında bir “canlı bomba” örgütünün kurucularından ve olayı yaşandı. Elçiliğin güvenlik kasası olarak bilinen Sakine görevlisi öldü, değerli bir Cansız ile birlikte Fidan Doğan meslektaşımız yaralandı. Polis, ve Leyla Sönmez adlı kadınlar canlı bombanın kimliğini, daha başlarından kurşunlanarak önce benzeri olaylara karışmış, öldürüldüler. sabıkalı Ecevit Şanlı olarak Fransız polisi gözaltına açıkladı. aldığı bazı kişilerden Ömer O günlerde Ankara’ya Güney’i tutukladı. Türk polisi, geleceği önceden açıklanan Güney’in Türkiye ABD Savunma bağlantılı dosyasını Bakan Sarai Sierra Fransız polisine Yardımcısı yardımcı olması Ash Carter, için uzmanları ile beraberinde Paris’e gönderdi. “Federal Dünkü Araştırma Cumhuriyet’te Dairesi (FBI)” Bahadır olay yeri Selim Dilek’in inceleme haberinden uzmanlarını Fransa’nın da getirdi. Bu bu üç terörist uzmanlardan kadın hakkında önce Ankara Türk polisi Emniyeti ile ile işbirliğine elçilik güvenlik yanaşmadığını birimleri, olay ile öğrendik! bağlantılı çeşitli kanıtları İki ülke arasında “adli birlikte zaten toplamaktaydılar. yardımlaşma işbirliği” FBI uzmanları yine de uygulamasına ve üstelik olay yeri incelemede, “Uluslararası Polis Örgütü’nün kanıt toplamada, teknik (INTERPOL)” karargâhı bu izlemede, ifade almada Türk ülkede bulunmasına karşın, meslektaşlarının katkılarından, Fransız polisi bir aydır Türk yetkililerle bağlantı kurmamış! Bırakın bağlantı kurmayı Paris’teki Türk Büyükelçiliği’nin tüm girişimleri de yanıtsız bırakılıyormuş! HHH Ne olursa olsun, her kim olursa olsun cinayetler onaylanamaz! Sakine Cansız ve Abdullah Öcalan Sierra, sıradan bir Amerikalı turist... işbirliğinden yararlandılar. Olayın aydınlanması için Türk HHH ve Amerikan polisleri işbirliği 21 Ocak’ta İstanbul’da yapıyorlar. kaybolduğu saptanan Amerikalı Cansız, terör örgütünün kadın “turistfotoğrafçı” Sarai kurucularından… Tüm kirli para, Sierra’nın cesedi 2 Şubat’ta kara para ondan sorulur. Hangi surlar içindeki bir dehlizde uyuşturucuların, hangi silahların bulundu. İstanbul polisi bu süre alışverişinde ödemelerin kimlere içinde İstanbul’u neredeyse ya da kimlerden yapıldığı ondan didik didik araştırmıştı. sorulurdu. Bu kirli olayların Siyasal yanı olmayan bu uzantıları olarak her yıl yüzlerce cinayeti örten gizem henüz masum insan teröre kurban aralanmadı. Basında çeşitli gidiyor. soruların sorulması sürüyor. Bu kirli hesaplar belli olunca, PKK ve yeraltı dünyası önemli bir Ailesi ve eşi ABD’den gelerek darbe yiyecekti. Paris’in, Ankara soruşturmaya katkıda ile işbirliğine gitmeyişinde bu kirli bulunduktan sonra cesedi işlerin ucunun yoksa Fransa’ya alarak Nev York’a götürdüler. mı dokunduğu, sorusunu akla Bu olayda bu kez Türk getiriyor. polisi FBI’dan yardım istedi. DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Zirvede Suriye çatlağı Kahire’de yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı liderler toplantısından ‘Esad’a git çağrısı’ çıkmazken Cumhurbaşkanı Gül, ‘Şam rejimi çekilsin’ dedi Dış Haberler Servisi Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) liderler zirvesinde Suriye’deki gelişmeler bir kez daha bölünmeye yol açtı. Taslak sonuç bildirisinde, Suriye muhalefetiyle “zulme doğrudan katılmayan” hükümet yetkilileri arasında “ciddi diyalog” çağrısı yapılırken Ankara’nın istediği gibi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın çekilmesine yönelik bir ifade yer almadı. Zirve, dün de GülMursi görüşmesinin yanı sıra Mısır, İran ve Türkiye dışişleri bakanları arasında görüşmelere sahne oldu. Mursi, Suriye rejimini destekleyen İran’a tutumunu değiştirerek muhalefetin yanına geçmesi çağrısında bulunurken Esad yönetimine de tarihten ders alma ve halkın sesini dinleme uyarısında bulundu. Ahmedinejad ise “İran’ın Arap dünyasındaki çıkarlarının Suriye halkını desteklemekten geçtiğini” söyledi ve Suriye’de muhalefetle yönetimi görüşme masasına oturmaya çağırdı. Ahmedinejad, “Suriye’nin geleceğine sadece Suriye halkı karar verir” diye konuştu. İki ‘Maktule’! Şam çevresinde çatışmalar şiddetlendi Suriye’nin başkenti Şam çevresinde muhalif güçlerle ordu arasında şiddetli çatışmalar yaşandığı ve çok sayıda kişinin öldüğü bildiriliyor. Muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü ile bölgede yaşayanlar, iki gündür ordunun büyük bir saldırı yürüttüğünü, son 24 saatte 64 kişinin öldüğünü söylediler. Yoğun topçu ateşi açıldığını bildiren görgü tanıkları, top mermilerinin Filistin mülteci kampı Yarmuk’a düştüğünü, burada 3’ü kadın 5 sivilin hayatını kaybettiğini de duyurdular. (Fotoğraf: REUTERS) Cumhurbaşkanı Gül, zirvenin çalışma oturumunda yaptığı konuşmada, “Mevcut yönetimin artık gerçekleri görüp Suriye ve Suriye halkının daha fazla imha olmasına imkân vermemek için görevi bırakması gerekmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı, İslam dünyasında “cehalet, israf ve yolsuzlukla mücadele yolunda gereken kapsayıcı reformları gerçekleştirmekte gecikilen her dakikanın, uzlaşmazlığa, radikalleşmeye ve şiddeti araç edinmiş mihraklara zemin kazandıracağını” söyledi. Suriye muhalefetini bir araya ge tiren Ulusal Koalisyon lideri Moaz el Hatib de Şam yönetimine hapisteki kadın tutukluların serbest bırakılması için pazar gününe kadar süre tanıdıklarını, aksi takdirde daha önce yaptığı yönetimle görüşme önerisini geri çekeceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Gül, Mursi ile de resmi ziyaret çerçevesinde bir araya geldi. Ortak basın toplantısında konuşan Gül, bir gazetecinin Türkiye, Mısır ve İran arasında gerçekleştirilen toplantıyı anımsatarak “Bu toplantıdan somut ne sonuç Mursi ile resmi görüşme çıktı? Ahmedinejad’ın Suriye rejiminin yanında koşulsuz durmasını geriye çekebildiniz mi? Ne mesajlar verdiniz?” sorusu üzerine “Suriye’de olup bitenleri seyrederken sanki kendi evimizin içi yanıyor, yıkılıyor ve kendi insanlarımız ölüyor gibi görüyoruz. Suriye meselesi bu kadar çok içimizi yakıyor. Dünkü konferans marjında, bunun için, Mısır, İran ve Türkiye olarak bir araya geldik. Suriye’nin bu şekilde kendini tüketmesine fırsat vermemek için bazı çalışmalar başlattık” yanıtını verdi. İslamcılar teknokrat hükümeti reddetti İnsan hakları savunucusu ve öldürülen Beleyid’in arkadaşı Leyla bin Debba da Beleyid’in evinin önünde toplananlar arasındaydı. (Fotoğraf: AFP) ABD’DE BÜTÇE KESİNTİSİ Körfez’de tek uçak gemisi kalacak Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanlığı, Basra Körfezi’ndeki uçak gemisi sayısını 2’den 1’e indirme kararı aldıklarını duyurdu. Karar, ABD’nin denizaşırı askeri varlığına yönelik bütçe kesintilerinin en önemli göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor. Kongrenin henüz bütçe çıkaramaması nedeniyle, kesintiler ABD Savunma Bakanlığı’nı (Pentagon) etkilemeyi sürdürüyor. Pentagon sözcüsü George Little, konuyla ilgili açıklamasında, Savunma Bakanı Leon Panetta’nın onayıyla bölgede sadece “USS Dwight D. Eisenhower” görev yapacağını ve bu ay sonundan yaza kadar körfezde kalacağını bildirdi. Little, ABD’nin partnerlerine taahhütlerini yerine getirmek amacıyla Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın sorumluluk sahasına giren bölgedeki güçlü askeri varlığını devam ettireceğini, bölgedeki herhangi bir tehditle yüzleşmeye ve her türlü senaryoya karşılık vermeye hazır olduklarını da söyledi. İstifa: Doğal Hakmış! Gün geçmesin ki Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) orgeneralinden teğmenine kadar çeşitli rütbelerde istifa haberleri basına yansımasın! Bu istifaların temelinde “Ergenekon, Balyoz, Casusluk” gibi davalardan dolayı 400 kadar Türk subayının tutuklanmalarına karşı tepkiler yatıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “10 yıllık zorunlu hizmet süresini tamamlamasının ardından istifa ederek TSK ile ilişiğini kesen savaş uçağı pilotu sayısının son bir ay içerisinde 110’u bulduğu doğru mudur?” biçiminde bir soru önergesi yöneltti. Önergede ayrıca şöyle de soruldu: “Bu pilotların görev yaptıkları F16 ve F4 filo komutanlıklarına göre dağılım sayısı nedir? 110 savaş uçağı pilotunun istifasının Türkiye’de askeri pilotlarda yüzde 15’lik dilime denk düştüğü ve olağanüstü bir durumda, harekât esnasında bazı uçaklarımızın kullanılamayacağı sonucunu doğuracağı duyumu doğru mudur?” Yanıt, Başbakan’dan önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’den özetle şöyle geldi: “TSK’de istekle istifa/emeklilik ocakşubat aylarında gerçekleşmektedir. Kendi isteğiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılacak personelin işlemleri devam etmektedir. İşlemler tamamlanınca kamuoyuna bilgi sunulacaktır. (…) İstifa/ emekliliğin doğal, kişisel bir hak olduğu unutulmamalıdır.” “İstifa” elbette “doğal hak”tır… Ancak orgeneralinden teğmenine kadar bireysel ve topluca istifaların başka bir anlamı yok mu? HHH Galiba “istifa” kurumu AKP hükümetinde biçim değiştiriyor. Başbakan, dört bakanını değiştirirken “istifanız kabul edildi” sözlerini resmi kayıtlara geçirdi. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e “görevden alma” kararı iletildiğinde kameralar önünde şaşırmıştı. Oysa Başbakan’a göre Şahin “istifa etmemiş” miydi? Olayın özünü anımsayalım. Hükümet kurulduğunda Başbakan, bakanlardan tarihsiz “istifa mektuplarını” alarak günü geldiğinde kullanmak üzere kasasına koymuştu! Yeni Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de göreve gelir gelmez müsteşarından genel müdürlerine değin yüksek düzey görevlilerden istifa mektupları istedi. Günü geldiğinde kullanmak üzere kasasına koydu. Hani istifalar “doğal hak”tı? “Başkanlık sisteminin” özentisindeki Başbakan, istifa kurumunu ABD’den kopya çektiği anlaşılıyor. ABD’de yüksek düzey yöneticiler ve elçiler yeni seçilen başkana imzalarını sunarlar. Bu uygulama, örneğin aynı kişi 2. kez başkan seçilse de bu kişileri bir önceki dönemde kendisi atamış da olsa geçerlidir. Ama Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner’in istifası doğal mı tepki mi? 110 pilotun istifası doğal mı tepki mi? Yoksa İngiliz “Economist” dergisinin “Erdoğan ve Generalleri” başlıklı yazısındaki “Bir zaman her şeye muktedir Türk ordusu, aciz değilse sindirilmiş durumda…” yargısı mı daha doğru? Dış Haberler Servisi Tunus’ta ülkenin önde gelen muhalif liderlerinden Şükrü Beleyid’in öldürülmesine tepkiler büyürken, Başbakan Hamdi Cibali’nin, seçimlere kadar teknokratlar hükümeti önerisine iktidar partisi Ennahda karşı çıktı. İslamcı Ennahda’nın genel başkan yardımcısı Abdülhamid Celasi, bu kararın kendilerine danışılmadan alındığını, Tunus’un şu anda siyasi bir hükümete ihtiyacı olduğunu söyledi. Celasi diğer partilerle koalisyon kurma amaçlı müzakereleri sürdüreceklerini söyledi. İslamcı harekete muhalefetiyle tanınan Şükrü Beleyid evinin önünde vurularak öldürülmüştü. Bu, Tunus’ta 2011 yılı Ocak ayında yaşanan halk hareketi ve yönetim değişiminden bu yana görülen ilk siyasi suikast olarak kabul ediliyor. Tahran İHA’nın şifresini çözmüş Rum yönetimi iki parseli verdi Dış Haberler Servisi Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye ve KKTC’nin itirazlarına rağmen petrol ve doğalgaz araştırmaları için parsellere ayırdığı Doğu Akdeniz’den, iki parseli Fransız Total, üç parseli de İtalyan ENI şirketine verdi. Total ile anlaşma önceki gün imzalandı. Total’in Ortadoğu’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Arnaud Breuillac, iki ve üç boyutlu sismik çalışmaların ardından bölgede 10 araştırma sondajı yapacaklarını ve doğalgazın yanı sıra petrol de arayacaklarını duyurdu. Geçen yıl Amerikan Noble Enerji’nin doğalgaz bulduğu Afrodit isimli 12. parsele de İsrail’in Delek şirketi ortak edildi. Hamaney: ABD ile görüşmeyiz Dış Haberler Servisi İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Amerika ile doğrudan görüşme önerisini reddetti. Hamaney, “Washington bize silah doğrultmuş, top İran’da diyor ama tehdidi sürdürüp diğer yandan diyalog önerisinde bulunmanın ne anlama geldiğini açıklamalı” dedi. Dini lider, “Ben diplomat değil devrimciyim, düşüncelerimi dürüstçe açıklarım. Görüşme iyi niyete dayanıyorsa anlamlıdır” dedi. Öte yandan Tahran yönetiminin, nükleer programını görüşmek üzere bu ay sonuna doğru BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya ile Kazakistan’da masaya oturacağı belirtildi. Dış Haberler Servisi İran, ABD’ye ait bir insansız hava aracının bilgi toplama sistemi ile sabit sürücüsünün kırıldığı iddiasını kanıtladı. İran Aralık 2011’de indirmeyi başardığı ABD insansız hava aracı Sentinel’in hafızasında tutulan verilerin bir kısmına ulaşmayı başardığını öne sürmüş ancak bunu belgeleyememişti. Press TV’de önceki akşam yayımlanan ve Afganistan’ın Kandahar bölgesinde havadan çekildiği belirtilen görüntülerde denetim altındaki bir bina ile park halindeki bir Reaper insansız hava aracı görülüyor. Sentinel hava aracının indirildikten sonra hafızasını kendi kendine silme seçeneğinin neden devreye girmediği sorusu da soruluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle