19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 KİTAPLAR ‘DİNDAR NESİLLER’ YETİŞTİRMEYE ENGEL OLABİLİR Mİ? Steinbeck’ten günümüze... nceki gün haber, iletişim ağlarına düştüğünde önce inanamadık. 21. yüzyılda, “ileri demokrasi” diye tanımlanan ülkemizde İzmir İl Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı beş kişilik bir komisyon toplanıyor, Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar” kitabını (Sel Yayıncılık) inceliyor ve “eğitime uygun olmadığı” raporunu veriyor. İşin en acısı komisyonda iki de edebiyat öğretmeni var. Dünkü kültür sayfamızda ayrıntıları, tepkileri okudunuz, tekrarlamayacağım. Hangi rezillikten başlasam ki! Bu nasıl bir kafa yapısıdır, nasıl hastalıklı bir görüştür ki, bir eserin tümünden iki sayfayı ayırabilip, eserin tümünü yok sayıp, o iki sayfa üzerine hüküm bildirilir... Yunus Emre’den “Cennet cennet dedikleri / Birkaç köşkle birkaç huri / İsteyene ver sen onları / Bana seni gerek seni” dizesini yasaklayan zihniyet, Steinbeck’ten haydi haydi 2 sayfayı atmayı düşünebilir! Ö yüce olduğunu onun kitaplarından öğrendim. Hayattaki eşitsizlikler, ekonomik uçurumlar, haksızlıklar, adaletsizlikler karşısında direnenlere saygı duymayı da; en olumsuz, en zor anlarda dahi yaşamı sımsıkı savunma gerekliliğini de ondan öğrendim... “Fareler ve İnsanlar”, “Yukarı Mahalle”, “Gazap Üzümleri”, “Bitmeyen Kavga”, “Cennet Yolu”, “Tatlı Perşembe” ve daha niceleri aracılığıyla, insana olan sevgim, saygım ve insana olan inancım arttı... Sormak isterim o komisyondaki edebiyat öğretmenlerine: Onlar Steinbeck’ten ne öğrendiler? Bir kitabı öğrenciye niye okuturlar ya da okutmazlar? Gençler aptal mı; aklı, kafası, yüreği yok mu okuduğunu değerlendiremez mi? Kitabın sakıncalısı sakıncasızı olmaz; kitabın iyi yazılmışı ya da kötü yazılmışı olur. Bunu bilmezler mi? Hayır, “Fareler ve İnsanlar” yasaklanmadı ama ülkemizdeki egemen zihniyeti ortaya koydu. Bu zihniyet “dindar, muhafazakâr bir nesil yetiştirme” yolunda, kitapları din kitapları dışında kalanları, İslami inançları yüceltmeyenleri düşman görüyor. Romanı, şiiri, heykeli, resmi, kısacası yaratıcı dehayı “dindar nesil” yetiştirme ye engel görüyor. “Bağnazlar yetiştirmenin en şaşmaz yöntemi, öğretmeden inandırmaktır” demişti Voltaire! Bugüne dek “komünistlik propagandası”, solculuk, “Türklüğe karşı gelmek”, “Türklüğü küçük düşürmek”, “Kürt propagandası”, “müstehcenlik” ve daha nice “gerekçeler” kitabı yasaklamaya yetmişti. Kitap yasakları tüm Cumhuriyet döneminde vardı. Daha Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay kitaba sansürü eleştirdi: Kitap Yasakları ya da Bu Kadarı Yeter mi? Bu satırlarımla kimsenin yakın geçmişte kullandığı bir oyu tartışmayı amaçlamıyorum. Çünkü herhangi birine, “Sen neden falanca yönde oy kullanmıştın” diye sormak, aklımın kenarından bile geçmez. Demokrasiye inanan kimsenin de aklından geçmemesi gerektiği kanısındayım. Benim “meselem” başka. Kitap yasakları yeniden gündemde. Cumhuriyet tarihimizin en inatçı gündem maddelerinden biri olmayı sürdürüyor. Ve gerek zaten mevcut yasaklar, gerekse ufukta şekillenen yenileri, haklı olarak tepki görüyor. Benim bugünkü “meselem” de işte bu noktada devreye giriyor. Yakın geçmişte bazı aydınlarımız, iktidarın talep ettiği kimi anayasa değişiklikleri için ‘evet’ oyu kullanmışlardı. Bu tavırlarının bir gerekçesi olarak da “Bu kadarı yetmez, ama evet!” söylemini kullanmışlardı. Yani elbet benim tahminimce şöyle demek istemişlerdi: “Bu kadarı özgürlükler bakımından elbette yeterli değil ama biz şimdilik, hazır fırsat varken bu kadarını alalım da gerisini sonra düşünürüz…” gibisinden! Oysa “yetmez ama şimdilik bu kadarını alalım” ölçüsü, çok ama çok hassas bir ölçüdür. Bu ölçüyü kullanırken örneğin karşı tarafın aslında bir gram bile vermeye niyeti yok iken ve bunun kanıtları da ortadayken neden “birazcık vermeye” razı olduğunu çok iyi düşünmek gerekir. Ve bu bağlamda “gerisini sonra düşünürüz…” demek, asla gerçekçi değildir. Çünkü bu işin “gerisi”, şu “biraz”ı, yani “yeterli olmayan”ı verenler tarafından zaten çoktan düşünülmüştür. O “yeterli olmayan”, karşı tarafça “gerisi”ni hiç vermemek, bunun gerekçesi olarak da “zaten vermiştik” diyebilmek için sunulmuştur. Dolayısıyla, bundan başka bir sonuç beklemek, tek kelimeyle hazin bir yanılsamadan başka bir şey değildir. Hal böyleyken, “bu kadarı yetmez, ama evet” oylarının kullanıldığı referandumdan hemen sonra iktidarın sergilemeye başladığı kimi davranışlar karşısında görüşleri sorulan “bu kadarı yetmez, ama evet”çi aydınların hemen hepsinin yanıtı şu olmuştur: “Bu kadarını beklememiştik!” Peki, “ne kadarını” beklemiştiniz? “Bu kadarını” neden beklememiştiniz? İktidar, sizin beklediğiniz sınır noktasında kalacağı yolunda size senet mi vermişti? Kimsenin tartışmak hakkına sahip bulunmadığı bir hakkınızı kullanarak oy verdiniz, ama bunu yanlış hesaplarla yaptınız. İktidar ise “tutarlılığını” bir kez daha kanıtladı. Size “beklemeyi aklınızdan bile geçirmediğinizi” verdi. Şimdi yapmanız gereken, kendinizi aklamak amacıyla, “Bu kadarını beklememiştik” diye yakınmak değil. İyi niyetli Tanzimat aydınlarından bu yana inatla izlediğiniz şu yolu terk edin artık! Ve bir kez olsun, ama bir kez olsun şunu sorun: “Peki biz nerede ve neden yanıldık?” O zaman mevcut ve geleceğin ufkunda şekillenmekte olan bütün yasakların da sırrını çözebilirsiniz. Ve inanın, kitap yasakları da buna dahil! Ve şunu da bir daha lütfen asla unutmayın: Hangi konuda olursa olsun, “bu kadarını beklememiş” olmanın sorumluluğu her zaman herhangi bir iktidara değil, fakat size ait olacaktır! Steinbeck’i ‘hizaya getirmeye’ çalışan insan sayılmaz dedi. Yunus Emre’nin sözlerini ANKARA (Cumhuriyet hizaya sokmaya kimse kalkmaBürosu) Kültür ve Turizm sın. Yunus Emre, Anadolu’nun Bakanı Ertuğrul öz sesidir. Yunus Emre’nin söGünay, İzmir İl zünü kimse hizaya sokmaya, Milli Eğitim kendine göre düzeltmeye, eğMüdürlümeye bükmeye kalkışamaz. Yuğü’nün Nobel nus Emre’nin sözü var: “Eğri ödüllü dünyaca ünlü yazar büğrü söyleme seni sîgaya soJohn Steinbeck’in ‘Fareler ve İnsanlar’ kitabını ‘sakıncalı bul kan Molla Kasım gelir”. ması’na ve İstanbul’da öğrencianuni aşkının kölesiydi’ lerine Brezilyalı Jose Mauro de Tarihimiz konusunda uluslarVasconcelos’un Şeker Portakalı arası bir film söz konusu olduromanını okutan öğretmen hakğunda, herkesin aklına hep Atakında soruşturma açılmasına, türk ya da Fatih gelir. Ancak baYunus Emre’nin dizeleriyle na göre KanuniHürrem ilişkisi, tepki gösterdi. içinde insani trajedya barındıran, Günay, Yunus Emre’nin “Deren ilgi çekici konudur. Kanuni viş Yunus bu sözü eğri büğrü şüphesiz bir cihan imparatorudur. söyleme. Seni sîgaya çeken bir Cihan imparatoru aynı zamanda Molla Kasım gelir” sözlerine bir aşkın kölesidir. Çocukluk aratıfla, “Eğer bu haberler doğkadaşını, 28 yaşında sadrazam ruysa, durum vahim. Türkiolan İbrahim Paşa’yı katletmişye’de 2012’de Steinbeck’i hizatir. Daha vahimi, yetişkin oğlunu, ya getirmeye çalışan insan sakendisinden sonra Osyılmaz” dedi. “Camanlı tahtına geçmesi hille bal yenmez, Dinçer: İşlem beklenen şehzade âlimle taş taşınır” Mustafa’yı yandaki atasözüyle tepkisini yapmadık çadırda boğdurmuştur. dile getiren Günay, Milli Eğitim BakaO gün ölmesi lazım Noel kutlamalarını nı Ömer Dinçer, yürek taşıyan bir insakınayan Diyanet İş“Şeker Portakalı” ile nın. William Shakesleri Başkanı Meh“Fareler ve İnsanpeare’in eserleri tüm met Görmez’e, lar” kitaplarına ilişkin yurttaşlardan gedünyada okunur, an“Kem söz sahibine len şikâyetler üzericak bunlar kurgudur. aittir” diyerek gönne konunun değerOysa KanuniHürrem derme yaptı. lendirildiğini açıklailişkisi gerçek bir olayGünay, dün, Dipdı. Dinçer, her iki kidır. Muhteşem Yüzlomasi Muhabirleri tabın da Milli Eğiyıl’da beklediğimi butim Bakanlığı’nın Derneği üyeleri ile tavsiyeleri arasında lamadım. Daha Sayın kahvaltıda bir araya olduğunu ve herBaşbakan’ın eleştirilegeldi. Başbakan hangi bir işlem yarinden önce, ben dizi Tayyip Erdoğan’ın pılmadığını söyledi. konusunda “Biraz datepki gösterdiği ha dikkat gösterilmiş Muhteşem Yüzyıl olsaydı” dedim. Biraz çalakalem dizisinden yurtdışına kaçırılan buldum. Ama tabii ki Türkiye’nin eserlere ve Steinbeck’in eserinin sakıncalı bulunmasına kadar gün tanıtımına katkı yapıyor. Daha önce de çeşitli tarihi şahsiyetler demdeki konuları değerlendirdi. hakkında film çekilmesi gündeme Günay, Karun hazinelerinin geldi. Ancak ısmarlama filmlerKanatlı Deniz Atı’nı ocak ya da den bir şey çıkacağına inanmıyoşubat ayında Türkiye’ye getirerum. Ismarlama marşlardan da, ceklerini söyledi. mesela 50. yıl marşı, 70. yıl marGünay özetle şunları söyledi: şı, bir şey çıkmadı. ‘K Ne ilk ne de son teinbeck’ten öğrendiklerim Gençlerin eğitimine “uygun bulunmayan” Steinbeck’in kitaplarından ben insanı tanıdım. Hangi koşullarda olursa olsun insan yaşamının, insan onurunun önemini kavradım. Emeğin ne denli S yenilerde Belge Yayınları’ndan çıkan, herkesin okuması gereken Emin Karaca’nın “Vaaay Kitabın Başına Gelenler!” bunu apaçık ortaya koyuyordu. Kitapların “suç”la ilişkilendirilmesi hep vardı. Dönem dönem gerekçeler değişti o kadar. Şimdi komisyonlar, bürokratlar, savcılar, öğretmeyen öğretmenler, kolluk güçleri, daha rahat hareket ediyorlarsa, nedeni “Padişahın” “dindar nesil yetiştirme” çağrısına uyma, katkıda bulunma, hizmet etme gayretindendir. ‘Durum vahim’ Eğer bu haberler doğruysa, durum vahim. Türkiye’de 2012’de Steinbeck’i hizaya getirmeye çalışan insan sayılmaz. Cahille bal yenmez, âlimle taş taşınır. Umarım Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer konuyla ilgili bir açıklama yaparak, hem kendisini hem de kamuoyunu rahatlatır. Daha önce de benzer bir olay Yunus Emre’nin bir şiirinde meydana geldi. Milli Eğitim Bakanı, “Bazı kıtaları atmışlar bir kasıt yok” ‘Brad Pitt’in filmi iğrenç’ Şiddeti, ırk ayrımcılığını, nefret söylemini destekleyemem. Ben filmi çocuğumla, ailemle beraber izleyebilmeliyim. Mesela Brad Pitt’in “Killing Them Softly” filmini gördüm. Filmden çıkmayı düşündüm, sadece şiddet değil, iğrenç. Ben bu kadar yüz kızartıcı diyalog hayatımda duymadım. 13+, 18+ yapın veya “Elinizden geliyorsa kaldırın bu filmi” dedim. Patti Page öldü ? Kültür Servisi 1950’li yılların ünlü Amerikalı şarkıcısı Patti Page, 85 yaşında Kaliforniya’da hayata veda etti. Patti Page, aralarında Tennessee Waltz’ın da bulunduğu pek çok popüler şarkıyı seslendirmişti. Toplam 50 albüme imza atan sanatçıya, gelecek ay düzenlenecek Grammy ödül töreninde “Yaşam Boyu Başarı” ödülü verilecekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle