19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2013 CUMA [email protected] 10 EKONOMİ Başbakan Yardımcısı Babacan, ‘Kurda istikrar demek garanti anlamına gelmesin’ diye uyardı: Kur riskine dikkat edin Ekonomi Servisi Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Kurda istikrar demek, kura garanti veriyoruz diye anlaşılmasın. Kur riski konusunda ne olursa olsun herkesin çok dikkatli hareket etmesi lazım” diyerek işadamlarını uyardı. Babacan, MÜSİAD’ın Ankara’daki toplantısında yaptığı konuşmada, global krizin geleceğinden Türkiye’nin önündeki yapısal sorunlara kadar bir dizi konuda görüşlerini özetle şöyle açıkladı: ? Dünyada bu kadar dengesizlik varken kurda istikrarın sağlanması çok kolay değil. Kur riski konusunda ne olursa olsun herkesin çok dikkatli hareket etmesi gerekir. “Nasıl olsa döviz yerinden oynamıyor, ben biraz daha risk alayım” diye bir yanlışa düşülmesin. Bundan sonraki dönemin neler getireceği konusunda herkes dikkatli olmalı. 2013 Zor Yıl I (Ekonomik Açıdan) Önbilicilik, kehanet olarak nitelendirilebilir, ama 2013 yılı Türkiye için ekonomik ve siyasal açılardan zor bir yıl olarak görünüyor. Ekonomik zorlukların siyasal baskıları tetikleme olasılığı da giderek artıyor. 2013 yılı resmi ekonomik hedefleri, büyüme hızı yüzde 4.0; enflasyon hızı gerek milli gelir deflatörü, gerek TÜFE yıl sonu olarak yüzde 5.3, ihracat (FOB) 158 milyar USD, ithalat 253 milyar USD olarak açıklandı. Hedefler tutturulduğu takdirde, 2013’ün ekonomik performansının 2012’den daha kötü olmayacağı görülür. Ancak 2013 yılında özellikle büyüme hedefi yüzde 4.0 gerçekleştirilebilir mi? 2012 yılı için de büyüme hızı yüzde 4.0 olarak hedeflenmişti; ancak yılın ilk dokuz ayına ilişkin gelişmeler, bu hedefin de altında kalacağını göstermektedir. 2012 yılı başlarında ekonomimizin uzun süreli olarak durağan döneme girmekte olduğunu öngörmüş; bunun nedenlerini de şöyle açıklamaya çalışmıştım: Dünya ekonomisi 2008 yılı öncesi canlılığına, yakın bir gelecekte kavuşamayacaktır. Öngörüldüğü gibi neoliberal politikalarla, para politikasına öncelik verilerek, sermayenin çıkarları kollanarak, serbestleşme, özelleştirme, globalleşme gibi sadece kulağa hoş gelen sözcüklerle, ekonomileri durgunluktan çıkarma olanağı yoktur. Bu tür politika, ancak ekonomik durgunluğu süreğenleştirir. 2013 yılında ihracatta 158 milyar USD olarak belirlenen hedef gerçekleştirilebilir. 2012 yılı için ihracat hedefinin 148 milyar USD olduğu dikkate alındığında, ihracatta sınırlı bir artış sağlansa bile, bu artışın ihracat çıkışlı bir büyüme yaratamayacağı açıktır. Kaldı ki ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 62yüzde 63 düzeyinde olması, ihracatın ulusal geliri artırıcı etkisini hemen hemen ortadan kaldırmakta, ithalat artışı, yurtdışı üretimin yurtiçi üretimi ikame etmesi, yerini alması da ulusal geliri azaltıcı etki yapmaktadır. ??? İç talebin yeşermesi, canlanması olasılığı zayıftır. Geçmiş yıllarda iç talepteki artış, geniş kitlenin gelirlerinin artmasından çok, tüketici kredilerindeki hızlı artıştan, yaratılan rant nedeniyle bazı kesimlerin kendilerini zenginleşmiş hissetmeleri nedeniyle servet etkisinden kaynaklanmıştır. Gerçi kâğıt üzerinde dolar (USD) bazında kişi başına gelirin hızlı arttığı görülmektedir. Ancak USD’nin son yılda önemli boyutta değer yitirdiği ve milli gelir hesaplarının baz yılı değiştirilerek 1998 bazlı yapılmaya başlandığı dikkate alındığında, abartılı artışın reel olmadığı hemen görülmektedir. Kaldı ki 20032012 döneminde gayrisafi yurtiçi hasıla yıllık artışı yüzde 5.0 dolayındadır. Nüfus artışı da dikkate alındığında, kişi başına reel, gerçek artışın sınırlı düzeyde kaldığı görülür. İç tüketim artışı, borçlanma, tüketici kredileriyle sağlanmıştır. Hane halkı borcunun ulusal gelire oranı yüzde 20.0 düzeyine ulaşmış, bankalar esas itibarıyla tüketicileri fonlar hale gelmiştir. Tüketici kredilerinin, geçmişteki hızıyla artmasına olanak yoktur. Tüketici kredisi, aslında tüketicilerin gelecekte elde edecekleri gelirleri peşin harcamaları demektir. Alınan borçlar, krediler, gelecek yılların gelirleriyle geri ödenecektir. Türkiye’de sanayi yapı değiştirmekte, ancak daha çok dışa bağımlı, ithalat girdisi fazla olan sanayi dalları gelişmekte, sanayi giderek montaj ağırlıklı hale gelmektedir. Bunun doğal sonucu olarak sanayide “Brüt Katma Değer/Satışlar, Net Katma DeğerVarlıkKaynak Toplamı” oranları düşmektedir. Sanayi, kullanılan kaynaklara oranla daha az katma değer yaratır duruma gelmektedir. İstanbul Sanayi Odası’nın bu bağlamda yakın geçmişte yayımladığı “500 Büyük Sanayi Kuruluşunda 10 Yıllık Gelişim Trendleri 20012010” araştırması bu gelişmeye, yapısal bozulmaya ışık tutacak niteliktedir. Sanayideki yapısal sorunların iyileşmesi bir yana, bu anlayışla gelecek yıllarda daha da bozulmasından korkulur. Bütçe açıkları göreli olarak artmaktadır. 2011 Kesin Hesap Kanunu’na göre 2011 yılında 17.8 milyar TL olan bütçe açığı, 2012 yılında gerçekleşme tahminine göre 33.5 milyar TL’ye yükselmiştir. 2013 bütçe tasarısında anılan yıl bütçe açığı 33.9 milyar TL olarak öngörülmüştür. Gerçi bu tutar 2012 yılı fiili bütçe açığından pek farklı değildir. Ancak geçen yıllar uygulamalarında görüldüğü gibi fiili açık tutarla öngörüler arasında, önemli bazı yıllar yüzde 50’yi aşkın sapmalar olmaktadır. Bu nedenle Kesin Hesap Kanunu görülmeden, iyimser öngörülere dayanan değerlemeler yanıltıcı olmaktadır. Özelleştirmenin, bütçe gelirleri üzerinde olumsuz etkisi görülmeye başlanmıştır. Gelecek yıllarda vergi dışı gelirlerde reel azalmanın sürmesi olasıdır. 2013 yılının ekonomik açıdan 2012’ye göre daha da zor bir yıl olması beklenmektedir. “Dünyada bu kadar dengesizlik varken kurda istikrarın sağlanması çok kolay değil” diyen Babacan şöyle devam etti: “Nasıl olsa döviz yerinden oynamıyor” diye yanlışa düşmeyin. Bundan sonra neyle karşılaşırız belli olmaz. Avrupa’yı, belki Amerika’yı iyi izleyin. Avrupa kaynaklı, belki Amerika kaynaklı farklı gelişmelerle her zaman karşı karşıya kalabiliriz. letlerin kredibilitesiyle ilgili sorunlar başladı. Şu anda hem kamu borçları çok yüksek hem de bankalar ancak dış desteklerle ayakta durabiliyor. Avrupa ve Amerikan Merkez Bankası, görülmemiş miktarlarda, trilyonlarca dolar Avro karşılıksız para basarak piyasaya sürüyor. Nasıl normale dönüleceğini bileni, planı, programı yok. Liderlik yok, siyasi yetersizlikler var, alınan kararlar uygulanamıyor. lar, belki bazı ülkeler için 10 yıllar gerekecek ve bu ağır borç yükü yüzünden bu ekonomilerde büyüme, hiçbir zaman yüksek seviyelere çıkamayacak. Bazı ülkelerde sıfır, bazı ülkelerde eksi büyüme rakamları görmeye devam edeceğiz. Küresel kriz sürüyor ? 2009’da en derin noktasına ulaşan küresel ekonomik kriz fazlar değiştirerek devam ediyor. Henüz çözülmüş değil. İlk safhada sorunlar ağırlıklı olarak finans sektöründeydi. Topyekün bir çöküş olmasın diye devletler sallantıda olan, sermayesini kaybetmiş tüm bankalara yoğun destek verdiler. İşini sağlam götürenlerle riskli gidenler arasında ciddi bir haksızlık yapıldı. ? 2011’le beraber artık dev lanıp ödediğiyle alakalı ne var ne yoksa o kredi sicilinde yer alacak. ? Yeni Medeni Kanun’a göre, karı kocanın da bir ortaklık anlayışı söz konusu, mal mülk konusunda. Kendi şirketine veya ortağı olduğu bir şirkete kefil olurken belki eş muvafakati aranmayacak ama bir arkadaşına, yabancı birine kefil oluyorsa da o zaman yine de eşi bundan haberdar olsun istiyoruz çünkü orada da aile faciaları yaşanıyor. Vatandaşın kredi sicili ? Çek alınacak kişinin pozitif ve negatif sicili artık internet veya akıllı telefonlar üzerinden, o kişinin de izin vermesi kaydıyla daha kolay görülebilecek. Cep telefonu faturaları veya elektrik faturaları ya da bankalardan konut kredileri, kredi kartı ödemeleri... Yani bir vatandaşın borç Cari açık zor düşecek ? Cari açık 2012’de hızlı bir şekilde düştü. Ancak bundan sonraki düşüş hızı artık bu kadar olmayacak. İç tüketimle beraber cari açık artık fazla hızlı düşmeyecek. 2015’te dahi yüzde 6.5’lik bir cari açık maalesef öngörüyoruz. Yapısal sorunları çözmeden cari açığımızı çözmek, tamamen sıfırlamak mümkün olmayacak. ş dünyası bunu bilmeli ? İş dünyamız bilmeli ki, bu ağır borç yükü, kolay kolay ortadan kalkmayacak. Belki yıl İ DÖNÜŞÜMÜN MOLOZLARI 3. HAVAALANINA Ekonomi Servisi İstanbul’da kentsel dönüşümde ortaya çıkan inşaat atıkları, geri kazanım tesislerinde yeniden işlenerek üçüncü havaalanı ve İstanbul Boğazı’na yapılması planlanan köprünün inşasında dolgu malzemesi olarak kullanılacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 20 yıllık kentsel dönüşüm sürecinde ortaya çıkacak inşaat ve yıkıntı atıklarının geri dönüştürülerek kullanılmasını teşvik edecek. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, geri dönüştürülecek malzemeler, yol ve diğer altyapı işlerinde dolgu malzemesi, beton parke, bahçe ve yol bordür taşı, bisiklet, yürüme yolu ve tenis kortu alt malzemesi olarak kullanılabilecek. Yıkımlar sırasında ortaya çıkan hafriyat atığındaki organik toprak, park ve bahçe düzenlemelerinde, çok büyük miktarlarda olması halinde ise tarımsal faaliyetlerde değerlendirilebilecek. Böylece uzun sürede oluşan ve kıymetli olan organik toprağın hafriyatla karışıp heba olması önlenecek. Bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarına, kentsel dönüşüm kapsamında ortaya çıkan inşaat atıklarından elde edilen geri dönüşüm malzemelerini kullanma zorunluluğu getirecek. Bu çerçevede İstanbul’da yıkılacak binaların molozlarından elde edilen malzemeler de ArnavutköyGöktürkÇatalca yollarının birleştiği kavşaktaki 3 bin 500 hektarlık bölgeye yapılacak üçüncü havaalanında da kullanılacak. Havaalanı pistlerinin altındaki zayıf betonlarda, bu malzemeler değerlendirilecek. Kâmil Koç 1200 kişiye iş verecek Ekonomi Servisi 2013’e 15 milyon yolcu hedefiyle giren Kâmil Koç Otobüsleri, 1200 kişilik istihdam artışı ve 65 milyon TL’lik yatırım öngörüyor. Kâmil Koç, 2012’yi 12.5 milyon yolcu taşıyarak kapatmıştı. Geçen yıl filo, terminal altyapısı ve bilgi işlem yatırımları başta olmak üzere yaklaşık 17 milyon TL’lik yatırım yapan şirket, 2013’te yüzde 25 artışla 700 araçlık bir filo büyüklüğüne ulaşacak. Kâmil Koç Otobüsleri Genel Müdürü Kemal Erdoğan, “Karayolu yolcu taşımacılığı sektörüne sağladığımız katkının yanında, Türkiye’nin istihdamına da katkı sağlayan bir firma olduğumuzu düşünüyorum. 2012’de yaklaşık 3 bin 900 çalışanımızla, 12.5 milyon yolcumuza hizmet verdik. Bu yıl Kamil Koç 5 bin kişiyi aşan büyük bir aile olacak” dedi. Akbank, ‘ilk’e imza atacak Akbank, gerçekleşmesi halinde Türkiye’den bir kurumun ilk kez yapacağı TL cinsi Eurobond ihracının da arasında olduğu yurtdışı borçlanma seçenekleri konusunda bankalarla görüşüyor. Reuters’ın haberine göre, Akbank yetkilendirme için Bank of America Merrill Lynch, Citigroup, Deutsche Bank, HSBC ve JPMorgan ile görüşmeler yürütüyor. İhracın 5 yıl vadeli ve 1 milyar dolar karşılığı TL cinsi olması konuşuluyor ancak zamanlama kesinleşmedi. Akbank’ın yurtdışında toplam 1 milyar dolar veya muadili yabancı para veya TL’ye kadar tahvil veya benzeri türden borçlanma aracı ihracına BDDK onay vermişti. ‘İŞÇİNİN YASASI’ MAHKEMELİK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Sendikalar ve Toplu İş İlişkileri Yasası’nın bazı maddelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. CHP milletvekilleri Süleyman Çelebi ile Musa Çam, Anayasa Mahkemesi’ne giderek, Sendikalar ve Toplu İş İlişkileri Yasası’nın, bazı maddelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulmasına ilişkin başvuruyu yaptı. Çelebi ve Çam, TBMM’de düzenledikleri basın toplantısında da, demokratik, özgürlükçü bir çalışma hayatı yaratacağı söylemiyle hazırlanan yasanın, yasakları kaldırmadığı gibi örgütlenmenin önüne yeni engeller getirdiğini söyledi. Yeni yıla işsiz giren Şişecam İETT’den ar, ok Ot si rvi Se i om Ekon işçilerinin rinde ihale 41.3 milyon Avro değe yakıtlı solo fabrika dizel kazandı. İhale 250 adet ve araçların 5 rça bahçesindeki tip otobüs, yedek pa i kapsıyor. yıllık bakım ve idamesin eylemi ustos 2012’de İETT’nin Haziran ve Ağ n Otokar’ın yedinci na za ka açtığı iki ihaleyi de lam top ığı ald e likt bir le gününde de yeni ihaley u. Toplam old 0 75 şi ari sip s bü oto devam etti. milyon ihale bedeli ise 124.8 yılı 12 20 Dün fabrika ın Avro’ya ulaştı. Otokar’ ilk 250 ığı ald işçilerini içinde İETT’den atları adetlik siparişin teslim rın 221 gündür ise başladı. Tüm araçla direnişte olan THY teslimatı 2013’ün ilkyarısında emekçileri tamamlanacak. ziyaret etti. İETT’den Otokar’a 250 sipariş daha Şişecam işçisinin eylemi büyüyor Ekonomi Servisi Yeni yıla işsiz giren Şişecam işçilerinin fabrika işgali devam ediyor. Anadolu Cam Sanayii, Topkapı’da 43 yıldır üretim yapan Şişecam Fabrikası’nı 31 Aralık 2012 itibarıyla kapatıp üretimi Eskişehir fabrikasına taşıma kararı alınca 575 işçi yeni yıla işsiz girmişti. Kristalİş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Mürsel Kılıç, yönetimin işçilere, Eskişehir’e yatay geçiş hakkı tanımayarak daha düşük ücretle yeni işçiler çalıştırmayı planladığını dile getirdi. Kılıç, işçilerin geçmiş haklarının devam ettirilmediğini tazminatlarının sıfırlanarak Eskişehir’e taşınmasının önerildiğini söyledi. İşçilerin çoğunun 1820 yıl kıdemi bulunduğuna dikkat çeken Kılıç, yönetimin asgari ücretle çalıştırmak istediğini kaydetti. 221 günden beri direnişte olan THY işçileri, Havaİş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin’le birlikte cam işçilerini ziyaret etti. Şişecam’dan açıklama Bu arada Şişecam Topluluğu ise İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 18.03.1994 tarihli kararı uyarınca, ZeytinburnuMaltepe Bölgesi Revizyon Nazım İmar Planı ile arazi kullanım fonksiyonunun ‘sanayiden çıkarılarak ‘ticaret+tizmet+konut’ bölgesine dönüştürüldüğünü bu nedenle fabrikayı kapatma kararı aldıkları bilgisini verdi. Birleşme ve satın almada son yılların rekoru kırıldı ? Deloitte Türkiye’ye göre, birleşme ve satın almalar 2012’de 259 işlemle 28 milyar dolarlık işlem hacmine ulaşarak kriz öncesi seviyeye ulaştı. İşlem hacmi, milli gelirin yüzde 3.5’ine çıktı. Ekonomi Servisi Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman ortağı Başak Vardar, birleşme ve satın almalarda 2012’de yüzde 87’lik artışla 259 adet işlem gerçekleştiğini ve 28 milyar dolarlık işlem hacmi ile kriz sonrası rekor kırıldığını söyledi. Deloitte Türkiye’nin birleşme ve satın almalara ilişkin raporunun satır başları şöyle: ? Birleşme ve satın almalarda kriz zamanı 2009’da işlem hacmi 5 milyar dolara kadar geriledi. 2012 bir zirve yılı oldu. Son 10 yıla bakıldığında 2005 yılı yaklaşık 2930 milyar dolarların görüldüğü tek yıldı. 2012, 2005’e yaklaşan yıl oldu. İşlem adedi 2011’e göre yüzde 87 arttı. ? 2012’de özelleştirmenin desteğiyle 28 milyar dolarlık işlem oldu. Bu, krizden bu yana en yüksek seviye. 800 milyar dolarlık milli gelir üzerinden işlemlerin milli gelire oranı 2012’de yüzde 3.5. ? Bu alandaki işlem hacmi 2013’te geçen yıla paralel GSYH’nin yüzde 2.5 ile 3’ü arasında gerçekleşir. Özelleştirme portföyündeki satışlar ile birlikte altyapı, finansal hizmetler ve enerji sektörleri 2013’te aktivitenin canlı olması bekleniyor. ? 12.1 milyar dolarlık özelleştirmenin toplamdaki payı yüzde 43. En büyük işlem 5.72 milyar dolar teklif verilen otoyol ve köprü ihalesi. ? İlk 10 işlem, toplam işlem hacminin yüzde 75’ini oluştururken işlem sayısının yüzde 83’üne karşılık gelen 50 milyon doların altındaki 214 işlem ise toplam hacimden yüzde 9 pay aldı. İşlem adedindeki rekor ve büyük bir miktarın küçük ve orta ölçekli şirketlerden gelmesi, birleşme ve satın almanın tabana yayıldığını gösterdi. MERKEZ BANKASI KURLARI DÖVİZ CİNSİ 1 ABD DOLARI ALIŞ 1.7729 SATIŞ 1.7815 1.8716 4 OCAK 2013 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ 1.7717 1.7842 1.8508 1.8828 1ABD Doları: 0.9519 5.6859 0.9217 6.5142 87.03 0.9855 5.5654 3.7503 Avustralya Doları Danimarka Kronu İsviçre Frangı İsveç Kronu Japon Yeni Kanada Doları Norveç Kronu Suudi Arabistan Riyali SERBEST PİYASA ALIŞ SATIŞ ABD Doları 1.7800 1.7830 Avro 2.3330 2.2337 İngiliz Sterlini 2.8600 2.9100 İsviçre Frangı 1.9150 1.9450 24 Ayar Altın 96.15 96.50 Cum. Altını 646.50 649.50 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.8594 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 0.31178 0.31332 0.31156 0.31404 2.3263 2.8696 1.9204 2.3375 2.8846 1.9328 2.3247 2.3410 2.8676 2.8889 1.9175 1.9357 0.27066 0.27348 0.27047 0.27411 1.7996 6.2419 1.8077 6.3241 1.7929 1.8146 6.1483 6.4190 ‘2012 Birleşme ve Satın Almalar’, Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman ortağı Başak Vardar tarafından açıklandı. 1 Avro: 1.3121 ABD Doları 1 İng. S: 1.6192 ABD Doları 1 Kuveyt D.: 3.5499 ABD Doları 0.31796 0.32010 0.31774 0.32084 GECELİK FAİZLER 1 Günlük Repo 5.30 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.47417 0.47503 0.47061 0.47859 100 JAPON YENİ 2.0335 2.0470 2.0260 2.0548 fonbul.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle