19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 2013 CUMARTESİ EKONOMİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 ‘Türkiye yağmayı destekliyor’ uriye, Birleşmiş Milletler’e gönderdiği mektupta, Halep kentinde yağmalanan malların AKP hükümetinin bilgisi ve yardımı ile Türkiye’ye getirildiğini iddia ediyor. Mektupta, bunun ülkeler arası suç ve korsanlık eylemlerine doğrudan katılım demek olduğuna dikkat çekildi. Ekonomi Servisi Suriye, Halep kentinde bin kadar fabrikayı yağmalayan isyancıların, buralardan aldıkları malları AKP hükümetinin desteğiyle Türkiye’ye getirdiklerini öne sürerek, Birleşmiş Milletler’den Türkiye’yi kınamasını istedi. Suriye Dışişleri Bakanlığı, BM Genel Sekreteri Ban Kimun ve Güvenlik Konseyi’ne hitaben yazdığı mektupta, “Halep kentinde bin kadar fabrikanın yağmalandığı ve çalınan malların Türk hükümetinin yardım ve bilgisi dahilinde Türkiye’ye S Esad yönetiminden, Suriye’deki isyancıları silahlandırdığını iddia ettiği Türkiye’ye yeni bir suçlama geldi hem de onlara arka çıkan devletler ile bölgesel ve uluslararası güçlerden hesap sormasını talep eder” denildi. Türkiye’ye ise yağmalanan malları sahiplerine iade etmesi ve mağdur duruma düşenlere tazminat ödemesi çağrısında bulunuldu. Halep kentinde 30 bin kadar fabrika bulunuyor. Kentte Mart 2011’de başlayan ayaklanmalara kadar sabundan tekstil ürünlerine kadar pek çok alanda üretim yapılıyordu. Öte yandan Suriye’de yaşanan iç karışıklık sebebiyle Türkiye’ye gelen sığınmacı sayısı 157 bin 490’a ulaştı. Bugüne kadar Türkiye’ye toplam 223 bin 986 Suriye vatandaşı giriş yaparken; toplam 66 bin 496 Suriye vatandaşı da ülkesine döndü. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, geçen hafta Türkiye’ye sığınan Suriyeli mülteciler için Türkiye tarafından bugüne kadar 609 milyon TL yardım yapıldığını duyurmuştu. Birand’ın Ölümüyle Gazetecilikte Buluşma Uzun yıllardır yaşanamamış, profesyonel bir ünlü gazetecinin kaybı üzerinden insanın içini ısıtan bir dayanışma örneği verildi. Kurgulanmamıştı, galiba bir birikimin, özlemin yansıtılmasında, işin içinde risk, tehdit de olmadan birlikteliği, dayanışmayı sergilemeye yarayacak bir ortak payda bulunmuştu. Meslekte ayakta durmaya olduğu kadar kansere direnişte de verdiği sınavlar, tutkuyla dik duruşu ortak duygusal patlamaya ortam yaratmıştı. Kuşkusuz Birand’ın uzun soluklu gazeteciliğinde, gerçekten atak, sevimli, sıcak ilişkileriyle yolları kesişmiş çok fazla gazetecinin olmasının payları yadsınamaz. Kıyasıya rekabet içindeki aynı çizgiden kanallar, gazetelerin de dışına taşmış olarak iki cepheden karşıtlar da yoka sayamamışlar, siyasetçiler, her türden örgütlenmeler, Birand’ın gazeteciliği ile kendileri arasında ilişki kurmada bir ortak payda bulabilmişlerdi. Etkilendim çünkü “Aynı yıllarda Birand ile gazeteciliğe başlamış olarak en azından o tarihlerde yaşadığımız kimi gazetecilik etiğinin ortak değerlerinde yeniden bir buluşmayı yakalayabilir miyiz?” umudumun yeşermesini durduramadım. Hani gazete patronları, köşe yazarları, çalışanlarının hem siyasal kimlik ve duruşları hem de gazetecilik rekabeti içinde birbirleri ile kıyasıya kavga edip akşamları bir sofrada buluşabildikleri, meslek örgütlenmesi, etiği ve değerleri, gazetecilik hakları, düşünce özgürlüğü adına ortak savaşım verdikleri, sıkı dayanışma içinde olabildikleri pek çok önemli gelişmeyi anımsadım. Birand Milliyet’te, Zeynep Avcı Cumhuriyet’te, o zamanlar yakın kulvarlarda yarışan, sol ve liberal çizgilere kayışta ayrışan iki gazetenin çömez Beyoğlu muhabirleri. (Bugünün ölçeklerinde kocaman dış haberler servislerinin tek kişilik askerleri.) Bizden Alaattin Bilgi, onlardan Vasfiye Abla (Özokçak) adliye muhabirliğinde en zehirler. İşçieğitim haberciliğinde bendeniz ve Özer Oral. Gazetelerin sabah haber toplantılarının ardından birlikte yola çıkar, Cağaloğlu kavşağında günaydınlaşırdık. Aynı gazeteden çıkanlar, rakip gazeteden gelenlerle birleşir, ortak habercilik alanında o gün için önemli görünen yerlere, haber kaynaklarına, haber kapmak üzere dağılırdık. Hiç heveslenmeyin tek ses, uyuyan gazeteciliğin değil, üretici transfer edildiği” iddiasında bulundu. Mektupta “Suriye bu ahlak dışı eylemlerin, ülkeler arası suç ve korsanlık eylemlerine doğrudan katılım demek olduğuna dikkat çeker. Suriye Arap Cumhuriyeti, Güvenlik Konseyi ve Genel Sekreter’den bu terör eylemlerini kınamasını ve hem faillerden Hükümet, 2B’ye ilgiyi artıramıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Orman vasfını yitirmiş arazilerin satışına ilişkin 2B yasasında başvuru süresini iki kez uzatmasına karşın istediği sonucu alamayan AKP, 28 Şubat’ta sona erecek başvuru süresi öncesi bu kez de ödeme indirimi getiriyor. İki kez uzatılan başvuru süresinde sona doğru gelinirken, AKP, ödeme kolaylığı sağlayacak indirim için harekete geçti. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, ödemede indirim sağlayacak yasa önerisini TBMM Başkanlığı’na sundu. Canikli’nin 2B yasasını değiştiren önerisinin yasalaşması halinde, arazilerin 400 metrekarelik bölümü için rayiç bedelin yüzde 70’i yerine yüzde 50’si üzerinden ödeme yapılacak. Yasada, “Hak sahiplerine doğrudan satılacak olan taşınmazların satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 70’idir” hükmü bulunuyor. Canikli’nin önerisi, ödemedeki yüzde 70’lik oranı yüzde 50’ye çekiyor. Canikli’nin önerisine göre birden fazla taşınmazda hak sahibi olunması halinde ise yüzde 50 oranındaki satış bedeli hesaplaması, hak sahibinin kendisinin tercih edeceği sadece bir taşınmaz için uygulanabilecek. gazeteciliğin yolu bu anlamlı dayanışmadan geçer. Özel haber, farklı arayış, bakış, sorgulamalar sayesinde, emek verilerek rutin dediğimiz haberlerin, verilerin, olguların paylaşılması, aşılmasının üzerinden gelişir. Profesyonel gazeteciliğin tartışılamayacak bilgi ve verileri çarpıtma, kamuoyunu gerçeklerin tersine güdüleme hakkı yoktur. ??? Neden bu kadar savrulduk? Özelinde gazeteci patrondan holding patronluğu koşullarına geçiş, Babıâli’den İkitelli’ye taşınma; gazeteciliğin gerçekten gazetecilik katkıları ve düşünce özgürlüğü ile tartılması kriterlerinden promosyonla satmaya, eğlendirerek, uyutarak, gerçekleri tersyüz ederek var olmaya geçişte kilit rol oynayan değişimlerden, süreçlerden örnekler verebiliriz. İnsan kalitesi yerine teknolojiye yatırımla, eğlendirerek, gazeteciliğin giderek demokrasi, düşünce özgürlüğünden, insan haklarından kopan kirli çıkarlara hizmet etmesini güçlendiren bir yapıya dönüşmesi sonucunun ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Sorun gazeteciliğin bu çarpık, amip gelişmesi ile sınırlı değil ki sorun bu ülkenin geleceğinin ekonomik, sosyal, siyasal düzeni, rejimi, insan haklarının medya gücünün silahlı güçten daha etkin kullanılması ile biçimlenmesi. İşte en çok bu nedenlerle asıl gazeteci kimliği, değerleri, özgürlüğünün olmazsa olmaz ilkelerinin savunulması, sahip çıkılabilmesi, çarpık bu gelişmede kirli çıkarlara hizmette çığ gibi yuvarlanış, sürüklenişin durdurulabilmesi bugün dünden daha çok önemli. Türkiye rejimi demokrasi sayılan ülkeler içinde, diktatörlüklerden daha çok tutuklu gazetecisiyle rekordan rekora koşar, basın özgürlüğü ihlalleri raporları ile en sondan en önde olma becerisini göstermeyi sürdürürken iktidarları adına bu tablonun “aralarında hırsız, tecavüzcü gazeteciler de var” yanıtlamasıyla, deyimin tam anlamı ile “dalga geçilerek haksız suçlamalara” yanıt verilemiyorsa ortada hem kendi adımıza hem çarpık güdüleme görevinde kullanıldığımız halkımız adına ağıt yakılacak bir tablo var demektir. Gelin üzerimizdeki ölü toprağını biraz silkelemede Birand’ın ölümü bir dönemeç noktası olsun. Gazetecilik değerlerinde buluşma, dayanışma çabalarımızda yeni bir küçük adım ise bundan sonraki ilk yargılama gününde tutuklu gazeteci arkadaşlarımızla dayanışma için 18 Şubat’ta Silivri’de duruşma salonunda buluşma oluştursun. Birey olarak korkmak ne kadar ayıp değilse insanca, gazeteciliğe yaraşır duruş için el ele vererek güçlenmek o kadar yapıcı olabilir. 0¸UU¸YHW YH ü]]HW %LUDQGÜ¿Q R½OX 8UDO %LUDQGÜ¿Q NDUGHÅL &HPLOH *DUDQÜ¿Q GDPDG¿ $OL YH ?PHU .DUDFDQÜ¿Q HQLÅWHVL 8PXU YH &DWHULQD %LUDQGÜ¿Q EDEDODU¿ 8PEHUWR $OLÜQLQ GHGHVL &HPUH %LUDQGÙ¿Q HQ \DN¿Q DUNDGDÅ¿ YH HÅL Mehmet Ali %î5$1'Ù¿ ND\EHWWLN &HQD]HVL  2FDN  &XPDUWHVL J¸Q¸ %XJ¸Q 7HÅYLNL\H &DPLL QGH N¿O¿QDFDN ²½OHQ QDPD]¿QGDQ VRQUD $QDGROXKLVDU¿ 0H]DUO¿½¿ QD GHIQHGLOHFHNWLU Ailesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle