22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Dünyada mısır, buğday fiyatlarını artıran kuraklık, Türkiye’de de etkisini gösterdi, saman ithalatı başlıyor Bir bu eksikti Erdemir’in kârı eridi Ekonomi Servisi Erdemir’in ikinci çeyrek konsolide net kârı, çelik fiyatlarında düşüş ve maliyet baskısı nedeniyle yüzde 72.2 gerileyerek 81.7 milyon lira oldu. Şirket, geçen yılın ikinci çeyreğinde 294.1 milyon lira net kâr elde etmişti. Erdemir’in ikinci çeyrek satış geliri ise yüzde 7.3 artışla 2.35 milyar liraya yükseldi. Buna göre, şirketin ilk yarı konsolide net kârı, yüzde 63 gerileyerek 205.7 milyon lira, satış gelirleri yüzde 13 civarı artışla 4.78 milyar lira oldu. Avrupa ve Kuzey Afrika gibi ihraç pazarlarındaki daralmaya bağlı olarak ihracatı yüzde 47 gerileyen Erdemir, yurtiçi yassı ürün sevkiyatını ise yüzde 13 artışla 2.7 milyon tona çıkardı. Ziraatçılar ne dedi ? ? Orta ve Doğu Anadolu’yu vuran kuraklık hayvancılığın ana besin kaynağı yem ve saman üretimini düşürdü. Kuraklığa hazırlıksız yakalanan Türkiye saman, sap, kuru ot, yonca, fiğ, korungayı artık dışarıdan alacak. MUSTAFA ÇAKIR Ziraat Mühendisleri Odası ANKARA Dünyada mısır, Başkanı Turhan Tuncer, ürebuğday fiyatlarını artıran kuraktimde yaşanan sıkıntı nedeniyle lık, Türkiye’de de etkisini göskaba yemin fiyatının çok arttığını, terdi. Türkiye’nin bu duruma bu nedenle süt ineklerinin satışa çıhazırlıksız olduğu ise samakarıldığını söyledi. Ödemiş’te hayvanlara patates yedirildiğine dikkat nımızın bile olmadığı gerçeken Tuncer, Türkiye’de tarımın yaçeğiyle ortaya çıktı. Üretipılamaz hale getirildiğini vurguladı. ci, damızlık süt ineklerini Üretimden kopma olduğunu, “üretmekesmeye başladı. Gıda, menin daha kârlı hale geldiğini” ifade Tarım ve Hayvancılık eden Tuncer, “Girdiler o kadar yüksek ki... Bakanı Mehdi Eker, Kuraklık da var tamam, ama Türkiye’de bir Orta ve Doğu Anadosürü arazi de ekilmiyor” dedi. İthalatın gelu’da üretimde azalçici bir çözüm olduğunu, üreticinin çok ma olduğunu kabul önemli olan kaba yem gereksiniminin mutetti, özel sektörün laka sağlanması gerektiğini vurgulayan Tunkaba yem (saman, cer, ucuz kaba yem elde edilip üreticiye vesap, kuru ot, yonca, rilmesi gerektiğini söyledi. fiğ, korunga) ithaTuncer, “Üretimde düşüş var. Biz bunu söyline izin vereceklüyorduk. ‘Hayır, yok falan’ diyorlardı. Önülerini açıkladı. Zimüzdeki dönemde kaba yem açığının kendi ülkemizde üreterek ve teşvik ederek kapatılması raat Mühendisleplanlanmalı” dedi. Türkiye Ziraatçiler Derneği ri Odası Başkanı Başkanı İbrahim Yetkin de ithalat isteğinin Yem Turhan TunSanayicileri Birliği’nden geldiğini söyledi. Ürecer, “Biz söylütimdeki azalma nedeniyle arzın talebi karşılayayorduk. ‘Hayır, madığını dile getiren Yetkin, zorunluluktan böyyok falan’ dile bir karar alındığını belirtti. Buğday üretiminin yorlardı. Söygeçen yıla göre düştüğünü ifade eden Yetkin, bulediklerimiz nun da yemin hazırlanmasında önemli olan sadoğru çıktı. manın da azalmasına neden olduğunu kaydetti. Çok büyük sı kıntı var. Üretimde ciddi düşüş var” dedi. Gazetecilere iftar veren Eker, dünyada mısır, soya, buğday fiyatlarındaki artışa dikkat çekti. Türkiye’de bu yıl buğday üretiminin 19.5 milyon olduğunu belirten Eker, TMO’nun 100 bin ton arpa vererek piyasadaki arpa fiyat artışını durdurduğunu bildirdi. Doğu ve Orta Anadolu’da ilkbahar yağışlarının yetersiz ve düzensiz olması nedeniyle üretimde azalma olduğunu anlatan Eker, “Sap, saman miktarında azalma meydana geldi. Bu da saman fiyatlarının yükselmesine sebebiyet verdi. Bunun hayvancılığa olumsuz etkisi olabilir. Olumsuzluk yaşanmasın diye birtakım tedbirler öngörüyoruz. Bunlardan bir tanesi TMO’nun arpa satışı, diğeri de sapsaman, yonca, korunga, fiğ gibi kaba yem ham maddelerinin gerekirse ithalat yoluyla karşılanması. Eğer hayvanlara yeteri kadar kaba yem temin edemezsek bu hayvanlarda yemürün paritesinde aleyhte bir duruma yol açar” açıklamasını yaptı. Sarıkıza ithal ‘mama’ Mehdi Eker, kaba yem ithalatıyla ilgili kararın alındığını, Ekonomi Bakanlığı’na konuyla ilgili teklifin sunulduğunu, ayrıca besicilerin olumsuz etkilenmemeleri için hayvan başına 300 lira da destek verileceğini bildirdi. Aşırı fiyat yükselmelerini önlemek ve isteyen üreticilerin ithalat yapmasını kolaylaştırmak için bu kararın alındığını belirten Eker, “Biz devlet eliyle bunu ithal etmeyeceğiz, özel sektör yapacak. İthal etmek isteyenlere imkân vereceğiz” dedi. ITF: Topçu, şahsi sorumluluk almalı Ekonomi Servisi Türkiye Sivil Havacılık Sendikası’nın (Havaİş) üst örgütü olan Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu’nun (ITF) genel sekreteri David Cockroft, Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’ya 6 Ağustos’ta bir mektup göndererek kendisinden şirket yönetimi ile Havaİş arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesi konusunda şahsi sorumluluk almasını talep etti. Cockroft, mektubunda, Cenevre’de geçen mayısta ITF yetkilileri ile Türkiye hükümeti yetkilileri arasında yapılan görüşmelerin ardından THY yönetiminin bir çözüme ulaşma konusundaki isteksizliği yüzünden ilerleme sağlanmadığını vurguladı. Cockroft, Topçu’yu şirket yönetimini yakın zamanda bir olumlu yaklaşım göstermemesi durumunda sürdürülmekte olan uluslararası kampanyanın küresel düzeyde daha da sertleştirileceği konusunda uyardı. TSKB’den 173 milyon TL kâr Ekonomi Servisi Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), yılın ilk yarısında solo bazda 172.9 milyon TL net kâr açıkladı. Bankanın vergi öncesi kârı yıllık bazda yüzde 33.6 artışla 213.5 milyon TL olurken net dönem kârı yüzde 32.7 arttı. TSKB’nin aktif büyüklüğü, 2011’nin ikinci çeyreğine göre yüzde 15.5 büyüyerek 9.8 milyar TL’ye ulaştı. TSKB Genel Müdürü Fevzi Onat’ın verdiği bilgiye göre banka, özkaynaklarını 1.5 milyar TL’ye taşırken, kredi toplamını 6.542 milyon TL’ye çıkarttı. Bankanın kur etkisinden arındırılmış kredi büyümesi yüzde 9.2 olarak gerçekleşti. Üç maymunu oynamak, ikili iktidar varlığını görmezlikten gelmek, yok saymak.. Ya o anın dengelerinde gücünüzün yetmediğini görerek, gelecek dönük gerekli önlemleri almaya yönelik bir taktiktir ya da aslında ortaya çıkcak sonuçlara razısınızdır, ancak siyaseten sorumluluğu göze almıyorsunuzdur.. Her iki olasılıkta da zaman kazanma taktiği aslında çatışan her iki güç odağı için geçerlidir.. Irak’ın ABD işgalinin noktalandığı günün fotoğraf karelerinden birinde Saddam heykeli alaşağı edilirken, şimdilerde herkesin fiilen kabul ettiği Kuzey Irak oluşumunun belgesi, resmi dairelerden çıkarılan nüfus, tapu kayıtlarının çuvallarla yakılmasıydı.. Bilinmeyen ABD, emperyal çıkarlar projesi olarak Büyük Kürdistan için ilk adım mı, yoksa Kuzey Irak Kürdistanı ile yetinilip yetinilmeyeceği mi idi? ABD eksenli askeri işgal güçlerinin korumasında oluşturulan Irak yeni yönetimi için ise sorunun yanıtını sorgulamak, Irak’ın kuzeyinde en hafifi ile konfederal bir yapı ile özerkleşecek bir devlet oluşumuna karşı durmak söz konusu olamayacağına göre; umutlar ABD, emperyal güç odaklarının uzun erkli çıkar stratejilerinde, sonunda dünyaya dönük ABD eksenli resmi söylemde olduğu üzere, Irak’ın bölünmesine karşı bir iradenin konulması ancak umulabilirdi.. İki taraf da zamana yayarak ikili ya da tekli iktidar gelişiminden yana taktikler, güç stratejileri uyguladılar. Görüldüğü üzere de Kuzey Irak Kürdistanı projesi, henüz resmen kesinleştirilmiş sayılmasa da öncelikle tekel sermaye güç odakları, sonra da siyasi erkler tarafından, Türkiye de içinde olmak üzere tanınmış bulunuyor.. Atı alan Üsküdar’ı geçtiği için de Suriye eksenli yaşananlarda, çok görsel, çarpıcı, fiilen ortaya çıkan tabloda, Suriye Kürdistanı projesi; Suriye’nin geleceğini çizmeye aday Erdoğan iktidarlarını siyaseten güç konuma düşürdü... Esad yönetimini düşürme gönüllülüğünde, BM, AB, ABD’den.. militan işin içinde Erdoğan iktidarları, insan hakları kaygılarının ötesinde, Suriye halkının kendi kaderini çizme hakkını da aşan bir üslupta, yeni yönetim kadrolarında mezhepsel ayrımcı, taraf bir görüntüde. Esad’ı savunan güç merkezleri İran, Rusya, Çin’i kızdırmakla, zaten karşı karşıya kaldığı Irak yönetimi ile de arasını iyice bozmakla, zor duruma düşmekle kalmadı.. Kamuoyumuza yansımayan biçimde ittifak, stratejik ortak göründüğü diğer Arap ülkeleri, AB, ABD yönetimlerinden uyarılar da aldı. Batı medyasında sızdırılan haberler, Erdoğan iktidarlarının beklenen roller dışına taştığının bir dizi uyarısı sayılabilir. ??? Suriye eksenli bölgesel iç savaşların uzun erkli emperyal çıkarlar adına, bölge halklarını kanlı ırk ve mezhep çatışmalarına sürüklediği, bugün Suriye’de yaşanan her tür insani değerin ayaklar altına alındığı vahşi katliamların çok daha uzun soluklu bölgeye yayılması, Türkiye’yi de yakması gündemde.. Irak işgalinde Meclisimizden dönen tezkere sayesinde hiç değilse bu kanlı hesaplaşmanın bataklığından göreceli kurtulmuştuk. Kuzey Irak Kürdistanı projesi rol model, ayakları, katkılarının boyutları bizce çok net olmayan sayısız dış odak, somut Kuzey Irak coğrafyası üs, PKK terörü silahlı güç ülkemiz içinde gündemimize giren ikili iktidar tablosunu ise, üç maymunu oynayarak bugüne kadar yok saydık.. Ülkemizin demokratları, çok haklı insan hakları ekseninde, birlikte barış içinde yaşam koşulları yaratma özlemiyle Kürt sorununa yaklaşır, çözüm reçetelerinin üretilmesinin aciliyetini savunurlarken fiilen yaşadığımız Kürt açılımlarımız; barış içinde birlikte yaşama koşullarını yakalamaya yönelik değil de, ülkemizi cepheleştiren KürtçüTürkçü ayrımcılık tohumlarının beslenmesi sonuçları biçiminde gelişti.. Belki de ekonomiksosyalsiyasal geçmişimiz, tarihimiz sayesinde dünyada ayrımcılık tohumlarının yaşayamayacağı, sonuç alamayacağına ilişkin genel inancımız, özgüvenimiz kırıldı.. Nasılsa sonunda sağduyu egemen olur özgüveni ile, kışkırtıcı olmama adına görmezlikten gelinen, insanların yaşamlarını çok olumsuz etkileyen, sarsan gelişmeleri kedinin pisliğini örtmesi gibi saklayıp durduk.. Sosyal olarak sadece PKK değil, siyasi olarak da desteklenen ikili iktidar yapılanmasının, geriye dönüşü çok zor sonuçları üzerinde kafa patlatmayı, siyasi çözüm üretmeyi bırakın fiilen varlığını yok saydık.. Şimdi son PKK denemesi ile, nerede ise Suriye’de Kürdistan bölgesi ilanı ile aynı günlerde gündeme gelen Şemdinli bölgesindeki PKK’nin askeri atağı, yani silahlı güçle de ikili iktidar yaratma girişimi karşısında şoktayız.. Gerçi PKK’nin bu türden ataklarının ilk olmaması, olabilirliği olasılığı güvence sayılıyor. Yine de bu türden silahlı güçle kurtarılmış bölge yaratma ataklarında askeri asker, polis müdahalesi ile gelen operasyonlarda birkaç günde sonuç alınmış olmasına karşın, bu kez kuşatmanın günleri, haftayı geçmiş olması yeni kaygı yaratan bir boyut.. Yıllardır karakollara sığınmış TC’nin devlet gücü, ikili sosyal iktidar yönetimi gerçeğine göz yummuş İktidarın sorumluluğu yok mu?.. İkili İktidar.. 77 yıllık Kelebek satışa çıktı Ekonomi Servisi Türkiye’nin en köklü mobilya markalarından olan 77 yıllık Kelebek Mobilya satışa çıktı. Borsaya gönderilen açıklamaya göre hisse devri veya ortaklık için Hollanda merkezli International Furniture ve Doğtaş ile görüşmelere başlandı. Şirketin şimdiki sahipleri olan Kayserili Özbıyık ve Göknar aileleri Kelebek’i 2006’da Enka Grubu’ndan satın almıştı. Cumhuriyet tarihinin en eski sanayi kuruluşlarından Kelebek Mobilya, 1935’te uçak kanatları için kontrplak üretmek amacıyla kurulmuştu. 1978’de Düzce’de kurduğu Avrupa’nın en büyük mobilya tesislerinden birini hizmete sokan şirket, 1990’da ise halka arz edildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle