25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER SÜTÇÜ 877 SARSINTIYI BİLDİĞİNİ İDDİA EDİYOR ÖZLEM GÜVEMLİ 3 Sütçü, “Bütün bulutlar depremden önce çıkar ya da depremden sonra oluşur. Deprem olmazsa bulut yağmur rüzgâr olmaz. Atmosfer hareketleri depreme bağlıdır. 7’lik depremler soğuk havasını kutuplara gönderir. 7’lik deprem aralıkları uzarsa küresel ısınma olur. Her ay bir tane 7’lik deprem olmalı ki iklim dengede olsun” diye konuşuyor. Sütçü, Marmara Ereğlisi civarında eğitim uçağının düşmesi ile 16 Ağustos’ta Ege Bölgesi’nde büyüklüğü 3.6’yı bulan deprem fırtınası arasında bağlantı olduğunu savundu. Geçtiğimiz günlerde etkili olan yağmurun da deprem habercisi olduğunu dile getirerek şu an Avrupa’ya yönelen yağış dalgası sona erdiğinde deprem meydana geleceğini ifade ediyor. Deprem tahmin projesi için mayıs ayında patent başvurusu da yapan Sütçü, üniversitelerin çalışmalarına ilgi göstermemesinden şikâyetçi. Karıncadan deprem tahmini 14 yaşındaki genç boğuldu ? İstanbul Haber Servisi Harçlığını çıkarmak için bir restoranda komi olarak çalışan Çelik, önceki akşam arkadaşlarıyla Kartal sahilinde denize girdi. Bir süre sonra sahile çıkan arkadaşları Çelik’i göremeyince korkarak olay yerinden uzaklaştı. Çelik’in ailesi, oğullarının akşam eve gelmemesi üzerine durumu polise bildirdi. Bir arkadaşının birlikte denize girdikleri Çelik’in sahile çıkmadığını polise söylemesi başlatılan aramalar sonucunda Çelik’in cansız bedenine ulaşıldı. Karıncaları ve hava olaylarını gözlemleyerek deprem tahmini yapan Kadir Sütçü, 2009 yılından bugüne dek Türkiye’de 877 depremin yerini ve büyüklüğünü bildiğini idda etti. Ziraat mühendisi ve öğretmen olan Kadir Sütçü, evinin bahçesine kurduğu karınca kolonilerini 2006 yılından beri gözleyerek hazırladığı raporları internet sitesi ve SMS aracılığı ile kamuoyuna duyuruyor. Sütçü, 11 Kasım 1999 tarihinde bahçesindeki erik ağacının gövdesine karıncaların kümelendiğini gördükten sonra hayatının yönünü değiştirdi. Çünkü 12 Kasım’da Düzce depremi meydanı geldi. Sütçü o günden itibaren karıncalar ve deprem arasındaki ilişkiyi ortaya koymak için Küçükarmutlu’daki evinin bahçesini açık hava laboratuvarına çevirdi. Uzun yıllar üzerinde ça lıştığı karınca kolonilerini kurduktan sonra 16 Nisan 2006 günü projesini hayata geçiren Sütçü, 6 ay boyunca 15 dakikada bir karıncaları gözleyip Kandilli Rasathanesi’nin sitesinden depremleri takip ederek iki parametre arasındaki bağlantıyı inceledi. Sütçü’nün teorisine göre karıncaların kümelenme, ölüm, toplu halde yuvalarını terk etmek şeklindeki sıradışı davranışları deprem habercisi. Sütçü, “Ölen karınca sayısı ne kadar çoksa, deprem inceleme yaptığımız yere o kadar yakındır” diyor. 17 Ağustos 1999 depremini karıncaların en az 15 gün önceden hissetmeye başladığını düşünen Sütçü, hava olaylarının da doğrudan depremlerle ilgili olduğu görüşünde. Hatta küresel ısınmanın nedeni de büyük depremlerin olmaması. Bulutların çoğalmasını deprem habercisi olarak niteleyen Acı Bayram İçerdeki ve dışardaki sevgili okurlarım… Bugün bayramın birinci günü: Şeker Bayramı mı… Ramazan Bayramı mı? Herkesi neşeye gark etmesi gereken bayramlarımızı bile kavga ve çatışma konusu yaptık başarıyla(!). Ahmet Hakan bu durumu, kendi üslubu içerisinde, dünkü Hürriyet’te şöyle özetliyordu: “Meşreplere göre bayram kutlamaları LAİKLER: Şeker Bayramı’nız kutlu olsun. MÜTEDEYYİNLER: Ramazan Bayramı’nız mübarek olsun. ORTACILAR: Bayramınız kutlu olsun. MUZİPLER: Şeker Bayramı’nız mübarek olsun. GEÇİŞTİRİCİLER: İyi bayramlar... ÇAĞDAŞ DİNDARLAR: Ramazan Bayramı’nız kutlu olsun. GELENEKÇİLER: Bayramınız mübarek ola... HAVALILAR: Nice bayramlara...” ??? Aslında kırk yıllık “Şeker Bayramı” 12 Eylül 1980 askeri darbesi döneminde “Ramazan Bayramı” olmuştu… Bu isim değişikliği, Türkiye’nin bugünlerini hazırlayan 12 Eylül rejiminin bir simgesi olarak da görülebilir! Sonuç olarak, adı bile “şeker” olan bayramı acı bir hale getirdik: Milyonlarca aile çocuklarının geleceği bakımından endişe içinde: Kimisi, yaşı tutmayan çocuğunun, daha henüz okula intibak etmesi olanaklı değilken, zorla sınıfa sokulmasından kaygılı… Kimisi, çocuğunun normal okulda okumasını isterken, okulun birdenbire imam hatibe dönüştürülmüş olmasından şaşkın… Kimisi üniversiteye giriş sınavında ortaya çıkan dedikodulardan şikâyetçi. Oysa bütün araştırmalar, Türkiye’de ailelerin, eğitimi, çocukları için bir başarı yolu olarak algıladığını, bu nedenle de kendilerinin çektikleri sıkıntıları yaşamamaları için onların en iyi eğitimi almasına çalıştıklarını gösteriyor… Bu çabaları bizzat devlet tarafından sınırlanan ve kısıtlanan aileler tepkili; acılı ve kaygılı bir bayram geçiriyor! Artarak süren şehit haberleri ülkeyi allak bullak ediyor… Ülkenin güvenliği ve varlığı açısından oluşan tehdit bir yana, evlatlarını yitiren aileler acılı, üstelik umutsuz. Toplumsal terör, adalet terörüyle birlikte gelişiyor: Kimin, ne zaman, nerede, niçin tutuklanacağı belli değil… Herkes, özellikle de bütün muhalifler kaygı içinde… Toplumsal terör, TürkKürt ayrımcılığından sonra Alevilere yöneliyor… Türkiye’de demokrasinin güvencesi olan bu kesim kaygılı… Ayrıca baskı altında bunalan medya, kendi özgürlük sorunuyla uğraşacağına, bireysel linç olaylarına öncülük ediyor… Dün baş tacı edilenler bugün yargısız infazlarla karşı karşıya! ??? Ya içerdekiler? Kuvvet komutanlığı, terfi, generallik beklerken, kendilerini dört duvar arasında bulanlar… Emekli olmuş, ununu elemiş eleğini asmış, rahata kavuştuğunu sanarken, soluğu Silivri’de alanlar… Kendini insan hayatı kurtarmaya adamış olan uluslararası ünlü cerrah, rektörlük yapmış profesör doktorlar… Parti genel başkanı, politikacılar, yazarlar, gazeteciler, milletvekilleri… Dört duvar arasından umutsuz haykırışlarla dertlerini anlatmaya çalışıyorlar: Yargılandıkları mahkemeler kaldırılmış, eski deyimle lağvedilmiş, yani iptal!.. Herhalde bu iptal kararının bazı ciddi nedenleri vardı ki böyle bir yola gidildi… Ama yargılamaları sürdürüyorlar… Hem de savunma hakkının sınırlandığı ve kısıtlandığı, sahte delillerin kullanıldığı iddialarıyla! ??? 2012 yılının, kimine göre Şeker, kimine göre Ramazan Bayramı işte böyle bir bayram… Yine de cümlemize kutlu olsun… Ama özellikle 12 Eylül askeri yönetimine ve AKP iktidarına mübarek olsun! 5.5 yaşındaki çocuğunu okula başlatmak istemeyen veliler çaresiz Rapor eziyeti FİGEN ATALAY Saksıda uyuşturucu ? ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir’de bir ihbarı değerlendiren polis, Tepebaşı ilçesi Yenibağlar Mahallesi’nde bir evin teras katında saksılara ekili şekilde kenevir bitkileri ele geçirdi. Polislerce evde yapılan aramada 9 adet çiçek saksısı içerisinde 9 kök kenevir bitkisi ile 40 gram esrar maddesi elde edildi. İkamet sahibi İ.K. (46) ve E.F.K. (33) isimli şahıslar yakalandı. Kayıp polis ölü bulundu ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da 3 gündür haber alınmayan özel güvenlik görevlisi 32 yaşındaki H.T. ile 30 yaşındaki L.T. adlı kadın, bir arkadaşlarının evinde kaçak elektrik akımına kapılarak ölmüş halde bulundu. Banyona giren H.T.’nin elektrik akımına kapılması üzerine L.T. adlı kadının da onu kurtarmaya çalışırken yaşamlarını yitirdiği tespit edildi. 3 kişiye 493 biner lira ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “1, 3, 13, 47, 48 ve 49” olarak belirlenirken 6 bilen 3 kişi, 493 bin 631 lira 30’ar kuruş kazandı. Çekilişte 5 bilenler 628 lira 45’er kuruş, 4 bilenler 37 lira 10’ar kuruş ve 3 bilenler 6 lira 5’er kuruş kazandı. 5.5 yaşındaki çocuğunu bu öğretim yılında ilkokula başlatmak öğrenmek matematiksel işlemleri yaAnne Çocuk Eğitim Vakfı istemeyen veliler, rapor pabilmek için gerekli olan sözel (AÇEV) tarafından yapılan eziyeti yaşıyor. Devlet ve sayısal becerilerin çocuklaaçıklamada, 6072 aylık hastanelerinde ağır bir ra kazandırılması hedefleniçocukların ilkokula hastalık yoksa çocuk yor. Çocukların sayısal bebaşlamalarının pedadoktorlarından “ilkcerilerinin, rakamları tanıgojik açıdan sakıncaokula başlayamaz” ma, yön kavrama, sıralalı olduğu vurgulandı. raporu alamayan annema, eşleme, hikâyeyi anAçıklamaya göre, ler, Milli Eğitim Balama ve kurgusuna göre çocuklar gelişimsel kanlığı’na “çocuğusıralama becerilerinin kenolarak ilköğretime mun 1 yıl okulöncesi di yaşlarına uygun bir eğihazır olduklarında eğitim alma hakkını timle desteklenmesi önemli. okula başlamalılar. elinden almayın” çağTüm bunlar çocuğun ilköğreÇocuklar okula başlarısında bulunuyor. time başladığında okula ve uymadan önce en az bir yıl Gülay Varlık, 66 gulanacak müfredata uyumunu, çaokulöncesi eğitim almalılar. 5 aylık kızını ilkokul 1. buk öğrenme becerisini ve akademik bave 5.5 yaşındaki çocukların büyük sınıfa başlatmamak için şarısını sağlayacak. Gerekli becerileri bir oranı henüz ilköğretime hazır ya da rapor almaya çalışan edinerek okula hazır başlayan çocuklar okumayazma becerilerini edinebilecek annelerden biri. Varlık, okul ortamındaki beklentileri daha kolay durumda değiller. Ayrıca ülkemizde bu eylül ayında 67 ayını karşılayacaklar. Gerekli sözel ve sayısal yaş grubundaki çocuklardan çok azı dolduracak kızı Sebecerilerin çocuklara kazandırılması anokulöncesi eğitim almış durumda. Anazin’in, şimdiye kadar cak okulöncesi eğitimle gerçekleşir. Ayokuluna ya da anasınıfına gitmeden ilkhiç okul öncesi eğitim öğretime başlayacak çocuklar ise risk al rıca, çocukların giyinmesoyunma, tuvaalmaması nedeniyle let, temizlik, yemek gibi özbakım becetında bulunuyor. Okul öncesinde özelokula başlamasını uyrilerinin gelişmesi için de bu dönemde likle bilişsel becerilerin desteklenmesi gun bulmadığı için dün destek almaları gerekir. ve ilköğretim yıllarında okuma yazma Göztepe Hastanesi’ne gitti. Sekreterler tarağil’ raporu verilirse kızım damfından çocuk doktorlarına yönlendi almak için bu hastalıklar yoksa rapor vermiyoruz’ dedi. Pedagojik galanmış olacak. Yaptırmazsam rilen Gülay Varlık, doktorla görüşaçıdan okula başlamasını istemeokula çok deneyimsiz ve küçük mesini şöyle anlattı: “Çocuk dokdiğimi, hiç okulöncesi eğitim albaşlayacak, kim bilir ne zorluktoru, kızımda kanser, lösemi ve madığını söyleyince de psikiyatlar yaşayacak. Neden bizi böyle tüberküloz hastalıkları bulunup bir ikileme soktular? Küçücük bulunmadığını sordu. Olmadığını rist ya da nörologlarla görüşmemi, testler yaptırmamı önerdi. çocuklara niye test yaptıralım? söyleyince, ‘o zaman rapor vereTest yapılırsa ve ‘okula uygun deBakanlıktan çözüm istiyoruz.” mem, günde 15 veli geliyor rapor EN AZ 1 YIL OKULÖNCESİ ŞART Kalpazan örgütüne operasyon İstanbul Haber Servisi İstanbul’daki sahte para operasyonu soruşturması kapsamında iki kişi daha tutuklandı. Emniyet yetkilileri, suç örgütünün, Türkiye’deki en büyük sahte para basan örgütlerden olduğunu bildirdi. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kalpazanlıkla mücadele çalışmaları kapsamında Bağcılar’daki bir eve operasyon düzenledi. Fırat Y. ve Bilal D’nin gözaltına alındığı operasyonda, evin çeşitli yerlerindeki gizli bölmelerde, 380 bin lira değerinde basılmış, 680 bin lira değerinde de basımı tamamlanmamış sahte banknot ile sahte para yapımında kullanılan çok sayıda elektronik cihaz ve malzeme ele geçirildi. Soruşturma kapsamında, daha önce düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 27 şüpheliden 15’i tutuklanmıştı. Antik kentte antik soygun! ? DATÇA (Cumhuriyet) MÖ 14. yüzyılda insan yaşamının ayak izlerine rastlanan Knidos Antik Kenti’nde, günümüzden 1800 yıl önce gerçekleşen mezar soygununun ipuçlarına rastlandı. Knidos’ta 5 yıl önce durdurulan kurtarma ve düzenleme çalışmaları, 2012 yılında yeniden başladı. Marmaris Müze Müdürlüğü başkanlığında Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ertekin Doksanaltı’nın denetiminde sürdürülen kazıda, Türk arkeologlarının titiz ve dikkatli çalışmaları sonucu günümüzden 1800 yıl önce gerçekleşen bir mezar soygunu tespit edildi. Çalışmada bulunan kandil, kazı heyetinin zaman tespitinde önemli bir kanıt oldu. Türk Telekom’dan Guinness rekoru ? Haber Merkezi Türk Telekom, 81 ilde 20 bin 715 çalışanının katılımıyla düzenlediği iftar yemeği organizasyonuyla “birden çok noktada, dünyanın en kalabalık iftarı” Guinness World Records sahibi oldu. Türk Telekom, 15 Ağustos akşamı Iğdır’dan Edirne’ye Hatay’dan Sinop’a kadar tüm Türkiye’nin 81 ilinde bir iftar organizasyonu düzenledi. İftar yemeğine Türkiye’nin dört bir yanındaki 20 bin 715 Türk Telekom çalışanı katıldı. Etkinlikte 400’den fazla gözlemci ve 168 şahit görev aldı. Rekor denemesinin merkez ofisi ise, İstanbul Haliç Kongre Merkezi oldu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle