18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 ABD, Rusya ve Hindistan’da kuraklık, bütün dünyada temel gıda ürünlerinde fiyat artışlarına yol açtı Açlık isyanları yolda U luslararası gıda ve tarım borsalarındaki fiyat artışları, azgelişmişlerin yanı sıra merkezdeki zengin ülkeleri de vuracak. Özellikle son küresel kuraklığın yeni ‘açlık isyanlarını’ tetiklemesinden korkuluyor. Tahıl ve şeker gibi hammadde konumundaki ürünlerin fiyat artışı, temel gıda girdileri arasında yer alan ekmek ve diğer unlu ürünlerin fiyatlarını da yukarıya çekiyor. OSMAN ÇUTSAY Aymazlık ve Yılgınlık Türkiye’de yaşanan olaya ister terör deyin, ister yoğunluğu az dış destekli savaş deyin, ister iç isyan, iç kalkışma deyin, bunun bir amacı ve destekçileri vardır. Amaca ve destekçilerine doğru tanı (teşhis) koymadan çözüm yolu bulamazsınız. Terörün, silahlı kalkışmanın, dış destekli yoğunluğu az bir savaşın amacı vardır. Bu amaç geniş kitlelerde en azından yılgınlık yaratma, ayrıştırma, husumet tohumları ekme, istekleri kabul ettirme, ödün vermeye zorlamaktır. PKK niçin eylemde bulunuyor? Gerçek amacı ne? Ardındaki destekçileri kimler? Bu sorulara doğru yanıtlar bulmamız gerekir. Konunun uzmanları diye tanıtılan kişileri dinliyoruz, konuya ilişkin bazı yorumları okuyoruz. Politikacıların davranışlarını, açıklamalarını anlamaya çalışıyoruz. Kafamızda çöreklenen soruların yanıtını bulamıyoruz. Belki gereken açıklamaları yapıyorlar, çözüm yolları öneriyorlar da benim gibi gabi, kalın kafalı olanlar anlayamıyor. Biraz daha açık olalım. Silahlı kalkışmanın, terörün, yoğunluğu az savaşın, yapılacak tanım önemli değil, amacı ne? Perde arkası, perde önü destekçileri kimler? Silahları kim, nasıl sağlıyor? Hareket nasıl finanse ediliyor? Hareketin, ABD’nin GOP ya da BOP projesi ile ilişkisi var mı? Birinci Körfez Savaşı’ndan sonra 36’ncı enlem sınırı niçin kondu? Çekiç Güç niçin oluşturuldu? Bu sorular uzayıp gider, soruların yanıtını bulmadan, özür dilerim havanda su dövülür, eski bir deyim kullanayım, sadre şifa bir öneri getirilemez, çözüm üretilemez, boş laflar sürer gider. Abartılı bulunabilir ama hareketin amacı, yılgınlık ve husumet yaratmak, ödün vermeye zorlamak, istekleri zorla kabul ettirmek ise hareket başarı kazanıyor. Yapılan anketler sağlıklı ise halkımızın eskiye kıyasla daha büyük bir bölümü, özerk Kürdistan’ı, büyük Kürdistan’ı kabule yatkın görülüyor. Olay bitsin, şehit haberleri azalsın, kan dökülmesin de ne olursa olsun diyenlerin sayısı artıyor. Güneydoğu’da beşon ilimizin verilmesi ile Türkiye bir şey yitirmez türünden görüşler yaygınlaşıyor. İşte otuz yıldır silahla çözüm olmuyor, başka yollar denenmeli yönünde öneriler sık sık yineleniyor. Hükümetin, MİT eliyle belki ABD’li danışmanlar gözetiminde PKK ile gizli görüşmeler sürdürdüğü basına yansıyor. Tüm bunlar “terörle bir yere varılmaz” tekerlemesini nakzeden, bozan gözlemler, gelişmeler. Efendim, anayasaya yerel yönetimlerin yetkilerini genişleten hükümler koyalım, vatandaşlık tanımını yeniden yapalım, bölgelere yarı özerklik tanıyalım türünden maddeler koymakla, Güneydoğu’da beşon ili kapsayan bir bölgeye daha sonra halkoylamasına yol açacak şekilde özerklik vermekle, bu sorunun çözüleceğini sanmak tam bir aymazlıktır. Emperyalizmin oyunlarını, Sevr hükümlerini bilmemektir. Türkiye’de haksızlıkları önleyelim, gelir ve servet dağılımını düzeltelim, fırsat eşitliğini yaratalım, ayrımcılık yapmayalım, bölgesel kalkınma planları yapalım, hatta kendini ezilmiş gibi hissedenlere pozitif ayrımcılık da tanıyalım. Ancak yılgınlığa ya da emperyalizmin ayak oyunlarına kapılıp ödün vermeyelim. Ödün, ödünü doğurur, sonu gelmez. Yaşam hakkı kutsaldır, doğrudur. Buna terörle belli amaçlara ulaşma yolunu seçenler de inanmalıdırlar. FRANKFURT Dünya gıda borsalarında önü alınamayan fiyat artışları özellikle yoksul ülkelerde açlık tehliFAO endekslerine kesini tetiklerken uluslararası otorigöre, Batı Avrupa ve teler 2008 sonrasında Arap dünKuzey Amerika hanehalkı yasının yaşadığı isyanların benbütçelerinde gıda harcamazerlerinin patlamasından endilarının toplam harcamalar şe ediyor. BM Gıda ve Tarım içindeki payı yüzde 1015 iken, Örgütü (FAO), özellikle tahıl bu oranlar, Hindistan, Rusya ve fiyatları endeksinde (FAO Çin’de toplam hanehalkı bütçesiCereal Price Index) temnin yüzde 30 ile 45’i arasında. Afmuzda 260 puan ile 2008 rika ve Asya’nın birçok kesiminde Nisanı’ndaki tüm zamanise bu oran yüzde 50’lerin çok üzeların en yüksek değeri olan rine çıkıyor. 274 puana yaklaşıldığına Kuraklıkla daha da büyüyen sorudikkat çekti. Bunun üzerinun, ithalatçı yoksul ülkeler açısınne, sadece azgelişmişlerin dan tam bir trajediye karşılık geldideğil reel ücretler düzeyi ği gözleniyor. Uzmanlara göre, sürekli gerileyen bazı met“gelişmekte olan ülkelerin” tahıl ropollerin de “açların isyave yağlı bitki tohumları ithalatını”na sahne olabileceği yonın yükselen fiyatlara karşı durumları güç kazandı. yarlığı çok yüksek. Kuzey ve Orta Afrika ile Güneydoğu ABD, Rusya ve Asya’da gıda ürünleri fazla Hindistan’ı vurdu işlenmeden tüketime gidiABD’nin yanı sıra Rusya, Doğu yor. Bu da hammadde Avrupa ve Hindistan’da etkisini sürfiyatlarında artışların düren kuraklık, uluslararası hammadde hemen yansımapiyasalarını yaz sonunda daha da olumsuz sına neden etkileyecek. Bu ülkelerin ihracatı düşürken taoluyor. hıl ve yağlı bitki tohumları gibi temel gıda girdilerinde fiyatlar artacak. Özellikle unlu gıdaların fiyat artışlarının, metropollerde hemen olmasa bile, yoksul ülkelerde derhal toplumsal barışı ortadan kaldıracak bir düzeye ulaşacağı savunuluyor. Nitekim FAO, bu yıl temmuzda temel gıda girdisi olan tarım ürünlerinin 2009 Kasımı’ndan bu yana en yüksek fiyat düzeyine ulaştığına da dikkat çekti. Kuraklığın ve düşük hasadın sadece fiyatları değil temel gıda ürünlerini satın almakta güçlük çekecek yoksul ülke halklarını da isyanlara teşvik etmesinden korkan FAO uzmanlarına göre, buğday ve mısır üretimindeki gerileme fiyatları tutulamaz noktaya itiyor. Hazırlanan tablolarda, yoksul ülkeler tüketicilerinin, gelirlerinin gelişmiş ülkelerdeki tüketicilerden çok daha büyük bir bölümünü temel gıda ürünlerine ayırdıklarına işaret ediliyor. FAO’ya göre, temmuz endekslerinde gıda ürünleri fiyatlarının yüzde 6.1 oranında yükselişi, küresel kuraklığın tahıl hasatlarını vurmasından kaynaklandı. Buğday ve mısırdaki pahalılaşma durdulamadı. Bu arada FAO’nun tahıl için hazırladığı bir başka “kısmi endekste” kuraklıkla bağlantılı olarak yüzde 17 arttı. Endeks kapsamında buğday ve mısır fiyatlarındaki çıkış yüzde 25’leri buldu. Süt ve etteki ucuzlama ise bir süre sonra fiyatı artan girdiler nedeniyle tersine dönebilecek. Soya, bitkisel yağlar ve şekerdeki fiyat artışı da sürüyor. Bütçenin yarısı gıdaya Obama tarlaları inceledi ABD’yi vuran kuraklık, mısır üretiminde büyük gerilemeye yol açtı. Geçen günlerde Başkan Obama, tarlaları gezerek üreticiden bizzat bilgi aldı. Çiftçi acele etmesin Ekonomi Servisi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ABD’deki kuraklık nedeniyle ortaya çıkan durumun dünya piyasalarında etkisini göstermeye başladığını, dünyada buğday, mısır ve soya fiyatlarının yükselme trendine girdiğini belirterek gereken önlemlerin zamanında alınmasını istedi. Bayraktar, şunları kaydetti: ABD olmak üzere, Asya ve Avrupa’da yaşanan aşırı sıcaklık ve kuraklık nedeniyle hububat, yem bitkileri ve yağlı tohumlu bitkiler üretiminin azalacağı ortaya çıktı. 18 Temmuz 2012 iti? TZOB barıyla dünya piyasalarında, ton başına buğBaşkanı Bayraktar’a day 365, soya 644, ğu Do ve olu göre İç Anad mısır 344, pirinç 574, Anadolu’da son aylardaki arpa 298 dolar oldu. Geçen yıla göre yüzde 6.3 ile yüzde 17.7 arasında fiyat artışları meydana geldi. İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde son aylarda yaşanan kuraklık nedeniyle özellikle hububatta üretim azalması bekleniyor. Dünyadaki gelişmelere paralel beklentilerin Türkiye’de de ya? Bu yıl Türkiye’de İç şanması kaçınılmaz olur. Anadolu ile soya ve mısır üre Ürün değerli. En iyi şekilde timinin de yapıldığı güneyde sert değerlendirilmeli. Üreticilerikış koşulları ve aşırı sıcaklar nedemiz ürünlerini pazara arz etniyle yüzde 1015 ürün kaybı olabilir mekte aceleci davranmaama ABD’deki kuraklığın etkisini artımalı. racak ve ciddi bir ürün kaybı yaratacak Tarımda doğa olayolağanüstü bir etkiden bahsetmek mümkün larının etkisi yadsınadeğil. Kuraklık Amerika’da etkili. ABD, maz ama iyi bir ürün başta buğday, soya, mısır ve pamuk olmak planlamasıyla çiftçi üzere birçok üründe piyasaları belirleyecek bünin zararı en alt düyüklükte üretim yapıyor. Bu yüzden kuraklık zeye indirilebilir. dünya fiyatlarını etkileyecek, bu yolla Türkiye de etkilenecek. Ekmekten yağa kadar fiyatlar artacak, mutfak yanacak. TÜRKİYE’Yİ DE ETKİLER kuraklık nedeniyle özellikle hububatta üretim azalacak. Dünyadaki gelişmeler de yansıyacak. Üretici ürünü pazara göndermekte acele etmesin. DİSK: Kıdem tazminatında geri adım seçim planı D İSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, hükümetin yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde emek cephesini karşısına almak istemediğini belirterek ‘Kıdem tazminatını bir tarafa koydular ama ceplerinde duruyor. Çıkartacaklar’ dedi. MUSTAFA ÇAKIR ? En fazla dışa bağımlı olduğumuz ürün gıda, yem ve bitkisel yağ sektöründe kullanılan soya. Türkiye yıllık 2 milyon ton soya tüketiyor. Yurtiçi üretimi sadece 50 bin ton. Soya fiyatlarındaki artış ham yağdan bisküviye birçok gıda ürününü pahalılaştıracak. Yem fiyatlarını daha da yukarı itecek. Yetiştiricilerin maliyetini daha da artıracak. Sorun daha da büyürse sürülerin kesimi gündeme gelecek. Et kıtlığı artar, süt fiyatları yükselir. ? Soya kadar olmasa da benzeri etkiler mısırda da görünecek. Bu yıl içeride 4 milyon tonun üzerinde mısır üretimi bekleniyor. Yurtdışından yem sektörü ve bitkisel yağ imalatı için de yaklaşık 1 milyon ton mısır ithal edilecek. ? Türkiye 18 milyon ton buğday üretiyor. Ekmeklik buğdayda sorunu yok. Ama un ihracatı ve makarna sektörü için yaklaşık 4 milyon ton buğday ithali söz konusu. Üretici kredisini ödemekte zorlanıyor HİCRAN ÖZDAMAR ANKARA DİSK, hükümetin kıdem tazminatı değişikliğinde geri adım atmasına ihtiyatlı yaklaştı. DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, yerel seçimlerin erkene alınmak istendiğini, ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri olacağına dikkat çekerek hükümetin fırsat bulduğunda kıdem tazminatı değişikliğini gündeme getireceğine işaret etti. Serdaroğlu, “Geçici bir süre rafa kalkmış. Sermayenin taleplerini red edemiyorlar” diye konuştu. Serdaroğlu, daha az tepki göreceği düşünülen çalışma hayatının esnekleştirilmesine ilişkin düzenlemelerin ise “işsizliği azaltacağız” denilerek gündeme getirileceğini vurguladı. Bu düzenlemelerin de en az kıdem tazminatı kadar önemli olduğuna dikkat çeken Serdaroğlu, karşı çıkacaklarını bildirdi. İZMİR Hayvancılık sektörü yeni bir krizin eşiğine sürükleniyor. Tire Süt Müstahsilleri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük: Üretici para kazanamaz duruma geldi. Yem krizi yaşanıyor. Sıfır faizli krediyle 7 bin liraya alınan hayvanlar, şimdi 3 bin liraya kesimhanelere gidiyor. Devletin acilen önlem alması gerekir. Eski İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Başkanı Halil Tokoğlu: Biz şu anda kendi hayvanımızın karnını doyuramıyoruz. Ciddi bir kaba yem açığı ve hayvan fazlalığı var. Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sedat Güngör: Üreticimiz, maliyetlerin artması nedeniyle süt ve etten para kazanamaz durumda. Yüzde 60 yem gideri var. Saman fiyatı da arttı. Süt 80 kuruş, en az bir lira olması gerekir. Üreticinin banka borcu baskısından kurtarılması gerekir. Yoksa krizin etkilerini iyice hissedeceğiz. Hedef büyüten boya sektörü yeni pazar arıyor Avrupa’nın en büyük 6. boya üreticisi konumunda yer alan Türkiye, dünya boya pazarından daha fazla pay almak için ihracatta atağa hazırlanıyor. 2013’te 1 milyar dolarlık ihracat hedefine kilitlenen sektör, 1315 Eylül 2012 tarihleri arasında CNR EXPO İstanbul’da düzenlenecek Paintistanbul Fuarı ile yeni pazarların kapılarını aralayacak. Paintistanbul 2012 Boya Sanayi, Hammadde ve Yardımcı Maddeler Fuar ve Kongesi sektörün bütün bileşenlerini bir araya getirecek. Fuara 400 firma katılıyor ve 23 ülkeden ziyaretçi katılımı bekleniyor. BOSAD (Boya Sanayicileri Derneği) ve CNR Ekspo Fuarcılık iş birliğinde TC Ekonomi Bakanlığı ve KOSGEB desteğinde düzenlenecek Paintistanbul’da uluslararası alıcılarla bir araya gelecek olan sektör temsilcilerinin, fuar aracılığıyla yeni iş bağlantılarına imza atması hedefleniyor. Sektör yönünü Orta Doğu, Yakın Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Kafkaslar gibi yükselen pazarlara çevirdi. Ülker satış rekoru kırdı Ekonomi Servisi Ülker, yılın ilk 6 ayında satış gelirlerini yüzde 55.7 artırarak 1 milyar 141 milyon liraya ulaştırdı. Şirket geçen yılın aynı döneminde 732.8 milyon lira satış geliri elde etmişti. 2011’in ilk altı ayında 27.2 milyon lira faaliyet kârı elde eden şirketin bu yılın aynı dönemindeki faaliyet kârı ise 104.9 milyon lira olarak gerçekleşti. Ülker, geçen yıl ağustos ayında bisküvi, çikolata ve kek operasyonlarını tek çatı altında toplama kararı aldığını açıklamış, dağıtım kanallarını ve ürün çeşitliliğini gözden geçirmiş, distribütör sayısını 235’ten 102’ye çekmişti. Ülker Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Tütüncü, şirketin performansını 2011’in ikinci yarısından bu yana yürütülen yeniden yapılanma çalışmalarına bağladı. Bu çalışmaların şirketin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasını sağladığını belirten Tütüncü, “Böylece, dinamik ve büyüyen bir ekonomide atıştırmalık pazarının lideri konumuna yükseldik” dedi. 1944 yılında kurulan Ülker, gıda pazarının liderlerinden. Türkiye’de 9 fabrikasında bisküvi, kraker, çikolata, çikolata kaplı bisküvi, gofret ve kek üretiyor ve geniş bir dağıtım kanalı ile 175 bin noktaya ulaşıyor. Ülker Bisküvi İMKB’de işlem görüyor. NT cirosunu yüzde 18 artırdı Uluslararası kitap, kırtasiye, teknoloji mağazaları zinciri NT, mağaza sayısını 152’ye çıkarırken bu yılın ilk 6 ayında yüzde 18 artışla 102.4 milyon liralık ciroya ulaştı. NT Genel Müdürü Murat Kara, 5 yıl içinde tüm illerde olmayı planladıklarını söyledi. Kara, Türkiye’nin 65 ilinde, yurtdışında ise 8 ülkede hizmet verdiklerini ifade etti. Türkiye’de yeni mağazalarıyla birlikte 135, yurtdışında ise 17 olmak üzere toplam 152 mağazanın bulunduğunu söyleyen Kara, 65 ilde toplam öğrenci sayısının yüzde 92’sine ulaştıklarını kaydetti. Kara, NT’deki ürünlerin yüzde 60’ının kitap, yüzde 25’inin kırtasiye, yüzde 15’inin ise teknolojik ürünler olduğunu söyledi. NT’de ortalama 13 bin çeşit ürün bulunduğuna dikkat çeken Kara, mağazalarda çocuk gelişim uzmanları istihdam ettiklerini, eticaret taraflarını da güçlendirmek istediklerini ve şu anda yüzde 2 olan eticaret hacmini 3 yıl içinde yüzde 10’a çıkarmayı planladıklarını bildirdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle