18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2012 ÇARŞAMBA 8 İstanbul B Edirne B Kocaeli B Çanakkale B İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak B Sinop PB Samsun Y Trabzon Y Giresun Y Ankara B 32 33 33 32 33 36 35 28 28 26 26 25 32 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB B B B A A A A B B PB 30 30 31 33 35 34 40 41 38 39 34 31 31 Oslo PB Helsinki B Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris PB Bonn Y Münih B Berlin PB Budapeşte B Madrid B Viyana B HABERLER 20 21 22 25 27 27 29 28 25 22 27 29 27 Belgrad B 29 Sofya B 28 Roma A 30 Atina B 30 Zürih PB 29 Moskova Y 24 Aşkabat A 39 Taşkent A 38 Baku A 36 Bişkek B 36 Tiflis B 35 Kahire A 35 Şam A 36 Ülkemizin kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları ile Amasya, Tokat, Artvin ve Ardahan çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 15 Ağustos GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Bu kıvanç, bu övgü güzel ama, PKK terörünü sonlandırmıyor. Bir üyesini kaçırarak, “ulusal iradenin kalbinin attığı yer” diye övegeldiğimiz TBMM’nin manevi kimliğine de saldırmış oluyor. Ne ki, emsali olaylarda olduğu gibi, “tek yürek”; Aygün olayından ders çıkaramıyor. Tek yumruğa dönüşemiyor. CHP’nin 8 şehit ve PKK’nin alan kavgası verdiği Şemdinli’de 20 güne yakın süren savaştan sonra CHP’nin Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırması da bir başka sorun. Siyasetin teröre karşı bir araya gelemeyeceğini kanıtlayan canlı bir örnek olarak önümüzde duruyor. Fakat gözlerden uzak tutulmaya çalışılan bir eksikliği var CHP’nin olağanüstü toplantı çağrısında: Terörü önleyecek önerileri olmaması! ??? Kaçırma olayı ile ilgili kimi başka bilgiler bugünlerde gazete haberlerinin satır aralarında kayboluyor. Örneğin, küçük gösterilen bir habere göre; Emniyet Genel Müdürlüğü 81 ilin Emniyet müdürlüklerini “PKK’nin özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde hâkimiyet yaratmak için AKP, CHP ve MHP milletvekillerini kaçırabileceğini” bir yazı ile uyardı. Medyanın önemsemediği izlenimi veren başka bir haber; PKK’nin son bir hafta içinde Tunceli’nin (Aygün’ün kaçırıldığı) Ovacık ilçesinde AKP ve CHP’li vekillerin partilerinden istifa etmelerini isteyen söylemleri içeriyor. Ovacık ilçesinde partililerle görüştükten sonra Tunceli’ye dönmek üzere iken Hüseyin Aygün’ü telefonda görüştüğü eşi Emine Aygün; “Kendine dikkat et. Hakkında PKK’nin dağıttığı bildiriyi unutma. Bulunduğun yerleri Facebook ve Twitter’dan duyurman doğru değil” diye uyarıyor. Aldığı yanıt: “Korkulacak bir şey yok. Rahat ol!” Ovacık’ta da uyarıyorlar: “PKK seni hedef gösterdi. Geceye kalmadan buradan ayrıl!” ve… …35. km’de Meho deresi kıyısında, “hakkında şikâyet var” diyen PKK tarafından kaçırılıyor. Onca uyarıya karşın hiçbir önlem almıyor Aygün. Anlaşılan koruma da istemiyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazıyla uyarmasına karşın Tunceli Emniyeti, güvenlik güçleri Ovacık ve çevresinde gerekli önlemleri neden almıyor? Eşinin ve partililerin uyarılarına karşın, “bana bir şey olmaz” diye alacakaranlıkta yola çıkan Aygün; adeta bilerek PKK’nin tuzağına düşüyor. Başlayan operasyonların PKK’nin Aygün’ün canına mal olacağını açıkladığı bildiri nedeniyle mi, yoksa ayrıca örgütün Emine Aygün’ün açıklamadığı bir ayrı uyarısıyla mı durdurulduğunun aydınlanmaması da ayrı bir konu. ??? Yılmaz Özdil’in dün değindiği gibi, Hüseyin Aygün, Kılıçdaroğlu’nun ısrarı ile milletvekili seçildikten sonra ayağının tozuyla Meclis’e ayak atar atmaz, bismillah ilk işi “Dersim soykırımdır, insanlık suçudur, sorumlusu CHP’dir, İsmet İnönü’dür, Atatürk de haberdardır” dedi mi? Dedi. Lakin şimdi milli matbuatımız Aygün’ün bu yüzüne şöyle bir değiniyor. PKK silah bırakmadıkça olmaz sulh ile selah dediğini geniş ölçüde yazıyor. Ya’vu Kürtlerin hukukunu savunan Aygün’ü, Kürt terör örgütü nasıl kaçırır diye hayret sergiliyor. Bu başka anlamda yorumlamak gerekirse, Aygün’ün bu davranışı… ...Dersim’miş, masum Kürtler katledilmiş gibi şamatalar, RTE’nin yere göğe sığdıramadığı, aslı “İngiliz kuklası”, kimliği katil Seyit Rıza’nın asılması falan filan PKK’nin umurunda bile değil. PKK amaçlarına hizmet etmeyeni, üstelik, sözüm ona PKK hukuku ile sorgulayacağını söyleyerek bir vekili dağa kaldırıyor. ??? RTE, terör eylemlerini yazanlarla irdeleyenleri PKK’nin propagandasını yapmakla suçlar sürekli. Aaa bir de ne görelim. Bakanlar Kurulu’ndan sonra hükümet (RTE) adına konuşan Bülent Arınç; PKK’den daha güçlü eylemler beklendiğini söylemez mi? Düşünün hükümet ne hallerde. ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone dün gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelerek, gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu. Ricciardone’nin CHP milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılması, PKK ve Kürt sorunu konularındaki değerlendirmeleri şöyle: Kaçırmak aptalca: Aygün’ün kaçırılması çok aptalca bir eylem. Ne Türk halkı ne Kürt halkına, hiç kimseye yaramayacak. Bu eylem Türkiye’de özgürlük ve adalet beklentilerine nasıl yanıt verecek, anlamış değilim. Ben de Türkler gibi tepki verdim. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na telefon ederek, duyduğum öfkeyi ifade ettim. Meclis Başkanı’na da mektup gönderdim. Umut siyasi çözümde: Kürt sorununun “siyasi” müzakereler ile çözümü en sorumlu ve umut verici yoldur. Hem hükümet hem de muhalefet partilerinin siyasi çözüm Ricciardone: Amaçları Müzakereyi Engellemek yönündeki çabalarını destekliyoruz. Kürtlerin de kendilerini birinci sınıf vatandaş hissetmeleri için siyasi çözüme ihtiyaç var. Amaç müzakereyi engellemek: Tam müzakereler iyi gidiyor derken ya bir kaçırma gerçekleşiyor, ya da eylem yapıyorlar. Böylece müzakerelerde geri gidiliyor. PKK’nin elinde İran silahı: İran’dan Suriye’ye giden silahlar var. Esad rejimi bu silahları destekçileriyle paylaşıyor. PKK, Suriye rejimiyle birlikte hareket ettiği için on lara da geçiyor bu silahlar. Helikopterleri Türkiye geciktiriyor: Türkiye’nin terörle mücadele için istediği 3 Kobra helikopteri, kendi ihtiyacımız da olmasına rağmen müttefiklik ilişkisi gereği Amerikan Deniz Piyadeleri envanterinden karşılama kararı aldık. Aylar önce teslime hazır hale getirdik. Türkiye’nin fiyat ve teknik talepleri nedeniyle teslimatta gecikme oldu. Barzani engellemeli: Irak hükümeti ve Bölgesel Kürt Yönetimi sınırlarını tam olarak kontrol edemiyor. PKK’yi engellemek zorundalar. Özellikle de Erbil’den akışın önlenmesi lazım. Uluslararası hukuk kuralları var, Irak’ın da, bölgesel yönetimin de kolluk güçleri var. Bunların hepsinin kullanılmasını istiyoruz. Barzani ’den PKK’nin Kuzey Irak’tan operasyon yapabilme gücünü bloke etmesini bekliyoruz. Ama Türk hükümeti gibi biz de sonuçlardan memnun değiliz. AVUKATLARI AYRI AYRI BAŞVURDU Kemal Türkler’in ailesi manevi tazminat istiyor İstanbul Haber Servisi DİSK Kurucu Başkanı Kemal Türkler’in eşi Sabahat Türkler, kızları Nilgün Soydan ve Yasemin Türkler, Kemal Türkler’in katil zanlısı Ünal Osmanağaoğlu’nun zamanaşımından dolayı serbest bırakılmasının ağır hizmet kusuru olduğunu belirterek Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’ndan manevi tazminat isteminde bulundu. Kemal Türkler’in ailesinin avukatları Ergin Cinmen, Rasim Öz ve Burç Akpınar TBMM, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na ayrı ayrı manevi tazminat başvurusunda bulundu. Türkler ailesinin avukatları yaptıkları açıklamada “Kemal Türkler’i öldürmek suçundan yargılanan Ünal Osmanağaoğlu’nun yargılamasının zamanaşımından düşürülmesinde, devletin ilgili birimlerinin ağır hizmet kusurlarının bulunduğu ortadadır” dedi. Söz konusu ağır hizmet kusurunun otuz yıl sürdüğü, bu otuz yıl içinde ilgili Kemal Türkler bakanlıkların çıkarılan af mahiyetindeki yasama tasarrufu nedeniyle Kemal Türkler’in ailesinin mağduriyetinin devlet tarafından iyiden iyiye pekiştirildiği belirtti. Türkler ailesinin avukatlarının TBMM , İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvuruda, ilgili bakanlık ve kurumların kusurları özetle şöyle sıralandı: “Sanık Ünal Osmanağaoğlu, yabancı bir ülkede işlediği uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle verilmiş olan hükmün infazından sonra Türkiye’ye iade edilmesine ve o sırada Kemal Türkler’in katli nedeniyle gıyabi tutuklu olmasına rağmen, bu karar infaz edilmemiş ve Türkiye’de rahatlıkla gezebilmiştir. Suçun işlenmesinden itibaren 19 yıl sonra ancak yakalanabilmiştir. Hal böyle olduğunda İçişleri Bakanlığı’nın ağır hizmet kusuru açıkça ortadadır. Tüm bu nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın da ağır hizmet kusuru bulunmaktadır. TBMM ise yargıya bütçeden ayrılan payın yeterli olmamasından kaynaklanan aşırı iş yükü nedeniyle zamanaşımına ortak olmuş, yargıya gerekli bütçeyi ayırmayarak bu karar da sorumluluk taşımıştır.” TAMPON Ricciardone, Suriye konusunda Türkiye ile ABD’nin atacakları adımlar konusunda şunları söyledi: Askerler aylardır konuşuyor: Türkiye ile Suriye konusunda işbirliğimiz insani yardım ile kısıtlı değil. Askeri görevlilerimiz aylardır temas içinde. NATO düzeyinde yedek tedbir planları üzerinde konuşuyorlar. Suriye’deki kimyasal silahlardan kurtulmak için ne yapılabileceği konusunda da kapasitemizi karşılaştırıyoruz. Hukuki meseleleri görüşüyoruz. Ancak ne gibi bir askeri ihtiyaç var gibi konulara geçmedik. Tampon bölge zor: Tampon bölge ya da uçuşa yasak bölge gibi konular konuşması kolay, gerçekleştirilmesi ise zor konular. Sadece hukuki değil ciddi pratik engeller var. Bunları konuşuyor olmamız, taahhüt verdiğimiz anlamına gelmiyor. Bu yönde bir karar almadık. Libya’da durum çok farklıydı. Bir BM kararı vardı ve altyapı sağlanmıştı. Türkiye gibi biz de uluslararası hukuka uygun davranmak isteriz. Halklarımız savaş istemiyor: Türk ve BÖLGE ZOR Amerikan halkları barışı seven halklar. Askeri çözümlere başvurmak istemiyoruz. Türkler de böyle düşünüyor. Bu, en son çare olmalı. Ama Suriye hükümeti kendi halkını öldürürken de “Bu bizi ilgilendirmez” diyemiyoruz. Halklarımız hem bizden bir şeyler yapmamızı istiyor hem de başka bir savaşa asker göndermemize karşılar. Mezhepçiliğe karşıyız: Suriye’nin geleceğine Suriye halkı karar vermeli. Etnik ve mezhebe göre bölünmüş eski düzen gibi olsun istemiyoruz. Tüm mezheplerin, etnik grupların hakları korunmalı. Irak’ta da Şiiler ve Maliki rejimi mezhep gerilimlerini sömürmemeli. Bu korkunç şeytani bir yolu açar. Bizim için dini özgürlük ve laiklik, hiçbir mezhebin diğerine üstünlük sağlamamasıdır. Halklar da dini mezheplerine göre siyasallaşmamalıdır. Uçak için jüri olmayız: Suriye’nin uyarı yapılmadan Türk uçağını düşürmesini kınıyoruz. Nasıl ve nerede düşürüldüğü konusunda bağımsız bir istihbarat bilgimiz yok. Bu konuda hâkim ya da jüri konumunda değiliz. DÜŞÜNCELER HAPSEDİLMEMELİ Türkiye’ye ilk atandığı günlerde hapisteki gazeteciler konusundaki eleştirileri nedeniyle Başbakan Erdoğan’dan “acemi büyükelçi” tepkisi gören Ricciardone, dünkü toplantıda ifade özgürlüğü konusundaki görüşlerinde hiçbir değişiklik bulunmadığının altını çizerek, şunları söyledi: “Türkiye birinci sınıf demokrasi olma yönünde ilerleyecekse dikkat etmesi gereken temel alanların başında ifade özgürlüğü gelir. Yargının adil ve şeffaf olması da bir başka önemli konu. Dışişleri Bakanımız Clinton bu konularla derinden ilgileniyor ve cumartesi günü Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmelerde adalete erişim ve ifade özgürlüğü konusundaki eleştirilerini pozitif ve destekleyici bir biçimde dile getirdi. Yürekten, açık ve net konuştu. Bunun Türkiye için çok önemi bir husus olduğunu belirtti. Türkiye ifade ve düşünce özgürlüğünü geliştirmelidir. Bu ülkede düşünce suçu olmamalıdır. Kimse söyledikleri nedeniyle demir parmaklıklar arkasında olmamalıdır.” Marmaris Müftülüğü, kapısına imam hatip okulları için kayıt duyurusu astı Müftüden imam hatip daveti MEHMET EMİN BERBER MARMARİS Müftülükler imam hatipler için çalışıyor. Marmaris Müftülüğü, kapısına, 4+4+4 sistemiyle ilçeye açılan imam hatip okulları için kayıt duyurusu astı. Öğretmenler ve veliler müftülüğün imam hatipler için öğrenci toplamaya çalışmasına tepki gösterdi. Marmaris Müftülüğü hizmet binasının giriş kapısına asılan afişte; “20122013 öğretim yılında Marmaris İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Lisesi öğretime başlayacaktır” deniliyor. Afişte kayıtların başlangıç ve bitiş tarihleri ile Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul müdürlüğünün telefonlarına yer verilerek veliler yönlendirilmeye çalışılıyor. Müftülüğün imam hatip ortaokul ve li sesi için aracılık görevi üstlenmesi, eğitimciler tarafından “laik ve çağdaş eğitimden sapma” olarak nitelendi. EğitimSen Muğla Şube Başkanı Volkan Polat, “Müftülüğe, Marmaris’e açılan imam hatip ortaokuluna öğrenci kaydetmek için çağrı afişleri asılması, eğitimin laik yapısını kökten değiştirme anlayışının bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor” dedi. EğitimSen’den yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Bu uygulamayla ‘Zaten imamlara biz bakıyoruz. Onlara, yetiştiren okullara da öğrenciyi biz davet ederiz’ deniliyor. O zaman okulların tümünü Diyanet İşleri’ne, hatta müftülüklere bırakalım ve sonra da bilimsel, laik, çağdaş ve demokratik anlayışlı insanlar yetiştirme sini bekleyelim. Din sömürüsü yapmayan, çağdaş yaşamı ilke edinmiş, bilimsel anlayışla hareket edebilen ve demokratik yaşam biçimini özümseyen bireylerin yaşadığı bir ülke özlemimizi her zaman haykırdık, haykıracağız.” Marmaris Müftüsü Hasan Ersöz ise uygulamayı “Vefa borcumuzu ödüyoruz” diye savundu. Ersöz, eleştirilere “İlandaki bilgiler doğrudur. Biz müftülük ve Diyanet olarak personelimizi imam hatip liselerinden alıyoruz. Bu bir vefa borcumuzdur. Aynı zamanda kendi personelimiz ve Diyanet çalışanları çocuklarını bu okullarda okutmak isteyebilirler. Bu duyuru vatandaşların yanı sıra imamlara ve din görevlilerine yönelik bir duyurudur” sözleriyle yanıtladı. ETKİNLİKLER 1618 AĞUSTOS ARASI O adayın sınavı iptal edildi SİNAN TARTANOĞLU Hacıbektaş’a akın başladı SELAHATTİN ŞAHİN Gazeteci vicdani reddini açıkladı ? EDİRNE (Cumhuriyet) Taraf gazetesi yazarlarından 54 yaşındaki Ali Fikri Işık’ın asker firarisi olduğu gerekçesiyle yargılandığı davanın ilk duruşması dün Edirne Şükrü Paşa Kışlası’ndaki askeri mahkemede görüldü. Işık’ın avukatlarından Hanifi Barış, müvekkilinin savunmasını Kürtçe yapma ve tahliye talebinin reddedildiğini söyledi. Avukat Barış, “Müvekkilimiz 12 Eylül mağduru olduğunu, cunta nedeniyle suçsuz olmasına rağmen beş yıl hapis yattığını, kendisinin TSK’ye hiçbir borcu bulunmadığını belirtti. Darbe mağduriyeti aradan geçen zamana rağmen halen giderilmediği sebebiyle vicdani reddini açıkladığını beyan etti” diye konuştu. KPSS’de tarih değişikliği ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Daha önce duyurulan KPSS tarihleri değiştirildi. ÖSYM’den yapılan yazılı açıklamadaki “2012 Kamu Personel Seçme Sınavı, önlisans düzeyinde 22 Eylül 2012 Cumartesi sabah, ortaöğretim düzeyinde ise 23 Eylül 2012 tarihinde pazar sabah olmak üzere iki oturumda tamamlanacaktır” ifadeleriyle yeni sınav tarihleri duyuruldu. ANKARA Sızıntı iddiaları ile gündeme gelen KPSS’de, Ankara’da bir parkta bulunan, soruların yanıtlarının yazılı olduğu kâğıdın sahibi olan adayın genel yetenek ve genel kültür sınavlarının iptal edildiği öğrenildi. Lisans düzeyinde 78 Temmuz 2012 tarihlerinde düzenlenen ve sızıntı iddiaları ile uzun süre tartışılan KPSS’de ÖSYM, cumartesi sabahı düzenlenen genel kültür ve genel yetenek oturumunda 214 adayın sınavını iptal etmişti. ÖSYM, dün KPSS lisans sınavına ait soru kitapçıkları ve yanıt kâğıtlarının görüntüleriyle cevap anahtarlarını, sınava giren adayların kendi soru kitapçıklarıyla yanıt kâğıtlarını inceleyebilmeleri için erişime açtı. Adaylar kendi yanıt kâğıtlarının görüntüsüne, ÖSYM’nin http://ais.osym.gov.tr internet adresinden TC kimlik numaraları ve şifreleriyle ulaşabilecek. Sınavda kendi yanıt kâğıtlarına kodladıkları soru kitapçığı numarasına ve bu kitapçıkta yer alan sorulara da http://skgs.osym.gov.tr internet adresinden yine TC kimlik numaralarıyla erişebilecek. Cumhuriyet’in duyurduğu Ankara’da bir parkta, KPSS’nin ilk gün oturumlarına katılan Y.F.A’ya ait sınav giriş belgesi ile birlikte bulunan ve küçük parçalara ayrılmış kâğıttaki soru dizilimi, ÖSYM’nin internet sitesinde yayımladığı soru kitapçığı ile bire bir aynı çıkmıştı. Erdoğan’la Özel’in sürpriz iftarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki akşam iftar yemeğini sürpriz bir şekilde Genelkurmay Başkanlığı konutunda Orgeneral Necdet Özel ile birlikte yedi. SETA’nın Bilkent Otel’de düzenlediği yemeğe katılması beklenen Erdoğan, son dakikada kararını değiştirdi. Bütün gazeteciler Erdoğan’ı Bilkent Otel’de beklerken, Erdoğan Başbakanlık Resmi Konut’tan çıkarak yolun karşısındaki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in konutuna geçti. Başbakan Erdoğan, Orgeneral Özel’i Çankaya Köşkü içindeki konutunda ziyaret etmesi bir ilk olarak hafızalara geçti. HACIBEKTAŞ Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde bu yıl 1618 Ağustos’ta düzenlenecek olan 49. Hacı Bektaş Veli Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri için hazırlıklar tamamlandı. Türkiye’nin dört bir yanında yurttaşlar bölgeye akın etmeye başladı. Hacıbektaş ve Şişli belediyeleri Çilehane bölgesinde yurttaşlar için çadır kurdu. Hacıbektaşlılar da Türkiye’nin dört bir yanından gelecek yurttaşları evlerinde ağırlayacak. Etkinliklerin başlamasına günler olmasına karşın Türkiye’nin dört bir yanından yurttaşlar bölgeye akın etmeye başladı. Hacı Bektaşı Veli’nin türbesinin de bulunduğu müzeyi ziyaret eden yurttaşlar, çok sayıda hastalığa iyi geldiği ve içenlere de huzur verdiğine inanılan Aslanlı Çeşme’den su içti. Yurttaşlar daha sonra Hacı Bektaş Veli’nin içerisinde inzivaya çekildiği bir mağaranın da bulunduğu Çilehane bölgesini ziyaret ederek günahsızların geçtiğine inanılan ‘delikli taş’tan geçti. Çilehane bölgesinde başta Hacı Bektaş Veli olmak üzere Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Âşık Veysel, Âşık Mahzuni Şerif’in heykellerini izleyen yurttaşlar, gazetemizin eski İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ve kardeşi dünyaca ünlü karikatürist Turhan Selçuk’un da mezarlarını ziyaret ederek dua etti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle