Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ 2012 PAZARTESİ dishab@cumhuriyet.com.tr 12 DIŞ HABERLER Halep’te çatışmalar sürerken, Suriye’nin Ermenistan’daki konsolosu da görevini bıraktı Beşinci diplomat istifası Dış Haberler Servisi Suriye’nin Ermenistan’daki konsolosu Muhammed Hasım Hafız’ın görevini bıraktığı bildirildi. Muhalif kaynakların iddiasına göre diplomat, şiddet olaylarını protesto amacıyla görevinden ayrıldı. Görevini bırakan beşinci diplomat olan Hafız’dan önce, Suriye’nin Bağdat Büyükelçisi Nevaf Faris, Belarus Büyükelçisi Faruk Taha, Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Abdullatif el Debbeğ ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi Büyükelçisi Lamia el Hariri istifa etmişti. Suriye ordusu tarafından bombardımana tutulduğu belirtilen Halep’te 4 askerin tanklarıyla birlikte muhaliflerin safına geçtiği bildirildi. Halep’e bağlı Azaz kasabasının “hayalet şehre” döndüğü, Türkiye sınırındaki Bab el Selame Sınır Kapısı’nın karşısındaki 70 bin nüfuslu kentte aralarında ev, işyeri, okul, cami ve kamu binasının da bulunduğu yüzlerce binanın tahrip olduğu gelen haberler arasında. Halep’in Azaz kasabasında çok sayıda bina harap oldu. (AA) ve nükleer silahları olduğunu ileri sürdü. Fisk, “Şimdiye dek ikiyüzlülüğün bu denli yaşandığı bir Ortadoğu savaşı hiç olmuş muydu? Korkaklığın bu kadar bulunduğu, etiğin bir o kadar eksik, sahte söylemler ve aşağılamanın bu denli görüldüğü bir savaşa yaşanmış mıydı?” sözleriyle başladığı dünkü yorumunda, hem Doğulu hem de Batılı hükümet ve kamuoylarının Suriye krizine takındıkları tavrı sert dille eleştirdi. Otokrat Katar ve Arap dünyasının en kötü diktatörlüklerinden biri Suudi Arabistan’ın, Esad diktatörlüğünü devirmek amacıyla isyancıları silahlandırıp finanse ederken Washington’un, onlara karşı tek eleştiri getirmediğini ifade eden Fisk, Suudi Arabistan’ın eskiden Talibanların “en ateşli” destekçisi olduğunu yazdı. güçlerinin 40 kişiyi, boğazlarını keserek, yakarak ve idam ederek öldürdüğünü kaydetti. Ortadoğu’da Ilımlı İslam ve Kürdistan Ortadoğu’nun yeniden yapılandırılması ya da BOP ne anlama geliyor; Kürdistan’ın Doğu Akdeniz’den Azerbaycan’a kadar bir hat içinde gerçekleştirilmesi, Ilımlı İslam kimliği ile, “küresel sistem ve Batı’nın işbirliğine açık” Sünni (dini) örgütlenmelerin iktidara taşınması. Bu görev için şimdilik seçilen (ve anlaşılan) örgüt Müslüman Kardeşler’dir. ABD, İngiltere ve İsrail’in yürütmekte oldukları bu politikaya Almanya ve Fransa büyük ölçüde katılmışlardır. Çin ve Rusya, Batı’nın Ortadoğu’da yürütmekte olduğu politikalarla çatışma halindedir. Çin ve Rusya’nın İran ve Suriye politikaları bunun kanıtı oldu. Çin ve Rusya’nın Ortadoğu (ve BOP) konusunda ABD ve AB ile çatışması ile, Bu iki ülkenin yeni küresel sistem içindeki “katılımları” çelişiyor, Asya büyükleri ve Batı, bir yandan yeni küresel düzen içinde birbirlerine bağımlı hale geliyorlar, Öte yandan Ortadoğu’nun yeniden yapılandırılması üzerinde çatışmaya giriyorlar. Çatışma ve gövde gösterileri yalnızca Birleşmiş Milletler’de olmuyor; askeri güçlerin gövde gösterisi olarak devreye sokulduğunu Doğu Akdeniz ve Basra Körfezi’nde görüyoruz. Arap Baharı’nda son bölüm olan Suriye boyutu bunu açık olarak ortaya çıkardı. Şam’da top sesleri Şam’ın birçok semtinin de yoğun top ateşi altında olduğu bildirildi. Güvenlik güçleri başkentin Daraya, Sebine ve Mudamaiye semtle rini yoğun tank ateşine tutarken top sesleri kentin tüm kesimlerinde duyuluyor. Muhalifler, bu semtlerde düzenlenen operasyonlar yüzünden halkın evlerini terk etmeye başladığını belirtti. Öte yandan muhalif yapılanmalardan sorumlu Suriye Genel Devrim Konseyi (SRGC), başkentin Mudamiyeti Şam bölgesinde, güvenlik AP Çin gemisi Suriye’ye gitti Bu arada Çin askeri filosuna bağlı bir destroyer gemisi yoğun güvenlik tedbirleri altında Suriye’ye gitmek üzere Süveyş Kanalı’nı geçerek Akdeniz’e doğru yol aldı. Süveyş Kanalı Komisyonu yetkililerinden alınan bilgiye göre gemi, 2 bin 308 ton yük taşıyor. Fisk: Hedef Esad değil İngiliz Independent gazetesinin Ortadoğu uzmanı yazarı Robert Fisk, Batı’nın gerçek hedefinin, Esad rejimi olmadığını, asıl hedefin İran VELİD MUALLİM’İN TAHRAN TEMASLARI İran’dan Suriye uyarısı EKBER Z.KARABAĞ Parlamentoyu kuşattılar Japonya’nın başkenti Tokyo’da, geçen yıl meydana gelen nükleer felaketin ardından nükleer santralların yeniden açılmasını protesto eden göstericiler parlamentoyu kuşattı. Protestocular, hükümetin, güvenlik endişeleri sürmesine rağmen iki reaktörü bu ayın başlarında yeniden açmasına karşı sloganlar attılar. Japonya’da faal olan 50 reaktör geçen mayın ayında kapatılmış, ancak bu ayın başında ikisi yeniden açılmıştı. Japonya’nın kuzeydoğusunu 11 Mart 2001’de vuran 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından Fukuşima Daiçi Nükleer Santralı’nda meydana gelen sızındı 10 bin kişinin ölümüne yol açmıştı. TAHRAN İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, Tahran’da temaslarda bulunan Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile yaptığı ortak basın toplantısında Suriye’deki krizin bölge ülkelerine sıçraması konusunda uyarıda bulundu. Salihi, “Bölge ülkeleri, Suriye konusunda yaptıkları eylemlerin sonuçları hakkında iyi düMuallim şünmeliler. Bu ülkeler, yanlış yolda hareket etmeye devam etmekte ısrar ederse kesinlikle sonuçları tüm bölge ülkelerine sıçrar” diye konuştu. İsrail ve bölgedeki Müslüman ülkeler arasında Suriye konusunda “tutum birliği” yaşanmasının şaşırtıcı olduğunu belirten Salihi, “Suriye’ye karşı komplonun başını siyonist İsrail çekiyor. Şaşırtıcı biçimde bazı bölge ülkeleri de bu konuda İsrail’le aynı pozisyona sahipler” dedi. Velid Muallim de isim vermeden bölge ülkelerine çattı. Suriye Dışişleri Bakanı, “Suriye, uluslararası bir komplonun hedefi olmuştur ve bunun uygulayıcıları bölge ülkeleri” diye konuştu. İran meclisindeki 245 milletvekili de yayımSalihi ladıkları ortak bildiride, Tahran’ın “yabancı müdahalelere karşı” Suriye’ye verdiği desteğin devam edeceğini vurguladılar. Meclis genel kurulunda okunan bildiride, “Yabancı müdahalelerin asıl amacının bölge ülkelerinde yapılan devrimlerle sıkıntı yaşayan İsrail’e suni nefes aldırmak olduğu” belirtildi. BARZANİ’DEN SERT AÇIKLAMA Obama İsrail’e B planı ‘sundu’ Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Barack Obama’nın danışmanı Tom Danilon’un İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya, İran nükleer programının engellenmesine yönelik bir B Planından söz ettiği ileri sürüldü. İsrail’de yayımlanan liberal çizgideki Haaretz gazetesinin üst düzey bir ABD’li yetkiliye dayandırdığı habere göre, ABD’li yetkiliye göre Danilon planı, Netanyahu’ya, iki hafta önce Washington’da üç saatlik bir akşam yemeği sırasında aktardı. Haberde, Donilon’un, ABD’nin, Tahran’la nükleer programına ilişkin görüşmelerin sonuç vermemesi olasılığına ciddi olarak hazırlandığını ve bu olasılığın gerçekleşmesi durumunda askeri müdahale seçeneğinin gerekli olacağının anlaşılmasını istediği iddiasına da yer verildi. Haartez’de yer alan haberin, Obama’nın başkanlık seçimindeki rakibi Mitt Romney’in dün İsrail başbakanı ile yaptığı görüşmeyle çakışması dikkat çekti. ‘Kürdistani çözüme gideriz’ Dış Haberler Servisi Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Bağdat yönetiminin Kuzey Irak’a asker kaydırma girişimiyle ilgili açıklamasında, merkezi yönetimle sorunların çözülememesi durumunda “Kürdistan bir çözüme gider, halkın görüşlerini alırız” dedi. “Sorunumuz, diyalog diliyle anlaşma yerine silah dilini tercih eden zihniyetledir” diyen Barzani, bazı çevrelerin anayasaya uymaktan kaçtığını ve iktidarı kendi tekellerine geçirmeye çalıştığını söyledi. Barzani, “Zaman zaman bu kriz, sanki benimle Başbakan Nuri el Maliki arasındaki şahsi bir meseleymiş gibi görülüyor. Ancak benim El Maliki ve krizin diğer taraflarıyla hiçbir sorunum yok. El Maliki yıllarca Kürt bölgesinde yaşadı, benim yakın arkadaşımdı ve sürekli irtibat halindeydik. Sorunları onunla anlaşarak çözmeye çalıştım, ancak hiçbir anlaşmaya uymadı” diye konuştu. El Maliki’nin 2008’de de Kuzey Irak’a ordu göndererek peşmergeyle karşı karşıya getirdiğini hatırlaran Barzani, “İşte o zaman ben El Maliki’den umudu kestim. Silaha inanan bu zihniyet ileride büyük bir sorun haline gelecek. Bizler bu yıl bu zihniyete karşı gerekli tavrımızı aldık ve anlatıldığı gibi yeni bir sorun da çıkarmadık” dedi. El Maliki’nin iktidarı boyunca halka hizmet etmek yerine sorun çıkardığını belirten Barzani daha sonra şöyle konuştu: “Bu yıl ellerinin altında yarım trilyon dolar para bulunuyordu. Ama maalesef halka sunulan bir hizmet yok. Bu bütçe, yani halkın parası nereye gitti? Irak halkı soruyor nerede kalkınma, nerede hizmet? Sadece bir yıl için 20 milyar dolar elektriğe ayrıldı, peki nerede elektrik? Hükümet diğer siyasi taraflarla ve bizimle sorun çıkarmaya ayıracağı zamanı, halka hizmet etmeye ayırsın. Halk sorun değil hizmet bekliyor.” Türkiye bunların başında geliyor. Irak, Libya ve Suriye operasyonlarında Ankara’nın iktisadi, siyasi ve askeri olarak kayıplara uğradığını açık olarak yaşadık ve yaşamaktayız. Türkiye’de iktidarlar, özellikle 1980’li yıllardan itibaren, “Batı’nın Ortadoğu politikalarına uyup uymama konumuna göre ayakta kalmış ya da devrilmişlerdir”. Özal, Demirel, Erbakan, Mesut Yılmaz ve Ecevit bunun somut örnekleridir. 2000’li yılların başından itibaren daha da keskinleşen fiili gelişmeler “iç ve dış dinamiklerin birbirlerine bağımlılığını artırmıştır”. İç iktidarlar, Ortadoğu’da egemen olan küresel güçlerin bağlı değişkenleri haline gelmişlerdir. Bugün bu bağımlılık, Bir yandan Kürdistan meselesinin, Öte yandan ılımlı İslami (Sünni) örgütlenmelerinin bir parçası olmuştur. Türkiye’de ve bölgede Kürdistan konusu ile ılımlı İslam (ve Müslüman Kardeşler) konusu, atbaşı yürümeye başlamış bulunuyor. Suriye sorunu adeta bir ayna gibi durumu yansıtmaktadır; İçinde Müslüman Kardeşler’in (ve Sünni İslamın) iktidarı vardır. Kürdistan meselesi fazlasıyla vardır; Kürdistan’ın bir ayağı da Suriye’de gerçekleştirilmek ve Akdeniz’e bağlanmak isteniyor. Bu genel yeniden yapılanma içinde Türkiye’ye de biçilen bir elbise söz konusu; şimdi terziler harıl harıl bunun için çalışıyorlar. Bölgemizde Kürdistan ve ılımlı İslam (Sünni) meseleleri birlikte yürüyor. Tek olmayan ve görülmeyen ise demokrasidir. Kralların, şeyhlerin, askeri ve sivil diktatörlerin her yeri kapladığı bu bölgede demokrasiden söz etmek “kara mizahtan” başka bir şey olmaz. Ayakları kesik bir masa gibi çökmeye mahkumdur. Ve arada kalıp ezilenler İsrail yalanladı Ancak gazetede yer alan habere İsrail’den yalanlama geldi. “Diplomatik toplantılarda gizli olarak konuşulanlar üzerine yorum yapmıyoruz. Ama metin, ciddi hatalarla dolu. Donilon Başbakanla akşam yemeğinde buluşmadı, onunla birebir görüşmedi” diyen üst düzey İsrailli bir yetkili Netanyahu’ya söz konusu plandan söz edilmediğini ileri sürdü. ABD’DE IRKÇILIK Kilise siyahi çifti evlendirmedi Dış Haberler Servisi ABD’nin Mississippi eyaletinde bir kiliseye evlenmek için başvuran siyahi çift geri çevrildi. Crystal Springs bölgesinde daha çok beyazların devam ettiği İlk Vaftiz Kilisesi rahibi, aynı kilise cemaatine mensup olan Charles ve Te’Andrea Wilson çiftine siyahi oldukları için dini nikâh kıyamayacağını, aksi takdirde işini kaybedeceğini söyledi. Rahip, İlk Vaftiz Kilisesi’nde 1883’ten beri siyahilerin evlendirilmediğini, kilisenin bazı beyaz üyelerinin de karşı çıkması nedeniyle siyahi çifte nikâh kıyamayacağını bildirdi. AP HAZARE YİNE AÇLIK GREVİNDE Hindistan’da yolsuzlukla mücadelesiyle tanınan aktivist Anna Hazare, daha güçlü bir yolsuzlukla mücadele yasası talebiyle yeniden açlık grevine başladı. 75 yaşındaki Hazare dün, geçen çarşamba günü aynı taleple açlık grevine başlayan 3 aktiviste katıldı. Hazare’nin geçen yıl başkent Yeni Delhi’deki açlık grevi eylemine on binlerce kişi destek vermişti. Hazare geçen nisan ayından bu yana yolsuzlukla mücadele yasası için beşinci kez açlık grevi yapıyor. Başlangıçta çok büyük destek gören Hazare, kendi yardımcıları hakkında da yolsuzluk iddiaları ortaya atılması nedeniyle destek kaybına uğradığı belirtiliyor. CUMHURİYETÇİLERİN ADAYI Romney: İsrail’i eleştirmeyeceğim Haber Merkezi ABD’de Cumhuriyetçilerin başkan adayı Mitt Romney, başkan seçilirse İsrail’i asla eleştirmeyeceğini söyledi. Kudüs’te dış politikaya ilişkin görüşlerini açıklayan Romney, Kudüs’ü de İsrail’in başkenti olarak ilan etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Romney’ye bu sözlerinden dolayı teşekkür etti. C MY B C MY B